24 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

— 6 — VAKIT 24 Temmuz 1532 Atın Kerameti Alla keramet var. Çocukluğumdan beri atm ke - rametlerinden bir çoğunu işittim. “Keramet,, filasıl (Büyüklük, efendilik, fedarkârlık), gibi mana Jaradır. Dede Korkulta beğ bey- rek kendisile beraber esir olan atımı, kendisi hapisten kaçıp şehir) haricinde öğrek içinde . “görerek adıyle çağırır. Gelmesi üzerine sa-| rılır. Boynunu okşar gözlerini ö - per. Ata “Sen benim kardesimsin. Kardeşimden yeğ) der. Sırtına! binmek ister. Hemen hayvan emşe, lir. Rahat rahat atlar, yurduna u- çar. Şimdi bu keramet değil de nedir.) — At gemsiz, gemi dümensiz ol - maz. — At murat. (Düşte at- görülürse (Murat)! diye yorulur. Şehirler haricinde i- şi köyde kenette olanların ilk ve birinci müradı sağlam, o cevherli yiğit bir attır. Onunla bütün işini) çevirir, Şehirdekiler de daima yur| dun müdafaası düşünüp de iyi bir binici olursa senkte hem bü - yük işler görür, hem kendini her) tehlikeden kurtarır.) — Atla yola giden eşeğin vay hali.| ne. — Ata binersen allahı, attan inie| | ce de atı unutma, (Ata binince “artık bana kor- ku yok,, diye kendini unutma dai- ma tedbir al. Daima manevi im - datlara mazhar ol. Attan inince| de haylice yıprattığın atım tırma - rını, yemini, suyunu kendi işine tercih et. Zaten eski yiğit adam - lar böyle yaparlardı. Bence yaki- nen malümdur. Uşağa inanmaz - lardı.) — Atın boys ile boynu, tirneğile| tonu, sınalmtya değer. (En ziyade tırnağa ehemmi - yet verirlerdi. Çünkü atın tırnağı, çadırın direği, derlerdi.) — Ata eyer, eyere er. — Attan ala da doğar, kula da do ğar. Atadan belâ da doğar, belâ da doğar... — At piğitin cen yoldaşı. ... At hakkında bu kadar nümune kâfi, Fakat dikkat buyurulur mu. Atalarımızın sözlerinde tabii mü- | edda, kuvvetile beraber ne selâ - set, ne belâgat, ne tabil san'at gö-| rülür. İşte bizim gerçek edebiyatı! mız bu esaslar üzerine kurulacak tır. Hatta kurulmıya başlamıştır | bile. Akbabacınm zarif nükteler dolu ve emsalsiz üslübu nesrimi - zin, Orhan Seyfi gibi büyük şair- lerin meselâ: Öksüzüm avut beni Koynunda büyüt ben; Aşka yeni; başladım Yüzünden okut beni Tarzında şiirleri ta lihçe sahibi! Esat efendilerden, Ziya paşalar -| İ dan beri hissedilen, belki de hük- medilen bizim hakiki edebiyatı - mızın tam mümunelerindendir. Göklere çıkarılan arap edebiyatı-| nm kökü (Emirülkays) ın cana - » saçını atının kuyruğuna, sine-| ae serpilen benleri badiyeye ca- beca dökülen deve gığlarına ben- zeten kasideleri üzerine kondur » muşlardır. Ben onların Cahiliye, müvelledun şiirler icinde vaktile hayli âlemler geçirdim. Bizim a - talar sözleri, deyişleri onların €s-) kilerinden hiç aşağı kalmaz. Velet Çizebi VAKIT | Karilerinden Eczacı Mektebinde Nizamname her sene! başka türlü mü anlaşılıyor ? Jmzası mahfuz bir kariimiz yazıyor Bundan iki sene evvel yani 930 tarihinde müddetleri biten Tıp fakültesi Eczacı ve dişçi şu belerindeki asistan ve muavinle- rin vazifelerine nihayet verilmişti. Darülfünun nizamnamesi muci- bince. kanunen müddetini ikmal eden asistan ve muavin beyler çıkarılır. Fakat nizamnamenin bu maddesi diğer fakültelerde kat- iyyen tatbik edilmiyor Neden Tıp fakültesi ve Eczacı, Dişçi şu- beleri bu volda hareket ediyor- lar? Nizamname bütün fakülte- ler ve şuabatıma şamildir. İki sene evvel Tıp fakültesi reisi | Süreyya Ali Bey tarafından bu | mesele ortaya kondu. Hatta bazı bocalar bunun doğru olamıyaca- ğını söyledilerse de ekalliyette kaldılar. Müddetini ikmal eden asistan ve muavin beylerin bir gün bile vazifelerinde £ kalamıyacaklarını Süreyya Ali Bey ısrarla ileri sürdü. Bu sebeple o zaman asistan ve muavin beylerin va- zifelerine nihayet verildi. Bu sene yirmi temmuz çarşamba günü saat 10,50 de fevkalâde içtima eden Eczacı ve dişçi şu beleri O muallimleri omüddetleri biten asistan ve muavin beyle- rin müddetlerini birer sene da- ha temdide karar verdiler. Halk buki bu şakilde karar ittihazı nizamnameye mubaliftir. Müdde- tini bitirenler derhal bizim gibi vazifelerinden çıkarılmalıydı. Ta- bii hakkımızı arıyacağız. Darül- füpun emini ve Tıp fakültesi reisi beylerin nazarı dikkatlerini celbederim, , i muş ve zabıtanın eline düşmüş- Memlekette VAKIT | EREL TEA Samsunda Kaçakçılıkla nasıl Mücadele olunuyor Hususi muhabirimizden Karadeniz sahillerinin kaçak- çılığa çok müsait olan yerlerinden biri de Samsundur. Kayıklarla, motörlerle Rusya we Romanya sahillerinden, kam- yonlarla ve kara vesaiti ile ce- nup hudutlarından Samsuna ka çak eşya girmesini mümkün bu- lan zabıta bu hususta esaslı bir mücadeleye girmiştir. Bu cümle- den olarak son zamanlarda üç mübim kaçakçılık yakalanmıştır. Bunları aşağıya yazıyorum : 1 — Kayserili Kadir oğlu Meh- met isminde birisi halı denkleri arasında 30 parça kadar kıy- metli ve ipekli kaçak eşyayı Samsuna sokmağa muvaffak ol tür. Zabıta kaçak eşyayı kâmi- len müsadere etmiştir. 2 — Motörcü Osman oğlu Naci Rahmi oğlu Kasım Hasan oğlu Neşet, Feyzi oğla Süleyman Mus- tafa oğlu Sefer, Şükrü oğlu Ha- lit, Raşit oğlu Salahaddin Adil şahısların teşkil ettikleri kaçakçı | şebekesini keşfeden zabıta yaka- ladığı iz üzerinde yürümüş ve ansızın bastırarak 40 çuval şeker yakalamıştır. 3 — Zabıta bir iki gön evvel de Çakmak taşı esrar gibika- çak eşya satan bazı eşhası tu- tarak eşyaları müsadere etmiştir. Başta ser komser Ali ve Mü- nir B.ler olduğu balde Samsun polislerinin bu canlı hareketi ka- çakçılık için esaslı bir mücadele telâkki edilmektedir. Yakalanan | kaçakçılar Sinop ihtisas mahke- mesine sevkedilmiştir. Zübeyir oğlu Fuat | > HKADIN Rus Kadınları ve Moda Kumaşlar tayyare, traktör, otomobil ve Zeplin resimleri ile süsleniyor Eski Romalılar gibi giyinmek de mevzuubahs edilmektedir Rusyada vuku bulan “inkılâpla" rm sonuncusu moda inkılâbıdır. Yeni inkılâp ile Ruslar, bütün i dünya gibi giyinmekten vez geçe- cek ve başka bir tarzda giyinecek- tir. Bu vadide vuku bulan teşeb- büslerin semeresi olarak yepyeni şekilde 3000 çeşit kumaş dokun- muş bulunuyor. Yeni kumaşları eskisinden ayı- ran farika üzerleriride çiçek, çiz- gi, veya hendesi bir takım resim- ler yerine tekerlekler, traktörler, tayyareler, zeplinler, gaz maskele- ri gibi resimler bulunmasıdır. Bu- nun sebebi Sovyetlerin her vasıta yı sosyalizm gayesine hadim bir hale getirmek ve bu uğurda ka dın tuvaletlerinden, ev eşyaların- dan ve mefruşatından istifade et-; mek istemeleridir. Bu işle meşgul olan komisyon mesaisini bitirdik- ten sonra Moskovanın kumaş cas mekânları yeni çeşit kumaşlarmı meşheri olmuştur. Sovyet kadınla rı sanayileşmek, kollektifleşmek manalarmı remzeden resimlerle süslenmiş elbiseler giymeğe baş- lamışlardır. Bilhassa genç kızlar, yeni modalara, ihtiyarca hemcins- lerinden fazla rağbet göstermekte- dirler, | Yeni kumaşlar Sovyet ittihadrr! nın her kısmına göre ayrı ayrı şe, killerde hazırlanmıştır. Meselâ| Orta Asya için hazırlanan kumaş- lar, son derece vazıh ve bir çocuk! tarafmdan da kolaylıkla anlaşıla- cak resimlerle süslenmiştir. Mese- lâ bunlarm birinde develerden müteşekkil bir kervan yavında sür'atle hareket eden bir tren gö- rülüyor. Develerle trenin arkosım| da Japon bayrağındaki gibi bir güneş doğmaktadır. Bütün Sunlar göze kolaylıkla çarpacak parlak rrmızı, mai, yeşil, kahve renkler Rus kumüşlarında yeni desenler rile basılmıştır. Bu yeni kumaşları kullananların yeni nakil şlkillar rının kıymetini daha iyi anlıya- cakları zannolunuyor. Rusyada ziraat noktai nazarın- dan geri olan muhitlerine yeni zi- raat makinelerinin resimlerini ta- şıyan kumaşlar gönderlmektedir. Bu kumaşlar üzerinde siyah, be- yaz renklerle basılmış tre'törler, bicmek makineleri basılmıştır. Rusyayı elektrikleştirmek işi © nun programında mühim bir mev- ki kazandığından elektrik tesisa- tını ve al, erlarini elektrik seyyale- lerini taşıyan kumaşlar da yapıl” muştır. Rusyanın sanayileştiğini göste“ ren kumaşlar üzerinde, baca, fab- rika, dokuma makineleri görülü « yor. Vatan müdafaası hissini kuv vetlendirmek için kumşlar tayya - reler ve zeplinlerle de süslenmiş- tir. Bütün bu yenilikler yalnız Pari muk mensucatı üzerinde yapılm” yor. İpeklere de teşmil oluauy0” Fakat bu teşebbüslerin bütü” hedefi kadrmdır. Erkek elbiselefi için henüz böyle bir yenilik icst edilmiş değildir. Bununla berab bu işi tetkik ile meşgul olan kf misyon bir müsabaka açmış *€ 280 resimden 18 ni seçr.'ş bulunu” yor. Bunlar henüz ortaya atılm!f değildir. Bütün bu yeni teşebbüslere “€ tecrübelere rağmen giyiniş ines€ lesi hâlâ münakaşa edilmektedir. Bazı zevata göre Ruslar, eski Yü" nanirlarla Romalrlar tarımda yinmelidirler. Bazıları da Rusj#” nm on yedinci asırdaki tavzmf avdeti tavsiye ediyorlar. Faköl tetkikat komisyonu bu ric'at alej” hindedir. Bununla: beraber yakında k#” dınlar gibi erkeklere de yeni bif moda teşmil edileceği muhakkak sayılır, vü Kadın elbiselerinde en son kabul edilen renk Mevsimin en müteammim mo- dası, kuyu kahve rengi kostüm- lerde kullanılan kırmızı ve bil- hassa güvezi garnitürlerdir. Bu renk bilhassa pa) kullanılmaktadır. Bir çokları gü- bik şekiller vererek bu renkten yakadan maada göğüslerde de çok güzel bir surette istifada etmektedirler. Son alınan moda gazetelerine göre Avrupada bu renk ahire9 yerini lâcivert zemin üzerine kur” şuni garnitürlere terketmektedir. Yalnız şu farklaki, kurşuni garnitürler, bilhassa etek ve kok larda kullanılmaktadır. Sonbahar modası şimdiden hazırlandı ! Sıcaklarm bütün şiddetle bâ- kim olmasına rağmen moda âle- mi önümüzdeki sonbahar ile meşguldür. Hararet ne kadar yükselir ve boğucu bir mahiyet İ alırsa alsın “moda,, bir lâhza du- rup dinlenmeden çalışıyor. Yeni yün, süveterler ve bluz- m m ler, çok şıktır. Bunların yakala- rı zarif olmakla beraber V har- fı biçimindeki rağbet görmedi ğinden ikisi birleştirilerek yeni bir şekil yapılmıştır. Soldaki sü- veterin bütün çizgileri V harfı resmindedir. Ortadaki resimde o süveterin kolları kısadır. Atkı ile şapka da aynı renktedir. Sağdaki elbise de çok zariftir” Süveterle beraber çizgili bir V€” lek ve aynı çizgileri taşıyan atkı vardır. Sağdaki modeli kırmızı, beyi” ve mavidir... eg 2 e >» » 7 GE A A —r e 7 m a