21 Temmuz 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

21 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Mi — — 8 — VAKIT 21 Temmuz 1932 Ayasofya Camü Avlusunda Bir Mülâkat İyi dedim, Olrayt centilmen! Vapurun merdivenini çıkar çıkmaz up uzun boylu bir me ul ingiliz seyyahına rastladım,sandığı açarak önüne serdini'yilii müdafaa encümeni, Almanyanın ask Istanbulun yarım adamı, Hikmet Efendi başından geçen mâceraları ve nasıl evlendiğini anlatıyor İngilizle İngilizce. Fransızla Fran- sızça A.İmanla Almanca, Ru.sla Rus ça. İtalyanla İtalyanca. Ne bileyim, belki bir Çinli ile Çince konusacak.. Çıplak kafalı, suratı asık İngilizin - den, eti budu yerinde, Alman mada- mından, ince markizet tuvaletinin giz lemediği yanık, çorapsız bacaklarile İtalyan kadınından, pençelene pençe. leone altları ikişer parmak yükselmiş hantal potinleri, bacaklarını apaçık birakan diz kapaklarından bir karış yüksekte yeşil soluk kadife pantalon- Jârile genç turistlere varmcıya ka , dar, Ayasofya camiini gezmek için av- Juya giren her seyyah, onun ufacık “Asarrdtika,, meşheri önünde, beheme- hal bir kaç dakikasını buraya vermek lüzumunu duyüyor... Adına Hikmet Efendi diyorlar. Bu bir. yarım adamdır. İri, tıknaz, yapı sı kuvvetli, fakat yarı belinden aşa iğ olmıyan bir erkek düşünün. İşte asarrâtika meşherinin sahibi. Eğer Aynsofya avlusundaki kahve-| nin asmalı çardağı altında * nargile tokurdatmış İseniz on mutlak siz de görmüş olacaksınız, İrili ufaklı seyyah kafilelerinin ortasında yarım gövdesi- le fır dönerek canlı, hareketl; tavir - larla, bir tercümanın tavassutuna ih. tiyaç duymadah' © Almana Almaaca. İngilize İngilizce, Fransza Fransizca. dakikalarca meram anlatır, Bu kimdir?. Bir harp malâlü mü? Nasıl yaşıyor?, Hayatı nasıl telâkki ediyor?. ” bir mülâkot Hikmet Efendi #le çok” sıcak bir yü nün ikindisinde, Ayasofya 'avlusunda- ki esila asmalı çardâğı altında kopuk Ban Wkemlede oturuyor - dum. Ö duruyor. Oturmasi mümkün mü, oturamaz mı?. diye düşünüyordum. O düşün. cemi galiba gözlerimden anladı. Gül. dü, Cebinden çıkardığı mendile, ba. şında, sinımda, yüzünde fiskeleşen teri içirdiz. — Üzülma, bey, dedi. Benim öm- rüm istirahatla geçiyor. Otuz'alti ya- şıma geldim. Yorgunluk nedir bilme- dim. J Demek, ayakta dura dura bacak- Isrima kara su indi! tabiri onun meç. hulü., Hikmet Efendi o “sonradan olma, değil “anadan doğma,, böyle imiş... Kendisi anlatıyor: Yedi kardeştik — Babam eski gümrük nazırı İs - met Beydi.. Biz yedi kardeştik., İçles rinden bön nasılsa böyle yarım doğ- muşum.. Dünyaya gözlerimi açtığım gün anamı bir telâştır almış.. Hem sa- kat, hem de yaşayan bir evlât. Kun. dağımı korka korka babamın kucağı. © Ona vermişler. Babam, dizlerine otur. tulan bu acubeyi çok geçmeden istik. rahla yere indirmiş. Dudak bükmüş. bir dünya seyahali Üzküru mevtaküm bilhayır. Am- ma, doğrusunu söylemek lâzım gelir. se habam hayırlı bir baba değildi. Allah taksiratini affetsin. Kalfamia mektebe gidip geldiğim günlerden bi- rinde sokakta bir yabaner beni gör- müş, Babamla görüşmüş. Bir gün be. ni bu yabancının yanma verdiler.| seyahate çıktık. On, onbir yaşlarında idim. Bu seyahat ilk zamanda benim İçin çok üzüntülü oldu. At cambazha- nelerinde halka gösteriliyordum,. Son-| Ta sonra alıştım.. Romanyaya, Bul. gariyaya, Avusturyaya, hattâ Ameri. kaya kadar gittik. Seyahat tam dokuz senesürdü.... Çok ta para kazandım haniya! — Dişleri arasından yere (tükürdü. Avlünün kızgın taşlarma düşen tü - rüğün derahl kuruyuşuna hayret et! ti. Avuçlarmın ayaları ile göz kapak») larmın terini kuruladı: — Evet, dedi. Çok para kazandım dı. Ama, serde bekârlık vard. Ora) İ yaptım. Ama bizim düğünde (koltuk) Şaştığımi —gördü.. Gevrek bir kahkaha attı, — Yarım adamsam da! Diye gülümsedi. Hikmet (Efendi evli imiş te.. İki çocuğu da varmış. | Hayatında (Amour) olduğunu söylü.; yor (bu kelime kendi kullandığı ke-| lime!). Bir aşk izdiyacı yapmış. Hik- met Efendi nası! evlendiğin; de anlat- tı: Güzeldi, hem çok güzeldi — Harbi umümi sıralarında idi... Yusuf Kenan Paşanın evlatlığı olan Refika ile süt hinemin evife taşındık.' Ben on dokuzunda idim. O, on beşin. de ya vardı ya yoktu. Güzeldi, hem de çok güzeldi. Lâhzede alâkalandım. Çildirasiye sevdim onu. Kalp kalbe karşıdır. Seviştik ve bir gün evlendik.! Düşün bir kere, Bey, Ekmeğin okkası seksen kutuştu. Herkes karısını boşi- yordu. Tam manasile bir de düğün olmadı elbette. Şimdi Allah bağışla! sın İki kizem var, Biri Server, biri Has! fize. Hafizenin adı ağırdı Nadideye| çevirdik. Büyük kızım bu yıl on dör.| düne basıyor. Allah kısmet ederse! kaimbaba da olacağız yakında, İ Bir aralık ellerini mini mini takün- yalarme geçirerek şadırvana doğru ilerledi. Arlının en nihayetlerindeki| ağaçlardan birinde kurulu salmecağm etrafını çeviren çocuklara doğru ses- lendi: — Nadide, kız, Nadide. Uzaktan ince bir kız çocuğu sesi — Efendim, baba... * Mini mini çok güzel, sevimli bir hız, al entarisinin kısa eteklerini uçurta- orak “Baba kiz yanıma döndü. Tee Hikmet efendi e — İşte bizim küçük sultan! Diye, kızını tanıttı, o Büyümüş te itilâftari istifade! Almanya, muahedelerin ye- niden tetkikini istemeği düşünüyor Londa, 20(AA) — Fransa ile İngiltere arasında aktolunan istişari misak, resmi mehafilin nazari dikkatinin celbetmekte berdevam o'up kendilerine bu misak teklif olunan Avrupa dev- letlerinin. buna muvafakatleri mes'elesvie büyük bir ehemmi- yet atfetmektedir. Leh hükümetinin bu misaka iştirake kabul edilmesi talebi iyi bir intiba “tevlit etmiş olan bu müracaatın Alman maslâhatgü- zarının İngiltere hariciye hezare- ti nezdinde teşebbüste bulunması nı intaç etmiş olduğu söylenmek: tedir, Bu teşebbüs dolayısile iyi talâmat almakta olan mehafil, Almanyanın misa ka iştiraki hususunun bilhassa bazı siyasi mülâhizalarını ve ezcümle muahedelerin yeniden tetkiki telebini kabul ettirmek hususunda muvaffax olmas ihtimallerini artunp arınrnıyacağı meselesi ile meşgul olmaktadır. Almanyanın Cenevrede istlfade ettiği veçhile beynelmilel içrimalsıda Sovyet Rusyanın teşsiki mesaisini temin ermek için uğraşmık sureti'e bu nuisakın İngil cereye göre Sovvet Rusyaya da açık olup olmadığın öğrenmiye çalışmakta olduğu da temin olunmaktadır. Resmi Ingiliz mehafili, bu me- sele hakkında bir ketumiyet gös- termektedir. Fakat hariciye ne- Zaretinin Rusya tarfından bir talep vukuu takdirinde bu talebi kayt ile iktifa edeceği tahmin olunmaktadır. Romanyadan talebe geliyor Cuma günü Romanyadan şeh- rimize 100 darülfünun talebesi gelecektir, Bu kafile, yaz tatilini geçirmek Üzere seyahat etmek» i bir reveransla selâyı verdi. ufalmış bir hanım hissin; veren küçük Nadide, utanarak, kızararak biçimli İş hayatı Bir kaç dakika sonra Hikmet efer- dile sözü iş üzerine çevirdik, Kazancı- üstüste günde iki, iki buçuk lirayı buluyormuş. Yani bir bütün adamım güç kazanabildiği bir para. Evvelden Galatada rıhtım boyunda iken daha fazla çıkarıyormuş, Günün birinde hiç bir sebep yokken işine mâni Ol- muşlar. Alâkâdar makamlara çıkıp işini düzeltmek kabilmiş, ama. — Mert. bir adamım, ötekine beriki- ne boyun eğmeği sevmiyorum, dedi. En çok pul ve kartpostal satarmış. Pirinç, bronz eşya, kasnak, klâptan işleri seyahların daima hayret ve me- rakını celbedermiş. Hikmet efendiden kaç lisan bildiğini sordum: — Bulgarca ve Sırpçadan .maada hepsini. diye. cevap verdi. Hangi milletten gelirse gelsin, hangi dilden) konuşursa konuşsun. Evvelâllah, €- limden kimse kurtulmaz. İngiliz, Fransız, Amerikalı, Alman. Ne olursa olsun, ona bir tasla bir del ve hakkımda bir saat Jâf bulurum. Meselâ yu gördüğünüz klâptanın üze- rindeki resim, Kahire camiinin muza! yikleridir, derim. Şu mini mini deve- nin Üzerinde bin bir ayetin nakışlan- dığını söylerim. Boynunda asılı mavi nazarlık boncuğunun binbir mannla- rını anlatırım. Her milletin seyyahını ben çok iyi bilirim, Ruhuna vakıfım. Yerinde bir dikkat Gene dikkat etmişimdir ki, İstanbu- la gelen seyyahların İngilizi ilk günü. ee nr el ka Td N yahi gideteği HÜR bize gelir ve alata: ğını alır. Bir kaç yıl evvel limana bir büyük seyyah gemisi gelmişti. Belki hatırmdadır bey. Karlı, fırtmalı bir kış günidi. Sergimi bir sandığa doldu- rup ben de gemiye gitmiştim. Vapu- run merdivenini çikar çıkmaz upuzun boylu bir İngiliz seyyahma rasladım. Sandıkta ne olduğunu sordu. Anlat. tım, Arkamdan gel, dedi. Mükellef hir kamaraya gittik, Sandığı açtım, Birer birer eşyayı gözünün önüne serdim baktı baktı, sonra: — Doldur sandığa! Dedi, Kızdim doğrusu. Bu koca boy- Yu adam da tam eğlenmenin sırasını bulmuş. Sandık dolunca, İngiliz: — örtüsünü de ört üzerine! Emrini verdi. Kan beynime Ssıçta- mıştı. Hemen sandığımı sırtlayıp gi decektim, İngilizin kalin sesi gene öt- «üz: — Hepsine ne istiyorsun? Şaşkınlığımın derecesini bilemezsin bey. Şimdi ben ne cevap verecektim? Karştmdaki Ingiliz ya bir Lord, va bir milyoner, belki de bir milyardör. di. Nihayet: — Yuvarlak hesap, 25 dolar, Dedim. — On da bahşiş! Diye 35 dolar sıkıştırdı avucuma. Ertesi gün gene vapura damladığımı tabil tahmin edersin. Bu sefer, sandı- Eım olmadığı için eşyaları koynumda taşıyordum. Uzun boylu İngiliz sey- yahı gene karşıma çıktı. — Göğsündekiler ne? Dedi. Cevabımı beklemeden kamara, sına sürükledi, Tam iş adamısın | l Kamarada İngiliz sırtımı okşadı: — Bravo, deği. Tam iş adamısın! Yanı başımızda bulunan bir başka İngiliz güldü ve bana anlattı: Mil yarder ayni zamanda İnsan profesö. rü imiş, Buda ne demek? İzahat verdi: Bu bol paralı milyarder sey-| yah, Londrada bir büyük fabrikarm profesörü imiş, Fabrikaya almacak | her mele önün gözünden geçermiş Böyle bir profesörtin takdiri: “beni i sevindirdi larda kazandığımızı gene oralarda bel tedir. Şehrimizde iki gün kala- ) —lyi, dedim. Olrayt, centilmen? ii e . REŞAT ENİS lak ei & | Silâhları azaltmak bahsinde son saha | i Karar projesi, dün N ği V resmen neşredildi | vaziyetini inceden inceye gözden geçiriy0 Cenere,20 (A.A. — M. be nes, dün öğleden sonra5 saat müddetle Amerika, B iyük Britan ya, Fravsa ve İtalya h :yeti murab hasalarile görüşmüştür Ağır toplar müstesna olmak ü zere konferansın birinci safhası- na nihay»t veren ka»a” sureti lâyi hasının metni üzerinde bir itilâf teessüs etmiştir. Mezkür metin, dikkatle tatbik edilen bin mürakabe ile sivil tay- eciliğin askeri hedeflerde kul- ılmmaması şartile hava bombar Keman ilgasını teklif e'mekte ir. Metin, her devletin askeri kuv wetlerinin hakiki vaziyetini hesa ba dahil ederek ordu mevcutları- mın ciddi bir tarzda tenzili zari retini teyit etmektedir. Bundan başka sarahaten evsaf ları tesbit edilmiş olan silâhların tahdit ve tenkisinden tamamen ayrı olmâk üzere milli müdafaa masrafları bütçelerinden tenkihat ıcrası prensipini da kabul etmek- tedir. Mezkür metin, ayni zamanda Londra ve Vaşington muahedele-! rine vaziülimza olan 5 devletini konferansın mesaisini tatil ettiği müddetçe evvelce mün'akit mua- hedeler ve terki teslihat umumi! mukavelesi çerçevesi (dahilinde tasrih edilmiş olan tonil:te tenzil! tını nazarı itibara alarak filolar - da yapabilecekleri tahdidatı tes » bit etmek üzere kend! aralarında | ii pmeleri in zarari o olduğunu israr ile kaydetmektedir. İ Mevzuu buhisimötin, 1-buyün kunlerans riyaset divanına tevdi ve tebliğ edilecekiir. Gene bu projede tayyarelerin #vfl aha- liye taarrüzda bülunmalarmın men'i, hava bombarirmanlarının sakeri o tayyarelerin tahdidi ve gayri askeri tayyarelerin bazı ba va grenileri hakkında beymelmilei bir usul tenisi süretiii ve şartiyle flgas, ( tenklarm tahdidi, kimyevi, mikrop, yangın çıkarmağa! mahsus borbalar atmak o süretile yapılan maharebelerin men'i ve tanzim edilecek me) kavelenin fi bir sürette tatbikini mümkün kılacak bir murakabe usnlü tesisi dr tasrih edilmiştir. Kara toplârınm istimal busususan taizi- mine dair olan madde ancak öğleden sonra kat'i surette hazırlannMikerictir. Bü randde haklımda Amerikan, İngiliz, Fransız ve İtal- yan murahhas heyetleri sabahleyin tekrar müşavere bulunmuşlardır. Bu karar sureli projesinde konferansın İkinci safhasmın konferans biromnun tee cut kuvvetler, askeri masrafların tahdidi, milli müdafaa, silâh imlite tienreti, deniz MA) İcuvvetlerinin yeniden azaltılması me »eleleri hakkında mosnisine devam etmeni, memnu silâh kuvvetleri hakkında beymel - malle yeni üsuller ihtan ve bu hususta tan- im edilecek maddelerin İhitline | İkarşı bir takım tedbirler alması suretlerile hazır - lanması da derpiş edilmiştir. Suret, resmen neşredildi Cenevre, 20 (A.A) — Tahdidi Teslihat koferansı kâtibi umumisi saat 17 de umumi komisyona tevdi edilecek karar sureti ptor jesini resmen nöşretmitir Bu pro jede bütün devletlerin silâh kuv- vetlerinin umumi bir mukavele yapılması ve bu muküvelede bil- hassa taarruz Vasılalarının azal. tılmasının istibfaf edilmesi bir tarzda tahdidi derpiş edilmekte- dir. Konferans bürosu umumi ko- misyonun 19 Eylülde başlıyacak hafta zarfında toplanacak büro- bun mesaisine tekrar başladığı tarihten itibaren azami 4 ay içinde yeniden toplanmasına ka» rar vermiştir. Konferans Cemiyeti Akvam büyük meclisinin 1931 Eylülünün 29 ncu gününde kabul ettiği ka- rar suretinde zikredilen mütare- kenin 1932 Teşrinisanisinin bir ! mümkün ol neticesi lr em eri ri rinden itibaren 4 ay teedidini hükümetlere | tavsif” ; etmeyi karar altına alacaktı" Umumi komisyonun içtimai? a M. Meryo ancak müzakerei” | tel sonuhda söze karışmak nibay€” tinde bulunmaktadır. Almanyanın askeri müdatas* Cenevre, 20 (A.A) — Harf ajansından : Terki teslihat kop” feransının milli müdafaa i meni dün Almanyanın askeri müdafanlarını tetkik (o etmişti” lik intiba, Reichveberin m8 idaresinin diğer dairelerden di” ba az nezaret altında bulunduğ” | eklinde tebarüz etmiştir. a v Mürettep mskeri teşkilâta ve me hasr sillen ve Alman eskeri bütçesinde terilmiyen mesarifata ait olarak da askeri teşkilâtın konferans tarafmdan #8...) ve takâirinden sonra müteramin: a bil olduğu halde askeri bir tarzda m teşkilat için de yalnız Alman milli bütçesinden takriben 50 milyon bir 14 800 mliyon mark masraf etmekte / Bu göstermek dikkate şayandır. E Alman evleri, rab, meleri ge mürettep ve milli müdafaa kuvvetleri — Jndarma da dahli olduğu halderlerietrok” — Jandarma dn dahil elmak üsere 9 il ra baliğ olan Fransız harbiye bötçesleğii daha fazla olarak — takriben p mii” irink masraf etmektedir. Encümenin mesaisi, umum! bir tarzda ve beynelmilel bif mukavele tanzimi tarikile teknik bir hal (suretinin < bilameliy€ i teyit — — l 4 N Manalı bir seyahat ze Londra, 20 (A.A) — Amer A ka'nın Londra sefiri M. Meilo# bugün Vashington'a mütevecci” | pi hen Southampton'dan hareket” edecektir. : Pu seyahatinin biç bir siyasi mediülü olmadığını resmen b& yan etmişse de sefirin M. Hoovef ile görüşeceği muhakkaktır. A merika'nın iktisadi ve mali kos”. feransa iştiraki hususunun mev“ zuu bahsolunduğu bir sırada bs hususun mevzuu bahsedilmekte” bâli kalmıyaşağını farzetmeh cx" izdir. | Borçlar mes'elesine de birs? temas edilmesi muhtemeldir. , ıktısat konferansı için , Cenevre, 20 (A.A) — Cemiyeti akvam tarafındaniktısat koni ransının içtimaa daveti için bi hassa bu konferansın içtima 13 ribi hakkında umumi mukarrarst iltibaz etmeğe memur edilmi oan komite, dün Sir John Sir 4 mon'un riyaseti altında kısa bif celse aktetmiştir. Komite, reisi Belçika ve Am€” rika'yı mümessiller göndermeğ? davet etmeğe memur etmiştir. Şu halde komite, hali hazırdi 8 azadan mürekkep olacktı”” Almanya, Japonya, Togilter Italya, Fransa, Norveç, Belçik# ve Amerika, Nadolini ile Heriyo Cenevre, 20 (A A) — M. Nr dolini ie M. Heriyo, dün bif, saatten fazla bir müddet görül” | müşlerdir. in bir taraftan da... v Londra, 20 (A.A) — 1930 s€ Desi programi için düşünüle” son seriden Duchess A mubribi, dün denize indirilmiştir” Bu muhrip, 95 metre N ğunda olup hacmi 1375 toni ZE 5 , emi Sİ SEW SE ZOSI ES TE İZELIRDESĞLESE SESE

Bu sayıdan diğer sayfalar: