& “Ta e vE VARİL Zİ Temmuz 1952 Ankarada toplanan ve Türk milli varlığının ne olduğunu, va « sıl eski bir maziye malik bulun - duğunu, nasıl eski bir medeniyet sahibi olduğunu göstermiş, ve bü- tün bunları ilmi bir usul tutarak meydana koyması itibarile mem - leketimizde ilk defa olarak ilmi bir varlık yösleren tarih kongresi, büyük dâhinin yüksek irşatları al tında milli varlığı tetkik icin ça - lışmakta olan bir cemiyetin mesa- isini göstermesi itibarile de çok pan ve göğüsleri gurur ve ifti-! arla kabartacak yüksek bir ilim kongresi olmuştur. Kongrede üç nokta vüzuhla ispat edilmiştir; 1 — Türk varlı - ğının ne kadar eski zamanlara ka dar gittiği ve o varlığın nasıl im saniyetin mensei olduğu. 2 — Dün ya medeniyetinin nasıl ilk defa olarak Türk ana yurdunda doğ - duğu, ve oradan dünyanın her tarafına ilk atalarımız vasıtasile yayıldığı, 3 — Bu tezi vaz ve is - pat etmek için tutulması lâzım ge len usulün ilmi olup, hiç bir nevi şahsi hislere kapılmıyarak sırf ak- Ii ve objektif usule göre hadisele- rin vaz ve lasvir edilmesi. 1 — Birinci nokta alelâde his- sedilmiş, sırf öyle hissedildiği, öy le arzu edildiği için hisse müste - nit olarak vazedilmis bir mevzu değil, ilme. delile müstenit olarak vazedilmiş bir mevzudur. Bu tezi ilmi bir surette ispat etmek için “Türk tarihi tetkik ce- miyeti,, nin meydana koydukları deliller salâhiyetli âlimlerin tetki- ke müstenit en son meydana koy- dükları eserler, ve en son nazari- yelerin intaç ettiği neticelerdir. Fakat bu ilmen ispat edilmiş bir mevzu olmakla beraber öyle ruhumuzu okşıyacak, göğsümüzü kabartacak, ve mahiyetindeki yük seklik bizi adeta kendinden geçi- recek milli bir mevzudur ki, in - san bu mevzuun böyle ilmi ola - rak meydana konmasile iki katlı bir haz bir inşirah içinde paşyo - Tup kalıyor. Çünkü bir taraftan milliyet duygusunun derin hassa siyetine kapılmıyacak. diğer taraf tan ilmin kat'i bitaraflığını temin etmek suretile meydana konabile cek olan böyle milli bir mavzudur ki, asıl ilmi olur. İşte meydana konan ve is- pat edilen tez böyle bir mev- zudur. Ve bu mevzu bundan daha on beş, yirmi sene evveline gelin- ceye kadar, dünya nazarında de- ğil eski yele ge varlığı bi- İe bir hiç telâkki olunan “Türk, ün nasıl çok eski bir varlığı bu - ve bunun meydana kon- masile milli varlığın nasıl derin ve sağlam temellere dayandığı ispat edilmiş oluyor ki bu tezin böyle müspet olarak vardığı neti- ce bugün yaşıyan, ve bizden son - ra yaşıyacak e çocukları için vereceği bis ““ et,, ten ka ne olabilir? viz 2 — İkinci nokta, insaniyetle medeniyet arasında sıkı bir mü - nasebet ve biri olmazsa diğeri ek sik kalır tarzında bir alâka var - dır. Kudemanın “Hayvanı natık,, diye tarif ettikleri insanım başlı - ca vasfı medeni olmak, diğer hay»! yanlardan bu vasıfla ayrılmaktır. Denebilir ki, hayvaniyet âlemi i - le insaniyet âlemi arasındaki en bariz farika insanların hayatında- ki medeniyet ile hayvanlarım bun- dan mahrum olmasıdır. Şu halde insaniyetin kendine mahsus olarak fahir ve gururla göstereceği hal medeniyet hali « dir. Filhakika insaniyet tarihi — bu günkü gözle — gözden geçiri- lecek olursa her milletin dünya muvacehesinde kendisine ayıra - i bu medeniyete rih kongresinde ispat edilen üç nokta Türk tarihi tetkik cemiyeti köhne bir ananâyı kökünden kırmış ve Türk varlı- gını müsbet olarak meydana koymuştur olan iştiraki. medeniyeti yarat - mak hususunda kendisinin de ne| kadar âmil olabildiğidir. Ve sırf insana mahsus olan, insaniyetin fa| rikası olan bu vasıfta hangi millet ön ayak olmuş, her millete ken- di medeniyetinden - filen vererek onu da medeni milletler seviyesi- ne çıkarmış ise o milletin şerefi, şanı tarih karşısında tabii başka türlü olur. İşte Türk milletinin medeniye-| tin: babası, ilk yaratıcısı olması Türklük nama şöğsümüzü ka », bartacak, bülün cihan müvacehe - sinde nasıl asil bir medeni mil - let olduğumuzu gösterince artık her Türk bu “üksek miili varlık - İ tar kendi ferdi varlığını da şanlı, serefli olarak yaşıyacaktır. 3 — Bu tezi vaz ve ispat et - mek için tutulması lâzım gelen w-| sulün ilmi olmasıdır. İlim ile meş- i gul olanlar bilirler ki, ilmin asıl farikası usuldür. Usul olmazsa i » lim vücuda gelemez. Hatta bunun! için “İlim usul demektir, mütea - rifesi her vaki: söylene * gelir. Şu halde, her hangi bir mevzu mey- dana konacak olursa, onu hakkile! vazetmek, usulünü ilmi olarak tut mak mümkün olur. Yoksa şimdiye kadar bizde olduğu gibi hele ta- rih safhasında sırf o teolojik — metafizik umdelere bağlanmış o “ lan âlimlerin, müyerrihlerin mey- dana koydukları eserler gibi şe'ni olmaz, hayali olur. Şe'niyetin ta- mamile aksi, sıvf indi ve sübjektif bir mahiye? alarak hakikat orta- dan kaybolur, onun yerine hay: gelir, mevhume gelir. - Çiinküc mevzuu tetkik ve tasvir için tutu" lan usul akli değil hissi, objektif değil, sübjektitir. İşte, “Türk tarihi tetkik cemi- yeti,, nin bu yüksek tezi meyda - na ve *spat etmek için tut tuğu usul ilmidir. Mücerret, me - tafizik, indi fikirlere asla yer ves rilmiyerek her türlü tarihi vak'a - ların sırf şeni olanlarına kiymet verilmiş, ve o şeniyetin aydınlata cağı vuzuh ve sarahate dayana - rak hakikati bulunmustur. Kongrenin bütün devamı müd detince cemiyetin kıymetli azast - nın mevzu itibarile milli, usul iti- barile ilmi olduğu kadar, beyan tarzı itibarile de edebi olan konfe ransları şe'niyeti meydana koyma! sı itibarile dinleyiciler o üzerinde ne derin tesirler bıraktığını kon « grede bulunan bahtiyarlar gör - müşler, ve milli varlığa olan iman) ları artmış, küyvetlenmiş olarak kongreden ayrılmışlardır. Şunu da ilâve edeyim ki, Os manlılık devrinde içinde bulundu ğumuz “Üminet hayatı, bütün iç- timai varlığımızı dini bir safha i- çinde gösterir, ve milli varlık bu dini safha içinde kaybolmuş bulu- nurdu. Bundan dolayı ilmimiz ne kadar “Skolâstik., ise, tarihimiz de o kadar metafizik ve hayali i- 48. Çünkü *“İİmmet hayatım., tas vir için tutulan usul bittabi “Dini,, idi. Alimlerin, müverrihlerin zih - niyeti de bu vasfı haiz olduğu için hepsi bu ümmet hayata mahsus! olan vasıflarla tarihi vak'aları tas! vir ve izah etmek istediklerinden! dolayı bu zihniyete mahsus olan “Dini,, usulün haricine çıkamaz - lardr. “Türk tarıhi tetkik cemiyeti, bu köhne an'aneyi kökünden ki- rarak “Milli varlığı,, dini safha - dan kurtarmış. Türk varlığını müspet olarak meydana koymuş, dini vak'aları da “Lâdini,, bir w- - ile —.. ederek o een da ilmi usulü tutup, müspetçi bir gö- rüşle dini vak'aların insani ve be- şeri safhasını akli bir yoldan git-i FBO pink. Takvim —ş Perşembe Cuma 21 Temmuz 22 Temmuz 17 Rebiülevvel 18 Rebi. evvel Gün doğuşu 445 447 Gün batişi 19,36 1935 Sabab varan 311 310 Öğe ” 1220 1220 ikindi * 1618 168 Akşam ” 1986 1935 Yatn ” 2183 2130 İmsak 207 230 bei. 197 | Yılm kalan | 168 167 Günleri | mlilaapammpmmaimasauz sane HAVA — Düm seenklale azami $8, sayüri 2 ürrece olarak tesbit edilmiştir. Bagün rüz- gür şark tarafından wütahavvil olarak €se- cek, hava açık olucuktar. RADYO Ea Bugün 1STANBUT, — 18 den 19 « kadar grame- fon, 10,50 dan 20 e kadar Bedia Reza Hane m iştirakile sez, 20 den 2020n Okadar Cennet Hanumun iştizakile sar, 20,30 dan 210; kadr grametena opera, 31 den 23 ye kadar Veldan Niyazi eliy ve Fikriye Hanımların iştizakile saz, 22 den 22,10 a kadar VİYANA (5173 m.) — 15 plak, 1870) Konser, 17,20 komser, 18,40 mesiki, 2040 Balen orkestrası, 22,10 dans, 23,33 konser, RÜKREŞ (301.7 m.) — 13 plâk, Mt plâk, 18 konser, 19,10 konser, *9 radyo, pâk, 2i baçanni, #125 senfonik konser, 22,13 konser. ROMA (A$L2 m) 18,40 komser, 18.80) masiki, 18,45 konser, 21,80 umasiki, Zİ,ES) konser, BUDAPEŞTE (3502 m.) — 10,5 çizen smisikisi, 10,80 konser, 20,45 haber, 21 mwasi-| ki, 19,90 komser. OSLO (İO7L4 m.) — 19 konser, 21,30 pi- yüno Konseri, 22,80 pihk, 24,15 musiki, MOSKOVA (1403 m.) — 30,0 musiki, 21 İngilizce neşriyat, 2255 meydan sani 93 neşriyat. VARŞOVA (1411 m.) — 18,45 plâk, 4,35 pik, 16,10 pldk, 19,35 pâk, 18 konser, 19,29 muyikl, 21 konser, 28 dans, 28,50 dans, KÖNİGVÜSTERHAVZEN (1085 m.) — 7 Jimnastik, 9 konser, 18,5 pihik kanseri, 15 Konser, 17,80 konsör, 19 maasliki 20,80 konser, 25 dans, PARİS (1725 m.) — 20 Komedi Framaor, Binkknda müsahabe, 21 tiyatro, 21,40 haber, hlk gg Vİ 5 Yarın VİYANA (517,2 my — 12,30 konser, 18.40 plâk, 15 plâk, 17,80 konser, 2115 kenser, 28,15 Çigan rmsilümi. BÜKREŞ (391,2 m.) — 13 plâk. 14 pilk, 18 konser, 19.10 konser, 20,40 plâk, 21 solo saksofon, 41,20 tiyatro, 22 romen musikisi, KOMA (ML) — 13,45 musiki, 1846 tagannl, 1845 konser, 20,15 haber, 21,45 hnm» ser, BUDAPEŞTE (050,5 m.) — 10,16 konser, 15 kemer, 1,50 medceri temsilini, 20,90 şark, 31.20 plâk, 22,30 piyano Konseri, 18 çizen rms, OSLO (107,4 m.) — İ9 pille, Si orkes tra konseri, 28 haber, 28,15 musiki, MOSKOVA (1504 m.) — 13 sedi film, 34 edebi haber, 15 musliki, 10 haber, 1710 mastki, 18,10 swusiki, 10,10 masiki, 2010 mmusliki, 2! mmusiiki, Sİ Fransızca ve İsveç Maanile neşriyat, 23 İngilizce neşriyat, VARŞOVA (1411 m.) — 13.45 pihk, 1435 plük, 16 mest, 16,85 piti, 1740 Lemberg- ben nakli, 19.20 hafif reisiki, 2045 Vilandin nakil, 21 senfonik konser, 22 konser, 78 dans) 2450 dans. KÖNİGVÜSTERHAVZEN (1605. Om.) 1 jimnastik, 7,15 konser, 18 kenser, 15 konsar, 19 soruma, 23,15 pili, 23/45 dans, 24,59 Suna, PARİS (1785 m.) — TAS jimmnetik, 8.45 mmisiki, 18 pili, 20 pikir, 21 emasiki, ZLASİ konser, 2030 Debüsi'den #aviki, 9k 9avlnan mek suretile meydana koymuştur. Büyük dahinin nurlu irşatları al tında çalışan cemiyet bu mesaisi- le artık memleketimizde de isko - | lâstikçilikten müspetciliğe geçildi ğini göstermiş ve bu suretle ilim hayatımızda da bir inkılâp vücude getirmiştir. İşte tarih kongresinin ruhlar üzerinde ne salim ve hayat veri - ci bir hava yaralarak milli varir- ğa olan imanı nasıl kuvvetlendir-! miş olduğunu bu suretle görme - mek mümkün olmaz. Koneröye iş tirak eden Herkesin bu ' şerefli sahneleri, bu ilmi usul “dairesinde dinlemekten doğan haz ve gurur içinde kendi varlığından daha i - manlı, daha kuvvetli bir hale gel Giğini, ve kongreden evvelkinden çek değişmiş bir varlığı. edinmiş olduğunu duyarak ve göğsü fahir ve gururla dolu olarak kongreden ayrılmıştır Halil Nimetullah Darülfünun müderrislerinden 4040) yaaa Itham Ediyorum! Yazan : Anri Barbüs ESERSAEe edrmrasızsaaa şana aara Ecnebiler üzerine ateş etmek daha fa ydalıdır | Bolşeviklere karşı ciddi inflaller uyaf” ii “İşte bu yeni sulkast tertibatı ne ticesindedir ki, geçen sene, Moskova- daki Çekoslavakya siyasi (o müşaviri Vanek, ihtilâlci (o bir kaş Sovyet va- tandaşına müracaat Rusyada Japon sefiri olan Kirola n- leyhinde bir suikast yapılmasını tek- lif ediyordu. Bu suikasin neticesi, Sovyet Rusya İle esasen Mançuri me selesj etrafında arası pek gergin olan Japonyayı, müsellâh bir ihtilâfa sevk olacaktı. Sefirlerinin “öldürüldüğünü haber alan müfrit milliyetperver Ja- pon rüesası, şüphesiz Rusyaya harp ilân edeceklerdi, ve yapılan plân mü- icibince , bu harp İlânını Romanya te Polonyanın Rusyaya karşı Oharp plân suya düştü, Sovyet (o hükümeti, Vanekin hududu haricine çıkarılmasını temin etti , Bu senenin 5 Martında, beyaz Rus- lardan Judas Stern Rusyada, Alman sefareti müsteşarı olan Von Tvardo- vski'nin otomobiline beş el silâh atı- yor ve ona yaralıyordu. Yapılan tah. kikatta Stern, maksadının asıl sefir Von Dirksen'i katletmek olduğunu, mensup olduğu teşkilâttan bu emri al dığinr itiraf etti. Bu tethiş teşkilâdrr. nm başında Lubarskj İsminde bir Po- lonyalı vardı. Bu adam 1928 senesinde, Moskova- ida Şapoşnikov'un katlini hazırlamış tüş ve Rusyaya, kuriye olarak gelmişti. Bütün Bu” İtibat, yapılan sukastlar Sovyet Rus- ya ile münasebette bulunan devletleri ondan ayırarak Sovyet aleyhtarı gru- pa sokmak maksadile idi. Bu tertibat, tasavur edildiği gibi ! gizli gizli yapılmıyordu. Bu sulkast- ler yapıldığı zamanki beyaz Rus mat- İ buatını bir gözden geçirmek yapılan : İşlerin hepsinin hesaplı olduğunu gös- termeğe kâfidir. Bir misal olarak Rigada çıkan “Bu! gün, isimli gazeteden şu parçayı nah» lediyoörum: “ Stern'in hareketi bütün dünyada büyük bir tesir bıraktı. Bu, Rus tethiş- çilerinin üsullerinde bir değişikliği i- fade eder. Bu değişikliğin siyasi mâ- | ması şu basit şekille ifade edilebilir Artık Bolşevik kuşcağıdarın üzerine ateş etmeyiniz, bizim için hedefi de Ziştirerek ecnebiler üzerine ateş etmek daha faydalıdır. Bu fayda da sarih - tir. Tanınmış bir ecnebiye atılan bir kurşun, Bolşevikler aleyhine ciddi in- fialler uyandırabilir. Hattâ siyasi ka- rığıklıklar tevlit edebilir... Öteki gazetelerin neşriyatı, yukarı yaklettiğim yazıdan kopya edilmiş gi. bidir, 12 Şubat 1932 tarihli “Tocsin,. gazetesi “ bundan Li sene evvel baş- lanması lâzım gelen şeye başlanmalı idi, diye yazıyor, ve bu da şeytana kar. şı mukaddes harptir. Biz, sadece bir mukaddes harp açmıyacağız, fakat şeytani bir mezbaha yapacağız. “Toesin,, gazetesi, Gürşulof'un kâ. tibj Krutçkov vasıtasile, polis müdü- riyeti ile münasebette idi, ve Krutçkov emniyeti umumiye memurlarından idi, Bu gazete, komiser Fo—Pan-—-Bi. de'nin emri sitında bulunuyordu. Fa- var mı? Eğer bu gazete ile Fransiz bi ile meşgul olan beyaz Rus muha - ! cir teşkilâtı arasında resmi münase - | betler olmasa bile, Tardiyö hükümeti ile Fransız polisi, bu kadar vuzuhla söylenen sözlerden ve bütün *ertibat. bü teşebüslerin mantıki neticesinin Gorgulof'un yapacağı suikasta mtincer olacağını biliyorlardı . . İşte bunun için, Tardiyö ile onun polis müdürü Şiyapı, kaslen, ve filen bd 4 e ederk. Sovyet! ilânları #akip edecekti. Fakat bu| Yolonyadan, . siyasi! kat bilmem bu tavzihi yapmiya lüzüm! polisi ve sulkastlar, cinayetler teri. lan kat'i surette haberdar idiler, ve| dırmak için, bu maksat, takip edilmişti” Reisicümhur Dumerin katline cürüm olmakla İTHAM EDİYO Anr; Barbüs, bu sözlerinden * ! “kat'i bir siyasi bir plânm me tı, olarak, bugünkü Sovyet Ras?” kapitalist ve emperyalist — devlet münasebatından bahsediyor. Rusya rejiminin mevcudiyetini M demiyen ve kendi menfaatlerini volduğunu gören bir takım emper? list devletler, önce Sovyet Rusy3' nımamak istemişlerdir. Fakat onunla ticari münasebetlerde mak ihtiyacını hissetmişler, ve Mf” bu münasebetleri tesis etmişlerdi” Yalnız, bu sefer başka bir sirali lanmak lüzumu kenâini hisset | ve Sovyet Rusya aleyhine siyasi 14” lar kurulmuğa başlanmış, aleyh”t! yalan ve yanlış propagandalara lanmıştır. Bunların başlıcaları, S0 Rusyada halkın esir gibi zorla ça rıldığı, orada hürriyet olmadığı. kesin açlıktan öldüğü © gibi sözl Sonra bir damping (o hikâyesi ofi çıktı ve Gen Lozdon gi harrir Kantoma hikâyeleri gibi Kö vak'aları uydurmağa basladılar, Anri Barbis, Sovyet Eosyadaki kilâtın heyeti umumiyesini de a0” tıktan sonra, hükümet adamlari hakikatı halktan saklıyarak onlari dattıklarını, zira kapitalizm menfi tının bunu İcap ettirdiğini söf yor. Pek tabii, bu yalanlara indi! halk, emperyalist hükümetlere S4 yet Munya miami VİAANAE ml Sovyet R aleyhine yürümekte © ecekti, Fakat, bölün diğ ne propaganda yapt Sovyet Rusya, sonsuz sulhperve! ile bir harp vukuuna mâni old harpculukla i(ham edilen, soygun” haydut gösterilen Sovyet Rusya, sulh iştiyakı ile bütün dünya devi lerine ve milletlerine mevcudiyeii tanıttı, onları kendisile siyasi «li ve iktisadi muâhedeler akdine met etti, Bir taraftan da, dünya işçi sıf hakiki vaziyetten haberdar edili İçin, mensup olduğu hükümetlere, arzularını hissettiriyor ve (Sofi Rusyaya karşı bir harbe iştirak e! yeceği niyetinde olduğunu bildiri” du. Müthiş ve kuvvetli bir harp vi tası olan işçi sın'fının bu vaziyeti emperyalist devletleri, Sovyet R ile anlaşmıya sevkediyordu. — İşi€ vaziyet karşısında, beyaz Ruslar, * yet hükümeti aleyhindeki teşebbi rini tatbik Için başka çarelere baş mak istediler ve doğrudan — doğ! i irişmek istedikleri harp gayesine, larını değiştirerek yası olmak is! ler. Bu süikâstlar serisi ile, efkâf” mumiye, Sovyetler aleyhine fış? lacak, satılmış imperyalist matbuat yangını körükliyecek, müşterek sada irisecekti . Anri Barbüs,: — Ben, diyor, bütün bu «e ve teşkilât, hiç bir şeyden haber” olmıyan hemcinslerime ifşa edit. rum, Hemcirslerimden çoğunun 4 leri bağlanmıştır. Bu siyasi dalav© leri kendilerine bildiriyorum, © i Anri Barbür, nihayet, Fransız di cümhurunun Gorgulof tarafından © li bahsine geçiyor. il İ Sonu yari” Alatbaamıza gelen eserler; ——21 m Er'in. hayatı Piyer Şa'ın bu mühim eseri Heri! Rifat Bey tarafından dilimize çevril ve Hilmi kitaphanesi tarafından E bir cilt halinde bastırılıp ineişar saha. konulmuştur Kitabın içinde Lenin'in | zel bir fotoğrafı da vardır. Kitap. DÜ Rus inkı'dnçısının nasıl yetiştiğini VE yaptığını öğrenmek İstiyenlerin arz” cevap verebilecek mahiyet ve kudi İmdi) vi