be | pim ? # 3 z uncu Sang | ; İllemw $ j Sen 37 | i 1932 İ ş z - td Na ; İ iğ verir 5 4 VAKIT'ın ilâvesi £ Mağ lerine ve ni * 4. Pazar , Perşembe (Günleri Neşrolunur Mizah Şayıfası * 4 * Ne kafâ Kadınlarda makyaj merakı. Annelik ir inan) i il eiğ Karı koca eve gel: öyle ya! | Sah ir pis Mi dikleri zaman, büyük bi ,, <> Gazeteciler mektebi, Gehia döğdü, öyle mi? | kızları henüz yedi ya Akşam. Balıkpazarı insan kay- od koktu Bir masa. Masanın üzerinde » kal, numa 4 — Evet reis beye Mi pe < kğ, fendi. Kafama vur « rana & Torik Necmi Bey. du Tale 753 Meşhedi Cafer Ağa, — Ne ile vurdu? Vpz Selâmi İzzet Bey. — Soba maşasile. der, ©, M2 senesinde cereyan € *| o— İyi ama, seni M muayene eden dok- öyle edi — İle özüme şerb İtor, başında hiç bir il Diyarbekir neredi? yara, bere görme * âmi — Di i miş. Senubunda bir iz EE — Aman efen - akirel * O'Up GÜZEL | im, giz. başıma ne erile meşhurdur. Esasen a en.de anlaşılıyor: Diyar, ile Manasınadır. Diyarbekir, akireler diyan !.. j uy hedi — Hay ablınla min 34, ASIN. gardaşım. . İşkolsun Tür, Men. özün gibi yahşi 5 $€ bilen kişi görmemişem! elâmi' — Teşekkür ederim... il, çe enim sade Türkçem de- Var, anızcam da böyle kuv- 1 ia evhedi — Me'üm, me'lüm.. tatmıza bir kelime daha da Sela Cibinlik ne kelimedi? b, yâni — Cibinlik, iki parçalı R kelimedir. Cibin kelimesile day *k — Seni « seviyorum Yalnız & eket demek, Bikir de be- | bakıyorsunu?.. Doktor asıl maşa- iyi muayene etsin, kn İcn demir iki parç oldu! Ha gayret! Hanımefendi. si » nema artisti tuvırlı yeni hizmetçisine sordu: — Perran. — Efendim. — Demindenberi ayncnın karşısında ne yapıyorsun?. — Şey. Gözleri mi kapadığım za- man nasl olduğumu İgörmiye çalışıyorum. eninle üç sebepten *vlenemiyeceğim.. Birincisi on param yok. ikincisi. ye lüzum kalmadı! an — Kafi, kafi. ötekileri söyleme m m c *datı. “Cibin korkak demek- wi de mekân edatı.. mana : Korkaklara mahsus mahal ktirl Hedi Sathezar aferin, Şapaş gardaşım.. Tebrik rn tebrik iderem... Lİ — Bir sualda ben so Yük #nam babam. Öt baka- Ky ipe en İyi gazeteci ir Selâmi — Kâzım Şinasi Bey.. “ik — Nereden anladın? LN “Ami — Vaziyet meydanda hap dim: Bana yazı yazdırdığı sok © gene gazetesi hepsinden Mm. yor! ba, “şhedi — Bravo daddaşım, üne Bugünlük bu kadar kâfi. bi, i hasıl olanda daha etraflı mtihan yaparız! “e, - iy sevgilim tıpkı şefta- m?iyor., v3 Penbe penbe yanakları mı İçinde ayır, yumuşacık bir vücüt bi 'dek gibi sert bir kak AKBABA Ses! İki komşu arasın da; — Karınla barış- iin galiba.. Artık hiç İsesiniz çıkmıyor. — Bilâkis, durgi niz da ondan! Ka ri pm Sayfası Bundan Sonra, Denize girmeden evvel. Yâ Salamon efendi, bir ilk bahar günü, eski dostlarından kumaşçı Mişonun mağazasına uğradı; — Bönjur Mişonaçi... — Ooo... Bonjur Mösyö Sâ- lamon.. Hoş yeldin, sefa yeldin. Ne var, ne çok?.. — Tyilik, sağlık... Sende iyi cps gabardin var mı?.. — Ne yapacaksın ? — Bana, benim karıya, benim kiza, hepimize birer pardesü va- Pipe —Hiç kork- En alâsı Da. var... —Kaça ve riyorsun ? Metresi kiz liradan or para aşağı ol r Elinden Yüre Sahilde Bir kız gördüm deminden, Vücudu yaseminden? Frkım yokta © ahda 4ah'nım Kereminden; Rir kız gördüm deminden, Vücudu yazeminden; Denize girdikten sonra.. ğim Yârelidir — On dokuz yaşındamı? Na- sil olur canım? Nasıl ola- cak a iki yozum?.. On de- kuz sene evvel doğdu, on dokuz yaşında... — Demek neredeise gelin edeceksin ? —E, allah kısmet ederse, öyle... nasıl, bizim perlayâ İyi bir koca bula bilirmisin? — Elbet bu'urum.. Başımla beraber.. Bugünden itibaren ara- yım. Demek on dokuz ya- şında ha?. On dokuz.. (Kuma şı arşınlamıya devam eder) on dokuz, yir- mi, yirmi bir.. E Salamon,se- nin en büyük oğlusu Davit e b Bu bir deniz perial, ve âlemde.. re İstiyorsun? Gül yaprağı derisi; - Yyidiri Sar — Yirmi se- Feda olsun uğruna: ei kiz metre.. Tisyatımın gerisi! rath gr v > Mişon, met- Tir kız gördüm derinden Evlendi.. Iki reyi kapınca Vücudu yaseminden?! a ii >» a —Ne sövlü- emilir e yk yorsun be?..lki lamayabaşladı: , —Bir,iki,üç, & çocuğu mu var dört... E, soy- E,o kaç ya le bakalım Salatuon, senin kü- l şında ? her çük oğlusu Moiz şimdi kaç ya- — Yirmi beş! şında ? — Yedi yaşında... di — Maşallah, maşallah... Seiz yaşında ha.. Demek o kadar ol- du... (kumaşı ölçmiye devam eder) sekiz, dokuz, on, onbir, on iki. E Salamon, senin kizi Per- la kaç yaşında? — On dokuz! — Yirmi beş ha. O'ur şey değil.. Seneler ne çabu't yeçiyor.. Dünkü çocuk yirmi beş.- (Ku- maşı ölçmiye devam eder) yirmi beş, yirmi altı, yirmi yedi, yirmi sekiz, şu dört parmak da caba- s.. Hadi hayrını gör. Güle gi- le, sağlıcağlanl.. (Makası vurup kumaşı keser.| Fransızca (Le Rire) den. Fransada kadın! ar meb'us olursa!. İş Perş ğim.. Üç kere döğ. düm! den rahatsız. Doktor |! şindeki Cemileye sor. dular: — Cemile... — Efendim. — Nazıl, hiz yok- ken kardeşine anne lik ettin mi?, — Bitim anneci- Bedava ilâç Refik Ahmet Bey arkadaşımız midesin. Mehmet Kâmil Bey, “utu kutu, şişe şişe ilâçlar vermiş. Dün idare odasında bu t- lâçlardan bir tanesi ni yerken içeriyel Hilâli Bey girdi ve Refik Ahmet Heyin ağzına bir şey gö'ür- bir kaşık alıp ağı men atıldı — Ben de isterim. Refik Bey gülüm- sedi: — Vereyim am-| ma, yeyecek değil bu. Mide ilâcı, — Olsun be ku- nıyor. İri yarı bir arabacı, şaş- kın bakışlı, çelimsiz bir adamı yakasından yakalamış tartakla- yıp duruyor. Bu esnada, etraflarına top'a- nan seyirci alayından biri işe karıştı : — Ne istiyosun bu biçare- den be?.. Yazık değil mi? Ya bana yanık değil mi?, İki saattir arabanın önüne dikil- miş, avazım çıktığı kadar “var- da..,, diye bağırıyordum da herif hiç aldırmıyor! — Ayol, o hem sağırdır, hem de dilsizdir.. — E, öyle söylese yal. m. Namuslu kızlar i Üstat Ekrem B. merhuma müj- delemişler: — Muallim Naci efendi, ber gezdiği yerde, kendi eserlerini methederek; onlar benim ilhamr- mın kızlarıdır, diyor... Ekrem Bey: — Evet, demiş, hemde öyle namuslu kızlar ki, şimdiye kadar hiç kimsenin kendilerinden bah» settiklerini işitmedim! Sarhoş — Bizim çocuklar daha uyumamışlar.. Üst katta lmba yanıyor! zum. Benim de mi- dem rahatsız. Ve etrafın itirez- larına rağmen zorla larına rağmen üğze na öt! Hakkı ver: Beda. va sirke baldan tat- lıdır! e man a EE EE m 2 Hazırlık! İki zamane güzeli arasında: — Reşit Bey galiba bana ilân aşk edecek.. — Nereden anladın? — Dün gece iki defa cüzda nını çıkarıp karşımda para saydı! İd Mani zail olmuş! Iki meyhane arkkdaşı arasın da: — Vay Cevdetciğim.. — Vay kardeşim... — Şükür görüştüğümüze ya- hu. Nasıl, sen rakıdan vaz geç- memişmiydin ?.. — Geçmiştim.. tavsiye etmişti.. — Peki şimdi nasıl içiyorsun ya? — Astık mani zail oldu., — Nasıl? — Rakıyı meneden öldü! Doklor öyle doktor Zan Aradaki fark Namık Kemale sormuşlar: — Üstat, iyilikle güzellik ara» sındaki fark nedir? — İyilik muhtacı ispattır, de- * miş.. Güzellikse göz ile görülür! — sima üz Neşrolunacaktır