— 6 — VAKIT Ti Temmuz 1932 —— Fransızları nihayet yendik |. iie yramı Takvim — 7 Temmuz 12 Temmuz 7 Rebiülevvel 8 Rebi. evvel | As, M. Sa, Al, komlsyo- nu arı Kilo : Öst tarafı £ inci sayfada) i i doğuşu 800 Sade yağ if Cemü karsı karşıyadır. Filhakika fkımda Kalenin çok uzağında, boş kaleye çeki Gön 438 439 — a yağı Türk Maarif Cenuy? ne Zeki, ne Fikret, ne de Muzaffer) !€n bir şütün, kaleyi bırakıp topun Günbay, o (942 19AL un ROZ ET vardır. Sahada gürünen takım, aşağı Meme ie lee la ş ei ai a b 310 300 Zeytin yağı ğ yukarr takviye edilmiş bir Galatasa-| ta. Taç hattına kadar Oğu “ i2,19 1219 Yeşilköy Hava Makinist Mek- ww, tevzi günüdür. emel Kemalin sol içe geçmesi biraz geven ğe tebi ihtiyaci için yukarıda yazili | V.B Silindirli Yeni modi ürhan, ji im hattemızı ye e- 4 ğ zan pe Nihat, Suphi der gihi oldu. Tekrar taarruza geçmiğ Yatma * oişi 2140 erzaklar bir şartaamede aleni Ford Otomobi! Rebit, Büyük Necdet, Mehmet Sa.| Ye xe Takibin tazyikını atlatmıya mu- 203 24 münakasa suretile satın alına- Ve Müsabaka Neticesi lim, Alâ, Küçük ei e Mu amıştır. Hakemi Nuri bey dir ye tlk dâkikada Fran- sız kalesine girmiş o bulunmaktadır. Öyle beklenilmiyen bir sayı ki, hatta bunu görmiyenler vardır, soruyorlar işte cevabı: — Alâdan Mehmede güzel bir pas. Mehmedin sıyrılışı, yan bir vaziyette, hesaplı ve aşırma bir vuruş. Hava - dan falsolu bir kavis çizen topun tam kale köşesinden direğe çarparak ka-! leye girişi... | Bundan sonra tam yirmi beş daki! ka yaman bir mücadele. Ve şayanı hayret bir görünüş. Hemen birçokla» rım dudak büktüğü muhtelit he - men fevkalâde bir maç yapıyor. Genç muhacim hattı çok ateşli ve girgin - dir. Haf hattı z iyinin fevkindedir. Bilhassa Nihat. Günün kahramanı olacağa benziyor: Yerinde kesişleri, her tarafa yetişmesi, bol ve iyi pas - Jarile.. Yegâne hatamız, hücumları hep sağdan yürütmek isteyişimizde, Misa firlerimize gelince; biraz sinirli, bir az yorgun ve beceriksiz görünüyor - lar. Sıkı ve atılgan müdafaamızın kar şısımda yaptıkları şey yirmi otuz met reden kaleye şüt sallamaktır. 25 inei dakikada Leblebinin nefis bir şütünü Fransız kalecisi tuttu, Fa kat avni dakikada Fransızlar aley - hine bir penaltı: Nihat çekiyor, gü - zel bir güt ve gol. Alkış alkış üstüne, Güzel oyunu - muz devam ediyor. Leblebi ile Alânın anlaşması güzel, 35 inci dakikada A- Tidan güzel bir pas alan (Leblebi Fransız müdafii atlatarak (geçiyor, kaleci ile karşı karşıyadır fakat Fransız müdafii yetişerek (oarkadan bir çelme takıyor. Leblebi yüzü ko - yun yere kapanıyor. Bu (fevknlâde bariz hata da tabit görülmez seyler. den değil, Bir penaltı daha. Bu ikinci ceza vuruşunu da Büyük Necdet atı yor. Hafif fakat sıhhatli bir köşe vu- ruşu: Üçüncü golümüz!.. Alım onkın üstüne te 40! acı dakikada kalemiz büyük bir teh- Jike atlattı ve devre bitti. . İkinei devrenin neticesinden, sıfıra karsı öç gibi kazancımıza (o rağmen k nar var. Hakları da yok değil, B $* gün evvel Fransizlarm 15i dakikada 3 sayr çıkardıklarını kimse unutmamıştır. Hakikati sörlemek lâ. zımselirse ikinci devreye başlayışı - » da pek muvaffakiyetli olmuyor. len hayli sarsrldıkları belli o- Jan misafirlerimiz hayli sıkı bir hü - cumla işe başlıyorlar ve beşinci da - kikada bizim birinci sayımıza müşa - bih bir sayr kazanıyorlar: Soldan bir şüt, top ayni direk köşesine çar - parak içeriye giriyor. Bu sayı Fraasızları tahrik etmiş - tir. Onlar ileri biz geri oynamıya baş Nyoruz. mühtelitte birkaç yer değiş- tirme var. Bürhanın yerine Tevfik girdi. Kemal, Necdetin yerine gol ha fa atladı sol hafa da Reşat alındı. Fransızların tazyik: halâ devam edi yor. Gene onlar hücum, biz ricat ha- lindeyiz. Çok tehlikeli bir korner at- lattık. Tevfik güzel ve müthiş çıkış- lar yapıyor, fakat vuruşları iyi de - gil, Hatta bir aralık üst üste boşa a- yak salladığı bile oldu. Bir korner daha. Hüsamettin buzu evvelâ yum - Tefrika No.: 41 Kâtip kadının âşıkının bir dip- lomat olduğunu öğrenince Ta- gami vasıtasile bir siyasi paso almasım tavsiye etti, Bir telgraf çekip cevabını alırsa bütün güç- lükler hallolunurdu. Nataşa bu sözler üzerine biraz sükün buldu. Tagami'ye uzun bir telgraf çektikten sonra bir taksiye bindi ve Kobençel or- manını gezmiye gitti. Yaprakları yeni yetişen büyük ağaçlar altında bir sürü işsiz ge- ziciler baharın zevkini tadıyorlar dı. Pat çiçeklerile, ominelerle bezenmiş olan çayır, yeşil buyalı masalar ve etrafındaki iskemle- lerle dolu idi. Nataşa otomobili bir menekşe | gülü ağacı önünde durdurdu. | Orman altındaki yollardan birine | vaffak olduk. Derhal kaydedelim ki, bizim tazyikimiz daha tehlikeli gö » ründü. Alâettinin bir şütü onlarm mü dafilerine çarparak kalesine aktı. Bir sayı daha kazanmış addedi lebilirdik, Fakat Fransız kalecisinin harikulâde bir yere yatışı bu sayıyı tuttu. Top bütün hızile kaleden kale. ye mekik dokum: Tai Çok tehlikeli iki dakika atlattık. Akabin- de bir hücumumuz. Şimşek gibi bir şüt Fransız kalesinin direğine çarpa rak geri döndü. Bu aralık teessüfle karşılanacak küçlk hir hâdise oldu. Fransız müdafaası sert ve hatalı oy- namıya başlamıştı, Bir aralık, halkın çok sevdiği ve “Gümüş kafa,, ismini verdiği sağ hafları Kemal Farukinin üzerine bir silindir gibi sıçradı. Ke - mal ayni anda geri dönerek Fransı - zın üzerine atıldı, İyi olmıyan bir harekete iyi olmı- yan bir hareketle mukabele etmiştik. Ve Kemalin, ne kadar canı yanmış olsa, bu vaziyeti almaması lâzımge - lirdi, Oyun bir an için durmustu, Fransızlar, Kemalin dışarıya çıkarrl. masını istiyorlardı. Hakem esasen ha diseye vazryet etmişti. Kemal dışarı çıkarıldı. Oyuna bir müddet on kişi olarak devam ettik. Fakat tempomuz! bozulmamıştı, Sağlam (oynuyorduk. Maç böylece bitti. ... Dünkü maç ve takimrmızm bu gü. zel galebesi unutulmıyacak bir hüâdi - se olarak kalacaktır. Bu unutulmıya cak hadiseyi tarihi ve ibret alınacak bir hâdise olarak yazmak da müm - kündür. Çünkü bu maç her şeyden ev vel bir takımın kazanması için, mu - ayyen oyuncuların mutlaka o taktm- da yer almasmı esas kabul edenle - rin davasmı bir kere daha çürütmüş oldu! Sonra takımlarımızın gencleş - firilmesini samimi bir hisle istiyenle. re, bu istediklerinde pek de haksız ol madıklarını anlattı, Vilhakika dünkü maç biraz da gençlerin zaferidir. Meselâ Mehmet Salim dün mühacim hattını idare etmiye de, yürütmiye! de yorulmadan muvaffak oldu. Buna kuvvetli bir istek de inzrmam edince ortaya bu güzel netice çıktı. Evet, muayyen bir sistemimiz ol - mamasına rağmen, dün görerek, isti- yerek atılarak dık. Ayaklarımı - ra kafamızı da hâkim kıldık ve ka - zandık. Hakkımız olan bu kazanmada ka leciden başlıyarak bütün oyuncuları mızın İştirak hissesi vardır. Hemen hepsi muvaffak olmuslardmr. Fakat eğer iyi oynıyanları o muhakkak, bir dereceye tâbi tutmamız Tâzımgelirsa, gu isimleri en başta sayabiliriz: Nj » hat, Mehmet Salim, Alâettin, Kema) Faruki, Yaşar,. Gitti Bir müddet evvel şehrimize ge lerek evvelki gün tıp fakültesin « de kanser hakkında bir konfe » rans veren Fransız profesörü M, Lemaitre dün akşamki ekspresle Parise gitmiş, O istasyonda Ziya Nuri paşa ile diğer bazı müder risler tarafından teşyi edilmiştir, girdi. Gramafonların gürültüsüne rağmen kuşların cıvıltısı havayı dolduruyordu. Kendini Kislodors- kta sandı. Kendi kendisine puş- kinin ezberindeki şiirlerini oku- du, Şiirlerin ahenği hoşuna gitti. Viyanaya geldi geleli içini kap- yan yeisten kurtulmuğtu. Fakat Jüzumundan fazla da sevinemiyordu. Hiç bir gaye güt- meksizin Osaf havayı ( tenef- füs ederek gözlerine mavi yeşil renkleri doldurarak guruba ka» dar yürüdü. O vakıt hafif elbi- sesi içindeki vüçutu akşam rüz- gârile ürperince dönerek otele avdet etti. v Hurra! Hurra! Telgraf bu sa- bah saat sekizde geldi: “Müş- külât halledildi, konsoloshane- 187 HAVA - Dün sıçaki:k azami 23, asga- ri 15 derece olarak tesbit edilmiştir. Bugün rizgür poyrazdan esecek hava ckaeriyetla Açık olacaktır. 2145 Komser, 22,15 Orlo, ROMA (443,2 mm) < 18,45 seketet, 18,30 Koter, 2148 musiki, BUDAPEŞTE (550,5 m) -—- 10,15 ken- ser, 1208 konser, 18,30 konser, 31,185 kon- ser, 23 konsir, 23,80 çigan orkestrası, 0SLO (00714 m) <- 1880 konser, 21 keman kanseri, 21,30 duetto, 28.15 mausiki, YARŞOYA (1411 m) —- 19,45 plâk, 44,35 plâk, 1610 plâk, 18 Kkönser, 10/20 dans, 21 pâk, 24 dans, KÖNİGVÜSTER HAVZEN (1635 m) -— 7 Jimnastlir, 7,80 konser, 13 plâk, 15 ken- ser, 17,30 konser, 20,30 Eerlinden paxil, 21 Hamburgdan nakil, 28,10 haber, 23,30 dan $- Ubüren. koğser, N PARİS (1725 m) <- 7,45 Şimnaskiiz, #45 müsiki, 13 plâk, i745 konser, 20 sineran, müsahabeleri, 20,10 kitabiyat, 20.20 plâk, 21 Yârın VİYANA (5172 m) — 1230 konser, 13,40 plâk, 15 plâk, 16,20 konser, 18 musi- ki, 20 müniki, 71,40 konser, 23,25 dans BÜKRES$ (304,2 m) —- 13 ük, HM plak, 18 musiki, 20 tadyo, 20,40 plâx, 71 konser, 21,05 meli, ROMA (441,2 my — 13,45 musiki, 15,65) kanser, 21,45' konser, 23 konser. BUDAPEŞTE (590,5 m) -- 10,15 kon ser, 13,05 çigan orkestrası, 1830 müusiki, 20,15 konser, 20,45 salon oritestramı, 23,10) haber, 24 dans. OSLO (10714 m) *—- 15 konser, 19,45) konaar, 21 konser, 23,30 haber, 28,45 tiyat- ro, VARŞOVA (IMIİ m) — 1345 plâk, 14,35 plâk, 16,10 plâk, 18 konser, 10,20 dans, 21 konser, 21,55 edebiyut ve siyaset, 22,10 konser, 23 dans, 7340 haber, 2350 dana, KÖNİGVÜSTER HAVZEN (1638 m) -- 7 Jimnastik, 7.18 konser, 13 pâk, 15 Kon- #er, 17,30 kenser, 19 piyano konseri, 16,25 konser, 20,45 konser, 21 eskepi konser, 23,30 haber, 24,50 dans, PARİS (1725 m) -- 745 jimnastik, R,45 plâk, 15 piâik, 20 telsiz ve kanun, 20,30 plâk, 21 rmiyo konser, ç Evlenme Haseki hastanesi eczacısı Ah- met Enveri Beyin kızı muallim Hayriye Hanımla baytar Muhit- tin Naci Beyin akitleri dün Be- yoğlu dairesinde icra edilmiştir. Tarafeyne saadet dileriz. | de vizeniz verilecektir. Sizin Ta- gami. İşte diplomatın böyle nüfuzu vardır. Nataşa bir çeyrek saatte hazırlanarak konsolosa gitti. Yü- rümüyor, adeta dansediyordu. Yolda beyaz ve mor gözlerile kendisine bakan leylâklara vade- diyordu: — Ben sizi unutmıyacağım, güzelsiniz, hiç bir vakıt hatırım- dan çıkmıyacaksınız! Damarlarında kanı kaynıyor, yanakları al al oluyor, gözleri parlıyor, şarkılar mırıldanıyor, ka- bil olsa güneşin ışıklarını avyeu- na topliyacak! Fakat daire ancak onda açı- lıyor. Şimdi ise dekoz. Bir saat daha beklemek lâzım! Mağazaların camekânlarına ba- kıyor. Bugün öğleden sonra sa- tın alacağı şeyleri sayıyor: Bir rop, bir şapka, eldivenler, bir” Amerikan dolabı, bir bijama, sev- caktır. Münakasası 19 Temmuz 932 Salı günü saat 14 den 16ya kadar Tophanede Merkez Ku- mandanlığı Satınalma Komisyo- punda İcra kılınacaktır. Taliple- rin şartnamesini görmek için komisyona muracaatları ve işti- râk içinde muayyen vaktinde komisyonda hazır bulunmaları, (46) (2925) ... idareleri Merkez Kumandanlı- ğına merbut müessesat için 2000 | kilo sirke aleni münakasa sure- tile satın alınacaktır. Münakasa- sası İ9-Temmuz-932 salı günü saat İdten 16 ya kadar Topha- nede Merkez Kumandanlığı satın alma komisyonunda icra kılına" caktır. Taliplerin şartnamesini görmek için komisyona müra- caatları iştirak için de muayyen vaktinde komisyonda hazır bu- lunmaları. (41) (2920) Matbanmıza gelen eserler? Olimpiyat 63 üncü nüsha çıku. Rasing * Muh telit maçı, tafsilân, resimleri, tenkitleri, Anadolu maçları, Avrupa haberleri, O limpiyatın hediyeleri. Servetifünun “Servetifünun, mecmüasının bu haf- | taki sayısı, dolgun münderecatla çıkmış- we. Bu sayıda Ahmet Ihsan, Halit Fabri, A. Sım, Elif Naci, Mehmet Selim, Re- şat Enis, Reşm Feyzi, Sehap Nafiz, Şemsettin Cem Peylerin yazıları varğır, Bü sayıdaki” yazilari mühlei bir'kıs- mı, bir genç edebi grubun iki seneden- beri toplu bir halde.çalışmalarınm ifadesi olmaktadır. Atillâ Marcel Brlon tarafından telif “olunan ve büyük Türk kahramanı Atillâ hakkın- da vesikalara müstenit en etraflı malö matı ibtiva eden ba eser ahiren Matban- clık ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi tarafından nefis bir şekilde kitap olarak basılmıştır. Ehemmiyetle tavsiye ederiz Holivt Holivutun ORasing kulübü şerefine çıkardığı fevkalâde nüshası intişar etmiş tir. Filiz Şair Muhittin Meki Beyin bu namda | bir kitabı çıkmıştır. Eser gerek manzum, | gerek mensur kısımları itibarile kariler | tarafından seve seve okunacak bir ki» taptır. Tavsiye ederiz. Fiati 75 kuruştur. Sünbül gözlü kadın.. Genç şairlerden Galip Fuat Beyin kilisi, cani İtti için kravatlar, ah! | İttiyi gördüğü zaman öpecek, kolları arasında sıkacak, kan akıtıncıya kadar tırmıklıyacak, sonra eziyet edecek! O'da çek- sin biraz! Eğer bu müfarakattan sonra kibir taslamaz, tabiatini değiştirirse ne alâ! Nazik ola. cak yoksa dikkat hal Gene mü- cadeleye başlıyacak, Sabırsızlıktan vücudu yor. Ittiye ipek gömleklerle birde baston satın alacak. “Sizi mü- kâfatlandıracağım sevgili küçük maymunum!,, Bu sözleri yüksek sesle söyliyor. Tesadüfen karşı” sında duran sakalı ciddi bir efendi bu sözleri kendisine sa- narak hayretle onu süzüyor. Bu adam ciddi bir adamdı, işine gidiyordu. Fakat işi bıraktı, onu takibe ve ondan lütuf dilen- miye başladı. Ah! Şu erkekler! hepsi kadın- ların peşinde dolaşan dilenciler. titri- Vürut eden yüzlerce kul tasnifi neticesinde Ford sının 50 liralık mükâfatını; nedeki meşherinde yeni V — si arabasını ziyaret edenlerin 3246 olarak tahmin eden Ku küdarda Doğan efendi Filhakika Ford meşherini edenlerin miktarı 3235 kişi nazaran hiçbir kimse tam a: retmemiş İse de mumaileyhin ettiği bu rakam en fazla y: kam olması itibarile mevcut mü ta hak kazanmıştır. Doğan efendi nüfus hamilen Tophanede Ford Motef pani Neşriyat Dairesine mü da 50 lirayı alacaktır. Önümüzdeki tiyatro mevsimindö! sil edilecek eserlerin tetkikine bi mıştır. Gerek telif eserlerin ve han edebiyaunda mevkii olan kıy eserlerden yapılacak | tercümelerin © cüme Olanlar asillarile beraber * b ikiden dörde kadar tepebağında bedayi idaresine tevdi edilmesi olunur . Ayni eserin müteaddir zevar W dan tercüme edilmemesi için müteü Bevlerin tercüme edecekleri eseri velden müessesemize bildirmeleri ef atları iktızasındandır. Doktor Hafız Cemal Dahili Hastalıklar Mü Cumadan mâada her gün sonra saat (250 dan 5 e kadar bulda Divanyolunda 119 sumati susi kabinesinde dahili muayene ve tedavi #der. Teli tanbul, (222395). Temmuz 1914 Dünyanın en maruf Tarib, politika, diplom. meşgul olan hiç bir kimse nu defaat ile okumaktan tağni değildir. Tercüme: Haydar Rıfat Beyi 150 kuruş fiatla her kirapgi bulunur inçeliklerle dö.u eseri çıkmışur. rimize okumalarını tavsiye ederiz. Duman Meşhur Rus edibi Turgeniş man İsimli güzel romanı Haydafi Bey twafından dilimize tercüme öl ve kitap halinde basterlmıştr. RU bişatının bu şehkânnın türkçeye mesi türk karilerine ve irfan Mamafih Viyana erkekle dukça terbiyelidirler; başka memleketlerde safsız olurlar. Bu adamın kendi sevinci! tirak etmesi için bir m ” bim atlatıyor. Tath bir tebes9 ve bozuk bir Almanca ile girmelidir. Bir taksiye ki: “Bitte, schöne Herr! sie mich ruhig spatziet Herif anlıyor, selâm uzaklaşıyor. Nataşa konsoloshane' ediyor, Kâtip kendisine bif raf veriyor. Bu telgrafta almak üczre İstanbula gel beş gün ikamet mezi rilmiştir. Eğer muvaselet! » ra Türk toprağında fazla" isterse diğer teşebbüsatts “ ması lâzımdır. Nataşa m bir tavırla bu küçük ettiğini söylüyor. Bir i hen ek i kâfi gelecektir. müve Emil Lüdviğin şah eseridir.