— 4 — VAKITİİ Temmuz 1932 Bu müthiş facianın mes'ulü kim ? Üst tarafı 1 inci sayfada) l cu vagonlarının bağlanması usulden iken kışın lokomotiften gelecek bu - harla ısıtılmakta olan yolcu vagon- de kolaylığı temin İ- değiştirildiği, lokomo leu vagonlarının, en #onra da yük vagonlarının bağlandı- ğı ifade edilmektedir. Yaz gelmesine rağmen bu usul değiştirilmemiş, ni tekim kazaya uğrıyan k da W suretle tertip olunmuştur. rla - rın bu şekilde tertip olunmasının ya- zın da, kışın da tehlikeli sayılabile- ceği bu sona hâdise ilede teeyyüt etmiş oluyor, Zira meyillerden iner - ken en arkadaki dolu ve ağır gonları trene yüklenmekte, arimasmı, böyle bir kaza zamanında da öndeki yolcu vagonlarına binip onlarm parçalanmasını intaç etmekte dir, | Ehemmiyeti haiz üçüncü nokta şu dur: Bu kadar arabadan teşekkül e- den bir katarda eskiden yedi gardö fren bulundurulurken son zamanlar- da bu adedin üçe indirildiği söyle - nilmektedir. hirdeki hususi muhabirimizin birinci sayfa - mızda dercettiğimiz telgrafında da bu katardaki b onla - Tın frensiz veya olduğu bildirilmektedir. Bütün bu noktalar göz önünde tu tulunca son esef verici hâ i | bebi ve cereyan tarzı ken anlaşılır gibi oluyor: Eskişehirle An- kara arasındaki hattın (o bukısmında esasen her zaman için biraz yavaş ve dikkatli geçmek lizemken (makinist sürati azaltmamıştır, buğday dolu a- Zır yük vagonları katarrı en arkasın da bulunduğu için meyil inilirken ka tara yüklenip süratinin artmasına se bep olmuştur. Tren bu korkunç hız- Ja ilerlerken ya tekerleklerden bir çi vinin düşmesi, yahut yola her har bir şeyin konulmuş olması trenin yol dan çıkmasma sebep olmuştur, Fa - kat asıl hadisenin fecaatini arttıran cihet, işte bundan sonra başlıyor: Eğer buğday vagonları en arkada ol mayıp da hemen lokomotife bağlı ol saydı hem trenin sürati bu kadar artmış olmıyacak, hem de lokomotif- ten sonra hemen bu yük vagonları devrilecek, daha arkadaki yolcu va - gonlarma gene ya bir şeyolmuyacak.i yahut da bu vagonlar sadece çarpıl - mak veyahut devrilmekle kalacak, fa kat arkadan bir tazyik görmüş olmı- yacakları için asla biribirlerine girip hurdahaş olmıyacaklar, hulâsa bu ka dar can #Iyar olmıyacaktı. Her halde tahkikat esnasmda bu noktaların ehemmiyetle nâzarı dik - kâte alınması lizımdır. Demiryol! idaresinin f&n adamları ne diyorlar ? Kaza mahallinde tetkikat yapmak üzere giden Haydarpaşa hareket mü fettişi Aptullah beyin dün şehrimize! avdeti bekleniyordu. Fakat kaza ma - hallindeki tahkikat © bitmediği için dün gelememiştir. Bugün avdeti ümit edilmektedir. Dün devrilen vagonla - rm ve lokomotifin (kaldırılması için Haydarpaşadan bâzı alât gönderi - miştir. Dün Haydarpaşada demiryol- Jarı idaresine mensup fen adamlari- le görüştük. Bu zevat diyorlar ki: — Kazanın sebebi heniz anlaşıla- mamıştır. Lokomotif şimdiye kadar 50 İı kilometre yapmış bir makinedir. Halbuki bir makineye es- ki denmek için asgari 120 bin kile - metre yapmış bulunması şarttır. Ka- zanm olduğu yer söylendiği gibi çok meyilli değildir, Burada meyil bi meyil addederiz. Lokomotifin sürati 45 kilometredir. Ve bu sürat tabiidir. "Kazanın vukubulduğu yerdeki raylar) yenidir. Henüz geçen sene yapılmış - tır. Makinist acemi değildir. Arkada &i yük vagonlarmın makineyi iterek yoldan çıkarması varit olamaz. Böy-| le bir vaziyet bir an için bile kabul e- dilse arkadan lokomotif ne kadar fa7 Ja itilirse o nispette sürati artar ve .yoldan çıkmaz, yalnız hat üstünde namütenahi ilerler, Geriye kalan ihtimallere göre, ya makinenin bir tekerleğinden bir vida düşmüş yahut da ray üzerine tekerle- ği yoldan çıkaracak bir şey kon - muştur. Bu da bir iki gün zarfında anlaşılacaktır. Fen adamları, yük vagonlarınm en arkaya bağlanmasının treni yoldan çıkarmıyacakları, söylüyorlar; bu cihet belki böyledir, fakat muhakkak olan nokta dolu yük arabalarının en arkada bulunması yüzünden bunlarm kaza esnasında öndeki yolcu arabala Tıma girip onları parçaladığı ve bir çok kimselerin ölümüne ve yaralan - masına sebep olduğudur. Katarların tertibinin değiştirilmesi zarureti be - dihidir. Hadise hakkında gelen yeni maelümat Kaza hakkinda dün şehrimize ye- ni ve mütemmim malümat gelmiştir. Beylikköprü istasyonunda treni bek - Jiyenler ga suretle anlatmak - tadrrlar: 9 numaralı mruhtelit katar her gün normal olarak Beylikköprü civa i lyabilenler derhal Yaralılar ölüler... Eskişehir, 10 (Vakıt) — Bey- likköprü kaza mahalline Es- kişehirden giden imdat heyeti bir çok kimseleri vagonların altından çıkarmıştır. Yirmi ağır yaralı vardır. Şimdiye kadar on yedi kişinin öldüğü tesbit edilmiştir. Yaralıların bir kıs- mı burada bastanededir, bir kısmı ilk müdavat yapıldıktan sonra mubtelif vasıtalarla yer- lerine gidebilmişlerdir. Demiryolları idaresinin sıh- biye teşkilâtı vak'a mahallinde meşguldür, Makinist mevkuf- tur. Faruk Tahkikat devam ediyor Ankara, 10 (Vakıt) — Tren kazası hakkında tahkikata de- vam edilmektedir. Kazanın s€- bebi tesbit edilememiştir. Vak- anın âni olması yolda ve l6- komotifin her hangi bir kıs- mında bir arıza bulunmaması kazanın neden ileri geldiğini tesbitte güçlük göstermektedir. Kaza maballinde Nafia ves kâleti, devlet demiryolları fen müfettişleri tabkikatlarına de- vam ediyorlar. Kaza hakkındaki raporun yarın ikmal edilmesi bekle- niyor. rındaki virajdan 16,20 de geçer ve 16,27 de de istasyona girmiş bulunur. Kazada: vel de tren virajda görül müş ve 25 vagondan ibaret katarın u- cu Beylik köprünün demir istasyonu na yaklaşmıştı. İstasyon memuru hat çavuşları, makasçılar, köylüler istas- yonda treni bekliyorlar. Fakat bu si- rada herkesin gözü önünde âni ve dehşetli bir gürültü ile koca katarın büyük bir kısmı raydan fırlıyarak or manın iki tarafma devriliyor. İstas- yon müdürü derhal dairesine koşu - yor, fakat Ankara telgraf hatlarının devrilen vagonların altınada kalarak kopması yüzünden muhabere edemi yor. Hemen Eskişehir (istasyonuna haber veriyor ve imdat istiyor, Kaza yerine koşuluyor. Lokomotif yolun soluna devrilmiş, kazan patlamış, a - kan kızgın sular etrafı küçük bir gö- le çevirmiştir. Lokomotifin arkasındaki o furgon yolun sağına devrilmiştir. Parça, par ça olmuştur. Çünkü tahtadandır. Al- tında seyyar posta memuru inlemek- tedir, Bunların arkasındaki iki demir yolcu vagonu yolun soluna devrilmiş tir. Daha sonraki demir vagon sağ - lamdır. Onun arkasındaki ikinci bir demir vagon diğer bir vagonun üzeri ne bindirmiş, yalnız ortasından parça lanmıştır. Daha arkadaki ahşap bir üçüncü mevki eski tip yandan kapılı vagon yolun kenarından uçmuş, için- dekiler ezilerek hurdahaş olm Bunun arkasındaki sekiz yük vago - nu devrilmiş ve parçalanmıştır. En gerideki 13 vagon ise önde geçen fa- ciağdan müteessir olmamıştır. Kaza - nın yukuunu müteakip kurtulanlar - dan askeri kaymakam Seyyar ve yüz- başı Arif beyler, sey polis 28 nu- maral Süleyman efendi, bir sivil me- mur ve yolculardan kendilerini top - felâketzedelerin imdadına şitap ediyorar, Buğday yı - ğmları felâketzedelerin o üzerlerini örtmüştür. İstimdat sedası duyulamı- yor. Manzara çok elemlidir. Yerinden fırlamış raylar, buğday (yığınları, yırtılmış şapka, elbiseler, ölmüş in - sanlar.. Bu kanlı sahnenin en acına- cak cephesi, demir enkazı altmda ka lan Mehmetçiklerin demirler arasın - da görülen başları, kolları, ayakla” ridır. Bu manzarayı dalgr» seyreden biri var, Makinist Faik Efendi. Sağ - lamlar, muhtelif yerlerinden yaralan İ bozukluğu veya yol üzerinde bir de - i Jokomotifler her zaman 15 | iyi tanırım. Bu makinenin makinisti Mehmet efendi vazifeye gelmediğin - den depo müdürü tarafından ceza - landırılmıştı. Ben de ihtiyat kullanıldığım içi, ii d mış olanlar koşuyor Faik efendiden kaza hakkında izahat istiyorlar. Ma- kinist su içiyor, bir köylünün elin - den kaplığı ekmeği şuursuzca yiyor. Hâdise mahalline yetişen Polatlı he- kimi makinistin ağzımı kokluyor, Fa-i ik Efendi sarhoş değildir. Lokomotifin süratini gösteren bant almmış, bunun 40 rakamını gösterdi. ği tesbit edilmiştir. Trenin sürati Tr, ist neden sonra kendisine ge lebilmiş ve şunları söylemiştir: Makinist ne diyor ? *. Makinemde bir noksanirk yok tw. İstasyona yaklaşıyorduk. Tam sinyal verecek iken ani bir sarsmlı oldu. Tkomotif bütün azametile kay- dı. O anda kendimi aşağıda buldüm. Baktım ki, ateşçi bir delikten çıkıyor ben de onu takip ettim. Kurtulmam bir mucizedir. Eğer patlıyan kazan şişesinin oto matik bilyası kendiliğinden buharı tı kamasaydı boğulurdum. Kazanm su- yu etrafa yayılmıştı kendimi suyun içinde buldum. Kazanım neden ileri geldiğini kestiremiyorum. Ya yolun mir parçasinm bulunuşu veya loko - motiften bir parçanın düşmesi buna sebep lür. Maamafih Tokomotiften böyle bir şey düştüğünü hissetmedim. Bu tip 26 va- gon taşıyabilir. Onun için yükün faz- lalığından böyle bir kaza olması ihti mali yoktur, Burada kaviste rampa e sasen binde sekiz kadardır. Onun için rampanın kazayı tevlit| etmesini de tahmin etmiyorum. İdarenin 16 senelik işçisiyim, Ev - velee ateşci idim, 3 senedenberi ma - kinistim. Ömrüm kuvayı milliye za - manında muharebede bu yollarda ve hep bu rampa üzerinde geçti. Yolu olarak ve bu makineyi es n muvakkaten bu- edilmiştim. Bu makine İle iki seferim vardır. ölenler ve yaralananlar şunlardır : Ateşçi Mehmet Alinin kolları ayak Tarı yanmıştır. Tedavi için Ankara - ya gönderilmiştir. Enkaz altından çı karılıp yaralı iken ölenlerden biri Nevşehirli Mahmut oğlu Ahmettir. Vozgat askerlik şubesi (Oefradmdan Piriciğin Katık köyünden Mehmet oğ- Tu Ömer ve Millet meclisi muhafız a- layının beşinci bölüğünden Kütah -| yalı Ali Rıza ölenler meyanındadır. Ahşap vagondan kurtulanlar ifade sine göre, vagonun altımda daha on beş, on altı ceset vardır. Bunlar Sey “ar ve Beyşehirli vatandaşlar - ır, Yaralananlar şunlardır: Seydişehirli, Seyit oğlu Osman a- Zır yaralıdır. Koöndüktör Abdülka - dir, katar memuru Ali Rıza, gardö -| fren Hasan, Kondüktör Hasan Bek - taş, birinci muhabere alaymdan Çal- dıra nahiyesinden Kâmil oğlu Feyzi, seyyar posta memuru Tuza, Mustafa oğlu Riza, Anadolu muhabirlerinden Süreyya Fi tabibi Halit İhsan Bey nezdinde Hü- seyin oğlu Selim hafif yaralılar me yanındadır ve bunlar Eskişehire nak ledilmislerdir. Hitler mahkemede! Almanyada Reiscümhur intihabı İ Berlin, 10 (A,A) — Hitler ta- rafindan Sosyalistler gazetesi olan “La Gazette Schlesving - Holstein,, aleyhine bu gazetenin riyaseti cumbura sit intihabat gecesinde Hitlercilerin * dahili harp hazırlıkları yapmış olduğu- na dair yazmış oldugu yazıdan dolayı Kiel mahkemesinde açıl- mış olan davada Hitlerin kıtaa- | tını #skeri bir maksatla yetiştir- miş olduğunu itiraf ettiğini “Ber- liner Tagablatt,, gazetesi yazıyor. Hitlerin Mart 1932 tarihinde 300 000 kişiden ibaret olan kitsetin şimdi | 400000 den ibaret ve mükemmele ten. | sik edilmiş bir detihbarar servislerini mevcut oldügunu ilâve etmiş bulunduğu söylenmektedir. z M. Roem Dünden sonra Hitler bücum kıtnatının askerf zolü hakında oldukça vinvmi tabirlerle bir takım telmibatta bulunduğundan, mahkeme, hafi celse ak üne karar verm Baylar Süreyya Beyin aşısı Ankara, 10, (Vakıt) — Ziraat vekâleti Etlik lâburatuvarı bay- tarlarından Süreyya bey tarafın- dan bulunan aşı ile serumu tet- kik için Viyanadan profesör Ger- eldi. Ziraat vekilile birlikte Etlik lâ- buratuvarını gezdi. izmir tacirlerinin müracaatı Izmir10 (Vakıt) — Şehrimizde- ki şeker ve kahve tacirleri tica- ret odasına müracaat ederek gümrükteki mallarının ithaline müsaade edilmesi için hükümet nezdinde teşebbüste bulunulma- sını istediler, GObi çöllerinde! Türkçeye çeviren ÖMER RIZA —26 — Yazan GOBİ ÇÖLLERİNDE SVEN HES kmda kendisini ziyaret edeceğimizi söyledik. Turgutlar de cevap olarak bize kartını göndermiş ve bizi evinde *€ makla memnun olacağını bildirmişti. Doktor Humme! ile Haslund Gaşon Nor ile Soko Nor# cekleri için hazırlanıyorlardı. Hummel'in acele etmekten dı, soğuklar başlamadan nebatat ve haşarat toplamaktı. kafile öğleden sonra hareket etti, İki arkadaş Turgutlardif raladıkları atlara binmişler ve silâhlarını, dürbünlerini, fi yaf makinelerini, meşin çantalarını, yağmurluklarını atların lerine yerleştirmişlerdi. Ertesi gün (Larson) un yaptığı gemi! hazırdı. İçi bofi ağaç mümkün mertebe yontularak yanyana getirilmişti. /€ beyi yaptık. Cereyan bir iki kere bizi karaya attıysa da ge" kolaylıkla kurtardık. Fakat bu gemi ile açık göllere çıkmak ru değildi, Bir fırtına kopacak olursa tehlikeye uğrardık. için gemi işini bıraktık. Profesör Huang da küçük bir kafile ile çıkmış ve Gaso” run cenubu şarki aksamını keşfe başlamıştı. Teşrinievelin şinde Henpel ile Zimmerman nehrin şimali şarki kısmına hareket etti. 19 . » » . . BB Bir Çin ihtifali Zaman geçiyor, bir sabah, 16 sene evvel 10 Teşrini gününün bir yıl dönümü olduğunu öğrendik. Meğer Çin cü riyeti o gün ilân olunmuş! Bizimle bu yıl dönümünü tes'it etmek istiyorlardı. beraber bulunan Çi Ziyafet verecek! Ziyafete biz de, Mongollarda davet olunduk. Zaten lerle Mongollar bir müddettenberi hazırlıkla meşguldü Fakat ben onların bu kadar muhteşem bir ihtifal tertip edebi” ceklerini tahmin etmemiştim . 10 Teşrinievvel günü sabahleyin saat onda ihtifal yerine vasalât ettiğim zaman, Çin cümhuriyetinin armasile kar$* Arma, tım . mavi zemin üzerinde beyaz bir retti. Armanm sağında İsveç, solunda Alman bayrağı rünüyordu. Re: kli kâğıtlar üzerine bir çok kelimeler ve cüm! yazılmıştı: İleri! Her gün bir adım terakki! Hürriyet, uhu müsavat! bil yardım! mek kolay, anlamak güç derlerdi. İradeleri kuvvetli olanlar muvafak olurlar! Ta — Tung yani umumi sandet! Fakat Son Yat Sen di ki: Anlamak güç değil, öğrenmek güç! İhtifal yerinde hepimiz toplandıktan sonra; “Profesö hitabet kürsüsüne”çıkarak üç bayrağı selâimladı. Sonra bü" — 52 GOBİ ÇÖLLERİNDE <emaati iki dakikalık süküta davet etti. Herkes başını açarak eğdi başladı. güneşten İ Müte Eskiden: Öğrü ve günün mânasını düşün Süküt dakikaları geçtikten sonra milli marş terennüm ol du. Bu milli marş, Çinde cümhuriyet ilânından sonra kabul ol muş bir yeniliktir. Bununla beraber Tang hanedanınm devrif milli marş sayılacak bir şey vardı ve bununla büyük Tang tef edilir ve milli marş terennüm olunuyorken imparatorlar da 8 ğa kalkarlardı. Yeni marş ise büyük bir hususiyeti haizdir. Ç' kü bunda siyaset, milliyet, vatanperverlik kelimeleri yok. Bi milli marş son derece basit. Marsta şu sözlere tesadüf olunuyor: “Bulutlar çok pamuk kadar beyaz. Güneş ile ayın parlaklığı günden güne vam ediyor.,, Marş, başmdan sonuna kadar bu şekildedir. Bu marş, göl nehrinin kıyılarında terennüm olundu.. Çinliler, marşı terennüm ettikten sonra cümhuriyeti alk? mış, ondan sonra profesör Hsu nutkunu irat ederek şu sö” söylemişti: “Avrupa, Çin cümluriyetinin, yürütemediğine kaildir. Bu söz, belki bugün için doğrudur. imparatorluk gibi işle! kat onu doğru olarak gösteren âmil, Çin kumandanlarının b birlerile döğüşüp durmalarıdır. Bu ha! Çin, dahili harplerden azade, inkişaf, liyor. “Milâttan yedi asır evvel, Çinde, harp değil daimi değil, tihat devrine doğr& yet en yüksek mevkide idi. Bir asır sonra Konfüçyüs zama vaziyet değişti. Yarı barbarlar Çini istilâ etmişler ve Çin K* ni müdafaaya mecbur olmustu. Bu sırada Lu devleti bir küçük devlet vardı. Kuvvetsizdi e her taraftan hücum tecavüz» maruzdu. Fakat kendini kat'i bir azim ile müdaf3# yordu. Konfüçyüs de bu devlete tâbidi. Konfüçyüs zuhür 1 ten sonra vatandaşları arasında muhabbet ruhunun o hü olmasını ve vatan topraklarının müdafaa olunmasını iste füçyüs zuhür etmeseydi Lü devleti yıkılacaktı, Lü devleti, getirdiği yeni itikat ve yeni irfan sayesinde kurtuldu. Konfüçyüsün getirdiği itikat ve irfan bütün Çini Çin hanedanı, bu memleketi, kuvvet kullanarak, teshir fakat Lu devleti Çin ölkelerini irfan ve ruh ile fethe mu”. olmuştu. Onun kullandığı vasıta, muslihane hulüldü. Kor yüs an'anesi bize “Lu, dan geldi ve Çinliler her zaman N neye sadakat gösterdi. Orun hedefi, Çin medeniyetini * ettirmek ve onu bayağı düşmanlara karşı müdafaa vası! rak kullanmaktı. “Hali hazırda milli hükümet bu esaslar dairesinde ederek Çin hars ve irfanmı Çin devletine bir müstemlik€ melesi yapan düşmanlara kullanmak istiyor. j fi geçidi fakat medi kaplar