at yarışları güzel olacak Memlekette at yetiştirmek merakı Yüsek yarış ve ıslah encüme- seneden seneye artmaktadır Mik | Dört yaşındakiler 85 kilo, beş | ninin 1932 yaz mevsimine aitİs. | ve daha yukarı yaştakiler 60 | kilo taşıyacaklardır. Mesafe 1200 ! tanbul ât yarışlarına Temmuzun 29 uncu Cuma günü başlanıla- caktır. Yarışlar, 29 Temmuz, 5-12-19-26 Ağustos ve 2 Ey- | Wül Cuma günleri olarak tesbit | edilmistir. Yarışlar gene Bakıköyünde | Veliefendi koşu mahallinde ya- pılacak ve her Cuma saat on beşte baş'ıyacaktır. Her hafta beş koşu yapılacak- | tır. 29 Temmuz birinci haftanın birinci koşusu satış koşusudur. yarış üç yaşındaki Yerli ve Arap, erkek ve dişi taylara mah- Sustur. İkramiyesi 725 Hiradır. | “;e 150, ikinciye 55, üçün- 20 öra verilecektir. Duhu- 2 lira 25 kuruştur. Mesafe Hee sistre, sıklet 26 kilodur, inci koşu: Üç ve daha yu- karı ve 1932 senesi zarfın- da kuzandığı ikramiyeler yekünu 1000 lirayı doldurmıyan halis kan lagiliz at ve kısraklara | mahsustur. İkramiyesi 300 lira- dır. Birine'ye 125, ikinciye 55, | üçüncüye 20 lira verilecektir. | Duhdliyesi 3 liradır. Sıklet: Üç yaşındakiler 55 kilo, dört ve da- ha yukarı yaştakiler 60 kila ta- sa saklirdır. Mesafe 1600 met- c My Uçüscü Koşu: Dört ve daba — Yaşta ve 1932 senesi zar- ında hiç koşu kazanmamiş yerli ve Arap, at ve kısraklara mah- suslur. İkramiyesi 185 liradır Birinciye 110, ikinciye 55, üçün- cüye 20 lira verilecektir. Duhu- liyesi bir lira 85 kuruştur. Sıklet Tetrika No.: 39 Bunları söyledikten sonra me. lou şapkasını, eldivenlerini aldı ve giderken şu sözleri ilâve elti, — Hadi yavrum bayatta her | şey kalple değildir. Menfaatin de mübim yeri vardır. Patron geliyor, çabuk kararınızı veriniz. Nataşa dalgın dalgın soyunur- ken İbrahimin Roz Nuarda söy- lediği bir sözü batırladı. O de- mişti ki: — Bir düşeş attınız. Evet hakkı vardı. Viyanadaki Kröğerin de hakkı vardı. Hele Muranın gönderdiği son mektup bu sözleri kuvvetlendiriyordu. Yattı. Yastıklar düzeltti. Yorganın içinde toparlandı ve Muranın mektubundan şu fıkra- yı obudu Eger maksulini idrak | etmeden gelirsen aptal kadınsın | Roz Nuvar metrodur. Dördüncü koşu: (Handikap) üç ve daha yukarı yaştaki halis kan İngiliz at ve ısraklara mahsustur. İkramiyesi 375 fira- dır, Birinciye 300 lira ve bun- dan başka, bu koşuya giren bayvanlar için verilen duhuliye öcretlerinin mecmuu verilecektir. Yarişta ikinci gelen 55, üçüncü 20 lira alacaktır. Duhuliye 3 lira 75 kuruştur. Mesafe 2000 metrodur. Besinci ava, ( Handikap ) dört ve daba yukan yaştaki i yerli ve arap, at ve kısraklara mahsustur. İkramiyesi 300 lira- dır. Birinciye 225, ikinciye 55, .Üçüncüye, 25 Jira verilecektir. Duhuliyesi 3 liradır. e Mesafe 1800 metredir. En büyük mükâfstler Diğer haftaların koşuları ara- sında ikramiyeleri fazla olanlar şunlardir; Dördüncü haftanın Çamlıca koşusu: İkramiyesi birinciye 590 liradır. Gene ayni baftavın bi- rinci İsönü koşusu: Bunun birin. cisine de 825 lira verilecektir. Gene ayni haftanın Boğaziçi ko- şusunda birinciye 975 lira veri- lecektir. Altıncı baftanın ikinci koşu: sunda birinci 60) lira, üçüncü İkinci İnönü koşusunda birinci 900 lira, uzun çayır koşusunda birinci 525 lira alacaktır. Yarışlara rağbet Nim. Ruba Jans ki bir daba seni görmek İstemem. Senin Tagani bütün kamların inde koşan azgın bir köpektir. ger tekrar onunla yaşamağa başlarsın dünya seninle alay eder. Sana yemin ederimki Rozinka ile Yirmi beş liraya pazarlık etti. Ro- zinka herifin evine kadar gitti. akat yirmi beş lirayı koparır koparmaz birdenbire hastalan- dığını söyledi, Herifi atlattı. Roz- nuvarda bikâyeyi anlatirken di- yordiki: “Hiç böyle bir maymun ile beraber kalırmıyım? Nataşa nın bu berifie Yaşamağa nasıl tahammül etmiş olduğuna aklım ermiyor!,, Nataşa kâğıdı elinde buruştu» rarak elektrik lâmbasını söndür- dü, Ayın mavi ışığı açık pence- Fransızlar , futbolu gi müzu nasıl VAKIT 7 Temmuz 1937 — > buldular ? En çok Fikreti, Zekiyi, Rebiiyi beğeniyorlar Kafile reisinin oyunumuz ve oyunları hakkındaki sözleri “ Vakıt,,ın görüşlerini tamamile teyit etmektedir Şehrimizde bulunan Fransız fut - bolcü kafilesine riyaset eden M. Victor Mestre Racing Club'ün bura - da yaptığı maçlar ve Türk futbolü hakkında bir twharririmize şunları söylemiştir; — Buraya gelirken Türk futbolu-. nun derecesi hakkında hiç bir fikre sahip değildik. İlk maçımızda Türk futbolunun Fransız futbolundan hiç de geri olmadığını hayretle öğren -| dik. Türk oyuncularının bariz vasıf - lar: oyundaki sliratleridir. Türk oyuncuları srasmda çok iyi futbolcular gördüm, Bu arada mese Ni Fenerbahçenin sol haf mevkiinde oynıyan oyuncu ile merkez muhacimi ve bilkassa Galatasarayın sol açığı çok iyi futbuleulardır. Bu oyuncular Fransada da takdir) Yarınki maç | Fransızlarla oynıya- cak oyuncularımız Istanbul, 6 (A.A) — Paris şampiyonu Rasing klüp de Frans üçüncü müsabakasını cuma şü- nü Kadıköyünde Fenerbahçe stadında Galatasaray-Fenerbah- çe muhtölitine karşı yapacaktır. Müsabaka tam saat 17,30 da başlıyacaktır. Hakem futbol Fe. derasyonu reisi Hamdi. Emin Beydir. Heyeti tertibiye | tarafından €samisi zirde muharrer oyuncula- rm saat 16/3öde spor levazımla- rile birlikte Fenerbahçe klübünde ispatı vücut etmeleri rica edil- mektedir : Hüsamettin, Ulvi, Yaşar, Bur- han, Tevfik, Nihat, © Muzaffer, Fikret, K. Faruki, L. Mehmet, Alâeddin, Küçük Necdet, Zeki, Rebii, Lütfi, Cevat, Reşat Beyler. daba fazla olacağı tabmin edil- mektedir. Çünkü İştirak edecek yerli ve balis kan İngiliz atları nın adedi geçen senelere nis- betle hayli çoğalmış, at merak- derecede artıştır. kağın gürül! , tramvay çan- ları, otomobil klaksonları arasın- da Tagami ile mazisini düşün- dü. ik sre çen e üç defa adama! rın se bir çok adamların kolları arasında dolaşmış olma- mak için onunla Yaşamağı kabul etmişti. O zamanlar içinde biraz da tecessüs fikri vardı. Maamafi Japonyalının me yüzünden ne ahlâlından boşlanmıyordu. Fakat ece lâmba söndükten sonra 'agami onu kollarile sarınca büyük bir bahtiyarlık, duyardı. Kröger ona bir defa sormuştu: — Bu adam size büyömü yaptı nedir? Bu akşam kendi kendine $0- ruşturuyordü : — Evet: Acaba neden ona bağlıyım, niçin burada onu gö- remedikçe sıkılıyorum ? Konuş- masını, iyiliğ n. yüzünü istedi- ğimden değii, benim istediğim renin aralığından giriyordu. So- | onun beni seviş hali olacak, Eğer İ bolunda takip edilen muayyen bir u- / çin yumruğunu kullanmış edilecek ve Fransız milli takımına girebilecek futbolculardır. İ Türk futbolunun takip ettiği “Tae -| tigue,, ile Fransız futbolunda takip, edilen “Tactigue,, arasında bir mukaye se yapılacak olursa arada baz: fark- lar mevcut olduğu görülür. Fransız oyuncuları (W) İngiliz sistemini ka- ı bul etmişlerdir. Halbuki Türk fet - y sul yoktur. Bana kalırsa Türk Tutbu- lu için de muayyen bir sistem kabul! etmek ve sağa, sola faydasız paslar vermekten vazgeçmek lâzımdır. Galatasaray ve Fenerbahçe kale - cilerini de çok beğendim. Oyunlarım. da gösterebileceğim kusur, yumruk -| Yarını kullanmamalarıdır. Galstasa « ray kalecisi Avni bey son müaçin mer kez muhacimimiz Veinante ile karşı- laştığı zaman topu uzaklaştırmak İ- olsaydı, kadar kaza| müsademe muhakkak ki bu şiddetli olmıyacak ve müessif vukua gelmiyecekti, Sonra, geride oynıyan Türk fut- boleularından bazılarına da ayakla - ri ileriye doğru oynamaktan çekin « melerini tavsiye etmek İsterim. Bu tarz oynayış çok tehlikelidir ve böy- le oynıyan futbolcular Avrupada as- la müsamaha görmezler, Türk fubolunun atisinden çek (| mitliyim. Eminim ki Türk milli takı.| mi yeniden doğacak ve haklı olduğu muvaffakıyetleri kazanacaktır. Takımımızı teşkil eden bütün ar - kadaşlar Istanbulda yapılan bu maç “lâr vesilesile Türk futbolcuları ıle tanıştıkarmdan çok omemnundurlar. Bilhassa halkın, seyircilerin sport - menliği kayde ve takdire şayandır. Memnuniyetimizi (tadil eden yegâ - ne gölgeli nokta, sert ve fena bir sa- hada oynamiya mecbur oluşumuz - dur. Fenerbahçe stadı nispeten daha! iyidir. Fakat o da çok küçük ve şehre; uzak bir mevkidedir. İstanbulun gü zel ve muntazam bir stada ihtiyacı! apmayı doğru bulmuyorum. Frnnsız sefaretinde ziyafet Misafir futbolcular şerefine dün Fransız sefaretinde hususi ar Ber ziyafeti verilmiş, ziyafette sef: kânile futboleuların reisi M. Mestee ve takım kaptanı M. Gautheroux bu - unmuşlardır. (YAKIT) — Şayanı dikkattir ki, Fransız kafile reisinin sözleri (VA * KIT) in bu maçlar hakkında öülün görüşlerini teyit etmektedir. (VAKİT) ilk maçın ertesi günü Fransizlerin tamamile (te) sistemini tatbik ettiklerini işaret etmiş ve Fe nerbahçe takımının bu teknik ve sis aradaki em faikiyeti o karşısında, mesafeyi anenk oyuncuların şahsi mehareti ve sürati sayesinde doldu « rabildiğini yazmıştı. Boks Levi Efendi Maça Hazırdır Dün Jozef Levi Ef. matbaamı- za gelerek boksör Yorgos tara- fından yapılan intikam maçı tek- lifini kabul ettiğini bildirdi. Levi efendi, yirmi beşini ve davetiyelerde kendisinin imzasının bulunmasını istemektedir. Bu istedikleri tabil olduğuna göre maç tarihini tes- bit etmekten başka yapacak bir iş kalmıyor demektir. Levi EF. organizasyonun Frangi Marten veya Hilmi B, tarafin deruh- te edilmesini müsavi bulmakta ve maça ber gün için hazır bu- lunduğunu ilâve etmektedir. yalnız hasılatın yüzde Nizamname Ve sporcular Istanbo? Mintakasından : Son zaman» olduğu muhakkaktır. Cuma günü yapacağımız son ma - ça gelince, Galatasaray . Fenerbahçe mühtelitinin hemen hemen Türk mi larda nizamnemenin değişmesi am geldiği hakkında vaki olan neşriyatın tö- sirile gerek kulüplerimizin ve gerekse müttetik azanın nizamnameye karşi olan İİ hissi hürmet ve itemlerinin duçarı tezel- Ni takımı olduğunu biliyorum. En İyi) gü) olduğu müşahede edilmektedir. Ahi- oyunumuzu oynamıyâ çalışacağız ve maçı kazanacağımızı ümit ediyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe ta - kımlarından hangisinin oyununu da soruyorsunuz. Müsaadenizle bu sunle cevap vermi - yeceğim. Burada misafir olarak bu - Iunuyoruz. Bunun için her iki takı. mm oyunları arasında bir mukayese ha güzel bulduğumu e , sonra çıkıp gitse ne hoş olacaktı! Başka za- manlar kendisinden âdeta nefret ediyorum. oRozinka'nın onunla beraber bulunmak istemeyişine bakılırsa hiç te fevkalâde bir sihiri, hususi bir cazibesi yok... Halbuki Istanbulda Rozinka'yı tanımıyan erkek yoktur, eğer Ştravs olsa idi kız biran bile te- reddüt etmezdi. Şu halde Taga- mi'deki Ocazibeye sırf benim üzerimde tesirini gösteriyor. Nataşa yorganın altında bü- zülmüş düşünüyor, döşünüyordu. sırada istikbalinin mevzuu bahsolduğu muhakkaktı, Ya hemen Tagami'nin yanına dönmeli, yâhut içindeki çekinme hissini atarak akıllı davranmalı, sinemadan cevabı beklememeli, va Ştravs'ın metresi olmalı a Bu takdirde kendisi için yeni bir ufuk açılacak, şöhret, Gü servete kavuşacaktı. Adeta bir peri masalı yaşıyacaktı. ren Ankarada in'ikat eden İttifak Umum! kongresi nizamnamemizde tadilâr İcrasına lüzum görmemiş olduğundan nizam ve intizama tabi olmak ve İhıiçarı icaat di- siplinini kuvvetlendirmek esasları üze- rinde yürüyen sporcularımızdan nizami bir hareket beklemediğimiz arz ve bu hususa her zamandan fazla Htina- kâr. bulunmalarını temenni eyleriz. efen- zavallı Lola ile küçük Kotiki getirtecek bu koca dairede yak nız yaşamaktan kurtu'acaktı. Bu iki yo'dan hangisini tutacağına karar veremeden uyudu. ni Sinemara mukaveleyi imzalac mağa hazırdır. Nataşa, Ştravsı bekliyor. Bu sefer ny ol- sun âşıkını memnun edecektir, Zaten meselenin artık sallanacak yeri kalmadı. “kral, temamen değişti. Vaktile daima serbesti, Nataşanın istediği saatte gelirdi. Şimdi daima meşgul olduğundan bahsediyor ve kadının yanında pekaz duruyordu. Genç kadın milyonerin gelmesini beklerken yeni aldığı vişme çürüğü kaplı defteri açıyor. Vaktini geçirmek için bu deftere hislerini kayde cek, Bu gece hayatı değişeceği için deftere ilk düşüncelerini ya- zacak. Bu düşünceler kadar mü- him ne olabilir? (Bitmedi)