- “.., dan 'Türk edebiyatının milâttan ey - ——72-— VAKIT 7 Temmuz 1932 — Şemsettin Bey, konferasına, seki- ginci asırdan onuncu asıra kadar ge- çen uzun devirlerde cihanın en yüksek medeniyeti bugünkü garp medeniyeti-| nin de temeli olan i ii kuranlar ve yüksellenler kimlerdi? Sualile başladı ve son zama kâdar gerek şarkta, gerekse © ia bu sahadaki üyük m ret hissesinin ( Arapla : verildiğini ve Türklerin is da bırakıldığını ve ek bütün hariç tutulduklarını hi tlerden bi recek kadar ledikten sonr: Ki noktai nazarda bugüne mâküs bir n m zamanlarda h pılan tetkikle- hâkim iceye isal ta tar letkikata müsteni Emevi saltanatının yıkıldığı şçüne ka-| dar geçen zaman zarfında islim! dünyasmda fikir ve meden a sında İlmi © olmadığını lerden mâada ka asınm anasırını Ebamüslüm i ine getirdi ve Maverainehir "| yeti içtimaiyesi Tol oynamıya ba bnren fen, san'at, telâkki sahalarınm he Ji bir hareket başladığı islâm medeniyeti denilen p deniyetin vücut bulduğunu söylemiş- . Bidehu Şemsettin Bey, Türkleri'n medeniyeti dünyaya nasrl naklettikle| rinden bahisle ulümu ve sanaylind &yni nisbetle terakki ettiğini halıcılık, oymacılık, gümüş ve altın miücevhe - yat işçiliğinin pek ziyade ilerlediğini güzel san'ntlarm büyük bir İnkişafa mazhar olduğunu ve 713 tarhinde Semerkant Harmın Çin imparatoruna götürdüğü hediyeler arasında birçok zırhlı gömlekler, Okriatal kadehler, kik şişeler, heybetli arslanlar, gü - ze meyva fidanlar, mahir orkestra heyetleri ve emsalsiz rakkaseler bu - Janduğunun Çin müverrihleri tarafın dan yazıldığını söylemiştir. Şemsettin Bey, irfan tekrar zaptetmenin bugünkü rinki Türk nesline düşen O bi olduğunu beyanla Okonf hâyet vermiştir. lü zade Fuat Dev, konfe- ransma Türk edebiyatın umumi te -| kâmülünü en bariz hatlarile göster - miye çalışacağını ve fakat orta Az - yânm yerli halkı olan ve daha tarih - ten evvel devirlerden başlıyarak yal - nız orta Asyada değil, yerylizünün .muhtelif sahalarında medeniyetkuran Türk milletinin en eski Yisanı ve bil - hassa edebi mahsulleri hakkında he - nüz kati malümatımız olmadığını ve binsennleyh bugüne kadar elde edil - vesikalara nazaran O edebiyatı - mizm tarihi inkişafınr şimdilik ancak inci asırdanberi takip edebildi - Zimizi, halbuki milli medeniyet ta - rihimizin eksikliğine (o vazaran, mlli edebiyatımızm sekizinci asırdan pek çok evvel başladığımı o kola medilebileceğini eski Çin menbaların - vel ikinci asırda mevcudiyetini gös İeren türkçeden tercüme edilmiş bir parçası olduğunu ve Avrupanın ya - şayan edebiyatları arasmda hattâ on Aç asırlık bir maziye malik olunları -| ın pek mahdut olduğunu ve dahi bir elin gösterdiği istikameti takip sa « yesinde Türk tarihini en derin ve geniş bir şekilde (o kayramak saadeti - ne mail olan bugünkü ve yarınki nesillerin mesaisinin bu meçhul de - virleri de sür'atle aydmlatacağını ilâ - ve etmiştir. Fuat Bey bundan sonra türkçenin çok eski devirlerden İşlenmiş, zengin bir edebiyat dili olduğunu ve Çin ser- hatlerinden başlıyarak © Akdeniz kr. yılarma kadar bu edebiyat bakiye. lerinin bügünkü Türk halk edebiyat- Yarında hâlâ yaşadığını söylemiş ve Cengiz imparatorluğunun kuruluşun- dan sonra buyüne kadar kafi ve mukarrer şekilde © muayyen çoğrafi| sahalarda devam eden üç büyük Türk! amm edebi inkişafını anlatmış.) ır, Eril Fuat Bey, iptida şark türkeesinin sonra Anadolu türkçesinin, daha son ra Anadolu türkçesile pek yakından a! ikası olan Azeri türkçesini ne gi-! bi edebi mahsuller ve ne gibi büyük şahsiyetler yetiştirdiğini — izah etmiş! ve bütün bu muhtelif sahalördaki e debi eserler arasindaki o Türk milli! dehasmm vahdetini göstermiştir. İsmail Hakkı Şemsettin Be. .yin konferan e n e etmek İstediği mütalenlarında Maveraünnehir ve Taharistan Türklerinin islâmiyetin xu hurundan evvel medeniyet sahibi ol- duklarmı ve buradaki fikri hare ket ve irfanın o asırda dünyanm her tarafından'daha ziyade ytiksek ol “duğunu söyledikten sonra Türk- “ler tabiiyat ilmi dahil olduğu felsefe ye, riyaziyata, akliilâhiyata, huku-| ha ya bu diyarda temel attılar, va bu diyarda genişlettiler, ilerlettiler| demiştir. — İsmail Hakkr Bey bundan | intihabat en hük -— | daki rabıtanın ve Dahili Harici Ankara, 6 (Vasıtı — Türkiye | ayi kredi bankası teşkilâtı lâyihasını bütçe encümeni tadille ikmal etti. Lâyiha, ruznameye alındı. Yarın mecliste müzakere edilecektir. Encümen lâyihanın müzakere- Sanayi ve maadin bankası- ma tasfiyesini masraflı gördüğün- den muayfık görmüştür. Bundan başka 10 miliyon ser» sind doğrudan doğruya. devrini .. M. Meclisinde G(A.A) — B.M. Mec- ıgün reis vekili Refet Beyin ie toplanmıştır. is, Ankara yüksek ziraat ytar mektepleri tesisatının ikmeli için bir buçuk milyon lira- lık taahbüdatta bulunmak husu- sunda Maliye vekâletime salâhi- yet veren kanun Jâyihasım reye koyarak kabul etmiştir. Ruznamede müzakere edilecek başka madde olmadığından ya- nn toplanmak üzere içtimaa ni- hayet verilmiştir. AKH B, vali oluyor Ankara, 6 (Vakıt) — Nüfus umum müdürü Akif beyin valiliğe t ğ bir Yunanistanda intihap mücadelesi Atina, 6 (Husuci) — Kafanda- ris Eylülde yapılacak intihabat münasebetile halka hitaben irat ettiği nulukta, Ahrar fırkasına bücüum ettiğinden M. Venizelos, başlıyacağı sıralarda irat edeceği nutuklarda Kafan- darisc şiddetle hücum edecektir. M. Kafandarisş, M. Venizelosu istiblâf etmek istediğinden, irat | ettiği bölün nuluklarda Başve- kile karşı gayet şiddetli tabirler kullanmakta ve Abrar fırkasını balırmıya çalışmaktadır. feylesofun İskitlerden Ana Harssrz ol- duğunu ve kendisinin hükemayi se- baadan sayıldığını söylemiştir. İslâ- mın zuhurundan sonra da felsefe Türk elinde büyümüş, Türk etinde yaşamıştır, İslâm felsefesi Türk fel! selesi mahiyetindedir... İslâm da ta- biat felsefesini vazeden (Türklerden Ebubekir Razı Belhinin (o şakirdidir. Farabi, Samaniler zâmanında Türk diyarında felsefeye İstiknmet ver miştir ve islim #leminde en ev. vel Ansiklopedi yazan din feldefe - sini vazeden (Obudur.. Anna yürtla felsefeyi neşreden İbnisinadır. Av - rupalıların lisanına bakarak ve yanlış olarak Arap meşahirleri dedikleri fey lesoflar oOtamamile bü iki Türk feylesolunun şakirtleridir. O za- manlar hiristiyan dünyasında bu iki Türk feylesof esinde (Aristo felsefesi tadile uğramıştır. o Türkçe olaraksen evvel tekâmül nazariyesini Kınalı zade Ahi Efendi yazmıştır ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendi de Darvin nazariyesini genişlemiş bir lâ- hika yaparak insan ile hayvan arasm- maymunla bşladığını|! göstermiştir. Öğleden sonraki celselerde İstan- bul Darülfünunu Omüderrislerinden Halil Nimetullah Bey, islâm tarihi! hakkında mülâhazalarını izah ederek Türk tarihi tetkik ocemiyetinin ilmi) yolda ilk defa olarak tarihi nasıl ted-| vin etmek lâzım geldiğini göstermiş bulunduğunu söylemiştir. Arap edebiyatı müderrisi Reser| Bey, Türk kelimesine Arap edebiya- tmda en eski zamanlarda tesadüf edildiğini ve Türkler hakkında arap ça İlk monoğraf neşreden Basralı Ca» hizin Türklerin secaatlerini, harp- tekil maharetlerini, otabietlerini, ok atmada, kement kullanmada ve ata binmekteki yüksek kabiliyelerini met- hüsena ettiğini, Arap musikisinin İp- tidadanberi oTürk mu altında inkişaf eylediğini Bu akşam konferans azaları şere- fine Halkevinde akın piyesi temsil edi- mayeyi çok görerek beş milyona indirmiştir. Mekibeye müteallik muafiyetlerin ilgası mukabilinde | resmin ! gümrüklerce alınacak banka sermayesi olmasını ve smal teşekküllerin kazanç vergilerinden yüzde oluzunun da sermaye ola- rak bankaya teslimini ilâve et- miştir. Sanayi müesseseleri sahipleri- nin bankaya iştirak hisseleri ala- | bilmeleri maddesile mevaddı ip- ! zarfında celbedecekleri j alât ve edevalınm gümrük res- | İ İ | İ . Türkiye Sanayi ve Maadin bankası * Teşkilât lâyihasını Bütçe encümeni tadille kabul etti tidaiye gümrük resimlerinin 15 sene müddetle mesi maddelerini tay etmiştir. Encümen kanuna muvakkat bankaya veril- | Yapılan şeyler inhisar değildir. Başmakalemizden mabas iltusa zarar yapılması memleketin inkişafı için kat'i bir ei Binaenaleyh büyük ve küçük bütün Türk limanları arasın. nakliyatı otemin için teşekki edecek bir müessesenin yöl kâr ve menfaat getiren cihi ile değil, doğrudan doğruya İ bir kâr ve menfaat getirmiy€ii bir madde ilâve ederek teşviki | sanayi kanunu mucibince mua- fiyetname alanların kanunun neş- | ri tarihinden itibaren altı ay makine minden istifade etmesini de ka- bul etmiştir. Mersinde Ramzes vapurunda bir infilâk oldu Mersin, 6 (Vakıt) — Mısır ban- dıralı Ramzes vapurunda bir in- filâk oldu. Çarkçıbaşı parçalan- dı. Başka iki çarkçı yaralıdır. İnfâk, ambarın alt katındaki gazların ( iştialinden tevellüt İ etmiştir. Adliye tabkikat icrasına başlar tır, Silahları tahdit Konferansından Genevre, 6 (A.A) — Tahdidi teslibat konferansı divanı, M. Henderson'un riyaseti | altında 3 söalten fazla devam eden bir celse esmasında perşembe günü öğleden sonra umumi komisyonu içtimon davet etmeğe karar ver- miştir, Komisyon, bu “celseyi Ameri- | kan teklifleri hakkında icra edi- lecek umumi surette bir müza- kereye . tabsis edecek ve bir prensip it aktinin hali hatır- daki imkânlarını araştıracaktır. Umumi kömisyon, itilâflarını tevsik ve müzakerata yeniden mwübaşeret için muabhar bir ta- rih tesbit eden umumi bir karar sureti kabul ettikten sonra içti- malarına nihayet verecektir. Cenevre, 6 (A.A.)— Konfe- raps bürosunun dün yaptığı içti- mada Alman, Italyan ve Rus murabbasları mevcut askeri kuv- vetler meselesini askeri mahi- yelte vücuda gelmiş teşekkülleri hariçte bırakmaksızın halletmiye matuf karar sureti projesine şid- detle itiraz etmişlerdir. Bu me- | sele bilâhare müzakere edilmek üzere umumi komisyona havale edilmiştir. Iki mebus döğüştü Paris 6 (A.A.)— Ayni depart- mandan iki meb'us (arasında meb'usan meclisi koridorlarında ufak uir hadise olmuştur. Bu iki zat yukan Lâane meb'usları M. Valonsi ile M. Andre Liautidir. Aralarında son intihap omücade- lelerinin tevlit etmiş olduğu bir münakaşa zuhur etmiştir. Birbi- rine küfretmişler ve tokatlaşmış- lardır. M. Liauty, göz kapağından ha- fifçe yaralanmıştır, Nihayet, iki rakibi birbirinden ayırmışlardır. iki eroln kaçakçısı İzmir, 6 (Vakıt) — Pire-Izmir- İstanbul arasında eroin kaçakçı- lığı yapan Safter ile Yunanlı Yorgi Patista 400 gram eroin ile yakalandılar ve adliyeye tes- Tahlisiye işleri belki de fedakârik (yapm icap &den cinetlerle de meşfi olması lâzimgelirdi. iğ İşte deriz posla seferlerini | münhesıran devlet idaresine *€ Ankara, 6 (Vakıt) — Tür su- | larında tahlisiye ameliyatının in- hisar altına alınması lâyihasını bötçe encümeni kabul etti, Vapurcular lâyihasını da iktı- sat vekilinin iştirakile tetkik ede- rek kanunun tarihi neşrinden alt- | mış bir gün sonra muteber ol- masını kabul etmişti le vapurculara verilen iki ayı bulmaktadır. Bir Yunan ceneralı Cezalandırılıyor Atina, 6 (Hususi) — Yunan cenerallarından Klados Selânikte beyanatta bulunurken siyasi fır- kalar rüesasını kanunu esasi abkâmile oynamak ile ittibam eylemiştir. Ceneralın bu-beyana- tı, siyasetle iştigal mahiyetinde | bulunduğundan hükümet, askeri unsurlar ile teşriki mesai etme- diğini isbat için salâhiyetini te- cavüz eden bu ceneralı şiddetle cezalandırmıya karar vermiştir. Iki idam mahkümu Ankara, 6 (Vakıt) — Kepsüt- ten Bursuya gelirken Bursa yolu- nu yanlış göstererek Gelibolulu Hafız Ahmedi parâ ile eşyasına tamaan boğup öldüren Safranbolu baba köyünden kara İbrabim oğlu Mustafa ile Gölce ören köylü Hasan oğlu Ahmedin ida- ma mabkümiyetlerini adliye en- eümeni tastik etti, Mısırlı tayyareci Le Bouget, 6 (A.A) — Mısır prenslerinden Ahmet Ali Salim, Gazze, Şam, Bükreş, Belgrat ve Viyana tari- kile yapmış olduğu Kahire - Pa- ris seferini ikmal ederek dün saat 12,10 da Le Bouget'ye mu- vasalat (etmiştir. Mumaileyhin rakip olduğu tayyare 100 bey- i gir kuvvetinde bir molörle mü- cehhez tek satıhlı bir tayyare- dir. Rıza Tevtik çıplak! Son posta ile gelen Elbelâğ gazetesinde Rıza Tevfik ile bir mülâkat çıkmıştır. Muharririn an- lattığına göre Rıza Tevfik, mu- harriri çıplak denilecek şekilde kabul etmiş, çıplaklığın hoşuna | gittiğini, bunu tamime çalışanların talebesi olddğunu İbranice öğren- diğini, Tevratı tetkik ettiğini, bunün kendisini tatmin etmediğini Firdevsinin Şehnamesini, “ Ilya- | da ,, yı, Hayyamı daha beğendi- ğini, bunların benzeyiş noktalarını tetkik ederek büyük bir kitap yazdığını söylemiştir. Rıza Tevfik Dantenin bazı cümlelerini lâvha halinde yazdır- ma alacının demeli —2 . Bu suret | mühlet | | dünecek: Halep, İstanbul, | rilmesi bunun içindir. Milli iki sadiyatın inkişafı namına yapi cak mali fedakârlıkları bir def ceye kadar kapatabilmek İ kâr ve menfaat getirecek yerle! ait hizmetlere de devlete veril tir. Kahve, çay ve şeker ithalâif” mn'bir elden idaresine: geli gene devletin bu işleri ke eline alması bunlarcan kâr «€ | menfaat temin etmek için değil dir. Asıl meksat bu maddelerif inden müstefit olan memlet i Türkiyeden. mâl almaği Meselâ bugün memleketimit hariçten getirilen şekerlerin ek” seriyeti Çekos'ovakya fabrikals'? nadan alınmaktadır. £ Halbuli? i Çekoslovakyalılar bundan evveli memlektimizden almakta olduk” | ları tütünü kesmişlerdir. Şimdi” ye kadar hükümatin elinde Çe” koslovakyalıları Türkiyeden tör” tün âlmıya mecbur edecek hiç bir vasıta yoktu. Halbuki şekerin Mirai salâhiyetimi hi ete has” reden kanununun neşrindeli »o»4” ra hükümet (o Çekoslovakyalılari! “Görüyorsunuz ki hs” riçten Türkiyeye şeker ithal et mek salâhiyeti yalmz hükömet ait bir haktır. Eğer siz Türkiye” den tütün alırsanız ben de onis"” bette sizden şeker alırım. Olma” dığı takdirde budan sonra Tür“X kiyeye sizin şekerlerinizden bir” kilo bile kabul etmem.,, diyebi- lecektir. Tabii Türkiyeye şekef satabilmek ancak Türk tütünü almak süretile mümkün olabile* ceğini anlayan bu memleket t€ bu teklifi kabul etmek mecburi" İ yetinde kalacaktır. Fakat şu cihetide tavzih et" mek lâzımdırki şeker ithalât! hakkının hökümete verilmiş ok ması dabili ticaretin inbişarâ konması demek değildir. Şekef ticareli bugün nasıl dahilde sef bestse yarın gene öyle serbe olacaktır. Hariçten şeker ithal | eden hükümet getirdiği mallar” | Onlarda daha gümrükte iken maliyet fi atine on para zam etmeksizif | büyük tüccara (o devredecektir: bugün olduğu gil ikinci ve üçüncü derecedeki ef lere tevzi edeceklerdir. Bu $8” retle şimdiye kadar memlekett# şeker ticaretile meşgul olan mü” © esseselerin faaliyetleri müntaz4” man devam edecektir. Zannediyoruz ki bütün buiz#” bat meselâ tütün ve tuz inhisaf” ları ile deniz posta seferleri bif” metinin, kezalik şeker, kahve “9 çay ithalatının devlet eline ması arasındaki büyük farki öf” termeğe kâfidir. Bu büyük far nazarı dikkate alındığı zaman 9 a i inbisarlar ile bu inhisarların mahiyette olmadığı da derbi! tasdik edilir. Mehmet Asım — Macar prolesörü Ankara, 6 ( Vakıt) — Maci , profesörü, M.Zeytiyi Gazi Hz. 1 de kabul etti. Profesör, Gaziye Hindistand"” ki Türk kavımları hakkındaki te”