*1 Son iki buçuk ay içinde Irak »rdusu ile İngiliz tayyareleri Irak ik Kürtlerinin bir kısmı ile adeta © muharebe etmektedir. Bu hadi- İk! selerin cereyan ettiği yer Tür- 8. kiye» Irak hududuna mücavir dağlık sahadır. Taymis gazetesinin hususi mu- i | habiri bu muharebe hakkında mühim tafsilât vermektedir. Bu ç . tafsilâta göre Irak bükümeti, geçen sene Şeyh Mahmudu mağ- lüp ettikten sonra Kürtler tara- fından yeni bir hareket bekle- ş.) miyordu. Mahmudun teslim ol masile. cenubi Kürdistan gailesi bertaraf oldu. Daha sonra Irak “| hükümeti Şiran, Baruş, Mazari ©! balâdaki Şeyh Ahmetle meşgul » olmıya başladı. Şeyh Ahmedin ' kabilesi esas itibarile hıristiyan is! dı ve çok yakın bir zamanda a | müslüman olmuştu. Onun karde- n | şi olan Kör şeyh, Musulda asıl- mış ve taraftarları ruhunun se- maya yükseldiğini gördüklerini iddia etmişlerdi. Onun ölümü üzerine Şeyh Ahmet gelmiş; u- lâbiyetin kendisine bulül ettiğini iddia ederek aşiretlerin başına geçmiş geçen senede islâmiyet- ten çıktığını ilân ederek kendine | göre bir din uydurmuştu. Kendisile tebeasının din kay- dından silkinmelerini tes'it için | domuzlar keserek ziyafetler ver- miş, etraftaki kabileler bu ha- reketlerden kuşkulandıklan için ona karşı cihat ilân etmişlerdi. Kırklık bir adam olan Şeyh Ahmat, bulunduğu havalide fer- manfermadır. Tebeasının hayatına i hakimdir. Şeyh Mahmudun tesliminden i Sonra İrak hükümeti şimali Kür- distanı da zabıt ve rabıt altına almak istemiş, fakat yapılacak harekât para sıkıntısı yüzünden İLE AŞ muştu, Marlın 13 üncü günü as- keri kuvvetler (Balikyan) da ta- haşşut etmiş ve Şirandan (Kü- çük Ro) ya kadar iratidat eden sahanın işgali istihdaf olunmuştu. Daha sonra Baruş ile Mazuri Bala işgal edilecekti. Irak asker- lerile beraber tayyareler de ha- reket etti. Şeyeh Ahmedin mu- kavemet edeceği belli idi, Şeyh Ahmet" vuku bulan as- keri hareketler karşısında geri- leye gerileye Sari Hora ve Sari Musaka dağlarına iltica etmiş ve Irak hükümetile müzakerata gi- rişmiş bun'ardan bir netice çık- mamış, harekâtın devamından başka çare kalmamıştı. Harekâ- tın kat'i bir netice vermemesi üzerine Şeyh Ahmet, müzake- rata girişmek için arazisinin tah- Hiristiyanlıktan müslümanlığa, müslümanlıktan da tekrar hıristiyanlığa dönen şeyh Ahmet dağlara kaçtı | Irakta kanlı hadiseler devam ediyor i Irakta adeta bir büy yapan daa askerleri bir İlm esnasında liyesini istemiş fakat Irak hükö meti Şeyhin teslim olmasını ve kendisinin bükümet tarafindan intihap edilecek yerde huzur ve sükün içinde yaşayacağına ve kâfi tahs'sat bağlanacağına söz vermekle iktifa etmişti. Şeyh bu teklife 48 saat zarfında cevap verecekti, Fakat Şeyh, bu şart- ları ret etmiş, iki taraf arasın- daki mütareke geçen mayısın 24 ünde nihayet bulmuştu. Mayısın yirmi beşinci günü hareketler yeniden başladı. Ve Şeyh ile taraftarları dağlara ik tica ettiler, Bunların köyleri bom- bardıman edildi. Kendileri bir arada toplu görüldükçe bombar- dımana uğrayorlar. Bu suretle bu Kürtlerin itaat dairesine girme- leri ümit olunuyor. Hali hazırda vaziyet bu merkezdedir. Bugün yapılacak Spor şenlikleri "Bu gün 'lstatbuldaki spor sa- halarından ancak ikisi canlı fa- aliyete sahne olacaktır. Birisi, gayri müttefikler arasında yapıl- makta olan turnuva maçları dola- yısile çukurbostandaki halk sta- dı, diğeri de gene gayri müttefik- ler birliğine measup on altı kulübün spor şenlikleri yapaca- ğı Otakcılar çayırıdır. Bu itibar- la Edirnekapı baricindeki Otak- çılar çayırı bü gün yüzlerce seyirci ile dolacaktır. Halk sta- dında yapılacak turnuva maçına saat beşte obaşlanacaklır. Bu günkü maç dumi final maçı olduğu için turnuvanın en kuvvet- li takımı Karagümrük ile Sakar- yalılar karşılaşacaktır. Selânik takımile Yapılacak maç Mm. Rayliane On gün kadar evvel şehrimize gelen Fransız kadın gazetecile- rinden Mm. Rayliane dün sabah Aero ekspres tayyare pöstasile Brendiziye hareket etmiştir. “© Mm. Rayliane Brendiziden Ro- maya geçecek ve oradan Parise döndükten sonra muharriri bu- lunduğu Paris - Soir gazetesile Fantasio ve Voila mecmualarına memleketimiz hakkındaki intiba- larını tesbit eden makaleler ya- zacaktır. mecmuhsı, yasılasile İstanbul fe- kirleri menfaatına bir maç yap- mayı teklif ettiği ve bu teklifin Fenerbabçe tarafından © kabul edildiği yazılmıştı. Bu gün olimpi- yat mecmuası ile Istanbul bayır cemiyetlerine mensup birer mu- rahhas Halk fırkasında Cevdet Kerim Beyin huzurile toplanarak maçın teferruatını tesbit edecek» lerdir, Selânik takımı İzmirde olduğu için maçın tarihinin salı günü olarak tesbiti muhtemeldir. bu senenin marlına talik oluw- Selânik muhtelitinin olirpiyat e Nataşa kendi kendisine bir masaya oturmuş, duvarlardaki karlı bir manzara içinde dört Balla kızak sürükliyen atları ve dört duvar arasında dans *denleri seyrediyordu. Birdenbi- TS şen, kuvvetli bir ses duydu. — Nihayet; sizi yakaladım: yretle yerinden zıpladı. İri Yapılı, kumral, mavi gözlü bir adam, önünde eğildi, yanında ka biri de vardı, — Matmazel, Türkiyeye geçen gçyahatimde dikkatimi celp etmiş- ihiz. Şimdiki gibi hatırlayorum; diğ nunuevvelin otuz biri idi. To- tliyanda bir sürü Japonyalılar- Yıl başı şenliği yapıyordunuz. a tevap verdi; Ka Bu doğra... Fakat sizi gör- N hatırlamıyorum. AN? vt Gi — 3 okaş ii vaki İİ Roz Nuvar PN ya Yazan: Mm. Rube- Janski — Ben dostlarımla karşınız- daki masada oturuyordum. Sizi küçük pamuk toplarla bombar- dıman ettik, ertesi gönü sizi bul- mak için bütün barları ve lo- kantaları gezdim, heybat... Ni- hayet işte bugün sizinle karşıla- şabiliyorum. Nataşa bu sözlerden huşlan- mıştı. Dimağını kemiren endişeli düşünceleri bir an için olsun u- Dutacaktı. iri yarı mösyö ile arkadaşının masasına oturmala- rma müsaade etti. Çabucak — anlaştılar. Adam takriben kırk yaşında, zarif gi- yinmiş, geniş umuzlu, güzel yüz- lü, kumral saçlı penbe yanaklı biri idi. Kunuşmasından Alman olduğu anlaşılıyordu. Hayattan memnun bir insan olduğu halın- den belli idi. — Ah matmazel. Ben pek çok kadın gürdüm. Fakat sizin kadar cazip bir kadına tesadüf etmedim. Almanca bilirmisiniz? — Bir az. — Mükemme!! Bende az çok Fransızca konuşurum, Çok güzel siniz. Sizi o kılıksız UJaponlarla görmekten ne kadar sinirlenmiş” tim, Şimdi yalmz mısınız? — Onun gibi birşey... — Russunuz değil mi? — Yüzümden belli oluyor mu? — Böyle letafet yalnız Rus kadınlarında bulunur değilmi Ib- rahim? Matmazelin resmi sigara paketleri üzerinde ne güzel bir reklâm olur! Nataşa gülerek sordu: — Niçin sigara paketleri üze- rinde?.. — Çünkü ben sigara satarım.. İçermisiniz? e e siir vü sz sss nl ein nini ikili e il ik ğa a İd, i sup bir çok zevat serginin açıl- 5 — VAKIT 24 Haziran 1932 —— San'at ve fayda Selçuk kız san 'at mektebinde güzel bir sergi açıldı Türk bilgi, zevk ve zekâsının eserleri göğsümüzü kabartacak şekildedir Selçuk kız van'at mektebi ta- lebesinin bir senelik masaisi ne- | ticesini göstermek üzere tertip edilen sergi dün mektebin Ça- padaki binasında açılmıştır. Belediye reisi muavini Hâmit, maarif müdürü Haydar, Fatih kaymakamı Veli Beyler, Kilâli- abmer reisi Ali Paşa, maarif müfettişlerinden, muhtelif mek- tep müdür ve muavinlerinden kadın erkek irfan hayatına men- ma merasiminde davetli olarak bazır bulunmuşlardır. Sergiye mektebin birinci ka- tında yedi salon ayrılmıştı. Ser- ginin bulunduğu kata inen mer- divenin başına kırmızı bir kur- delâ gerilmişti. (o Belediye reis muavini Hâmit Bey, kısa bir nutuk irat ederek san'atın, eliş- lerinin kıymet ve ebemmiyelin- den bahsetmiş ve kordelâyı kesip davetlileri sergiyi gezmiye davet etmiştir. Davetliler sergiyi teşkil eden yedi salonu ayrı ayrı gezmişler mektep müdürü Afife Hanımın verdiği izahatı dinlemişler ve genç mektekli hanımların vücü- da getirdikleri kiymetli san'at eserlerini derin bir takdir ile seyretmişlerdir. Sergide iki el- bise dikiş, iki çamaşır dikiş, bir beyaz nakış, renkli nakış, bir de resim salonu vardır, Hanım mo- da işleri muhtelif (salonlarda müpasip yerlere dağıtılmıştı. Sergide .bedii zavkin . kemal derecesinde tatminine (o bizmet edecek küzellikte elbiseler, işle- meler. çantalar, şapkalar, şem- siyeler hesap işleri ve bütün bunların yapılmasında hazırlık maddesi olarak kullanılan resim- ler vardı. Verilen izahata göre bu sergide güzellik ve ucuzluk birleşmiş oluyor. Zira hariçte satış mağzalarında ateş pahası- na satılan kadın elbiseleri, örtü- ler, yastıklar. işlemeler ve diğer kadın ve ev tezyinat eşyası bu- rada dışardaki fiyatlarla kıyas edilmiyecek (derecede © ucuza mal edilmektedir. Genç talebe banımlar evlerine ve kendilerine lâzım olacak eşyayı en ucuz ve en iyi şekilde bazırlamayı öğ- renmektedirler. Hayata lüzumlu malümatı itina ve dikkatle öğre- nen banım kızların müvaffakı- yetleri ve ince zevkleri sergides ki eserlerde vüzuh ile görün mektedir. Bu muvaffakıyette mektep muallimlerinin büyük hisselerini de bilhassa kaydet- mek lâzımdır. Bu arada göze çarpan ehemmiyetli bir noktayı da işaret etmeden geçmiyeceğiz: Mektepte ötedenberi türk mu- allimler (o tarafından ookudulan derslere hoca olarak iki sene evvel yüksek maaşla bazı ecne- biler getirtilmişti. Türk muallim- lerin bilgi ve zevklerinin Avrü- padan pek yüksek ücretle geti- rilen ecnebi mütehassısların bil- gi ve zevklerinden yüksek oldu- ğu iki senelik tedrisat ve tecrü- be ile anlaşılmaktadır. | Haber aldığımıza göre maarif vekâleti de milli iftihar veren bu netice karşısında ecnebilere daha faz- la lüzumsuz yere para vermemiş olmak için bunların mukavelele- rini feshetmiş, 5 mukavelesihin müddeti bitenlerin de mukave- lelerini yenilememiştir. Halkevinde bugün Merasim var 20 vilâyetimizde bugün Halk- evleri merasimle açılacaktır. Bu münasebetle Istanbul Halkevinde de merasim yapılacaktır. Müsa- mereye saat üçte radyo ile alı- nacak olan Fırka umumi kâtibi Recep Beyin nutku ile başlana- caktır, Şehir bandosu müntehap parçalar çalacak, tanburi Mesut Cemil ye Münir Nurettin Beyler alaturka bir: Konser wetetekler, könservatuardan Bedriye Hanım alafranga parçalar söyliyecektir. Müsamere her kese açıktır. © Mektep filmi © “Enternasyonal Ler Film Kam- mer,, ismindeki bir müessese maarif idaresine müracaat ede- rek, en son terakkiyata göre tanzim ettiği mektep tedris le- vazımı filmini göstermek istedi- ğini bildirmiş ve müsaade iste- miştir. Maarif müdüriyeti bu müesse- senin talebini muvafık görmüş ve bütün muallimler ile mektep müdürlerine filmin gösterilmesini bildirmiştir. Bu müsaade üzerine dün öğ“ leden sonra Erkek muallim mek- tebi salonunda bütün mektep müdürleri ile muallimlere asri mektep tedrisi levazımına ait bir film gösterilmiştir. Cebinden bir kutu çıkararak açtı, uzattı, Arkadaşı dedi ki; — Evet Madam hakikaten gü- zel. Sinema perdesinde de fev- kalâde sökse yapabilir. Sarışın, gözleri de mavi, Mari Pikford'- dan çok yakışıklı bir art'st olur. Iri Mösyö bağırdı: — Vallah, haklısın dostum ! Nataşa sevinçle sordu : — Oyle mi dersiniz? Ah: Si- nemada çalışmayı ne kadar is- terdim, Fakat güç olacak değil mi? - Hayır! Hiç bir güçlüğü yok ! Isterseniz Viyana'ya geliniz, ben sizi himaye ederim. Burada De İş yapıyorsunuz? — Yaşıyorum. — Serbest misiniz ? Kocanız, âşıkınız yok mu? — Istediğim ande serbest ka- labilirim. — Çok âlâ, şu halde Viyana'ya geliniz. Muvaffak olacağınıza €- minim, Konuşma tatlı bir surette de- vam etti, İri Mösyö Natâşa'yı ertesi günü yemeğe davet etti, Bu akşam işleri varmış, fakat yarın eğer genç kadın arzu e- derse ona akşamını tahsiş > bilirmiş. Çay saatinde var'da buluşmak üzere lerine randevü verdiler. Boer çıktıkları sırada meçhul adam paltosunu vestiyerden alırken ar- kadaşı Nafaşa'ya yaklaşarak de- di ki: — Kiminle ye pe miyorsunuz Matmazel. Viyana'nın en zengin e sa Hügo Ştravs'dır. İIstese bütün İstanbu'u satın alabilir. Buna sıgara kıralı derler. Bu gibi si- gara kutularında ismini okumuş olacâksınız. Viyana'da, Italya'da, Almanya'da fabrikaları vardır. Ben buradaki fabrikasının müdü- rüyüm. Beni dinleyiniz Matma- me. yi ya gitmiye tereddüt etme; Z. Hoşuna SUNUZ, (Bitmedi) z g ibi kanki E Üilinitiei a iğ | | | | J j j i i m İNİN Sl layz » B Ğ