y sm varana esna arana e veee ve sa raremee ee San'at ve Es er | Paris sergisinde Bir Türk gencinin eserleri dikkat O | ve alâka celbediyor Ressam Halit B. Paristen gazetemize vazıhıvor; Size burada açılan rezim ser- gisinden bahsedeceğim. Beynelmilel ve milli namı al- tında üç asırdanberi her ilk ve son babarda açılan © resim, yağlı boya, heykeltraş ve mima- ri kısımlarını ihtiva eden bu ser- Parisin göbeğinde Chapmp İyseedeki Grand Palaiste açı- lir. İki ay devam eder bir kısmı » yalmz Fransa diğeri ecnebi san'at kârlarıma ayrılmıştır. San'atkâr- lar ancak iki eserle iştirak ede- bilirler. e Mutahhassıs ve büyük san'atkârlar tarafından müteşek- kil bir jüri heyeti eserleri ince- den inceye tetkik ettikten son- ra kabul veya ret eder. Bu mevsimde açılan sergi 145 incidir. Serginin alt kısmı kum- sal üzerinde leylak ve lâlelerle ir. Sarayın yüksek ve , cam kubbesi temiz bir örtü ile kapalıdır, Bazı heykellerin altın- da çiçek mağazalarının reklâm olarak koydukları rengârenk çi- çekler bu temiz mermerlerle gü- zel bir renk tezadı yapıyor. Bil- bassa eserler pek ince bir zevk- le yerleştirilmiş. Bu manzarayı birinci kat balkonlardan daha © İyi görmek kabil. © — Burası bir resim sergisi değil âdeta bir resim mektebi yıllarca ders almaktansa beş on defa © Oradaki asarı görmek kâfidir denilebilir. Beynelmilel resim sergisi kıs- mını dolaşdığım sıradada göğsü- mü iftiharla kabartacak bir man- © Zaraya şahit oldum: Gördüğüm; altında Halit Mus- tafa Istanbulda doğmuş, profe- sör Raynot'ın talebesi yazılarıla iki çerçive içinde on iki resim- di. Resimlerin bir kısmı Mısıra, diğer kımıda Istanbula ait man- Bunların hiç bir gelirleri yok- tur, Amerika Salibi ahmerinin Her birisinin - hissesine ancak dağıttığı konservelerle yaşarlar, | ölmiyocek kadar yemek düşüyor. | yerde yatarlar. Elbiseleri Yoktur. Çoğu hastadır. Ölenle- rin sayısı yoktur. Bunlardan biri i görmiye geldiği zaman utanı- Yorum. Çünkü benim bir odam ! | l ! Yar. Insanın şöyle kafasını din- | ek bir bacağı olması büyük Saadet miş! Allah sana acısın. Sen de her #eyden mahrum olan kardeşleri- Mize yardım etsek olmaz mı? on- lar ümitten bile mahrumdurlar. Geliboluya gitmiye hacet yok.. Burada öyleleri o kadar çok ki. a Bağa» pm di | | elbiseli Kazaklar evinin kapısını Bir portresi Halit bey namındaki bu genç daha iki sene evvel Istanbulda Törk ocağında eserlerini teşhir eden Halit bey olduğunu anla- dim. Kendi kendine s2ssiz, sa- dâsı çalışan bu genç eserlerinde cidden muvaffak olmuştu bilhassa Istanbulun akşam manzaralrı A- rap ve Kabire tiplerinde bariz muvaffakiyetleri göze çarpıyordu. Hariçte Türkleri eserlerile ta- nıtan bu genç cidden memlekete ve memleketin san'at hâyatına büyük bir hizmet etmiş bulu- nuyor, Türk san'atkârlarının vatan- ları baricinde kendilerini tamt- maları memleket namına pek arzu edilen bir şeydir. Halit Beyi tebrik ederken diğer Türk san'atkârlarnnın da bu hayırlı eseri takip etmelerini temenni ediyorum. N Ş.K | Askeri davetler | Beyoğlu Askerlik şubesinden: Yalniz Beyoğlu muntakasında mukayyet ve mukim bulunun 923 doğumlu yerli ve ya - hanciların ik yoktamalarını yaptırmalı üze - re Beyoğlu Askerlik yübesine 28 Ha - iranda 24 Hazirana kadar müracaatları! Tzumn ilân olunur. o (4 adet vesika futoğ - rofle yeni harflerle yazılı nüfus düzdarla - rip gelecekler.) Eminönü Askerlik gubesinden: Eminönü o Askerlik şubesinde mukayyet bulman birimci dereceden mall ili göz ve it ayak we Iki koldan maldi olan efrat ve zabitanı bir hafta zarfmda şubeen kayıtirrı! bera edilmek Üzere hernen süratle mmüraeset- ları lâzemdır. Aa müddet zarfında mürn- cat etmiyenler hakkında şubemiz katiyen mesuliyet kabal etmez, Eminönü Askerlik şıbesinden: 328 doğumluların Hk yoklamaları Ha - ziran nihayetinde hitem bulacağından Emi - nönü kazası dahilinde bulunan yeri ve ya - boner 628 doğumluların bu tuliddet zar'm - da şureyu mürucnalile yokldamalarmı yap - tırmalar. Aksi taktirde haklarında mi - Kelletiyet sekeriye kanununun 33 Üncü mad) desi mucibince müamele yaptırılacağı tek - rar Hân olamar, Yazan: Man. Rube- janski — Hakkım var, onların imda- dına koşalım, bana yol göster! O andan itibaren Rusya Ja- ponyayı istilâ etti. Tagami sefarette bulunduğu sırada piyadeler, süvariler, top- çular, tayyareciler parça parça çalmıya başladılar. Nyanya kiliseye gitmeden ev- vel yemek odasında semavetrle çerezleri hazırladı Nataşa yanın- da Lola olduğu halde içtimalara riyaset ederdi. Sigaraların du- manı arasında bol yemek, sıcak | şekerli çay, yakıcı votka ile kuv- | vetlenen erkek sesleri eski gev- | rekliklerini alırlar, Ve Mikado- | nun resmi altında hep birden kaybedilmiş vatana ait şarkılar Sulheü kadınlar Rusyaya gittiler Bir kaç gün evvel şehrimize i sulh ve hürriyet beynelmilel ka- dın birliği murahhasları dün şeh- rimizden Rusyaya haraket etmiş- lerdir. Heyet Varna, Burgaz ve Köstence şehirlerine de uğraya- caktır. Heyetin reisi Mm. Mildred Scott Almsted buradaki temas- larından aldıkları neticeler hak- kında bir mubarçirimize şunları söylemiştir. —Istanbuldan, lemaslarımızdan iyi neticeler elde etmiş ola- tak güzel intibalarla ayrılır yoruz. Temas ettiğimiz Türk ka- dınları birliğimizle muhabere et- meyi kabul ettiler, birliğimizin organi olan ve üç lisanla intişar eden Paks gazetesinde Türkiye- de temaslarımız hakkında ma- kaleler yazacağız. Türkiyeden, dediğimiz gibi, iyi intibalarla aynlıyorüz. Ame- tikada iken bize, Balkanların barbın beşiği olduğunu söylemiş- lerdi, Halbuki Türkiyeye gelme- den evvel diğer Balkan memle- ketlerinde de tetkikat yapmıştık. Görüştüğümüz herkes harbın aleyhinde bulundu. Fenalıkların- dan babsetti. Bu, Amerikada söylenilenlerin doğru olmadığını gösteriyor. Memleketimizde Yapılan ldrofil Pamuklar Memleketimizde Idrofil pamuk imal eden bir fabrika harici ti- caret ofisine müracaat ederek mallarına hariç piyasalarında sa- tış temini için delâlet edilmesini istemiştir. Ticaret ofisi birçok memle- ketlere müracaatta bulunmuş ve birkaç yerdende müsait cevap- lar alarak bu fabrikaya bildir. miştir, İran ve Iraktan gelen cevap- larda bu fabrikadan külliyetli miktarda pamuk istenmektedir. Bu fabrikanın imalâtı ayda 15 | bin kilodur. Memleketimizin pa- muk sarfiyalı ise ayda 10 bin kilodur. Fabrikanın bali hazır- daki sarfiyatı 5, 6 bin kiloyu | geçmemektedir. Bu sebepten hariçte müşteri bnimak mecburiyetinde kalmıştır. Piyasamızda Avrupa pamuk- ları 240 kuruşa satıldığı halde yerli malı olarak bu pamuklar 140 kuruşa satılmaktadır. Fabrika, imalâtının memleket ihtiyacma kâfi geldiğinden ba- hisle himaye tedbirleri alınması hususunda iktisat vekâletine de müracaatta bulunmuş rulur. Plânları tertip edenler bunları müdafaa ederken kızışır- lar, salâhiyet sahibi isimler söy- lenir, münakaşa edilir. Nihayet şiddetli ihtiraslı kavgalar çıkar- dı. Bu silâh arkadaşlarının be- ğuşmaması için onları birbirin- den ayırmak lâzım gelirdi. Son- ra pisleşmiş, büküm yerleri es- kimiş, yırtık Rusya haritaları meydana çıkar, masaya, eşya üzerine, yerdeki halı üzerine ya- yılırdı. Kibrit çöpünden alaylar, kolordular, haritalar oOüzerinde hareket eder. Zaptolunan şehir- ler işaret edilirdi. “Zafer, muhakkaktı, “Mağlüp olmak,, kelimesi kimsenin halırı- na bile gelmezdi. Esmer dağ taramasına gelin- diği, yahut bir ırmağın mavi çiz- gisi, bir ormanın yeşil lekesi gö- ründüğü zaman eğer oralarını çocuklukta o dolaşmışlarsa par- maklar gayrı ihtiyari dururdu. | , Doğulan köyün ismi üzerinde bi- | kışını sevinçle dinler, 5 Günün sena see nana sen see 000e sne sApemma BARA KAB bae ser Lozan konferansı Almanyanın tamirat bedelini tediyeden aciz olduğunu. Artık bütün Avrupanın, belki de bütün dünyanın gözleri Lo- zana dikilmiş bulemıyor. Avru- payı ve bütün dünyayı sıkan en mühim meseleler, orada konuşu- lsrak balledilecek. Gerçi henüz bunu ümit eden yok. Fakat ih- timal verenler var. Bu ihtimzle kuvvet verecek yegâne amil olan Amerika ise sahne haricindedir. Ancak, Lozandan sonra Londra- da toplanacak konferansın Lo- ! zanda elde edilecek neticeleri takviye etmesi imkânı mevcut. Şimdi İngiltere ile Fransanın oldukça anlaştıkları ve Mac Do- nald - Heryo müiâkatı neticesin- de “Entente Coriale,, yi ihya ede. rek Almanya ile anlaşmak yolu tutulduğu, bu suretle Avrupayı | bulirandan kurtarmak esasına e- hemmiyet verildiği söyleniyor. Onun için Lozanda bu üç dev- let arasında münakaşa, münazaa | ve ibtilâf görülmiyeceği temin olunmaktadır. Konferansta İngilterenin harp işlerini kâmilen tasfiye lehinde bulunacağında şüphe yoktur. Almanya, tamirat bedeli na- | | mina bir şey veremiyeceğini kat- iyetle ifade ederek bunun imkân- sızlıktan ileri geldiğini izah ede- cektir. Almanya nüfusunun altı- da biri işsizdir. Berlin halkının hemen dörlte biri yapacak bir iş bulamıyor. Bu vaziyette olan bir milletten para alınamaz. Onun için Almanya, tamirat namı altın- da bir şey veremiyecek. Buna karşı Fransa ne diye- cek? Heriyonun tehdit yolunu tut- mıyacağı. oltimatom vermiyeceği muhakkaktır. Bu gibi tedbirlerden bir şey çıkmaz onun için Heriyo, tamirar borcunu ilga edemiyeceğini, Almanyanın tekrar kudreti yet- tiği zaman tediyatla bulunmak üzere borcunu kabul etmesini müdafaa edecektir. Çünki tamirat bedelinin ilgası için Amerikanın da harp borçla- rını ilga etmesi zaruridir. Acaba Amerika bunu kabul edecek mi? Amerika efkârı umu- miyesi henüz bu mesale üzerinde kat'i bir kanaat edinememiştir. Belki Amerikalıların ekseriyeti harp borçlarının ilga edilmemesi lehindedir. Bunun sebebi Ame- rikada da vazıyetin iyi olmama- sıdır. raz fazla durulurdu. Hudutsuz stepler, derin nehirler çabuk ça- buk aşılır, memleketin hududuna kadar koşulurdu. Münakaşalar bitip düşmanlar kahredildikten sonra harita par- çaları ihtimamla bükülür, elin yordamile düzleni, Hüviyet vara- kalarile dolu eski cüzdanlara yerleştirilir ve herkes böylece vatanı cebine kalbinin üzerine, malım sakınan bir hasis gibi saklamış olurdu. Bu cemaat içerisinde bir tek çocuk vardı. O da Kotikt, O mukaddes Rusyayı kurtaracağını söyliyen bu nasa kahremanları- nın barikulâde projelerini gözleri parlarak syltalali m Onların hayali harplerini ta- kip eder, arkalarından takızafer- ler altından bir büyük kırat üzerinde geçerdi. Koca bir kılıç, mükemmel bir tüfek teşıyacaktı. Annesi onun bu hayalleri anla» Çocuğunu. İ tırmayı, gururla öperdi. lntik; —SVAKIT 16 Haziran 1932 — Siyaseti ça i tesbit edecek |. Oradada işsiz'er milyonları taşmış, orada da işsahipleri iki yakayı bir araya getirmekten kalmıştardır. . Onmn için Amerikalılar, harp borçlarını il- ga ederek kendi yüklerini ari- vergilerini biraz daba ağırlaştırmayı istemiyorlar. Şayet | Amerika harp borçlarının ilgası- İ nı kabul etmiyecek olursa İngil- ere, müttefiklerinden birşey als mamakla beraber harp borçları" Bı ödemiye devma edecektir. Amerikanın oObharp borçları — İ hakkında bir karar vermesi için o oradaki cümhur riyaseti intiba» batının o neticelerini beklemek lâzımdır. Ancak o zaman Amerika nın vaziyeti teayyün eder ve onunld müzakerelere girişmek mümkün olur ve bir tarafta Amerika, diğer tarafta Avrupadaki borç- lular karşı karşıya gelerek anla- şabilirler. N Elbasıl Lozan konferansınn yapacağı şey, Almanyanın ta- miratı tediyeden âciz olduğunu tesbitten ibaret olacaktır. Ö.R. SPOR Selânik muhteliti yarın geliyor Galatasâray - Fener o muhteli- tiyle iki maç yapmak üzere Se- lânik (Omubtelitinin (o şebrimize yarın sabah geleceği anlaşılmak- tadır. İlk maç yarın Oakşam Kadıköy stadında, ikinci maç pazar günü taksimde yapılacak- tır. Hakem Mister Allen'der. | Bu cuma atletizm talimleri olmiyacak Istanbul 15, (A) — Atletizm Federasiyonundan tebliğ edik a işlir : d ” Selânik Muhtelti ile yapacâk- ları Futbol maçında karışıklığa İ mahal kalmamak için yalnız bu | cumaya mahsus olmak üzere Atletizm: talimlerinin tehiri Fe- nerbahçe kulübünden istenilmiş olduğmndan bu cuma Atletizm talimlerinin tehir edildiği tebliğ olunur . ğ Kamçatkadaki hadise Bir akşam refikimizin yaz wi na göre, Kamçatka burnu Sİ larında bazı Japon gemilerine Rus sahil muhafaza gemileri ta- rafından ateş açılmış ve bu ba» diseden dolayı Japonya'Rusyaya şiddetli bir nota göndermiştir. m harbiniü tabiye tarzını dinliye odinliye Rusyanın bütün yollarını, şehire lerini öğrenmişti. Gelenler aras. sında KL atel Koca sakallı ve göğsü »ışan dulu bir jenral var- dı, Jenral ara sıra Kotikin yana ğını ukşayarak: — Rusyayı çocuklar kurtara- caktır. Derdi. Bu sırada Kohar mut- bağa siner ve adi adamlar sürü- süne karşı küfürler humurdamır. dı. Böylece Osnan Bey cadde- sinin ortasında bir Rus müstem- lekesi tesis ediyordu. Nataşa bu müstemlekenin kraliçesi idi. Her kes onu taziz, tebrik, takdis edi yor. Sevinç göz yaşları dökerek ellerini öpüyordu. v istilâ günden güne fazlalaşı- yordu. Gelenlerin mıkdarı çogal- dıkca ber kes kendisini k malikânesinde sayıyordu. M N ıd avaş € h ii yavaş y 3 aş ve âciz