——6— VAKIT 7 Haziran 1932 e Mame v .....0. ğ e ühim Bir Eser | İe-— Takivm ER PN - Salı Çarşamba 7 Haziran 8 Haziran Türkçe - Rusça Lügatı | 24» “um 5 Gün doğuşu 429 429 Moskovada N. N, Nerimanof na 1 olmaz mı? Rusların eskiden ve hatiaiğ O teen OoO19ön 1939 mi taşıyan “Şarkı tetkik Enstitü -| bu günde de Türkiyata dair tetkik vel “ebe maması S0 0 | sü, tarafından bir Rusça - Türkçe| tetebbülerinin kıymeti bütün cihan Özle 12,13 12.13 - İkindi 1613 16.13 mügat neşrolunmuştur. Bu, merkür) #limleri tarafından kabul ve tasdik Z 1938 idm enstitü tarafından neşrine karar ves) edilmiştir, Rus dili bu cihetten de ” ie > oi 0 rilen “Şark sözlükleri serisi, onden) yabana atılacak bir dil olmadığı gi - mk ii 2 211 ilk lügat kitabıdır (yakında acemce-! bi, siyaset, emniyet, ticaret ve iş saha'ğ yam gecen | » Fusça, arapça - rusça, çince - rusça; Jarında da bizim İçin az mühim de- j 156 157 ve &. gibi sözlükler de neşrolunacak-! ğildir. Son defa Rusyaya gidip gelenli ) ağ pa miş), Bü lügat D. A. Magazanik ta - rafından, A. B. Apturrahman oğlu ve 1. V. Levin'lerin iştirakile prof V. A. Gordlevskiy'nin idaresi altında telif olunmuştur, Kitap konuşma dilinde, ilimde, siyasette, edebiyatta, fende ve askerlikte kullanılan 40 bin keli- meyi ihliva etmektedir. Kitabın mu- kaddimesinde ezelimle şu sözleri oku yoruz: “Şimdiki Türkiye sadece Dizim srsırdaş| Komşumuz olmayıp, abiren İkemdisinin istik- Mi uğrunda emperyalizme mücadelede bi- | xim hakiki silâh arkadaşımız olan bir kan-| şadur ve bu günde birinci derece siyasi) ehermiyeti haiz olan bir Yığın mnehedeler.| Ie bize bağlanmıştır. İki memlekette sosyal ve ikhsadi sistemlerin birbirine aylrı ol. ması ba iki yurdun iktisat ve siyaset sahü- İarmda taşriki mesai eyiemesine engel olam maz, Bilâkis şimdi bizim Türkiyeyle nıüna- vebellerimiz için çek geniş nfuklar açdmak- tadır. Şu halde N, N. Nerimanof Eustitü. Hisinde bir Türkçe - Rusça Iğçatin vöcude getirilmesi memnuniyetbakş bir hadisedir. Bu, Sov. ler İttihndiyle Türkiye arasmda #iyasi, #cari ye medeni rakıtaların inkişafı yolunda utlan çok mühim adımlarizn bi Fidir, Şüphasisdir MM, bu lâget, Türk dilini türkçe kaynaklardan öğrenmek imkünim kuolaylaştıracaktır. Yeni Türk harfleri Uze - yine tertip edilen bu Iğgat en yeni Türk e detiyatmı okumak İçin tahsis edilmiştir. Lei- pat efbette mükemmel sayılamaz. Son çey- yek asır zarfında 'Türk dili büyük değişik- Mklere uğramıştır. Ziya Gölelp başta Gl — mak üzere bir zümre edipler tarafmdan düşünülen dil düzeltme teşebbünlerinden be- yi Haanı sadeleştirmek temaytli epey Kuv- vetlenmişse, Lâtin harfleri kabul edilince) Bu all düzeltme hareketi daha hüde surette yürümiye başlamıştır. Bir tarafin Hsanda| Arapça ve mcemce gibi şarktan gelen un - surlar (bem lügat, hem gramer cihetinden) elsiliyor, öter taraftan milletin yeni tems- yül ve İüleametini gösteren garbi kelimeler (meselâ franamen) ve (Çazatayizm) teha-| cilmü buşlamıştar..,. Bir de kitabın başında prof. Gord- Jevskiy tarafından türkçe kelimele - Tin teşekkülüne hizmet eden son lâ - hikalar (suffiksler) ve ön lâhikalar| (prefiksler) hakkında kısaca malâ -! mat verilmiş ve kitabın sonunu alfa- be srasiyle Türkiyedeki vilâyet ve kazaları atları ve Türkiyede bu gün de kabul edilen “ihtisar,, ların başlı. caları ilâve edilmiştir. Rusların bizim dilimize bu derece €hemmiyet vermeleri elbette bizim i- çin öğünülecek bir haldir. Sovyetler. Je münasebetimize dair bu mukaddi. mede yazılan ve bir çok nutuklarda| Göylenilen sözler şeniyete mutabık İ-| Be, Rusların türkçeye ehemmiyet ver. diği drecede olmasa dahi bizim de yusçayn ehemmiyet vermemiz lâzım! Yazan: ; Sekizonel birden uzanmış, demir zırhlara bürülü Padişahı; Kk üzere iken, kasırgaya nziyen, dehşetler koparan, de -! viren, vuran, öldüren, haykıran, göğriyen bir rüzgâr, Padisahım etrafını sararak, uzanan elleti bir den koparmış, ve attan yuvarla - nan Padişahı, kuvvetli bir kol ba - vaya kaldırarak atın üstüne almış, muttnerl uzun krlrcile daireler çe -! virerek, bir taraftan da eltındaki! atı oynatarak müdafaa ediyordu. Padişah ne olduğunu avlıya - mamsstı. Bu, birdenbire zuhür eden ka - sırgadlan şaşıran Acemlerden an » cak dördü ortada kalmıştı. Bun - lardan birisi meyus bir hücum ile iri, iki tarafı keskin baltaya ben - ziyen kıhcı kaldırarak Hünkâr tutan elin üstünden âni bir hamle ile tam Padişahın kafasına doğ - İ diline gergi gibi ihtimam edildiği Tekinsi —44— aşeamanemanaesapass gazeteci ve püblisistlerimiz şimdiye| kadar Rusyayı tanımamaklığımızdan pek çok kaybetmiş olduğumuzu yaz- dılar. Fakat bir millet ve memleketin sanını bilmeden o memleket ve mil-| leti tanımak nasıl kabil olur? Hem faydası, hem zararı dokurabilecek sınırdaş bir mülletin lisanı yalnız dost olduğu için değil, düşman olsa da öğrenilmesi lâzım olur. Hugün Alman ve Fransız milletlerinin biri- birinin lisanma ihtimamları harbi w| mumiden evvelkinden daha fazladır. Bu böyleyken, memleketimizde Rus görülmüyor, Bu lisanı öğrenmek isti. yenler için Sedat B. in çok hatair ve nakıs rusça - türkçe lügatinden baş.! ka hiçbir lüzat kitabı bulunmaz. Son zamanlarda Rusyada bizi a- lâkadar edecek iki tane lügat kitabı cıkmuıştır. Biri R. Ahundof idaresi al tında çalışan bir heyet tarafından tertip edilen ve Bskuda basılan rus- ça - Trükçe lögattir; diğeri bugün bahis mevzuumuz olan Türkçe « rus ça Jügattir. Birinci lüzat kitabında) rusça kelimeler azeri lehçesiyle, hem arap, hem yeni Azerbaycan harfleri- Te izah edilmişse de bü Tisan Türkiye. li 'Türk münevverlerine anlaşılmıya cak derecede aykırı bir lisan değil - dir. İkinci lügat ise, Türkiye türkçe: sini Ruslara öğretmek makendiyle yazılmış, türkçe sözler girim yeni harflerimizle dizilmiştir. İşin başın - da duran prof, Gordlevskiy eskiden Anadolu Türklerinin nitolejisi hak - kında bir eser, Türkiye Türkleri ara- smda edebiyat hareketine odair bir çok yazılar yazmış, hulâsa garç türk çesi mülehassısı olan bir âlimdir, Şu halde memleketimizde rusça öğren - mek istiyenler şimdilik bu iki lüyat kitabmdan pek #l4 istifade edebilir. ler. A. BAT (0) Rusya Müttehil Cümhuriyeli devlet neşriyat müessesesi neşri; Mos kova, 1931; fiyatı 6 ruble. iklimler Yeni çıktı j Eser bugünün en maruf e- dip ve romancısı Andre Mau- rois'nın tercüme, Haydar Ri- fat Beyindir. Bu iki isim ese- rin mükemmeliyetini anlatma- ğa kâfidir. Fiatı 150 kuruştur mma mam ymm, z gonak ru, muhakak ölüm getiren bir vuruşla indirirken ince bir ses: — May bire hain, al sana! Demiş ve Acem yere yuvar - lanmıştı. Lâkin bu sukut üzerine acemle be raber onu yere seren de yıkılmış ve tamam bu sırada ayakta kalan acemin biri padişnhr da unutarak arkadaşının muvaffakıyetli odar- besini çelerek onu devirirken ye- re yuvarlanan genç Türkün kafa» sına doğru kılıcını savurmuştu. Pa dişahr önünde tutan gencin, hün- kârı birden geri doğru iterek ba - şından aşmasiyle acemin kalkan kolunu yakalaması bir oldu. Kan| hı gözleri dönmüş, dev gibi cüsse- Ji acemle bu genç biribirlerine sarrlmışlardı. İki uzun koluyla, halat gibi parmakları arasına s1 - kıştırmak istediği gencin boğazı- koparırdı, İ — 21 sele piyano — 1130 konser — 21,58 HAVA — Dün #eenklik derecesi mami 36, asgari 20 derecrydi, Bugün bavu açık o lacak, rüzgür poyratdan esecektir. RADYO m ün ağa İSTANBUL — 18 den 19 a kadar gramo- fon, 19,30 dan 20,30 a kadar Hatır Burhan bey heyeti tarafından saz, 20,80 dan 2! 6 ka dar gramofonla opera, ZI den 23 ye kadar saz, Hafız Burhan bey heyeti tarifından, 23 den 2880 n kadar orkestra, VİYANA (3172 m.) — 1230 konser 1540 plâk — 15 plâk — 18,35 konser — 18, konser — 20,30 operet — 21,30 konser —| 23,15 konser. BÜKREŞ (3042 m) — 15 pik — 14 plâik — 18 konser — 18 komser — 20/40 piüik »koç — Zâlğ konser solo, ROMA çi4i2 m) — 13 plik — 1345 radyo — 18 haber — 18,30 tayanıl — 20 haber — 21 haber — 21,45 konser — 22,15 kamedi — 22,45 konser, 0SLO (10714 m.) — 2i konser örkesire Me — 22 öperu hakkında konser — 28,16 tris komser. MOSKOVA (1594 m.) — 9,50 dan 22.55 «| kadar Beşriyat, YABŞOVA (I4ll m.) — 1545 plük — 16,10 pik — 1640 pili — 18 halk kanseri — 10,20 hafif musiki — 21,30 Faristen ma- kil — 28,50 dana. KÖNİÇ VÜSTER HAYZEN (1035 m. — 7 İlmnastık — 7,50 komser — 15 Berin den nakil — 1045 kadınlara mahsis — 2130 Frankfurttan nakil — 21,89 Pwisten nakil — 23,10 Berlinden nakit, PARİS (1735 m.) — 21 tiyatro rapxlikisi — 11 bir tiyatro — 21,45 konser. ş Yarın —— VİYANA (5172 mı) — 12,30 kanser, 1840 pilli, 15 pilk, 1745 konser, 2080 Şaman, zı SUAN komser. e BÜKREŞ (9947 m.) — 13 plâk, M plak, 18 orkestra, 1010 orkestra, 2040 plik, 21 orkesira, 21.43 tayanni, 22,10 orkestra, 24,10 pil. ROMA (441.2 m.) — 18 plâk, 13,45 kon- ser, 18 habör, 18,30 konser, 21,45 opera sön- ra dans, ve haber. BUDAPEŞTE (530,5 m.) — 10,15 komser, 18,05 Çiçan konseri, 18 konser, 19 konser, 12,30 orkratra konseri, 28 çigan konseri, OŞLO (10714 m.) — 18,50 plâk, 21 ken- ser, 23,15 halk orkestrası, MOSKOYA (1391 m.) — 0,30 dan 115506 kadar nesriyat, VARŞOYA (1411 m.) — 18,45 plak, 16,10 pihk; 1705 ptkk, 18 konser, 19,20 duns, 21,50 konser, 28 dans, 23,50 dnns, KÖNİGYÜSTEKHAYVZEN (1635 m.) —7 Jinmastik, 7,20 konser, 15 Berlinden nakil, 17,39 konser, *i Berlinden nakil, PARİS (1725 m.) - 7,45 jimnastik, 8,45 piâk, 13,30 plâk, 20 Alman edebiyatı, 21 6 debi kırnat, TL45 konser. Matbasmıza gelen eserler: parka vb İri Mülkiye mecmuası Bu aylık “İlmi Meslek, ineemüatmm 14 üncü sayısı, kiymetli münderecatile çık -| mıştır. Tavsiye ederiz. Bir an içinde, attan yere inen hünkâr, karşısında gördüğü manzaradan ağzı açık kalmıştı. O da, kuşağından tuttuğu gibi ko caman bir adamı havaya kaldıra- bilirdi. Fakat bu gördüğü mehip manzara hiçbirine benzemiyordu. Dağ parçası gibi levent bir acem, şimdi iki bacağından yakalana - rak adeta taş atan sapan gibi ha- vada cevrile çevrile ilerde sürük- lenerek halâ yaklaşmıya çalısan öteki yaralı acemin kafasına döğ ru öyle bir fırlatılmıştı ki, bu ko-! ca cüssenin sukutu ile biribirine! çarpan kafalardan sıçrıyan beyin, kan parçaları ortalığı obulaştırdı.|' Tarı bu sırada süvariler de yetiş» mişti. Bu manzaranın mehabet ve dehşetinden hayretler içinde ka - lan padişah, bir defa silkindi ve derhal bir dizini yere koyarak mübarezede yaralanıp verde ya » tan bir gencin üzerine iğildi ve ö- nu kolları arasına alarak ayağa kalktı. Acem ordusu bozulmuş, peri- n kâzrror ve onu takip eden as- kerin elinden canını kurtarabilen : böceği tohumu bulamamışlardır. Ri - İ cr fazla olduğundan, bu civarda sar - | Tü tarafından idare edilmekte ve mu » bankanın mürukabesi al -ğ soluğu uzaklarda alıyordu. Memlekette Inegöl'de kooperatiller Inegöl'de ziraat — Eski bektaş! köyleri bugün ne halde?” Muallimler birliğinin faaliyeti — İnegöl hususi muhabirimizden; Bu sene İnegöl'de ipek kozacılığı geçen seneletin aynıdır. Maamafih cüzi bir füzlalık olduğu tahmin edi » liyor. Birçok bahçe sahipleri ipek vayete göre, geçen sehe, esasen to - hum istihsalinde bir tenakus. var - mış, Bursadan harice de tohum ihra - fiyat çokaz olmuştur. Yetiştirilen böceklerin şimdiki vaziyeti memnuni - yete şayandır. Burada köylüler için yeni bir zi - raat sahası daha açılmıştır. Bu se - neye kadar bahçelerin şurasında bu - rasında bir zahce zineti olarak ye - tiştirilen ayçiceği xiraati 'bir miles - sese mümessili tarafından tohum tev - zi etmek ve mahsulün hasadında ok - kasmı on kuruş fintla almağıte- ahhüt etmek suretile yapılan teşvik neticesinde faydalı bir ziraat . sahası haline konulmuş oluyor. Ziraat bankasının kredi koopera - tifleri teşkili fazliyeti ilerlemektedir. Bankânın bu sahadaki yardtmınn faydalarını burada saymıya lüzum görmiyorum. Kooperatife (omensup olmıyan bir çiftçi, bir çok mazhari - yetlerden malırum demektir. Bu sene yalruz iki köyde teşkil e » dilen kerdi kooperatifi, İnegölün da - ha on köyünde vücuda getirilme - si mukarrerdir. Tetkikatı bitirilince oralarda da teşkil edilecektir. .Doma ve Kur - şunlu köylerinde açılan kooperatifler teşkili tarihinden itibaren azalarına ikrazatta bulunmıya başladığından köylünün pek işine yaramıstır. Ser- mayeleri henüz ikişer bin liraya baliğ olmadığı halde, hankadan beş altı bin liralık kredi almak hakkma maliktir -| ler. Kooperatifler ismamen köy- amelâtı, tında bulunmaktadır. Doma kö- yündeki kooperatif, diğerinden daha faal bir vaziyettedir ki, buna sebep te köylünün çalışkanlığı ve hesaba - tını tedvir eden muallim Masan Pe - yin geyretidir. Bu köy esasen ça - İrşkanlığı ile mütemayizdir, son lere kadar esrarengiz mahiyette bir bektaşi köyü olarak tanınmış olan bu köyün, bugünkü nesline bektaşilik hir efsaneden #barettir. Donın köyü Yu - nan İşdaltnde” tatile” Ni yüz elli kadar.nüfusu düşman tara.»iğ — — — inilen ğ Çek fiatları (kap. sı 16) fmdan katledilmiştir, sağ kalanlar bir iki sene zarfında Köylerini eski vaziyete getirmiye muvaffak olmuş - lar. Kooperatifleri, onları pek ya - kmda diğer bütün köylere nümü- ne olacak bir hale getireceği muhak « kaktır Tie Muallimler birliğinin üç aydanberi devam eden fransızca kursu tatile - dilmiştir. o Kurs muallimi Haydar Bey, bu müddet zarfından fasılasız o - larak fransızça okutarak kursa de - vam eden muallimleri minnettar et -(ğ- miştir. Bu zat, bir orta mektep! munllimidir. Geçen sene Konya Askert lisesinde çalışıyordu. vilâyeti| olan Bursa omittakasına o geçmek, için bu sene ilk mekteplerde vazife âlmağı kabul etmiştir. ! Muallimler, radyolari'e pek sönük! olan gece hayatını canlandırmıya ça -! lışmaktadırlar. — Ahizeye dinlenilebilecek bir vaziyet verilerek harkese Ankara, İstanbul. ve Av- rupa merkezlerini dinletmektedirler. İstanbul radyosunun bazı geceler neşrettiği edebi, ictimal; iktisadi ve sıhhi konferanslar hemen kâmiler| halkın münevver kısmı tarafmdan dinlenilmektedir. İ Hünkâr ,derhel yetiştirilen a - Un üstüne atladı. Kucağında tut“ tuğu baygın yaralıyı almak için koşanlara gazup, hiddetle baktı.. Herkes sinmişti. Ortalık, çalan mehterlerin davul zurna sesleri, zafer neşesiyle haykıranların se - daları, can çekisen, yaralananla - rm enin ve feryatlarıyle daluydu.| Kat'i takip emrini vererek o - tağma doğru giderken biraz ev » vel acrmi topaç gibi fırlatan del'- kanlı, karşısına dikildi ve kollürı- nı açarak yaralıyı almak istedi: — Sıkı tut ve arkamdan gel! Diyen hünkâr elinden bay * gın genci alan kahraman, padisa- kın arkası sıra hızlı hızlı yürüdü. Başından üsküfü fırlamıs, üs * tü bası parça parca olmuş, dizle- rine kadar kana batmış, yalnız ince bıyıkları titriyor ve poturu - nun parca parca olmuş yanlarır- dan adaleleri kwvvetli bacakları görünüyordu. Sıvak kollarmıla tasıdığı yaralı mencin yüzüne göz lerini dikmiş, dünyadan ve nere « de olduğundan bihaber, nefesini tutarak koşuyordu. hariçteniğ. uzanmıslı, Padişah, başi İ cunda duruyordu. Hekim ben cerrah, yaralınm göğsünü v dyo şirketinden bir temenni , Fakat muhterem radyo eti ». terlamalıdır ki, taşralarda her sa kadan binlerce insan neşriyatını şi elmekledir.. Arasıra onlarıda & lâkndar edecek mevzularda 7 ranslar verdirmek çok şayanı temei sidir. Bugünlerde köy mekteplerinin İSİ tihanları icra edilmektedir. — İne£” köylerinde tam devreli mektep tur, bazı büyük köylerde tam d mektep teşkili düşünülmüş İs bunun bir bütçe meselesi old nazarı dikkate #İmarak sarf edilmiştir. e Maamafih, ilk meki, bini bitirmek istiyen köy çocuklari”. çin pansiyonlar tesis etmek mü#” kündür. Önümüzdeki ders sinde Mudanya'da böyle bir mile” se açılacağını işittim. j Bu sene on köyde mektep bin yapılacaktır. o Bunlardan bazılar! nın İnşaatı hayli ilerlemiş, diğerle nin de hazırlıkları bitmek üzere Di lunmuştur. OPlânları Maarif tarafından tanzim edilen bu malar hükümetten hiç bir görmeden tamamen köylünün ve nakti fedakârlklarile vücuda mektedir.» Köylerde mektep İN?) yacını temin etmekten başka köylü) İere sıhhi ve zarif bina nümünelğ olmıya da yarıyor. Bir iki sened€” beri köylerde görülen bu “ şaati faaliyetinde müfettiş Celâl Maarif memuru Faik Beylerin gsf retleri zikre şayandır, N Maarif vekâleti müfettişi um leriaden Refik Bey, birkaç gün evt pi Lak bura a gelerek bazı mektepleri 90 f. fransız işilin Av. 1 Siğrla e > sy Hamdi ” 1d 1 Tema a0“ 40 * Be'çka İli si 20 drahmi 2 | 20 dinar ; 20 1. Jviçre 80— İh ç çerreneğ ; 20 leva 250) 1 Alt AB, | Gloria I Mecid ye | 4045 1 Bânktet “234. Prak Viyana Badi. Rrikset Atina Cineyre Sofya A Iş Tamknsr Anadolu ğ Kağı 4,05 Üryon dey. v Şir hayriye o #450 | Şark dey, 28 Teimvay M5 | balya Uuuml sigorta 11, | Sark meceza Bomozti 23480 | Telefoz istikrazlar | İst, dahili 03. | Elektrik $ark d. yo'lin 3,00 | Trswvay DMuvaNile “44.25 Tünel Gümrükler 510; Rıhum Saydi mah © 573 | Anado f 2 ağd 459 Wu vi mimeil #f Otağının önüne geldiği vs# padisah, atıyle beraber buray4 rişmişti. Hünkâr, derhal ek başıyı, cerrahı çelbetti. Şimdi şını göğsüne dayıyarak yalan yaralı ları vakit hepsi sasırdı. O 3: “ zülüflü baltacı Mehmet, dizini re koyarak padişahm önünde yun siği 7 ; — Bu benim nişanlımdır. ge gibi yanımdan ayrılmadı. £ kârrmi o ha'de görünce, ben ” “ atılmıstım. O da ardımdan kof * mun., Ferman padisahımındır» a Dedi. bayii! Hünkâr, sedir yi 7 yatan bu güzel kıza. ve ye diz cökmüş yaralarmdan e we kanlara ehemmiyet yermiyen lâkin su yeğit gence bakti. pi Belki kafasmdan bir şüph€ 4 lutu geçmişti. Kanlı yah daklarmı oynattı; hassa di sordu: — Yarası nicedir? C 9 i