Pe —i— Gümrük istatistik Umum Mü- dürlüğü tarafından verilen malâ- mata istinaden ihracat ofisince bazırlanan istatistiğe mazaran 1932 senesi Nisan ayında Tür. kiyeye 5,606,108 sira kıymetinde 26,434,093 kilo mubtelif inde 33,227,068 kio eşya ithal edilmişti. Binaenaleyh 1931 senesi Ni- san ayı zarfındaki itbalâlımız 1932 senesi nisanındaki ithalâta nisbetle 4,945'355 lira fazladır. 1932 senesi Nisan ayı zarfın- da Türkiyeden 6,765,163 lira kıymetinde 46,151,103 kila mih- telif eşya ihreç edilmiştir. Ge- Şen sene Nisanındaysa 10,119,805 Tütün konferansı Mesaisine devam ediyor Tütün tacirlerimizin iki noktai nazarı Balkan tütün konferansı dün öğleden sonra Nemlizade Mitat beyin riyasetinde olmak üzere dördüncü celsesini yapmıştır. Bu celsede müzakere muvzuunu teş- kil eden mesail, tütün fiyatlarile tütün pilasmanlarının mubtelif memleketlerde nasıl ceryan etti- | ğine mütedair bulunmaktaydı. © Balkanlı murahbaslâr kendi memleketiğrinin muhtelif tütün cinsleriyle fiatları hakkında iza- bat vermişlerdir. £ Konferansın muhtelif sahalara intikal eden müzakercicti muntazam surette zaptedilmekte ye zabıt kât'pliği vazifesini ticaret odası kâtiplerin- eşya | thal edilmiştir. 1931 senesi N'sa- | unda ise 10,551:461 lira kıyme- | lira kıymetinde 38,655,517 kilo l ettiği görülür, | i i mal den Sadi Bey yapmaktadır. Dün- | kü içtimaa harici ticaret müdürü vekil Halil beyde işti- rak etmiş ve ofisin şimdiye ka- dar tütün hakkında yaptığı tet- kikatı hulâsa ederek konferansa mühim ve şayanı dikkat malü- mat vermiştir. bir polis memuru ve diğer bir. şahsı ağır surette yaralıyarak ofisi | | kaçan kasap Osman yakalanmış ! ve evrakiyle birlikte adliyeye verilmiştir. Kahve davası Kahve piyasasında © ibtikâr yapmaktan suçlu Teofil, Eskinazı, Yorgi efendilerin Sultanahmet sulh birinci ceza mahkemesinde dün de mubakemelerine devam olunmuşur. Muhakemenin dünkü celsesinde suçlu tacirlerin hesap- larinm tetkikine uzüm görülmüş ve bir muhasibin çağrılması için | dava başka güne bırakılmıştır. On şeker tüccarı daha Ticaret müdüriyeti tarafından, şeker piyasasında ihtikâr yaptığı görülen on tüccar hakkında müd- dei umumiliğe bir mazbata ve- rilmişti. Muddei umumilik ibti- kâr mazbatasını dün vilâyet ihti- kâr komisyonuna göndermistir. Komisyonun tetkikatı neticesinde bu on tuccarın muhakemelerine lüzum olup olmadığı anlaşılacak- tır. Atfedildi Menemen divanı barbince iki buçuk sene hapse mehküm Ali Ulvi Efendinin geri kalan ce- zası sıbh! vaziyetinden dolayı affedilmiştir. y TEME VAKTI 19 MAYIS 1932 Günün haberleri Nisan ayı içinde ithalât ve ihracatımız ne kadar ? eşya ihraç edilmişti. Binaenaleyh Nisan 1932 zarfındaki ihracatı- muzın kıymeli 1931 senesi Nisa- nında yapılan ihracattan 3,354,642 lira noksandır. 1932 senesi nisan ayı zarfın» | daki itbalâtımızm kıymeti ibraca- tumizin kıymetiyle mukayese edi- lince ihracat kıymetinin itbalât kıymetini 1.161.055 lira tecavüz Bu vazıyete nazaran Türkiye- nin 1932 senesi ilk döstayı Zar- fındaki ticari müvazenesi 9.718.444.lira faz'alıkla kapan- mış oluyor. Halbuki Türkiyenin 1931 senesinin ilk dört ayı zar- fındaki ticari müÜVazenesi 4.840.300 lira roksanlıkla ka panmıştır. Ticaret odası raportörlerinden Halük Beyde rakamlara müstenit olmak üzere şayanı dikkat ma- lümat vermiştir. Murahbaslarımız dan hakkı Nezihi Gey de bundan evvel balkanlarda yaptığı tet- kikata müstenit olmak üzere tütün meselesinin müşterek su- rette mevzuu bahsolunmasını ko- laylaştıracao mulalealta bulun- muştur. Iktısat Vekâleti tarafından Türk heyeti (o mürahhasası riyasetine intihap edilen ofis müdürü Ce- Bey italyada bulunduğu İ mete takvil edilecek İ rak para verilmekteydi. Son za- cihetle konferansa iştirak ede- memiştir. Konferansın cumartesi günü son celsesini ikmal ede- mediği taktirde pazar günü be- heimehal bitireceği o anlaşılmak- tadır. Balkanlı murahhaslardan Bulgar murahhasları da salı günü | Sofyada bulunmak mecbur ye- tinde olduklarını konferansa bil- dirmişlerdir. Bu (münasebetle müzakerat geç vakte kadar de- vam etmektedir. Konferansın şehrimiz tütün tüccarları arasında bas! ettiği | intibaları kaydetmek üzere bir mübarrir dön bazı tütün tüc- carlarile görüşmüştür. Bazı tüccarlar balkan tütün könferansının üç memleket için ehemmiyetli bir hadis olduğunu kaydetmekle beraber bu koferan- stan ömeli bir netice" elde edi- lemeyeceği (o mütaleasındadırlar. | Bunlar ancak üç mubtelif mem- leket zeriyatı tahdit edilerek €- saslı ve mütekabil şartlara isti- nat edecek bir formül bulunarak tatbik edildiği takdirde konfe- ransta beklenen müsmir neti- celerin elde edilebileceğini, aksi takdirde teferrüat üzerinde ya- pılacak itilâflann kabili tatbik olmayacağını söylemektedirler Diğer bası tüccarlar da üç Bal- kan hükümetinin mahsullerini salmak üzere müşterek bir bor- sa ihdas etmesini ve borsanın, merkezi vaziyette olması itiba- i riyle İstanbulda kurulmasını ve İstanbulda transit tütün antrepo- i kilo sığır kaçak et oldugu ! miyacaktır. Bununla beraber her ları yapılarak Balkan tötünleri- nin burada ithar edilmesini ve Istanbuldaki borsanın tütün sa- tışlarında âmil ve müessir olma- Belediyede : Tanzifat ve tenviriye vergisi Şimdiye. kadar tanzifat. ve tenviriye resmi bir binanın gayrı safi iradı nazarı dikkate alına- rak tahsil ediliyordu. Hazirandan | itibaren bu usul değiştirilecek | bir binanın temiz safi iradı kıy- ve bula met üzerinden vergi tahsil olu- nzcaktır. Bu esasa göre meskenlerde beş bin kuruşa kadar olanlardan ayda iki kuruş tanzifiye, bir ku- ruş tenv'riye, akarlardaysaayda 4 kuruş tanzifiye iki kuruş tem viriye alınacaktır. Kıymeti beş binden fazla olan- lar bu esas dairesinde zam gö- recek ve yüz bin kuruş kıyme- tinde olan bir binadan 180 ku- ruş tanzifat (vergisi alınacaktır. Ada evlerinde niçin elekirik yok? Büyükada elektrik tesisatı hâlâ tevsi edilememiştir. Elektrik şir- keti kontenjan münasebetile bu- na muktezi İevazımatını gümrük- ten geçiremediği iddiasıyla hâlâ Adalar elektriği meselesinin hal- ledilmemesini bu sebebe atfet- mektedir. Halbuki şirketin güm- rükten malını çıkarmadığı halde bunları başka sahalarda kullan- dığı ileri sürülmüştür. Belediye bu © iddiaları tetkik etmekte ve şirketi omukavele ahkâmına riayele mecbur etmiye karar vermiştir. Tekaüt edilen memurlar lediye memurlarının tekaüt- lüğü meselesi son zamanlara kadar — halledilemediği cbhetle tekaüde sevkedilmiş olan me- murlara şimdiye kadar avans ola- manda bu mesele kalledilmiştir Böğle avans alan memurların dosyaları bu ay; sonuna kadar sür'atle tetkik edilecek ve bun- lar Hâziran bidayelindeh itibaren tekaüde sevkedileceklerdir. Kaçak ötler Beyoğlunda Yasefa Efendiden 16 kilo dana Kadıköyünde Ömer efendiden 67 kilo dana Balatta Zati Efendiden 19 kilo sığır Be- yoğlunda Yorgi Efendiden 6l için müsadere edilmiştir. Yol vergisi öodvelleri nasıl hazırlanacak ? Maballe ibtiyar beyetleri tarik bedellerine esas olan cedvelleri hazırlarken bu cedvellere mües- sesalı resmiyede çalışanları da itbal elmekteydi. Bu şeklin bir çok mahzurları olduğu görülmüş ve bir şahsın iki defa vergi verdiği anlaşılmıştır Bundan sonra muhtarların bu gibi müessesaita çalışan ve ça- lıştıkları yerlerden tarik bedeli verenlerin cedvellere koymama- ları lüzumu omahallâlta tamim | olunmuştur, RR Eminönü malmüdürlüğü Eminönü malmüdürlüğü def- terdarlık binasına nakledilmişti ını beyan etmektedirler. Bu ta dirde her üç hükümetin tütün- leri yalnız Istanbul borsasında satılacak, başka yerlerde satıla- üç bühümet her sene muayyen miktarda tütün zeredecekler ve zeriyatın neticelerine göre ra- porlar tanzim ederek tütün bor- sasiyle vazıyeti ilân edeceklerdir. Binaenaleyh bütün dünya tü- tün borsası İstanbula nakledil- miş olacağı cihetle Bâlkan tü- tönlerinin iyi fiatlarla satılması temin edilecektir. Bu iki fikrin konferansta na- sıl bir intiba ve tesir birakacağı | tütün tüccarları tarafından me- | rakla beklenilmektedir. İ Japonların öğrenmek iştiyak ları hârikulâdedir Darülfünun talebesi 1912 de 8900 ike! 1928 de 80900 oldu Başvekil Haıagushi de böyle | milliyetpetver bir o mutaassıbin elinden ö'müştü. Fakat” bu isyanlarâ garp medeniyeti muzaffer maktadır, Teknik ve sanayı dev adım- lariyle ilerlemektedir. Bununla beraber iklısıdi mes'eleler gittik- çe karışıyor. Zira, nüfus, em salsız bir sür'atle artmaktadır. Mem'eket dardır. Âlim Howjo evvelce, nüfus fazlalığının “Ma- biku,, yani çocukların itlâh su- rağmen ok | retiyle önüne geçildiğini söylü- yor. Bu kanlı “Mabiku,, adeti çoktan tarihe geçmiştir, fakat nüfus fâzla'ığı buyünkü Japonya için had bir devreye girmiştir. Japonyada, her dakikada bir, dünyaya dört çocuk gelmektedir. 1925 den 1930 senesine kadar nüfus 4,713,183 kişi, yani yüzde yedi fazlalaşarak 84,568,733 ki- şi olmuştur. yüzde seksen beşi şehirlere git- mektedir. Işin fenası şuki nüfu- sun azim bir ekseriyeti açtır. Maddi vazıyet çok aşağıdır. Ha- yat pahahlığı İngiltereden fazla- dır. Mütehassıs Oamelenin vasati gündeliği günde üç Yen tahmi- nen 330 kuruş, alelâde amele- ninkisiyse bir Yen yani tahini- nen 110 kuruştur. Bir Japon köylüsü yiyeceği için günde elli kuruştan az bir para sarfeder. Yalnız en aşağı on, kişiden mürekkep, va . her ferdi çalışan bir; aile. pirinç yi- yebilir. Hoş: 'bu pirinç te en kötü ve satılamıyan cinstendir. Bu sefil ve debşetli surette muktesit hayata rağmen senede vasati altı yüz çiftçi iflâs eder ve dilenmiye mecbur olur. Men- sucat . fabrikalarında çalışan ka” dın amelenin yüzde yirmisi ve- remdir, Çok kalabalık denilen Belçikada kilo metre başına 400 kişi düşmekte olmasına muka- bil Japonyada mezru araz'nin kilö metresi başma 1000 kişi isabet etmektedir. Fakat, japon adalarında ancak arazinin yüzde on beşi ziraate elverişlidir. Bir Japon 'çifte'sinin senelik bütçesi, Amerikalı bir çiftçinin bütçesinin ancak beş'e biri ka- dardır. Orta halli bir Japonyalı nın -varidatı, orta halli bir Ame- rikalınm varidatın altıda biri nis- betindedir. Bununla beraber bu, Japonya- | da .bir sınıf farkı ve mücadele | sıkmış olmasına mani olmamıştır. 1931 senesinde, Amerika ga“ zeteleri, oJaponyamn ortasında bulunan, dağlık köylerde, eskiden olduğu gibi, kadın ticareti baş- ladığını ve inkişaf ettiğini yazı- yorlardı. Sefil ve aç kalan ebe- veyn, naçar bir vaziyette kala- rak, kızları “çayhanelere,, 300 liradan 800 liraya kadar değişen bir para mukabilinde satmakta- dırlar. Aynı zamanda, milli servetin en büyük kısmı, altı büyük aile- nin arasında taksim (edilmiştir. Bu altı aile Japonyanın iktisadi vazıyetini idare etmektedir. Proleterler sınıfı günden güne | | cü günü, bir sepet içinde artıyor, servetini kaybeden bur- juvalarda buraya iltihak ediyor. Bu sınıfın ekseriyoti o “entellek- tüe!,, yani münevverler teşkil | İ edildikten « sonra indiril etmektedir. Bu fazla nüfusun | in de Japon darülfini rında 8900 talebe vardı. İ bu 809.0 oldu. Daha 1923 nesnde bu telebeden doksan dördü kendilerin” bulabiliyorlardı. 1929 “g 2 yarısına iş vardı, ve bu işl pek imrenilecek şeyler pr” Şimdi, Darülfünun tal den çoğu, hayatlarını saygili tıcık yaparak kazanmak! Bu münevverlerin tehlik şebbüsler de bulunmalarini vaziyet karşında tabii lâzımdır. Bu tamayüle karşı, hüki “ devlet emniyeti ,, ismi kanunu neşretmiştir. Bu ahkâmına nazaran: suçlülaf! sene hapis cezasiyle rılırlar. Maarif nezareti, dartlfünü"” gizli polis hafiyeleri sokarak € lebenin haleti ruhiye ve fikri! lerini tetkik ettirmektedir. Fs okuma yazma bilen ve öğren” olan bir milleti, fikirlerin tesi den hariç tutmak güçtür. Hab yüzde doksan beşi okuma ys biliyor ve Japonların iştiyakları harikulâdedir. dj Bir arabacı, bir kayıkçı terisini indirir indirmez be cebinden gazetesini çıkarıp 4 mıya başlar. İnci avculari nefes almak için su tai çi sandallarına uzendıkları 28 bile gazetelerine göz "l Japonyada 1200 gazete var Bu gazetelerin birçoğu mili larla nüsha. basar, Haftalık s mualarin » sayısı 2800 dür, Marks'ın"'Sermaye, isimli e$€ binlerce nüsha satıldığı memleket Japonyadır. Içtimaiyatçı ve muharrir suke Tsuruni geçenlerde darülfünunu kıralisinde taleb© | sında yaptığı bir edebi anl “hangi edebiyatı seviyora0” sualine, talebenin ekseriyeti edebiyatını,, cevabını vermi Bu “tehlikeli fikirler,, © mücadele, on üç milyon a hibe sahip ve amele teşkilâf meb'uslarının sayısı gittikç?. tan bir memlekette göçleri 1931 senesi Haziranında * yodaki üç Proleter fırkası ” ip Japon işçi, amele ve m vE ettiler. yer” nın içtimai ve siyasi prö Avrupadakilerinin aynıdır. mn büyük ekseriyetini teşkil etmektedir. Sınıf mücadeleleri, bazaf: | rada, Avrupadakinden bö i başka tezahürlere sebep tadır. Meselâ Tokyoda “Nippop Vorkes,, grevinde, şirket pe riyeti o gr€vcilerin metali kabul etmiyor, grevi yeti de gün geçtikçe yordu. Buna bir çare er kuvvci maneviyeyi artarak on dokuz yaşlarında Şila İ “ bir genç, seksen metre liğinde bir bacanm üzerin” abe ve grevcilerin talebi kab linciye kadar aşağı inmiy*“” söyledi. piri Şila, bacaya mayısın günü çıkmış, ve 314 saat kika durmuş, mayısın on © amelenin şiddetli aliyi sında, grevcilerin metali w (Devam