— 4— VAKIT 20 MART 1932 İcra ve iflâs Kanun lâyihasının tadil- den sonra aldığı şekil Hacize iştirâk dereceleri -— Zâb tanzimi -—- Zabıt varakasına diyeceği olup olmıyanlar Yeni Icra ve İflâs kanunu | sının on muaddel metinler; hakkın. da malümat vermiştik. Bugün devam ediyoruzı İstihkak davası sabit olur ve birin- ci fıkra mucibince istihkak iddiasma karşı itiraz eden alacaklı veya borç- Tu borçlunun sui niyeti de tahakkuk| ederse haczolunan malın değer baha- smın yüzde onundan aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınma-| sına asi) dava İle birlikte hükmolu- nur. Koca aleyhine yapılmış bir haciz de karı şahsf malları üzerindeki hak» larını kanunu medeninin 160 mer mad- desi hükmüne tabi olmaksızm kendisi takip edebilir. Çalınmış yeya zayi edilmiş şeyler hakkında kanunu medeninin 902, 903 ve 904 üncü maddeleri tatbik olunur. İcra dalresi tarafından o pazarlık suretiyle yapılan satış kanunu mede - ninin 902 inci maddesinde mezkür res! mi arttırmak hükmündedir. Haezedilen şey borçlunun elinde| olmayıp da üzerinde mülkiyet veya re hin hakkı iddia eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra dairesi o şahıs aleyhine mahkemeye müracaat için alacaklıya yedi gün mühlet verir. Bu mühlet içinde dava ikame edil mezse üçüncü şahsım iddiarı kabul e- dilmiş sayılır. Alacaklı dava ikame edip haksız çıkarsa tazminat hususunda 97 inci madde hükmü cari olur. Harz» '-tirak dereceleri “ Meh “zerine satilan malın tutarı ve girinceye kadar ay nı derecede hacze iştirak edebilecek alacaklılar: 1 — İlk haciz ilâmerz takibe müs tenitse takip talebinden ve ilâma is tinat ediyorsa dava ikamesinden mu- kaddem yapılmış bir takip üzerine alman haciz vesikasma, 2 — Yukarki fıkrada yazılı tarih - lerden önce açılmış bir dava üzerine Alman ilâma, 3 — Aynı tarihlerden mukaddem tarihli o'resmi veya tarih ve imzası tasdikli bir senede, 4 — Aynı tarihlerden mukaddem tarihlf resmi dairelerin veya salâhi. yetli makamların © salâhiyetleri da- hilinde ve usulüne (göre verdikleri makpuz veya vesikaya istinat eden alacaklılardır. Ba süretle iştirak halinde icra da ir mürâcaat (Üzerine aynı dere- cedeki alacaklıların bütün alacakla. rına yetecek nispette ilâve suretile! hacizler Yapar. Borçların haricindeki alacaklılar ancak evvelki dereceden artacak be- deller için hacze İştirak edebilirler. Borçlunun karısı veya kocası) ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme © vesayet, veya velâyetten mütevellit alacak Tart İçin önce icrası lâzımgelen ta »İğ. kip mibtasimine (lüzum olmaksızın ilk İiğöiz Üzerine satılan malım tuta-! zı vezfiöye girinceye kadar aynı dere| cede hacze iştirak edebilirler. Şu Kadar ki bu iştirak evliliğin veya vesayet, velâyet ve kayyımlığın devamı esnasında (yahut zevalini takiy eden sene İçinde talep edilmek! şarttır. İştirak talebine esas olan haktan dolayı (açılan dava yapılan takibin (devam ettiği müddet hesa. ba İatılmaz. Borçlunun reşit çocukları kanu-| nu leninin o 321 inci maddesinde mezkür alacak için önce icrası lâ « zimgelen (takip merasimine hacet kalmaksızın — her zaman aynı dere - edde Yineze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi, o küçüklere le vesayet altında ( bulunanlar veya| e kayyım tayin edilmiş) —— Takvim Zâbıt varakası olanlar onama âytı suretle hacze iştirak edebilir. İcra dalresi hu suretle vaki hacze iştirak (o taleplerinden (o borçluyu ve| alacaklıları haberdar ederek itirazla- rt varsa beş gün içinde bildirmeleri. ni ihtar eder. İtiraz vukuunda iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki mu- vakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildiri » lir. Bu müddet içinde dava açmazsa| iştirak hakkı düşer. Bu dava (seri muhakeme usuliyle görülür. Nafaka ilimına istinat eden ala- caklı önce takip merasiminin İcrası» na lüzum olmaksızın her zaman ay nı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır. Haciz zabıt varakası tanzimi Menkul bir malı haciz için mahal linde bir zabıt varakası tutulur. Za- bit varakasmda (alacaklı ve borçlu nun isim ve şöhretleri, alacağın mik tarr, haczin hangi gün ve saatte ya! pıldığı, haczedilen mallar ve takdir edilen kıymetleri ve varsa üçüncü şa hısların iddiaları yazılır ve haczi ic- râ eden memur tarafından imza edi lir, Haczi talep edilen mal gayrı men kulse icra dairesi 91 inci madde mu cibince haczi ait olduğu daireye teb- liğ eder ve omahallinde tutulacak zabıt varakasında gayrı menkulün nevi ve mahiyeti ve hududu ve lüzum Ya vasıfları dereolunur, Evvelce ihtiyaten haczedilen şey| lere icra haczi vazedildiği (o surette zabit varakası ihtiyati haciz sahibi » nin dahi iştirak hakkı işaret olunur. Haczi kabul mallar kâfi gelmezee veya hiç bulunmazsa bu hal zabit varakasma kaydolunar. Davet Zabıt varakası tutulürken hazır bulunmıyan < alacaklı veya borçlu üç gün içinde zabıt varakasını tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesince davet olunur. Kanunen zamanı lâzımgelen müddetler mah - fuzdur. Yeni alacaklıların iştiraki ve bu yüzden ilâve süretiyle yazılna yeni hacizler zabıt varakasınm altına işa ret olunur. Hacze iştirak eden her yeni ala - caklı isterse zabıt varakasmın tam bir suretini alabilir, (Devam edecek) 19 Mart 932 Kayar Kambiyo Frmsz Frangı 1 İngiliz İirası Ke. “TL. mukabil Dolar) Drer Belya Drakmi Frank Leva Florin Kuron Sing Pezeta Mark Ziotl Pengö 20 Frank fFraaşız 1İsterlis. Cİngilir) 1Dolar (Amerika Solret /Malya | Altin Mecidiye Bankono: Pazar Pazartesi 20 mart 2i mart 12 Zilkade 13 Zilkade Gün doğuşu 604 6.7 , o başı (O 182İ 18.20 Sabah namazı o 458 454 Öğle 1223 1222 İkindi 1547 15,46 Akşam ,, 1821 1820 Yatsı 1931 1949 Imsak 424 27 Yilın geçen günleri 80 . kalan (o, 286 Berdelacuzun sonu Hava — Dün sıcaklık azami 19 asgart 19 dereceydi. Bugün baya bulutlu, olacak, rüzgür lodostan esecektir. | Radyo | Istanbul 6 dan 7 e,kadır grrmolon, 7,30 dan 830 a kadar Darüt- talim musiki heyeti, 830 dan 9 a kadar Galip Bahtiyar bey tarafından “umumi ikosadiy; mevzulu- konferans, 9 dan 10 a ar Darüttalim musiki heyeti 10 dan 10,30 a kadar orkesira Viyana — 11,05 org könsai — 12,05 orkestra konseri 1330 kon- ser — 1680 konser — 17,10 orkestra 19 opera — 23,50 dans. Heilsberg — 8 konser — 12 Göthe için — 17 Konser — 20 orkesra 23,15 Berlinden nakil ve dans Bükreş — 1145 çocuklar için — 11,30 dini merasim — 12 konser — 14 plak — 18 konser — 19110 konser — 21 radyo orkestra — 2215 Romanya musikisi, Roma — 11 dini musiki — 13,30 ses ve musiki konseri — 21,45 tiyatro musikisi — 21,45 kanser. Praga — 8530 Karisbad'den nakli — 12 konser — 13,05 askeri musiki — 20 musiki — 28,90 dans. Budapeşte — 12 musiki — 15 plak — 18 plak — 19 orkestra kon- seri — 2250 Erva Rubi konser — 23,30 Tsigan Moskova —iifden 23 e kadar neşriyat. Varşova — 13,15 Chopin kon- seri — 15.20: orkesipe konseri — 16 konser, — i konseri — 24 m Yarın 21 mart Viyana — 1230 konser — 14410 plak — 16,90 çocuklar için — 18 kon- ser — 9045 opera — 2230 keman konseri — 23,15 konser. Hellisberg — 7.30 jimnastik ve kouser — 9,30 jimnastik — 14,05 kon- ser | 17,15 könser — 2030 Leipzig- den nakil — 21,45 Frankfurt'dan na Bükreş — 13 plak — (8 orkes- va — 90,40 plak — 21,10 Kuartet — 21,55 taganni Roma — 13 plak — 1830 kon- ser — 92 senfonik konsee — 2310 konser. Praga — 12 plak — 1680 piyano konseri — 17,10 Bratislavadan nakil — 21 Filarmonik konser — 23,20 dans. Budapeşte — 1015 konser — 14,05 plak — 18 Koro konseri — 14,15 Tsigan musikisi — 91,10 yüksek musiki mektebinden nakil — 2230 salon or kestrası ve faz. Moskova — 11 den 23 e kadar nşriyat Varşova — 13,10 plak — 91,15 konesr — 23,85 dans. Inhisarlarda birleş- me işleri lahisarlar hakkında tetkikatta bulunan Oumumi müdürlerden müteşekkil komisyon işini bitir- miştir. Neticede tütün, tuz ve miüs- kirat inbisarlarına ait fabrika, mahkemeler, yaprak tütün de- poları ve imalâthanelerin tev- hitten hariç tutulmaları kararını vermiştir. İnhisar idarelerinin başmüdür- lükleriyle omulhak müdürlükler üç inhisara ait vazifeleri göre- ceklerdir. Fransaya zeytinyağı ithali kon» tenjana tabi değil Son günlerde Fransa hükü- metinin zeytinyağı ithalâtını kon- tenjana ithal ettiği etrafındaki neşriyatın aslı yoktur, Fransaya zeytinyağı ithali serbesttir. Sesi biraz titriyordu: imdiye kadar hiçbir ka- dın sizi mevcudiyetinizin en de- rin noktalarına kadar titretmedi mi? — Hayır. Genç kız cevap vermedi, Mü- bendis onu büsbütün barap et- mek için ilâve etti: — Bu, başkasını seven bir erkeği sevmekten daha iyidir. — Ne demek istiyorsunuz? — Meselâ, bir kadının, kendi kız kardeşini seven bir erkeği sevmesi güçtür demek istiyorum. Zira, aradaki uçurum pek bü- yüktür. — Gene anlamıyorum. — Matmazel ben bazı şeyleri tetkik etmesini severim. Bu su- retle bir çok kereler beni alâ- kadar etmiyen hâdiselere karış- mış olurum. Buna çok mütees- sifim. Fakat kimseye bir şey söylemem. Maamafih, eğer ısrar ederseniz size bir misal söyliye- bilirim, — Benim de tanıdığım kim- selere ait bir misalmi? — Evet. — O halde söyleyiniz. Naza- riyenizi daha iyi anlamış olurum. Mühendis güldü: — Hissiyatınızı çok iyi saklı- yorsunuz matmazel. Onları an- cak bazı dikkatsızlık dakikala- rınızda ızhar ediyorsunuz. Fakat © zaman, kont Kastelmeyranı sevdiğiniz pek aşikâr, olarak görülüyor. Mühendis Kontun ismini henüz söylemişti ki, Sonya karşısında dikilmiş, gözlerinden alevler sa- çıyor ve kısık bir sesle: — Sizi devam etmekten me- nederim, diyordu.. Menederim. Fakat mühendis bu sözleri dinliyecek bir halde değildi Kal bi müthiş surette kanıyordu: — Darılmayınız, dedi.. Bana bir misal söyleyiniz dediniz.. Ben de söyledim. Ona baktığınız za- manları uvutmak kabilmiyidi? Bir çocuk olsa bakışlarınızın mana- smı anlardı. Sonya elindeki gülü parçalı- yordu: — Lartig, dedi, bunları bana söyliyen sizmisiniz?.. — Bana itimat edebilirsiniz? Onu kız kardeşinize bırakacak- mısınız? Ve yabut ona malik ol- mak için bütün silâbları istimal edecekmisiniz? — Mösyö, öyle sözler vardır ki bunların söylenmesine müsa- ade etmek benim için kabil de- ğildir. Söyledikleriniz de bu ne- viden sözlerdir. Beni tahkir edi- yorsunuz. Anladınız mı? — Sizi sevebilir bir kadın te- lâkki ettiğim için hata mı ettim? — Hayır. Siz, ortaya öyle bir isim attınız ki, aramızda bu is- min geçmesi doğru değildir. — Neden? — Çünkü o adamdan nefret ediyorum.. İstikrah ediyorum.. Sonya bu sözleri öyle kuvvetle ve öyle derin bir nefretle söyle- mişti ki Lartig şaşırdı. Bu kadın komedyayı ne güzel oynuyordu. Nefretini, ne kadar samimi ve hakikt ses âhenklerile izhar edi- yordu. Halbuki bizzat kendisi, Konta âşikane bakışlarla bak- tığını görmüşlü. — Kin ve nefret, dedi, aşk , Nakledem fa. Sonya gözlerini yere indirdi. | ve ihtirasa pek yakındır Mat- mazel.. Sözlerimde haklı olduğu- mu görüyorum. Konta olan nefretiniz, onun hemşirenize olan aşkının bir aksülâmelinden başka bir şey değildir. Lartig, genç kızı hiç bir zâ- man bu kadar güzel görmemişti, Fakat bu güzellik, şimdi, bai- levi bir mana almıştı. Lartiz kendinden tekrar şüphe eder gibi olmuştu. Esasen gönlü, hakikatte, kendisinin aldatılma sına razı da değil miydi? Son- ra, birdenbire sakinleşen bir sesle: — Lartig, dedi, bu adamın ismini kat'iyyen ve hiç bir za- man bir daha anmayıcız. Sizinle dostuz, ve dostluğunuzun benim için kıymeti vardır, ve onu boz- mak istemem. Gene dost kala- ım, Bana demin söylediğiniz sözleri unutmak isterim. Fakât seven bir kalp için, bana yaptı- ğınız itbamların fecaatini tasav- vur edebiliyor musunuz? Lartiğ kaşlarını çattı: — Birisini mi seviyorsunuz? — Madam ki itiraf etmek lâ- zum. İnkâr etmiyorum. Evet, se- viyorum. Ve bu itirafım, istik- balde, sizin aynı ittiham üzerine avdetinize mani olur zannederim. Şimdi, artık bu mükâlemeyi u- nutalım. Bilhassa, Elenaya bir kelime bile söylemeyiniz. Vade- diyorsunuz değil mi? Beraber eve döndüler. Mişel parmak izlerine bakmıştı. Şimdi mühendise dargın dargın bâki yordu. Lartig birdenbire) — Buradan gitmelisiniz, dedi. — Ne diyorsunuz? — Bir nasihat, Herhalde an- lyorsunuz. İzahata hacet yok. Hemşirenizi de ikna ediniz. Tek- rar sizinle karşılaşmak benim için pek müşkül olacak. Daha doğrusu ikimiz için.. — Evet. Anlıyorum. Fakat bilmiyorsunuz Lartig bilmiyorsu- nuz. Birgün aklınızdan geçenlere o kadar pişman olacaksınız ki. Fakat herşeye ragmen dostluğu- muz bakı kalacak değil mi? Lartig susuyordu. Sonya bo- ğuk bir sesle devam etti; — Her halde benimki devam edecek.. Elini uzattı. Mühendis muka- vamet edemedi ve avucundal küçücük ateşli elin, kendi elini her zamankinden daha şiddetle sıktığını hissetti, Ve bir kelime söylemeden çıktı. Dışarda mühendis müthiş bir hiddete tutuldu. Bu komedya karşısında gene mağiüp olmuştu. Herhalde şimdi kendisiyle kim bilir nasıl eğleniyorlardı. Sonya: — Her halde benim dostlu- ğum devam edecek.. Diyerek onun sükütunu satın almış oluyordu. Zira, bu katil kızkardeşler, onun tehlikeli ol- mıya başladığını hissetmişler, aşkını, kendilerine siper ediyor- lardı, Bu kadınlar müthiş şeyler- di. Lartig: — Haydı, dedi gidip Frano” yu göreyim. (Bitmedi) Gelenler gidenler $ Maliye vekâleti muhasebel umumiye müdürü Faik B. dö9 şebrimize geliyor.