24 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

24 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞA A. mm m Haberleri manı şehrimizden geçiyor Lehistan hahambaşısı nasıl bir adamdır ? k hrimize gelen Lehistan ha- amlarmdan OGora Mordehay iyi dün, şehrimiz müsevi Semaati reislerinden müsevi lise- si müdürü doktor Marküs tara- ndan misafir edildiği Royal o- bir çok müsevi ziyaret *derek elini öpmüşlerdir. 65 yaşlarında olan Mordehay EE. ye zevcesi, üç oğlu, iki ge- bini, kızı ve damadiyle ufak kar- deşi ve Lehistan Musevi gazete- lerinde Yudiseher Tageblat'ın başmubarriri M. Kamminer, aynı Kazete muharrirlerinden M. Mo- see Mark ve Musevi telgraf #sns mümessili refakat etmek- ir. Mordehay Ef. ye bu seya- tinde o maiyetinde 19 kişi re- t etmektedir. Gora Mordehay EF. hakkında $u malümat verilmektedir: ordehay efendi müsevi dinin- © Hassidim isimli bir tarikatın idir. Tarikate mensup olan mise- Viler bütün dünyada 400 binden azladır. Mordehay efendiyi Var- #ovadan hareketinde 15 bin Le- mn hududununda 30 bin tari- at mensubi teşyi etmiştir. Mordehay Efendinin tarikâti- mensup kimseler üzerinde fevkalâde bir nüfuzu vardır. Arzu ve emirleri için tevabii Mukaddes addedilmektedir. Lehistanda “Musevi Birliği, İrkasının da reisi olan Morde- hay EÇ, bilhassa intihabat sıra- *inda büyük bir rol oynamak- Ge, « Oİehistenda bir çok Museviler “r getireceği zapnile çocukla» 8 baham Efendinin adını ver- “ektedir. Şöhreti oAmerikaya “in varmışlır. , Amerikada birçok Musevi ta- irler haham efendiyi kendisine NU vermeksizin uğur getirme- e kendilerine ortak yapmak» > 9 meticelendiği vakit hissesi- İda efendiye yollamak- Mordehay efendi yarın Toros Sa esile Filistine gitmek üzre ye hareket edecektir, Bir efsane kahra- | Belediyede: Şehir meclisinde yeni bir aza Şehir meclisi azasından doktor İzzet Kâmil B. vefat etmişti. Meciisin şubat devresinde mer- bumun yerine yedek azadan ve eski cemiyeti belediye azasından doktor Hulüsi Ertuğrul B. işti- rak edecektir. Şehir meclisi tötkiki hesap ” encümeni Şehir meclisi tetkiki besap encümeni dün son içtimini ak- tetmiş ve belediyenin 930 hesabı kat'i raporunun mazbatasını ha- zırlamışlır. Vali bey iyileşti Bir müddettenberi basta bu- lunan vali Muhittin böy bugün vazifesine gelecektir. Haliç şirketinin vazıyeti Haliç şirketinin vazıyetini tet- kike memur komisyon dün ikin- ci içtima: Belediye muavini Ha- mit beyin riyasetinde Haliç şir- keti binasında akteylemiştir. Ge- çen celsede şirketten istenilen ibsai : malumat tetkik edilmiştir. Dün alınan neticeye göre bu şirketin bu günkü şerait daire- sinde faaliyetine devam etmesi- ne madeten imkân yoktur. Ko- misyon yakında son bir celse aktedecek ve şirket hakkındaki kat'i kararını verecektir. Darülâcezeye alâka Darülâceze .Himaye Komitesi azaları bu Salı Darülacezede top- lanacaklardır. Bu zevat oradan Darülâcezeye gidecekler ve mü- esseseyi .. gezerek- yrinde tet- kikatta bulunacaklardır. Bu sü- retle himaye komitesinin daha ziyade müsbet vadide iş göre- ceği muhakkak görülüyor. Kuş palazı hakkındeki İtilâf Kuş palazı seromu hakkında beynelmilel itilâfnameyi tadilen ÜNE nn i daimi encümenin 40 liradan az 7 ağustos 1930 taribinde Pariste tanzim ve İmza edilmiş olan mu- kavelename Büyük Millet Mecli- | sinin tasdikine iktiran etmişti, İşbu mukavele dün vilayetlere | tebliğ edilmiştir. Kime fakir denilir? Akşam gazetelerinden birisi, ER OVA BAM A ŞA 160 AK AD . Mahmut Nedim Bey ( Son Yemen valisi ) 30 Senelik Siyasi Esrarı iişa Ediyor | SAN ram Tefrika 4 13 üremi Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. bu vesikanın büyük bir kıy ehemmiyeti yoktu, ancak kabi İçin İetasını teskin ve tatmin etmek buna bir ehemmiyet veriyor gö» Mecburiyetindeydim, ve na- le yaptım, Sar öyl nl mesele, başımızda lüzumsuz diye olan bu heyeti salimen gel» Yere iâde etmekti, « Endişe .. < ay Jakop her şeye rağmen iye tamamen yenememişti, Hü. r Ye sahile salimen varmcıya ka- Na iy Pi emniyet ve huzur bulması. a sö ony ki Yoktu. Ne söylesem, ne et « Yor; rdum ki inantr gibi olu « bir müddet inanıyor, fakat tereddüde, şüpheye düşü- Yacakiş Ye, » diYordu... ka yi, BöYle, artık bir vehimden baş Sey eyle bayaa yan bu sebepsiz endi» te; bükerek pencereden i rel ere daldığı vakit, bir kaç benm ie Kene bu odada mahzun bedeviler bizi sağ birakmı- — Benj şuraya. Şuraya gömünüz, diyişi gözümün önüne geliyordu. Hediyeler .. İmama getirdikleri kıymetli hedi. yeler yük yük anbarlarda duruyordu. Gümlş, nltn kakma kılıçlar, Hint ku maşları, şallar, seccadeler, £i) dişi mamulâtı, ipekli işlemeli o hil'atlar, şemsiyeler (9) silâhlar.. Ve zanneder ri bir miktar da para vardı. Bu eş yanm ziyaa uğramaması İçin günlere! Te, ta sonuna kadar başlarında nöbet. çiler beklettim. Giderlerken bu hedi. yeleri geri götürmemek istediklerini hisesttirdiler; — Peki kime birakacaksımız, de » dim, — Size, diyemedi, çek meeslesin « den sonra benimle (© konuşurken çok ihtiyatlr davranıyorlar, rencide edebilecek söz ve hareketler « den dikkatle tevakki diyorlardı. — İmama... da diymedi. Diyemedi, ama, ben dedim: — İmama mi birakacaksınız? Tiyatro akademisi Memleketimizde temaşa haya- tının inkişafını temin için bir ti- yatro akademisi teşkili tasavvur edilmektedir Gümrükte malların hepsi açılmalı mı? Bugün ticaret odasında rüsu- mat ve ticaret müdüriyeti mü- messillerinin de iştirak edecek- leri bir komisyon toplanacaktır. Komisyonda görüşülecek şey şu- dur: Bir müddet evvel gümrük- teki malların beşte biri açıldığı halde şimdi bu keyfiyet bütün mallara teşmil edilmiştir. Bu va ziyet karşısında açılma ücretinin azalılma çarelerini araştırmak lüzumu barı olmuştur. Bügün toplanacak komisyonda bu bu- susu tetkik edecek bu arada hamal tarifesinin arttırılması lü- zumu olup olmadığını da tesbit edecektir. ismimin Yeni evkaf varidat müdürü Istanbul evkaf varidat müdür- lüğüne tayin edilen sabık Ba- | kesir evkaf müdürü Hilmi bey | dün şebrim'ze gelmiştir. | para kazananlara fukara denile- ceğine karar verdiğini yazmıştı, Tahkikatımıza göre bu hâber asılsızdır. Geçen seneler, malül olan mütekaidinden birçoğu yol | parası verip vermiyecekleri hak- | kında belediyeye müracaat et- mişlerdi. O vakıt daimi encümen de mütekaidinden olup 40 lira- dan az tekâüdiye alan ve aynı zamanda her hangi bir suretle malül olanların fakir addedilme- si ve kendilerinden yol parası istenilmemeşipe karar vermişti, Bu sene de aynı şekilde müra- caatlar tevali eylemekledir. Yol parasına vuku bulacak itirazlara da bundan sonra kaymakamlık- lar bakaçaktır. Bingenaleyli da- imi encümen geçen sene itlibaz eylediği bu kararı bu defa tek- rar şucbata tamim ellirmiştir. 40 liradan az para kazanan her kesin fukara addile yol parası vermiyeceği hakkındaki haberler bundan galattı it ve sonra gülümsiyerek ; — — Ah Mahmut Nedim bey... Tüm kurtulurken yeni bit belâya mı uğri- yalım İstiyorsunuz? — Niçin, zaten İmama getirmiş de- Zi miydiniz? — Öyle ama, biz onu Yemende 4» miri mutlak, hâkimi mutlaktır diye bunları getiriyorduk, halhuki,.. Dardu, bir müddet düşündü, pu « rTosundan bir kaç neles çekti, ve Ba- cil'e ayak atığındanberi başma gelen leri birer birer yeniden hatırlamış ve! bir anda tekrar o günleri bütün acı»! lığıyla yaşamış gibi hiddetle ayağımı yere vurarak: — Yarabbi, ne fena aldanmışız. dedi. Onun İngiliz gururu bu aldanışı bir türlü hazmedemiyordu. Sonra, e» Wndeki yelpazeyi dizine vurarak, ken di kendine murridandı; — Hâkimi mutlak, Amiri mutlak!, Başın: kaldırdı: — O, sizsiniz, vali bey, © yalnız SİZSİNİZ! — Ben sadece bir valiyim, işte o kadar » Ve birden durdu, (biraz düşümür gibi durdu, sonra yavaş yavaş devam hissiyatıms| etti Bu sır nedir? — ew Bu bahsi burada birakalım.. Yalnız, beyefendi, çok merak ettiğim bir nokta var, ne zamandanberi ken- di kendime sorar dururum, bilsem, | farkı görülmesi üzerine mahal- bir karar verilecektir, Maarifte: Lâvhalâr muallimler için değil talebe için Birkaç gün evvel akşam ga- zetelerinden biri mnkteplerde muallimlerin talebelere iyi yazı i öğretebilmeleri için yazı lâvha- İ ları tevzi edildiğini yazıyordu. halbuki daha sene başında nu- munesi vekâletten gönderilen ve devlet matbaasında çuğaltı- larak mekteplere dağıtılan lâv- halar muallimler için değil, ! talebelerin bu Jâvhaları örnek tutarak güzel yazı yazmalarını temin içindir. Diğer taraftan muallimler için haftanın muayyen günlerinde kurs açıldığı haberi de asılsızdır. Mektepler kapatılacak mı kapatılmıyacak mı Grip şehrimizde salgın bir halde devam etmektedir. Bu hastalık evvelce de yazdığımız ğibi bilhassa mekteplerde ken- dini göstermektedir, Maarif dok- 3—VAKIT24 Kânunusani 1932 | Adliyede; Naciyi öldüren, Ibra- himi yaralıyan kim? Unkapanı caddesinde Meyha- neci Süleymanın meyhanesinde asker Nacinin ölümü ve Ibrahim ağanın yaralanmasile neticelenen cinayet davasına maznun Arap Recep ve Süleymanın huzuriyle dün de ağır cezada devam edil- miştir. Muhakemenin geçen cel- s2sinde, ihzaren celplerine Karar verilen şahitler dün isticvap edilmişlerdir. Cinayet gecesi vaka İ maballinde bulunan Veysel is- mindeki şahit, meyhanede bir kavga çıktığını, silâhı, Arap Re- ! cebin evlâtlığı Süleymanın attı- ğını gördüğünü fakat tabancanın şekline dikkat etmediğini söyle- miş, Arap Recebin, Naciyi vur- ması için «Ne duruyorsun vur- ! sana» şeklindeki teşvikini de sar- hoşluğu dolayısile duymadığını da bllasin kaydetmiştir. Iddia makamı bunun üzerine Veyselin müstantilikte verdiği Madesinin okunmasını istemiştir. Şahit bu ifade de diyor ki: Biraderim Hasanla o gece Sü- torlarile vilâyet sıbbiye idaresi arasında mekteplerin vazıyeti hakkında çıkan moktainazar ibtilafı henüz halledilememiştir, maarif hey'eti sıhhiyesi, griple nezlenin müstevli halde olduğu çocukların tâmamile iyileşmeden mekteplere gönderild ği, bu ha- lin ise gribin başka bastalıklar. ! la ihtilat peyda etmesine sebep olacağı, binaen aleyh mekteple- İ rin umumi fathirat icrası için muakkaten seddedilmesi lazm geldiği mütalaasınmdadır. Vilâyet sihbiye hey'eti ise, hastalığın müstevli olmadığı, esa- sen gribin az, nerlenin çok oldugu, bu itibarla »amevcut olan çocuklarm peyderpey mek- teplerine © gelecekleri (o cihetle mekteplerin hep birden kapa" tılmalarına lüzum olmadıgı mü- talaasındadır. iki sihhiye hey'eti arasında böyle birnoktainazar len vazıyetin yeniden tetkiki luzumu basil olunmuştur. Bu tet- kikat da bu akşam ikmal edile- cek ve mekteplerin kapatılıp kapatılmıyacakları bakkında kat'i büyük nüfuzunuru nasıl temin etti - niz, bu muvaffakıyetinizi neye med - yunsunuz? — Neden bunu bir sır addeğiyor « sunuz, dedim, bir valinin tabii mevhdi, tabii nüfuzu, — Gene 6 bahis, gene o tevazu. — Hayrr ciddi söylüyorum, esâsen! başka ne gihi bir sebep tasavvur ede- bilirsiniz, — Bükmez, bizim için, bir tagiliz için bu çok mühim bir meseledir. Os- manlı hükümetine daima âsi, Türke daima düşman diye tanımış olan bir kıt'ada o hükümetin ve o milletin en buhranlı bir zamanında bu vahdeti masıl temin edebildiniz. Bugünlere ka- dar buna şöyle bir cevap verilebilir. di: — Orduyla, Ve bu doğru bir cevap olurdu. Fakat şimdi ordu da gitmiş bulunuyor. Siz ordusuz, kuvvetsiz bir vali mev kilndesiniz, fakat emriniz gene emir, müfuzunuz gene o nüfuz, kuvvetiniz gene o kuvvet... Bu nasıl oluyor böy- Je. Meselâ (OHindistanda bizim çok leymanın meybanesine gitmiştik, Süleyman efendi, vaktin geç ol- i ması hasebiyle evvelâ bize içki vermemek istemişti. Fakât az kalacağımızı söyliyerek kendi- sini ikna ettik ve meyhane da- hilinde içmiye başladık. Bir az sonra Arap Recep ağada geldi. Meyhanenin dışında oturdu. Mey- haneciden bira istedi. Bu sırada Ibrahim ağada geldi. Ikisi münakaşaya ve kavgaya başladılar. Orada oturan Naci “ayıptır!,, diye aralanna girdi, Arap Recep evlâthin Süleyman çağırttı, kavşa büyüdü, tabanca- lar çekildi. Evvelâ Arap Recep tabancasiyle İbrahim ağayı yara- ladı, sonra evlâtlığı Süleymana: “Ne durüyorsun?,, dedi. Süley- man da tabancasını Nacinin Üze- rine ateşledi. Ikinci şahit, Veyselin kardeşi Hasan da, Arap Recebin kav- gada Süleymanı teşvik ettiğini duymuştu. Arap Recep bu teş- vik meselesinin doğru olmadı- ğında ısrar etti. Diğer şahit Hasan da şöyle dedi: — Ben vak'a mahaline geç (Lütfen sayfayı çeviriniz) — Tabii etmem! — Nasıl olur efendim? Yemen hir müstemleke miydi ? — Şöyle olur kl, evvelâ Hindistan. Ja Yemeni aynı sekilde görmek hata dır. — Üj müstemleke, — Öyle olsaydı, böyle olutazdı. — Farzediniz ki siz Yemeni bir müştemleke gibi İdare etmediniz. Fa- kat halk gene öyle addetmedi mi ve da daima kanlı ihtilâtlar eksik olmas ör, Bunlara birer kardeş kavgası di- yemezsiniz ya, Sonra din birliği me selesi deseniz.. O da değil, Hem bas kmız, meselâ Arnavutluk da sizin Yes men gibi hükmünür altında değil miy di, orada da umumiyetle din birliği yok muydu, hem de halifenizin gidip Armavutlara (İmam) lık ettiği bir | kıt'a... Neden Türk ordusu çekilirken orada bir ses çıkmadı da, Yemerili hâ- Wi (Ordumuzu, hükümetimizi isteriz) diye feryat ediyor? — Gayet basit. muktedir bir vaki umumimiz buluna» bilir, Fakat bu iktidarını o dayandığı İngiliz satvetinden alır, o satvet yakl»! dığı gin o valiyi Hintliler parça par. ça ederler... Yemen de, Hindistan gibi her fırsatta hükümetine isyan etmiş, kıyam etmiş, hükümet ordularıyla u- gun uzun harpler yapmış bir kıt'adır. Sonra da Hindistana faik bir varıye- fi var ki, müsellâhtır, O halde şimdi sirin ki inizin sebebini anların » kabul uv — Bence bilâkis bir muamma! Hintli ve Yemenli ,, — Kısaca söyliyeyim, Hintli sizi is temiyor ve İstemem diye bağırıyor, bu bir. Yemenli bir gün bile bunu deme- miştir. O, ne vakit bize silâh çekmiş. se bunun sebebi daima ya bizim bir hatamız, ya haricin tahrikidir. Hindis tanda sizin hatanız, hele ecnebi tah» Tiki mevzuu bahis midir? | z © (Bitmedi) “ bundan dolayı değil midir Ki aramı” *

Bu sayıdan diğer sayfalar: