20 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

20 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve Bir hesap pusulası ikında toplanacak olan Lozan kon- itransı açılmadan kapanmış vazye- m Çünkü Fransa Lozan konfe- U Sin toplanmamasını, rivayerlere göre Wi ây kadar tebirini istiyor. Neden? Malan, Tamirat meselesi Fransa için etik mukaddes bir (Poei halini almıştır. ii lardan birdenbire vaz geçmek müş- ğa Hele tamirat rseselesinin en €- 1 Unsuru olan Amerika henüz Avru- m alacaklarım affermiş vazıyeme de ir. te Almanlardan alınan, ve diğer mağ yea verdikleri haraçlarla btiyük hap Mütceliklerin borçları ödendikçe Ay- ja borçlarını Amerikaya verecek. Çünkü büyük harpon Avrupanın A- Merikadan ve birbirinden aldığı borçların esi şudür ; iÇ Alanları Rorç verenleri Mil Ster, Amerika 842 3S0 325 35 Ingiil! kiğicere ği Tansa halya Bya Be'çikn s0 Yazoslavya 20 » Diem tekler 28 1 s0 Piyü e hirpte müttefikler birbirilerin- (3) milyar 00$ milyon Sterlin borç Mişlardır. İngiltere Fransa İeslya Belçika Rusya 765 Yazns'ayya 0 Diğer müttefikfer 164 Vira botçludurlar a oerike Avrupadan. bir mi Yon Sterlin alacak'ıdır. İngillere dostlarından 1 milyar 740 YON “Sterlin ister hai 305 milyon alacaklıdır.. Harp “hin Amerika tarafından “Mediime- Fransa için Wersevdani küyük il 508 467 358 98 35 160 90 842 milyon 1 milyar S8 milyon 872 milyon 28 bir ka 15 öleciktir. Çünkü #05 milyona'mü? #bil bir milyar Sterlin bareundan İurtu- he, k Lozan konisransının tehiri İçin yapı- © teşeböüsleri bu ra'amların içinde &- ig dir. Niçin alya hesaplar silnme- w Siyor, Burun sırn, bü hesap pusu e Yazılıdır Fransız nokts! nazarına zan &onferansı tehir edilmivecek Ma, #ksi bir karar veriletilir. Ve Ame- dan 2 anlaşmadan bir emri. vaki mer A çıkabilir. Besi P borçlarının üzerinden sünger mesi bir zarureti. Meselâ Jagil dag eti Zengin bir memleket dört #e- har, İ“İ yüz elli senelik büiçeti kadar Mi.Scer; Fransa | tarlarinı alarak yüz lira çalmış- Adliyede; ! Postaneyi soyanlar Temyizden nakzen görülen mahkeme dün bitti, karar eskisi gibi... Bundan epi bir müddet evvel Samatya postanesi soyulmuş ve maznunları, Şerafettin, Naci, Şev- ki isminde üç çocuk, Ağır ceza- da görülen mahkemeleri netice- sinde mahküm edilmişlerdi. Bılâhare temyiz, Ağır cezanın verdiği bu kararı nakzetmiştir. Dün Ağır cezada, bu davaya yeniden bakılmıştır. Evvelce yazdığımız gibi, maz- nun üç çocuk, bir gece Samat- ya poslanesi müdürünün önüne çıkmışlar, o üzetinden (postane binasının ve para kasasının anah- lardır. Nakzen görülen dünkü davada gene üç maznunun mahkümiye- tiyle bitmiştir, Şerafettin ve Na- ci üçer, Şevki beş sene hapse mahköm olmuştur Üç mahküm çocuk yaşları müsait. olmaması dolayısiyle emaiyeti umumiyenin nezareti altında kalacaklardır. Balık yağı kırsızi mahküm oldu İsmail isminde birine ait mav- nadan 80 teneke balık yağı ça- lan İsmailin ikinci cezada devam eden mahkemesi dün bitirilmiş ve sirkat fili sabit olduğundan maznunun “3 sene hapis 3 sene de emniyeti umumiyenin nezare- | ti altında birakılmasına karar verilmiştir. Mmasrsf etti. Adam-öldürmek, gemi heme» elik, memleket tehrln ermek için sarfe- dilen bu servetin Kesaıni bogünkü İn- sarlerden istemek harbi devam ettirmek demektir Eğer tehir zamarındı Amerika Vi'so- nun hatasını tamir etmeyi göze alırsa ne Alâ! Almazsa, Avrupanın Ame'ikaya karşı hazırlanması daha tabi olur. i Fransanın bu işin içinden çıkması için bir açık kapı daha vardır. Fransada yakında inthabat icra edilecektir. Harp veya sulh kararını tamirat meselesiyle birleştirerek milletin fikrine mürsesat edil mesi, harbin felâketini unurmıyan İnsan- Yara iyi bir ders olabilir. ahmut Nedim Bey (Son Yemen valisi ) 30 Senelik Siyasi Esrarı ifşa Ediyor ! EU mannnım Tefrika, 9 im Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. Sizi de mah Yok, vedecekler haberiniz Sizi de bizi de, hepimizi. minet kapısının önüne gel « kapıya arkamı verdim, kol - tad kenarları tuttum, böylece vü Mmu gererek; g7 Kimse içeri gi :i Boz aş si rmiyecek., Daru ia? bütün dehşetiyle gözlerimin * €n kanlı safhasını yaşıyordu. nefes nefese, yüzlerin. beller Akan, gözleri yerlerinden A, in kanatları şişmiş, hırs Ye kinle kudurmuş bir sürü “Dat durmuşlardı, fakat ner. du, de çiğneyip geçecek gibi, a, Suklarma dürayaeri seviyorsanız beş dakika Vag lar Yanlarıma İndirdim, on- Yerde durdular, düşer gibi oldukları o Bir N Sez ge İM böyle | kaygı karşıya e Mena. se | — Relsler benimle beraber içeri gelsin, dedim. Yürüdüler, kapıdaki jandarmaya başka hiç kimseyi içeri birakmaması « nı söyledim. Avlu dolmuştu, etrafıma toplande lar, — Evvelâ şu cenbiyelerinizi, kı « Jıçlarınızı yerlerine koyun.. Sessizce itaat ettiler, — Şimdi söyleyiniz bakayım, ne var, ne oluyorsunuz? Hep bir ağızdan cevap vermek İs- tiyerek, bağırıyorlardı. — Susun, dedim, ve Seyit Abdül» kadire işaret ederek: — Sen söyle bakarim, benim rı - zam ve muvafakatim, haberim olma » dan ne yapacaktımız? Gazaptan titriyen elini omuzuma koyarak: — Sen birim babamrzsın, sen bi - İm Amirimizsin, serin vrran olmadan bir şey yapmayız... — 0 halde... — Fnkat (İngilirlerin bulunduğu hi Kğ z yeri işaret ederek) Bunların yapmak) Maarifte: Darülfünun divanı | Şehrin hudutları bugün toplanıyor Darülfünun divanı bugün öğ- leden sonra Muammer Raşit be- yin riyasetinde toplanacaktır. Bu toplantıda — gazetecilik mektebi işiyle Rasim Ali bey meselesi görüşülecektir. Divanın bugün vereceği kararla gazetecilik mek- tebinin busene açılıp açılmıya- cağı anlaşılacaktır. Diğer taraf- tan bir (oOmüddet evvel Şurayı Devletten Darülfününa iade edi- i len Rasim Ali bey meselesi hak- kında Divanın vereceği okarara büyük bir ehemmiyet atfedilmek- tedir. Darülfünun tetili Darülfüuun ve yüksek mek. tepler dün tatil edilmişlerdir. S8- mester tatili ali mekteplerde 20 gün sürecektir. i ———. Lâleli camli tamir ediliyor Istanbulda en zengin vakfı o- lan cami Lâleli camisidir. Bir kâç senedenberi || fırtımalardan kurşunları hemeh hemen tama- men kalkmış olan bu cami son günlerde cidden acmacak bir bale gelmiştir. Camiin pek hu- susi bir tarzı mimarisi olduğu için İstanbul camileri içinde baş- lı başma bir kıymet ifade eden münferit bir bina halindedir. Ev- kaf umumi müdürlüğü bütün bu cihetleri nazarı dikkate almış ve Lâleli camlinin 1937 senesi zar- fında yalnız kurşunlarının tamiri | için bütçesine 16 bim lira koy- inuştur. tup İçinde-psra gördermek yasaktır “el Posta idaresinin malümatı ol madan adi ve taahhütlü mek- tuplar içinde para gönderen ba- zı kimseler paralarıtın zayi ol- duğundan bahisle müdüriyete şi- kâyette bulunduklarından baş- | müdüriyet dün bütün merkezlere gönderdiği bir tamimde mektup içinde para göndermenin memnu olduğunu bildirmiş ve bu cihe- tin posta merkezlerinde göze çarpacak bir şekilde tekrar ilân edilmesini tavsiye etmiştir. istedikleri mel'aneti şimdi haber als dık, ve çileden çıktık... — Nedir o mel'anet? — İşte, dedi ve koynundan çıkar» dığı bir kâğıdı uzattı. Bu buruşuk kâğıt Hüdeydeden ge Miyordu, ve hatırımda kaldığına göre Aynen şöyleydi, (Elinizdeki İngiliz - lerin mahsus yapılmış bir nevi şemsis yeleri vardır. Bu şemxiyeler tayyare! gibi insanı uçurabilir, Mevsuk bir membadan haber aldığımıza göre bunlar ilk fırsatta bu şemsiyelerle u- çacaklar, valiyle sizden hazrlarmı da beraber kaçıracaklardmr, müteyakkız. olunuz...) Seyit, ben kâğıdı okurken, mütesi madiyen söyleniyordu, — Şemsiyeler... Gârar icadı bu. Basınca vidasma.. Uçuracak. Keen ne tayyare. Alrp götürecek.. Kim bilir! nereye. O söylerken arkadakiler de elle - riyle şemsiyenin açılan yerindeki bir vidaya basar gihi başlarıyla onun de- diklerine iştirak ve fikrini tasvip e - der hareketler yapıyorlardı. Ve san» Ki hemen uçacaklarmış gibi endişeli bir halleri vardı. Dudaklarıma kadar gelen kahka- hayı zorla xaptederek: — Oturunuz, dedim. , Oturdular. Seyit Abdülkadire dön düm. i 7 — Şimdi, diye başladım, sen bun a Belediyede: Genişletilmesi Için Dahiliye ve-' kâletine müracaat olunuyor Belediye kanunu mucebince, şehirdeki suların kâmilen mahal- Ni belediyelere ait olmaları ve şehir haricindekilerie de o suyun menbaı hangi köydeyse idaresi- ninde o köye mevdu bulunması lâzımdır. Belediye, buna istina- | den, Karakulak suyuna da vaz'ı- yet etmek istemiş fakat buna itiraz edilmişti. Alâkadar ma- kamlarea yapılan tetkikat neti- <esinde Karakulak suyunun şe- hir hududu haricinde olduğu tesbit edilerek bu suyun idaresi Dereseki köyüne bırakılmıştır. Belediye riyaseti şehir işle- rinin salim bir şekilde cereya- nmi temine çalışırken et ve su gibi halkın yaşamasiyle en ziyade alâkadar iki mühim işin hallinde daima müşkülâtla karşılaşmaya ( başlamıştır, bun- lardan biri, Kara kulak suyu gibi, membaları belediye hudu- | du haricinde kalan fakat bele- diye hududu içinde çok sarfedi- len sular meselesidir. Belediye memba sularını islâh ve tathir etmekle uğraşmasına rağmen böyle hudut haricinde- kilerin şehre ucuz, fakat daha ' gayri sıbbı şekilde girmesi bele- diyenin diğer işler Üzerindeki ic- | raatına menfi tesir yapmıya baş: | lamıştır. Ikinci meselede et işidir. Be- | lediye şehir meclisi karariyle et işini kökünden halletmek arzu- sundadır. Fakat Şişliye pek ya» kın bir yerde olan Mecidiye kö- | yünün belediye. hudutları hari- cinde Kalması hem bu işin esaslı şekilde haline mani (olmakta bemde belediye varidatıma na- kıse irrs etmektedir. Mecidiye köyünde etin pek ucuza satılması kaçak suretile şehre bol bol girmesine sebep olmaktadır. Binaenaleyh belediye gerek et ve su meselesinde karşılaştığı müşkülâtlar üzerine gerek uzun zamanın verdiği tecrübeye isti- ların eşyalarmı ara, ve bu şemsiyele- ri çıkart, ortaya, buraya getir.. Yanma üç şeyh daha aldı, yukarı çıktılar. Şemsiyeyi toplayıp getirdi - ler, Her İngilizin filhakika bir şem - #siyesi vardı. Bu iklimde şemsiyesiz dolaşmak gayrı mümkiindi. Mali ganimet gibi ayaklarımm ö - nüne yığılan (o çeşit çeşit, boy boy, renk renk şemsiyelerden birini elime nldrm ve Seyide uzattım: — Hadi... bas vidasma ve uç ba - kalrm!... Müuhterizdi, şaşkındı, şemsiyeye, neredeyse patlıyacak bir bombaya ba! kar gibi baktı, baktı ve benim cesa » Tetime hayran kalmış gibi dudakla - rmı bükerek: — « Ne bileyim ben. Gâvur icadı! bu.. Kim bilir? Rütlin gözler elimdeki şemsiye - deydi. | — İşte, dedim. Ve şemsiyeyi nç- tım. Şemsiyenin açılışıyla onlar da havalanscaklarmış gibi ürperdiler, ve sonra geniş bir nefes alarak bakış» makta devam ettiler, — Hdi. Uçalım bakalrm. Emniyet gelsin diye bir kaç şem- siye daha açtım, gördüler ki bunlar da her gün gördükleri ve kullandık- ları bayağı şemsiyelerdi. İ Başlarmı sallıyarak, Hüdeydede-| ii M.R N “ Rİ : Ki mulibire Bâmetler ederek yavaş ya »| Garbi Trakya müslümanları bir taraftan ramazanın sübutu için müftülerinin İstanbulda ol- duğu gibi ramazanı İstanbul ra- satanesinin fenni hesabatile de- gil, ancak iki yalancı şahidin şahadetine lüzum görmesinden, i diğer taraftan da bunların suüis- timallerinden şikâyet ediyorlar, buna da son defa İskeçe İslâm cemaati reisliğini yapmış olan Ali Vasfinin ahval ve harekâtiyle vazifesinden istifa ettirildikten sonra omuamelâlının o besabını vetmiye davet edilince pılıyı pır- tıyı toplıyarak memleketten kaç- mış olmasını misal olarak gös- i teriyorlar, Hakiki müslümanlık ilim ve fenne istinat eder. Cehalete de- gil İlim ve fendeyse aslâ taas- sup yoktur. Hakikt müslümanlık temiz ahlaka ve iyiliğe istinat eder, Fenalığa değil. Onun için hakikaten vicdaniyle müslüman * olan bir adamm ahlâksız olma sma imkân yoktur. Bunun için din namına © derecede 'taassüp | gösteren adamların bu tarzdaki hareketlerini görünce insan ne diyeceğini şaşınyor. Her hangi bir memlekette bir islâm cemaati reisliğini üzerine almış olan bir adam işinden çe- kildikten sonra ( muamelâtımın hesabatını vermemek için ora- dan caniler gibi gizlice kaçarsa arık onda müslümanlıktan eser vardır denebilir mi? Böyle bir | adamın dinine, imanma inanmak kabil olabilir mi? Müslüman dini, böyle cahil, mutaassıp ve ahlak * sz adamların eliyle yükselebi- lir mi? Müslüman dinini yükseltmek için çare ilim ve fenni neşrek- mektir. Din namna cehaletin halk tabakaları üzerinde saltanat kurmasını omenedecek yegâne tedbir bundan ibarettir. »”x naden şehir hudutlarının tashihi lârım geleceğine kanaat hasıl etmiştir. Belediye riyaseti, Istan- (Lütfen sayfayı çeviriniz) vaş dağıldılar. ». Bu hadiseden pek az bir zaman sonra Mısırdan, Jeneral (Allenbi) den cevap geldi. Jeneral bu cövabım- da vâzıyetten çok müteessir olduğu» mu kaydettikten sonra Türk üserasıs nı Yemene iade etmenin İngilizlerin salâhiyet hudutları haricinde beynel« milel bir mesele olduğunu, İngiltere - nin imza edilmiş mütareke şeraitine harfiyen riayet etmeyi namus borcu bildiğini ve bu uğurda maalesef Ba « cil'de esir bulunan İngiliz evlâtları « ni yüreği yanarak, fakat çaresiz fe « dayı bile göze alacağımı, fakat ma - demki Yemende vali Mahmut Nedim bey vazıyete tamamiyle hâkimdir. O halde bu meselenin onunla bilmü. zakere intaç edilmesini ve bu hususta azami maddi fedakârlığa razı olduk- larmı ve miralay Jakob'a vasi salâ « hiyet verdiklerini bildiriyordu. Maddi fedaktrik! Miralay Jacop çaresiz, İngiltere - pin namus borcu olarak feda edile eeklerini bildirerek bütün İlmitleri söndüren bu telgrafın snounda, yeni © bir ümit doğuran (Maddi fedakfrlık) cümlesine parmağını koyarak, yüzü» 3 me baktı ve: a — Vali hazretleri, dedi, bakrniz, bana bu hususta vâsi salâhiyet veri yorlar..

Bu sayıdan diğer sayfalar: