e > “istikbalcilik,, diyebilirz. Fakat | Harp tehlikesi Var mı? Kaş makalemizdem mabat gün bir az daha zayıflamakta olduğundan bu halin devamında kendi hayatları için büyük teh- like görenler son bir taerruz tecrübesi yapmak zamanının gel. diğine bükmedece»lerdir. Görülüyor kı vazıyetın bü tarz- da muhakemesi, zihinlerde haki- kalen bir takım şüpheler uyan: masına kâfi gelir. Orun için sa- dece bütün dünyanın ensalsz bir. iktısadi bubran içinde kımıl- dıyamıyacak bir halde olmisına bakarak “artık barp tehlikesi yok.l,, Diye kat'i hüküm'er ver- mek makul değildir. Kaldı ki son zamanlarda Rusya ile Ro- manya a-asında (Rga)da ce reyan eden ademi tecavüz misa ki müzakerelerinin akim kalması, bunu müteakip Karadenizde bir Romanya harp gemisinin Rusya- ya mühimmat götüren bir İsveç gemisi tuttuğu tarzında şayialar çıkması, nibayet tesiibatın tahdi- di konferansının tamamen peti- cesiz kalacağının şimdiden anla- şılması, istikbale karşı safdılâne bir emniyet gösterenlerin çok hatalı bareket ettiklerini gös- teri:, Mehmet Asım Fütürist Bir şair | Üst taralı 1 inci sayfada | reket yaratıcısı gibi daha kü çükken kendini göstermişti. Sa- rah Bernac'ın onun, benüz on yedi yaşında oldulu zairanlar, syani Marinelti'nin- bir şiirini in- şat ettiğini söylersek, kabiliyeti- nin derecesi hakkında bir fikir ! vermiş oluruz. Marinetti, Pariste sembol'ist şairlerin hemen hepsile tanıştı, Ma! arme, Beaudelaire, Renibant gibi buarinelti balkan barbinde, gazeteci olarak, barbi tak p elti. Fakat Bulgar ordusunun içindey- di ve Çorlu, Çalalcaya Kadar gelmiş, barbi yakından takip et- mişti, Sonra, umumi harbe iştirak etti. İki defa yaralandı, faşizm cereyanında büyük hareketler yaplı, yardımi dokundu. Bir ke- limeyle Marinelti edip, asker, siyasi ve daima ileri bareketle- rin başında olan bir... bir... bir “İulur'ste,, tir. i #35 “Futurisme,, ne demek? Lügat manasıyla alacak olursak buna bu istikba'eiliği, merhum Zya © beyin ihtifalciliği vezn nde anla- mayınız. Durunuz, size “his,, et- tirmiye çalışayım: O:omobile bindiniz - paramız va sa, yo:sa İecrüleyi başka bir güne birakınız - şo öre adre. si vermeden “şövie Beyo'luna “doğru çek,, dediniz, vaktin ak- şam olmasına dikkat ediniz, elektrik yanmış bu'unsun. Şiş- © bane yokuşuna gelince, bâktı- nız ki vokuşta kimss yok. Şolör, otomobilin bütün hızıyla vokuşu çıkıyor. Nibayette yokuşun bittiği nok. tada bir gazinorun kapısını gös- teren elektrikli bir yarım çenber vardır ki, lam ufuk hattının üs a tündedir. Oraya gelirken - Eğer otomobiliniz de yeniyse - ins na © öyle bir his gelir ki aklınızdan ri istemiyerek şunu geçirirsiniz: — Ototebil bu hzla yokuş “m 7 VAKİT 20 Kânurusani 1932 Dahili .X'| Son Helgrailar Hindistanda Vaziyet Bombay, 19 A.A) — Gandhi taraftarlarının ekseriya hüküme- tin zab'ta kuvvetleriyle arbede haline müncer olan nümayişler, valii umuminin söz ve toplama hürriyetlerini son derecede tah- dit eden emirnamelerine raömen Hindistan'da vazıyet, vali umu- minın İlindistana müteveccihan yo.a çıkmış olan pariâmento ko- m syon arıyla beraber çalışmaları maksıdıyla geçen hafta teşkil etmiş o'duğu omitelerin toplan- ması içn İâzm Olan bir su'h mubiti içinde inkişaf etmemek- tedir. Hükümetle Gandb'iyi kanuru esasi binasımu son nevakısını ikmal elm:k hususunda uzlaştır- mak ma.sadıyla girşimiş olan sulh müzakerelerine şimdiden girişilmiştir. Fakat hü..ümet, konzre dik- latörlük hareketinden vaz geç- medikçe ve firkaların en kuvvet- lişi olmakla beraber kanunu esa- sinin tanzimi mesel:sinde diğer fırkalar'a müsava: dairesinde ha- reket eylemiye karar vermedik- çe müzakerata deyam etmemiye azmeylemiştir. Münevverler nezdinde en zi- yade nüluza malik bu'ünan ve gerek İngiliz bükümeti ve gerek Hint bükü veti tarafından daima iyi muamele görmüş olan İberal fırkası, korkuya kapılmış ve teş- kil edilen komitelere iştirakten “:mtina etmiştir) Binaen-'syh o bu komitelerin ehemmiy"':z ve hakikatte Hiç bir nüfuz: sah p olmıyan kimse- lerden teşkili mecburiyeti hasıl olmuştur. Mamafi kavunu esasinin tan- zimi işine devam zarureti tezi, gün geçtikçe fazla taraftar ka- zanmaktadır. .çıncen geçse, ve sütten yapıl- wış bir yol üstünde, tekerlekler ses çikarradan, sıde motörün vızılasıyla öylece havada uçsa.. Buna benzer bir his duyuyor. sınız *duymıyanlara esasen an- latmek için. uğraşmıyorum- İste sze yukarıda kekeliyerek anlat» mıya çalıştığım otomobil hadises ni bu up, kısa kısa kelimelerle bu bıssi gündelik en alelâce hadise” ler şeklinde söy'iyecek cereyana | “İuturisme , derler, Bunu daha az “futuriste,, bir Isanla anlatayım : insanlar bu- güne kadar, meselâ güneş batı şını deniz kenarında, deniz or- tasında, dağ başında, vadide, çölde gördüler, ve bu hadiseyi, bulundukları yerlere nazaran tas- vr ettiler. Bu tasvirler “klasık,, oldu. Fakat tesıvvur edin'z ki, bir tayyareci bunu göx yüzün- den büsbütün başka görüp söy liyor. Bunu, herkesin görmediği bir yerden gördüğü için elbet bu adamın kaba'ati yo tur, bi- nsanaleyh o da bir tasvir yapa- bilir. Fakat, tayyare yeni bir icat o duğu ve her kes tayyareye bi- oemediği, ve yabut bindiği zaman Cuyduğu his ya mide bulantısı veya korku olduğü için, güneşin batışmı, tayyarecinin emniyetile göremez ve haddi zatında bu görüş te pek tabil olarak “kla- sonuna gelince uçup, şu çenberin | be sik,, görüşlere uymıyacağı için owu reddeder. ğ “Fulurısme,, buna yakın bir Devlet Kandilli lisesi ve Samatya cambaz bostanı ihtilâfları hakkında kararını verdi Ankara, 19 (Vakıtı— Kandilli kında Maarif vekâleti ile Evkaf arasıntlaki ihti âfı ve Samatyada istimlâk bedeli hakkında Maliya ve Nafia Vekâletleri arasındaki ihtilâf Devlet şurasınca tetkik edilerek ne- Cambaz bostanının ticelendirilmiştir. Şurayı devlet, lise binası hakkında Maarif vekâletinin, Cambaz bostanının istimlâki hakkında da larını kabul etmiştir. Memleketimizdeki vaziyeti tet Ankara, 19/Vakıt)—Memleketimizde artistlik, muzikacı'ı: vesaire gibi san'atların ecnebi.€re men'i lis İktisat ercümeni tarafından kabul edilmiş, fakat Halk fırkası grupunda müzakeresi esnasında hükümetin bu hususta daha esası tetkikat yapması takarrür Hüsümet tetkikata baş'amıştı bu tetkikat neticesine göre tadili muhtemeldir. Hükümet kıyıda bu ata ka'mış, küçük san'at ve Evkaf idaresinde Askara, 19 (Vaat — Istanbul Vakıf paralar müdürü Hakkı mwuavınliğine, Fahri “ey de Evkaf paralar müdürlüğüne nakil ve tayin edilmiş erdir. Adliye intihap encümeninin mesaisi An ra, 19 (Vakıt)— Adliye intihap encümeni kaça'ıçılık mah- bey Evkaf umum müdür kemelerinin ve Adliyenin diğer devam etmektedir. Encümenin daha bir hafta kadar faaliyetine devam etmesi muhtemeldir. Vekiller heyetinin içtimaı Şurası kız lisesi binasının aidiyeti hak- Maliye vekâletinin noktai nazar- ecnebi artistlerin kik ediliyor bakkındaki kanun lâyıbası Mec- etmiştir. ır. Kanun Jâyihasının yapılacak meslekleri de tesbit etmektedir. nakil ve tayinler Evkaf varidat müdürü tayin ve becayişlerivin tetkikine Ankara, 19 (Vakıt) — Vekiller heyeti bugün öğleden evvel ve öğleden sonra içtima ederek tetkik ve inaç etmiştir. Hazine muhasebe usu vekâletlere ait birikmiş evrakı üne ait talimatname Ankara, 19 | Vakıt ) — — Muhasebe usulüne hesabiyesine dair umumi talimainamenin bazı maddelerinin tadili vekiller heyetin- ce kabul edilmiş ve muaddel tali dilm şiir, matname resmi gazetede meşre- — — —— ri ari ve aa Tamirat konteransı tehir mi ediliyor? Hover moratoryomunun Almanya lehine temdidi düşünülüyor Almanyaya bahşedilmesini talep ede Londra, 19 (A.A) — İyi ve doğru malümat alan mahafilde zannedildi - ğine göre Lozanda toplanacak tami» rat konferansının tehiri muhtemeldir. Hafta sonundan evvel bu hususta heri hangi bir karar verilmesine imkân gö rülmemektedir. Bu konferans hakkında Almanya ile alacaklı devletler arasında müza-! kereler devam etmektedir. | Paris, 19 (A.A) — Tamirat hakkm! da muvakkat bir itilâfın esasların tesbit etmek maksadiyle Young plâ. niyle alâkadar devletler arasındaki, vuzuhla an'ıyabilecek, yeni ıstılab'ar| müzakerelere faüliyetle devam edil - mektedir. M. Laval, dün yeniden M, Von! Hooseh'u kabul etmiştir. Gerek Fransada, gerek Almanya da ve gerek Amerikada yapılacak © lan iniihabat dolayısıyla bir hal sw reti bulunmasının mümkün olamadı.) ğı mütaleası umumi bir şekil almakta dır. Şimdi bir temmuz 1932 tarihinde. müddeti inkıza edecek olan Hoover, moratoryomunun: Almanya lehineny- | mı şerâitle altı ay veya bir sene müd! etle otemdidi hususunda Paris ve Londra arasında itilâf hasıl olmuş gi bidir. Aynı zamanda Amerikaya borçlu ve Almanyadan rlacaklı olan Avrupa devletleri, müşterek bir beyanname neşrederek Amerika - hükümetinden histir. N ... “Futurisme,, in ne o'duğunu bize Marinetti bizzat anlatscak Bunu ondan daha iyi dinleriz. Bugün gelen şa'r, yarın, saat 21 de “Casa d' Italya,,da Jtal- yanca bir konferans verecek. Cuma günü, aynı yerde saat 18- de Fransızca bir ve pazartesi günü de saat 16,5ta Darülfü- nunda gene Fransızca bir kon- fezans daha verecektir, . ck Lr ai) cekler. ve bunu şart olarak ileri sü- receklerdir. Şayet Young plânmı İmza etmiş! olan devletler arasında bu esaslar ü- zerinde bir İtilâf hasıl olacak olursa Lausanne konferansı, muvakkat bir. müddet için mevzusuz & kalacaktır.! Çünkü meselenin esası sene nihaye - tinden evvel hükümetler tarafından müzakere edilmiyecektir. Berlin, 19 (A.A) — Siyasi Alman mahafili, Hoover moratoryomunun 6 ay veya bir sene müddetle temdidi fikrini müsait surette karşılamakta «! dır. Böyle bir temdit, Lausanne kon- feransını lüzumsuz kalacak, alâka « dar memleketlere umumi siyasi vazı- yeti daha vâzıh bir surette görmek ve Amerikaya karşı ittihaz edecekleri! hattı hareketi tesbit hususunda itilâf etmek müsandesini bahseyliyecektir. Salâhiyettar bir membadan mev - zuu bahs mesele hakkındaki OAlman noktaj nazarının değişmemiş olduğu ve değişmiyeceği beyan olunmakta - dır, Alman siyasi mahafili, Almanya» nm moratoryomun alelâde temdidiy- le Kanaat edemiyeceği (o fikrindedir, zira bu tehir, Young plânmm teyidi demek olacaktır. Halbuki şimdiki zaruretlere teta buk etmiyen bir şey varsa o da bu plândır. Şark Tütünleri Meselesi Atina, 19 (Hasusi)— Şark tü- tünleri meselesi için Türkiyeyle müştereken hareket etmek ve lâzı vgelen Okararları (o vermek üzere (omartta (İstanbula üç kişilik bir o Yunan heyeti gi- decektir. İstanbulda Türk ve Bulgar murahbas'arile beraber bu mese- lenin tetkik ve inlacına çalışılacaktır ! Bourgeois'nın | protokolünden itibaren umumi e Tam adam ve yarım adam Ankarada Ziraat mektebi me* zunlarından mürekkep bir heye”. tin ziyareti esnasında başvek Ismet Ps, Ziraat hakkında yük” sek ihtisas sahiplerine memleke timizin ihtiyacından bahsederek: “limde bir tam adam bin tane yarım adama tercih edilir. ,, de miştir. Kabul etmek lâzımdır ki Ismet Pş.” bu güzel sözüyle e8 büyük bir milli derdimize tema$ etmiştir. Çünkü Türkiyenin en ziyade mubtaç olduğu şey hef sahada yüksek ihtisas adamlar” nın yetişmesidir. Türkler kabiliyet itibarile hiç bir milletten aşağı değildir. Bi- lâkis fert fert mukayese edilirce kendilerinde daha yüksek if takım meziyetler bulunduğu gö” rülür, Bunun'a beraber mem € | ketimizde ziraat ve sanayı muhtelif şubelerinde sivrilm ş ih” tisas erbabı maalesef hemen biç yok gibidir. Onun içindir ki bu. güne kadar hem sanayi, hem ziraat sehasında milli inkişafımıZ geri kalmıştır. Bir ordu ne kadar fedakâr, ne kadar kıymetli efrattan mü rekkep olursa olsun başındâ tam bir kumandan olmazsa ef” rat ve zabitan tarafından yapı” lan bütün fedakârlıklar orduyü mağ'ubiyetten kurtaramaz. Önun gibi bir memlekette Sanayi ve ziraat sabasında ça” hşan vatandaşların o muvaffak olabilmesi için de (başlarında tam ilim ve ihtisas adamların” | dan rehberier lâzımdır. İşte bunun içindir ki Ismet, paşa: “İlimde bir tam adini bin tane yarım adama tercih edilir.,, Demiştir. â M.A. Laval yeni hükümetif beyannamesile meci huzurunda Paris, 19 (A.A) — Hükümeti meb' usan meclisinde okuduğu beya” namede bilhassa şu fıkralar vardı" “Fransa ecnebi memleketlerde yan edildiği derecede imtiyazlı © müstesna bir vazıyette bulunmam tadır. Hükümet milli iktısadiyatı rumak için bir takım tedbirler a ve almakta devam edecektir. “Fransanın tahdidi teslihat kon?” ransında takip edeceği siyaset on P temmuz tarihli muhtrada tayin gö miştir. £ Cemiyeti akvam misekm” da mukayyet bulunan bu si; Fransa 13 senedenberi bir gün İ teklifinden ve İf mukavelesinin tatbik etmiştir. mukavelesi henüz tasdik edilmiş mamakla beraber Fransanın tarzının tam bir ifadesi olmak yetini muhafaza etmektedir. “Bu mukavelelerin muvaffak ni herkes hakeme müracaat mefh muna, karşılıklı yardım, yani esi yet ve selâmet prensibine riayet akti tarihine ka Bu umumi < ! terilmesinden beklemektedir. bu esüslara ne zâf ne de bitkinl# seri göstermeksizin riayet > Beyannamenin okunması b a sonra, meclis hükümetin umumi seti hakkındaki istizah takrirlei.. hemen müzakeresine geçilmesin€ “ rar verm$tir. ” — ———————— Ortaköyüa bir yangın Dün saat 22 de Ortaköyde mektebinde bir yangın çıkmış ve” | tep binası kısmen yandığı halde faiye tarafından (o söndürülmüz. Yangmın meden çıktığı anlaşiİ#” miştir, tahkikat yapılmaktadır.