. iz AŞ Fransız başvekili, tami- Dün gece beş yerde yangın oldu, bir mektep kısmen yandı. rat bedelinden vaz geçi- lemiyeceğini söyliyor. Sene 14 — No: 4771 — fiatı her yerde: 5 kuruş ÇARŞAMBA — 20 kânunusani 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Ölmeyen kahramanlar Ölüm, insanlar için hazin bir şeydir. Fikri beşer “yok olmak,, tasavvuru karşısında daima tedeh- hüş etmiştir. Bekadan fenaya hicret mefhumu, yaşayan dimağ için idraki ve kabulü o derece müşkil bir hâdisedir ki, beşeriyet asırlarça ve asırlarca süren ilk (o devirlerinde, var olan bir mablükun ademe intikalini bir türlü kabul edememiş, ölen zibayatın (Obaşka bir âlemde muhakkak yaşadığına inanmıştır. Bu itikatlarda, maddi değil, fakat içtimai büyük bir hakikat mün- demiçtir. Bazı ölümler var ki, var- lıklarındaki kıymet ve kudret, yok oldukları dakikadan itibaren, yal- nız onu tanıyan ve şahsen seven muayyen ve mahdut fertlerin ha- tırasında değil, şayanı hayret bir şümul kuvvetile bütün âmmenin vicdanında daha fazla bir kuvvetle yaşamaya başlıyor. Bazen ölüm,yok edici bir hadise değil, yaşatıcı bir amil oluyor. Bu hal, ölen insanın, cemiyet içindeki hizmetine, yüksek fazile- tine bağlıdır. Milli kahramanlar milletin ruhunda hiç bir zaman ölmeyen ebedi insanların başında gelir. Evvelki gün ordunun ve ( Devamı. ikinci sahifede ) Necmeddin Sadık —i AK a Şİ KY p ö7b0 0 MA SERİ, a OD PİK e Çİ Teirikamıza âit vesikalardan Tefrikadan bir parca : “ Ge- cenin bu ilerlemiş saatinde, tepemizdeki güvertede hâlâ koşuşmalar (oOdevam ediyor, kalın asker kunduralarının gü- rültüleri, kılıç şakırdıları bağı- rışmalar işitiliyordu. Bir aralık bütün bu sesler kesildi... Anla- şılıyordu ki hazırlıklar bitmişti, Kendi kendimize soruyorduk : “ Bizi de denize mi atacak- iar, yoksa bir yere mi sürü- Y) yorlar 2... Ellerimizde ve ayaklarımız- daki zencirlerin şangırtıların- ) dan başka ses yoktu. Bu anda AAA ere EL Vira bie A BB 0 0), İĞ, İYİMİ EİN GA PE İL A hi Sele | | | Tadil edilecek Memturin muhakemat kanununda değişiklikler Akara 20 (Hususi) — Dahiliye ve'câleti o memurin muhakemat Kanununda bazı tadilât yapmak tasavvurundadır. Bunun için tet- kikat yapmaktadır. Bir çok cihet- lerden tekemmüle mühtaç görü- len bu kanunu, ceza usulü muha- kemeleri kanunu, memurin karu- nu ve diğer bazı alâkadar kanun- larla telif edilecek ve yeniden tensik olunacaktır. Meimurin muhakemat kanununa bazı yeni ve mühim esaslar ilâve olunacaktır. Kanun hakkında ha- zulanacak proje için diğer vekâ- letlerin de mütalâası sorulacaktır. Bu mütalâalar vekiller heyetinde tetkik olunacaktır. Darülfünunu ıslah Ankara 19 — Darülfünun ısla- hatile meşgul İsviçreli mütehassıs yarın akşamki trenle Istanbula dönecektir. Muş mebusluğu Ankara, 19 — Merhum Muhid- din Nami B. den inhilâl eden Muş mebusluğura sabık Elâziz mebusu Naki bey C. H. fırkası tarafından namzet gösterilmiştir. Dahiliye vekâleti intihabatın icra- sını Muş vilâyetine bildirmişlir. bdülhamit devrinde istibdadın en az!'a şiddet gösterdiği günlere ait çok mera”lı bir tefrika Tefrikamıza ait resimlerden: ( Tahliyeden sonra Trabulusugarp menfilerinden bir grup: Kordonlu zat Trablus kumandanı Recep paşanın yaveri kaymakam Şevket bey ( Müfide Ferit hanımın babası ) dır. Bu aynı zamanda İttihat ve Terakki Trablus şubesinin gizli reisi idi. Müfide it hanım babasının kolu altındadır. Ön sırada oluranlardan başı açık olan Muhit mecmuası sahibi Ahmet Cevat beydir. Onun üstündeki fesli genç eski Izmit mebusu ve mübadele komis yon müşaviri Euat beydir. ) ) ambarın ağzında beş on baş gördük: Kaba sakal Mehmet paşa vesair ümerayı şahane... Baştan başa meraklı ve heyecanlıdır. Tefrika ile birlikte o devre ait çok mühim vesikalar ve menfa hayatını gösteren resimler de neşredeceğiz. Yeni tefrikamıza Perşembeden itibaren başlıyacağız. Türkçe kuran Hafız Yaşar bey cuma günü yeraltı camiinde türkçe kuran okuyacak Haber aldığımıza göre, Riya- seticumhur sabık musiki heyeti şefi ve meşhur musikişinasları- mızdan hafız Yaşar bey bucuma Yeraltı camiinde mukabele es- nasinda, kuranı kerimin, tilâvet ettiği arabi kısımlarını türkçe olarak da kıraat edecektir. Gayet güzel kuranı kerim okuyan hafız Yaşar beyin, kendine hâs sesi ve makamile, ilk defa olarak Türkçe kuranı kerim tilâveti her halde, cemaat tarafından büyük bir isti- fade ve alâka ile dinlenecektir. Düyunu umumiye Saraçoğlu Şükrü bey bu sabah geldi Düyunu umumiye hamiller vekil- lerile müzakere için Parise gide- cek olan eski maliye vekili Saraç oğlu Şükrü bey bu sabah Anka- radan İstanbula gelmiştir. Şükrü bey yarın Nurullah Esat beyle birlikte Parise hareket edecektir. Saraç oğlu Şükrü bey dün akşam Ankara istasyonunda mec- lis reisi, başvekil, vekiller, meb- uslar ve bir çok zevat tarafından teşyi edilmiştir. e SB lapirto inhisarı, beklenen bütün menfaati temin ediyor mu ? Eskiden ispirtodan kilo başına 48 para vergi alınırdı, şimdi 300 kuruş alınıyor. Fakat devletin varidatı, vergi nisbetinde artmamıştır Müskirat inhisarı Inhisarlar, günün meselesi oldu. Kaçakçılık aleyhinde ittihaz edilen yeni tedbirler, bütün ( inhisar idarelerini tek elden idare edecek yeni bir Vekâlet ibtası, inhisar- ların şekli ve varidatı üzerine mazarı dikkatı celbediyor. Vekil Râna bey, bu işleri tetkik için şehrimizde bulunuyor. Bu mese- lelerin efkârı ümumiyeyi alâkadar ettiğini odüşünerek, © inhisarlar idarelerinin varidat itibarile &n mühimleri olan ispirto ve tütün inhisarları hakkında icra ettiğimiz tetkikatı yazmaya, ve bazı esaslı noktalar o hakkında ( hükümetin dikkatini celbetmeye karar verdik. Evvelâ ispirto inhisarı hakkın- “aki düşüncelerimizi yazıyoruz: İspirto inhisarı, varidat itibarile icinci gelir. Bu inbisarda ilk nazarı dikkati celbeden nokta şudur: Tütün inhi- Sarının varidatı - bu idare devletin eline geçtikten sonra - mütema- diyen arttığı halde, ispirto inhisa- rının varidatı yerinde saymakta, ve vapılan bir çok fedakârlıklara rağmen hiç artmamaktadır. Harpten evel ispirtodan alınan rüsum, takriben 250,000 lira idaresi ve satış mağazası kısmı memlekete ithal (o edilen ecnebi ispirtolarından alınırdı. Umumi harpten sonra, bizden ayrılan memleketleri de hesaba katarsak, ecnebi ispirto ve ispirtolu mevat ithalâtından alınan rüsüm 150,000 altın liraya balig olurdu. Yani bugünkü para ile bir buçuk milyon Türk lirası... Şimdi, ispirto inbisar idaresinin aldığı varidat, umumi harpten evvelki varidatın üç misli fazladır. Ancak, düşünmek lâzımdır ki, eskiden, kilo başına 48 para resim alınırken bugün 300 kuruş alını- yor! Yani'şimdi, 30 defa daha fazlal.. Demek oluyor ki, varidat tütün inhisarında olduğu gibi, eskiye nazaran artmıştır, deni- lemez. İşte, o ispirto inhisarı işinde, nazarı dikkati celbeden ilk mü- him nokta budur. Halbuki, bu meselenin düşü- nüldüğü, tetkik edildiği yoktur. Bilakis, varidatı masrafa boğan bir temayül görüyoruz: Şampanya imal etmek, mükellef likör fab- rikaları yapmak ve. saire gibi... Sanki o memleketimizde © “büyük şampanya ve likör sarfiyatı varl.. — Bizim memlekette güzel yok, diyenlere tavsiye ederlmi” bir defa aynaya baksısılar! R