17 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

17 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|s Bir mektup İ | Birtelefon muha-| beresi ve birceset Gazetemizin idare müdürü Hasan Rasim bey dün akşama doğru mat » mıza geldiği zaman elden birsla) mış bir mektup buldu. Zarfı yırttığı! Zâman içinden çıkan kâğıtia şu satır İarm yazılı olduğunu gördük: Sevglli kardeşim, di | Senin çoenkluk zamanının Nışan- taşı sultarnisi arkadaşın, bu akşam Gülerek, sevinerek intihar etmekle - dir, İsmimi de söyliyeyim: Helen Ga. lata gümrüğünde bulunan Hüseyin Muhittin. Kimsenin bu kararım üze- rinde tesiri yoktur. Yeyâne ve daimi #ebep her zaman hasta düşün uzun wzun yatmolklığımdır. Çok kimecler! beni severdi, ben de çok o Kkömseleri severdim. Bilhassa kalem arkadaşım Sadık beye denizlerin (o dibinde bile teşekkür edeceğim. Seni ve eski se, Ke Valat gazetesini de çok sever -| im, EB. MUBİTTİN | Bu satırlar alelâde mektep defter« Yerinden koparılmış bir sayfa kâğt Üzerine mürekkeple yazılmıştır, yeni harflerledir. Zarfın arka tarafmda vardı; Gönderen: H. Muhittin. Kasımpa- şa Kuyu sokakta 4 numaralı evde, | Bu mektubu ve zarfın arkasındaki! Adresi okuduktan sonra polis müdür lüğüne telefon ettik, karşımıza umu- mi müdür muavini Hüsnü bey çıktı. Jar. Kendisine meseleyi (o âmlattek, Kastmpaşa polisine emir verip bu ad- reste Hüseyin Muhittin beyi aratma- Sm ve bu intihara mâni olmasmı ri- ca ettik. — Derhal! Cevabını verdi. Telefonu kapadık. On beş dakika sonra telefon zili| çalıyordu. Açtığımız zaman ii ds polis müdür muavini Hüsnü beyi! bulduk, bizi arıyordu: — Manlesef geç kaldık, dedi, ar-! kadaşınızı Kasımpaşadaki evinde 2» raâttırdrm, fakat kendisinin Tophâne | şu adres Belediyede: Yeni Bütçe Hazırlanıyor Belediye 932 bütçesini hazır- lamaktadır. Belediye şubeleri bütçelerini yapmışlar, makama vermişlerdir. Bunlar muhasebe müdürlüğünce tetkik edilmiye başlanılmıştır. Belediye vatridatı u sene geçen seneye nazaran sgari 800 bin lira noksan ola- aktır, Esasen bütçe geçen se- e de evvelki seneden epiyce noksan olarak yapılmıştı. Bu iti- barla ta ve azparayle çok iş görebil- mek imkânlarını aramaktadır. Be: lediyenin o hazirandan ufak mikyasta tensikat yapaca- ğını söyliyenler de vardır. Maaba- za asıl tasarruf, inşaatla müte- ferrik mesarifattan yapılmıya ça- lışılacaktır. Köprü eskimiş değildir Bir akşam gazetesi Galata köprüsünün çörümekte olduğunu ve birkaç sene sonra işe yara- maz bir hale geleceğini yazmış- tır. Belediye erkânı buna ceva ben, köprü dubalarının mütema- diyen yenileştirilmekte olduğunu, sair aksamınmda icap ettikçe tamir ve telvin edildiğini ve da- ha senelerce Galata köprüsünün tamamile değiştirilmesinin mev- zou babis bile olamıyacağımı id- dia etmektedirler. İEt komisyonu ihtilâfının halline çalışılıyor Et komisyonunun ete azami fiyat konulması hakkında karar önlerinde dönizde cesedi — bulunmuş. sesdiğini, #akatmezbatanın for. üriyeti tesbit pa vie i ” Mürizeli iesbi Bilelim *” müle edilmesinden bir noktai na- mpaşadaki evine naklolunmuş! Bu sefer telefonu kapadık, biraz mra tekrar açarak polis müdürü A-| i Rıza beyi aradık, Matbuat kanunu- nun 88 inci maddesi (mucibince bu İntihar haberini yazmak için mahal» in en büyük zabıta memurundan mü- #nade istedik, polis müdürü bey bu! müsaadeyi verdi, onun için hu satır-| Yarı yazıyoruz. Muhittin bey Almanyada Alfeld darülmunllimininden mezundur, Tah; ilini bitirip Istanbula geldikten son-| ra bir müddet muallimlik etmiştir, bilâhare Galata ithalât gümrüğüne Manifesto memuru olarak girmistir, son vazifesi budur. Allah rahmet et» sin, zar ihtilâfı tahaddüs eyleniğini evvelce yazmıştık. Komisyon bu günlerde yine toplanarak bu ih- tilâfın de haline çalışacaktır. Mesai saatleri Dün belediye reis muavini Hâmit beyden aldığımız bir tez- kerede ramazan münasebetile belediyede mesaiye akşamları saat 16da nihayet verildiği ba» berinin doğru olmadığı bildiril- mektedir. Iyi su fiyatlarında IMhtikör var mı? Su fiyatlarından ihtikâr oldu- ğu hakkında belediyeye, şikâyet- ANYON GAEL BA CE OY ALA GAL Manmut Nedim Bey (Son Yemen valisi ) 30 Senelik Siyasi Esrarı işa Ediyor ! umman Tefrika: 6 m Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. Bu sırada haber aldım ki Hicaz seferiyesi o kumandanı Fahri Paşa da Medinede, mütarekey; kabul “tmiyerek sebat etmektedir. ü Haydar Molla İngiliz torpitosun- an (Yenbu) a çıkmış, Medineye git- Bize de Suphi bey isminde bir) şı geldi. di bey Ciddeye çıkmca derhal aya teşrifin; yazdım, gelmedi, Hudeydeye, bir iki gün evvel, İn - & erin vaki olan tazyikatı üzerine ve gl riyle temasta bulunmak öze » olordu yaver; Fuat, doktor "ay- ham Nedim beylerden mürekkep! heyet göndermiştik. İ Saati bey de bu heyetle görüştü, bir dk bulunan Tevfik Paşaya da dı, Mita raflar çekti, bana da yaz ye reke sernitim; bildirdi, harbi- ik, aretinin ve Babıâlinin'bu gerâ-| Ç Çutavant ederek teskim olmamız, kaklımdaki emrini tebliğe memuren geldiğini anlattı. Suphi beyi Hudeydeye getiren bir İngiliz torpilosuydu. Getirdiği haber,! mütareke şersiti artık şüphe edilebile- eek halde değildi. Asker çaresiz hu em re itaat edecekti, ediyordu., Bu işi halletmek üzere Hudeydeye bir de İngiliz müfrezesj çıkmıştı. Ar kasından Aden vali ve kumandanı ce- neral Stvart da İludeydeye geldi. Bu hazindi.. Yemenin en hazin gün leriydi bunlar... Fakat bu kara günler benim kararım üzerinde bir zerre te- #İr göstermeden acı aci, geçip gidiyor lardı. Asker gidiyordu Yalnız, mütareke şersitinin sara - hatine rağmen silâhlarımı (düşmana vermeden gidiyordu. Yalem kayalıkların arasmdan yer yer fışkıran membaların hep bir isti- kamete akıp giden suları gibi, bü ko- elediye 932 bütçesi üre- | rinde çok e'ddi tetkıkat yapmak» | itöbaren | | Bir Fen Kurbanı Rontken yüzünden hastalanan bir hekimimiz kurtulamadı Dün esefli bir baber aldık: Gümüşsuyu hastahanesi rontken mütehassısı iken roniken şua karşısında Oka- nında hasıl olan hastalık Özerine, hükümet tarafın. dun tedavi edil mek özre Ber- line gönderilmiş ve orada Şarit İ hastabanesinde tebavi altma alın mış olan Dr. bin i başı Ziya Hilm B, Berlinde ve * fat etmiştir. Ziya Dr.Ziya HilmiB Hilmi B. 334 senesinde Tıbbiye den çıkmış, Milli mücadeleye iş- trak atmiş, Ankarada Cebeci bastahanesinde rontken müte- bassıslığında bulunmus, bilâhare Istabul Gümüşsuyu bastahane- sine tayin olunmuştu. Ziya Hilmi Beyin cenazesi Berlinde oradaki Türkler tarafından hürmet ve ibtifatle kaldırılmıştır. Bu fen kurbanının sekiz yaşında bir er- kek çocuğu millete vedia olarak kalmıştır. Bu yavrunun tahsil ve terbiyesinin hükümetçe derubte edileceğini fimit ederiz. detle cezalandırılacaklardır Arap harfleriyle hiçbir iş ya- pılmaması aksi taktirde alâka- darlant şiddetle” tecziye edile- eeklerinin muhtarlar vasıtasiyle Türkiyenin her tarsfında balka tefhimi o kararlaştırılmıştır. Bu baptaki emir dün vilâyetimizede i gelmiştir. te bulunulmuştu, bakikaten bir teneke iyi su beş kuruşa alındı- i ğı halde bir bardak suyun hal- ka kırk paraya satılması ilk ba- kışta gülünç görülmektedir. Fa- kat iyi suyun bütün nevilerinin maliyet fiyatla'iyla nakil üczet- lerinin ve mibayet salıcıya köça mal olduğunu mahallen tetkik edilip sonra su fiyatlarında ihti- kâr o'np olmadığına karar veri- lecektir. <a kıt'anın dört bir tarafından kopup akıyordu. Asırlardanberi Rumelinden, Ana - doludan daha bilmem nerelerden gele- rek kim; oğlunu, kimi babasını, kimi dedesini gömmekten < baslıyarak bu topraklarda her biri biz sile kabris « tanr kurmuş olan yavrular uzaklardan çok uzaklardan gelen sert ve zalim bir rüzgârla sarsılmış, parçalanmış, yük- te hafif, pahada ağır öteberisinj sırt- lamış yollara düşmüştü. Güneşin alevi altında bunaltıcı bir havayla cehennem yollarından birer parça olan keçi yolları çoluk çocuk, genç ihtiyar kadınlarla dolmuştu. Pu hazin kafileler Yemeni bosaltan Türk alleleriydi. Onları orada alıkoymak istemedim. | Çünkü önümüzdeki günler, fena günlerdi, bu fena, sıkıntılı, kara gün- lerden onları siyanet etmek İstedim. Gidiyorlardı. Hüdeydede bekliyen düşman gemi, leri bunları birer yük gibi alryor, ani- barlarına istif ediyor, götürüyordu. Bir zamanlar kıyılardan içerilere zafer neşveleriyle akın edenlerin ne- silleri, şimdi içeriden sahile, inliyerek dökülüyordu. Bir derir yıkıyordu! ve harfleriyle iş görenler 2 gelen İnsan selleri Hüdeydeye doğru! Adliyede, Şehrimizde | Münferit hâkimler intihap edildi Kaçakçılık — işlerile meşgul | olacak olan mahkemeleri teş- kil için dün Adliyeye tebligat yapılmıştır. Oğrendiğimize göre, İstanbulda teşkil edilecek ihtisas | mahkemelerinin münferit bâkim- liklerine, Üçüncü ceza reisi Kud- retullah, birinci ceza mahkemesi azasından Mehmet Kemal bey- ler memur edilmişlerdir. Kendi» lerine bu husus için salâhiyet verilmiştir. Baronun yanındaki oda yeni ihtisas Oo mahkemelerine tahsis olunacaktır. Kaçakçılık (kanunu benüz adliyeye tebliğ edilmemiştir. Bir mahkümiyet i Bir ziyafet sırasında, Fehmi isminde yabancı biriyle görüştü- ğü için kız kardeşi Ayşeyi öldü- ren Yaşarın mahkemesi dün ağır cezada bitirilmiş ve katil evvelâ 18 seneye, bilâhare yaşı müsait olmadığından 12 sene 20 güne mahküm edilmiştir. Hayrinin mahkemesi bitti Zevcesi Selime ile üvey oğlu Fuadı bir yatakta görmesini se- bep ittihaz ederek hem karısını hem Üvey oğlunu vuran Hayri- nin mahkemesi dün bitirilmiş ve maznun 4 ay 20 gün hapse mah- küm edilmiştir. Halk evleri Ankara Halk evi 19 şubat cuma günü açılacaktır. Istenbul, Eskişehir, Afyon karahisar, Çanakkale, Aydın, Bolu, Malatya, Diyarıbekir, Kon. ya, Samsun, Bursa, ir ve denizli vilâyetlerindeki halk ev- İeri de aym tarihte açılacaktır. Halk evinde bir toplantı yapılmış ve C. H. Fırkası Umumi kâtibi Recep bey de bir hasbuhalde Halk evlerinin faeliyetinden beklenen faydaları izah etmiştir. Bu hesbubalden sonra Halk evleri talimasinin ” tesbit ettiği her şubenin defter- İ lerine 238 kişi isimlerini kay- dettirm's'erdir. Gazi antep borsası Gazi Antep borsası Vekiller hes! yetinin karariyle lâğvedilr iştir. Tarı yürekler parçabyan çğlukları a- rasmda yabani yasemin, hanımeli, | böğürtlen, gül ve anberlerle örtülü yamaçlardan koyun (sürüleri gibi, neye uğradıklarını şaşırmış, yolu« nu kaybetmiş gibi saatlerle günlerle akıyorlardı. O gelişi düşününüz... İ liyen adamlardirki V bu gidiş ne hazin!, LR ! Refikam, Hiltlishmer kadmlar şa-| besi reisesiydi, Hilâliahmer kasasını| yoksullara açmiş veriyor, veriyordu! Nihsyet evdeki sandıklara, rafla-| raflara el atmıştı. i Karşıma çıkan her görü yaşlıya, her bağrı yanığa cömert elini uzatı » yor, biricik kızımızm ciharma kadar veriyordu, Ben, onu bu hareketinde tamamen serbest bırakıyordum. İ v.. Nihayet Tevfik Pasayla da kücak»' | Jaştık. Bir kardeş gibi senelerle el ele; müşterek bir gaye ve memleket işi uğ” Tunda gece gündüz birlikte çalışılmış! bütün bir zamanın bu elim sonu karşı amda ikimiz de metanatimlei güş halle! zaptederek ayrıldık. i Oda gitti! ... Yemen; fethedenlerin evlât ve ah» fadı girdi bütün Yemenin gör yaş» v Bir sabah Hüdeyde telgraf hamari « nim şu kısacık tilgrafmı aldım: . | Ramazan İstanbul'da ve diğer vilâyet- lerde Ramezan cumarleşi günün- den başladı. Istanbul müftüsü rasataneden aldığı malümat üze- rine bunu böyle ilân etti. Garbi Trakyadan gelen haberlerden anlıyoruz ki müftüler oramezanım cumerlesi den başladığımı ilân etme- , Rasat aletlerinin mevcut ş tâbi o “biz ayı gör“ dük,, diyen şahitlerin çıkmasını beklemişler ! Bu gibi haberleri aldıkça Türkiyeden ayrılmış olan yer- lerdeki Türk (O kardeşlermizin hallerine (o acımamak elimizden gelmiyor. Çünkü ramazanın gir- diğine kanaat getirmek için ilim ve fennin en mükemmel vası- talarma inanmıyarak bâlâ iki şüpheli şahidin gelmesini bek- oralar daki zavallı Müslüman Türklerin ha- yat ve mukadderatlarıma karış- mak salâbiyetini kendilerinde görüyor ve bunun içinde im- kân buluyor. Şapka giyenleri tekfir ederek nikâblarını kıy- miyor, ölülerini yıkamıyor, en meşru hakları olan mirasların- dan mahrum birakiyor! Yalnız şununla müteselli oluyoruz ki ka- ranlığa, cehalete istinat eden hiç bir hüküm ve kuvvet devam et- memiştir. Onun için milli hudut- larımız baricinde kalan Türk | akalliyetlerinin de bu cahalet ve zulmet istipdadından yakm bir zamanda kurtulacakları şüphesiz- dir. LR Istanbul nütusu azalıyor mu? Bazı akşam gazeteleri, Istan- bul nüfusunun vaktile bir buçuk milyonken şimdi yarım milyonu biraz mütecaviz olduğundan bali- setmekte ve şehir nüfusunun İ günden güne azalmasının İstan- * bulun iktisadi vaziyeti itibariyle | hiçde iyi olmadığını ilâve eyle- mekteydiler. Şebrimizin salâhi- | yettar erkânı buna cevaben; İs tanbulun hükümet merkeziyken ancak 1,5 milyon nüfusu olduğu söylenildiğini fakat burun da bir tabriri nüfus yapılmamış olduğu cihetle hakik! bir Takdim olamı- yacağım ekt EA ŞA (Simdi son kıd'amız da gitti. Bu dakikadan itiharen Hüdeyde İngiliz- lerin tahtı işgalindedir.) Bu kadar senedir şu masanm ba - yndayım. Yıllardır Yemenin bütün #- & günlerini kâh burada, kâh dağ baş larmda, yaşadım, fakat bu anda hisset tiğim ıstırap ve ye'sin eşiai hiç hatır. Tamıyorum. Başımı ellerimin içine aldım ve w- xun bir saman öyle kaldım, Yeni bir ümitle derin bir uykudan wyanır gibi kalkarken: — Her şeye rağmen heldiyeseğim, diyordum, Gayrı ihtiyari bir hareketle ods - wm boğucu havasından kaçmak ister | | gibi yerimden fırladım, dışarı çıktımı, temiz hava, açık hava, hava, hava is tyordüm, kendi kendime, hislerimle — | düşüncelerimle, duygularımla baş bas şa kalmak ihtiyacmdaydım. Derhal atana atladım, ve kırlara sürdüm, Yolda benim böyle fevkalmus tat yap yalnm gidisimi hayretle sey- redenleri, selâm verenleri şüremiyer. dum. Şehirden çdınr gemaz biraz fer rahlar gibi a'düm. Sabahın bu en $ze deminde, tabistm gamlı ruhlar yar olan hüşünlü biz hak ver.

Bu sayıdan diğer sayfalar: