10 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

10 Ocak 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TDM a 6 — VAKIT 10 Kânunusan. 1932 Jar istifade ederler. Torna makinelerinin bulundu- ğu büyük veuzun bir salona| geçtik. Fabrikatör (köşede sıra-| lanan irili ufaklı sobaları işaret etti: — Bumlar (Zonguldak) firmasiyle imal ettiğimiz sobalardır. Üç boy ü- zerine yapılmıştır. En büyük boylar sinema salonlarını, yahut (bir katın bütün dairelerini ısıtmıya kâfi geli- yor. Şakir bey baan izahat verirken fabrikanm işlerini de ihmal etmi- yor, sağa, sola emirler veriyor - du: — Rasih efendi bitirdi mi Mall n? — 29 numaranın anahtarı nerede? — Eskişehirin siparişleri ne oldu? — Sobalarınızın hususiyeti bu kadar mı? evam etti: — Hayır, sobaların imalinde göz önünde tuttuğumuz esaslar şunlar - te temin. 2 — Memleket kömürünün te temin. Memleket gömürünün sarfına yol açmak, 3 — Ormanları. mızı tahripten kurtarmak. Hem şu -| nu da söyliyeyim ki bu (sobalarda hem odun ve hem de her nevi kömür yakılabilir. Yalnız sobaların içi, bi- Jirsiniz ki, ateş tuğlasıyla (o örülür. Şimdiye kadar memleketimizde bu - Junmadığı için bu tuğla Belçikadan getiriliyordu. Ve bize tanesi 2) ku» ruşa mal oluyordu. Fakat uzun tet. kikler neticesinde ateş tuğlası made- nini İstanbul civarında bir yerde bul- duk. 1509 — 1600 dereceye müteham-| mil olan ateş tuğlalarını (Omarttan itibaren yeni tesisatla biz, kendimiz! imal etmiye başlıyacağız. Öyle tah. min ediyorum ki, senevt 200,000 tuğ. Ja kendi ihtiyacımıza kâfi gelecek ve 90,000 tuğla da piyasaya çıkarabi- Jeceğiz. | Sonra; 18 kile yerli maden kömü»| rü, sobalarrmızda 24 saat hararetini kaybetmez. (OHem modelleri de — Senede ne kadar soba imal edebiliyorsunuz? — Yakında atı geni; O zaman 40 bin kaadr olacak, lik senede 20 bin soba.. Heri tahta ve mandalma varıncıya kadr en küçük teferuuatı bile burada bapılmak şar. tayla... Diğer bir salona girdik:Büy bir marangozhane. Mandal, ambalâj ve sal re gib; şeyler teferruattan | sayılır. Burada en zarif eşya ve möbleler de kübiktir, Makine gürültülerinden uzak bir diğer daireye (o girdik. Daha fazla izahat alabilmek için fabri-| katörün yanına sokulurken gözü- me köşede sıralanan kumbaralar| ilişti: Kumbara. İş bankasının... Öte kiler de Ziraat bankasının. Memleke- tin ihtiyacı nispetinde ve Avrupa ma- mulâtı zerafetinde yapılmaktadır. Senede binlerce çıkarıyoruz, Bir kumbaranın nasıl yapıldı. ğım, o küçücük kumbaraların na- sıl meydana geldiğini biliyor mu- sunuz ?. Doğrusu görülecek şey. Saç lâvha tamam 36 ameliyeden geçiyor,. Ve birinde deliniyor, bi- rinde kıvrılıyor, ötekinde o kulpu takılıyor... Şakir bey usta başına sordu: İ — Halebinkilere ne zaman başla. iyor? — Cumartesiye.. . Bana döndü: — Kumbaralar için Halepten de sipariş aldık da.. , — Fişeklerin ambalajı bitti mi? Yüzüne baktım: — Tarla farelerinj itlâf için. De di. Hora fişeklerinden daha miles- sir fişekler ihtira ve imal ettik, (Yıl dırım) nom altında piyasaya sevke| diyoruz. Bir yerden sipariş almış - tik. Onu sordum, — Kaç ameleniz var? — Vasati olarak 300. Fakat bu miktar bir çok zamanlar 500, 600 e kadar cıkar, İnşaatı heniz tamamlanmamış bir yanmın önünde durduk. Şakir beyi sormama meydan vermeden o izahat verdi: — Burası pek yakmda © fazliyete| geçecek olan dökümhane dafremiz o Tacaktır. Siz; temin ederim ki bul dökümhane memleketimizin (dökü ihtiyacını tamamiyle temin edebile Hindistanda ve ma çarpışmalar | hkümiyetler başladı ingilizlerin Hindistan ordosu kaç kişiden mürekkeptir Karachi, 9 ( A.A.) — Polis, kongre bina- sında ve aynı bina dahilinde (o bulunan Hindu Zati gazetesi . ne ait dairede tahar. riyaticra (etmiştir. Gazeteler, müsadere elilmiştir. Kongrenin mobilyeleri ve bayra ğı götürülmüştür Yubupur'dea bildi. / rildiğine göre polis, yoluna devam etmek istiyen halka hücum etmek mecburiyetin « de kalmıştır. Bir çok kongreci - ler, yaralanmış, bir çok kimseler tevkif olunmuştur. . Delhey,S( A.A.) — Aralarında mahal NM kongre reisi olup Jawaharlal O Nahra- nun (akrabasından Arif Hasvi'de bulu - nan kongre rüesasın- dan 4 kişi, gayri meş- ru ilân edilmiş olan kongrenin himayesi (altımda tertip edilmiş olan bir içtima esnasında tev kif edilmişlerdir. Ensarinin mahkömiyeti Yeni Delhi, 9 (A.A.) — Hint birlis| ği kongresinin muvakkat reisi, Ansa. ri 6 ay hapse mahküm edilmiştir. 12 sene tehcir ve nefiy! münistlerinin (lideri olan M. Roy, Hindistan (o hükfmetine karşı fesat yapmış olduğundan dolayı (12 sene nefiy ve tehcir cezasma mahküm edil- miştir, Hint kongresinin parası Bombay, 9 (A.A.) — Hükümet Hint kongresine ait olarak Bafaj ban kasına tevdi edilmiş olan ve binlerce İngiliz ilrasına baliğ bulunan paraya dokunulmaması için evir o vermiştir.! Aynı zamanda Hint kongresi komitesi sinin veznedarı bulunan bu bankanın sahibi elyerm mevkuf bulunmakta - dır. Siyasi vaziyât Yeni Delhi, 9 (A.A.) — Umumi vali dünkü gün bir çok Hint siyasi ri. caliyle görüşmüştür. Tekmil siyasi ferkalarm o— bittabi Hint birliği kongresi mümessilleri hariç olmak ik zere — Yuvarlak masa konferansı komitelerinin mesaisine mezkür ko -| miteler azaları buraya gelince iştirak edeceklerine dair olan intihaatm zi »« yadeleşmekte olduğu müşahede olun- maktadır. ingilizlerin Hint ordusu Mili Hint deri Mahay Gandinin tevkif o edildiği bu sıralarda, İngiliz. lerin, Hindistanda muhtemel bir is- yana karşı ellerinde bulundurdukları kuvvetlerin miktarını anlamak fay - dalı olur. İngilizlerin Hindistan ordusu şu isimleri alır: | — Muntazam İngiliz teharrik potalar daha şimdiden hazır dır bile, Tesisat tamamen bitirilin- ce su borular, kalörifer radyo törleri, tona kadar vapur demirleri. Daha, daha.. İşte hatırmıza ne ge- liyorsa, imal o edebileceğiz. Günde 30 ton döküm yapabilecek. Sonra, elektrik fabrikası malzemesinin mü» him bir kısmını biz yapıyoruz: Tram- vay frenleri, elektrik kofraları, ha- vagazı ocakları v, 8. — Bunlardan başka mamulâtmı- zın başlıcnları? — Yemek ocakları, inşaatta kalas! Gandi vatanına döndü! ( Bir Amerika“ karikatürü | Cawenpore, 9 (A.A.) — Hint kos kıtaatı; 2 — Muntazam yerli kıtaatı; nılan sifonlar, rezervuvarlar, xiraat Aletleri, çek bir vaziyettedir. Elektrikle müs ba poyraları.. « savurma makineleri, ara | 3 — Yardımcı kuvvetler; 4 — Hindi tan berri kuvvetleri; 5 — Hint ordu-! su ihtiyat kuvvetleri; 6 — Hint hük.| metleri kuvvetleri, Muntazam İngiliz o kuvvetleri şu suretle teşekkül etmektedir: Zabit o Asker 135 2855 560 9969 1200 39 101 413 155 118 Yekön 2090 10520 40957 1236 | Süvari “Topçu Piyade ım arabaları İstiikâm Keşşaf Lezazım Sihhiye Muallim 186 2095 406 350 450 66 328. 60223 57066 Bü kuvvetlere 96 tayyareyle 8 has| va filotillasmı ilâve lâsımdır. Munta| zam yerli kıtant 150,000 kişiden ibs: rettir. Fakat bunların (tayyare ve topçu kıtaatı yoktur, Yardımcı kuvvetler gönüllü efrat- tan müteşekkildir, ve 32700 kişiden fbarettir. Hint beri kuvvetleri iki kısımdır. sonuncu kısım darülfünun falebele. rinden muallim e ve 4300 kişi dir. Diğer kısım İ vilâyet efrad ndan) mürekkeptir ve 14760 kişidir. Hint ordusu ih kuvvetleri tahminen 35.000 k » En son kısım olan Hint hükümet. leri kuvvetleri mihracelerin mali vas ziyetlerine nazaran değişir. Bütün bu kuvvetlerin İngilizlere sa dık kalacaklarını düşünsek (bile üç yüz milyon kişinin isyanı bir tasav . vur edilirse, bu ordunun bir su dam» Tası gibi kalacağı aş'kârdır. Nerede kaldı ki ordunun mühim bir krem âsilere iltihakr muhtemeldir. Fakat bunun için evvelâ, 222 Lehçeko- nuşan ve 2300 mezhebe mensup Hint. lilerin birleşmesi lâzımdır, Araba poyraları hariçten senede binlerce ton geliyordu. Halbuki bu gün biz yapıyoruz... Hatta tersi ede- ceğimiz kısmın karanları ve daha bir takım tesisatını bile burada imal et- mekteyiz. Avrupadan . getirtseydik üç misline mal olurdu. Sonra, her nevi sürgeçler, döküme (müteallik her nevi merat ve nefaset itibariyle en ince dökümler hile yapılır. Fabrikatör dökümhanenin srımlarını gösterdi: — Elektrikli çelik döküm ocağı. Ve bana hir fikir verebilmek için rakam söylemek lürumunu hissetti; | — 10 bin vat Memleketimizde) iç ki David P Golde ii ki Golder cevap vermedi. Hoyos, müstehzi, güldü. Golder birden- bire döndü ve: — Nen var? Dedi. — Hayır... Düşünüyorum da.. Öyle diğil mi? Joysle bu mete- liksiz delikanlınn evlenmesine müsaade edecekmisin ? Golder dudaklarını büktü, bir müddet durdu, nihayet; — Niçin olmasın? Dedi. Hoyos da tekrar etti: — Niçin olmasın? Joysun parssı var... Hem son- | ta, bak, erkeklere tahakküm et- mesini biliyor. Ikisi de sustular. Joys, par- maklığa olurmuş, Alek'e alçak sesle çabuk çabuk bir şeyler söylüyordu. Zaman zaman eliyle sıçlarımı düzeitiyor, geriye atı- yordu. Sinirli ve hiddetli görü- nüyordu. Hoyos kalktı, yavaş yavaş iler- ledi, Kıymetli bir kürk gibi yer yer gümüşleşmiş kalın kaş'arının altından harixulâde parlak, gü- zel gözlerinde müstetzi bir ba- kışı vardı. Joys fısı'dıyordu: — İstersen otorobile biner, Ispanyaya gideriz. Canım orada sev şmek istiyor. Güldü, ve Aleke dudaklarını uzattı ; — Ne dersin? Söylesene.. Söy- lesene canım. Alek hafif bir tebessümle iti- raz elli: — Ya Ledi Rovenna? Joys yumruklarını sıktı, — Bu senzenden nefret edi- | yorum! * Hayır, hayır, benimle geleceksin, anladın m? Utanmı- yor musun.. Bak.. Eşildi. Esrarengiz bir işaretle göz kapağının üstündeki mor bir lekeyi göstererek: — Sen yaptın biliyorsun ya?.. Bu aralık arkasında Hoyos'u gördü. Hovos saçlarım hafifçe okşıyarak fısıldadı: — Dinle, Kız havkırarak dedi kiz Anne ölmek istiyorum Çon ü bu dahı i Hanım, ve en tarlısı Kahkabayla gülerek kollarını büktü Ve: — Aşk, dedi, iyi şey değilmi? Onuncu kısım Glorya eve geldiği zaman saat | üç o'muştu. Ledi Rovenma, Jossun arka- daşlarından penbe elbiseli Dafne Mavring. anneesi ve onları bes- liyen bir Alman, mibrace ile karısı, metresi ve iki kızları, Ledi Rovennanın kızıyla Arjan- tinli bir dansöz oan iri, siyah İ saçlı ve bir portakal gibi kokan. Thaşka hiç bir fabrikada yoktur. Demirhaneyi (o gezerken salo- nun bir tarafına istif edilmiş içi| baş çubuklar gözüme ilişti, sor - dum: Xd — Tahlisiye tabanetları. Bunla ra bir tel bağlıdır. Husule gelen kuvvet de bu tele rapledilecek — bir halatı 900 metreye kadar götürebilir. Fırtmalı zamanlarda gemilerin sahi- le yanaşabilmesi için kullanılır, Şim- diye kadar İngiltereden getiriliyı Ğ Fakat biz daha mükemmellerini yap.| mya mavsffak olduk, Çünkü onla» rmki 150 yarda mesafede gider. Bi - zimkilerse 300 metreye... defa Bundan sonra amele kütüpha-! nesini, hastanesini, ve fabrika -| nm lokantası gezdik. Koca fab- rika saat gibi işliyordu. İ İ | Maria Pia oradaydılar. i Yemeğe oturuldu. Uzun süren, muhteşem bir yemek. Saat beş” te, yemek bitti ve başka davet” iler geldiler. Golder, Hoyos, Fişl ve bir Japon jeneralı briçe| oturdular. i Oyun akşama kadar sürdü. Saat sekizde, Gloryanın oda hiz“ İ metçisi gelip Goldere, akşam yemeğine Miramar'a davetli ol İ duklarını söyledi. Golder, tereddüt etti, fakat kendini iyi hissediyordu, kalktı, giyindi ve hazır olunca Gloryas nın odasına indi. Üç taraflı ay- nanın önünde, Glorya, ayakta duruyor ve giyiniyordu. Oda biz- meiçisi, diz çökmüş, iskarpinle- rini giydiriyordu. Glorya, Golde- re doğru, yavaş yavaş, yağlı bo- ya bir tabak gibi pırıldıyan ih- tiyar yüzünü çevirdi, serzenişli bir sesle: Davit, dedi, beş dakika bile seni göremedim, hep kâğıt | oynuyorsun... Beni nasıl bulayor- sun? Seni öpemiyeceğim... Yüzümü yaptım... Elmas dolu göçük, güzel elini uzattı, sonra kısa, kızıl saçlarını hafifçe düzeltti. İçerden üflenmiş gibi şiş ya- na*ları, pek gözel sert ve parlak yeşil gözleri vardı. — Zayıfladım değil mi? Tebessüm ederken dişlerinde altınlar gözüküyordü. — Değil mi david? Yavaş yavaş, daha iyi görsün diye, dönerek, güzel kalınış olan vücudunu gururla gösteriyordu. Yaşının ilerlemiş olmasma rağ- men omuz arı, göğsünün tareliği gayet parlaktı, Fakat boynuna doğru, etlerin sarkınlısı, bir az çürümüş renkleri komik bir ib- tiyarlık arzediyordu. — Görüyorsun ya David nasıl zayıfladım. Bir ayda beş kilo kaybettim. Öyle değil mi Jenni ? Yeni ma- jcım, bir zenci.. Gayet iyi. Bur rada bütün kadınlar onun peşin İ de, Fıçı gibi olan ihtiyar Alfandı eritti. Halırlayormusun ?.. Neyse, şimdi genç bir kız gibi oldu. siniz bir az pahalı amma... Durdu. Dudağın boyası bozul- muştu, Kırmızıyı a'dı. Yavaş ya” vaş, büyük bir sabırla, senelerin çizgisini bozduğu dudağına te miz bir yay şekli yaptı. Kendi- sinden memnun bir tebessümle: — Tiraf et ki, dedi, öyle pek ihtiyar bir kadın halim yok. Go.der görmeden bakıyordu. Hizmetçi küçük bir kutu getirdi. Glorya açtı, :çinden karma ka rişık bir surette atılmış bilezik” ler, gerdanlıklar çıkardı. Sonra, | Golderin mu'teşem altın işlemeli bir şalı ucundan tutup büruştur” duğunu görerek : — Birak şunu, canım. Dedi, Bir az sonra çağırdı: — David1. — Ne var? — İşler nasıl ? Şimdi uzun ve rimelli kirpik” lerinin arasından sert, keski başka bir bakışı vardı, Goldef omuz'arım kaldırarak; — Şöyle böyle... Dedi. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: