4 Ocak 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

İclâl Hanımın ölümü muhakemesi Müddei umumi, Şevket B.in cürmünün idam maddesine uyduğunu söyledi Ancak Tıbbı adli raporu, ihtirasın tekevvününde zihniyeti alile ve sekâmeti ruhiyeden bahsettiği için... Şevket Bey ağır ceza mahkemesi huzurunda İstanbul ağır ceza mahkemesi, dün öğleden evvel ve sonra, Güzel san'at. Jar akademisi sabık müdür (muavini Ali Şevket beyin muhakemesiyle meş- gul olmuştur. Dördüncü zevcesi Telâl hanımı öl-| dürmekle maznun bulunan Ali Şevket beyin muhakemesini birçok k ediyordu. Dünk i muhakeme cek sesinde de mahkeme salonu hıncahınç doluydu. Bu tehacim dolayısiyle, gi- rip çıkmayı kolaylaştırmak için, salo- nun sofa Üzerindek; bütün kapıları a- çılmıştır. Sabah celsesi saat on buçukta baş- Tamış, on ikiy# kadar sürmüştür. Mahkeme heyeti, Hasan Lutfj be. yin riyasetinde Nusret ve Asrm bey. lerle teşekkül etmişti, İddin makamı. nı müddeitumumi Burhanettin bey tem | sil ediyordu. İelâl hanının kardeşle:| rinin vekili olarak avukat Nuri, Ali Şevket beyin vekiller; olarak Esat Gİ Ahmet Refik beyler hazır bulunuyor-| lardı. | Müşahedehane müdürüanlatıyor| İlk celsede, tıbbr adlinin maznu» nun akli vazıyeti hakkında verdiği ra. por etrafmda, tubbı adli müş hede - hane müdürü ve tıp fakültesi hastalıklar müderrisi asa rullah beye, riyaset makamı, iddia ma. ve tarafeyn vekilleri bir çok su. şler, izahat verildik- çe, müddeiumumiyle müdafaa vekil- ler; arasında hararetli o münakaşalar olmuş, şahidin tekrar tekrar izahat. tesbit edilmiş Mustafa Hayrullah bey, netice iti- arile Şevket beyin biğdayeten (par #0iYak) ve (raptüs melankolik) olmadı Eni, ancak raporda da yazıldığı gibi bünyesinin bir bünyel paranoy: yani bazı kâzip fikir we mülühazal kapılmıya, cinneti müteakile deniler alığa müsait bulunduğunu, o bu| ayetine, ceza kanununun 48, 47, giremiyeceğini anlatmıştır. Maznunun ikinci zevcesi İlk celse bu izahatla o bitmiş, öğle tatili yapılmış, On üç buçukta açılan ve on altı buçuğa kadar süren ikinel celsede, evvelâ vak'a etrafında mü- him bir bildiği olmadığı anlaşılan Gül- söm hanrm ve müteakiben Şevket bes| tin ikinci zevcesi Mürüvvet hanım din. lenilmişlerdir. Epey bir müddet evvel Şevket bey. den ayrılmış olan Mürüvvet H., Şev. ket beyle kısa bir müddet geçindikle. rini, sonra maişet darlığı sebebile o- nun Balıkesirden gönderdiği bir ta lik kâğrdiyle boşandıkları söylemiş» tir. Mürüvvet hanımın şahitliği bitince maznun vekilleri, bazı asabiye doktor | larınm mahkemeye celbiyle (onların da mütaleaları dinlenilmesini istemiş- lerdir. Müddelumumi O Burhanettin bey, rapora nazaran cezai mes'uliyet teveccüh edip etmiyeceğinin tavzihi ese babı mucibesile vekiller (tarafından celbi istenilen bu doktorların davetine Jüzüm olmadığını, zaten kâfi derece de vazih olan tıb adl? oraporunu, Mustafa Hayrullah beyin şehadetinin | bir kat daha tavzih ettiğini İleri süre- rek, ortada hususi bir sebep mevzuu; bahsedilmediğine ve zaten böyle bir sebep mevzuu bahsolamıyacağına gö- ve, bu talebin reddini istemiş ve bu arada ceza usulünün 66 ıncı madde - sinden bahsetmi Malikeme heye işmüzakereye çekilmiş, uzunca miks en sonra salona gelerek başka ktorların celbine lüzum görülmedi. Gini bildirmiştir. İlk redden sonra ikinci ret Bu sırada İclâl hanımın kardeşle wket beyin merhumeyi daima t r ettiğini, yü- züme karşı ida vuradağm - dan dem vurduğunu ispat etmek üzen re bazı şahit isimleri zikretmiş, bir de arzuhal vermiştir. Buna karşı! müddelumumiliğin mütalcası o sorul. müş, Burhanettin bey, şu mruknabe- lede bulunmuştur: — Hakkı şahsi mevkiinin, cürmün vasfına (dair şahit ikame (etmesine mahal yoktur. Cürüm, vasf nokfta- sından da tebellür etmiştir Bu tfale- bin reddini isterim, Mahkeme, bu talebi de reddetmiş, reis Hasan Lutfi bey, tahkikatın tev« siine dair başkaca bir talep olup ol - madığını istizah etmiş, hiç bir taraf, bu yolda başkaca bir talep ortaya at- mamıştır. — İddinameniz hazır mıdır, efen - dim? — Bendeniz evrakı tamamiyle tet- kik etmiş (bulunuyorum. Hazırım, efendim! — Buyurunuz! Müddel umumi söylüyor Ve müddeiumumi Burhanettin bey, kürsüsünde doğruldu. Bir buçuk sa at devam eden mufassal, etraflı id. dianamesini serde başladı, Bu suçun| iddianamesin; sert için, sadece otoma- tik bir tarzda şahitlerin şehadetinden rapordan ve saireden bahsetmek kâfi olmadığımı, suçun tetkikinde sübuti sebeplerinin tadadımdan ziyade, ruhi ve içtimai âmillerini teşrih etmek lâ-! zım geldiğini, çünkü cürmü maznu - nun esasen ikrar ettiği maksadile eys velâ tefkikstni tıbbı adli raporu üze. rinde teksif etmistir. Tıbbı adli ra porunun vak'ayı aşk ihtirasın aksül ameli olarak izah ettiğine işaretle ih- lirasın manasını, ihtirasın ve ihtiya ri sarhoşluğunun cezai mes'uliyeti kal dıracak veya azaltacak mahiyetle o - Tup olmadığını, felsefe, ceza hukuku noktalarından tahlil et. miştir, Sonra tetkik, tahlil ve teşrih sahasını genişletmiş, töhmetin ispatı üzerinde durmuştur. Bu arada söyle demiştir: Taammüt var — Şahit Fatma hanım, Şevket bis yin yolda, köşe başında, elinde şap kası, beklediğini söylüyor. Ve İclâl adli tebabet,! hanımla Şevket bey arasında hararet Xi bir münakaşa, bu arada meselâ id- dia edildiği gibi İelâl hanımın kocasi- na küfretmesi vaki olsaydı, kendisi. nin her halde işiteceğinde ısrar edi - yor. Bu, bütün tahkikat evrakmda, mahkeme zaptında böyledir. Hatta Fatma hatimın şehadeti, mu. hakeme safahatınr takip eden muhar- ririn kalemiyle (Vakrt) gazetesi sü » tunlarına da bu şekilde intikal etmiş- tir. Şehadet, böyledir, tereddütsüz olarak Fatma hanım böyle söylemiş - tir ve müdafan mevkiinin mütacddit suallerine karşı da bu ( şehadetinde musir kalmıştır. Cürüm, eski ve yeni kanuni mev. zunta göre, töhmet şeklinde ika edi)- miştir. İdam tasöbile beraber ... Burhanettin bey, şahitlerden mu allim Nezihe ve Memduha hanrmlarm, bir gece misafir olarak evlerinde bu- lundukları sırada, sofrada, yemeği müteakip İelâl| hanımın kocasına “Ha- di, beni korkuttuğun ve asabımı boz. duğun si al da arkadaşlarımı evlerine gü dediğini anlattıkları- n! aksederek, Şevket beyin zevcesi - ne karşı evvelce nasıl davrandığını tebit etmiş, İddianamesini şu netice- ye bağlamıştır: — Töhmet bu suretle sabit olduk - tan sonra, maznun Ali Şevket beyin ceza kanununun 450 inci maddesi mu. cibinee cezalandırılması, < icap eder. Ancak, tıbbı adli raporunda kendisi nin ihtirasın tekevvününde ve suçun ikaında bir zihniyeti âlile ve sekameti ruhiyeye malik olduğundan bahis var. Bünün eczayı azaltacak takdiri sebep olarak kabulü mütalensındayım, Ali Şevket beyin ceza kanununun 450 inci maddesinin dördüncü bendi mucibin») ce tecziyesini ve kararda 59 neu mad») denin de bu noktadan nazarı dikkate alınmasını İstiyorum. Müddeiumumi, yerine oturunca, maznun vekilleri müdafaaya hazır - lanmak için, mühlet istemişler, ma - hakeme on iki kânunusani salı günü saat on Üç buçuğa birakılmıştır. Müdeiumumiliğin talebi veçhile ka- rar verilirse, Ali Şevket bey, evvelâ idama mahküm olacak, sonra bu ce. za 24 sene ağır hapse tahvil edilecek- tir. Amerika Milyonerlerini Kaybediyor! Nevyork, 3 (A.A) — Amerika maliye nazırı M, Mellon, 28,496 milyonerin noksan olduğunun far- kına uarmıştır, Mumaileyh, bu elim neticeyi varidat vergisi için yap- mış olduğu mürâtaat Üzerine müşahede etmiştir. Amerikada milyoner diye se- nede asgari 50,000 dolar vari. datı olan kimseye derler. 1929 senesinde 43,184 milyoner vardı. 1930 senesinde yapılan yokla- mada ancak 38,650 milyoner: “Mevcut!,, Demiştir. 1931 sene- sinde (o milyonerlerin omevcudu i 19688 e inmiştir. Iki sene zarfında Amerika, mil yönerlerinin yarısından foz'asını kaybetmiştir. Nevyork borsasın- daki krattan ve diğer hususi if lâslardan sonra ku sere M. Mel- lon'un kasasına sırf varidat ver- gisi namile 1 milyar dolar nok- san para girecektir. Şimdi sene- lik varidatı 1 milyon dolar olan 149 kişi vardır. Ha'kuki 1929 senesinde 365 kişi mevcullu. 5 — VAIKT 4 Kânünusani 1932—— Troçki Rusyada bir ihtilâl (Deyli Meyl) gazetesi Istan- bulda ikamet eden M. (Troçki) nin, M. Stalin aleyhinde büyük bir ibtilâl hazırlamakta olduğunu baber vererek şu sözleri söylüyor: “Rusyadaki Troçki taraftarları, yabut sol cenahcılar, Sovyet Rusyanın iktisadi makinesindeki bütün sevkulceyş noktaları elde ederek bir sürü tevkiflere rağ- men vazıyetlerini idame etmiş bulunuyorlar. Aldığımız en son raporlara göre Sovyet Rusya rüesası, Troç- ki taraftarlarının bir senedenberi Stalin hükümetini teşevvüşe uğ- ratmıya çalıştığını ve bu yüzden Rusyayı sınaileştirmek plânını bir çok hayati noktaları vahim arı- zalara uğrattığını itiraf ediyorlar, Troçki, halâ Rusyaya avdet ümidindedir. Onun için kendisi Rusya ile ecnebi memleketlerde- ki taraftar guruplarla temaslara devam ediyor. Gerek Troçki, gerek taraftarları, gizli bir men- | badan para almakta ve bu yar- dım kesilmemektedir. Troçki ta- raftarlarının Rusyada her ay 3000 Sterlin sarfederek bunları rüşvet | olarak kullandıkları anlaşılıyor. Rusya hükümeti geçenlerde, hususi bir surette Türkiye hü- kümetine müracaat ederek Troç- kinin faaliyetlerinden şikâyet et- miş, Türkiye hükümeti bir hare- Radyo, bu gün cihanın en mühim proprğanda vasıtaların- ! dan biri oldu. San'at, maşriyat ve saire işleri arasında bilhassa halk terbiyesinde bu fen muci- “Cünbüş Nedir, Nasıl Çalınır? Zeynelabidin B. isminde bir musikişinasımız, cünbüş ismini verdiği bir saz icat etmiştir. Zeynelâbidin E, cünbüşü hakkın. da şunları söy- lemektedir: — Ben sene- lerce Almanya ve Çekoslavakya da tetkikat icra ettim. Böylece Şark ve Garp musikilerini te- Zeynelibidin &. rennüme elverişli olan cünbüşü vücude getirdim. Bu saz, ut, tanbur ve yaylı tanburla mândo- lin kitar ve banoonun vazifeleri- ni, bunlarla kıyas kabul etmiye- cek derecede yapmaktadır. Cün- büşün tarzı istimali o kadar ko- laydır ki ut çalmasını bilen mü- kemmelen çalabilir. Musikiyle biç ülfeti olmıyanlar da birkaç ay gibi kısa bir zamanda cünbüşü öğrenir.er, Esasen sazımı bocasız öğrenmek için mükemmel bir metot yazdım. Musiki aletlerimizin tekâmülü icabettiğini yazıyorlar. Hakikat- çıkarmıya çalışıyormuş ! —— — Rusya şikâyet etmiş, Türkiye hükümeti de bir şey yapamıyacağını söylemiş ! kette bulunmıya muktedir olma» dığı cevabın vermiştir, (Stalin) ın aleyindeki isyandan ne derece endişe ettiği onun Troçki son, zamanlarda Prevrozheens aleyhinde vuku bulan son derece şiddetli hamlesinden anlaşılıyor. Bu zatın kabahti, Troçkinin kabahatinden farksızdır. O'da 1925 te dünyanın vazıyetini tet- kik eden bir eser neşretmişti, Fakat Sovyetler oğradıkları ber talisizliği bu adamın vekayii tefsir tarzına atfetmektedirler, Rusyadaki vazıyeti yakından tetkik edenler. (Stalin) ın vahim bir vazıyelte olduğunu ve hasım- ların hazırlıklarını tekmilledikten sonra ıktıdar mevkiine gelmek için kat'i bir herekette buluna- caklarını söyleyorlar. Radyo'yla köylüye ders okutuluyor Dört senede iki buçuk milyondan yirmi dört milyona çıkan tahsisat zesinden pek ziyade istifade edilmektedir. Rusya, bu nuktai nazardan radyoya pek ehemmi- yet (o vermekte ve (Rusyadaki radyo faaliyeti günden güne artmaktadır. Rusyada radyo faaliyeti esaslı surette 1927 senesi bidayetinde başlamıştır. O zaman memlekette yalnız yarısı elde yapılmış 157 bin adet ahize makinesi mevcuttu, 929 senesinden itibaren Sovyet rad- yo sanayi ve faaliyeti (o sahası genişliyerek mevcut makinelerin miktarı da 558 bine çıkmıştır. Ahizelerin çoğalıp, cinslerinin İmükemmelleşmesiyle beraber neş- riyatta bulunan istasyonların adedi de ziyadeleşmiştir. 928, 29, 30 senelerindeki rad- yo neşriyatı sırayla 970; 1383; 2030 olup, günde vasati olarâk sırayla 10; 17; 25 saat neşriyat yapılmıştır. Bu saatlerin yüzde 20 si radyo gazetelerine tahsis edilmiştir. Radyo gazeteleri Sovyetlerde çok taammüm etmiştir. Radyo tarikiyle, bilhassa vasi mikyasta tedrisatta bulunulmak tadır. Bu cihete 929 danberi faz- (Lütfen sayfayı çeviriniz) — —— te, tahta saz modası bugün kıs- men geçmiştir. Meselâ utun ta- miratı mütemadiyesi insanı bizar eder. Onun için musikişinaslar, madeni olmasından dolayı, cün- büşe rağbet ediyorlar,,,