Bir Lüzatçe | Adem — Çıplaklar cemiyeti men- başı, Namus — Herkesin başkalarında Şey. dağ ediyen — Bütün âşıkların du - ty, olan kelime ki bazan bir haf- âdar devam eder. tiz ma — Rekorü Amerikalılar| z *lan bir madde. . | â, — Bir adamın ya kusüsım », Yahut kolları arasında © saktığı| taşla — Iki kimse arasında bir . 0 İhgiliz lirası “Düşerse! un büyük yahudi bangerie- biri ölüm döşeğine düşmüştü. 0 © Son nefesinin yaklaştığını hisse- Danger noteri çağırdı. Vasiyet - yazdırmıya başladı. Karıma dar Ingiliz lirası, çocuklarıma ar İngiliz Jirası... İlâh diye kim İn beraktığımı dikte ettiriyordu. a sözünü henüz tamamile bi- Ti, en bir öksürük tuttu. OÖksü »| kaş hasta boğulacak gibi oldu. Her| telâş ediyordu. Nihayet banger i mamesine şu son fıkrayı ilâve uz « ww fükat şayet İngiliz lirası da- ade düşmekte devam ederse bü- Servetimin borsadaki alacaklıla - Me ârasında taksim edilmesini vasi u Bir Mukayese! a — Büyük valide izdiyacının . Sıl dönümünü tes'it ediyor. 100 Baba anne izdiyacının gü - Yil dönümünü tes'it ediyor. İtak — Genç kız dördüncü defa © | i > Geçen “nej, > İ. Y Waş yavaş alişa- ii şcakmıyız? & bir rüya gören âdamin Ny bableyin rüyasmı tabir ettir. ; N Sen, Falcı: N demiş, bir ay sıkıntı çe- ti İkinci ay da sekent çekecek. 'ü ay da sıkıntı çekeceksin. S ız telâşla sormuş: N Sone k şi ş ; | AP sıkıntıya alışacaksın! i Nt #İbi, biz, de, artık başlangı- İ Koru bir zamandanberi st) i Bu gidişle elbet gü- * alışacağız! ö YUSUF ZİYA | Küçük | Çıban On sekiz yaşında sarışin bir güzel genç kızm bir kaç Ogündenberi sağ kalçasında bir çıban peyda olmuştu.| Çıban genç kıza rahatsılık veriyordu. Nihayet validesile beraber bir dokto- ra göslermiye karar verdiler. Ertesi günü genç kız hastaneye gitti. Bir iki dehliz geçtiketen sonra küçük bir odaya girdi. Genç kıza doktorların beyaz bir espap giydiklerini söylemiş- lerdi. Bu küçük oda içerisinde de be-i yaz ceketli bir adam vardı. Genç kız rahatsızlığının sebebini anlattı. Bu adamın kendisini muaye- ne edip edemiyeceğini sordu. (Beyaz ceketli adam: — Pekâlâ, dedi, ve kapıyı kapat- tı. Üç dakika içinde genç kız soyun- muştu. Beyaz çeketli adam muayene etti. Elile çibanın etrafını tetkik etil, Beş dakika kadar meşgul (olduktan sonra nazikâne kıza “Artık giyinebi-! lirsiniz.,, dedi. Genç kız: — Eh... Dedi, — Nasıl eh... — Kalçamdaki çiban ne olacak? Beyaz ceketli adam cevap verdi: N — Ah, dedi, bunun için bir dokj tora müracaat etmek lâzım. Ben dö şemeciyim!.. l Pahalılıktan Şikâyet Mac Commy isminde bir İskoç yalı bir gün acı acı pahalılıktan şi kâyet eder: — Benzin fiatlarını gene “5 20 arttırdılar. — Fakat azizim, bundan sana ne? Senin otomobilin, arab yok! — Evet öyle. Otomobilim, ara: bam yok. Fakat bir çakmağım Mes'ut bir Muharrir Çoktanberi birbirlerini görme- miş iki eski arkadaştan biri mes- leki muharrirlik olan diğerine s0-| rar: — Azizim, bir seneden fazla bir zaman geçti ki artık evlisin, nasıl karından mes'ut musun? — Oh! Azizim. ne diyorsun! Ü-| mitlerimden çek fazla mes'udum. Evlendiğim gürden şimdiye ka- dar mazisi hakkında tam altı ro- man yazdım. İ peleninizi istiyeceğim. Dostlar Arasında Durand dostu tesadüf eder : — Yahu, niçin böyle acele koşuyorsun? — Doktoru aramıya gidiyorum, Bi- zim yatağın baş ucundaki o Bronz hey kel düştü. — Yoksa karın mı yaralandı? — Hayır, ev sahibi yaralandı. n Çılgınlık Sabri bey bir hayat (sigortasına kaydedilmek istiyordu. Sigorta me- muru geld. Ve icap eden ( sualleri| sormıya başladı. — Aileniz arasında delirmiş kimse! var mı? Sabri bey şu cevabı verdi: — Evet, yalnız bir defa oldu. Hem- şirem parasız bir aşk izdivacı yaptı. Eğlenceli fıkra müsabakası Birinciye 15 lira ikinciye 10 lira üçüncüye 5 lira Diğer bir çok muhtelif kıymette hediyeler.. (VAKIT) bir eğlenceli fıkralar müsabakası açmıştır. Bu müsaba- kaya iştirak şartı (Eğlenceli fıkra- ler) sahifesinde gördüğünüz fık- ralar gibi tehaf, nükteli, eğlence Mi fıkralar yazıp gazetemize bir mektupla göndermektir. Her kari kendi imzasile bir, iki, yahut üç fıkra gönderebilir. Gazetemiz bun- ları tetkik edecek m ık görül. düğü takdirde biri, ikisi, yahut üçü birden neşrolunacaktır. Fıkralarm neşri müddeti bittik ten sonra hangi fikaraları be Zendikleri gene karilerimizden Sorulacaktır. Gelecek cevaplara göre reyler (tasnif olunacaktır. En çok hangi fıkralar rey kazan- mışsa bunlardan derecelerine gö re yirmisine yukarda işaret etti ğimiz hediyeler verilecektir. Bun- lardan başka hangi fıkranm bi tinci çıkacağını evvelden tahmin edip bize bildiren ve bu keşfinde isabet ettiği anlasilan karilere de ayrıca hediyeler verilecektir. Müsabakaya iştirak edecek olan- lar gönderecekleri fikranım zarfı üzerine (VAKITT eğlenceli fıkra müsabakası) (baresini yazmalıdır. Zarfın adresi de şöyle olmalı: (YAKIT gazetesi İstanbul, Ankha- ra caddesi.) Gelecek fıkralar (eğlenceli fık- ralar) sayfasında âyrı bir sü- tunda matbaamıza geliş tarihleri sırasına göre neşrolunacaktır. (Dupond) a yolda acele Ucuz diş Çıkarmak usulü. Bir İskoçyalınm dişi O ağrıyord. Bir dişçiye gitti. Fakat daha koltu- ğa oturmadan finti sordu. Dişçi ce » Yap verdi: — Dişin kokainle hissini iptal etmek ameliyatı ile beraber beş şilin vere - ceksin.,, — Hissi iptal etmeksizin ne ka - dar? — Bir şilin. — Yalnız hissi iptal ameliyesi? — Bir şilin, — Ö halde benim şu ağrıyan dişi - min yalnız hissini iptal ediniz. Dişçi tebessüm eder: — Lâkin bu ameliyat olsu olsa si- zin ağrınızı yarım saat durdurabilir. Sonra diş gene ağırmıya başlar. Asıl mesele dişi çekmektir. — Süphe yok. Biliyorum. Fakat bir kere siz dişin hissini ipial ediniz. Ondan sonra bir kaç saniye için ker- . — Hayır, olamaz.. Mösyö Robedon'la felsefe dersimi bitirmeden kapıyı açamam! Çizme Bir gezginci trup küçük bir kasa- bada oyun veriyordu. Aktörler rol » lerini o kadar fena oynadılar ki halk arasından sahneye limon, yumurta, hatta bir çizme atanlar oldu. Aktör - ler sahneden içeriye kaçmak istediler. Fakat müdür bağırdı: — Devam ediniz. — Niçin? — Hiç olmazsa çizmenin ikinci te- ki de gelsin. baba nasihati... Ölüm halinde olan birisi yanına üç kazmı çağırmış, — Yavrularım, artık her biriniz ken dinize birer koca bulunuz. Bir gün bi: le geçirmeyiniz.,, Demiş, sonra fç oğlunu getirtmiş, onlara da: — Oğullarım, artik benim ömrüm ni- hayet bulmak üzeredir. Hepiniz de| evlenmek deliliğinden sakınınız.,, de) miş. | yanına! Pazarlıkta aldanmış / Kısa Hikâye Bir Amerikalının insaniyeti Niste büyük bir otelin idare memi runun yanında gayet güzel, genç bir kadın telâşlı bir vaziyettedir: — Mösyö, hükikaten bu sabah Pa rise gidecek ekspreste hiç bir yer yek mu? — Hayır matmazel, bir tek yer bile yok. Bütün yataklı vagon acen- telerine telefone ettik. Hepsinden ay- nı suretle cevap aldık. Bir tek yötak kalmadı, diyorlar, — Fakat bu müthiş bir şey! Haki katen bir felâket! Parise vaktinde ye- tişmek için ne yapmak lâzım? Bizim için hayati bir iş mevzuu bahistir. Kadın o kadar müteessir bir tavır ve vaziyette, hemen ağlıyacak bir hak dedir ki bunu gören © bir Amerikalı zengin adam heyecanla söze karışırı — Madam, size söz söylemiye ces saret ettiğim için -beni mazür görü. nüz. Ben hususi bir otomebille Pari- se gideceğim. Otomebilimin mükine- si otuz beygir kuvvetindedir. Eğer buradan derhal hareket edecek olur« sak Nise ancak iki üç saat sonra gele- cek olan ekspres katarı Parise vardı ğı saatlerde .biz de yetişehiliriz. Oto- mobilde şoförden başka kimse yok- tur. Onun için kendi yanımda sizin için bir yer verebilirim. — Oh! Mösyö! Çok teşikkür ede rim. Çok naziksiniz. Valizler. eşya tamamile hazırdır. Buraya getirmek için bir kaç dakika küfidir. Bunun üzerine güzel kadın. derhal odasına çıkar. Zengin Amerika'da böyle bir genç kadınla Parise gider. ken yolda geçireceği tatlr hayatı dü- şünmiye başlar. . Fakat vwbeşsdakika sonra genç ve güzel kadın oyanmda öksürüklü, ihtiyar bir yahudi olduğu halde eşyalarile beraber gelir; — İşte mösyö, der, dostum Mişonu size takdim ederim. Yarm sabah Pa. ris borsası açılmadan evvel oraya ye tişmiye kat'i bir ihtiyacı (var. Bünu temin için yanında kendisine bir yer vermek lutfunda bulunduğunuzdan dolayı pek çok müteşekkirdir.,, . Daima , Para meselesi Bir tiyatro amatörü meşhur İngi- liz tiyatro san'atkârlarından * (Artur Bourchier) e der ki: — Sahimi, bir çok komedyacılar sahnede hakikaten göz Yaşı dökerler mi? — Muhakkak, Bilhassa tiyatronun hasılatile alâkadar olurlarsa, — Zavallı kadın ihtiyar vikont ile evlendikten sonra pek fena halde inkisarı hayale uğradıl. — Ne diyorsun, yoksa zannettiği gibi vikontun parası yok muymuş? — Bilâkis, tahmin ettiğinden fazla parası var. Yalnız evlen dikten sonra kocasının evvelce kendisine söylediğinden on beş yaş daha genç olduğunu anlamış 1 dl