29 Kasım 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

29 Kasım 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mann başına toplanmışlardı. Du Erdi Asan etrafında tam sekiz ki ie b Susuyorlardı. Sonra, birden- kw, Tacia oluyor, zaptedilmiş ses Yaş, AYkürislarrin patlayışı duyulur! — ig DİNE şey değil bel. Üçkoz keki a aso daha beklenir mi? | ki ben hesap ettim, kupadan daha Cıkmış, . ispatiden iki, yerde ti Sekiz kâğt var. Kupatırsa iki a idi be acemi? Önce kırk der- eği da asoları beklersin. agit #mma yirmi demişti, bey, iki ği otuz iki sayı, eder elli iki... İle kızı da nasıl olsn alacak, elli ay Yedi sayı da zaten önceden var, Altmış altı, ha altı oynuyordular. Cay Efendi, maliye mümeyizlerin- yayin başlı bir kalem e/endisiydi. Oynadığı Kâmil ise, onun çocu- h tig bilecek derecede bir gençti, Öte- de Kâmilin arkadaşlarıydılar. çilem ww e #Ynuyorlardı Onun İçin ey- İtiş, kimse sesini çıkarmıyor, kâ- bitince, yapılıp tekrar oyun baş Tay e Kadar da noktai nazarlar be Mey iyor, kısa münakaşalar olu- w . ye Efendi son günlerde bu altmış *rdine tutulmuştu. Bir gün, evin LN ce çıkmıştı. Daireye her 72- ty, vaparile #merdi Vapura! Yarım saat vardı. Gazinoda otu- çay ısmarladr. az ilerde Kâmil oturuyordu. erhaba, Sait Bey, dedi, ne o böy ; k ğe ti, Hiç, saat evde biraz ileriymis, esl itim. yiye sana, söyle kısa bir. ders ve Ne dersi? Âltmış altı dersi, & “Elendi kızdı. Bacak kadar ço- #ndisine ders mi verecekti? Kahr; Y seslendi; | Ahmet usta, getir şuradan-bir 66 Giy (Kâmüle) kaç oynyddağız? , ogi © saabh pek neşeliydi. Sait E-| N X b biraz alay etmek istiyordu: a..d mız kabil olabilir, yoksa, İyi, götürürüm. KW *katte Kâmil, Sait Etendiden “ey ARI bir oyuncuyda. Sait Efendi < 28 biliyordu, güldü. İcinden: Sy İmdi sana gösteririm. dedi. A Yüksek sesle ilâve etti: Sar, hay, ben 11 yapayım, sen 16, Sabah bir lokumunu yerim, e Da basiadılar, biraz sonra kah- “iğg * kaç kiş; daha geldi. Masanm ie toplandı. t kâğıt, Kâmile yardım ediyor: Li Üste iki defa üç gitmiş, verdiği Sağ üvansı böylece almıştı. ig gn ya, Sait Bey, nasılmış? Me Ted; gene #hemtmiyet vermek mg diz e Ahu bıraktım ki beraber ola: LT artık görüşürüz, haydi tar OR, ,, ği Mağ it Efendi üstüste tiç parti! ge, e Kümille ötekilerin alayla-! zda pıldığı için bir iki sa agtün vücutta yalnız ban lan kokunun bir manası 4 yok sıcaklığından çi- w yağan sonra dökeceği - Içine gireceğimiz son N çetin tozlar içinde Millot taç o Chine' i ve Antoine'- <ambou'u fevkalâdedir, fazla lüks yapmıya mü- , bonyadan son| vücutlarınıf hem ciltlerinin si de terledikleri zaman bi- â da hafif, ama pek ha-; havası © yapıyorlar. *onra vücuda sürülen Samat içtiği için terlen- da aynı koku tedrici 66 yy yy yy ayyy gg ! zorla kesiyordu , N i den şüphe etti. Acaba elin! işaret ml | ya cesaret edemiyordu. Zira, bunu da- | ir yaptığı bir telmiha, birisi: gg “nz 4 j Yazan : Fikret Âdil rı arasında, kalktı, ancak 19,15 vapu- rünâ zor yetişti, Kahveden cıkarken Kâmil, ağzına oyundan kazandığı lo- kumları doldurmuş: — Hacı Bekir değil bu, Hacı Sait lo-i kumu, Diyordu. iDairede, Sait Efendi o gün hiç bir iş göremedi. İki memuru hasladı. Mü- düre çıkıştı. Memurlar süküti hir a- damı olan Sait Efendinin haline hay- ret ediyorlardı. Akşam üstü, Sait Efendi. elinde iki palamut vapurdan çıkınca, Kâmille karşlaştı: — Haydi Sait Bey, gel de sana kısa-! ca bir ders vereyim. Sut Elendi köpürdü. Belli etmedi. Yorgunluğunu bahane ederek eve git- ti Fakat kafası mütemadiyen 66 ile meşzuldü. Yemekten sonra çıktı, kah- veye geldi. Kâmil, arkadaşları ile be- raber oradaydı. Bu sef 'r Sait Efendi teklif ettiz — Fh, get basalım, şimdi oyzuyabi- lirim. Kâmil nazlanıyordu: — Sait Efendi, acemi öğretecek de- giliz. Biraz ders al da sonra... — Haydi uzun etme > cana, gel, sa- bahleyin üç pırt; kazandım diye bö. bürlenme! — Oynarım amma bu sefer sen 9 ya. parsın ben 16, — Yook.. Başa haş oynarız. — Oynamam. Sen 9 ben 16. Etraftan gülüşüyorlardı. Salt Eien- di, naçar, kabul etti ve garip bir tesa- düf yenildi, , İkinej partiye başlıyacakları zaman Kâmil avansın daha arttırılmasını şart koşuyordu. Sait efendi 7. O 16. ya pacaktı, aksi takdirde oynamıyacaktı. Sait Efendinin gözleri kararıyar, bo- Zazı sıkıştırıyordu. Alçak kâğıt!, Ne © lur birz doğru gelse. Bu çapkına had dini bildirecek mahvolan oyuncu na- musunu da kurtaracakti, Halbuki san ki bütün kozlar sözleşmişler gibi kür- sısimdakine gidiyor, her oyunda biri, Sait Efendi bir aralık yanındakiler ediyorlardı? Yanındakileri kaldirme — Yok, demişti, mızkacılığa başla ma, istersen lokum paralarını ben ve- reyim, “w Sait Efendi o akşam ve sırasile on gün mütemadiyen yenilmişti. Artık Kâmiifin 16 oyununa mukabil, Salt E- fendi beş sayı yapmak şartile oynu- yorlar, fakat bir türlü bu beş sayıyı! da dolduramıyordu. Kahvede, mahal- lede herkes bunu biliyordu. Sait Efey di, caddelerden geçemez olmuştu. San! ki o geçerken, tanıdıkkları kendisile a| lay ediyormuş zannediyor ve dehşetle muztarip oluyordu. Filhakika onunla eğleniyorlardı. Fa Bu bulmaca da ikramiyelidir. Yüukarki şeklin hanelerinde mubtelif işaretler görüyorsunuz. Bular meçhul harflerdir. Birbi- rine benziyenler aynı harfi gös- terirler. Buna göre soldan sağa ber satır bir manalı kelime ola- caktır. Halledip gönderenlere muhte- lif güzel hediyeler verilecek ve bir kişiye de “ Bir milyon liralık ,, Tayyare piyangosunun bir bileti hediye edilecektir. Dün neşrettiğimiz bu bulma- cayı bugün tekrar veriyoruz, Şekli kesip halledilmiş şeklile beraber idarehanemize gönderi- niz müddeti on üç gündür. Dikkat : Bu bulmacamız da | X— | tir. Yeni bilemecemiz Dokuz harfli Bir çalgı kân, fa, gan, yaz, man, mil, mak, ret, gay, re, w, ar, re, ni, ar, ka, ar,me, a aş Yukarki heceleri aşadaki tari- fe üzere ikişer ikişer yan yana getirirseniz Cokuz tane kelime bulursunuz. Bu kelimelerin baş- harflerini toplaşımz aradığımız isimdir, > kini 1 — Çalışma şevki 2 — Küçük dere 3 — Fal 4 — ön değil 5 — Oturulan ver 6 — Çok ağaçlı 7 — Kedinin aradığı 8— ip 9 — Dua lur şey yo Değil Talâk Kararı almak için Amerikada Reno-isminde bir şehir vardır, ve bu şehir “ ta- lâk merkezi, olarak tanınmıştır. kat bu alay oyundaki talihsizliğine de gil onun, oyunu, bir 66 partisini bu kadar ciddi alışma matuftu. Bait Efendi artık daireyi asmıştı. 1. g& gücü, Kâmili karşısına alıp sabah- tan gece yarılarına kadar yenilmekti, ” O akşam, Kâmil, küstahlığını arttır. miştir. Kahveye gelir gelmez: — Çocuklar, dedi, bu akşam ya Sait Efendiyi deli ederim, yahut... Birisi itiraz etti: — Canim fazla ilerisine gitmeyiniz artık, adamcağız zaten âvare oldu. Kapı açıldı. Sait Efendi geldi. Kah- veci Ahmet usta onu görür görmez, kahve mi çay mı sormadan: — Küğstları getireyim mi? Diye sordu, — Getir, Kâmil atıldı: — Sait Bey, dedi, hak, sana bir tek- lifim var. Seninle bir parti oynıyaca” ğım ve sana 16 oyunda 15 oyun büş ve receğim, eğer bu sefer de yenemezsen bir daha oynamam. Bütün kahve halkı kahkahaları koy- verdiler. Sait Efendi, önce anlamadı. sonra düşündü, gene aklına sığdıra- madı, sordu: — l& oyunda 15 oyun baş m? O da gülüyordu. Artık bu kadarı o- lamazdı. Kâğıtları yaptı, verdi. Ne dersiniz? Zavall: Sait Efendi bir Ağ ŞN M g Kolay ayrılmak isteyen evlilerin bu şehre gidip altı ay oturma- ları, talâk kararını almaları için kâfidir. İşte bu Reno şehrine, gene Amerikada başka bir şehir re- kabete başlamıştır. Bu yeni şeh- rin ismi Hot-Spring dir ve Bele- diyesi aylardanberi ilânlar yap- makta ve talâk kararını almak için Hot-Spring de üç ay ika- met etmenin kâfi olduğunu bil- dirmektedir: Reno şehrinin rakibi, bu su- retle bir talak kararı dampingi yapmış olmıyormu? “oyun yapam, kâmil, üstüste dörl el üç yapmış, 12 olmus, sonra iki dela da iki giderek partiyi bitirmişti. Kahvede bir süküt oldu. Herkes Sa- it Efendiye bakıyordu. Zavallı adam ağır ağır kalktı. Kafasma bir sopa vu- rulmtuş ve düşmemek Üzere ayakta tu- tunmıya çalışan bir adâm gibi sende- Diyerek, çıktı, gitti, w Ertesi gün, Sait Efendinin ölimünü haber aldılar. Son sözü: — Mezar tasrma “66 dan öldü., diye yazmız. Olmus FİKRET ADİL “iy | ç MAca |LiyadöPutti 6— VAKIT29 Teşrinisan 1931 sw neden ölmüş? Tavuğun kemiği girilağına saplanmış zatürree değil ... Liya dö Putti Dünkü telgraflar meşhur sine- ma artisti Liya dö Mis Puttinin zatürreeden öldüğünü haber ve- riyordu. Halbuki son posta ile gelen Londra gazetelerinin ver- diği malümat artistin daha baş- ka bir sebepten öldüğünü anlat- maktadır. Liya dö Putti bundan iki hafta evvel bir gece yemek yerken kazaen piliç kemiği yut- muş ve kemik boğazına sapla- İş çatallaştı! Şimdi de intihar ettiği söyleniyor Gece geç vakit şa telgrafı aldık: Nevyork 28 (A.A) — Bir Nevyork gazetesine göre umu- mi sıbhat nezareti Liya dö Puttinin cesedinin defnine ruh- sat vermemiş ve teşrih yapıl- masını emretmişlir Bu gazete, arlistin bir pa- ket iğne yutmak suretile inti- har elmiş olduğunu söylendi- ğini ilâve ediyor. iptida mu- maileyhanın bir tavuk kemiği yuttuğu için hastaneye yatır | “rldığı ve bu kemiğin hançere- | de bir yırtık husule getirdiği ve bunu kanm zehirlenmesi takip ettiği söylenmiştir. narak kalmıştır. Bunun üzerine artiste muvaffakiyetle bir ame- liyat yapılmış, fakat ameliyatı müteakip arızolan bazı ihtilât- ların önü alınamamış ve sevimli artist vefat etmiştir. Liya dö Putti için fevkalâde debdebeli bir cenaze merasimi yapılmıştır. en anan Sinemacılar Ankaraya yeni bir heyet yollıyorlar Tahdit kararının müteessir ettiğini anlatacaklar sinemacıları neden Şehrimiz sinemacılarının son gümrük tahdidatı üzerine bazı şikâyetlerde bulunduklarını yaz- mıştık. o Sinemacıların namına bir heyet geçenlerde Ankaraya giderek teşebbüsatta bulunmuş- tu, Bugün Hafir ipekçi beyin riyasetinde üç kişilik bir heyet tekrar Ankaraya giderek güm- yg yyl rk Kontenjan listesi dolayısile yapılan şikâyetleri tetkik etmek üzere teşekkül eden komisyona sinemacıların dileklerini o bildi- receklerdir. Sinemacı'ar ayrıca Ticaret o dasile (iktisat (o vekâletine de birer lâyıha vermişlerdir. Sinemacıların diledikleri şu suretle hülâsa edilebilir. Istanbulda birinci viziyon film gösteren sekiz sinema (vardır. Bu sinemalar her (o hafta proğ- ramlarını değiştirdiği için ayda 32 filme ihtiyaç vardır. Otuz iki filimse 800 kilo ağırlığında dır. Halbu ki listesinde bu ay için ancak 284 kilo yani 17 fil me müsaade edilmiştir. Mem'e- kete giren yeni filimler İstanbü- lan sekiz (Obüyük sinemasında gösterildikten sonra memleketin mubtelif yerlerindeki 128 sinema ya gönderilir. Binaenaleyh mü- saade verilmediği taktirde Tür- kiyedeki bütün s'nemalar filim- siz kalmak mecburiyetinde ka- lacaklardır. İstanbuldaki sinemacılar, istih- lâk vergisi damga resmi, daril- aceze vergisi olarak senede ya- rım milyon, Anadoludakiler de | yarım milyon lira vermektedirler! Ayrıca yüz bin lirada gümrük resmi verilmektedir. Sinemacılar bundan başka son karardan sonra tatbikat dolayı- sile çıkan bazı müşküllerden de şikâyet etmektedirler. Sinemaclı- arın söylediklerine göre bazı filim: ler gümrükten çikarıldığı halde fotoğrafları ve Afişleri - çıkarık mamakta bu yüzden filimler gös- terilmemektedir. Sesleri 'plâk üzerine alınmış bazı filimler güm- rükten çıkarıldığı halde plâk it- hali memnu olduğu için plâklar rın çıkarılmasına müsaade edil- memekte, bu yüzden bu filimler- den de istifa edilememektedir. mam a | Seyrisefain Istanbul - izmir eks- presini kaldırıyor Seyrisefain idaresi bir iki seneden- beri muntazamun işliyen İzmir — İs tanbul ekspres postası “Kaldırmaya karar vermiştir. Ge NİN Bu karar salı gününden. itibaren tatbik edilecek ve o tarihten itibaren ekspres işlemiyecektir, z Deniz işlerile alâkadarların söyle diğine göre, Seyrisefainin bu kararı vermesinde en mühüm âmil diğer va- pur şirketlerinin yaptığı şiddeti; re- kabet ve bunun neticesi olarak idare vapurlarımın yolcusuz (kalmasıdır. Bunun için Seyrisefsinin İzmire iş Tettiği ekspres postası her lafta ida“ reye zatara mal olmaktaydı. Milli vapurcular Seyrisefainin bu: hareketinden çok memnun kalmitşlar. © dır. Bunların söylediklerine göre, Seyrisefain İzmir turfandacılarile yakından alâkadar olmadığı için bah- sı kaybetmiş, - vapurlar bunun için yüksüz ve müşterisiz kalmıştır. Seyrisefain idaresinin bu hususta verdiği malümatsa sudur: İ — Geçen sene büşlıyan Pire — İs kenderiye seferleri (o bir sene içinde haylı inkişaf eylemiş ve zararsız bir halde İşliyecek bir vaziyete girmiştir. Bu hatta işliyen İzmir ve Eze vapur- larının İzmire de uğraması o ayrica bir İzmir — Istanbul ekspresine lü- zum bırakmamaktadır. Bundan sonra İskenderiyeye işli - yecek vapurlarımız gidişte olduğu gi. bi dönüşte de İzmire uğryacak ve bu suretle İzmir hattı boş kalmıydcak- tır, ) İzmire yapılacak yeni seferler hakkında malümat almak üzere Sey- risefainin İzmir acentesi (o müdürü şehrimize gelmiştir. di 1 ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: