5 4—VATIK 20 Teşrinsani 1931 ———— NM Denizlerden o © o o Denizlere Nakıli : Ensari Bülent şüüy,stiyassüesiimetlmeesiiiyesis . Kafamı sıfır numara ile kesmiş ve ustura ile kazımıştım.. — İm Bir zil sesi işittim. Akabinde! ları birer birer kafama odanın dört duvarını kaplıyan tecrübe etmişti. Nihayet bir ta - aynalı dolaplardan birinin kapağı mesinde karar kılıncıya kadar, yavaş yavaş açılıverdi. Temiz, belki eli defa kafamı tartaklas Hi bir adam belirdi cdanın! mıştı. ai) ypg geçirip) : Ve, bizi selâmlamıya bile lü - zum görmedi. Genişçe bir kon- solun — iyi hatırlıyorum F ikinci gözünü çekti; üç dört fırça, bir makyaj kutusu çıkardı. Sonra, bir başka gözden çektiği bir ma- kası, usta berberler gibi sıkırda-! layın canmısikmadan bu işi de tarak muayene etti. Ben, bu hareketlerden bir ma- na çıkarmıya çalışırken miralaya yaklaştı, elile bazi işaretler yap- &.. Dilsiz miydi ne? Bir tok ke- lime bile söylemiyordu. Mirala- yın kendisile epey alış verişi oldu- ğu muhakkaktı. Çünkü o da ona işaretlerle bir şeyler anlattıktan sonra bana dönmüş: kısaca: — Soyununuz! — demişti... — Soyunayım mı? — Evet... — Fakat niçin?.. . — İtiraz yok.. Emirlerimi bilâ- itiraz yerine getirmiye mecbursu-| nuz. Başâmirallığın talimatını, harfiyen tatbika mecburum. Sarhoş olmuştum, demiştim ya. Onun için bu sözler beni biraz fazla içerletmişti. Fakat, ami» rallığa terfi edildiğim gün, bir is- kandal çıkarmak, her halde iyi bir ey olmıyacaktı. Hiddetimi! yendim; ceketimi çıkardım. — Kâfi mi? — Hayır... Pantalonunuzu da Bu iş de bittikten sonra amiral konsolun en alt gözünden bin ye- rinden yamalı bir gemici paltosu ve epey eski bir pantalon alıp ba- na uzatmıştı.. . — Lütfen bunları giyiniz.. Naftalin kokuyorlardı Mira» Yaptım ama Allah bilir midesi pek sağlam bir adam bile bu elbi- se parçalarını maşasız tutamazdı. Galiba artık tuvaletim bitmiş ve ben de benziyeceğim şeye epey benzemiştim ki miralay memnu- niyetle ellerini oğuşturdu. Maas- Ii adam; perukaları, makası ve makyaj kutusunu yerli yerine koy» du. Sonra, gene geldiği dolap: tan kayıplara karıştı. Miralay, biran bana haktı, Şakrak bir kahkaha atarak: Gel bakalım dostun... — derli — artık burada yapılacak işimiz kalmadı. Bir dakika sonra onun yazı odasına geçmiş ( bulunuyorduk. Makseyi yüzünden crkardı duvar- da asılı büyücek bir aynaya bak- NIZ... Ne dersin... Bir defa sakalı ele vermiş bulunuyordunı. Dey - hude bir itirazla vakit kayb mek manasız olacaktı. İsteksiz bir ta- vitla askımn düğmelerini çöz - $ bir dakika sonra pantalor, ee bulunuyordum: — Teşekkür ederim.. Fakat yatınızı da çözünüz... Tali - matnameyi tamamen tatbik etme-| miz İâzım.. Yakalığınızı da çika- Derhal yakayı da çıkardım: in Miralay, benim öfleyip püf z p püf- si dayanamamıştı, Hafifçe > daha teşekkür ederim... — Ni — memnuniyetle görüyo- rum ki vazifemi kolaylaştırıyorsu- müz, Şimdi... Oturunuz, vica e- vE mun üzerine, i iki saatten fazla yek Evvelâ saçlarımı sıfır numaray- la kesmişti. Bu da kâfi gelmedi usturayla kazıdı. Arasıra burnu, ma bazı şeyler yapıştırdığın his -| sediyord um. Sağ wan bil rından birini açtı. çıkardı. Çok sabırlı bir adam ol duğumu işte o zaman anla.ıştım. Çünkü konuşmıyan adam, bun - ————— —— ,((©) Kaşerlenmiş hapishüne kaç- da Paris apaslarmda ve bâzr kabadayı gemicilerde vardır) ya. İşte onlar MARY” ASRİ Si Her akşa ASE AY en HENNY PORTEN ve uuyux san atkârlar KiD ve iGO SYN dün akşamdanberi AŞK UĞRUNDA ÖLÜM filminde Mm kazanıyorlar. Fevkalâde güzel ve şiddetli bir ihtiras sahnesini mesavver hayatı hakikiye tablosudur. m zengin varyele programı: Nandy's Revlisü iie Asso »- Jana yeni repertuvarlarında bığım zaman, < bayrsiimden, as kalsın küçük dilimi yutacaktımı. “gPariilbedayi Temsilleri ugün matine i saat 15,30 da ve İSTAKRUL BEUEİsfESİ süvare 21,30 da i f | ea | mi S. Mavgham Tercüme eden: | A. Gazenfer i Yakında: Yanar Dağ bususi tramvay. » Yarın akşam , Glorya'da Büyük gala olarak Dünyanın en meşhur mugannisi TOURJANSKY'nin bir eseri ve “yeni bir mevzu Üzerine çok müessir bir bikâye,, olan Rusya, Riga.. ve nihayetinde Paris sırasile mütehayyır göz- lerinizin önünde geçeceklerdir. (0SSO) nun bu filmi SEMONE CERDAN JiM GERALD ve tarafıodan temsili muazzamıdır. ilâveten: MiÇKEY MOUSE filminde bir çeyreklik kahkaka. Biletler şimdiden satılmaktadır. Yerlerinizi tedarik ediniz. (Bitmedi) Facia 3 perde Her akşam İstanbul cihetine filminde. SiMONE SiMON Telefon: Bevo*' 1656 NEMADA teklifte bulunmuştur: | yı masrafını tamamile ver. Öld © ğün zaman seni bedava gömdü İ meyi ben taahhüt ediyorüm.,. | Şiller Dirildi? ölümünden evvel cenaze masrafını ödemeye mecbur olan adam! Macaristanın büyük kasabala- rından biri olan Brasso'da çok ga- rip bir vak'a olmuştur. Vak'a şu) dur: Kesaba ahalisinden (Bazil Şiller isiminde bir tüccar günün birinde ölmüş, kilisede cenaze! merasimi esnasında pâpas ölünün faziletlerini sayıp dökerken hazır bulunanları korkudan donduran amman m Atinada neler gördüm? Benim bilhassa n dikkatimi celbeden şe) | Asıl mühim olan nokta bizzat Venizelos'un bu işe... iğ Elevsis harabelerinin biraz ile-| isti risinde müteaddit büyük fabr'ka- ları ile bir sanayi mmtakasr bu- lunduğundan bahsetmiştim. Ha rabeyi gezdikten sonra buradaki fabrikalardan bazılarını gördük! Bu sırada saat öğleden sonra bire! gelmiş olduğu için fabrikaların w- mumi merkezinde yemek yedik. Sofrada İsmet Paşa ve « Tevfik Rüştü Beyle beraber Yunan Hari- ciye Nazirı Mösyö Mihalakopu'os ve diğer bazı Yunan nazırları bu- lunuyordu. Burada çimento, sabun, sun'i gübre ve camcılık fabrikaları var. Bu müesseseler M. Angelomellopu- los ve Harileos isminde iki Yu- nanlı baş müessislerinden olmak üzere bir anonim şirket tarafın: dan vücüde getirilmiş. M. Angelo- mellopulos eski maruf Yunan aile- lerinden mürekkep Ariki kıt'ası ayanındandır. Fabrikaların filen idaresi M. Angelomellopulos ile Mösyö Harielos'un elinde olduğu bir hadise olmuş, tabut kapağının açıldığı, cenazenin tabut içinde o- turarak hayretle etrafına bakındı- ğı görülmüştür. Bu vaziyet karşısında kilisede müthis bir anık olmus, herkes bağwa çağıra, birbirini iterek di-| sarıya kaçmıştır. $iller, kimsenin kendisine yar» dım etmiyeceğini anlayınca gayet sakin, tabuttan çıkmış ve evine şitmiştir. Fakat burada “a ailesi: ri sağ bulunduğuna, hatta hiç ra batsız olmadığına ikna edirciye kadar akla karayı seçmiştir. İ F-'sat iş bu kadarla kalmamış, erieti gün cenaze merasimini ya- pan 4dam Şillerin evine gelerek ceaze alayı masrafı için 7000 ley istemişlir, Sabık ölü, sağlığında cenaze alayı masrafı veremiyeceğini süy- leyince münakaşa başlamış cena- ze alaycısı kabahatin doktorlarda olduğunu, vazifesinin alay yap- mak olduğundan bunu da yapbğı- na göre para istemek hakkı oklu. ğunu iddia etmiş, karşısındakini ikna edemeyince de nihayet şv — Sen bana şimdi cenaze ala- Bu teklif Şilleri büsbütün kız-| dırmış ve herifi kapı dişarı etmiş» tir. Maamafih bu adam hakkından vaz geçmiyeceğini söylemiş | ve mahkemeve müradaat etmistir. a şş———— Papanın Tavsiyesi... Papanın kadınların spor yapma i sr aleyhinde bir çok teşebbüslerde i bulunduğu ve beyannameler nes- re*“Sini bir hayli evvel yazrsıştık. Papa, sert sporların kadınları erkekleştirdiğini ve analık vazife- sinden uzaklaştırdığını ileri sü- rüyordu. Haber aldığımıza göre Papa ka dınların ancak bir tek spor yapa- bileceklerini ve buna kendisinin ” de müsaade ettiğini bildirmiştir. Bu bahtiyar spor da layyareci- liktir. Anlaşılan Papa, kadınların sert spor yapmak suretile göster- &ikleri hafifliği onları daha çok havalandırmak suretile tedavi ni- yetindedir. Herhalde tayyareciliğe kadın- ların çok hevesli olduklarını bili- yoruz. Daha geçenlerde İstarbul- da yeni acılan sivil tayyare cemi-| Angelomellopulosun tesis ve idare yetine bir kac hanım müracaat et-| ettiği" şirket fabrikaları tevsi et- memiş miydi? İ ka müessislerinin siyasi vaziyet- için bu fabrikalara Angelomelis- pulos ve Harileos fabrikaları di- yorlar. | Gerek M. Angelomellopulos, ze rek Mösyö Harielos ev sahibi $ı- fatile sofrada bulunuyorlardı. Ye meğin sonunda M. Angelomellopu- los ayağa kalktı, ve kısa bir nutuk söyledi. İsmet Paşa da Fransızca olarak cevap verdi. Misafirperver- liklerine teşekkür ile betsber Yu- nan sanayiinin . inkişafını takdir etti. Yunanistanda bir kimyevi güb-! re fabrikasının bulunması bizim için nazarı dikkati calip bir hâdi-| sedir. Aynı zamanda şayanı kayıt olan nokta Yunanistanda her cins kimyevi gübreden senede ellin bin ton sarfiyat yapılmakta olması, buna mukabil bizde hâlâ kimyevi gübrenin nazari bir mesele halin- de olarak bütün memleketin her tarafında sarfedilen kimyevi güb- renin bin tonu geçmemekte bulun- masıdır. Fakat benim bilhassa dikkatimi celbeden cihet mevzuu bahs fabri- leri ve Venizelos hükümeti ile tar- 1 münasebetleri oldu. Bir aralık ofrada Hariciye Nazırı Mösyö Mihalakopulos fabrika müdür ve müessisi olan M. Angelomellopu- los) a işaret ederek Yunanistana ötedenberi cok hizmet etmiş eski bir Yunan ailesine mensup oldu» ğunu, fakat şahsen kendi fırkala- i kişinin bir araya “gelerek sermaye. Fakat burada benim işer mek istediğim cihet Yunan kili Venizelosun kendisin? “9 kasına muhalif vaziyette 0” £ adam tarafından idare edile* rikanm inkişafına hizmet olmak icin akdettiği bu kada” him bir istikraza kümetçe let kararı verilmesine muv8' değildir. Sanayi ve ticaret sında münhasıran şahsi lerle idare edildiğini za miz Yunanistandaki büyük fabrikalarının arkasında Y hükümetinin milyonlarca e tikrazlar akdetmelerine decek sürette yardımcı i Bu vaziyet Cümhuriyet Halk kasının iktisadi sahada “de olmakta ne kadar hakir ol kuvvetli bir delil olarak gi bilir. Hakikaten büyük sanayi “ # len müessessat o kadar mühüf/ mâyelere ihtiyaç gösteriyor ları Yunanistan gibi ni gi di servet sahipleri çok olân 0 şark memleketlerinde bile vi malarma imkân olmuyor. i hükümetin kefaletine müsteğ/ istikrazla bulunabiliyor. nistanda hükümetin bu müdahalesine ihtiyaç gö san'atların mümasillerini yede yapmak zarureti hâsil © bunun ancak devlet mümkün olabileceği derhal edilir. Mehmet A anaramaressneseressssenseraasaaean Ne kıymetli Köpekmiş yahu # rının muhalifleri arasında bulun- duğunu, M. Angelomellopules bü- tün gayretlerine rağmen fırkaları» na alamadıklarını söyledi. Filbakika sonradan haber aldı- ğıma göre M. Angelomellepulos A- nadolu macerasının son safhala- rında Başvekil olan ve büyük mağlâbiyet üzerine ilam olunan (Gonaris) in yakın akrabaların-! darmış. Muhalefetinin sebebi de daha ziyade bu vaziyetten müte- vellitmiş. Bununla beraber Mösyö Mihalakopulosla © münasebetleri! tarzına bakınca kendisinin siya-| seten muhalif bir fırka adamı ol-| duğuna adeta inanmak mümkün! değildi. Çünkü o kadar dostça ve birbirlerine karşı hörmetkâr 26! rünüyorlardı. | Asıl mühim olan diğer bir nok-! ta daha var. Venizelos hükümeli! kefalet etmiş. Bu kefalet ile M. mek içim (600,000) İngiliz bivasr New.York'ta.. sildiriliyot? Dünyanın en meşhur kemi dan Feriç Krayzler, çok serdi ği Rodika'nın Nevyorkta b nu haber alınca, Monreal ye diğer yerlerde vereceği kose” yaplığı mukavelelerin miş ve derhal Nevyork'a dön” Fakat Kiayzler, geç kalas” evine geldiği zaman Reks öle rısı, bu haberi verince büY kadar müteesir olmuşturk gi. larla ağlamıya başlamıştır. Krayzler ile küçük Reks den ayrılmaz iki dostmuşla”