ga m ve eş > ÇA AN? 1 PR e AŞ Veda A, İn ateçeleri yag gg gg yy raki Fipesiri vu | Acuzenin definesi f Men Müellifi: Nizamettin Nazif miyayWy Ressamı: Münif Fehim > Tesadüf sanki Germanetto'ya hak kazandırmış olmak için bu sahneyi yaratmış olacaktı... Ama günü gelmiyor muydu? ce ak fine pâyan yoktu. O ge- Yordu 4 ve deliksiz bir uyku çeki» den, bi F Cumartesi günün- i itibar yemeden içmeden ke Sağa bağırıyor, sola çatı- siliyor, ve tahammül edilemez bir hale Yordu. Nihayet ipin ucuna ya- ça habire ha habire ha ;eke Aney tembeyi getiriyordu. Ve ley, persembe günü, tekrer Ye- Tinea in defterlerine 'el sürüve- aklı başına geliyor, sinirleri #yordu. Yada bir an süren bir sülün — (M8 Geniş omuzlu, palabıyıklı, © kaşlı, kara gözlü ve sert ba- Yaşlı: bir sipâhi olan yediku- Ağası dizleri üstündeki defteri ı karıştırdı. Sonra par- le bir seyler hesaplıya- , #1 tak; 1 Yok. . Yok.. Yok. . —dedi— M çatlasa on beşi doldurarıyas VE Pan kırçıl sakalını hi- Olmaz. . —diye homurdan- “Ne yap ne yap bul.. Ap, Nerden bulayım a paşam?.. Mı yaratayım? — Neüzübillâh. . O nasıl lâf?. ya başlamıştı. 5 Bu sırada Senlorenzo kilisesi önünden geçen mükellef bir sed - EE Neivesi p ye, limanı muhafazaya memur Bil eyliyeyim Pa askeri kumandanın dairesi önün * —N ki? 9 de durmuştu. Sedyenin dört ko- iri mi edeceksin? lunu tutan izbandut irisi dört a- ta hza durdu. Iki dişi arası) dam, yavaş yavaş iğildiler, sarsma Bran bir yemek oilğıni dan, sallandırmadan o sedyenin tonggivle kazıyıp çıkardıktan) dibini yere değdirdiler- Sin di i : Bir el saçaklı bir perdeyi ara - toplg, di. . —dedi— Defterleri" adı, kalın bir ses mütehekkim dolaş binli Küleleri birl bir ehenkle bağırdı: kizi Belki bazı adamlar KAZ rp her nasılsa unufulruş.| Sedyeyi taşıyanlardan biri şöy- le bir toparlandı: — Emrediniz efendimiz... — Buraya geliniz Germanetto. — Buyurunuz efendimiz... Kapıyı açınız Germanetto!. — Baş üstüne efendimi Germanetto, bıyıkları yeni ye- ni terliyen bir gençti. Gayet tat- lı bir sesle cevap veriyor, fazla hareket yapmıyor, put gibi duru- yordu. Sedyeden gelen son emri işi- tince, hemen mini mini bir gümüş mandalı kaldırıp kapıyı açtı. Uzun beyaz sakallı, başı mü-| termadiyen titriyen ihtiyar bir a -| dam, yavaş yavaş doğruldu, genç! hizmetçisinin yardımile sedyeden!| çıktı. Bu sırada gemiden sandal ka-! hi —E geçmemiştir. . Olur a. | İnt Vet Paşa Hazretleri. . İ Balki onları da ilâve eder'm..! be talilmiz açılır da akşama! He bir kaç kisi daha düsüve- cil evvel gel. Seni bü-! lerim. > İnşallah paşam. . Mkiç Hadi şimdi sen git.. Zaten * geldi, geçiyor. Bon de sara- Nh seç 7 tali deceğim. . Malüm a.. Padi- ti Men e müddettir rant unuyorlar. . yağa hemen defterlerini boole-l i yanından çıktı. BEŞİNCİ KISIM tarip bir alış veriş .. Boranak bir gök.. Mavilikleri aklar bir kaç beyaz buluta a batan güneş hafif bir bulaştırıyor. raya yanaşmış, başları kayuklu dedir it mn Sapibe üç gemici rıhtıma ayak basmıs | i i in) lardı. Martili iyonların direklerin z uçuyor. — Germanetto? — Eferdimiz... Kalan; — Kumandanı buraya çağır - tönd, çin denize en yakın kulesi, mak mümkün olmaz mı? e veli kocaman bayrağı in- — Pek aksi bir adam olduğu- Tunday, pine tasafındaki bu *| nu söylüyorlur.. Fakat emreder. Yavaş iş yalana bir Sr yavaş) seniz bir tecrübe edelim efendi - mana giriyordu . YEPey bü üyük bir kadırgaydı bu. l ya bu gin, (Cenova #ünlerinden birini yaşıyor. f İ miz... | Genç, hemen koştu, bir yıldı- iler; “lerini indirmiş, o kürekle| r vi Yordu, , > > *'rim hizile kumandanlık binasından Metre, e yi Nel içeriye daldı. Fakat aradan henüz Sekin Sopir müddet durdu. bununla Sir tek top attı. Gali-| Te K lo selâmlamak is- al iki : Sevap a iki top ata bir saniye gecmemişti ki ak sakellı adam, onun gene bir yıldırım be zile binadan dışarıya fırladığını görmüştü. Gene o esnada, üç dört askerle Z o a. denize ari baştan biri kıçtan iki demir, şanzır bir iki kadm ellerile yüzlerini ka- pıyarak, bağırarak, çağırarak SE t bekliyor; gelen belki bir kısmet çıkar e eek of e r..Gocuklari Pars Başladı ... 9 uncu sayfauızdadır .. Okuyunuz Vİ (Yazı ve tesimlerin telif hakkı mahfuzdur | Haydi bakalım.. Herkes dağılsın! aynı kapıdan kaçışmışlardı. Derken pala bıyıkları ters dön- çıkıp, sağa sola müş, kaşları çatılmış, (gözleri kıvılcımlar fışkıran bir adam ku- mandanlık kapısında (| belirmiş, uzun bir kamçıyı şaklataruk: — İtler! Deyyuslar! Kaltaklar! — diye haykırmıştı, — Elime ge» çerseniz gösteririm 'ben size.. Tesadüf, sanki Germanettoya hak verdirmek için bu sahneyi ya- ratmış olacaktı. Liman kumanda: nının ne derece aksi bir kalılük olduğunu anlamak için bu manza- si ibret gözile seyretmek kâfiy- i Korku ve telâşla Germanette binadan uzaklaşmamış, hemen duvar dibine sinmişti. Kumandan onu görüverince: — Ya sen ne arıyorsun bura - da? — diye bağırdı — Başının belâsını mı arıyorsun yoksa? He? Zavallı hizmetkir, bu hiddet ve şiddet karşısında ne yapacağını şaşırmış; büyük bir korku ve te- lâşla parmağını wzatarak: — Ben... Ben değil,, 0! O! — diye kekelemişti.— — O mu? O dediğin de kim o- luyor? — Monsenyör Sekaldi.. Na.. İşte orada... Kumandan kara gözlerini gen- cin gözlerine dikti. Sonra koluna baktı, nihayet a7 ötede sedyesi- nin önünde ayakta duran ihtiyar gözüne ilişti: a — Hımm! — diye mırıldandı kendi kendine — Valinin akıl ho- cası,.. Acaba başımızda bir belâ mı dolaşıyor? Hemen kamçıyı yere attı; sed- yeye doğru koştu. Ak sakallı &- damın önünde yerlere kadar iği- i lerek: — Kusurumun affını rica ede- rim efendimiz. — dedi — Zatı ösilâneleri süphesiz iğrenilezek bir manzaraya şahit oldular.. Fa- kat emrim altındaki © askerlerin serkeşlikleri tahammül edilemez bir dereceyi bulmustu, Tekrar, tekrar kusurumun afİmui rica ede- rim efendimiz... Ak sakallı gülümsedi: Bir zabit, yaptığı şeyi bilen Avı 5 — VAKTT 18 Teşrinsani1931-— — Bu bir ilmi hakikattir.. ——İ e 1 ire ğini ze üei da rae Dr. Pölten ispat ediyor ki, insanla- rın menşei Türkistandır... Büyük OGazi- mizin yalnız harp ve siyasette de- gil, fen ve ta- ribte de parlıyan yüksek dehası, bize daima bü- yük ve asil haki- katler gösterdiği bir daha tabak- kuk etti. Yaz- dığı büyük ta- rihteki-başka yol lardan istintaç tarikile bulduğu- hakikatleri Av- rupa profesörle- ri de tamamen ayrı olarak baş- yollardan bulu- yorlar, Bu cümle- den olarak,insan- ların menşeienin turan olduğ meşbur Alman fen gazetesi “Di- Korale,, nin son tarihli nüshasında Dr. F. Pölten is- pat etmektedir. Mumaileyh mü- taleatım “Onelo Abel,, ismindeki âlimin son ese- rine istinat etliriyor. Keza W. D. Matiheve nazaran ayni esase ait bir grafiki ile H. F. Osborna nazatan bir şecreyi de zikrediyor. e Okuyucularıma | bugün bu grafik ile şeçreyi ar- zediyorum. Ve bu husustaki ka- hir delillerden bazılarını bülâsa ediyorum, Yakında bu makale- leri aynen terceme edeceğim gibi bilâbara Abelin eserinin de mühim kısımlarını aynen arze deceğim. Eu busustaki kahir de- lillerden bazıları şunlardır: 1: Ayni tarihte yaşadığı mu- bakkak olan ilk insan iskeletle- ri dünyanın yalnız bir mıntıka- sında bulunmamış, dünyanın he- men her tarafında ve bilbassa Cava ile Avrupada bulunmuştur. Bu bâdisenin izahı ancak insan- larm Türkistandan neş'et eltikle- rini kabul ile izah edilebilir, 2: Memaliki harrede yaşayan balihazır maymunların bizim ec- dadımız olmadıkları fennen ta- bakkuk etmiştir. Bunlar bilhassa vzun kollu olup kolları üzerine istinat ederek sıçrarlar ve bil- hassa ağaçlarda ve ormanlarda yaşarlar iki ayaklı yürümeğe te- mayöileri yoktur. 3: Dağlarda ve pek soğuk- larda yaşıyan maymunların mev- cudiyeti tahakkuk etmiştir. Ec- İNSAN - Resimlere ait izahat makalenin altındadır MAYMUN B dadımızın memeliki harre ve or- mana değilkayalara tırmanan ve sahralarda yaşayan cinse aidi- yeli icap etmektedir. 4: Orta Asya ve bilhassa Türkistan, zaman zaman kurak- lığa uğramış ve hayvanat ora- dan hicrete mecbur “olmuştur. Bu cihet ayrıca tahakkuk etmğk: tedir. işte bütün bunlardan ve di- ğer bir çok deliller ve tafsilattan insanların Türkistandan neş'et ettikleri neticei kat'iyesine va- rılmaktadır. Birinci resmin izahati H. F. Osborn ismindeki alime Dazaran insanların şeceresi; Her iki A, B şubeleri aynı C kökün- den menşe'lerini alıyorlar. Fakat bir çok şubelere ayrılıyor ve bir çök kısmı münkarız oluyorlar. A İnsan şubesi : Yaşayan ırk- lar: 1 Beyazırk, 2 Sarı ırk, 3 Zen- ciler, 4 Avustralyalılar. Ölen ne- siller de şunlardır ; ikinci resmin izahati İnsan ırklarının nasıl neşet ettikleri: (V. D. Matthew ye na zaran ) A: Mongollular, B: Kafkaslılar, C. Şimali Avrupalılar, D: Alpi lar, E: Hindi Vüstalılar, F: Zen- ciler, G: Habeşler, H: Amerika- hlar, © Malaylar, (: Avustralya ırkları. adamdır.. dilecek hangi hatası vardır? Bu iltifat kumandanın hoşuna gitmişti: — Teşekkür ederim efendi - En doğru hareketi en iyi şekilde yapan bir zabitin affe- İ i miz.. -— dedi — beni minnettar ettiniz... Sonra askeri bir hörmel vazi - yeti aldı: — Emirleriniz? Ak sakallı adam sakalının w-. cuyla oynuyordu: — Vali hazretleri... — dedi — bu gün limana bir Türk gemisi gelip gelmediğini öğrenmek arzu- sundadırlar.. . Kumandan bir saniye kadar düşündü: — Bir Türk gemisi mi dediniz? — Evet... Bir Türk gemisi?. Bir Tür fendim ha m saaâle kadar limanımızda . böyle bir gemi yoktu. Fakat az evvel bir gemi gelmişti.. . Sahildeki röbetçilerden birini çağırdı: — Asker! — Emret yüzbaşım.. . — Bu gelen gemi ne gemisi dir? Asker koşarak geldi, zabite yaklaştı, hafif sesle bir şeyler söyledi... — Tuhaf şey.. — diye söylendi zabit. — Sonra: — Efendimiz.. — dedi —. gemi limana bayraksız girmis.. Sahile çıkanlar, vali hazretlerini gör - mek istiyorlarmış... Her hangi bir izahatta bulünmaktan çekini- yorlarmış... — Nerede bunlar?