- İŞARETLERİ Milli ilme doğru Türkiye münevverlerj arasında ile- Tİ hamleleri şuurlandıran iki zilm- Te var: Askerler, Hekimler. Türkiyenin yenilik hayatında bu iki zümrenin eserleri sayılamıyacak kadar çoktur. İ ... Son senelerin ana siyaset ve fikir temposuna nyak uyduracak bir ilim cereyanma ihtiyaç vardır. Bu cere - yan gündelik politika demek değildir. Bu müstakil bir memleketin, müsta- kil bir ilim görüşüne sahip olması demektir. Kısa tabirle bu, siyasette) yarı müstemlekecilikten, © iktısatta Yarı müstemlekecilikten (kurtulma hareketile bir safta yürüyecek olan manevi yarı müstemlekecilikten kur. tulma hamlesidir. Tim tereyanlarında bunun ilk Meni, ıstılahların millileşmesidir. mallar nasıl millilesir? İlim Mir da İel bir müessesedir. Istilah- Deynetmileldir. Manlı imparatorluğu, fikir ce- Viyeti r itibarile, şark beynelmilel. Delmiyeyy evdi. Istdahları şark bey- d n Yetinin lisanı olan arapca - milliyeş, * Şimdi gene bir beynel. liye e mensübuz. Bu beynelmi. ii (müspet ilim) in hüküm sür. milejş <Ynelmileliyettir. Bu beynel- in va ıstılahlar, ölü birer Tisan kd ve Yunan cezirlerinden| il ta ve Hihikalar milli Tisanlar- ve edilmektedir. tayı, sünkü Türk lisanında ilin oste-| sünme, <Sbit için ayn: esası dü - ae el bir ilim ve mifit bir da! Yrunun ilk vazifesidir. mein hafta toplanan (Tıp encü- be Tıp ıstılahlarının millileştiril. i için ilk hara; yap. Birkaç sene evvel bü fikrin avarisi olarak ortaya atılan Üstat üşg Cenap bey, şimdi tezi etra -| « geniş bir kitle buluyor. Ve Millileşen ilmin tom , NM toplantısını urcuğu meydünü| fasial Cenabın tezindeki mavaf - Yeti, münevver. stimrenin tanzl » Mattan beri stiren fikir müstemleke | “İliğine karşı sarih bir cephedir. Pilhakika Berutfa biz bir / İns tit) Çenstitü) görebiliriz. Fakat mi İL Türkiyede, üncak Mevcut otabilir. Bu Türk brünevverinin müstemle. keden kurtuluşuna hiümettir. SADRİ Erg — üç aylık maaşlar Dul, yetim ve mütekaitlerin üç aylıkları kânunuevvelin birinde | verilecektir. Malmüdürlüklerinde | maaş borduralarının yapılmasına | Censtitut) nmıyacak a Voli yerlerinin bina munu mevzuuna dahil | efterdarlıktan mal mü- < İamimen tebliğ edil Dalyanlari vergisi ka olmadığı d dörliklerin, miştir. Yazan; Jacgues La Guerche i gününden itibaren ekmek altı | kuruş oluz para ve francala on Belediyede Mezbaha hesapları Usulsüz sarfedilen paraları mes'uller ödeyecek Şehir meclisi tetkik hesap en- cümeni mezbahanın (930) hesap- larını gözden geçirirken bir âme- le tahsisatının imzasız sarf edil diğini senelik ikramiye bedelin den artan paranın imhası lâzım- gelirken gelecek seneye devro- lunduğunu, veznedar muavinine fazla ikramiye verildiğini görmüş» tür. Bu cihetler kanuna muhalif olduğu için alâkadarlara ödet- tirilecektir. Asri mezarlıklar Belediye 932 bütçesinde me- zarlıklar için fazla tahsisat koy- maya karar vermiştir. Mecidiye köyünün Şişli cihe- tindeki vasi arazi Üzerinde tama- mile asri bir mezarlık yaptınla- caktır. Yeni açılan eğlence yerlöri derhal baber verilecek Darül'aceze hissesi vermekle mükellef bazı eğlence yerlerinin kurulma ve açılmasında darlll'a- ceze müdürünün zamanında ha- berdar edilmediği yapılan teftiş- lerden anlaşılmıştır. Belediye riyaseti darül'aceze ve belediye hisselerinin bu mü- esseselerden bilâhara alınmasın- da müşkilâta maruz kalındığını ve kaymakamların mıntakaları dahilindeki yeni açılan bu gibi eğlence yerlerinin derhal darül'a- cezeye ihbar edilmesini tamim etmiştir. Kendilerinden kazanç vergisi alınmıyacak memurlar Belediye riyaseti, 20 liraya ka. dar ücret almakta olan mü; dimlerden kazanç vergisi kesilip kesilmemesini defterdarlıktan sor- muştu. Gelen cevapta bu mik- tar ücret alanlardan kazanç ver- gisi kesilmesi lazım geldiği bil- dirilmiştir. İnşaat mukavelelerini dai; süratle tatbik edecekler Daimi Encümen tarafından ibalesi yapılan bir çok inşaat mukavelelerinin tatbik edilmesini bazı belediye dairelerinin güç- leştirdiği anlaşılmış, kanuni se- bepler olmadıkça ku gibi işlerin süratle çıkarılması bildirilmiştir. Ekmek fiatı İstanbul Belediyesinden: Teş- rinisaninin on birinci çarşamba ler kuruştur. Sesil Kolomp! Nakleden: fa, — 45 — Kapı ardına kadar açılmış ve de mindenberi dışardan bu sahneyi din. liyen Kora, kendine hâkim rak içeriye bir kaplan gibi atılmış Brevan bu ani hücum karşısında t bancasinı çekmişti onun bu hareketini görünce, VE €Sisen karısmı tanıyan indirmek üzere olduğu koluna asık mea, Kora, elindeki şemsiyeyi, Sü - Zanın başına bütün şiddetile indiri- verdi. Süzan bir an sendeledi, sonra Brevanın kollarının arasına düştü, Kora, bu sefer de kollarında rakibesi- ni tutan kocasının kafasına şemsiye Yi indirmiye başlamıştı. Darbelerin şiddetinden, Brevan Süzanı yere attı ve kendini müdafan etmek üzere silâ huni kaldırarak: olamıya. izan, n kuvvetiyle Brevanın — Kora, dedi, kıpırdarsan alej ede- rim, Fakât Kora bu tehdide aldırmak şöyle dursun Rrevanın üstüne atık.) mış, kolunu ısırmıştı, Brevan can cısile bağırdı, az kalsın silâhmı © linden bırakacaktı. Karısını saçla. rından tutarak başını geriye kanırdı ve o zaman dehşetle büyüyen gözle. rile, Korânın ağzından köpükler sa. çıldığını gördü: — Kuduz karı, beni de mahvede- ceksin ha, diyerek tabancasını Kora.| nım ağzına sıktı, Silâh sesi ile birlikte içeriye An. dre, peşinden polisler giriyordu. An. dre, yerde Suzanı boylu boyunca güz rünce, Brevanın kardeşini öldürdü. .Jimü zannederek alçağın üstüne atıl. dı ve polislerin müdahalesine vakıt » istinaf mahkemeleri | istinaf mahkemelerinin tekrar ihdası hakkındaki haberlerin he- nüz kat'ileşmemiş, tasavvurdan ibaret olduğu bildirilmektedir. Şimdilik” yalnız Istanbulda üç | muş ve araba devrilmiş ve sü- münferit hakimlik ihdas edilecek ve bilâhare bu hakimlikler Trab- ! zona ve izmire teşmil olunacak- tır. — nam Ml Bir sual takriri Ankaradan bildirildiğine göre | Manisa meb'usu Refik Şevket B. Amerikada olan Eskinazi Ef.nin Manisada bir hastane inşası için bıraktığı para ile ne yapıldığı hakkında meclise bir sual takriri vermiş ve takrir Sıhbiye vekâ- letine havale edilmiştir. Maarifte; İlk mekteplerde sınıf kütüp- haneleri tesis edilecek Maarif müdürlüğü ilk mektep- lerde talebelerin istifadelerine mahsus sınıf kütüphaneleri tesi- sine karar vermiştir. Mektep idareleri ve Maarif mü- dürlüğü bu kütüphanelere ayrıca yardım edecektir. —ş——— Siz de şaşın Şark demiryollarında yolcular soğuktan kırılacaklar mı? Eğirneden gelen bir yolcu an- Jatıyor E en trene bindik yolda geçirdik, ssoğe Şazla idi. Bir sint filan bekledik belki biraz sonra İstim verirler diye, Fikat saatler geçti, geceyi çivi keserek geçirdik. Memurlara müracaat çirik, memurlar kun teskin İçin emir ver ledler; E issyonuna — çıktığımız zman bizim Kompartimarin ve diğer kömpsrtimah yolcularının sesleri kısılmıştı. Öksiiren. eksi- rân, kafle halinde Isranbula in. dik. Yolesnur anlarığı mesele hakikaten dikkate lâyıktır. Daha iki gün evvel Edimeden Istan- bula gelen yolcu kompartiman- İarinin ısıtılmaması Için hungi sebep vardır? Senelerdenbeni “Türk halkinin tile geçinen bir mücssesenin halkın evveli sıh- ser i dülsünmüş hatini düşünmiye mechur olda- ğunu hatırlaması İszimdir amma, bu işe siz de Şaşın.. Biz de Şaşalım, adam boğuşma i Ve eğer zabıta memurları ol- masalardı Andre muhakk, i Bre vanı boğacaktı, ene Onu elinden zor aldılar, büşla- Mak yerini buluyor Suzan gözlerini açtığı zaman kars Şısında abeğini gördü. Önce, kendi ni toparlıyamadı, kendini rüya görü yor zannetti. Gözlerinden boşanarak: — Abey, abeyciğim,. Diye inledi. na alarak: — Nasılem Suzünım, kardeşime. Benim, ben Andre.. Suzan dirseklerinin üzerinde doğ» ruldu ve Andrenin dizlerine kapana» rak: — Ah, dedi, misin?... İki kardeş kucaklaştılar. Andre: — Bir şartla, dedi, gidip Sesil Kolomptan af talep edeceksin. Li Sesil, Suzanı görünce ayağa kalk- r i . iğ yaşlar Andre, elini avucu - beni » affedebilecek kk İ rek kurtarılmıştır. İ darülfünun i oldu. Poliste : | teşkil edilecek mi? | Bi» otomobil kaza- | sında yaralanan sporcular Evvelki gün Gümüşsuyu ye- lu ile Beşiktaşa giden bir oto- mobilin yokuşta frenleri bozul- rüklenmiştir. o Otomobilin O İ- sinde o futbol (o beyetinden Basri Beyle (o Beşiktaş kulü- bünden Adnan, Sururi, doktor Fehmi, Aptullah beyler buiunu- yordu. Neticede Basri beyim ce- keti parçalanmış, elleri ve bazı damarları kesilmiş © hastaneye | kaldırılmıştır. Sıbbati iyidir. Di- ğer arkadaşları kazayı nispeten hafif geçirmişlerdir. 17 Yolsuz kadın daha tutuldu Evvelki akşam Sirkeci mınta- kasında yapılan bir aramada 18 bıçak ve tabanca bulunarak mü- sadere edilmiştir. Bu mıntakada aynı zamanda 17 yolsuz kadın görülmüş, haklarında kanuni ta- kibata başlanmıştır. Denize düşen çocuk kurtarıldı Beşiktaşta Odun iskelesinde kayıkçı Halil ağanın 11 yaşında ki kızı Halide (kazaen denize düşmüş fakat etraftan yetişile- 21 torba esrar Beyoğlunda Valdeçeşme ma- | hallesinde Yorginin evinde 2i torba esrar bulunmuştur. Gazetecilik mektebi ne vakit açılacak? Dartilfünun divanı yarın gene toplanacaktır. Konuşulacak me- seleler içinde gazetecilik işi de vardır, Öğrendiğimize göre darülfü- nun muhitinde mektebin bu sene | açılması hususunda $ıkı bir cer- yan vardır. Bunlardan başka da- rülfünun emanetine mektebin biran evvel açılmasın temenni mahiye memleketin birçok yerlerinden tinde mektuplar gelmektedir. Yapılan tahminlere göre ga- zetecilik mektebi ikinci sömes- tirden itibaren faaliyete geçebi- lecektir. Mektebin o muallimliğini beş müderrisi ilâveten kabul eyledikleri için husule ge- lecek diğer masraflarda bütçenin yapılmış olması dolayısile mek- tebe gireceklerden almacak az İki kız birbirlerinin kucaklar atıldılar. Bu candan gelen hareket lerile, ikisi de, taliin, daha doğru su ayni şahsım mağduru olduk- larinı söylemiş oluyorlardı. Bu uzun muanekadan İlk kendine gelen Sesil! Suzanın omuzundan, Piyerin başı önünde ve sapsarı bir halde dur- duğunu görüyordu: — Mösyö Dütriyö, dedi, demin yapmış olduğunuz teklif; kabul ede- ceğim, fakat bir şartım var.. Piyer, uykudan uyanır gibi sil - kindi, bir an düşüncelerini topladı, ve: — Şartınız ne olursa olsun, dedi, kabul ediyorum. | O zaman Sesil, Suzanı kolundan! sürükliyerek Piyerin yanma götürdü! ve adeta, o birbirlerini kutaklamıya| cebreden bir hareketle: | — Mazinizi unutmanızı İstiyorum.! Piyer, Suzanı göğsüne çekmek İs ter gibi bir hareket yapmıştı. Fakat odada Andrenin ve Sesilin bulundu - gunu farkederek durdu. Garip bir vaziyet olmuştu. Sesil, Andteyaz.. t. Manzum ilânlar Bir zamanlar aruz ve hece vezinleri, istanbul ilâncılığında vazife almışlardı. Meselâ hece veznile yazılmış aspirin ilânları okuyorduk, Beyoğlundaki mağaza sahip- lerinden birisi satlığı eşyayı öğü- yor, bir terzi için gazetelere ve- rilen bir ilân: Terzi zade şanlı bir osmanlıdır! Diye başlıyordu. Gel zaman, git zaman bu â- detten vazgeçilmiş ve o gün bu- gündür ilân sayfaları — Filori- nalı Nazım beyin kendi cebin- den parasını vererek bastırdığı Fikret ibtifali haberleri müstes- na — edebi kıymetini kaybet- mişti, Darülbedayiin yeni bastırıp duvarlara yapıştırdığı afişlere dikkat edenler, bu sefer de za- mane vezninin ilâncılıkta kullami- maya başlandığını görürler. İs- tanbul belediye tiyatrosu, Faruk Nafizin manzum bir piyesini, Ercüment Behzadın öslübu ile, i diyor: ei “ Darliibedayi De. YAKIN AKIN. “ga * Yer münakaşası Spor işlerimiz yolunda gidiyor diyecek kimse kalmadı. Sporcu- ların muvaffakıyetsizliği mevzuu bahis oldukça, bu işin içinde ©- lanlar, meşhur ayyaş Bektaşinin: — Yersizlik! demesi misillü, | muvaffakıyetsizliklerine şu sebe- bi gösteriyorlardı: — Stadyumsuzluk! Eh, işte o da artik yapılacak. Fakat onun da yeri bir türlü ka- rarlaştırılamadı. Hesap ve kita- bı göz önünde bulunduranlar, Spor sahamız Istanbul tara“ fında olsun diyorlar, Beyoğlunu her nedense güzel şehrimizin en şerefli bir kısmı tanıyanlar da; Beyoğlu da Beyoğlu! diye ter epiniyorlar. Ma ii birahane, meyhane, sinema ve bar değil ki mutlaka o tarafta olsun diyelim. Sonra, nedir şehrin esas mer- kezine karşı düşmanlık! Gazi köprüsü yapıldıktan son- İ ra Yenibahçe için gene merkez- den uzaktır diyebilecek misiniz! Topin > İğne ————— -——— Şehir haberlerimizin bir kısmı 4 üncü sayfamızdadır. — Hay hay, d lomp, benim de size söyliyeceklerim YAT» Ve on dakika sonra, Suzan İle Pi yer, yemek odasmdan onları çağır. mıya gittikleri vakit, Sesille Anâre- yi ağız ağıza buldular. ... Madam Larsonniyenin cenaze me rasiminde, madam Dütriyö, kocası « na, Koranın on yaşındaki çocuğunu göstererek: — Piyer, diyordu, bu yavrunun hiç kabahati yek, ona fabrikada bir iş versek, , — Merak O etme canım, madam Darföy çocuğu himayesine aldı bile. Kardeşin ile beraber (Nis) te yerleş- tikten sonra beraberlerinde olacak, Sesil, onu bizden daha iyi yetiştirir.