yet bir tetkik yazın) ürk gazeteci- ağ inin göster- # diği terakki Atina fünumu siyaeiye müderris. | j iyi ği lerinden Moskopulos JİSÜİ (vakıt) gazetesinin on beşinci se. Mi devriyesinin Türk matluatının yü! ü senei tesisine tesadül etmiş ol. DÜN Ber belki bir falühayır, belki mes'ut hâdise addedilebilir, ki bundan Nayı gerek müdürü gerekse heyeti ririyesi tebrik edilse sezadır. © Malümdur ki, Avrupada ve husu. ile evvelâ Venedikte, ve sonra Hol) ida, Almanya ve İngiltere ve Fran. ilk yazılı ve matbu gazeteler on 'düncü, on beşinci ve oy altme a la çıkmıştır. Türkiyede ve umur. | le, şarkta ise gazete denilen seme-! fikriyyenin © kadar erken inkişaf nemesini vaktin ahvali siyasiyei| iliyesine-atfedilmelidir. nasıl ki Türk matbaasınm dahi ancak on| kizinci asrın ilk ruhunda tesiz edir) lmesine de © zamanın batıl efkâr bep olmuştur. |, e e gebaketini gecirdikten uatının hürriyet ve let; Meşrutiyet, oh ni t *fkârma »ı sü ER tabit Mm a uye iel Sim öğrenmeye ihtiya| elsa otuz ilç yıllık bir devri İs a sonra Türkiye matbualının mlekette fikri medeniyet, fünun bilginin intişarna ve vatandağla. | seviyvei irfanınm yükselmesine gtece çalıştığı umumun malâmü- Boğün ise, Türkiye Cümhurireti! Yeni.e son derece parlak bir dev- Selili saadete girdiği bir vakitte Razetelerinin o atmış olduğu © terakki: hatveleri müz Öz edir. | doğru bir şey varsa © da, hiç rig, Mlekette matbuatın bu süratle| Te eMesidir. Yeni harfler sayesin cerideleri Avrupa ve Ameri- telerinin şeklini almıştır. — | 0: k fedakârlıkları katlanarak| ikemmel mekanik vasrtaları te * edebilmeler; Türk gazetecilik “inin ayrıca #iyanı tebrik hizmet) R Gece vak'alarınm bile fotog-| alk, *ztesi sabah güsterebilmeleri anlarda değil, Avrupa memleket de zor desadüf edilen bir mü-| “meliyettedir ki, hunu kendi müşa- datımızla takdir; ettik ve Türk itbuatinm se kadar vâsi, ne kadar| “Yük bir devtei fanliyete wirdiğine! Yüz seneye yakm bir zâmanda| pılamıyan şevlerin, şu bir iki sell ide vüende gelebilmesine ecnebi â- inin hayrette kalması garip gö İmemelidir. Bunu izah etmek için (Yaktın) sü- larını fazla işgal ve bu satırları uyanların sabrını suistmal etmiye- gim. Ancak — hissiyatı (Vakıt) heyeti mü. Sesil Yazan: İncgues La Guerche İ muavini Hâmit Günün Haberleri Adliyede : | —— Bir karikatürden do- layı açılan dava — Mahkümiyet k. neticelendi “Tarih dersinde, isminde ve bir) muallim Hanıma ait olmak üzere neş redilen bir karikatürden dolayı (Son Posta) aleyhine geçende muallimler| hakkında suizan uyandıracak neşri! yat kaydiyle dava açılmıştı. Istanbul birinci cera mahleriesin.| de muhakemeye başlanmış, müddeiu-| mumi Kâşif B. bu karikatürden çı-| kan mananın, muallimlerin ciddi ol. madıklarını ima mahiyetinde olduğu moktasmdan, ceza istemişti. Müda-| faa ise bunun bir karikatürden iharet| olduğu, öyle bir mahiyeti bulunmadı.! ğr. bir kast mevcut olmadığı ileri sü-| rülmüştü. Mahkeme, yaptığe tetkikat netice sinde bir ay hapis kararı vermiştir. — a — — — Vali beyin geçirdiği kaza Vali ve belediye (reisi Mu- bittin bey birkaç gün evvel An- karada iken bir kaza geçirmiş ve ayağı burkularak töpuk ke- miklerinden biri (oehemmiyetlice incinmişti. Mubiddin beyin ay ğı Cerrahpaşa hastanesinde çıya konmuştur. Tedavisine evin- | de devam edilmektedir. Geçir- | diği kazadan dolayı (o Muhittin beye geçmiş olsun der ve Ça- buk iyileşmesini temenni ederiz. Şehir meclisi bugün açılacak Şehir meeli bugün saat ikide teşrinisani topleanmalanma baş- hyacaktır. Celseyi belediye reisi Muhid- | din beyin hastalığı dolayısile bey açacak, ri- yaset divanı kâtipler, daimi en- cümen, ihtisası encümenleri in- thabatı o yapılacaktır. (o Verilen malümata göre © riyaset divanı ve daimi encümende değişiklik olmıyacak, ihtisas encümenlerin- de hayli tebeddöüller - olacaktır. Bu sene her aza muhakkak bir encümene girecek ve biraza bir kaç encümende vazife alamıya- caktır. içtimada, Daimi encümen ve belediye riyasetinden gelen bazı evrak okunacak, alâkadar ol- | dukları encümenlere havale edi- lecektir. düründen ve tahririyesinden ise en sa mimi tebriklerim; kabul etmelerini ri- ca edeceğ.m. M. Moskopulos | Atina fümunu siyosiye mektcbi Hariciye neaareli şube mudürü | Kolomp! Nakleden: fa, —36-— Pakat bunu, Sözanm kardeşini ser-| görmesi şartma talik ediyo; Brevan hâlâ: i ? — Emin olunuz ki, diyordu, onun Tede olduğunu bilmiyorum. İ — Haydi canım, pekâlâ biliyorsu- Dz, İspatı da şu ki, nerede ise şimdi luşacaksınız. Başmı salladı. , — Ne diye inkâr ediyorsunuz? Brevan bir dakika düşündü: — Arkadaşınızı bulursam, dedi, 0- gidip kardeşini görmesini söyliye- kim. İstediğiniz oldu mu? — Hayır, sizden kat'i bir söz isti: — Fâkat onun üzerinde ne nüfu- olabilir ki, — Yazık ki mösyö, çok büyük bir Mifuzunuz var. Pekâlâ biliyorum Kİ it her istediğinizi yapıyor. — Hayır, hayır. — Evet mösyö Brevan, Süzan kar- deşini görecek, yoksa.. Brevan Sesile hayran olmaktan| kendin; alıkoyamadı: | — Doğrusu çok şayanmı takdir bir kadınsınız, dedi, peki, matmazel Sü. zan kardeşini görecek... Elimden ge leni yapacağım. Sesil: — Peki, dedi, sizden fazla bir şey| İstemiyorum. : Sesil, binanın önünde karşılaştı, Meçhul kadın Sesili sözdü, ve 0- nun namuslu ve hali, etvarı kendisi. nj şaşırtır gibi oldu: , — Affedersiniz, dedi, sizi başkasi. na benzeitim. Sir M. Brevanın yanın- dan geliyorsunuz değil mi Sesil cevap vermedi, Sükülu kadı. bir kadınla | buriyetinin bir Darülfünunda ıslahat İsviçreden getirilecek müte- hassısın vazifesi ne olacak? Darüifünunun ıslâh, etrafında son günlerde bir çok neşriyat yapılmakta ve bu arada bir kr sım Darülfünun idarecilerinin ıslah işinin adliye ve iktısat vekilleri- ne tevdiine taraftar oldukları söylenmektedir. Edebiyat müderrislerinin bu fikre tamamen muarız bir vazi- yette bulunmakta oldukları ve müderrislerin bu süretle ili kıs- ma ayrılışları sebebinin de bir kısım müderrislerin daimi, bir kısmının da serbest bulunması ol” duğu ayni haberler arasındadır. Diğer taraftan dünkü akşam refiklerimizden birisinde çıkan | bir fıkrada da “Darülfünun bir | ecnebi müderris tarafından 15- | lab: ne demektir, doğrusu hiç İ anlıyamıyoruz,, deniliyor, Bu Sor- gu dolayısile bir noktanın tav- zihi lâzım geldiğine hükmediyo- | ruz, Bizim bildiğimize göre Da- rülfünun bir ecnebi mütehassıs tarafından ıslah edilecek değil yapılacak ıslahat için bir ecne- bi mütehassısındah fikir alına- caktır. isviçreden getirilmesine karar verilen omütehassısın da vazifesi ıslah etmek değil, fikir vermek olacaktır, Belediyede Şoförler, boyama işinin uza” | tılmasını istediler Şoförler birkaç şoför belediye fen heye- tine müracaat ederek tek taksi- lerin tamamen boyanması mec“ müddet daha uzatılmasını, bugün kazançları pek iyi olmiyan şoförlerin bu masraflara tahammül edemiye- çeklerini bildirmişlerdir. Beledi- ye bumüracaatı tasvip etmemiş; tetkik için keyfiyeti daimi en- | cümene havale edeceğini, tetki- kalı müteakip bir karar verile- ceğini alâkadarlara bildirmiştir. Esnaf listelerinin tastiki işi dün bitti Lokanta, bar, sinema, kahve- hane ve emsali yerlzrin beledi- yeye vermeye mecbur oldukları listelerin tastiki için verilen müh- let dün akşam bitmiştir. Birçok esnaf dün belediyeye gelerek listelerini tastik ettirmişler ve bir kısmıda listelerini bırakmış- lardır. Belediye iktisat müdürlü- ğü bu listeleri tetkik ve tastik edeceklerdir. Bugünden itibaren nı sinirlendirdi, biraz hücüm eder gi. bi görünen bir sesle: — Oradan çıktığımızı gördüm, dedi. Sesil soğuk bir Sesle cevap verdi: — Size ne? — Bana mı ne? Zannedersem ko- camın yanından çıkan birisile alâka. dar olabilirim. — Kocanız m? — Evet. Madem ki öğrenmek isti. Yorsunuz, M. Brevan kocamdır, Sesilin yüzünde büyük bir hayret okunuyordu. Kadın: — Bunu öğrenmek hayretinizi mu- cip oluyor, dedi, değil mi? Herhalde size kolayca yanaşabilmek için kendi. sinin bekâr olduğunu söylemiştir, Sesil muhatabının sözlerine kız. mâmayı daha münasip gördü; — Hayır, madam, aldanıyorsumuz, | emin olunuz... Sesil yoluna devama başlamıştı. Kadın onu takip etti, —âiz, dedi, bunun söylediği ilk ka- dın değilsiniz herhalde. — Emin olunuz kj aldanıyorsuruz. — Esasen aradığım siz değilsiniz. Fakat ne söylediğimi bilmiyorum, cemiyetine mensup | 3 — VAKTT 1 Teşrinsani 1931 —— Vilâyette i Maaş çarşamba günü verilecek Vilâyet memurlarının Teşrin | maaşları çarşamba gününden İ İ itibaren verilmiye başlanacaktır. | Belediye memurları da yarın, olmazsa salı günü alacaklardır. Millet mektepleri dün akşam açıldı Mület mektepleri dün akşam merasimle açılmıştır. Bu müna- sebetle birçok mekteplerde mü- ji samereler verilmiştir. Mekteplere | yazılanların yekünu bir haylı dol- | | gundur. Dün gece ilk tedrisat | müfettişleri kendi mıntakalarında açılan millet dershanelerini tef- | l tiş etmişler eksikleri gözden ge- | çirmişlerdir. Hava fi.omuz Şehrimize geldiğini yazdığımız | 53 tayyareden müteşekkil hava filomuz dün öğle üzeri İstanbul üzermde gözel ve geniş bir uçuş yaptıktan sonra Eskişehire git- miştir. Halk sokaklarda küme küme toplanmış ve tayyareleri- | mizin uçuşlarını zevk ve iftiharla | seyr etmişlerdir. VAKIT'ın teşekkürü İskeçede çıkan, millet ve memleket işlerinde bayırlı ve faydalı neşriyatta bulunan Milli- yet refikımız, gazetemizin on beş yaşına girmesi münasebetile hak. İ kımızda taltifkârane bir tebrik arkadaşımıza | i fıkrası yazmıştır, teşekkür ederiz, kaymakamlar mıntakaları dahi- lindeki liste taslik ettirmeye İ mecbur olan yerleri teftiş ede- rek listeleri tastikli olmıyanlara ceza vereceklerdir. Kalabalık yerlerde sıhhi ted- birlere itina edilecek İ Belediye sinema ve tiyatrolar- daki kalabalığın önüne geçmek, yangın veya her hangi bir kaza | bir yazı İ Tattığı İ yeri nedir? İ ya karşı tedbirli bulunmak için | İ bazi kararlar vermiş ve tatbik : İ ettirerek iyi neticeler almıya | başlamıştır. Bunu nazarı dikkate alan belediye, meyhane ve bira- İ hanelerde de sık sık görülen kalabalığın önüne geçmek için yeni bazı kararlar vermiştir. Meyhane ve birahanelerde de İ masalar arasında geçecek yerler bulunacak, fazla müşteri alınmı- yacak, sıhhi tedbirlere ehemmi- İ yetle itina edilecekti ita O zaman, Sesilin aklma bir fikir İ geldi. Bu kadın kendisine büyük hir | yardımda balunabilirdi. o Savaşmak fikrine galebe calarak dedi ki; Sakin bir sesle, Sesil: —- Belki, dedi, aldanıyorsunuz. ösyö Brevan çok meşgul bir adam, Müşterileri arasmda kadmlar da bu. Tunabilir. Bu her kadına kur yapıyor değildir ki. İ — Ben onu bilirim. O ne adamdır. o. karısı ve çocuğunu aklma bile! getirmez. Sesil alâka ile sordu: — Çocuğunuz da var mı? — Evet, yedi yaşında bir erkek co | cuk. Fakat babası meşgul bile olmu. yor. © — Fazla üzülmeyiniz madam, her halde mübalâğa ediyorsunuz. — Oh. Hayır. — Evet, evet. Delili de su ki beni de kur yaptığı bir kadın zannettiniz. — Peki niçin gelip onu gördünüz? Evli değilsiniz zannederim? — Hayır. > — O halde. Sesil onu memnun etmek için an. Tattı: — Dostlarımdan genç bir kız kay- Söz Arasında Şiirde üslüp ve lisan .. S.0.Shakkında çıkın bir vazı münasebetle — Son ay içinde neşredilen ve #an- at âleminde büyük bir alâka tıyandı ran bir (şiir kitabı) için yapılan (tenkit diyemiyeceğim) dedikodu hâ- lâ devam ediyor, Bizim de evvelce bu sütunlarda bahis ve takdim ettiğimiz bu eseris ismi (S. 0. S) dir ki kendisinden tekrar bahsetmiye geçen gün çıkan dolayısile lüzum duyuye- rum, Bu son tenkidin, cidden görme ye değer hususiyetleri vardı. Meselâ eski bir şairin İmzasmı tâşrmeş ol ması, yazının dörtte üçünün mukad deme addedilmesi gibi. Münekkidin son satırlarmda am , O. S.) ten hiçbir gey anla” madığı cihetidir, Bittabi buna hayret etmek lâzimgelmez. Eskilerle yenile. rin mücadelesi, eski ve yeni bir Şey olmadığı gibi, bir san'at dekorun için de yaşıyanların birbirlerini beğendik- leri ve anladıkları da pek nadir gö rülmüştür. Bunun içindir ki, asıl bus nun aksini rretle karşılryabilirdi. Müneki yazısmın başını ve #0 nunu hemen şu sözlerle bağlıyor: “Tasvir yok, tadat var. Şair sades ce saymakla iktifa etmiş. Eserde be men hemen cümle olmadığı için üsld« bu ve lisanı hakkında bir fikir beyan etmeyi imkânsız bülüyorum., Ba satırlar eğer S. O. S. için dö nöp dolaşıp bir hüküm vermiş; oln- yorsa bu kalemin esbab mucibesi haylı garip ve enteresan görünüyor. 6? sahifelik bir şiir kitabımı ortays atan bir şairin üslübu ve Jisani hak kında, içinde cümle olmadığı için hüküm verememek çok tuhaf değil mi?.Eğer üslüp ve lisan için muhak kak cümle lâzrmsa, münekkit biras daha dikkatli davransaydı lisan ve eser hakkmda hüküm vermek İçin kâ fi derecede tam cümleler de bulmuş olacaktı. Fakat, mesele burada de ğildir. Bir san'at eserinde (Cümle) nim, Evvelâ bunu halletmek; lâzımdır. d Eğer Wakikatı bulmaktan korkmu- yorsak, bir heyecanm, bir güzelliğin, bir ihtisasm ifadesile (Cümle) ara sında münasebetin ne olduğunu kendi kendimize pek âlâ sorabiliriz. Yalnız samimi olmamız şartile., Bir şiiri, bir tabloyu birbirinden ayıran şey, sadece bir kalem ve boya meselesi değil midir? Ve şu takdirde serapa ölçüsüz ve eşyanm yan yana getirilmesinden ibaret bir ahenk olan tabiatla, ölçü ile asla münasebeti ok mıyan bir heyecanın bir güzellik, biz üslüp ve lisan olması için mutlaka (Cümle) teşkil etmesine ne lüzüm var? Ölçüsüz ahenkler karşısmda muhakkak (Cümle) yapmak bazan hakikatı ve esası tağyir etmek olmas mı? ME eğ , « Münekkit: tasvir yok, tadat var, diyor. İşte hayret edilecek bir hö- küm daha. Muhakkak kaniim ki, ba» (Lütfen sayfayı çeviriniz) boldu. Kardeşi arıyor. Mösyö Bre» ni bu iş İçin memur etti. Ben de ona, arkadaşım hakkında malümai ven, meye gelmiştim. > — Ba saatte mi? -. — İşim gücüm var, ancak bu saatte gelebiliyorum. SE Kora Sesile inanmıştı: v — Böyle sokakta konuşamıyacağız, şuraya girelim. Diyerek genç kızı bir kahveye gö türdü, iki vermut ısmarladı. — Demek, dedi, arkadaşınız kaybol. du, çok oluyor mu? öy — Iki hafta kadar. zi , — Her halde bir aşk meselesi oles gerek.. — Öyle zannediyorum. ' — Güzel miydi? a — Çok güzel, — Demek kardeşi ile yaşıyordu ve bir gün kayboldu. — Hayır, yalnızdı, kardeşi dışar « daydı, gelince bulamadı. fi — Başka yere taşmmıştı, öyle mit, — Evet, — Peki mösyö Larsonyeye — Par don mösyö Brevana — ne söylemeye gelmiştiniz. a e