23 Temmuz 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

23 Temmuz 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İpekçi kardeşler tarafmdan ge) Bulgaristanda da birkaç film yapıldı. Şen sene yaptırılmağa başlanan fakat) Halbuki Türkiye, hars ve güzellik iti- Mmüessif bir kaza ile yarıda kalan “Ka-|barile bütün Balkanlara ve şark Şakçılar,, filmi sesli olarak o biti-memleketlerine hâkimdir. Türkçe söz rilmek üzeredir. Baş kadm rolünüllü (ve şarkılı olarak yapılacak olan güzellik kıraliçelerinden Feriha Tev.ibir film Yugoslavya da dahil Balkan fik Hanımın oynadığı bu filmin ses'larda, Mısır ve Suriyede muhakkak Ni kısımları da “İstanbul sokakları, bir rağbet kazanacaktır. Hatta, sa rında olacağı gibiPariste Tobis stud-|dece sesli ve şarkılı — amma (halis Yolarında yapılacaktır. türk musikisi ile, uydurma >ilppelik- lerle değil — yapıldığı takdirde Avru pada bile gösterilmesine hiç mâni yoktur. Bilâkis, Yalnız, bu gibi filmlerin mevzu- ları Türkiyeyi, “İeux conununs,, lerle yani Loti ve Farrerlerin o Türkiy gibi değil, memlekti olduğu gibi güs teren mevzulardan olmalarıdır. Bilhassa, kaçınılması Jâzımgelen nokta Amerika ve Avrupa filmlerinden intihaller yapılmamısıdır. Bu hususta bize nümüne olacak bir (Rus sinema. crlığı) vardır. Onun kullandığı usuli ler, bizim için de çok iyi tatbik edi. lebilir. Amerikada ve Avrupanın ta. sannuuna mukabil biz, tabiatle basiti birleştirirsek her halde çok muvaffak oluruz. Yalnız tekrar edelim, hiç ol- mazsa bu yolda (tesir) lerden kartul- mamız lâzımdır. Açıkçası, kopya eti miyelim, bizde olmıyan âdetleri benim semiyelim, köylerimizde çalman (bağ-| “Kaçakçılar,, filminin baş rolünü yapan Feriha Tevfik H. Bu sonuncu filmin harici kısımla. rm tamamen bittiğini evvelki sayı. larımızda yazmıştık. Önümüzdeki ayın dördüncü filmde sesli rolle. Ti olan artistlerimizden Feriha 'Tev. fik, Semiha Hanımlarla Behzat, Ga Jip, Hâzım, Talât ve Rahmi Beyler Parise gidecekler, filmin süzlü ve da- hili kısımlarını on beş gün içinde bitirip döneceklerdir. Azize Emir Hanım heyete Paris- | te iltihak edecektir. Rejisör Ertuğrul! Muhsin Bey, Pariste stüdyo mesai- sini tanzim etmekle meşguldür. ' Artistler, günde on saat çalışt. taklarmış. Bu sıcaklarda kendilerine tahammül tavsiye ederiz. “Kaçakçılar, ve (İstanbul) sokakla- Tr) önümüzdeki mevsim ( İstanbulda, Mısırda ve Yunanistanda gösterilecek tir. Bu iki film (memleketimizde de Türk sinemacılığınm teessüs etmek üzere olduğunu göstermek İtibarile| Çok şayahı dikkattir. İpekçi kardeşle-| ri bu teşebbüslerinden dolayı (tebrik etmek her sinema meraklısı için bir borç olduğu gibi, kendilerini bu va) Azize Emir hanım ile M, Gav rilidis filmin Atinada çekilen bir sahnesinde lama) Jar dururken (armonika) lara kaçmıyalım, O zaman belki muvaffak oluruz. fd, İgörünen kadınlar fotojenik değildir. “İstanbul Sokakları, nde Bursalı kız rolünü oynaya- cak olan Semiha Hanım dide teşvik etmek alâkadarlar ve halk için de bir vazifedir. Pilhakika, yaşadığımız kuvvetli bir eğlence, bilgi ve propa- ganda vasıtası olan sinema sanay yenileşmek için büyük bir göyret sarfetmekte olan memlektimizde ek- sik olması doğru değildi. e Komşu- muz Yunanistanda, bugün birkaç ta ne stüdyo vardır. Eksik vesaitle ça- hşmakla beraber birçok eserler ver- MİELE İİ Şikago Amerikan gazetesi meşhur ağır siklet boksörü (o Jak Dempseyin tekrar ringe avdet edeceğini haber veriyor. Dempseyin bu Kararı © vermesinin n,i st olmadıktan başka sehebi sabık dünya şampiyonunun beş yz kalmış olmasıdr. y yaptığı bok maç- k bir servet kazan parasi Halbuki Dem Tarından çok bü Bu serveti yirmi ilâ altmış mil. kağ r tahmin ediliyordu. yon frank kada Fakat Dempsey Nevyork borsasının nında 7, $ milyon en seneki buhra e talak frank kaybetmiş, Amerikanın sehri olan Renoda tertip ettiği müçları da kendisine bir o kadar ziy&- na mal olmuştur. Eski karısı sinema artisti Esnel Tah lorun Dempseye 6 milyon frank kadar para sarfettirdiğini söyliyenler de var asrın endir. ra- Şimdiki halde Dempseyin hiç b bir milyon bin frank borcu vardır. | Sabık dünya ağır siklet şampiyonu İboksa dönerse büy ük bir servet kaza- nacağına kuvvetle emindir. halkı ringin etrafına toplıyacağını a- Isminin övle.lvet iyi biliyor. spor) i Anita Page FOTOJENİ Fotojeni ne demektit? Bir sinema yıldızından bahsederken, “bu artist fo tojeniktir, deyince, o artistin sinema- da muvaffak olmak için fotografçı- lık noktai nazarından bütün şersiti haiz olduğunu ifade etmiş oluyoruz. (Fotojeni) nin bir hakikat ifade et tiğini kabul etmek lâzımdır. Pek güzel olup da filmde çirkin ler. Keza fotojenik olup da (filmde güzel görünen çirkin artistler sayıla- mıyacak kadar çoktur. Mavi gözler filmde çok (o donuk göründüğü için makbul değildir: Ye şil sarı ve elâ gözler müreccahtır. Sarı saçlar sinemada siyah, bazan da saman rengi görünür. Fazla müte harrik olmak sinemada İyi bir | tesir yapmaz. Hakikaten fotojenik olmak için harekâtı umumiyetle çok muhte- lif idare etmek lâzımdır. Müptedile. rin en büyük kusurları rollerini ha- yatta olduğu kadar süratle idare et- mek istemeleridir. Bu hareketler film de karışık, acele, gayri kabil vevksi bir hal arzeder. Bu sebeple bir stiid- yoya ilk defa girenler artistlerin ne Kadar ağır hareket ettiklerini ve en basit bir hareketi bile nasıl itina ve be; taatla icra ettiklerini görerek hayret ederler. ESER VE VAZ'T SAHNE Bir film çevrilmek istendiği zaman, ilk iş, filmin plânı demek olan (4€& naryo) sunu tanzim etmek icap eder. Sinemanın keşfedildiği / tarihtenberi, komik, tarihi, içtimai, felsefi, di! ve ilâh... Binlerce senaryo tanzim © miştir. Dünya edebiyatının en mühim eserleri sinemaya mevzu teşkil etmiş) lerdir. Sinema senaryosu yani mevzu İn vücüde getirmek, zannedildiği gibi kolay değildir. Sinemalarda şimdiye kadar o kadar muhtelif, ve o okadar çok mevzu vaz'ı sahne edilmiştir. ki, bu mevzuların haricinde ve halkı alâ- den müşküldür. Büyük Amerikan film! şirketleri güzel bir senaryo için azü- mi fedakârlığı ihtiyar etmektedirler. Bakir ve enazip mevzulu güzel bir se naryo muharririni, eseri, İmilyon franga sattığını Plâjlara gitmek, artık sıhhi endişelerden ziyade, bir moda mecburiyeti haline girdi. Buna sebep de moda ve tuvalet mücss&- selerinin, (kadınları, ellerinde istedikleri gibi o kullanmalarından aldıkları cesarettir. Filhakika, han- gi kadm, bilhassa hangi güzel kadın kendini moda cereyanların dan uzak tutabilir? Vakıa böyle- leri yok değildir, ama, bunlarda modayı ibda edenler, modayı yine kendine ramedenlerdir. Bu mazhariyete nail olamıyan öte- kiler de, hiç de daha az güzel ol- madıkları halde, cereyana tâbi o- medi yani modaya intibak edor« er, İşte modayı yaratanlardan iki bahtiyar: Anita Page ile Dorothy ordan. Güzel Dorothy Jordan plâjda yosu ile dolaşmağı tercih edi- Dorothy Jordanın deniz kos- tümü, sadelik içinde güzel ve moderndir. Dayandığı tahta da, deniz kızağı tabirini pek âlâ kulla» nabileceğimiz bir, bir... (tahta kı- zaktır ki, bunun üstüne boylu bo- yunca uzanılır ve kollarla, adeta yandan çarkir bir vapur gibi tah- rik edilerek, yüzülür. Anita Pagc ın pijaması İransız üslübundan mül hemdir, yüzmekten ziyade plâjda dolaşmağı tercih ettiği için bu kos- tümü ve başıma da yine (Fransız tarzı bir bereyi giymiştir. Sinema Tek .u. hakkında bir fikir edinmiş oluruz. Se Dorothy Jordan ——— a — — Her karikatürü o müteakiysimemi ro” nüryoları kabul edenler şirket müdür) kinesinin koluna bir devir “hereketi” leridir. Dünyanın her tarafında GÜR) yaptırmak suretile meydana gelen bu i & i| derilen binlerce senaryoyu KOZ AT | tilmleri seyretmek ne kadar eğlence- ns İle seçerler, ve ancak bir iki taj' and rs nesini şayanı kabul bulurlar. Biribi- i ise imali deo derece yorucu vo inin viüeude gelmesi için birkaç mil- zahmetlidir. Bundan dolayı bu film vini doların sarfına lüzum görüldüğü lerin san'atkârları eserlerini çok paha- İnt nazarı itibara alacak olursak, senar)|lıya satmak mecburiyetindedirler, İyoyu kabul etmek için gösterdikleri &-| SINEMANIN TATBİKAT tinayı tabii buluruz. Senaryo kabul © SAHALARI dildikten sonra iş vaz'ı sahneye imti| O Sinema artık hayatımıza karışmış kal eder. Bunlar filmin en başlıca Ö-ve tatbikat sahası günden güne inki- milleridir. Ve en ağır mes'uliyetini o- ille. muzlarında taşırlar. Yazır sahne senar veya yoyu tetkik eder, ve sahneleri taksim İederek icap eden dekorları ihzar etti şaf etmekte bulunmuştur. ter tabir edilen, ve birer ilmi şeklinde bulunan filmler sayesinde bugün oturduğumuz yerde seyahat et rir. Bu dekorlar filmin mevzuuna gö re bazan bizim paramızla iki üç mil. yon liraya mal olur. Meselâ birçok si İnemalarımızda bundan birkaç sene ev İki film için camilerile medreseleri ve çarşısı ile muazzam bir arap şehri vü- cude getirmek mecburiyeti hâs'l ol- muştur. Dekorları ihzar edildikten son ra sanaryomun evvelâ ayni dekor da hilinde geçen sahneleri filme alınır. Stüdyoda geçen parçalar ikmal edildik ten sonra açık havaya ait sahneler a- lınır. Filme çekilmesi bu (suretle ik- mal edildikten sonra muhtelif sahne. İer senaryo mucibince biribirine yapış Bazan vasat derecede bir (senaryo muktedir (bir vaznı sahnenin elinde güzel ve cazibeli bir film haline girer. Bundan dolayı vazıı sahne, stüdyonun bu diktatörü bazı sahneleri dört, Leş. hatta on defa tekrarlatır, ve eserin muvaffakıyeti uğrunda film zayiatin dan çekinmez. 1800 ilâ 2000 metre w- zunluğundaki bir film için yirmi beş bin veya otuz bin metre negatif film sarfedildiği ekseriyetle vakidir. HAREKET EDEN RESİMLER Son zamanlarda hareket eden re simlerle, karikatürlerle vücude gelen kadar edebilecek senaryo yapmak cid-|filmler büyük bir muvaffakıyet kazan'de e maktadırlar. Bu filmlerin imali gö. rüldüğü gibi basit değildir. Her hare. ket için ressam ayrı karikatür çizmek mecburiyetindedir. Bu suretle vücu. de gelen 120 metrelik bir film için hareketlerine göre 3000 veya 4000 ka- Jolursak, bü şirketlerin fedakârlığı rikatür yapmak mecburiyeti ( vardır. vel gösterilen (Bağdat hırsızı) isminde| tırılır ve bu suretle film vücude gelir.| meğe mecbur olmadan ücra köşelerinde © yaşıyan dünyanın en insanları ve hayvanları görmek ve tanımak im. kânt hasıl olmuştur. Kutuplarda yaşı yan insanlar, ucu bucağı olmuyan 1s sız çöllerde gezen h ni teşhir ediyorlar, Fenni ve ilmi film ler sayesinde, mikroplar hareketleri- ni, bir ameliyatı cerrahiyenin safaha- tını, nebatatın kök salıp bulmasını bugün herkes oturduğu yer den temuşa edebilmektedir. Dünyanm İher medeni memleketlerinde neşvünema sinema İmektep hocasının en büyük yardımcı- ist olmuştur. Tarihi vak'aları, kim İyayı, nebatatı, tabakatı arzı, Okoz- İmografyayı v. 6. mektep programma dahil olan daha birçok dersleri talebe sınıfta film üzerinde takip edebiliyor. Ve bu suretle dersini daha canlı bir surette öğrenmek imkânınt Film gazeteleri vasıtası ile düvyanın dört köşesinde cereyan eden vakayit beyaz perdede takip etmekle | haftası haftasma dünya vukuatına vâkıf olu- buluyor. sinema bizden sonra gelenlere ı bir tarih vazifesini görecek- İyoruz. tir. | Bütün film kumpanyalarının hu- susi mahzenlerinde muhafaza edilen filmler bundan birkaç asir sonra irâe edildikleri zaman, ahfadımız yirminci asrm vukuatını canlı birer levha ola- rak güörebileceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: