23 Temmuz 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

23 Temmuz 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ETE TEA ER EET ; | RET — 2 -— VAKTIT 23 "tdk 1931 —— Türk - Rus ticaret mukavelesi Mecliste vekillerin izaha- tından sonra kabul edildi maaş Ankara, 22 (A.A.) — B. M, Meclisi) (“Konuşulan ticaret muahedes'nin bugün Rusya ile aktedilen ticaret mu- mevzuu iki memleket ithalât ve ihra- ahedesinin tasdikine ait kanun Jâyi- catidır. 'İki tarafin hariç piyasalarda| hasımi müzakere etmiştir. Bu mlnase: rekabet etmemesi meselesi ise beygel betle bazı hatipler Rusya tarafından| yapılacak mübayaatın hariç piyasalar- da satılmak suretile ihracat eşyamızı müteessir etmesi endişesini izhar oyle. mişler ve geçen sene portakal .müba- yaatında tesadüf edilen müşkülât ve bundan mütevellit zararlara (nazarı dikkati celbederek çok samimi ve ha- kikaten dostane olan iki taraf münase- batınm bu gibi vak'aları bertaraf ede. cek kadar kuvvetli bulunduğu kanan. tini izhar eylemişlerdir. Hatipler bu! meyanda Türk emtiasının mahreç bul duğu yerlerde Rus emtiasmın rskabet yapmaması hususunun Iki taraf ara- sında tetkik 've müzakereye mevzu teş- kil etmesi temenniyatında bulunmuş- lardır. Haticiye vekili T. Rüştü Bey ccva- ben demiştir ki: “Tasvibinize arzedi- len muahede iki taraf arasında mev- cut ticari münasebatta tesadüf edilen müşkülât ve hadisatın öğrettiği (ve Jeap ettirdiği hususat nazarı dikkate alınarak yapılmış ve daha ameli ol. muştur. Bizden mal alıp başka yere götürmeğe gelince; Sovyetlerden bu- nu beklemiyoruz ve gayri varit görü- yoruz.,, Vekil B. beyanatına devamla her hangi bir yanlış vukuunda mesele üze rine: kömişumuzun nazarı dikkati cel bedileceğini, ğeçen sene portakal me- selesinde tesadüf edilen (o müşkülütın Hi taraf arasında ticaret muahedesi- nin bulunmadığı bir devrede vükun geldiğini, yeni muahedede (bu hust sun nazarı dikkate alındığını söyle miş ve munhedenin emniyetle kahul e- dilmesini istiyerek demiştir ki: dan steş alan binada haps edilâi” Basi “telefoncu o kızlari kurtarmışlardır. Sevil halkı elân dehşetli bir korku içindedir. Vaziyet diğer bazı şehirlerde de vahamet gösteriyor. Sindika mevsuplari muhtelif şehirlerde grevler ilân etmişler, Karikste sesyalistlerle sindikacılar arasın- da da bazı iseler olmuştur. Doktor Valina ile tevkif edilen diğer komünistler Afrikaya sü- rüleceklerdir. gama Müfit Bey bu şekilde para (verecek “İher hangi ihtilâfın halline milel ticaret sahasında anlaşma mesel lesidir ki, bu da mevzuun haricinde! dir. » Bey hükümetin menfaatimizi ehemmi- yetle dikkate alarak bunları koruya- jeibi muahedelerin daha evel meclise jtevdii Tüzumuna ve bütçe encümeninde tetkik edilmemiş olmasına işaret etmiş itir. Mazhar Müfit Bey (Denizli), Hasan Fehmi Beyin usul meselesi etrafında. ki moktai nazarına iştirak o eylemiş, muahedenin tatbikatında — çrkahilecek arasındaki dostluğun kâfi geleceği ka- naatini izhar etmiştir. Iktısat vekili Mustafa Şeref o Bey, usul meselesine temas ederek muahe İdenin bütçe encimenine gitmemiş ol sadece iktisat encimeni tarafın- Idan tetkik edilmesile iktifa o olunmak gibi mevcut bir teamül neticesi bulüun- duğunü söylemiştir. Iktısat vekili ucuz fiatla Türkiye piyasasında satılan Rus malları huk.) kında Eskişehir meb'usa Emin Beyin beyanatına cevaben “Türkiyede bir damping mevcut bulunmadığını kaydet! miş ve bu meselede en ziyade İleri sü. rülen çimento ithalâtı etrafında izahat! vererek son üç seneye ait ithalâtta an-) cak bir ton fark olduğunu ilâve etmiş tir, , Bundan sonra müzükere kâfi görüle rek maddelere geçilmiş ve ticaret mu- ahedesi tasdik olunmu: kabul edilmiştir. Bundan sonra Darülfünun hz 908.474 lira alarak, ye, şehir yatı mek- tepleri ağustos eylül masrafları için de 150 bin Tira kabül edilmiştir. Müteakiben Konya sulama idaresi bütçesine geçmiş Refik Bey (Kon. ya) sulama ücretlerinin fazlalığını ile ri sürmüş ve idare merkezinin de Çum raya naklini istemiştir. Nafin vekil! verdiği cevapta ücretlerin bütçe lâyi- ihasile indirildiğini nakil meselesinin de tetkikte olduğunu söylemiş ve neti. cede sulama bütçesi 108.263 lira olarak tesbit edilmiştir. Bundan sonra devlet Bütçe encilmeni reisi Hasan Fehmi) jeak bir muahede aktettiğine emin ve| İkani bulunduğunu söylemiş, ancak bu| iki millet) bir grup olup olmadığını Sırrı Beyden|sürr-ı daavi tanzimat, mülkiye dai- sormuş, Sırrı 'B. de kendisinin hir grapİreleri reistikleri intihabı yapılmış, tan- namına söz söylemediğini ifade etmiş'İzimata > mülkiye reisi İsmail Hakkı, tir. Neticede Demiryolları masraf bütldaaviye umumi kâtip Saffet, mülki çesi 13.865.785 varidat bütçesi de 17 mil-İ yeye sabık İstanbul yalisi Mitat ve u-| yon 233 bin lira olarak kabul edilmiş-İ mumi kâtipliğe de baş muavin Edip tir. Sonra elektrik ve hava gazi Istih-| Cemil Beyler seçilmişlerdir. Buğdaylarımızı kıymetlendirelim İhracat için prim vermek usu- lünün muvafık bir tedbir ola- cağı işaret ediliyor Dünya istihsalâtının fazlalığı- yüzünden buğday fiyatlarının düştüğü malümdur. Bu vazıyet karşısında buğdaylarımızı kıy- metlendirmek ve möstahsili za- rardan kurtarmak çareleti âra- nırken ekmek fiyatına birkaç kuruş zam yapmakta mevzu bahsoldu. Fakat bu fikir pek târaftar bulamadı. Dün intişar- eden haberlere göre hükümeti- miz de buğday meselesine lâ- yık olduğu ehemmiyeti vermiş ve bu hususta meclise verilmek özere bir kanun lâyıhası hazır- lamıştır. Bu kanuna nazaran müöstahsilin elindeki mahsulünü bugünkü fiyattan 2 kuruş fazla” sına satması temin edilecek, köy- lü hükümete ve ziraat bankası- na olan borcunu buğday olarak aynen verebilecektir. Dün bu hususta görüştüğümüz alâkadar bir zat bize şunları söyledi: — Buğdaylarımızı kıymetlen- dirmek için ekmek fiyatına zam yapmak bir tedbir değildir. Çün- kü bu takdirde diğer şeylerin fiatlarıda © nisbette artacaktır. Binaenaleyh ihracat için pirim vermek usulü en muvafık bir tedbir olur. Bu takdirde köylü mabsulönü verilecek pirim nisbe- tinde fazlasına satabilecektir. Hükümetimizin hazırladığı ka- nun lâyihasının da güzel bir dü- şüncenin mahsulü olduğu anla- şılmaktadır. Bilhassa köylünün hükümete ve Ziraal bankasına olan borç- larına karş buğday verebilmesi köylünün vaziyetini düzeltecek tedbirlerdendir. Âli Ticaret mektebi müderris- lerinden Hakkı Nezihi B,. de diyor ki: — Hükümetimizin almağı dü- şündüğü tedbirler hakkında in- tişar eden haberler çok memuu- niyeete değer. Yalnız bu saha- da kat'i ve daha faideli adımlar atmak için müstabselin hasada kadar muhtaç olduğu avans ve parayı'daha kolaylıkla bulabil- mesinin temini ve mahsulünü ye- tiştirebilmek için yüksek faizle para almak teahbüdünden kur- tarılması elzemdir. Hükümetimizin, istihsal haya- tımızın inkişafıemrinde icap eden bütün bu.noktaları derpiş ede- İ Sayıbat Mektilpları Zonguldak ne istiyor ? e — — — — Bu ehemmiyetli kömür havzamızın emin bir limana ihtiyacı var Zonguldak, Temmuz 931 — Zongul amele yekünu, birlik siciline göre © dağı buğünkü haline sokan kuvvet,dört binden fazladır. (63) deki istihsi kömür havzasından başka bir şeyllât yekünu senevi 200 bin tondur. değildir. 20 — 30 sene evvel (bir na. hiye merkezi olan Zonguldak, bu- gün, bütün memleketin iktısadi ha. yatında en büyük rolü oynıyan muaz- zam birşehir (haline gelmiştir. Öyle zannediyorum - ki, memlekette, rol oynıyan bir âmil varsa oda, sa dece Zonguldak kömür havkasıdır. Şayet, dünya Iktısat buhranı karşısın da bizim duyduğumuz teessür; diğer milletlere nazaran daha azsa, onu mu- hakkak yine bu kömür havzasına borç Tuyuz. Türkiyede Iktısat hayatında mü- him birrol ifa etmekte olan, kömür havzasını görmek, onun oynadığı rol lerin neden ibaret olduğunu tetkik etmek, orasının İnkişafında âmil o- lacak esasları öğrenerek tesbit etmek, memleket meselesini her türlü mesele min fevkinde tutan ve bu uğurda en hassas ve titiz bir neşriyat prensi- pine malik olan (VAKTT) a mensup benim gibi bir gazeteci için her halde en önce gelen bir iş idi. Bu birinci borcumu ifa ettim. Havzanın mühüm bir kısmını dolaştım. Edindiğim inti ba, elde ettiğim malümat budur: Zonguldak kömür havzası, her sene muayyen ve muntazam bir mis pet dairesinde inkişaf etmekte ve! memlekete mühim faydalar temin et- mektedir. İnkişafla mepsuten müte nasip bir şekilde çoğalan istihsalât,! her gün pek bariz bir şekilde kendisi- ni göstermektedir. Geçen 1929 senesi bütün havzadan istihsal edilen kömü- rün miktarı, 1,421,008 ton İken 1930 da bu miktar İTS ton fazlasile 1,595159 tonu bulmuştur. İçinde bur- İlunduğunuz mehil nsenesine . .... Kelile). ilk beş ayın yekünu geçen senenin ay ni aylarının yekünuna kıyasen 17,590 ton fazladır. Bu rekolteyi de bize, hü- tün dünya iktısat buhranı içinde Çr- pındığı halde, kömür havzasının mes- ut ve feyizli bir inkişaf halinde oldur 4unu göstermektedir. Hâlen Zonguldakta kömür istihsa- lâtı ile meşgul olan üçü ecnebi, sekiz kadarı Türk olan on bir müessese var dır. Mili müesseselerin en mütekâmil eğer milli istihsal işinde müspet bir| Bu ocak milli müessese eline geçeli her sene inkişaf devresi (o geçirdiği için, beş sene sonra diğer ecnebi ketlerin — istihsal ettikleri (miki bulacağı tahmin olunmaktadır. Halef satışlar memleket dahilinde yapıldı ğı gibi, Yunanistan, Romanya ve İ talyaya da sevkolunmaktadır. Bu ve. larda amelenin şeraiti hayatiyesi d mükemmeldir. Hifzissihha o Kanunu nun icap ettirdiği bütün sıhhi tedi hir, amelenin mali vaziyeti tahtı te mine alınmıştır. Burada âmele yev- imiyesi 100 — 180 arasındadır. Mavzadaki milli (o müesseseler, jayni şerait dahilinde mevcudiyetleri" ni idameye çalışmaktadırlar. Burs” da faal müesseselerden biri de İbaşta Rauf Rey isminde kıymetli bir Türk mühendisinin bulunduğu (Kılınç) ocaklardır. Bu ocaklarm hazı ağızları | da yakında açılmağa başlanacak ve bu suretle istihsal miktarı artmış olacak- tır, Zonguldak (kömür havzasının İmemlekette ifa etmekte olduğu çok mühim rolün laymeti, ancak içine girildikten ve oralar lâyikile gezik | dikten sonra daha iyi takdir edilebi. lir. Zonguldağın memlekete temin | ettiği fayda, şayet rakamla ifade edil. mek icap ederse ayda 400 - 500 bin Ji, radır, Her ay bu servet bu memleke- | te girmektedir. Memlekette her türlü sıkıntıya mukabele edecek kadar mü- him olan bu miktarın, havzanın inki şafile mütevazi bir şekilde çoğala- cağında, tabii hiçbirimizin şüphemiz yokti. Kiri . Yalnız bu çoğalma işinde biran evverrmaç”emrmesr“önp eden Yaru iretler vardır ki banların ilk vasıta ile alınması, kömür havzamıza, tahayyül ve tasavvurun fevkinde bir mükemme- yet temin edecektir, Bu zaruretin başında liman işi, daha doğrusu kö mürlerimizin kolaylıkla tahmil ve tahliye meselesi gelmektedir. Malüm olduğu Üzere kömür havzamız, her bir yerde mazhar olmadığı bir nimete maliktir. O da havzanın sahilde ol- masıdır. Buna rağmen bu o havslide ve istihsal kabiliyeti fazla olan (68)İmükemmel bir limanımız yoktur. E- numaralı ocağa sahip (Türk iş) şirke-İreyli, tabii bir limana malik olması tidir. Bütün hissesi, Türkiye iş hanka-İna rağmen üzerinde fenni ıslahat ya- sma alt olan (Türk iş) sadece huvzayal yılmış olmadığı için iptidai bir hal- beş milyon liradan fazla sarfetmiştir.) gedir, Zonguldakta ise, Fransız şirke 63 ocağı Türk kafaları ve Türk elleri! st bir Ilman inşa ettirmiştir. Jâk vergisinin yüzde ondan beşe indi- rilmesine ve Çekoslovakya ile yapılan uzlaşma muküvelesinin kabulüne 3it Tâyihatar tasdik dilmiştir. Bundan sonra her hangi bir ecnebi pılıncıya kadar vekiller heyetinin o devlete iki seneyi tecavüz etmemek ü. devletle iki seneyi tecavüz etmemek ü- zere muvakakt mukavele yapabileceği. ne dair kanun ile Türk — Sövyet deniz silâhları tahdidi hakkımdaki o kanan VAKTın Tefrikası : 40 Kızılcık Dalları YAZAN REŞAT NURİ Mesçidin önünden şöyle bir g&mek kararile evden çıkan kü çük hanrmlar belki yirmi daki- ka yarım saat pencerelerden ayrı- lamadılar.: Gülsümün taliine içer- de 'umulmaz bir kalabalık vardı. Allı yeşilli şeker külâhları civar sokak ve viranelerde ne kadar çocuk varsa mesçide toplamıştı. Arka safta Nevnihal kalfanm ya nmda birsıra baş örtülü, tesbih- li büyük hanım oturuyordu. Kör mevlâtçunun bir yanında mesçidin i7 Meclis cumartesi günü toplanacak- tır. Bugünkü tatil ve eylenceler 23 temmuz bayrâmı münase- betile bugün resmi daireler, mil- Ti bankalar ve (müesseseler ka- palı bulunacaklardır. Bu milli bavramı seksenlik imâmı, bir yanında lala, karşımda konağın çocuklarile Gülsüm vardı. Nevnihal kalfa gi bi imamın giyinişinde, yeni cüp pesi, temiz mesileri, şal taklidi boyun atkısında da hazin bir ciddi yet görünüyordu. Cemaatin hep çoluk çocuktan ibaret bulunması adamcağızın neşesini kırmış ol- makla beraber yine © mevlütçuyu vect ile dinliyor, arasıra derin (AL lah, Allah) sesleri çıkararak göz- lerini kapıyor, başını iki yana sal- lıyordu. Kadımın hakikaten güzel bir se si vardı. Fakat usulden filân habe- ri olmadığı için tahammül edilemi yecek kadar haykırıyordu. Sonra ezberden okuduğu için birçok yer- leri atlıyor, . karıştırıyor, tekrar -e- diyor, arkasını getiremediği vakit kendinden bir şeyler uyduruyordu. İbtiyar imam, bu sesten, bu sır- a : sini be disi tes'it için xe le idare edilmekte ve bu idareciler sa- ceği de muhakkaktır... İyesinde her gün biraz daha iki Himayeietfal Bebek şubesi Be- |$1f eseri göstermektedir. bek bahçesinde bir kır eylencesi Bu ocağın her tarafını, şirketin kıy tertip etmiştir. Himayeietfal Ka- /metli müdürü Esat ve Muavini Kâzım dıköy şubesi de Suadiyede Mec- | Beylerin delâletlerile gezdim. Amele lis reisi Kâzım Pş. Hazretlerinin |vaziyetlerini, istihsal ve, temizleme himayesinde bir kır balosu ve- |keyfiyetlerini tetkik ettim. Sadece 63 recektir. Bunlardan başka şehrin (numaralı ocak ile (Kozlu) daki kömür mubtelif semtlerinde de eylence- |i$ şirketinde çalışan amelenin miktarı ler tertin edilmiştir. 3000 i bulmaktadır. Havzada çalışan tısıra falşolardan rahatsız olmağa, ya başlıyorlardı. Bir aralık ihtiyar yerinde O kıpırdanmağa başladı. kadmlar safının önünde dört beş Kadının körlüğünden istifade e-|yaşında bir çocuk sesinin “abla derek arasıra lalaya nümidane i- hani şeker lar,, diye dü- şaretler yapıyordu. Fakat o ( bic'dük gibi öttüğü işitildi. İmam göz- bir şeyin farkında değildi. Eskilüğünü düzelterek “sus sus,, diye redingotunun üstünde o kapalı eski kuvvetli bir ıslık çaldı.. Ve derin vükelâ çehresile dinliyor, yalnız a“ bir süküt.. Fakat bir dakika sonra rasıra cemaate ve önündeki şekeri fısıltılar, gizli itişip (o kakışmalar sepetine bakarak külâhların bu kaltekrar başladı. İyiden iyiye hırs- labalığa yetişip (o yetişmiyeceğini lanan çocuklar şeker külâhları et- kestirmeğe çalışıyordu. Allah saki rafındaki —— gittikçe sıkıştı- lasın hesap denk gelmezse bu yur yorlardı. İmamın bir kaç defa tek murcak alayından zer yakayı kur- İrar ettiği ıslıklar artık cemaati ya»! taracaklardı. o Maamafih pek ol-itıştıramıyordu. o Adamcağız niha- mazsa külâhları ikiye yırtmak da'yet mevlütçuyu bir o susturarak imümkündü ya. iküçük bir nutuk vermeğe mecbur Cemant mevlâdu evvelâ bü-loldu: “Çocuklar günahtır... burası yük adamlar gibi dinliyordu. Fa-cami... mevlâdu nebevi - okunuyor kat kadın işi uzattıkça fena alâ- karagöz oynanmıyor.. Kim gürültü metler belirmeğe başladı. Çocuklar ederse şeker yok ha.. bak haberiniz! ölü deniz dalg ibi için içinlolsun..., Geli nike an (Bitmedi) A bak "Tren yolu iskeleye kadar gelebil- mektedir. Fakat bu limana Zongul- dak deresi, her an kum yığmakla ve ber gün limanı bir derece doldurmak tn devam ettiği için, Jâyıkile emni yet edilemez. Gerçi, limanda her gün muntazaman tarama (o ameliyesi yapılmakta ise de bunun çalışması hem kömür maliyet fiatları mütees- #ir etmekte ve hem de esaslı bir iş gö rülememektledir. Derenin omecrasını değiştirmesi ise, hiç mümkün değildir. Bu yüzden vapurlar, kömürlerini a lelekser liman haricinde almak mecbu riyetinde kalıyorlar. Dışarda İse her an deniz tehlikesi mevcuttur, 4mele nin tedariki güçtür. Velhasıl, Zongul- dak kömürlerimiz arzu edilen şekilde tahmil edilememekte, vapurlar (Arzu edilmemesine rağmen fazla beklemek- tedirler. Onun İçin ecnebi vapurları da Zonguldaktan kömür almaktan ise ton başına birkaç lira fazla para vererek (Pire) den kömür almağı tercih ediyor larmış, Bugün bu endişeleri bertaraf ede cek olan yegâne iş, Ereğli-limanının inşası ve Irmak - Filyos hattınm bir an evvel Ereyliye temdididir. Bu hat- tm buraya kadar temdidi kömür havza ;mızı her türlü endişeden masun bir hale getirecektir. Talât Mümtaz ke diyzlş, iii z

Bu sayıdan diğer sayfalar: