Bu ne acele do Eşref Şefik Beye cevap | Terfi müs —— — stum .. Foyanız meydana ilk adımda çıktı .. Akşamda çıkan cevabı : eskiden sık sık görüştüğümüz. moli larda, hani şu sizin hentiz kurenalrk vee terfi etmediğiniz zamanlar. 8 hepimizi eğlendiren h. özl i hatırlattı. Siz Allahın kia a mek için yarattığı hoş insanlardansı.! nız. En ciddi görünmek istediğiniz za- manlarda bile hilkatinizin bu hâkim ta rafı kendini gösteriyor. Gülünç oluyor sunuz. “Gözüm, mözlüm,, diye o kalfaların ağrı siyasi ve yevmi gazete için biraz fazla Iâühalf olmuyor mu? Ben biraz öyle buldum. Şahsıma taal. lük eden kısımlara ayni lisanla cumar tesi çıkan Türksporda cevap veriyo- rum. Burada ağırbaşlı diye işaret et- tiğiniz Vakıta yaraşır bir lisanla konu- Şacağım: : Münakaşamızın esası tamamen id- mansız bir halde bulunan Lâtifi, spor culuğun en iptidai kaide ve şartlarını da nazarı itibara almadan, Fenere kar şı oynatmak istenenizden çıkmıştı. Va. kat siz yazınızda asıl mevzuu bir tara fa bırakmış ve fransızca bildiğinizi ka- rilerinize göstermek hevesine kapılmış smuz. Yazınızı okürken kendimi fransız! akademisi arasından bir lisan allâme- si karşısında zannettim. Ama kendi lisanını bilmiyen, yazarken yanlış ya- pan ve asıl potu kendisi kıran bir al- lâme, Bakınız bilâsebep fırsat hu fırsat. tir Şu frenkçedeki bilgimi ortaya dü- kövim' derken, sevki tesadüfle Eidiver- saraylı diğiniz Pariste ayak Üstü; basma kaç Mp, sarf xe nahisiz. ağızdan © kapma Karsonlardan öğrendiğiniz. fransızca sizi daha ilk adımda nasıl yere vurdu? Şayet fransızcanızın derecesini, bu li- sandaki iktidarınızı yakından seydim kabahati mürettiplere dım. : Ben fransızca bilmiyorum. Kabul, Fakat siz işe bakın ki çocuklukta ez» berlediğim sarf ve nahiv hatırlamıya vakit kalmadan arkadaş larım yanlışımızı gelip haber verdiler. Yazımızın altına yaptığınız o fransızca çıkmada tam beş tane sarf ve nahiv hatası varmış. Haydi ben aksan eksi" liklerini bir tarafa bırakıyorum. Çünkü aşağı yukarı matbaa harflerine yakın bir adamım. Bizim harf O kasalarında bilme. atar. Kızlar çukura düşünce Yazan : Aleksandr Kuprin Fakat bundan da bezerek Niyura ile kabak çekirdeği satım alır. ikisi de avluyu sokaktan ayıran tahta perdenin arkasında çekirdek Yiyorlar. Yedikle ri çekirdeklerin kabukları çeneleri ve göğüsleri üzerine düşüyor. Onlar hem ağız oynatıyorlar hem de lâmbaları ya kan fenerei, koltuğu altında bir def- terle geçen bekçi, bakkala gi b gilmek için sokağa çıkmış olan civar ermeni vekilharcı hakkında mütajen yürütü. yorlar. Niyura patlak gözlü, açık kumul saçlı ve küçük yapılı bir kadındır. Ba kaklarında mavi damarları görülür. Yüzünde paskalya şekerinden Yapıl; mış küçük kuzuların Yüzündeki aptal saflık asarı görülüyor. O Yılışkandır, telâşçıdır, çeviktir mütecessistir. Söz. lerini o kadar çabuk söyler ki küçük bir çocuk gibi durmadan etrafına ty. kürük saçar... Birdenbire karşıki kahveden çıkan bir garson civar lokantaya doğru se. firtiyor. Hafif ve kıvırcık saçlıdır. Ge. zünün üzerinde bir zar3 nişanesi gö rülüyer. Niyura bağırıyor: kaidelerini| delim. Fakat ya şu (Communications) dan sonra gelen (fait) kelimesine ne dersiniz? ve (Sociğtö) den sonraki (me dical) kelimesine... Lisan bilenlerin söylediğine göre, cem'i müennes kocaman hir (Commu- nication) kelimesinden sonra gelen is- mi mef'ul cem'i müennes yani (faltes) şeklinde yazılırmış... (Socidte) de müf ret müennes olduğu için (medical) in sonuna bir (e) koymak lâzımgelirmiş.. Ben bilmem onlar söylüyorlar. İşte böyle dostum. Henüz gazete münakaşalarının çok acemisisi; Ko nuşurken iddialı bahislerde her zaman kolaylıkla yaptığınız gibi biraz sonra söylediğinizin aksini ayni hararetle id din ederek “ha sizin aklımızda yon ış kalmış ben öyle 4demedimdi. diye İşi mugalataya dökmek kolaydır. Fa kat gazeteye yazılan doğru ve yanlış orada aynen kalıyor. Buna dikkat etmelisiniz. Yazıda ikinel bir hatanız da hir heyulâ gibi orada, burada yeğine mezi yet olarak ileri sürdüğünüz o meshur fransızcanızı böyle yanlış yaparak, ha kiki surette pot kirarak miinakaşamı- zın basında harcayıp mahvetmenizdir. Daha ilk adımda foyanız meydana çık tu. Keşki en kuvvetli tarafınız addedi. len şu frenkçe allâmeliğini o kuvvetli koz olarak ve hiç biran meydana çıkarmıyarak sonuna saklasaydınız!, Ve keşki bu kadar fransızca bile ceğinize biraz türkçe bilseydiniz de (Energie) kelimesinin türkçede tem mukabili olma, kanl, İnkat yerine gö re azim, gayr kuvvet kelimelerile tercüme edildiğini öğrenseydiniz... Fa- kat siz her işinizde olduğu gibi futbol ioyununda da kelime oyunu yapmak is- tiyorsunuz. Şunu İyi aklınıza koyun: Türkçede (gayret) kelimesi hiçbir za. man şuursuz bir çırpınma demek de igildir. (Gayretli adam) yalnız sizin lehçenizde (deli gibi çırpınan adam) manasına geliyor. Biz Türklerde değil. Sizin gibi Parisin Monmart O &por darülfünununda senelerce spor tahsil elmiş ve «por doktoru payesi! kazan. Mış olmadığımız için bırakın da biz Şütleri ağlara takmakta devam eedlim, mon bey.. bilhassa Çeviren ; —5— M. Gayur — Hey bana bak Prokor İvanoviç!.. kabakçekirdeği ister misin? Tiyupka ilâve ediyor; — Bize gelsene... Niyura bir kahkaha koparıyor: | — Yataklarımız o kadar rahat o kadar iyidir ki... Fakat birdenbire büyük kapı açılı. yor. Başvekilharcın haşin gölgesi gö- züküyor, Kadın emre alışmış bir 4'a ile bağırıyor: — Bu ne edepsizlik!. o Gündüzün gömlekle sokakta gözükülemiyeceğini! size kaç defa ihtar etmeli? ne reza. let. hu kadar şuursuzluk olur mu? |. daresini bilen matmazeller, böyle. ken dini el âleme takdim etmez. Elhamdü. UUâh burası it, hamal yatağı değil... Burası kendini bilir bir müessesedir... İki kız hemen mutfağa kaçıyorlar.! Orada iskemlelere çıkıyorlar ve bacsk hlarmı sallıyarak çekirdeklerini yer- ken ahçı Paraşkevinin gidip gelmesini seyrediyorlar. Küçük Mankanm odasında bir! igrup toplanmıştır. o Mankaya o beyaz |Manka veya akandalcı Manka da der- a- bakası Yarın Kasımpaşa Anadolu ile kar- ılaşıyor Serli futbol lik maçlarının neticesinin tevlit et- tiği bir müsabaka yapılacak ikinci küme birincisi Kasımpaşa ile birinci küme sonuncusu Ana- dolu takımları terfi müsabaka- sında karşı karşıya geliyorlar. Birkaçsenedenberi kendi mu- hitinde tevazu ile çalışan Kasım- Paşahlar bütün hasımlarını mağ- İâp ederek ikinci küme şampi- yonluğunu kazandılar. Ve oy- nadıkları her oyun zevkle sey- redildi. Tabiidir ki onlar için İki hedef vardı — biri şampiyonluk diğer birinci kümeye geçmek İ ve daha yüksek takımlarla çar- pışmak.. Geçen sene de Anadolu birinci kümeye geçmiş maalesef birinci kümede kuvvetli klübler karşısında inkisarı hayale uğra- mıştı ve sonuncu olmuştu. Şimdi yarın geçen senenin şampiyo- nile bu senenin şampiyonunu karşı karşıya görüyoruz. Hangisi galip gelecek, futbolda riyazi kat'iyet olmadığı için bu takım galip gelecektir £ diyemeyiz. Fakat her, iki, takım , arasında. bir mu- İ kayese yaparsak * neticenin Ka- Sımpaşa İehine tezahür ettiği görülür, Kasımpaşalılar munta- zam bir halde. çalışmakta, bu maç için antrenmanlarına devam etmektedirler. Saniyen takımla” rında bir tesanğt vardır. Kale- cileri en kuvvetli noktalarıdır. Müdafaaları oldukça kuvvetlidir. göze çarpan Kasımpaşa- lıların muhacim hattıdır. | klüpleri kendi dü F utbol heye Heyet Şildi Istanbulspora ver- mekle hata mı etmiştir ? İstanbul futbol heyetinin dinlen.(heyeti tayin eylediği saatte sahada # İstanbulsporu siltiptfi vücut etmiyen takımların klüpleri y ve Fejni bu miyen bir kararla birincisi addetmesi Galata nerbahçe klüpleri etrafında bir midesi! memnuniyet ve ademi kabul havası w| yandırdı “Tebliğde 3-7-931 tarihinde icra tan mahrum tutulmuştu. edileceği gazetelerle ilân edilen Fener- bahçe — Galatasaray şilt final ma- çına her iki klübün de icabet etmesi har sebile evvelce ilân edildiği veçhile bu husustaki haklarını kaybeylediklerini ve 990 - 931 senesinde İstanbulspor klâ| bünün şilt birincisi addedildiği,, ilân ediliyordu. Bu suretle memleket spor teşkili tinm başında bulunan bir heyet kendi kararına riayet etmiyen ve hotbehet tertip olunan müsabakaları tehir ey: liyen klüpleri tecziye eylemek istemiş. ti. Filvaki yakın senelere kadar İstan bul futbol varlığını hemen hemen tem sil eden Fenerbahçe ve Galntasaray incelerini kendi falarının fikirleri dalma İstan heyetinde de yürütmeğe alışmışlar 7e bu alışkanlık neticesi istedikleri gün müsabaka yapmışlar.. istedikleri çün yapmamışlardır. Paşıbozukluğu yıkarak spor muhi inde de bir disiplin tesis edilmesini ii tediğimiz şu sıralarda bu iki ki hu işleri tedvir ile mükellef bulunan bir heyetin aylarca evvel tayin eyledi ği bir müsabakayı maçtan bir iki gün| evvel bu heyetin müsaadesini almağa| lüzüm görmiyerek hetbehot. tehir eyl) İmeleri teessüfle kaydolunacak hir ha- dise teşkil etmektedir. Bu sebepledir ki İstanbul futbo) easy azan sanomammsan00sunsanapan Kasımpaşa hasma karşı faiktir. Fakat şunuda ilâve edelim ki Kasımpaşa yüksek takımlara karşı oyun oynamamışlır. Halbu- ki bizim görüşlerimiz Anadolu- pun birinci küme takımlarına karşı “aldıkları neticeler üzerine- dir. Yalnız Kasımpaşa bu sene Anadolululera gelince, Anadolu- lülar birinci kümede uğradığı in- kisari hayalle tamamile zebun o!- muşlardır. Antrenmanları bırakmış gibidirler. Müdafaası zaif, müba- cim hattı ise müessir değildir. b kül rengi gözlü, tam bir rus orospv hem sigara içiyor, ladım geriye gitmiyeceğini ispat etmek lmeımı sapladıktan sonra yeni elhise ni hi ettiğinden dolay! kendisinden af talep etti.) gibi cümlelere bayılır. Altın dolu keseleri sağa sola * v ran kahramanlara, Dördüncü Hanri: nin zamparalık sergüzeştlerine meftun dur. v | Maamafih âdi hayatı içinde müsteh! xi, azla iktifa eder, pratik, atılgan bir, kadındır. Sermayeler arasında, leyli mekteplerdeki en yapılı veya en güzel fertlerin mevkiin; işgal eder. Herkes tarafından sevilen bir müstebitten baş ka bir şev değildir. Güzel iri gözlü zaif ve esmer, ya- iri bet kaş) kenarında hafifçe bıyıkları tipidir. Şu sırada altmış altı oynuyo” | ırmasına rağmen sigarayı bırakmıyor. Küçük Mankanın samimi dostu Jenva|Ve ıslak parmağı ile sahifeleri çeviri arkalarında yüzü koyun yatmış kitap) yor. Dizlerine kadar çıplak olan bacak okuyor. Okuduğu kitap Dümanm (frjları zarafelten mahrumdur baş parma raliçenin gerdanlığı) dır. Tlem okuyor)ğındaki nasır ayağını çirkinleştiriyor. Müessesenin yegâne okumağs düş'lmara hoş, nazik bir mahlüktur, tilki kün olan kızıdır. Eline ne geçerse birİkürkü renginde saçları vardır, Asıl is- İâ tefrik okur. Maamafih öyle hayalilmi Glikerya olduğu halde bu isim cok romanlardan zevk almaz. Ona maliralâdi görülerek umumhanelerde âdet ol- ne idare olunmuş tezvirler, düelle'âr)duğu veçhile daha ahenkli bir isim ve. lâzımdır. Meselâ : “Vikent cenaplar: bir|rilmiştir. için iskarpinlerinin bağlarını ŞöZdü-|yaptığından yüzünde genç rahihelere Ve yahut (Marki rakibinin göğsüne Ki-lmahsus solgunluk görülüyor. Miesse. Galatasaraya karşı şilt maçında yer almış ve muvaffak olmuştu. işte yarın Kasımpaşa birinci kümeye geçmek Anadoluda mev- kini kaybetmemek için çalışacak; iki takıma da muvaffakiyetler temenni ederi akları al bir Dudaklarını dır. Sigara dumanının gözlerin; kamasş- Yanında Tamara oturmaktadır. 'Ta Tamara eskiden rahibe namzetliği sede kimse ile samimi değildir. Mazisi akkında kimseye bir şey açmamısır. Fakat azimkârlığı görülüyor. Hilekir ea mahviyeti, tavırları, acı gül sinin ahengi kendisinin birçok ser zeştlerden geçmiş ve bastan cıkmış “ir sofu olduğunu meydana koyuyor, VW. zon kirpikli gözlerinin bakışında esrar vardır, hainlik vardır. Bir gin arka. daşları onu fransızca ve almanca ko nhuşürken gördüler. Hepsi korktular, görünüşteki nezaketine, uyuşkanlığına rağmen bütün sermayeler ondan çeki. nirler. (Mama) kadın, — vekilharelar, haklardan mahrum etmiştir. Nitekim © Fenerbahçenin karşısına çıkmıyan bir İmesi suretile en üstte kalan İstanbul: “parmaklıklı pencerenin yanında bile tinin kararı doğabilecek müsabakalardan Beşiktaş takımı da ayni süretle bu hak Teessürle kaydedilebilecek bir tarz da hareket ederek emri vaki yaratmak © istiyen ve resmi bir heyeti çok mü$- kül bir vaziyette bırakmak istiyen bu iki klübün tecziyesi cihetine gidilmesi lâzımdı. İstanbul futbol heyeti de pek hak- lı olarak işi bu gözle görerek bu klüp leri şiltteki haklarından mahrum et mekle ve şildin sahipsiz kalması ile iktifa etmiyerek kendi takdirine tâbi a olarak bu iki klübü bu hareketlerin. den dolayı bihakkin tezciye edebilmek kustile şilt maçlarında çok dürüst ha reket eden takımlardan ve bu sene ha- kikalen iyi bir varlık gösteren klüpler den birisini taltif etmek cihetinde git miş oldu. “ Bu varlığı doğuran ve hissettir klüp olarak da dömi final maçlarına kadar çıkan ve bu maçı finale kalan bir takımla iki defa tekrar eyliyen ve finalistlerin haklarından mahrum edil spor klübünü inlihap etmiştir. - Bu takdir keyfiyeti tamamen İs- tanbul futbol heyetine ait olmakla be raber pek de yerinde addedilehilir. Çünkü en fâzla muvaffakıyet gös teren klübe tevdi edilmek üzere tahsis olunan İstanbul gildini sahipsiz birak. mak hu sene İçin hiçbir takımın muvaf (nkıyet gösteremediğini ilân, etmek — lucaktı. albüki bu sene bu meşhur (İki klübümüz kadar diğer klüplerimiz de muvaffakiyet göstermişlerdir. Bu mus vaffakıyetlerini Tik ve şilt maçlamında (5, da tamamen İspat etmişlerdi. Yoksa Fe o © ner ile Galatasarayın finale kalması hakikatte aksi hir mana ifade edemez. Çünkü bu klüpler için bu sene pek İyi surette tecelli eden tesadüf daha baş- langıçla veya ortalarda bu iki klübü karsılaştırabilir ve bunlar da biribirini harice atarak diğer klüplerden biri ile final maçın yaparlardı. Bu seneki tesadüftür ki bu iki klü. bü nihayete kadar karşılaştırmamış ve son maçı her iki takıma hazırlamıştır. istanbulspor klübünün bu seneki ütfen sayıfayı çeviriniz) müstebidi olan hürmet gösterirler. Zoe, atuyü iskambil paketinin üze rine çevirerek dedi ki; ğ — Kapatıyorum... Kırkım var, Pi ka asosu., Maniçka onları ver bakalım. Kazandım elli yedi on bir daha altmış sekiz.. Senin kaçın var? 3 Manka yüzünü ekşiterek dedi hi” — Otuz. Ne talihlisin. oynanan kâğıtları hatırlıyorsun.. Haydi kâğıt. ları yap bakalım... Tamara devam et. sene seni dinliyorum... il Zoe yağlı eski iskambilleri karıştı. yor, Mankaya kestirdikten sahra par — maklarının ucunu tükrükle ıslatarak kâğtıları dağıtmağa başlıyor. Tamara elindeki dikişten gözlerini zın sakin bir sesle devam ediyor! © — Nakiş İşlerlerdi. Kilise masa ör. © tüleri ve elbiseleri yapılırdı. — Kışın, ia 5 MN ” bir şeyler görülemezdi. Her tarafa ser — © vi, buhur, asilbent, günlük kokardı. Lâkırdı söylemek kabil değildi, Başrar — “ hibe çok sert bir kadındı. İk kas vet basncak olutsa bir tanemiz mukad. des hir şarkı söylemeğe başlardı. Çok güzel şarkı söylerdik, Hayat sakindi. Tatlı bir koku insönr sarardı, Pencerenin öte tarafındaki kar... Aile ta bir hayaldi. ğer kızlar, hatla umumhanenin İnsafsız a" villa iği