Harici insada Reisicümhur intiha-! batı nasıl Haberler yapıldı ? Netice belli olduğu vakıt Sosyalistler enternasyonâli terennüm etmişler, sol cenah da yuha! diye bağırmıştır M. Briyan istifa mı ediyor ? en Di ), M. Briyan akşam ta- > Söylememiş olmakla beraber Mela meclisinin sabah celse- pm vereceği zannedi- edir, döğer, 14 (ALA.) — saat )M. Briyan istifa ettiği © bâşvekil M. Laval, milli diki in riyaseti cümbur hakkın- kararının asla harici siyaset olmadığını kaydederek mesaide devam etmesi « Briyan nezdinde pek israr edecektir . M. Laval enin mecburi olarak çeki- 13 Haziran tarihinden ber türlü kararm tehirini k. | edecektir . Bu: tarzı hal, yan Cenevre müzakera- iç #tirakini mümkün kılacak- Si « Briyanın , talebi kabul ta İk istifa etse bile Cuma day Cenevre'de © toplanacak iy vrupa birliği komitesinin Celsesine iştirak ederek halama weda eyliyeceği *dilmektedir . M. Laval, M akar” seyahatinde M. Briyana | a vr icap ederse 13 İky kadar orada kendisini “© etmek fikrindedir. İhabın âkisleri İk » 14 (A.A) — Kongreinn yi, intihabat kararı Fransada Hi, isler hasıl etmiştir. Ga- İ esi 4 oğlunu i olan ve binahenaleyh di nefret eden Fransanın | UN olan M. Dumerin intiha- Tak it bir surette karşıla- i Sin, Ve bu münasebetle Fran- ke Yapmış olduğu fedakârlık- üyelatmaktadır. Bütün ga- » M. Briyanın uğradığı aran dabi siyane tı hakkında kimseye bir | it birtakım esbap ile ve bil Mı, ,“Osyalistlerin hariciye na- Migkindeki mükerrer müdaha- / ile izah etmek iktiza etti | fe . Hâlâ devam ğini ehemmiyetle kaydetmekte- dirler. Gazeteler, M. Dumerin ibtibap edilmesinin su'h mesele- leri hakkındaki Fransız siyaseti- ninbir tebeddülü manasmı ta- zammun etmediğ: büsusuna ec- nebi memleketlerin nazarı dik- katlerini celbetmektedir. intihap- tan sonra da Frahsanm siyaseti, sulbün idamesine ve tensikine matuf ve müteveccihtir. M.Dumer 15 Hazirana kadar âyan reisliğinde kalıyor Paris, 14 (A.A) — M. Du- | mer, Riyaseticümhur vazifesinin devir ve teslim tarihi olan 15 Hazirana kadar âyan reisliğini ifada devam edecektir. İntihap tafsilâtı Versay, 13 (A.A) — Âyan meclisi reisi M. Pol Dumer, ikinci rey toplanışında M. Mar- raudun aldığı 330 reye mukabil 556 reyle Fransa Reisicümhur- luğuna intihap edilmiştir. M. Dumer 504 rey, M. Mar- ro 334, M. Painleve 13, M. Briyan 12, M. Cachin 11 ve muhtelif namzetler 9 rey almış- lardır. M. Briyan müstesna olmak üzre bütün nazırlar kendilerine mahsus mevkilerde bulunmakta | idiler, M. Dumerin Reisicümhur- luğa intihabı: sağ cenahın ve merkez fırkaları âzasının ayağa kalkarak sürekli surette alkışla- maları suretile karşılanmıştır. Bu esnada komlünistlerle sosyalistler enternasyonali terennüm etmişler ve sol cenah âzasıda yuha diye bağırmışlardır. Neticenin tebliği üzerine bazı taraflardan yapılan basmana gürültüler sra kapak- ! larının şiddetli surette açılıp ka- panmasından basil olan palırtı içinde kaybolup gitmiştir. Celse tatil edildiği zaman 805- yalistlerle komünistler ihtilâl şar- kıları söylemekte devam ediyor- lardı. ispanyada gürültü etmektedir ler yakılmaktadır, papaslar akın akın Fransaya » 13 (A.A) — Taşrada Grenada ve Alikantada Pir takım hadiseler ol- ildiriimiştir. Bir çok Ma- akılmıştır. Kadikste Domingo Manastı- yangın çıkmıştır. pan ahaliile zabıta İF çarpışma olmuş, v len bir kişi ölmüştür. La fronpurada Salesi- bir mektep yakılmıştır. 3 (AA) © ve Saragostan erlere göre papazlar : « , tanıdıkları kimselerin yin etmektedirler. Her hadise vukuuna dair i yoktur, o Memleketin yi daki eya'etlerden bir | - Papazlar hususi mes | ELLA EE 4 — z bab ! iltica ediyorlar kenlere iltica etmekte ve ispan- yadan çıkıp gitmek için hazır. lıklar yapmaktadırlar, Korduada grev umumi bir şekil almıştır. Bütün dükkân ve mağazalar hatta meyhaneler bile kapalı (o bulunmaktadır. o Şehrin sevkulceyşi noktaları asker ta- rafından işkal edilmiştir. Sokak- larda süvari müfrezeleri dolaş- maktadır, Son günlerde cereyan eden vak'alar halkı büyük bir hüzün ve yeis içinde birakmıştır. Sabık kırsi Alfons aleyhin- de takibat Madıtt, 13 (A.A. — Sabık is- panya kıralı Alfons aleyhinde kanuni takibat icarasına başlana- caktır. Papaslar Fransaya iltica ediyor İ yona | serbest bırakılmasını, sivil muba- bir çok taraflarından gelmekte olan müteaddit papaslar hududu geçerek uzaklaşmaktadırlar. is- panya'nın en büyük reisi ruha: nisi o'an kördinal buğün saat 14-15 te Fransa toprağına geç- miştir. Ölüler nasıl gömülüyor? Madrit, (A.A ) — Pazar günü A.B.C. gazete idarehanesinin önünde ölen duvarcı ile oğlunun cenazeleri kaldırılacağı sırada, komünistlerin yapacaklarını bil- dirdikleri nümayişe mani olmak için cenazeler daha gün ağar- madan kaldırılmış ve gömül- müştür. vi Cebelüttarika kaçanlar Cebelüttarik, 13 (A.A) — Ma- laga'dan gelmiş bir takım ko- münistler burada bazı kargaşa- lıklar o çıkarmışlardır. e Bunların sebep oldukları zarar va hâsar ehemmiyetli bir yekün tutmakta- dır. Cebelüttarika gelmekte olan bazı mültecileri getiren otomo- mobiller yollarda durdurularak yakılmış içinde bulunanlar bir hayli hırpalanmıştır. Bunların be- raberlerinde getirmekte olduk- ları eşyalar da alınmıştır. Cehelüttarikteki oteller şid- detli bir korkuya tutularak ka- çışmakta olan mülteci ve muha- cirler ile ağızağıza dolmuştur. Birçok İspanyol rahibeleri Cebe- lüttarıktaki Lorette manastırında yerleşmişlerdir. Neler istiyorlar ? Madrit, 13-(A, A.) — Sen- dikalar federasyonu hükümete verdiği bir istidada federas- mensup Oo mevkufların fızların ve emniyet kıtaatının vazifelerine nihayet verilmesiri balka silâh dağıtılmasını, papas- ların memleket haricine çıkarıl- mâsıni ve bunlann mal ye mülk- lerinin müsadere edilmesini, örfi idarenin kaldırılmasını istemiştir. Madrit, 14 (A.A) — Nümayiş- çiler, Valansta 15 zaviyeye taar- ruz elmişler ve bunlardan birço- ğunu yakmışlardır. Polis ateş aç- mıştır. Bir amele ağır surette yaralanmış ve birçok kimseler tevkif edilmiştir. Saat 6 da otfi idare ilân edilmiştir. itfaiye ef- ,radı yangını söndürmiye muvaf- fak olmuştur. Fakat tehevvüre kapılan halk bir silâh mağazası- na girerek silâhları yağma etme- ge teşebbüs etmiştir. Bunun üze- rine silâh ateşleri teati edilmiş, bazılarının yarası ağır olmak üzere birçok kimse yaralanmış- tır. Kavga, yarım saat sürmüş- tür. Orfi idare ilân edilmiştir. Sevillede polis Capucinlerin zaviyesine tecavüz eden nü- mayişçiler üzerine ateş açılmıştır. Cardoweye asker sevkedilmiş, ve grev ilânının önüne geçmek Üzere furun ame'esi gönderilmiştir. İspanyada eski Kralın bütün emlâki müsadere ediliyor Madrit, 14 (A.A) — Hükümet, sarayda bulunan bir vesika ile de sabit olduğu veçhile eski kralın vaziyetinden islifade ede- rek şahsi servetini arttırmış ol- duğunu natık bir kararname istar etmiştir. Bunun üzerine hükümet maliye nazınnın kâtibi Adilce musaddak evraka istina- den sabık krala ait olarak ispan- yada bulunan bütün emlâkin müsaderesine tevessül etmesine karar vermiştir. Bulgar kabinesinde istifalar Sofya, 14-(A. A.) Hükümet fırkasile milli o İiberal | fırkası arasında koalisyonun tahakkuku- nu teshil etmek üzere ticaret nazırı profesör Mihaykof ve Irön, 13 (A.A.) — İspanya'nın | ziraat nazırı M. Vasilo istifasını si Bundan çok, çok evvel — o kadar ki bütün hindistan cevizi ağaçlarının yapraklarını saysanız kaç gün evvel olduğunu gene bulamazsınız — küçük gölün kenarında iki kafes gibi yan yâ na duran kulübelerinde, Teri ile Mara oturuyorlardı. İki çocuk (o vakitlerini hep beraber geçirirler, suyun dibinde pırıl pırıl parıldıyan sedef şeytan kulelerini, biribirine sürtünerek geçen gümüş balıkları seyrederler, yahut yu nus balıkları gibi, suya girip oynaşır lardı. Bazan da güneşin Bahrimuhitte kay bolduğu zaman, Teri, Maranın büyük annesi Teynayı ziyarete giderdi. Bizde de olduğu gibi Tahiti adasm da da büyük anneler torunlarma zü- zel hikâyeler söylemesini severler, İki küçük, tenceresin üzerine iğilmiş, yeme fin pişip pişmediğine dikkat eden bü- yük annenin anlattığı hikâyeyi ne me rakla dinlerlerdi. — Ah, derlerdi, Ruhutunoanoaya (Tahitililerin cenneti) bir gidebilsek! Ruhutunoanoa! Bütün düşünceleri orası idi, Orası, Tahitinin büyük dağı i Orohenadan daha yüksekte, bulutların arasında, muhariplerin zevceleri ile birlikte ebedi zevkü safaya daldıkları, bir eğlence yeri idi. Bir sabah çocukları çağırdılar: — Teri!.. Mara! Fakat Teri ile Mara bu seslere ce vap vermedileı, çünkü erkenden Ruhu- tunoanoayı aramıya gitmişlerdi. Oğlan eline küçük hir balta almış, Jean Dorsenne'den * fa. içinde hayat o kadar güzeldi ki bir gün bile olsun Teri doğduğu yeri hatırla. madı. Fakat en iyi şeyler bile nihayet devnm ettikçe yeknasak olur. Kim bk jiir, belki de cennetin güzelliklerinden jistifade için insanın fevkalâde âkil ve ikâmil olması lâzım mı, ne? Yaşıyan insanların zavallı tabiatleri, ilâhların, bütün arzularmı tatmin edici bir muhit olarak yaptıkları cennete uygun gel "miyordu. Her sabah uyanır uyanmaz kalkıp sıçrıyan Teri, bir gün kederli, ve buğa zında bir düğüm olduğu halde uyandı. Kalktı ve gördü ki çiçekler fazla koku lu, yemişler fazla tatlı, gök yüzü faz- la mavi ve mehtap fazla gümüşü idi, Şiddetli bir ağlamak arzusu duydu. Bu ilâhi yerde ilk defa olarak sıkıldı, Ta- hitiye dönmek istedi. Sinirli sinirli Ruhutunonnoanın bittiği yere kadar İ- lerledi. Oradan Tahiti Bahrimuhitin ortasında, göle.düşmüş bir yaprak gibi görünüyordu. Zavallı kalbi, sıkışarek o tarafa baktı. Birdenbire burnuna bir koku geldi, bu vatan kokusu idi, ve Ilk defa olarak çocukluğunu, ve.. on yü şında bıraktığı bir kızı hatırladı. Teri büyük bir teessür duydu; Ruhutunoa noada geçirmiş olduğu mes'ut seneler bir rüya gibi bir an içinde kaybolmuş, bitmişti. Vatan hasretinin rüzgârı ile, fırtınanın şiddetinden iğilen bir bambu ağacı gibi sallandı. Fakat buradan am sıl gitmeli? Ayaklarının dibinde âçı Tan uçurumda bulutlar titreşiyordu. Birdenbire bunun gayrikabil olduğunu anladı ve hınçkırmıya başladı. O anda Maranın önünden yürüyor, ona, çalıla-İbir şimşek çaktı: karşısmda, başmda rı keserek, yol açıyordu. Çağlıyanlaribir taç, bütün vücudü sedefler içinde, köpürerek akıyor, üzerlerine sular Sıçmuhteşem birisi peyda olmuştu. Aym rıyor, çocuklar yemiş kopararak iler-| sucatı onu nasıl Ruhutunoanoaya getir Viyorlardı. Sonra dağa tırmanmıya başi ladılar, Çıplak ayaklarının altından taşlar yuvarlanırken onlar köklere tu tunarak yükseliyorlardı. Teri elleri kanadığı halde devam ediyordu. Fakat ondan daha az mukü- vemetsiz olan kız “eve dönelim,, diye yalvardı. Ne feci bir andı 0! Çocuk kardaşını yarı yolda bırakacak (mıy dı? Ne yazık ki o yaşta olanlar mer- hâmetsiz olurlar. Ruhutunoanoânın gü zel kokulu bahçelerinin hayali, Terinin Maraya olan muhabbetinden daha si- hirli ve çekici çıktı. Yaşlı gözlerle yo- luna devam etti, ve yalnız kalan kızca £ız da büyük annesinin yanına döndü. Teri korku ve heyecan içinde, yor- gun argın, dağın İepesine vardığı man karanlıklar etrafı sarmıştı. Rüz gür otları ve yaprakları sallıyor, gö- rünmiyen hayaller, etrafında, onu bu cür'etinden dolayı cezalandırmıya ha- zır bir vaziyette dolaşıyorlardı. Tam korkudan haykıracağı zaman ay doğ- du. Sanki çocukçağızı teskin etmek /s- tiyordu. Dağın yamaçları sütlü bir ha vâ İçinde görünüyordu, ağaçlara made ni şunlar konuyordu, hatta bunlardan birisi geldi, Terinin üzerine kondu, al dı, kaldırdı ve hayran çocuğu Ruhutu- noanoa bahçelerine götürüp bıraktı. Hakikaten ihtiyar Teyna yalan söyle- memişti, çocuk rüya görmediğine emin lolmak için kendi kendini çimdikliyor- du. Hayatmda bu kadar harikulâde İiçekler görmemişti, kocaman koncalar güzel kokularla dolu havada Sallanı- yor, yeşil çayırlar arasından tatlı bir !mıriltı ile akan nehrin sularında akse- idiyordu. Parlak bir güneş altın yaldız. b, olgun ve her geçenin eline kendi ken dine uzanan yemişlere çarpıyordu. Teri hayretten hayrete"düşüyordu. Hava o kadar hafifti ki insan yürü - mek için hiç zahmet çekmiyor, adeta uçuyordu. Büyük ormanlar uzanıyor, bin bir renkli, geniş kanatlı kuşlar bir taraftan uçuşurken, öbür taraftan gü- zel rakkaseler, muhariplerin tuttukları tempolara ayak uydurarak oynuyorlar dı. Böylece, geceler ve günler, gittikçe yü- zelleşip büyüyen Terinin farkında olma dan geçtiler. Ruhutuncahoanın sürek erme üsse eamAN ee vermişlerdir . Yerlerine liberal fırkası liderleri M. Semilof ve M. Filaçef tayin edilmişlerdir. Yeni nazırlar yarın kral tarafın- dan kabu! edilecek ve müteaki- ben kabine içtimalarına iştirak edeceklerdir . diyse, büyük İlâh Oro da ona acımıştı. — Şu papatyayı al, dedi, ve boşlu- ğa at! Teri çiçeği aldı, boşluğa fırlattı. O* anda papatyanm yaprakları dağıldı, bin bir renkli bir alâimsema şeklinde bir merdiven basamaklarına tahavvül ettiler. Teri bu rengârenk merdivenden koşu koşa, Tahitinin ayakları dibinde serildiği, yüksek dağın tepâğltte Tdi?” Kulak kabarttı, bir ses, baldan da- hat talı bir ses, vücudünün bütün de marlarını titreten bir ses, dağların mi- rıltılarına hâkim bir ses yükseliyordu. İğildi, ve ihtiyar Teyranın kulübesi ö- nünde saçlarını tarıyan fidan gibi ince bir genç kız gördü. i — Mara! Diye seslendi. Denizin üzerinde İpırıltılar vardı. Vücutları çıplak, belle- ri peştemallı Tahitililer balık tutuyor- lar, bir kısmı, omuzlarmda sepetler, portakal taşıyarak kıra çıkıyorlar, ka- dınlar gölgeliklerde örgü örüyorlar, ya hut saçlarma çiçekler yakıştırmakla meşgul oluyorlar, çocuklar yerde oyu şıyorlardı. Teri: — Mara! Diye tekrar seslendi. O ana kadar kendisine meçhul kalmış bir his göğsü nü sikiştırıyordu. Mevcudiyetinin bü- tün kabiliyet ve kuvvetleri aşkla heye cana gelmişti. Bir an, yaşamak zevki. fin yaldızladığı sevimli manzaraya bak ” ti ve mırıldandı: — Asıl cennet, dedi, İnsanın lisinin yaşadığı bir köşeciktir.. La ora ni Tahiti... (seni selâmlarım, merhaba, Tahiti!) Ve, bir ceylândan daha çevik, sa. adete kavuşmak üzere, dağdan koşarak indi. Doktorlar arasında | Etibba odası haysiyet divani dün de toplanmış, fridman aşısı hakkında makaleler yazan dok- tor Fuat Sabit Beyi dinlemiştir. Fuat Sabit Bey fridmana reklam yapmadığını, keşfedilen bir aşı hakkında makale yazmanın bir. kusur ve hata olmadığını söyle- © yerek kendisini müdafaa etmiştir. * * Hasiyet divanı bazı büyük doktor- ların bu hususta mütalaa “ve şehadetlerine lüzum göstermiştir. Gelecek Cumaertesi bu doktorlar dinlenecekir. #