Mi — 6 — Ç VAKIT 5 Kânunsani e Asmalımeşsçit : Romanımsı hakikat, hakikatimsiroman: 34 1931 düz Klâsik bir şair olan Necip Fazıl Edit gitti. Necibe bu hadiseden hiç bah- setmedim. Eğer'ie satırları okursa, ancak sözlerini duydu- ğumu şimdi anlıyacak. â » » Ahlâk telâkkileri, dar burjuva zihniyetinin, taflanlarla (örtülü U için gürünmiyen harap nın ilerisini aşamıyanlar ecip Fazıl anlaşılmaz bi- | idi. Onu tanıdım zannedenler, yer yüzünde nesli tükenmiş garip bir “cins hayvan gibi talâkki ederler, anlıyamadıkları ıstırap- ları, hurçınlıklarının duyamadık- ları sebeplerile eğlenirlerdi. Filhakika, nası bir “Pikadelli,, kendisi murabahacılar muhitinde yabancı kalırsa, Necip Fazıl bu mubitte okadar yalnızdı, ve, etrafına mütemadiyen kendinden vermeği tabii sayardı, Yalnız, bu verdiği, ekseriyetle reddedi- lirdi. Necibin asıl olan tarafını her- kese tanıtmak istiyorum. Burada onun romanlaştınimış hayatını yazacak değilim. Sade onu, ya- zılarından sezemiyenlere izaha çalışacağım. Yer yazünde yalnız benim serseri Yar yüzünde yalnır den derbederim Dünyada herkesin varsa bir yeri Be de bütün dünya benimdir derim, Diyen Necip her şeyden evvvl çox hotkâmdır. Bir gün köprü- im den geçerken ona sormuştum: © M5 © yıkıldığına şahit olmuştu. Res- | — Acaba her lisanda mevcut , ve tanınmış kir isim var mıdır? Kemali ciddiyetle cevap verdi: — Evet: Necip Fazıl, Hiç ezber'emek bassam olma- dığı balde onun şiirlerini daha yazılır yazılmaz kendiminmiş gibi bilir, hatta, bazan, yarım kalmış bir mısramı, omuzundan okur- ken tamamlar gibi olurdum. Alâkamın hayranlığı, hayranlı- ğımın alâkasını uyandırır, ve, Necibi, böylece, “ olduğu gibi,, ve onun için severdim. Kendisile olan münakaşa, hat- | ta kavgalarımızın bir bilançosu- nu yapmak benim için ne kadar gayri kabilse, bunların şiddetli geçişleri esasen onları bana unulturmuştur. ......... 2. “Vak,,tın Tefrıkası : 48 | Necibin şiirlerinde, tutulmıyan sabah rüyalarımızda hatırlıyama- dığımız, içlere serin bir temizlik | akıtan, teselli edici bir elem var- dır. Daha ilk şiirlerinde: Kalbim yırtılıyor ber melesisde Kulağım ruhumun kanat sesinde diyen Necipte kendimizi buluruz. | ! Ruhumuzun kanat sesini hangi- miz « ateşli (Uyastıkta başımızın yerini değiştirirken duymadık. Yazımda, tıpkı eski üdebanın bir parşömen kâğıdım doldur- duktan sonra nokta yerine serp- tikleri kadar çok ismi geçen Necip Fazıl klâsik bir şairdir. Ve şayet “Klâsik,, en basit ma- nasile, numune ittihaz edilebilir. Kitlenin büyük bir ekseriyetinin kendi telâkkilerine göre ayrı ayrı tatabilip oanlayabilecekleri eserden başka bir şey değilse şüphesiz Necip Fazıl da öyledir. “Otel odaları, nı okuyan edip kadar, ıstıraplarını, yattığı tonos- tan, aşağıda döğülen hevenge anlatan helvacı çırağı da rüte- essir olur. Memleketimizda (Bohem) ha- yalı yaşayan san'atkâr pek azdır. Kahve peykelerinde uyuk- layan, koltuk meyhanelerinde, “endaht,, a giden, sinema kapı- larında kavga çıkaran sıhte mu- harrirler kendi zauumlerince Bo- hem dirler. dıkları, gayri münteşir eserlerim i den bahseden bu güruh, deje- nere ve çanak yalayıcıdan baş- ka» birşey: değildir. Hakıki Bohem, her şeyden evvel çalışır ve hakikat eseri meydana getirir. Eğer bu eserde devrin'n ilerisine geçerse, anlaşıl- maz, Bu, onun kabahati değildir. Ve buhem kazanır, bütün kazancını den ve köylülerden 11 kişi mevkuftur- bir günde bitirir. Onun zaman telâkkisi yoktur. ilcaidir. Bir cuma günü, Necip Fazıl ve ben, ikimizde parasızdık. ğle yemeği zamanı çoktan geç- miş ve biz Beyoğlunda Petroz- ratta önümüzdeki çayları, çabuk bitmesin diye yudum yudum içiyor, bir taraftan Peyamı Sa- fanın idare etliği “cümuriyetin,, edebiyat sayıfası için yazılanları bazırlıyorduk. Açlık ikimizide asabileştirmişti. z (Bitmedi) 2.2.0000 0... GA GL Genç kız derin bir ıstırap ve — teessür "duyuyordu. Çünkü İngil- . tereden garbi Avusturalyaya ge- linciye kadar kurduğu hayallerin, beslediği ümitlerin bir dakikada mini gördüğü o güzel, o aslan «gibi delikanlı şimdi toprak altında yatıyordu. Müstakbel kocasına güzel görünsün diye giydiği süs- lü elbise artik ona müstekreh bir paçavra yığını gibi gözükü- ordu. Ne olur bir matem elbi- sesi bulusa idi “ Aston'un annesini ahpapların- dan birinin evinde buldular. Kadın oğlunun bu samimi arka- daşını görünce derdi tazelendi. Maamafih cesur bir kadındı. Ağlamamak için kendi kendine mücadele çtliği anlaşılıyodu; Yzan: Peter Bilo — Yavrumu bana Allah verdi, gene o aldı. Allah gafur ve ; rahimdir. diye söylendi. Smit ihtiyarı teselli için bir kaç söz daha söyledikten sonra şehirde bir gezinti teklif etti. Bu suretle kadıncağız biraz açıl- mış olacaktı. Çıktılar, Bu gezme Astonun annesi ile Ingiltereden getirdiği genç kıza dair konuşmak için Smite güzel bir vesile teşkil etti. Madam Aston onu görmek istiyordu. Beraberce otele gitti- ler. Kızcağız odasında yatağının üzerine oturmuş, ağlıyordu. Madam Aston: — Yavrum ben Astonun am- | nesiyim dedi. Sonra genç kızın altın sarısı saçlarını okşıyarak ilâve etti: — Onu ben doğurdum. Ben büyüttüm. O bütün mevcudiyeti | Fakat bu, sadece | İ bayağılıktır. Üzerlerinde çalışma- | Menemen divanı harbi bugün toplanıyor (Uar tarafı İ inci sayfada) Menemene sevkedildi. Diyantharp buş- müddei umumiliğine tayin edilen Hi- dayet Bey şimdi Şeyh Basdı sticvap etmek üzere Menemene gitti. Hariçten gelecek azaların bugün İzmire gelme. ileri bekleniyor geldikleri takdirde mah! keme derhal faaliyete geçecektir, İlk faaliyet olmak üzere evrak tet- ikik edilecek ve bu tetkikat süratle ne iticelendirilecek ve celseler açılacaktır. ZABIT KATİPLERİ KİMLER? Divanıharp zabıt kâtipliklerine asli ye mahkemesinden İhsan, ağir ceza ka tir. Bunlardan Haydar, Nuriye atlı ha nima: — Artık ebediyen benim oldun, hü- kümeti biz alacağız, şeriat bayrağı bu rada hâkim olacaktır!,, demiştir. Bu serseriler tevkif edilmişler ve Menemene gönderilmişlerdir. Dün ge ile ve büyük bir kâğıda yazılmıştır. İmzası Vangelostur. Mektup burada eski rumca bilen memleket hastanesi imamr Giritli Hak kı Eefndiye trecüme ettirilmiştir. Mek tubun muhteviyatı hakkında sıkı bir ketumiyet gösterilmektedir. Haber alındığına göre bu meptupta şu satırlar varmış: — “Marikaya 100 drahmi veriniz. İ- şin çoğu gitmiş, azı kalmıştır, koyunla rımız da fanliyettedir.,, Mektup 929 senesinde yazılmıştır. Kime ait olduğu henüz belli değildir. Ayni imza İle bir de 929 senesinde ya- zilmış bir mektup ele geçmiştir ki bu, çok eskidir. Manisa zabıtası bu husus- ta tahkikata devam etmektedir, HASTANE İMAMI NE DİYOR? İzmir, 4 — Istanbuldan Menemene gönderilen askeri hastane imamı, İbra İce (Arasta) camii imamı Aptullah Ef. de tutulmuştur. MEKTUPLAR KAPALI OLMIYACAK İzmir, 4 — Bura posta ve telgrafi başmüdürü seyyar posta memurlukları na verdiği emirde idarei örfiye ilân e- !dilen Balıkesir Manisa ve Menemen- den kapalı omeptup (“almamaları tutulup tutulmıyacağını da umum mü dürlükten sordu. NAŞİT İZMİRE SEVKEDİLDİ İzmir, 4 — Geliboluda Filorineli Na şit isminde biri yakalınmış ve İzmire! getirilmiştir. Naşit Efendinin Horos köyde otur duğu ve Menemen hadisesinin patlak vermesi üzerine Geliboluya firar ettiği anlaşılmıştır. Naşit Menemene sevk ve isticrap olunmuştur. Menemen, 3 — Şehit Kubilâyın aziz başmı yesil bayrağa bağlamak için mehdiye ip veren kunduracı Kâmil, fa ciayı müteakip katile sigara Ikram e jden Molla Hasan ile yeşil bayrağın di kildiği yeri kazanlar tevkif edildiler. | oKemalpaşa'dan ve Parsa'dan nakşi- bendi tarikine mensup 9 mevkuf Mene İmene getirildiler. Hainlerin 14 gün kal dıkları Bozalan köyü ihtiyar heyetin! lar, Menemen jandarma kumandanı İFahri Bey, dün evine bırakılmış ise de gene nezaret altımda bulundurulmakta İve ifadesi alınmaktadır. MENEMEN MÜDDET UMUMİLİĞİ Ankara, 4 — Karaburun Oo müddei İumumisi Selâhattin Bey o Menemen! İmüddei umumisinin yerine tayin edil- di, | İ VANGELOS İMZALI MEKTUP İsile alâkadar görülerek tevkif edilen- lerden birinde bir mektup bulunduğu! nı bildirdi ve mektupların sansöre tâbi! HAİNLERE YARDIM EDENLER | ! | ,zevcesi Yedide Hanım Balıkesirin Çay him Efendi, mürtecilerin herhangi bi- rile alâkasını reddetmiştir. İfadesi o- tuz büyük sayfa tutmuştur. Bu husus ta malümat verilmemekle beraber Ho ca İbrahimin mühim bazr itiraflarda bulunduğu haber alınmıştır. Akhisarda tevkif edilerek Manisaya götürülen Hafız Hasan Ef, de müdde- iumumi Kâmil Bey tarafından isticvap olunmuştur. Bu da irtiac ile olan mü nasebetini inkâr etmis, fakat İstanbul da tutulan Şeyh Abdülhakim namına Yaylıca, Başlamış köylerinde halkı nakşiliğe teşvik eden risaleler dağıttığı tesbit olunmuştur. KUBİLAYYİN MEZARI Ankara, 4 — Menemen ismini unut- mak için bu kasabaya bundan böyle i Kubilây namı verilmesini teklifeden- ler olmuştu. Dün Cümhuriyet Halk fır kası meb'uslarından bir zat ta: “Epbi lâyın mezarmı Menemende bırakmak caiz değildir Onu Ankaraya naklet- melidir,, teklifinde bulunmuştur. Ali Şuuri Beyin kuvvetli bir mülâ- haza İle cevabı kâfi geldi: “Bilâkis şe- kitlerin mezarını orada birakalım. Me nemende onun boğazlanmasını alkış- "yanlar her ân Kubilâyin kanlı haya- Vini görsünler, bu ceza daha ağır, da» iha büyük olur. BÜYÜK ŞEHİDİN KARISI NE DİYOR? Balıkesir, 3 — Şehit Kubilây beyin köy mektebi muallimesidir. Balıkesir- de şehit kocasına yapılan ihtifale işti- rak etmek üzere küçük oğlu Vedat ile beraber Balıkesire gelmiş, maarif mü- dürünün evine misafir edilmiştir. Balikesir müallimler birliği, bu ye tim ailenin terfihi için bazı teşebbüs lerde bulunmustur. Kadm kendsile gö! irüşenlere facla hakkındaki hissi kab- Manisa, 3 — Menemen irtica hadise| lelvukuunu şöyle anlatmıştır: “. Cayköyde, bir gece garip bir rü ya gördüm. Kabilây bir mezar kazı Bursalı Mehmef MERKEZ MEMUKU RASIH B. CARİBİ YAKALANDI Merkez memuru İsmail Rasih © yi ve babasını ocerheden ii Mehmet Üsküdarda (O Bit rinda yakalanmış ve üzerinde Beyin Nagant tabancası, ayağına” ne Rasih Beyin sarı iskarpinleri bö muştur. Merkumün evinin tahal de o gece sırtında bulunan kanlı © te meydana çıkarılmıştır. N — —————— Tur ng kulüp albümü Turing kulüp şehrimize gelecek “ yahlara dağıtılmak, Amerika ve A i panın meşhur seyyah şehirlerine derilmek üzere bir albüm hazırlami# dır. Bu albümde şehrin meşhur releri ve asarı atikasile beraber ab İda bulunmaktadır. Kulüp belediş de bazı fotoğraflar istemiştir. Geçen sene memleketimize alti küsur seyyah vapuru gelmişken bu * ne bu miktar bunun onda ikisine cektir, Gelen malümat bu merkezdefi Bunun sebebi dünyada mevcut Ik di buhrandır. —ay Fransız selareti müsteş'i Fransa sefareti müsteşarı Mw Barbiye dün şehrimize gelmiştü A dı, Bu rüyanın tesiri altında kantef çinde, gözümü açtığım zaman oğlu” Veğat bana ne dedi, bilir misiniz? ne, dedi, babamı kıtır kıtır kestiler Benim rüyamı da, yavrucağın söy diklerini de o gün köydeki muallim kadaşlarıma anlattım. Ertesi gün ra haber geldi. Tüylerim diken di oldu ve bayıldım. Bu ilk tesir geçtikten sonra düşü” düm: Ölüm nasıl olsa herkes için İkadderdir. Ancak iftihar ediyorum inkılâp uğruna feda olmak hissesi zim ailemize isabet etti. Örfi idare mıntakâsına seyahat . Menemen, Balıkesir, Manis£ ve havalisinde ilân edilen idare örfiye talimatnamesi dün Dabi" liye vekâletinden vilâyete bildi” rilmiştir. Vilâyet te bunu kayma” kamlıklara tebliğ etmiştir. Talimatnameye, göre Istanbul ve diğer şehirlerden idarei ör” fiye mıntakasına seyahat ser” besttir yalnız buralara gidenle” rin nüfus tezkereleri görülecek” tir, Lİ ; ANKARA MİTİNGİ Ankara, 4 (Telefon) — Ankara £ İliği mitinge hazırlanmaktadır. İ“VAKIT, e abo- | ne olunuz haber verilmişti, Mektup eski Rumca| yordu. Etrafında sarıklı hocalar var-! ..........1...21222.0. 0.0... ee... ile bana ait idi. Buna rağmen bak ağlamıyorum. Allah verdi, Allah aldı. Allah gafur ve ra- himdir. Haydi sen de söyle ba- kayım, Allah gafur ve rahimdir, Genç kız tekrarladı: — Allah gafur ve rabimdir. — Söyle bana sağ olsa idi onu sevecek mi idin? — Sevecektim, — Benim kadar sevecek mi idin? — Bütün kalbimle sevecektim. Sonra ihtiyar kadın genç kızı öptü ve sordu: — Benim kızım olmak ister misin, benim yanımda yaşamak ister misin ? Iki kadın birbirlerine sarıldı- lar. Onları ana kız addetmek için artık sebep yoktu. , Madam Aston manevi evlâdı ile birlikte Pert teki evine dön- dü. Smite gelince Parkerin keş- | fettiği altın madenlerine gitti ve orada zengin olmak için ne yap- mak lâzımsa yapu, Stem Parker ile karısı Hasting Gemi göz yaşları, mendil sak layışlar, son veda cümleleri ara” gemisinin en muhteşem kamara- ! sında limandan çıktı, Rıhtım, larını o kiralamışlardı, o Onların Garbi Avustralyayı terketmeleri günün en mühim bir bâdisesi telâkki ediliyordu. Bizzat valii umumi ile karısı vapura kadar teşyie geldiler. Bir gün evvel hükümet kona- ğında şereflerine çok mutantan bir kabul resmi yopılmıştı. Par- ker son muvaffakiyet, Garbi Avustralya hayatı iklisadisine kuvvet verecek yeni bir memba keşfetmesi ile bu iltifata hak kazanmıştı. .. Evelin Parker gemi hareket ederken güvertede ayakta du- ruyordu. Her tarafı hediye geti- rilen çiçek demetlerile dolu idi. Hele valinin karısı tarafından verilen (Orkida) lar o kadar gü- İ zeldi ki... Herkes ayni cümleyi baykırı- yordu: Fare Wellell ( güle güle) gümrük binaları, şehir, birer birer gözden silindiler ve Evelin riüs” tesna bütün yolcular kamaralarr na indiler. Evelin Garbi Avusturalyad8 | geçirdiği macerayi düşünüyordu. O ancak altı ay süren garip bif rüya görmüştü. Sevmiş, sevilmi$ ve nihayet bütün bunlar maziy€ karışmıştı, Etrafına bakındı. Güvertede yalnızdı. Çiçek buketlerini bir araya getirdi ve aralarına soku” larak bu renkten ve kokuda" mezar içinde diz çöktü hınçkr” nklarla ağlamağa başladı. Niçin ağlıyordu? Belkide bu bir daha göremeyeceği rüayaya veda et” mek için... Sonra kalktı, çiçeklerin hep” sini denize attı, göz yaşların! sildi ve yavaş yavaş kamarasın | gitti. Akşam çayı için giyii zamanı idi. SON