6 — VAKIT 10 Kânunevel 1930 Emi Asmalımesçit : Romanımsı hakikat, 74 hakikatimsi roman:10 Bir çok şayanı dikkat kimselerle konuştuktan sonra, vakit geçirmiş fakat daha bir şey öğrenmek.. Yukarda sizi ihtiyar bir Rus © karşılar, paltonuzu - eğer varsa - alır, ve Edison'un ilk ihtira et- © tiği gramofon makinesi kadar eski bir yramofona aynı dere cede eski bir plâk koyar. Fransızcası Yahudiceyi, Yabu- © dicesi Türkçeyi andırır babası il Ermeni, anası Rum kendisi Ka- tolik bir kız size içeceğiniz şeyi sorar. Burada içgi namına esasen votka ile rakıdan ve pek nadiren © biradan başka bir şey bulun- madığına nazaran intihapta güç- © lük çekmezsiniz. Buranın bir hususiyetini de, ka- © pisında ve bodrumda oturan üç © dört kişi teşkil ederler. Bunlardan © birisinin ismi Salomonoftur. Ba- o şındaki kasketi, ve gözünün bi- risinin siyah bir örtü ile kapanık oluşu, insana kazaya uğramış bir - şoförle konuşuyorum hissini ve- rir. Bu adamın sık sık kaybolup tekrar göründüğü nazarı dikkati celbeder. Her gidip gelişinde, © kendisini muhakkak birisi bek- | ler, eline bir kaç lira sıkıştırır, mukabilinde küçük bir paket | alarak gider. Salomonof, kokarin satıcısıdır. Öteki adamlar da öyledir. Fa- kat onlar şişe ile satmazlar. Çünkü şişesi üç liradır, ve her- kesin üç lirası yoktur. Onlar şişeleri küçük paketlere taksim edip 25,50 kuruşa satarlar. Yani - perakende muamele yaparlar. an birisinin vaziyeti büs- - bütün gariptir. Ismi Seyfi olan | bu adam seyyar bir meyhanedir. Elinde salepci güyümü gibi bir mangal taşır. Hava veya Aleon - sokağının bir köşesine mangalı > kurar. Gebinden paket halinde © hazırlanmış ve şaşlik denilen ke- baplar çıkarır, pişirmeğe başlar. © Öteki cebinden bir şişe rakı çı- karır, daha başka bir cebinden . — Seyfinin bütün elbisesi cep- lerden yapılmıştır — kadehleri © çıkarır ve kadehi, mezesile be- - raber 10 kuruşa rakı satar. Bu kadar ucuzluğa şaşmayınız. © Çünkü bu işin ne kazanç nede — istihlâk vergisi ne dükkân kirası ve nede elektrik sarfiyatı vardır. Bi - Ba - Bo'ya girerken bütün ! 2222522022000. “Vakır,, ın Tefrkası; 31 gün Parkerin başma gelen benim de başıma gelebilir, Bi; kadmlarımızdan (o başka ıymetli malımız yok ve Aston “son hareketi ile bu hazineye el uzattı. Kravley böyle söyliyerek ya- “nında duran karısının kendine doğru çekti. Sonra sözünü tamam- > ladı: © —Benonun için delidir dersem © o cezasız kalacak. Eğer böyle z “düşmanlarını cezasız o bırakırsak! osnra bizim halimiz ne olur? — Kravley ben sana bu adamın hiçbir kabahati, hiçbir cümü'olmar dığını söylüyorum. *— Tuhaf şey, nasıl olur? — Evet Madam Parkere mühim İdan ,, sen delisin “ i bende., bu tipler bodrumda oturuyor ve konuşuyorlardı. Çünkü vakit da- ' ba erkendi. Saat 11 oluyordu. Yukarı çıktım. Şeyh Memduh, yanında tanımadığım birisi ile i oturmuş, içiyorlardı. Şeyh, arkadaşını taktim etti: — Resim üstatlarından Vanlı i Safa bey. Kır saçları kabarmış, zeki ve çok sevimli' bakışlı parlak iki gözü vardı. Bir peyğamber gibi ağır ağır söylüyordu. — Yarabbim, dedi, bu mem- lekette güzel sanatlar ne kadar ihmal ediliyor. Bir Mikel Anj gelse burada mahvolur. Ben profesörüm dedim de karakol- diye beni bıraktılar, — Ne oldu? — Efendim, köşe b su dökmek icap “ e dükkânı varmış.. Ne bileyim ben.. bodrum penceresinden içeriye gitmiş; acem küfretti, Karakola götürdüler ve bana ,, kimsin? ,, diye sor- dular, ,, Profesörüm,, dedim. , İsmin ne? ,, dediler. ,, Vanlı,, dedim. ,, Nerede otürursun? ,, dediler. ,,Sarayda,, dedim. Kom- ser, aceme dönüp ,, gördün ya, bu adam deli, dedi ve beni bıraktılar. Vanlı, bu tarz sözlerle Şeyh Memduh ile görüşmemize mani oluyordu. Kendisinden izin alıp çıkmak istedik, bana dönüp: — Türk genci; dedi, sen be- nim vicdanımın bayrağısın, bir az «bohem» ol.. İç efendim, hay- di bakalım, içelim benim canım efendim.. Ressam“Ultrillo,,da içerdi. Ne imiş o “rennaissance,,. Ben böyle bir şey tanımıyorum... Güç halle elinden kurtulduk. Yzan: Peter Btlo — Vaziyet böyle icap ettirdi.İzır bulunacak ve reye iştirak ede-'sayıyor, bağrıyor, Maikova muha- kemesi İdam cezaları 10seneye indirildi Moskova, 8 (A-A.) — Sovyet ittihadı merkez komitesi sanayi (o suikastçıları davasında mahküm olanların idam ce zalarını on seneye ve ön sene cezayı da sekiz seneye indirmiştir. Mahkümların beş sene hukuku medeniveden iskatla. rma ve mallarının müsadresine karar vermiştir. Kömür yerine buğday Roland “Manitoba,, , S (A.4.) — Çiftçiler buğdaylarınm bir kilesine bir çeyrek dolara bile müşteri bulamadıkla rından ellerindeki buğdayları mahru- kat olarak kullanmaktadırlar. Şeyh Memduh ile Aleon soka- ğının köşesine mangalını «açmış» olan Seyfinin ayak meyhanesin- de birer tane attık, ve, arka sokaklardan geçerek Galatasa- raydan Tophaneye inen yokuşta sağ tarafta dar bir sokağa gir- dik. Orada bodrum gibi bir ka- pının önünde duran kaskelli bir gocuğa, Şeyh: — Ihvanız, diyerek, içeri gir- di. Bende arkasından. Burası basık, ve duman dolu bir yerdi. Kokudan, derhal bir esrar kah- vesinde olduğumuzu anladım. içerde üç kişi, yudum yudum çay içiyorlar ve koz helvası yi- yorlardı. Ocakta, çenesi yere düşecek kadar uzamış bir yüzle, kırmızı fanilalı birisi vardı. Duvarda eski mesudiye zıh- lısının sedefle işlenmiş bir resmi, onun yanında da bir deniz kızı resmi asılı idi. Peykenin birinde kucak kuca- ğa bir kedi ile. köpek uyuyor- Fransız buhranı Müşkülât devam edecek gibi... Paris, 8 (A.A.) — M. Chautenpes ile M. Alberd Sarraut sat 20 de M. Lava. İm nezdinden müfarekat ederken ken- dilerinden malümat istiyen gazetecilere müşkülâtın hâlâ devam etmekte oldu. ğunu, M. Lavalın basiret ve maharetle hareket ettiğini söylemişlerdir. Demok rat cümhuriyetçiler birliği azasından M. Marin ile M. de Wenden sat 20-10) da M. Laval ile görüşmiye gelmişlerdir. Paris, $S A.A.) — M. Tardlen, M. ha- vale kendisile teşriki mesai edeceğini vadetmiştir. Paris, 8 (A.A.) — Radikal sosyalist grubu atideki karar suretini kabul et- miştir. Müstafa kabine reisinin meb'u- san meclisinde istinat etmiş olduğu ek- seriyeti her ne pahaya olursa olsun lerle anlaşma yoluna girmeden sol ce- naha teveccüh etmesini istediğini beyan eyler. Paris, 8 (A.A.) — Demokrat cümhu- riyetçiler birliği grgubu (dün akşam yaptığı İçtimada M. Lavali müzakere. lerinde müşkülata herhangi bir karar sureti kaleme alma- mağa karar vermiştir. Yalan bir haber Roma, 8 (A.A.) — İstefanla ajansı tebliğ ediyor: Nauen telsizi New York! Timesin bir haberini 'n ö Bu habere göre Fransa hükümeti Sov- yet Rusya ile dostluk siyasetini terket- mek ve Fransa ile bahri müsavat tale- binde ısrar etmemek şartile İtalyaya| bulunmaktadır. Bu yalan birinci defa olarak tekzip olunur. Zira, Faşist İtal- yahın krediye ihtiyacı yoktur ve ecne- lardı, Masanın birinde bir. bağ- lama duruyordu. Adam, bize şüpheli bir bakışla baktı, Şeyhi görünce boğuk bir sesle: — Kaybettik, dedi. Akşamdan beri sabırsızlıktan patlıyacaktım. Ne vardı? Niçin şeyh beni esrarengiz yerlere gö- türüyordu. Söyliyecekleri ne idi? Fakat susuyordum. Çünkü şeyh, kendisine sual sorulmasına müsa- de etmezdi. O, herşeyi zamanın- da yaptığına kani idi. — Birşey varsa, derdi, ki be- nim ibtiyarim haricinde olmuştur, oda, kendi doğuşuma hakim olamayışımdır. Hayatta - bu o- nun en sevdiği kelimesidir-yegâ- ne hakim olamadığını bu hadise- de benim felâketim olmuştur, itmedi - vaş uyanıyordu. D r birer açılmıya başlamıştı. İlk müş- teriler sökün ettiler. Herkesin konuştuğu o$ey tabi dün geceki vak'a idi. Öğle üstü mücrim hakkında kati karar verile- cekti. Bü sırada bütün şehir ha- bi memleketlerde hiç bir zaman kredi aramamıştır. Mısır Başvekilinin beyanatı Kahire, 8 (A.A.) — Başvekil Sıtkı Pş. geçenlerde teşkil edilen Halk Fır- kasının faaliyet merkezi ittihaz ettiği binanın açılış resmi münasebetile yapı- lan umumi bir içtimada söylediği bir| nutukta demiştir ki: “Veft fırkası azasile liberaller İngil-| terenin bitaraflığından vazgeçerek mü- dahalede bulunmasını istemektedirler. Biz, İngiltere hükümetinden hiç bir, vakitte yardım beklemiyoruz. (o Çünkü sulhü, sükün ve İntizamı devam ettire bilecek bir kuvvete malik bulunuyo-'İ ruj ya Oldüğü yalanmış ! Paris, $ (A.A.) — Madeleine Roch, gazetelerde çıkan ir haber hilafına o- larak ölmemiştir. Fakat, sıhhi vaziye- ti ümitsizdir. ........... şehirden çok uzaktı. Öğle vaktini haber veren düdük sesleri ile be- raber işini bıraktı. Yola çıktı. Kulgardiye geldiği zaman han- garın kesif bir kalabalık tarafından kuşatılmış olduğunu gördü bu, ha- yıra alâmet değildi. Herkes söğüp haykırıyor, u- Haydi Kravley budalalık yapma.|cekti. Böyle bir şey Kulgardide sık'lumalar dakikadan dakikaya faz- Sen benim dediğim gibi hareket e-İsık olmazdı. Binaenaleyh umumi|lalaşıyordu. deceksin. İtimat et bana. Pişmanlalâka tahminin fevkinde idi. olmazsın. Allaha ısmarladık. As tonun eve hırsızlık için değil ma- Aston bir sandık gibi yerde sü- rüklenerek dışarı çıkartıldı. Kapı- Amerikalı çıktı. Madam Krev-'dam Parker için geldiği dedikodu-|nm yanmdaki kantarın üstüne ko- ley kapıyı arkasından kapamak'su kulakları dolduruyordu. Herkesi|nuldu. için ona refakat ediyordu. Ameri- kalı bir işaretle onu dişarı çağır. — Bana haber yolladığınız korkunç bir hiddet bürümüştü. Her! kes bu taarruzu benimsiyor, kendi- ine yapılmış fazediyordu. Öğle Kalabalıktan alaycı bir ses: — Onu tartın! Bu fikri tasvip ettiler. Aston ceyi batırlayınız, dedi. Sizden birlüstü hepsi odara hazır bulunacak-İtartıldı. Bu ameliyeyi idare eden teşekkür bile beklemedim. Bugün!lardı. de beklemiyorum. Yalnız eyiliğe karşı eyilik. Kravley de benim is- tediğimi yapmalı. — Anladım. Merak etmeyin.'bekliyordu. ... Aston uyandığı zaman gündüz olmuştu. o Amerikalınm gelmesini Halbuki o herkes gi» adam bağırdı: — Yüz altmış iki litre, ip de da hil! Herkes kahkahaile gülmeğe başladı. Amerikalı Astonun yanmda du- Ne söyledi iseniz hepsini yapa-bi işine gitmişti. Saatler geçiyor.İruyordu. Bu gülüşme ona biraz caktır. gelmiyor, görünmüyordu. Artık ümit verir gibi oldu. Halkın hare- Amerikalı madam Kravley te-)dakikaları saymağa başlamıştı. Ni-|ketlerinde pek fazla zalimane bir şekkür ederek uzaklaştı. bir meseleyi izah için evine gitti. © — Peki ya kollarını bağlayışı aözını tıkaması? ç Kulgardi şehri artık yavaş ya- bayet tekrar daldı. Amerikalının çalıştığı maden hal görülmüyordu. Bundan istifa-|haneden kaçtı. Her yerde de etmek lâzımdı. Deminki ses yine haykırdı: Lİ O HARICI HABERLER l uğratmamak için|)| vasi mikyasta kredi teminine amadell Göneşn ooğuşu : 7.14 — bet Zehirli çorba Elli talebenin ölümüne sebep oldu Bombay, 8 (A.A.) — Elli kadar i lebe bir kaza eseri olarak içine zehi" bir yılan düşmüş olan bir çorbayı İ tikten biraz sonra ölmüşlerdir. Deniz altında infilâk Lorient, 5 (A.A.) — Yüzlerce cephaneyi hamil olduğu halde bateti$ olan ve seyrüseferi işkâl eden F toreni? Yapurunu parçalamak için dalgıçlar “ rafmdan denize torpil konulduğu * rada vapurun cephaneliği de torpill€” le beraer iştial etmiştir. Bu infilâk © tecesinde deniz o kadar altüst olmu” fur ki mayn koyan Atriglio gemisi çalanmış ve derhal batmıştır, On gi kişi telef olmuştur. İtilüf edildiği yalan, Cenevre, 8 (A.A.) — Ihzari muhafaza etmek hususundaki iddiasr-| teslihat konferansındaki Fransız mehi” nm parlamenta müesseselerinin mum-İ gili İtalya hükümetinin bir takım Ye tazam faaliyetine bir mâni teşkil etti-| tekliflerde ulunması üzerine deniz gini nazarı itibara alan radikal s05Ya:| yeri hakkında Fransa ile Italya arasi” list grubu böyle usulleri takbih ettiği-| da güya bir itilaf yapıldığına dair O” ni ve yeni hükümetin mürteci kuvvet- taya çıkan haberlerin asılsız olduğun” beyan etmektedir. | 10 kânunevel Çarşamba 930 Dahilde U aykığı Kuruş 150 3 400 ö işn R Hariçte s00 1450 2700 1409. RECEP 1349 Bu gecek Ay 46 16,41 | Ayım doğuşu : 20,33 — bay : 1900 Namaz vakitleri Sabah Öğle İkindi Âlişam Vat Ti 8,45 V20r d428 1641 MIŞ R. o: | Buakşam İstanbulda Saat Sekizden ona kadar alarırği fasıl. Sinemalar : Alkazar — Ana Alemdar — Bekiret koncas Asri — Garp Beş'ktaş Hilâl — Nuhun gemisi Etuval — Venüs Elhamra — Coşkun belde Ekler — Yunan tiyâtro tropu Fransız — Ganj mabedesi Glorya — Haydut şarkısı Hale — Üsküdar ) Allahsız kıs KemalB.—Kanlı denizler ve dudaklar Majik — 4 piyade Melek — Kırık kalp Opera — Yırucı kus İİİ Süreyya Kadiköy - lik buse Şık — Monoleskü Pp Birçok eller Jar üstüne fırladı. p Herkes bu cansız duran Sap ketini seyrediyor ve daha ne km diye düşünüyordu. Fakat minki ses vakit bırakmkadi” bir savurdu: Güneşte sabunlayın! Birçok kişiler birden bi€* tekrar hücum ettiler. Bir z çine götürdüler. Soyarak 629” «) dılar. Sonra güneşte kuru bıraktılar. Herkes delicesine gülü” Kahkahalar bir az kesilir gibi ca Amerikalı haykırdı: bari — Çoluklar bu soğuk sU su çok eyi oldu. Bilmiyere yaf kendisini tedavi ettiniz. Bat delidir. Anlıyor musunuz? > il rae ğe e te iler, Değil mi Krs9 ie (Bitmedi). See uanhkwe Ze