Lei Me Fransız parlamen- tosunda . Uatrik rezeleti Fransız kabi- "esini oldukça sarsmıştır. Kabi- Neye mensup nezaret müsteşar- larından ikisinin mecliste teşek- en Okemisyon huzurunda p vermek üzere işten çekil- meleri sol cenahın şiddetle hü- | cum edilmesine imkân verdi. Maamafih bu muhacematın hükü- metçe elde edilmiş olan ekseri” Yeti haleldar etmesine yine in- tizar edilmemelidir. M. Tardiyonun etrafına topla- Mağa muvaffak olduğu ekseriyet kamonizmin ifratından korkan ve sosyalizmin Marksızma doğru temayülünden çekinen küçük ve büyük sermayedar Fransız bor- İuyasıdır. Fransız milleti içtimai #erait noktai nazarıodan diğer milletlerle mukayese edilemez. Diğer milletlerde serveti umumi- ye büyük zenginler elinde bu- kundu; balde Fransada orta tabaka ve köylü azçok bir nakit İtharına muvaffak olmuştur. Şu Büretle serveti umumiye oldukça tevzi edilmiş bulunuyor. Küçük sermayedar tabaka Burjuvaziyi teşkil ediyor. Bu Burjuvazi (o Proletaryanın bücumlarından son derece çeki- hir. “Yün çorabı,nı müdafaadan a bir düşünmez. Onca en Mukaddes şey içine altunlarını sakladığı “eski yün çorap,, tır. Bu sebepten dolayi meclisin intihabatında küçük sermayedar mühim bir rol oynamakta ve .ol tenahın ekseriyet temin etmesine Mani olmaktadır. En b ralist aleyhtarı e aka halkın gözü Önünde kızıl sancakla beraber X İtcessüm ettirmeleri küçük ser- Mmayedarın sol cenah aleyhine rey end için kâfi gelir. de sağa meylettiren ve diğer bir sebepte sol cenahın beynel- Milelci ve terki teslihata taraftar Hande. Sol çanah harp masa- prutosto ettiği zaman Merkez ve sağ cenah borjuvazi- Bin önünde haricin tecavüzü esini tecesüm (ettiriyor. Ana vatanın müdafaası mümkün 9lsa bile dağınık müstemlikâtın Merkeze merbut Okalması için beden kuvvetin teminini talep #vliyor. Burjuvasi tamamen va- bitti ki möstemlikât elinden Riderse “yün çorap,, daki mev- “ut yayaş yavaş azalacak çünkü Üzerine müstemlikât halkı" alnının terile kazanarak leri nakitler inzimam ede- Maamafi küçük sermayedarı kuşkulandırabilecek üçüncü bir Soktu vardır Ordu sermayesinin Sun zamanında ve ana vatan dahilinde tehlikeye düşmesi ih- Bu hadise kapamadan i e asabiyeti daha teskin lekil bulunuyor. o Şimdiye Minaj Hamo meselesinde iflâsın vukua gelmesi ye tabriş elti. #naenaleyh © Fıransız küçük F müdafaa ettiği hükümet SERA ENT idir. | ba Burjuva fevkalâde asebi- sermâyelerin o kaynayup he >ayedarı bugün eksepiyelten © #mniyeti beslemiyor. Fakat | orl Eğer bu hükümet lirse yerine $ol cenah gel- takdirde Marksizm tehlikesi ecek mi? Zelecek servetin ilgası tehlikesini | urjuvazi sol cenahtan Zziya- | Paris çezamahkemesinde garip bir dava | Paris 13 öncü sulh ceza mah- kemesinde... Mahkeme huzuruna Madam )Jo- zefin Esema iminde iradı ile ya- şar bir kadın çıkıyor. Bu kadının : çünbası pek büyüktür. Madamın sayfiyesine bitişik sayfiyede otu- ! rap madam Lusyen'in şimdiye kadar yirmi kedisinin madam Asema tarafından zehirlendiğini iddia ediyor. Madam Ascma böyle bir cina- yeti yapmadığına yüzlerce yemin savuruyor. Madam Asema—Madam Lüs- yeni sevmem, Fakat kendilerinden pek hoşlanırım. Ben bütün hay- yanları sevnrim. 60 yaşında ve 120 kiloluk bir kadın olan Madam Lüsyen şahit | mevkiine geliyor. Şişko kadın | çekiyor. Madam Lüsyen — Altı senedir bu ! Şimdiye kadar bahçemde yirmiden fazla kedi gömdün:. Mahkeme reisi — Adeta bir mezarlık halini almış desenizel.. | Madam Lüsyen — Heyhat ki öyle... Ah yarabbi! Bu hain ka- dın beş kedim olduğunu gördü- mü hemen hepsini öldürüyor. Reis — Siz de dörtten fazla beslemeyiniz! o vakit rahat eder- siniz. (Dinliyenlerde hande) Madam Lüsyen kedilerini bir baytara fethi meyit yaptırmış. Mütehassıs bunların yavaş yavaş “Bidörc dir zehirie etiirlendik” lerine hükmetmiş. Şimdi aleyhteki şahitler din- teniyor. O Bunların her birisine mahkeme reisi ciddi bir tavırla . soruyor: — Madam Lüsyen kedilerinin feci vefatı hakkındaki malümatı- nız nedir? Aleyhteki şahitler Madam Ase- manın gayet namuslu ve kalbi Aşk mektupları yazmayınız | “Aşkınızı kulaklarınıza fısıldayınız, sesinizin yettiği kadar bağırmız, tele. Diks bir yazısında aşk mektupları hak-, kurda diyor ki: İngiliz muharrilerinden o Deroteya fon ediniz. Fakat katiyyen yazmayı! niz. Eğer aşkmızı mektupla ilân etmek| mecburiyetinde kalırsanız, kalm zarf! içinde gönderiniz. Yazdığınız mektubu bir gün sonra gönderecek olursanız da ha iyi yapmış olursunuz. Çünkü 24 sn-| at sonra okuyacağınız bü mektubu gön dermez, yakar, ve size şuur ihsan eden Allaha şükredersiniz. Karşınızdakini iyice tanımadan, maksadını anlamadan ilânı aşka kalk- şanlımıza bile aşk mektupları yazmak tehlikelidir. Zira, nişanlanmak, teşriki hayat etmek sayılamaz. Bunun izdiyaç la değil de hafif bir macera ile netire- lenmesi de ihtimal dahilindedir. Bu takdirde gösterdiğiniz samimiyete gül. mez misiniz? Bir kız sevgilisine puse verebilir, bu o kadar tehlikeli değildir. Çünkü ayrıldıktan sonra bundan bir «e ser kalmaz. Lâkin mektuplar ilânı aş- kr ve tahriri puseleri muhafaza eder- ler. Bunun için gençlere aşk mektupla; rı yazmak hevesinden vazgeçmeleri şa- yanı tavsiyedir. Fıransız > sinin bu en- dişeşidir ki Tardyö kabinesini hâlâ mevkide tutmakta ve Ra dikalların galebesine mani ol- maktadır. M. Gayur i ! geliyor. mutlaka öldürür !,, iyi bir kadın olduğunu ve değil kedileri zehirlemek hatta kır baçlamak bile elinden gelmiye- ceğini söyliyorlar, Bunlardan biri” sinin ismi çağrılıyor. Kendisi | gelmemiş. Madam Lüsyen — *Asabiyet- le) Ne olacak! Sen Lazar hapis- hanesinde yatıyor. |Handeler| f Müddeiumumi muayinine sıra | Müddeiumumi muavini — E- ger Madam Aşemayı cezalandı- | rırsanız esbabı muhaffefeyi na- zarı itibara alınız. Komşusunda | beş kediyi birden besliyen bir kimsenin bulunması tahammül edilir birşev olmıyacak... Madam Lüşyen — Ahl. Be- nim miniminilerimi!... Meter Lepin ile Meter Alfons Bemar ın müdafaasından sonra Madam Asema nın beraatine ka- | rar veriliyor. Madam Lüsyen: “Bu memlekette artık adalet | kalmamış?,, diye homurdanarak çıkıyor. Reis bu sözleri işitme- mezlikten geliyor. e Arii Oruc ve Sü- leymanTevfikB.leı TÜSt tarafı İinci sayfada) Bunun üzerine Adliye dokto- ru Enver B., kendisini mua- | yene etmiş, sefere mani olacak şekilde bir rabatsızlığı bulunma- dığına dair rapor vermiştir. | Koceili müstantikliğinin tan- zim ettiği tevkif müzekkeresi şu mealdedir: « Gayri vaki olduğu tahkikat ile anlaşılan zenperestane bir ha- diseyi mevzubahiş ederek İzmit valisi Eşref Bey hakkında garez- kârane ve maddö mahsusa ile tesi bununla iktifa etmiyerek te- | çavüzatını zabıtâya, Maarif ida- reşine, muallimlere kadar iler- | İetmiştir. Cürüm nevi ve mahiyetine ve bilâ fasıla temadi eylemesine bi- naen işbu suç asayişi ve intizamı âmme ve adabı umumiyeyi de mu- hil bulunduğundan bahsile hak- larında tevkif kararı istarı hak- kındaki müddei umumiliğin mü- taleanamesi cereyan eden safa- hatı tahkikata nazaran kanuni ve musip görülmekle mumaileyhim Süleyman Tevfik ve Arif Oruç Beyler baklarında tevkif müzek- kereleri tastirine karar verildi.,, | S5 — VAKIT 5 Kânunevel “Bu hain kadın, evimdeki kediler beşe baliğ oldu mu Bu yüzden bahçem zavailıların cesedile bır mezariığadöndü.. amele bir lordu tahkir etti Son Posta ile gelen Londra gözeteleri avam © kamarasında gürültülü bir celseden babset- mektedir. Hatta bu celsede a- mele meb'uslarından biri Lord Vinterton namında bir mubafa- zakâr meb'usun yüzüne elindeki kâğıt tomarını atmış ve bu yüz- den gürültü âzami dereceye var- mıştı. Bu hadisenin sebebi, M. | Snowdenin bir nutuk irat eder- ken Lord Vintertonun ona «mü- tecaviz köpek» demesidir. Amele meb'uslardan M. Sinormons bu» nu duymuş, topal gileğynden si na dayanara! orda k- be Sag ağ ia orun yüzüne indirmiştir. Lord Vintertön mukabelede bulunma- mış, M. Baldırın, bu hareketin meclise karşı hakaret olmasına mebni Simmonsun hadiseyi izah etmesini veya tarziye vermesini istemiş, Simmons hadiseyi izah ettikten sönra itiraz etmiş ve bütün alâkadarlar mazeretini ka- ir, a BİN yg A (Hususi makinelerie tamamen renkli irae edilen)sözlü, şarkılı ve (Franz Lebar) ın Zigenerliebe eserinden muktebes olan Haydutlar Şarkısı (ROGUE . SÖNG) Fimi yarm akşamdan itibaren sinemalarımızdan en güzeli olan j : i i i Glorya da |! İraesine başlanacaktır. Heyeti : temşiliyesi başında: NewYork» ja (Metrppolitaine Opera) nın N meşhur birinci beritonu Lawrence Tibbeti mak çok yanlış bir harekettir. Hatta ni hakarette bulunan «Yarın» gaze- |£ Herkesin bu barikadan bab- sedeceği muhakkaktır, Türkçe $ ve (Fransızca omükâlemeler film üzerinde yazılıdır. yg a Darülbedayi Temsilleri üm İSTANBUL BELEDİYESİ a KM İl “ala | ; | Ul 3 pere 2 tablo terihi piyes Muharriri : Musabip zade Celâl Bev 1930 — © İşaretler Yüz gün harbinden sonra ilk fikir Yüz günlük ateşli cenkleşmeden son ra etrafta muharipleri ortadan çekik miş bir muharebe meydanı hali var. Bir yanda yaralılar, bir tarafta harap ol muş karargâhlar ve sürü sürü dehalet- ler... . gibi fosladı. Bu muharebenin her muharebe gibi bir sonu vardı. B uson nedir? Bu son, muhalefetin ortadan kalkması değidir. Bu muharebeden böyle bir netice çıkar mak istiyenler aldanırlar. Çünkü böyle bir muhalefetin ortadan kalkması için bir muharebe lâzım değildi. 5 Onu bir muharebenin mağlübu ad- detmek hatadır. Yüz gün harbinde Babıâli caddesin den fıçı, fıçı mürekkep aktı. Nice ka- lemler çok atan maântelli bataryalar bi fosladı. Bu muharebenin neticesi bu değildir. Yüz gün harbinde Babıâliyi kalem eşkiyası sardı. Yol kesti. Ve bugün başlarının çaresine bakıyorlar. Muhare benin netiçesi bu da değildir. Yüz gün İharbinden çıkan netice bütün zıddiyet- lerin, bütün aksiliklerin, ters görüş lerin birbirile boy ölçüşmeğe “çalış” İtığı yerde bu müharebe müspet netice sini verdi. Bu netice zıtlardan hâsıl olan ahenk tar bir fikirdir. e. a İsmet Paşa iki ay evvel, Sivasta: “ Biz, demişti, nüfusunun çoğu köylü olan bir milletiz, bizim devleti. imiz bir köylü devletidir. 3 Yakup Kadri Bey bir makale yazdı: “Halk fırkası bir sınıfa istinat etme» li, bir sınıfın malı olmalıdır. Muhalif hür adam şunu yazdı: “— Halk fırkası, halkın fırkası ol mak için, köylüyü, orta halli köylüyü, İesnafı himaye etmelidir., Zıddiyetlerden, mücadelelerden, mü nakaşlardan, söküntü sellerinden, $9- i ğanaklardan, didişmelerden okalan kum budur. Halk fırkası bir sınıf fırkası ola / caktır. , Gece 'dükkânlara giren ağaçlar Ankaradan gelen bir telgraf, Apka- radaki Himayei eşçar cemiyetinin bir içtimada adını değiştirmeğe karar verdiğini haber veriyor. Z İ Ağaç korumu cemiyeti ve Ankara İdeyince aklıma ağaçlara dair bazı hatıralar geldi. Bundan sekiz sene kadar eyyeldi. Ankarada araşıra ağaç bayramı yapı Şllerd. Herkes eline bir fidan alır. Bir 3'de ibrik istasyon yolunda fidan diker #idi. Bir gün, belediye emir verdi. Her £ dükkâncı, dükânının önüne bir fidan 3 İdikecektir diye. Dükkânlarn önüne bi rer fidan kondu. Ve kaldırım a 'iarmdan biri yerinden kelkti. ir gece yahudı maha'leşindeki evime üyordum. Baktım sabahki gördü- üm fidanlar meydanda yok.. Saydım ilç, dört, beş on.. Tam altmış beş. Hiç bir dükkânm önünde fiday yoktu. i Ertesi gün öğleye doğru ayni yollardan geçtim, dükkânların önün- de kuru fidunlar sıra, sıra boy güşte riyor... br Dükküncmin birine sordum: “Aksamları fidanlar ne oluyor. 8 dam yüzüme baktı, baktı; İ “— Efendi .dedi, biz sabah dikiyor g ruz akşam alıp götürüyorlar, tanrınm yünü fidan dikmekle urağşacak deği. liz ya. Fakir frkara, odunsuz memle- kette neylesin! agacı çekip götürür. i Gündüzleri ağaçlara mukayyet oluyo ruz, geceleri dükkânı kaparken fidan. ları da içeriye saklıyoruz, sabahları ge İlince kepenkleri açtıktan sonra fidan- ları yerine dikiyoruz. Dükânın önünde ağaç olmazsa, belediye bizlele çezâ ya zıyor. ES pg agg Ba 3 ra Ağaçları koruma çemiyeti bize, yar sevgisi gihi ağaç sevgisi öğretmeli a- dını gibi ityatlarımızı du değiştirme- lidir,