i zılıyor. “evladının. haklarını sevaptır. o we — 2 VAKİT 18 Teşrinsani Kabil olar mu Mekteplerden imthanları kaldırmak fikri için 3izim mektep hocalarımız ne diyorlar ? stanbul Erkek lisesi ve Istik- i lisesi felsefe muallimlerinden servet B. imtihanlar hakkında saptığımız ankete cevaben di- yor ki: “Mekteplerimiz için imtihanla- “ân olup olmaması ve yahut na- sıl olması meselesi, kanaatimce, yalnız başına bir mesele değil- dir; belki bütün bir mektep te- şekkülünün nev'ine, mahiyetine bağlı bir iştir. Eğer mektepten anladığımız şey, bizim eski idadi veya sultani ise, yani devlet ma- kinesine münevver memur yetiş- tiren bir müessese ise, böyle bir mektebin tedrisatı, program- diğimiz şekilde kitabi olur; im- tihanları da ona göre talebeden | ancak muti, düşünmeye mub- . Haç olmıyan bir takım bilgi iti- | tları İsteyen bir gümrük mu- ayenesi o yapılır. “Netekim bu © mektep telâkkisinin taban taba- edersek ve | mektep deyince talebenin | bütün rubi kudretlerini muallim | na nddıni kabul denilen rehberlerin idaresi altın- da yâşayarak nemalandırmaları Bize VAKIT okuyucularının dert ortağıdır Boğaziçi ve Erenköy elektrik istiyor ! namaz. Bu şehir ehalisi bu me- Beylerbeyinden (N. M) imzasile ya- “Memleketimizde çalışan ecnebi şirketlerinin kazanmak hakkını kabul etmemek istemiyorum. Lâ- kin buna mukabil bu memleket gözetmek mecburiyetinde olduklarını kabul stmek de insaf icabı olsa gerek- tir. Elektrik şirketi Istanbul bele- diyesi hududu dahilinde olan tenvir imtiyazını haizdir. Ondan başka bir şirket bu hakkı kulla- “ VAKIT çın tefrikası: 7 TME — Müminin mümine selâm ver mesi sünneti seniyedir sevaptır. — Fıkaraya para vermesi daha on para veren cennete “mi gider? — Cennete bu kadar ucuz gidi diğini bilmiyorum amma (sadaka 1430 ? müdürlerimiz, için yapılmış bir teşkilâti hatır- larsak, artık o zaman imtihan, - bugün olduğu gibi - talebenin sadece on dakikalık hayatı hak- ! kında bir hüküm vermek olmaz, belki bütün bir tahsil devresin- deki mesai tarihi ve bu tarihin eserleri üzerine teşmil edilmek zarureti hasıl olur. Bilmem bu bir kaç satır içine tekaif etmeğe çalıştığım fikir, kâfi derecede va- zahmıdır ? Işte muhterem Vakıt'ın büyük bir alâka gösterdiği bu mühim meselyi ben böyle görüyorum. | Yalnız anketin mevzuu olan sual mutlaka bugünkü vaziyet hak- kında bir büküm vermeği istib- daf ediyorsa, itiraf edeyim ki bugün için benim de sarib bir fikrim yok; çünkü öyle tahmin ediyorum ki bugünkü mektep- İ lerimiz bir istihale, bir intikal devresinde bulunuyor. Bünyesi ve gayesi vuzuh ile taayyün et- miş gözükmüyor. Onun için bu- günkü (mekteplerimizin bütün teşekkül gibi (o imtihan meselesi i de kat'i bir şekil ve bir kadro | içine sokulamıyor ve sokulamı» | yacağa benziyor. Yazınız deni zıyayı ancak bu şirketin himmetinden beklemektedir. Şir- ket ise kendisine azami menfa- | atini getirecek yerler ile *meş- ! güldür. |» Biz Boğaziçi ahalisi elektrik zyasına wazbar olmak için şir- ketin yalnız lütfuna. intizar et- mek vaziyetindeyiz. Beylerbeyine elektrik cereyanı verileceği zan- nile elektrik tesisatı yaptırmağa kalktık. Tam üç senedir tesisa- tımız hazır, bekliyoruz. Halbuki et halâ Kuzguncuktan yan olursa, kim bilir ne yaptığı var! ki Süleyman Bey kaldırıma otur- muş derler,. İnsan, alın damarı çat- lamadıkça halka avuç açamazmış.. sözü vardır. Bunlar hep boş lâkır-| dı. Alnımdan hiçbir şey patlamadı. Rabbime bin şükür wzım namusum yerindedir. İ kamet malmeminalmmaysamlağ elektrik vermek niyetinde değil | mesafe olan şan dilenciye para vermezler, 7 kazayı belâyı defeder... © — Yüzündeki o kocaman kara — ögözlük nedir? Kör müsün? o — Niçin yalan söyliyeyim. Kör değilim. Başka sebeple takıyorum. © — Niçin? — Tanınmamak için... Bu öğünüşe filosof bir az sırrta- rak sorgusunda devam etti: — Nasıl dilenci oldun?. — O yaprağı kapa... — Dilencilik hakkında bana ba zı malümat veremez misin? — Ne yapacağın niyetin mi var?! — Tanınmaktan niçin korkuyor-! o — Ey hayat bu. Bazan akşam-| sun?.. İdan sabaha ne olacağı bilinmez. ” —Ey düşmez kalkmaz bir Allah (| — Fakat efendi kısmetime mani| ç Ben de vaktile efendiden bir adam) oluyorsun. idim... Dost var düşman var. Yas — Neden? nanırım?.. Gazetemize mühim beyanatta “Ben böyle bir bulundu fesıh kararını zaruri addederim.,, Ankara, 17 ( Telefon) — Serbest fırkanm kendi ken dini feshetmesi hadisesi karşı- sında Halk fırkası erkân ve aza- sından bazılarile görüştüm, Bun- lardan fırkanın meclis grupu idare heyeti reisi Afyon meb'usu Ali B. bana şu beyanatta bu- lundu: — Cumartesi günü meclis kürsüsünde serd ettiğim mütalca ve beyanatım, memleketini se- venler için bu bapta bir fikir vermeğe (kâfidir zannederim. Muhalif bir fırkanın olması lüzu- mu hakkında sarahaten kanaat- sararma let aeanansa Acaba bu intizarımızın bitme. sini ahfadımız mı idrak edecek? Bostancıda oturan okuyuculanmızdan doktor Akif bey $u mektubu gönderdi: Herkesce malum İstanbulun sekiz ay sayfiyelik en sihhi ve mutena semti olan Göztepe, E- renköy, Suadiye, Bostancıya her sene rağbet arimakta ve bu se- ne Vali ve Şehremini beyin da- lerimi söyledim. Henüz terbiyei siyasiyesi kâfi (oderecede inki- şaf etmemiş olan memleketimiz halkı arasında dirilecek fırka fikir ve hislerinin çok nazik bir mesele olduğu, ona göre bu va- rifeyi derubte etmiş olanların bu bususta ne dereceye kadar kabiliyet gösterdikleri az zaman zarfındaki hadiselerle zahir ol- muştur. Binaenaleyh böyle pro- gram ve prensipleri fikirden zi- yade hisse istinat ettirecek olan bir fırkanın memlekette terakki ve inkişaf hususundaki faydası meşkuk geldiğine ve şalısi vatdhn- perverliklerinden emin olduğum bu zevatın bu nazik noktayı takdir etmiş olacakları ihtimaline göre böyle bir fesih kararını za- ruri addederim. Saffet Bey Halk fırkası umum! kâtibi Saf- fet B. de şunları söyledi: — Fırkamızın bir karşı fırka teşekkül etmesi hakkındaki fikri büyük reisimiz Gazi Hz. nin Fethi Bİ. ye yazmış oldukları ce- vabi mektupta tasrih edilmiştir. bi teşrifile te'yüt etmiş bir ha- kikattir. Lehülhamd Asfalt yol ! yapıldı. fakat gazetelerde yapıldı yapılacak senelerdenberi devam | eden Fener yolundan Bostancıya | kadar elektrik Suadiyeden Bos- tancıya kadarda pek kısa bir hava ğazı tesisi nedense mümkün olamıyor. Alâ- kadaran: Vilâyet budud dahili olan bu güzel mahallin elektrik ve hava ğazı tesisatını biran evvel temin edilerek bizleride köy hayatından kurtarmalıdır ve | yahut akşam erken olmasından | umumiyetle karanlıkta evine av- det mecburiyetinde (o olanların Daülkelp tedavi hanesini on beş gün beyhude ziyaretten vikaye için her gün çogalan başı boş köpeklerin hiç olmazsa ortadan kalkmasını temin etmesini reca — Konuştuğumuz müddetçe kay bedeceğin kazancın ne ise tediye e- deceğim... — Beni şüpheye düşürüyorsun.. — Ne cihetten? — Belediye tarafından müfettiş misin nesin? gelirimiz hakkında tahkikat yapıp ta bizden kazanç vergisi mi alacaksınız? Bir fikir mücadelesinden mahrum kaldığımıza bittabi mütcessirim. Refik B. Bu hususta Refik B; in, (Kons ya) mütalcası şudur; i — Cumartesi günü mecliste- | ki beyanatımda bu fırkayı zait bir şey addetmemiştim. Serbestçiler feshi düşünmüşler ve yapmışlar inşallah memleket için hayırlı olur. Öküz vebası Bir çok vilâyetlerimize yeyılmış buiunmaktadır Ankara, 17 (telefon) — ran ve Kafkasyadan memlektimiz hayvanatına sirayet eden öküz | vebası şark vilâyetlerimizle Sivas mıntakasına ve Giresuna kadar yayılmıştır. Fakat çok ciddi şe- kilde mücadele yapılmaktadır . Asrın mabudu Para, kâbesi bankalar mıdır ? Fazıl Ahmet vey böyle diyor Ankara, 17 (Telefon) — M cis lokantasında. bir grup (meb'us karşı fırkanın Osmanlı borçları, i mali vaziyet ve bankalar hak- kındaki fikir ve vaziyetlerinden bahsediyordu. Bunlar arasında pek hararetle lakırdı eden Fazıl Abmet beye karşı fırkanm mali fikirleri hakkında reyini sordum. Gülümsiyerek dedi ki — Bu asrın en sevgili ve en pazılı mabudu paradır. Ve onun da en büyük mabedi banka, O sebepledir ki zamanımızın din ve mezhebini iyi anlıyanlar hep bu yeni kâbeyi kendilerine kıble edindiler ve o, gece gündüz © nun etrafını tavaf edip onun önünde secdeye kapanıyorlar. Karşı fırkanın muhterem İli“ deri gibi yalnız asri değil, bir dereceye kadarda fütürist bir şahsiyet, bu iktisadi ibadetten nasıl bihaber olur? Gerçi Fethi beyi şimdiye kadar irfan, malü- mat ve talâkat bahislerinde İus8 İ ile orta arasında bir boy sahibi gördüm. Fakat işittiğime ve tab minime göre kendileri mali kilgi ve ihtisas ta değilse de maliyeci" lere hürmet hususunda daha em damlı olsa gerektir. : : Ibrahim Tali B. DM eğ Bugün şehrimize geliyor amcama 17 (Tetefom)— Mir” him «Tali B. Istanbula Hareket etti. Oradan Bursaya geçerek 10 gün kalacak, 10 günde star bulda kaldıktan sonra dönecek” tir. Bana beyanatında: “Ufak te” fek şakavetlerin tenkilinden son ra balk silâblarını bhükümet€ teslim etmektedir.,, dedi. Ali Cenani Bevin açtığ dava Ankara, 17 (Telefon) — Alİ Cenani beyin gazetemiz aleyhis* açtığı davaya bagün aslıye cet mahkemesinde devam ve müd#” faa için 1 kânunusaniye talik ral eli yok mu? Her şeyi ka-|bildin? © der yapmaz mı? — Hayır hiçbir şeyi kader yap- maz. Her şeyin vukuunda amil ©- lan bir sebep vardır. Kader senin gibi hayat düşkünlerinin şikâyet seslerini tıkamak için uydurulmuş bir sözdür. Birçok kimseler bir sa- kızı geveliyerek darebnin nereden geldiğini düşünm ek gafleti için- de yaşarlar. Sen bana nasıl dilenci olduğunu anlat ben de sana bu a- — Yok canım ben belediye taraf lisı değilim. Sizden yani dilencileri! den yanayım... — Kaderinde varsa sen de be- nim gibi olursun... — Kader ne demek? Manasız bir söz. — Kadere inanmıyor musun? — Aslı olmadık bir şeye nasıl i- Bu kuponun kesip birikti- riniz ; bir sıra kponu ge- fiten VAMITın târlü türlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır e. İmez bir adamsın. mil ->bepleri Lirer birer göstere- yim.. rinle yatışmış dertlerimi depreştiri- yorsun.. Dilencilikten daha ötesi — Hey efendi niçin bu sualle-| — Bakıyorum vücudünde bi bir sakatlık görmüyorum. Çalıs! adam hiçbir vakit dilenci olma? — İş bulamazsam nasıl çalif” rım? -— Bak tanınmamak için yüzü ne gözlük takıyorsun.. Senin â den gizlemek istediğin bir tin var.. İş vermek için ki sana emniyeti kalmamış olmalı” Dilenci biraz hayretle: — Neler de bulup çıkarıyorsW” — Sen belki de işrete, kum” dadandın. Belki de bir karı sev” Belki de çaldın tutuldun;. Hep ?* ivar mr? Ben yüreğimi yakan şeyle-|ahlâk sefaletlerinin sonu buralar? ri düşünmemek için dilenci oldum|çıkar. Ya beynine bir tabancs* z vesselâm... — Dur. Sen başlamadan senin|lükle hüviyetini saklıyarak bör liyeyim... /nasıl adam olduğunu ben sana söy|kaldırım üzerinde dilenci rf postu” hapis, ya trmarhane veyahut oturmak. — Tuhaf diyorsun.. söyle baka-| (— Efendi sus artık sus. Şeyin misin? İnsan mısın? sus — Sen tembel, müsrif, nefsinin ben söyliyeyim, .. İtemayüllerine karşı duramaz... Bu; gr” İgün bulduğunu yer yarımı düşün- Bas bayağı adamım... Bu ayi — Ben ne cinim, ne işeyler hayatın başlıca sefal — Evet üstüne düşürdün. Nasil Bunların neticeleri heme”