— 4— VAKIT 18 Teşrinsani 1930 ETİ R a Ses birliği Arkadaşlarla hâlâ bir milM marşı- mız olmadığından acmarak bahsediyor duk. Herkes bu yüzden uğradığı utancı anlattı. İçlerinden birinin söylediği bilhassa ehemiyetli idi. Bir akşam, Tokatliyan- da Amerikalı misafirler şerefine veri- len bir ziyafete onların kalabalığı bir lek insan gibi milli marşlarım söyle mişler, Sıra bizimkilere gelince, ortalı- ğı azap sarmış. Bereket orkestrada mar şımızın notası yokmuş. Bu sayede ya- bancılar karşısmda rezil olmaktan kur. tulmuşlar. Bir kere şu sayesinde kurtulduklerı <eye bakınız. Türkiyede bir otelde, A- merika marşı bulunuyor da Türk marşı bulunmuyor. Bu teselli midir? Can kur ses birliği yerleşememiştir. Yıllardan beri, her gün bu noksan bizi utandırdı- ğı halde hâlâ kımıldadığımız yok. Ses birliği, bir milletin fertlerini 2- henkten hir bağla biribirine perçinler. Onun içtimai vazifesi, ırki Ofaydası zevk kelimesi ile anlatılmıyacak kadar büyük ve zengindir. Bam yaz günleri, Boğaziçine giden vapurlarda, bir tek; mandolin mızrabina uymuş ses kütlele ri işitirsiniz. Dikkatle dinlerseniz, Ahi! Terin bizim olduğunu serersiniz. Ne ya sk ki o lâhinleri yaratan bizler, gırt- laklarımızı akort edecek çareyi bülama Yıllardır, mekteplerimizde musiki dersi okynuyor. Normal (lâ) dünyanın her tarafında (lâ) dır. Bu kadar yıllık okumadan sonra hiçin hâlâ mektep ço- cukları arasında olsun bir ses birliği “ Yekfur? Gene bir dostumun anlattığına “ göre Berut veya Halep kollejlerinden birinin yıl dönümünde ak sakallı ihti- yarlarla, ilk smıftaki çocuklar hep bir| ağızdan mektebin marşını, falsosur söy lemişler. Eski mekteplerimizdeki ilâhi birlişzin | den bile mahrumuz. Zaman zaman sey- re çıkan çocuk dizilerini söyledikleri karmakarışık şeylerde hiç ahenk ve a. kort yok. Milli marşların çok san'atkâ- rane olması şart değildir. Hatta basit- Tik belki de şarttır. Şimdiye kadar bir eser meydana getirmeli yahut getiren. leri öğrenmeli idik. Ses birliği fedakâr; lığa değer bir varlıktır, bunu konuşma- nın çarelerini aramalıyız. Seyyah vilâyette Muhtarlar mahalleli olacaklar Kânunuevvelde (o başlayacak olan muhtar intihabı için hazır- lıklar devam etmektedir. Bu münasebetle vilâyet intihap talimatnamesinin tavziha muhtaç bazı maddelerini değiştirerek bunları intihap zamanında ilân edecektir. Bu seneki intihapta bilhassa O mubt seçilec zevatın © ML iye —- olmasına dikkat olunacak- ——uzı.. Sinemelerda su depoleri bulunacak Sinema ve tiyatro gibi umu- mi yerlerde yangın ihtimaline karşı su depoları bulundurul- ması karar altına alınmıştır. edilmemiştir. Belediye muavini Hamit B.de geldi Belediyeye ait işleri ve bilhassa memurlarının obarem | S5.C.£ (Üst tartfı 1 inci sayıfada) muhafaza ve idame muhal ol- duğu ifadesidir. fethi beyin bu muhali müm kün gördüğü bir gün gelmiş geçmiştir. zannetmiyoruz. © halde serbest fırka niçin kuruldu?fırkanın feshini bildiren satırlandan buna dair samimi ime çıkarabilir. — i bey ve arkaşları- siyase- tine atfolunabilecek birer kusur sayılan, , bir takım işlerde iktidar mevkiindeki hükümete muarız idiler.kendleri de halk fırkasından olan bu muarızların şikâyetlerine kim muhatap olabilir?halk fırkası gurupunun ekseriyetince itimat alan bir hükümetin tenkidi gene o fırka mensuplarının hariminde ya- pılabilirdi. o kanaatında samimi ve kuvvetli olanlar ve bunu ga- siye makledebilenler bunları bah- “| sin ekemmiyetine göre mecliste, farkada konuşturmak için fili hiç bir mümneat görmüyorladı. fa- kat söylemiyorlardı da... işte sonradan öğreniyhruz ki fethi b.de bu şikâyet sesini çı- karanlardan biridir ve gene sonradan öğreniyoruz ki bu şi- kâyetleri ayni fırka içinde ya halletuiekten nevmit olmuşlar, ya- but bütün bunların aynı bir fırka teşkiline esas olabileceği kana- atine saplanıp kalmışlardır. fırkayı, memleketi ve haddi zatında bir fikir mücadelesi şartlarım iyi tanmamaktan ge- len bu temayül, bu ruh baleti, gazi gibi balk fırkasının umumi relaliği yani bu fırka siyasetinin en yüksek mümessilliği ile be fırka gurupunun itimadını bir hükümeti kiinde tutmak tabii bir ha- li cevap, velev kendi siyaseti aley- hinde olsun, böyle bir muaraza cereyanmın daha salim, daha kanuni bir mecradan gitmesini temin etmek, muhalefet de olsa | bir teşekkül haline gelmesini, “fethi beyin dediğini diyelim- teşvik ve tasvip etmek olmıya- cakmidi? türk cümhuriyetini ku- ran bir el, fethib., nuri b. gibi kendisine en yakın arkadaşlık kendi fırkasından bir bütün kendi fikirlerinden, kana- atlerinden sıynlık çıkmış, onları inkâr etmiş, aleyhine dönmüş olur mu? gazi fethi beye verdiği ce vapta bumu sarahaten söyleme- diler, «bugün reisiuümhurum; onun için fırkanın reisiumumiliğini fi- len yapmıyorum. vekilime bıra- kıyorum. reisicümhurluk vazifem bitince fırkanın başıma geçece- ğim, dememişler midi? o gün- lerde biz bile bu noktaya do- kunmamış ve fethi beyden “gazi bizim fırkaya taraftardır,, imasını yapan bir cevap almamış mı idik? gene bir gün gazi “ ben halk fırkasındamım; fırkam akalliyette kalırsa bizzat başına geçeceğiml,, demekle bu fırkadan başka bir teşekküle istinat edemiyeceğini apaçık yazmamıs mı idi? ırkasının son sösleri bu sarih vaziyet, balk fırkası siyasetinden başka bir siyassit güden bir teşekkül için, gazinin teşvik ve tasviplerini de görse, onun fırkasına ve bitlabi reisi- umumisi olan kendilerine karşı siyasi bir mücadeleye girmek ibtimalini bertaraf edeceğini de- ğil de bertaraf edeceği kanaatini bertaraf etmiyor midi? bu ibtimalin bertaraf olması için gazinin bötün siyasi kanaatlerin- den tecerrlt etmiş, reisicümbur- luk mevkiinde bulunarak bunun uğrunda memleketin iktidar mev- kiine gelecekleri her ne siyasette olursa olsunlar müsavi ve müh- mel görmiye karar vermiş olma- sını kabul etmek icap ederdi. fethi b. bunu gaziden isteyip de ret cevabı aldığı anlaşıldığı zeman gazinin maksadı ve mev- künde fethi b. den başka kim- senin tereddüdü kalmamıştı di- yebiliriz. “tahakkuk eden şekle | göre,, ibaresi en büyük türkün reisicümhurlukta bitaraf kalacak- ları vadine ait bir şüphe, öyle bir acı ima taşımıyorsa, işte ser- bes fırka lideri bu hakikati tes- lim için yüz gün beklemiş de- mek olur. fakat ne kadar isterdik ki gazi ile siyasi mücadeleye girmek mesuliyetini Üzerine almayı ha- tımna getirmeyen fethi b. bu- rada dâhi şahıslarının galabe çalınmaz müfuzuna olduğu ka- dar siyasetlerinin isabet ve kuvvetine de karşı gelmek müm- kün olmadığını söylemiş bulun- salardı.. o vakit daha samimi olurlar, gaziye teslimiyetin sadece bir dostluktan doğmadığını söyliye- | rek kendisini lider sayanlara serbes fırkanın ilk ve son güzel eseri olan vasiyetini vermiş bi- rakmış olurlardı. bunu yapmadılar. işi bırakır- ken sözlerine «ben yapamam, isterse başkası yapsın!» edası verdiler ki bu hal arkadaşlığa; bele « arkadaşımdır, dostumdur, mücadele edememi» edası ise vatanperverliğe uymaz! bu serbes fırkanın son işlediği kusurdur; intiharrında âmil olan evvelkile- ri de yarın gözden geçireceğiz. hakkı tarık | | Adliye V ekili Dünkü trenle Ankaradan geldi Adliye vekili Yusuf Kemal B dün sabahki tirenle Ankaradan gebrimize gelmiştir. Yusuf Kemal B., Haydarpaşadan doğru Çam- hcadaki evine gitmiştir. Adliye vekili, bir müddet şeh- rimizde kalacak, dişlerini tedavi ettirecektir. Bu arada adliye dairesine gelerek tetkikatta bu. lunması da muhtemeldir. Ankarada icra ve iflâs, ceza, ceza usulü kanunlarında yapıla- cak tadilât esaslarını bazırlıyan komisyonlar, çalışmalarına de- 4am etmektedirler. —— Akit ST inci fırka 57 inci topçu dağ taburu emir zabiti yüzbaşı Ömer Faik bey ile Dahiliye ve- kâleti nüfuz idarei umumiyesi evrak memurluğundan mütekait merhum Şefik beyin kerimesi Hatice Memnune hanımin nikâb- ları dün icra edilmiştir. Tarafeyne saadet temenni ederiz Tokat: Ağaoğlu Fazi Ahmet beyi döğmek istedi bir hadise oldu. Fazıl Ahmet B. Ağaoğlu Ahmet beye hitaben — “Sizin ihtiyarlığınıza hürmet olunuyor; bunu böylece biliniz.,, Deyince Ağaoğlu fena halde kızmış ve feveran içinde Fazıl beyin üzerine yürüyerek: — Bu ihtiyarlığıma rağmen senden korkmam ve senin hür- met sadakana ihtiyacım yok Diye bağırmıştır. Ağaoğlu, Fazıl beyi tokatla- mak isterken güç halle zapte- dilmiştir. Muhtelit mübadelede Türk — Yunan Heyetleri arasında ihtilâf kalmamıştır Muhtelit mübadele komisyo- nunda, bugün, Türk ve Yunan heyetleri arasında esaslı bir ih- tilâf kalmamıştır. Her iki taraf, bütün gayretlerini, Ankara mu- kavelesinin tatbikatına hasret mişlerdir. tesine düşen işlerin esaslılarını bitirerek bundan sonra da garbi Trakyada, mukavele ahkâmının ora Türklerine nasıl tatbik edil- diğini tetkik edecektir. Tevfik Kâmil bey Garbi Trakyaya git- meden evvel Ankaraya gidip, henüz halledilmemiş olan bütçe meselesini halledecektir. Istanbuldaki etablilerin esami- sini gösteren Üstelerin bir kısmı komisyona verilmiştir. Şimdilik günde 200 kişiye kadar vesika verilmektedir. mr m Tazminat beyannameleri verilen müddet gelecek ayın 10 uncu günü bitecektir. İstanbul 6 ncı tâfi komisyonu yeni binasına nakletmek Üzere- dir. Evvelce verilen vesikalarla birlikte şimdiye kadar Istanbul- da verilen etabli vesikası mik- tarı 36,000 kadardır. Garbi Trakyada bu adet bir miktar daha azdır. M, Flandenin hükümet- ten istediği imtiyaz Trabzon - Iran hududu kamyonet işletme imtiyazı Fransız nazırma verilmedi Ankaradan gelen bir habere göre geçenlerde Ankarayı ziyaret eden Fransız nazırı M. Fiândenin hükümetten Trabzon - Erzarum- Karaköse - Iran hududu arasın- da kamyonet işletme imtiyazım i istediği anlaşılmıştır. Fakat hü- kümet bu hattı kendisi işletmek üzere daha evvel tetkikat yap- Evelki gün millet meclisinde | Türk heyeti murabhasaları uh- için muvakkattir. Bu nevi filimlerin en fe. na ciheti her millet tarafından anlaşil! Oo Yeni tesis edilen tiyat”? | mamasındadır. Halbaki sessiz filmi kü rel arz üzerinde yaşamakta olan her baka ile giren altı millet aniıyabilir. Binnenaleyh bir kac! kadın talebeden başka sene sonra sesli filim tâmamen rağbet-! dayiin stajyer artistleri (ten Süşecik ve öriulnn Kalimeniier | tebe devam edecektir. ——————— | İstizahın pilançosu Büyük Millet ME isinde muhalefet büyük bir meydan harbi açtı.. Bu hari istizah blokhavzma kadar ilerledi. V* cumartesi akşamı başını kayaya çarp” Netice. Fethi Bey söyledi. * Dahiliye vekili cevap verdi. Meb'uslar müşahedelerinden tiler. Bu müşahedelerin yekünu S€" best fırkanın sağını, solunu önünü, 8” kasını daha iyi gösterdi. Ben kendi hesabıma bu istizah!#' memnunum. Çünkü bu istizahtan 50” ra, serbest fırka loşluktan kurtuld” Sağdan soldan, yukardan aşağıdan 1” tulan projektörler altında arkasına sb ilanmak istediği gece perdeleri kalk / Gece yolcularının nerelere doğru tiklerini daha açık gördük. | Birinci projektör, Şükrkü Kayan” elli dört dosyadan çıkardığı vesikalt aydınlata huzmeleri kesaf* leşen cümleleri. Onun sözlerinden 15*| lettayin şu parçaları alıyorum: | İntihaptan evvel tahmin olunan mi İdiseler birer birer tahakkuk etti. E$| len tohum malümumuz olduğundan gilecek mahsulü de biliyorduk; yer müessif hadiseler oldu. Cümhuriyetin kanunlarına taarf” edildi. Mevkuflar almmak istendi. V leğiyelere, sandıklara taarruz ol vatandaşlar dövüldü, hakaret edildi, # lis ve jandarmalarımız yaralandı.» | Bu sözler lâf değil bizlerin sütü! da gelişi gürel yazıverdiğimiz itti lar değil! Bir roman pasajina pek benzi” bu hadiseler birer vak'adır. Anlıyoruz ki, karşımızda bir te varmış. Hapisanelere hücum etmek tiyormuş. Sandıklara akın için hüc”) kolları teşkil ediyormuş. Alâ, ne güzel fırka... Manzarayı görüyorsunuz. ... Ikinci projektör: Emperyalizmin fleri karakolun? tan adam, söylüyor. Fethi Be yMondrosu imzaladı. » dros esaret demekti. Bu esareti Lu mak için döğüşüldü. Mudanyayı Paşa imzaladı. İki mütarekeyi imzalıyan ayni - listeki iki adamı işaret eden Ali iki fırka ve iki şef arasındaki en diş # p uçurumu işaret etti. Derde en teşhisi koydu... Artık bu iki adam fırkayı daha vuzuhla görüyoruz. Beyazla siyah, müspetle menfi. Yaradıcı ie uysal arasındaki hangi hadiseler bu kadar açık &i bilir? pi . “ » Üçüncü projektör: Biraz daha dikkat edin... Serbest kanın son kalan Joşlukları, kalkıyor. Wi Ali Beyin dinleyin. Bu emperysi” le boğaz boğaza çalışan adam onu” tısat silâhını, müstemlekeci unsur” İnasıl aydınlatıyor. Şimdi artık 5€ y Fırkanm Avrupa sermayesine piçi raftar olduğunu anlıyacaksınız. İşte bir perde daha açılıyor. gi # çıplak meydana çıkıyorlar. Ali sözlerinden birkaç satır: Fethi Bey muhalefet sahnesi” e tu. İlk günlerde (Son Posta) gez" yi de bir müldkatı vardır. Düyunü soral ödemesi # âmiller bunlardır. M. Matler Jak'lar hayalime bunlar gelmiştir beşledı tebi tedrisata Derki