Ni ———— 101 kişiile Es m Eğlenceli ve h mülâkat... azin bir hicret — 46 — Anlatan Hâzim B. kardeşimdir: Çoktanberi poker (o oynamamıştım. Hem taliimi denemek, hem Zambak Ha nrmefendi ile teşerrüf etmek icin tele- fonu açtım: — Maçka 1010107 — Burası, Zambak. — Yay, efendiciğim, bizzât sli mi- siniz, Kulunuz Hâzim. Afiyetiniz inşal- lah yerindedir? İlkin teşerrüf; çünkü Üç aydanberi çehrenize ve sözlerinize mütehassirim ; ondan sonra Şansım var mı, yok mu, bunu denemek istiyorum. Gelebilir miyim? — Ne isabet olur? Lâkin bu gece yaman bir pokerci gelecek. Sizi sakm hal ütmesin. Ya hiç oynamayın, ha- rımlarla görüşün, yahut büyük ihtiyat- la... beklerim. Zambak hanım bir hanımefendidir; kocası kazaskerdi, öldü. Gümüşsuyun- da eskice bir evleri vardı. Orada poker, Oynanırdı, cemaat olurdu. Şimdi ise gok terakki var. Maçka semtinde şaha- ne bir apartıman tutmuş, büyük bir zevk ile onu döşemiş, dayamış. Gelen gelene. Her gece sabahlara kadar oyun oynanıyor, supe ediliyor. Salonlara gir diğimde adeta utandım. Beyler ve ha- nım'ar pek yüksek, birinel benim gibi sünepe değil Liralar gidip geliyor. Küçük mikyasta bir Mario Sera... Lâkin ona nispetle gayet nezih. Bir ev Mönte Carlo'su, Zambak Hanımefendi gelirini bulmus. Ortadaki kocaman kumbaraya para atılıyor. Gecede 100— 200 — 300 — 500 lira bu! İkrar , izaz istediğiniz kadar: Dört geçme salon; ikisinde oyun oynanıyor, Üçüneüsünde lâf ediliyor; dördüncüsü de büfe. Büfede hesap soran yok. Lâ- kin onun da bir kumbarası var. Yemek odasmın duvarlarında resim yok. Hep çiniler ve levhalar, Bunlardan birinin üstünde ne yazılı? tahmin bu- Yurun;.. . : i “m “Külli lâ'bin haram, yani her oyun 1 Kocsamdan kalmış. Mes'ele manada değil, kadronun güzelliği, es- kiliği, Cidden yama partiler oynanı. Yor. Bir fiş deresi nkrkta. Ben ya- Fim saat kadar bu gürültülü partinin seyrine daldım, sonr lâklâka etmek İ- Sin orta odaya göçtüm. Güzel bir cemiyet, bir cemaat! Lâf her halde kumardan daha iyi. Hanım- ların çoğu da dilber, Sik hanımlar. He- le üç veya dördüne gerçekten tutul dum. Körpe bir ha“, pek güzel bir hanır-, olsa olsa yirmi beşlik; teeriibe- Y bir erkek gibi konuşuyordu. Hani ka- lara mahsus bir çekinme olur: işte Uhu zerrece bilmiyor. Serbest söylüyor. Kendimi erkek milletinden bir hovarda cemiyeti arasında sandım. Şık ha- Pim Dervasız. Iyice anladım ki erkek Ve kadın taifeleri arasındaki mesafe Bittikçe daralıyor. — Ah o ne gözler di? — Oğlan... bir yudum su! Aman beni »“""Ksızlıkla itham et 2: bu sözleri söyliyen, oğlanı Ulum suya benzeten hanımdır! ?8 daha fazla tafsilât veremiyece- ee bahsi geçelim. Lâkin o gece bir İp 'r “eyahatinden bahsetti. Pek h-; gı | dir, bir müşahede. U bey tütüncüdür. Yeti tü zamanlarda Lehistan cümhuri- tün inhisarı ile işini uydurmuş, partiler satıyor ve bunun için sık # diyara gidiyor. Miş de, gene işleri için, yola çık- tan Ve bir hafta Romanyada kaldık. he sonra Lehistana giden adi bir tre. binmiş. Onun hikâyesi: tak iki sant yürüdükten sonra &- lap a münlarler sesler, şarkı- tiyorum. Fakat nece? Lehistan inde Türkçe şarkılar?... YE mein öteye gittim. Bir vagon ka İrili, mi kadın demiyorum). Güzeller; r karılar, Çoğu açık saçık. da, gençleri de. Mukça ki arları da, iz mlm ak mütemadiyen şunla- Kabakçekirdeği, çi i, çitlembik, le''ehi, dem a, kavrulmuş frstik, tozlu bar unlar hep bize mahsus çeyler- bir sik Bayağıları da, ol- Idir. Hepsi bir ağızı «onuşuyor. Hep- si avaz avaz bağırıyor. Kim dinliyor? | Bilmem. İ Bu kadınlarda hiç çekinmek yok. Trende midirler, yatak odasında mı? Umurlarında değil, Dikkat ettim; Ya- bö'.ct bir dil konuşuyorlar. Kötü bir dil. Ama kelimelerin üçte, “dörtte “si türkçe. Hem ne türkçe: Allah dudak- larımızı, o mülevves türkçeden esirge- sin, amin! Yahudi türkçesi mi, frenk mi... hasılı o güzel dilimiz, o çirkin ağız larda kepaze olmuş... — Sen, Mari, pis! f - Sen, Eler, edepsiz, alçaki | — Sen, Raşel, kokmuş. l Bunlara, biraz daha ağır olmak Üz) re, bir kelime ilâve edin. Kartlara yak- laştım. Türkçe hitap ettim. Selâmımı iade etmeden: — Sen, sigara Türkiyeden var?. — Ve al. Onlardan biri bir kırıttı, paketir.i koptu ve Jağıttı. — Ben çok teşekkür yapar sana. — Siz nereden geliyorsunuz? İ — Siz geliyoruz Galatadan, Beyoğ- sınıftan, | — Biz çeliyoruz İsmirna (İzmir) dd” — Kaç kişisiniz? — Bü trende? yoksa hepsi? — Bu trende! Bu trende var elli kişi, — Ya hepsi? — Hepsi? hepsi var birkaç bin. — Nereye gidi; r. nuz? — Polonyaya. Sonra, :âkin, biz bil mez. Bizim çavuş bilir. Belki Amerika. da? Belki Aarabistanda? — Çavuş kim, nerede? - Çavuş Galstada, onun kardeşi Po- lonyada... 7 işin Polonyaya gidiyorsun yaptı, ama çok proteksiyon.. © — Anlamadım, — Dur, bak, mösyö. Kolonya. pudra, boyamak için dudakları oşey, konyak! kre ;döşin, tafta, çikolata... bünlara go- ve o (hükümet) yapar proteksiyon. Yamruk (gümrük? çok. Çünkim ister ya; "sın bu şeyler Türkiyede; gelmesin U, rdan.. —Ey izene? i — Artık biz olmaz Türkiyede, — Siz ithalât tüccarı mısınız? Bu dili anlamıyordum. Öteden bir güzel kadın söze girişti. Dedi ki: — Fransızca bilir misiniz? — Evet. — Öyleyse daha iyi anlaşabiliriz. Bizim türkçemiz çetrefildir. — Hadi, bakalım. — Türkiye yerli san'atleri himaye | ediyor. Orada ys” ıcıya ihtiyaç kalma. yor. İşte bunün için biz de hicret edi. yoruz. Aslamıyorum : siz kadınsınız. ““- halât tüccarı olabilmeniz aklıma gel- miyor. Türkiye gümrük tarifelerini yükseltmiş. Size ne? — “nlıyamadınız, mösyö! Çok karı bir karı ilerden atıldı: — Onlar söyliyemiyorlar, ben söy- liyeyim: dedi ve girişti: İl - Ti “ye 60: (maçiyonal) milli ol.) idu. Yabaneı eşya, mal istemiyor. Hep) İyerli, hep yerli, Hatırlarım, eski zaman İda, yirmi beş sene evvel, öyle değildi. Şim-i türkler istiyorlar ki paraları VW Ailerinde kalsır. Eski de''rde türkten “öyle karrlar,. yoktu. Hop ithalât malı idi: Rusy Van, Romanyadan, Lehistandan. Simdi “öğ. le karılar, da yerli, Müşteri, yabaner “öyle karı, istemiyor; yerlisini istiver. P: *Umeri yerli, un yerli, çikolata yer- Vi, kumaş yerli, “öyle karı, lar yerli, hep yerli. Para hiç dışarıya akr- or. /Onun için bizimkiler ko t-stları kır! Türkler bize ekmek (o bırakmadı. Bir !solato irene koydu, hayvanat gibi geri- isin geriye gönderiyor. Yerliler çok be- Bi: ! otırdılar, Biz dili öğrenememiş)! tik. Şimdi hepsi “naçiyonalise, oldu. Seyrisefain —————————— Mlerkez acentesi, Galata Köprü başında Şi oğlu 9362 Şube acentesi Sirkecide Wühördar zade hanı alunda Tel.ls2740 ——— m —N skenderiye sürati postası (EGE vapuru Cuma 10'da Galata nhtımından kalkârak cumartesi sabahı Izmirden saat 12 de kalkarak- Yazartesi saatlOda Iskenderiyey! varır, o Çarşamba Iskenderi- yeden hareketle İzmire uğ” nyarak doğruca Istanbula ge- lir. ISKENDERIYEDEN aktar- ma PORTSATT için de eşya kabul olunur. Trabzan ikinci pastası (REŞITPAŞA) vapuru 6 teşrinisani Perşembe akşami Galata rıhtımından kalkarak inebolu, (o Samsun, (Ünye Fatsa, Ordu, o Giresun Trabzon, Rize, Hopaya gide- Ü cek ve dönüşte Pazar iskelesile Rize, Of, Trabzon, Polathane, Giresun, Ordu, Fatsa, Sam- sun, İneboluya uğmyarak ge- lecektir. 10, Jİ teşrinisani 930 kadınlara 12, 13 ” », Erkeklere Türkiye seyrisefain idaresi mütekaidin eytam ve erâmili- nin teşrinievvel 930 maaşları bâlâda muharrer günlerde ve- rilecektir. Ferah sinemada Yarın akşam büyük müsamere tiyat- Çünkim Türkiye çok proteksiyon| 70. varyete, sihema ve iki büyük varye- te gelmiştir. 5 Teşrinisani 930 Borsalar Hingiliz Hirası Ki TL mukabin Nolar tada iz 1, Türk Miras, Dinar ” Çervoneç Kurs Nukut ilsteriin o Cegilisi O Frank Çisviçrel goleva Bulgar! iPtotin (Felemeek! | lo Kuros (Çekoskerak Şihıne Avostury 1 Pezeta Jlspanya 1 Rayşmark lAlmasya, 1 Zieci Lehistan, 1 Pengö Macaristan; 0 Ley İRomasys) 0 Dinar Yaposloryal ! 1Çevoneç Sevyt | , Ahım Mecidiye ?Bankno | nama mea “Öyle evler, de almanca, yahudice, po de var, çirkinleri de. İhtiyar-Idılar, Biz de muhacir olduk, gidiyoruz. lonezce söylenemez, hep yerlice. olalım, yerli 0- Türkleri severdik. Ne çare? Bizi kon- alım: lâkin dilimiz dönmüyor. swlşte kabakçekirdeği yiye yiye mu- cerikli, San'ati çarçabuk kavradılar,|hâcirler kafilesi Galiçya arazisinde İ- srliyordu. Bize dediler ki Celâl Nuri, Emire ve Şi - Berlinde bulunan Türk Ticaret Oda- se neşr idup matbaamıza gönderdiği bir risalede Almanyada piyasaya dair mü- him ve faydalı malâmat verilmektedir. Teşrinisahi P Bu melümatı iktibas ediyoruz: Hükümetçe tekarrür eden mali isla- hat meyanında tütün vergisinin tekrar !teşdit edileceği anlaşılmaktadır. Tadilâ| itın şekli henüz malüm değilse de bir) tütün inhisarı tesisinin mevzuubahs ol- madığı kat'idir. geçen seneye nispetle azalmıştır. 1929 senesinde Almünyada istihlik edilen tü tün mamulâtının kıymeti nüfus başına 15,04 mark (perakende fintları csas it tihaz edilmiştir.) tutmuş iken 1990 se! nesinin ilk nısfında ancak 20,68 marka baliğ olmuştur. Bu senenin ikinci nıs-, fında dahi istihlâkin bu derece olacağı! farzedilirse 1930 senesiinde ümum istih! lâkât nüfus başına 41,36 mark tutacak tır. Halbuki ikinei nısfında sarfiyatın daha ziyade azalacağı zannediliyor. Bir| çok fabrikalar ve bilhassa Dresdende- ki müesseselerden bazıları istihdam ey- ledikleri amele ve memurların bir kıs- mına İzin vermek mecburiyetinde kal mışlardır. “Haus Neuerburg,, müessese sinin Hamburg - Vandsbeck'teki fabri- İ kasında dahi mesai saatları tenzil edil- miştir. Bu vaziyetin sebepleri işsizlik ve parasızlıktır. Yakın bir zamanda de- gişeceği dahi memul değildir. Türkiye ve Bulgaristan ve Yunanis-. tan'ın tütün fstihsalât ve satışının tan- İzimi için birleşecekleri yolundaki riva- yetlerin sıhhatine burada pek itimat e- dilmemekte ve plânm tatbikr olmıyacağı zannolunmaktadır. Burada ki kanaate göre, şark tütünleri fiatla- rmın teenzzülünün sebebi cihan piyasa sımda hemen bilümum ham maddelerin ucuzlaşması ve fazla istihsalât ile Ro-| manya, Yugoslavya, Çin, Japonya, Ce- zayir ve Rusya gibi memleketlerin şark tütünlerine muadil mahsulât yetiştirip arpelmeğe başlamalarıdır. Bundan baş ka şark tütünlerinin pek mütenevvi ol maları dolayısile muvafık fiatlar tes- bitinin imkânsız bulunduğundan mez- kür memleketler arasındaki bugünkü! rekabet kalkacak olursa artık mahsu- lün nefasetini ıslaha ihtimam gösteril- miyeceği bunun da revaca halel getir- mesi ihtimalinden bahsedilmektedir. Yani piyasanın kanaatine göre, bir tütün tröstü ihdasına bugünkü şerait ve vaziyet müsait değildir. Orta Asyada 1 TACIKISTAN: Başmaçların yağma sı ile harap olan Ticikistan 1926 - 1927 de milli iktısadiyatını inkişaf ettirme! ge başlamıştır. Şimdi ziraat noktai na- zarından harpten evvelki istihsalâtını geçmiş bulunuyor. Pamuk zer'iyatı 130,000 hektardır yani geçen seneden! iki misli ve harpten evvelkinden dört; misli fazladır. Hububat zer'iyatı da inkişaf ediyor. Ba sene üç milyon (pod) tohum elde €- dilmiştir. Bu miktar hem Tacikistan halkına hem de (Özbekistan) ım pamuk) ziraatçilerine kâfi geliyor. Sanayide de; terakki vardır. Birçok fabrikalar inşa! edilmiştir. Merkezi hükümette bir do- kuma fabrikası ve ipek iplik ve konser- ve fabrikuları imaline çalışılmaktadır. Hars müesseseleri çoğalıyor. Beş altı sene evvel yalnız kâğıtta mukayyet beş on mektep varken şimdi beş yüz iptidai mektep ve ondan fazir tali mektep mev cuttur. Beş sene evvel nakliyat yalnız deve ve merkeple olurdu. Şimdi payi- taht olan Stalinabat ittihadın diğer, demiryollarına bir demiryolu ile mer- buttur. Birçok yollar açılmıştır. Maa- mafih bu sahada yapılacak şey çoktur. TÜRKİSTAN l TÜRKMENİSTAN: Son senelerde; Türkmen cümhuriyeti iktısadi, siyasi! ve harsi mevkiini çok takviye etmiştir. 1927 - 1928 istihsalâtı 145,5 milyon rub- le iken bü sene 165,5 milyon rubledir. Türkmenistanda petrol, kimya ve doku mâ sânayii sahası gayet vâsidir. Seferi heyetler civa, ve barut madenleri bul muşlardır. Hali hazırda petrol, kükürt tuz ozoserit madenleri işleniyor. Bu sene Aşkabat dokuma fabrikala- rı ilk mamulâtını verdi. Amele miktarı Tütün mamulâtı istihlâkâtı bu sene) piyasası 7g ! oOHam tütün piyasası bütün bunlara irağmen müsait bir cephe arzetmekte idir. Son haftalar zarfında Hamburg *da müzayedeler olmamıştır. Sermayele ri nakâfi olan tütün tacirlerinin piya İsadan çekilmiş olduklarına ihtimal ve- rilmekte ve fabrikaların” ihtiyaçlarını tekrar alman piyasasından tedarik ey- lemeği düşündükleri zannolunmakti- dır. Son haftalar zarfında orta vesiyi nevi mahsuller üzerine bazı büyükçe me ameleler olmuştur. Fiatlar tezayüd mitemayil olmakla beraber, son raporu jmuzda bildirdiklerimizden farklı deği j dirler, 3 DEBAĞAT MADDELERİ i İ Son haftalarda alman ham deri piya salarında müsait bir vaziyet müşahede edilmiştir. Bunun neticesi olarak fla' lar tahminen S5 10 nispetinde yüksel. mişlerdir. İşlenmiş deriler ise eski fi atlarını muhafaza etmektedirler. De bağat maddelerine talepte dahi inkişaf görülmemiştir. Geçen ay zarfında pala» mut ve trillo üzerlerinden pek az mua“ mele olmuştur. Buna seböp kismen ih-. racatçıların çekingen davranmaları ilk safhada, rekoltenin bu sene cüz olacağı yolundaki rivayetler üzerine, m Uucıların talep edilen yüksek fiatları dememeleridir. MENSUCAT MADDELERİ Pamuk mamulâtına talebin hiç te | memnuniyete Şayan olmamasına ve Hindistan piyasasının hakiki vaziyeti. wi nin malümbulunmamasına rağmen hâm pamuk mamulâtında salâh müşahede edilmekte olup fiatlarm tedricen yükse leceği ümit olunmaktadır. Koloniyal emtiasından birinci sinif yünlere ve bilhassa bunların eyi yıkan mışlarına talep fazla olup fiatlar bir. derece yükselmiştir. Kirli yünlere alâ: ka azdır. TİFTİK VE ANADOLU YÜNLERİ Bunlara asla talep mevcut değildir. Esasen şiddetle düşmüş olan fiatlar daha ziyade tenezzüle (o meyyaldirler,. Hali hazır fiatları 1914 senesine nisp& İhar münasebetile beklenilen salâh ma: har münasebtile beklenilen salih ma- atteessüf müşahede edilmemektedir. Filhakika muamelât biraz çoğalmışsa da ancak pek aşağı fiatlar üzerinden cüz'i miktarda satışlar olmaktadır. . ktısadi vaziyet * 1924 - 1925 tenberi iki misli olmuştur. Zerolunan arazi 1927 - 1928 de 347 bin. hektar iken şimdi 454 bin hektardır. Pa muk zer'iyatı 164,900 hektardır. Bu s& ne pamuk 90 milyon ruble hasjlat te- min edecektir. Ümmüderyanın suyu ile irva ve im ka için ameliyata hazırlanılmaktadır. 1934 - 1925 te mekteplerin vaziyeti res- mi idi. Şimdi ise 686 mektep ve 428 halk mektebi vardır. Hükümet bütçesi eüm- huriyetin teşekkülünde 5,5 milyon rub- le idi şimdi ise 45/7 milyondur. a ÖZBEKİSTAN: Özbekistan saanyii 1977 - 1928 de (36,102,000) ruble idi. 1928 - 1929 da 70,453,000 rubleyi buldu. Pamuk tarak fabrikaları, yağ fabrika- ları, mazot fabrikaları gibi Sovyet sa nayii bu râkamda dahil değildir. Pet rol sanayii büyük bir inkişaf istidadı gösteriyor. Ziraatte de terakki meşhut- tur. 920,00 hektar pamuk zeriyatı 317,090 ton iplik hâsıl edecektir ki g çen seneye nispetle yüzde elli fazladır. Mektebe giden çocukların miktarı 180,000 dir. Maarif ve sıhhiye bütçeleri tezyit edilmiştir. a i İstanbiıl ikinci Tera dairesinden: Mahcuz ve furuhtu mukarrer sandalye ve mermer masasa ve sâire 9 teşrinisani 930 tarihine müsadif pazar günü saat İ2den | 14e kadar Sirkecide küçük eskişehir otelinde bilmüzayede satılacagından talip olanların yevm ve saati mezkürda mahal linde hazır bulunacak memurine 93071139 dosya numarasile mü- racaatları ilân olunur,