19 Mayıs 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

19 Mayıs 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6-— YARI 19 Mayıs ( Üst tarafı birinci sayıfamızda | yeni neslin birkaç sene sonra okuyacak kâfi kitap bulamama- *sı endişesile mücadele etmenin tarzları vardır. Evvelâ yanlış hareketlerden uzak bulunmalıyız. Meselâ, yeni harflerin ve Türk irfanının tamimi hususunda ken- disine fazlaca bir salâhiyet ve ehemmiyet verilen Devlet matba- ası tamamile faydasız bir müessese olduktan başka neşriyat âlemi- mize iras ettiği zararlarla ayrıca tehlikeli bir varlık haline gel- miştir. Fransız tabii vasıtasile bir bayi teşkilâtı vücuda getir- mek de bu kabil lüzumsuz ve tehlikeli teşkillerden biridir. Türk neşriyatını bir Fransız müesse- sesine tevdi etmek Fransız kül- türüne kendi irfanımızı esir et- mek demektir. Diğer taraftan böyle gayri tabii teşkilâtlarla bayi teşkilâtı ıslah O edilemez ve yalnız bu işin olmasma çalı- şanların, üç beş kişinin menfe- atine hizmet edilmiş olur. Maarif vekâleti, halka okuma zevkini telkin etmek için tabi- leri bazı eserler çıkarmağa teş- vik ediyor ve bu eserlerden bin- lerce nüsha satın alarak dağıtı- yor. Bunların arasında “Şah İs- mail, «Kerem ile Asli», “Nasret- tinbhoca, , “Leylâ ile Mecnun» gibi hiç bir terbiyevi faydası ol- mıyan, fazla olarak halkta ma- ziye ve şark adatına karşı te- mayül ve tahassür uyandıran eserler de vardır. Ben böyle ki- tapların halka tevzi edilmesinin hikmetini hiç anlamam. Her fır- | satta inkılâptan ve teceddütten iyoruz, sonrada kadim | şark adatına alâkayı kuvvetlen- diren, sahifeleri sararmış ve ku- | rtlanmış, çürük eserleri resmi vasıtalarla halka okutuyoruz. Babıali ocaddesini (Sahaflar çarşısına döndürmekten ne ümit ediliyor? Avamın seviyesine inmek lâ- zımsa «Heft Peyker » gibi bah- .nameler tabetmekte de mahzur kalmaz. Halbuki halka mahsus neşriyatın gayesi onun seviyesini yükseltmek, zevkini terbiye et- | mek olmalıdır. Avamın seviyesine inen ve onu ruhen, fikren düşüren bu gi- bi neşriyatın Maarif vekâleti ta- rafından müzaheret (görmesini ne ile izah edeceğimi bilemiyo- ruml, Maarif vekili tabileri faydalı €ser neşretmeğe teşvik suretile gayet mükemmel bir esas ihdas etti, ancak maarif idaresinde alâ- | kadar diğer makamların eser intihabında büyük bir itina gös- | termeleri arzu edilir. Bu intiha- bın son derece bitaraf ve her hangi şahsi muarefelerin tesi- rinden azade olarak yapılması maksadı temine kâfidir sanıyo- rum. Bu esaslı noktaları Anka- rada vekil beye bizzaat izah etmiştim. o Velhasıl bu yanlış | hareketlerden tevakki edildik- ten sonra müsbet olarak yapı- lacak iş tabileri himayedir. Bir sene evvel Erkek muallim mek- tebinde talim ve terbiye reisi Mehmet Emin beye söylediğim İ İ gibi, tabiler himaye edilmedik. çe neşriyat işlerinden faydalı bir netice beklenemez. Netekim zaman bunu göstermiştir. Ve ehilellere tevdi edilmiyen ber iş batmağa mahkümdur. Türk irfanı, memur zihniyetile | tekâmül edemez. Her işi ehline | ve mütehassısına bırakalım, Ec- 1930 Yeni anketimiz * çekilmiş 4500 lirayı nebiler de bizim topraklarımız- daki irfan tamimi işinden biç bir şey (o anlamazlar. Bu işi de ancak Türk tabileri yapa- bilir. Onları himaye etmek lâzım- dır. Evvel ve ahir ösylediğimiz budur, Ben şimdiden parmağımı © uçurumun istikametine doğru | uzatıyorum ve dikkat! diyorum. Türk tabii serbest bırakılmalı- dır. O, himaye ve teşvik gör- melidir. altında, Müzaheret (kisvesi İ Türk tabiliği bir çok kayıtlarla bağlanmamalı, âtıl bir hale geti- rilmemelidir. Böyle yapılırsa rakiplerini ez- mek için bareket eden diğerle- rinin ekmeğine yağ sürmekten başka hiç bir netice elde edil- mez ve neşriyat âlemimizin bu tarzı hareketten kazanacağı hiç bir şey olamaz. Bilâkis günden güne tereddi ve inhitata koşar. Eski harflerle basılı kitapları- mızdan yeni harflere çevrilmesi lâzım olanlarla garp Jisanların- dan alımacaklara sit suallerinize gelince; eski harflerle basılmış eski eserleri saymıyacağım. Bu- na Şimdilik imkânda yoktur. Yenilerden hemen aklıma gelen bir kaç naşir ismi sayayım: Halide Edip, Reşat Nuri, Pe- İ yami, Mahmut Yesari, Aka, Er- eliment, Burhan Cahit, Ömer, şairlerden ilk evvel aklıma eski- lerden Fikret, yenilerden Faruk, Seyfi, Ziya geliyor. Biraz daha düşünülürse iyi bir intihap yapı- labilir. Garp lisanlarından en gözel eserler Türkçeye tercüme edil- miş ve edilmektedir. Fakat bu tercümeler. - eskimiştir »ve- yeni nesil için asılları kadar yabancı eserlerdir, ayni tercümeleri ye- niden yapmak lâzımdır. Şemsettin Sami Bey merhu- mun “Sefiller, tercümesini ya- rının çocukları anlıyamazlar. Mi- sal pek çoktur. Azar azar bu tercümeleri yeniden yaptırmak ve muntazam bir sistem dahilin- de neşretmek lâzım geldiği ka- naatindeyim. A. Sırrı ana el Satılık hurda demir Beşiktaşta oAkaretlerde 16 numarolı dükkânda mevcut tah- minen 7000 kilo hurda demir 11 haziran 930 tarihinde bil müzayede satılacağından talip olanların pey akçesini müstes- hiben yevmi mezkürda saat on üçe kadar mahalli mezkürda S4 numarada mütevelli kaymâ- kamlığına ve yevmi mezkürun on beşine kadar da İstanbul Ev- kaf müdüriyetinde idare encü- menine müracat etmeleri"275-52 Hamiline ait ve İş Bankasına natık 17 mayıs 1930 ve 81788 numa- ralı Tayyare piyango müdüriye- tinden aldığım çeki zayi etti- ğimden hükmü olmadığı ilân olunur. Lâstikçi Hüseyin Hüsnü Davetler Yusuf Ef, nin arnesi aranıyor Kars müstahkem mevki ikinci şube- de müstahdem iken velat eden yedinci sınıf muamele memuru Yusuf efendinin (3928-32 ) müstahakkı maaşı validesinin ikametgâh adresinin bildirilmesi veya bizzat Merkez kumandanlığı $.2. müdü- riyetine omüracaa. İstanbul O merkez kumandanlığından bildirilmektedir. $ Cihangir eskerlik şubesi riyase- tinden:Şubede kayıtlı adreslerinde bulu- namayan ihtiyat müteksit Jandarma yüz başısı Hidayet, levazım mulazimi Tahsin, ve Cerrah Ahmet efendilerin şubeye müracaatları İlân olunur. © Maarif ve iktısat bütçeleri görüşülürken | Dün M. Meclisinde bazı meb'uslar mühim tenkitlerde bulundular ( 2 inci sayifemizden devam | Ragıp B. (Kütahya) — Mer- hum Necati B. sarahatle söyle- mişti ki muhasebei hususiyeler- den alınacak Maarif yüzde on- larından burada yapılacak olan Gazi muallim mektebi münhası- ren ilk tedrisata hasrolunacaktı. Bu vaziyette Meclise verilen söz bugün orasının Orta muallim mektebi yapılmasile filen tu- tulmuyor demektir. Bundan sonra yetim mektep- lerinin ; kapatılmaları aleyhinde de bâzı meb'uslar söz söylediler. Maarif vekili cevap veriyor Maarif yekili — Efendim, yüz- de onlarla yapılan bina muallim mektebidir ve ilk tedrisata çalı- şıyor. bu muallimler iki buçuk sene fazla okuyacaklardır. Fark budur. Yetim mekteplerine gelince, Cümhuriyet hükümeti şehitlerin vediasını o©€manetlerini (o lâyık olduğu ehemmiyetle muhafaza ve terbiye ederek yetiştirmek- tedir. Yatı mektegleri mes'ele- sine gelince, ilk tahsilimizin va- ziyetini arzettim. Bu vaziyette lüks denilen yatı ilik tahsili yapılamaz, günahtır. Bilbasa bu gibi ilk mekteplerde okuyan köy çocukları bir daha köye dönmemektedirler. Muhterem hocamız Akçora Beyin suallerine gelince, mek- teplerimizde içtimai ahlâk sis- temi ve neticeleri nedir? Çok tesif ederim ki yanımda lise talimatnamesi yok, olsaydı kendisine okuyacaktım, Aynen arzu ettikleri vaziyet mevcüttur. Darülfünun meselesi için ma- ruzatta bulunmuştum, Meslek mekteplerine gelince, bu bir Dil encümeni, hiç zabıt ve rabıt altıma alınmamış olan bir dili büyük bir lügatle tesbite çalışıyorr Muhterem arkadaşım bunun müşkülâtını elbette benim kadar bilirler. Bu mesai yürüyor ve takdire şayandır. Süleyman . Sır Bey ( Yoz- gat) — Memleket dahilinde kaç köy; muallim mektebi var ve bunlardan senede kaç mual- lim yetişiyor, hangi köye gidiyar. Maarif vekili — Efendim, köy muallim mektepleri var. Önü- müzdeki sene zarfında (250) köyde yeniden mektep açacağız. Süleyman Sırrı Bey — Mu- basebei hususiyelerden alınan yüzde onlar münhasıran köy- lere muallim yetiştirmek için a- lunmıştı. Zannederim ki 40 bin köyümüz var. Senede 250 köye muallim yetiştirirsek 40 bin kö- ye kaç senede muallim temin edilebilir? Köylüleri bir an evvel okutmak lâzımdır. Besim Atalay B. diyor ki Besim Atalay B. — Köy mu- allim mektepleri mevzuu çok cazibdir. Görünüşte böyle.. Fakat bu, şehir için böyle değil midir? Harita yok, sıra yok, tahta yok.. | Süleyman Sırrı B. — Yapmalı, yapılmalı. im Atalay B. — Tabiiya- pacaksın, yetiştireceksin obey- efendi. Turup mu bu?l. Tabii, hem ben maarifciyim. Ben söy- liyeyim de siz biraz dinleyiniz. ( Kahkahalar ) Askerlik terbiyesi çok yüce, | kaynaktan | çesinin teşkilâttır, lâzımdır, ilerlemektedir. çok ulu bir kaynaktan çıkar, | yaşar, yayılır. Bir ses— şiirmi okuyorsun? | Besim Atalay B.—la'ı, mek- | tep terbiyesi böyle olmalı, bir çıkmalıdır. e Büyük müesseselere doğru (gitmeliyiz. yoksa: Şah budoğın bağı ver, Özümü yok yaprağı var! Kabilinden muallim mektepleri açmanın da hiç manası yoktur. Sonra müzakere kâfi görüle- rek fasıllara geçildi. Iktısat büt- müzakeresinde (o milli mamulâtımızın ihracına muamele vergisinin mani olduğu hakkında bazı münakaşalar oldu. Vekil Şakir B. bu hususta izahatta | bulundu. Besim Atalay Bey ge- ne kürsiye gelerek: — San'at ve istihsal yolunda ilerlemek lâzımdır. Asri yaşa" yış, asri kazanmakla olur. Bizde | asrı yaşayanların çoğu millet bütçesinden yaşıyor, dedi ve ik- tısadi bazı temennilerde bulundu. Bu meyanda halıcılıktan bahse- derken Ali B. (Rize) Uşşak | halıları nasıldır, diye sordu. Besim Atalay B. — Ah, Uşşak halıları... Uşşak halısını yapan Türk kızı kendi hayalini, ruhu- nu oraya nakşeder. ©, allı mor- ağlıyan kadınlar, (o çağlayanlar | lu dalgalar içinde kızlar, görürsün, ya Ali Bey kardeşim. (kahkahalar ) Sonra işi kooperotifciliğe nakle-| derek Ankara memurin koopera- tifini tenkit etti: — Yaptık bir koopratif, Kali- foranyanın (Okabağını (getirip bize satıyor, Ne bir ucuzluğu, ne bir faydası var. Bu nasıl koopratif efendiler? Bir istihsâl seferberliği lâzımdır. Herkes bu büyük orduda çalışacaktır. Erkek, dişi, büyük, küçük... Sen rakıdan fedakârlık edeceksin, o kuma- temennilere şöyle cevap Şimdiye kadar teşekkül kredi kooperatifleri 2 ladır. Ticaret mektebi koopratifcilik kürsüsü kral tır. Bu seneden itibaren bankası sermayesinin tedric 100 milyon liraya OibW&4 çalışacağız. Malümuni yerde Liman şirketi vw i Derdin büyüğü, İstanbul dağ olmak üzere asri vesalti bir limanımız olmamasın© pi Yoksa şirketlerin (idaresi mahiyettedir. Bilgi, mes gelince, bu sene buna da çif cağız. Çekirge (o hakkındaki gelince, Cebelibereket ve vilâyetlerimize Sudan gelmiştir. Mücadeleye ehi verilmiştir. Mahalline bir murlar gönderilmiştir. büyük zarar yoktur. Asıl delemiz şimden sora olan yumurta devrinde j Tahsin Beyin sözleri Tahsin Bey (Aydın) — iç buldan bahsediliyor. vapurlif tanbuldan su bile al e Nasıl alsınlar, Liman şirketi © lığı berbat etti. Sonra , cıları da mahvetti, O m lar ki İngiliz süngüleri, Fi fişenkleri ve Yunan toplsfi nünde milli mücadelede vatanjarı olan Anadoluya madiyen silâh kaçırdılar. (2 sesleri ) o mavnacılar ki İl harbi tarihine isimleri altı 8 lemle va altın harflerle tır. Cephede çarpışan evlât! cephane yetiştirdiler, B4 insanı ağlatacak bir Bunun önüne geçmeliyiz. ( lar ) ; Lise aorta mekte İmtihanlara ay başı” başlanacak 4 rından vaz geçecek kurtulacağız. Memleketin istihsâl kuvvetlerini düşünürken İstanbula acımamak imkânsızdır. İstanbul bir sânayi şehri olabilir. Onu himaye lâ- zımdır. İstanbul deyince hatırma İs- tanbul gazetelerinin baş belâsı dedikleri Liman şirketi geldi. Attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değmez. da tetkik lâzım- dır. İstihsal seferberliğinin irfan hayatımıza da teşmili lâzımdır. İktısat vekâleti Maarif vekâle- tile temas ve bunu tesbit et- melidir. Sonra okur yazarlara memuriyet kapısını sım sıkı ka- pamalıdır. Son sözümü İsmet paşa hükümetinin gözü önüne atacağım bir yaraya hasretmek isterim: Kumar felâketil... Bu, köylere kadar sâlgın halini al- mıştır. Boyacılar bile kumar oy- nayor. Şuradan Hergele mey- danma bakınız efendiler. Sesler — Nerede © meydan, İ nerede?... Besim Atalay B. — Efendim şurada, yangın söndürme mey- danı yok mu, yani etfaiye mey- danı, işte orada (boyacılar, hamallar ber zaman kumar oy- nuyorlar. Buna bir çare bulma- nızı dileyor, dileniyorum. (Şiddetli ve sürekli alkışlar ) İktisat vekilinin cevapları Müteakiben İktisat vekili bu A | cetvelleri Lise ve orta mekteplerde imf pek yaklaşmış ve mekteplerde anlarak mümeyyizlere a yeler gönderilmeğe başlanmıştır. Evvelce de yazıldığı mekteplerde ayın ön beşinde durdurulmuş, imtihana tabi #” talebenin | bakaloryaya hazırlanım#fİğ diğer sınıflarda İse kanaat notu “İğ mesi için müzakereye başlanmış&f" hana tabi sınıflar ayın ( 25 ) ind? İ edilecek ve 1 haziranda o imei başlanıp (15) inde bitirilecektir. Diğer sınıflarda tedrisat ay tine kadar devam edecektir. 7 Kadıköy sulh mahkemesi ir” Karabet Efendinin alacağının. V istifası zımnında Ali Beyin mah” ' hunan iki adet aynaların açık reile 24 » 5 - 930 cumartesi 9 dan itibaren Kadıköy pazar (© açık artırma suretile satılacağı il ! İstanbul alına noterliğtinde” maliki Şarkiye Fransız Bankas dan Galatada Minerva hazda Yusuf Kâğıtçı efendiye tebliği ve 618,69 doların ademi tediy renüp edecek zarar ve ziyan v6 ve vaki omasraflarile tazminat mütedair bulunan üç nüshada if protestonamelerden bir nösbasi “ bina gönderilmiş ise de mezköf d bulunmadığı ve yeni ikametgibi wbkikata rağmen öğrenili memurumuzun tahkiksunden rl olmasına ve Bankanın telebin€, | 14 mayıs 980 tarih ve S910-17İ yy) ralı protestonamenin tebliği ai kaim olmak üzere işbu ilân vel Ki neşredilmek üzere Vakıt genci gil derildi. 18 mayif Istanbul AVE Galip "4

Bu sayıdan diğer sayfalar: