w—— 72 — VAKIT 3 Mayıs rip ettikten sonra temmuz niha- yetlerine doğru çiftleşir. Daima yüksek yayla ve sırtlara ve ba- zan daha alçak ve fakat kıraç ve sert tepelere çekilerek kar- nının kuyruk şeklinde incelen nihayetindeki kuvvetli kancalarla zemini deldikten ve tükrük man- zarasında İfraz ettiği lüzuci bir madde ile dahili cidarlarını gü- zelce sıvayarak sağlam bir mah- faza haline getirdikten sonra, pirinç taneleri şeklinde olan ga- yet küçük yumurtalarını az me- yilli olarak üstüste istif edip zeminin sathından bir santimetre aşağıdan mahfazanın ağzını kü- çültür ve üzerine toprak çeke- rek izini kaybeder. Deliği kazdığı vakit arka ayak- larının kaidelerine kadar toprağa gömülür, ancak adalâtı basıtala- nan faaliyetile kuyruğu aşağıya doğru fazla uzandığından açtığı deliğin derinliği; karnının tulü tabiisinin hemen bir buçuk mis- line baliğ olur. Her bir çekirge 40 yumurta bırakır ve neslinin idamesine ait bu son vazifeyi yaptıktan sonra artık yaşamaz. Yumurtalar kışı geçirdikten yani, takriben sekiz buçuk ay sonra inficar ederler. Çıkan sür- feler bidayette yalnız yürürler. Sıçrıyamazlar. o Tedricen arka ayaklarının büyümesile sıçramağa başlarlar ki en tehlikeli devre- leri de bu zamandan başlar. Bazan kesik kesik te bazan da kilometrelerce uzun ve gayet kesif cepheler teşkil ve hemen biç değiştirmemek üzere ekse- riya muayyen bir istikamet takip ederek gündüzleri kuşluk za- manından guruba kadar müte- madiyen yerler ve ilerlerler. Her türlü tedabiri maniaya ve önlerine tesadüf eden dere, çay ve emsali mevanii tabiiyeye rağmen İstikametlerini değiştir- mezler. Geçtikleri ekinleri, sun'i ve tabii çayırları, ehli ve yabani bütün yeşil otları harap ederler. Hele geceleri konakladıkları ekin ve yeşilliklerin yerinde sabahle- yin çorak topraktan başka bir şey görülmez. İki buçuk üç ay kadar bir seyli belâ halinde faaliyetten sonra kâhil başere haline gelip uçar ve seyyar bu- lutlar teşkil ederek çiftleşme zamanına kadar konduğu yerler- de tahribatma devam eder. Sudan o çekirgesine gelince: 1930 Tın TEL İİ —— — — HABERLERİ Darülfünunda Islahat gelecek sene yapılacak Ankara, 2 (A.A ) — Maarif vekâletinden tebliğ olunmuştur : “Milliyet, gazetesinin İ mayıs tarihli (o nushasında darülfünun ıslahatı serlâvhasile intişar eden fıkrada Darülfünun ıslahat pro- jesinin heyeti vekilede reddedil- diği hakkındaki haber tekzip olunur, Hakikat şudur : Darülfünun divanının aslahat vekâleti kâfi bulmamıştır. En büyük ilim müessesemize taallük eden islahatın daha vâsi ve şümullü olmasını temin için önü- müzdeki sene içinde de mesele- Nisanın on altıncı gününden iti- baren akınlara başlayarak dağ- larımızı, ovalarımızı, vadilerimizi istilâ eden bu nezaketsiz misa- firlerin menşe'i Sudan olduğun- dan oda bu nami almıştır. Maa- mafih beynelmilel hayvanat âle- minde Acridium Peregrinum is- mini taşıyan bu haşerenin hemen daimi karargâhı: Nil nebrini do- ğuran vâsi göllerle Senegal, Gambi ve Nijer gibi cesim ve coşkun nehirlerin ihya, muazzam Mimoza, Temir Hindi ve Siko- mur ormanlarının tezyin eylediği o Siyahiler ve Yamyamlar diyarı olduğu halde vakit vakit Akde- nizin cenup sahillerine, Elcezire ve İrak taraflarına ve bazan da Filistin ve Suriye tarikile cenup vilâyetlerimize kadar müz'iç te- nezzühler, harisane akınlar yapar. Bu çekirgenin erkeğile dişisi ' arasındaki farklar daha barizdir. Erkeğin uzunluğu 6 santimetre olup vücudü ve ayakları tama- men sarı renktedir. Dişisinin tulü 7 santimetreyi geçer, rengi sencabi esmerdir. Yalnız etrafı, ayaklara doğru gittikçe sarım- tıraktır, Bu çekirge buralara ekseriya nisan zarfında gelir. Bütün gör- düğü yeşilliklere pek oburcasına saldırarak, üç dört gün çarfında açlığını giderdikten sonra çift- leşmeğe ve iki üç gün zonra gayet kesif süvari müfrezeleri halinde -yani dişilerin sırtlarında VAKIL ın teirikası: 166 Yazan : Hüseyin Rahmi Şimdi işe neresinden giriş- meli?.. Bu keyfiyet salla pata aceleye gelmez. Vakit geçirmek hiç olmaz... Bir malümdan birkaç meçhul çıkarmak melekesine malik olan Şahap şimdi kelbi bir tebes- sümle şöyle düşünüyordu : — Mestinazın yanındaki o güzel delikanlıyı görünce tanı- dım.. Gebe gebe evlenen kızın karnındaki çocuğun babası... Bu keşfim mes'eleyi kavramak için elime bir demir kulp daha verdi, Hemen kapıyı çalarak Mestinâz Hanımdan bir mülâkat isteyim mi? Talebim reddedilirse muka- beleten ben me yapabilirim? Karı beni içeri alıp ta güzel bir kötek ziyafeti çekerse ?.. Konak onların.. Öyle bir kazaya uğra- sam bağırıp çağırmaktan başka elimden ne gelir?.. Koca berha- ne sesimi kime işittirebilirim ?.. Şahap düşündü. Taşındı. Bu ilk keşfinin neş'esile şaşırmadan uslu, akıllı, ağır hareketle meğe karar verdi. O akşam çekildi. Gitti, Konak mevkiini değiştiremezdiya.. Ne zaman gelse muhakkak bu koca ikametgâhı yerinde bulacaktı. Yeni gelin güvey Avrupada bal ayının tadım çıkara dursunlar. Anlaşılan Mestinaz da bu kibar evinde fena vekilgeçirmiyordu. | , Şahap Tahkikatını ilerletmek | için ertesi günü o mahalleye | gene damladı. Sordukça dolaş- tıkça memulünün fevkinde mtü- him şeyler öğreniyordu. Sokağın karşı sırasında bir bodrumda işliyen bir kunduracı gördü. Oraya bir çift iskarpin için teklif ettiği projeyi Maarif | erkekler olduğu halde- muhtelif ,Hındistanda menfi mukavemet Bombay, 2 (A.A) Bombay hükümeti deniliyor Zavahiri ahvale bakılırsa menfi siyatvnda tahavvül büsule gelmeğe başlam teessüf ve teessürlerini beyan etmişlerdir. Başka bir tehliğde şöyle deniliyor: tuzların nümöneleri tahlil! edilmiş ve etmekte ve binnetice istihl: salih bi nın esası tetkikini muvafık görmüştür. Bunun içindir ki 1s- lahat esaslarının bir sene içinde hazırlanması kaydile barem ka- nununun bu sene de darülfünunda tatbik edilmiyerek geçen seneki ipka edilmesini Maarif vekâleti bugünlerde - İcra vekilleri heye- tine teklif edecektir. istikametlerde yavaş yavaş hare- kâta ve yumurtlamalarına müsait sırtlarda, kıraç ve sert zeminler- de gars'yat yaptığı halde; Sudan Gaklişnkia pa rüzgârlardan nisbeten masun olan münhat tepeleri, vadileri, yol kenarları ve yol Talüs ve yamaçları, mez- ru tarlalar arasındaki çıplak fa- sılalar ve alelümum toprak yol- larla gayri mezru tarlalar gibi nisbeten mukavemetleri az olan zeminleri tercih eder. Yalnız eni sürülmüş tarlalara pek 80- İmaz. OYumurtlıyacağı vakit tıpkı diğer oçekirgede olduğu gibi karnının nihayetinde mevcut az mukavves ve çok kuvvetli ve sivri çengellerle 6 - 7 santimetre derinliğinde ve 5 -6 milimetre kutrunda açtığı deliklerin kai- deden itibaren üç santimetrelik kısmını biraz daha genişlettikten sonra buraya şakuli vaziyette olarak 80 - 90 adet yumurta br rakır. Bu yumurtalar 7-8 milimetre uzunluğunda ince; uçları sivrice ve kirli esmer renkte olup gayet dr sarı bir mayii ihtiva eder- r. Toprağın ve havanın rütubet derecelerine tebaan inficar müd- deti az çok tehalüf ederse de; aşağı, yukarı bir ay sonra çıkan sürfeler evvelâ yürüyerek ve tedricen arak O ekinlerin Me ekimüsilenm başaklarına, ve sebzelere saldırdığı gibi ön- ısmarladı. Maksadı mütemadi- yen oralarda dolaşmak için bir vesile o bulmaktı. Saatte bir bodruma uğrıyarak işin ne yor, çabuk bitirmesi için adamı sıkıştırıyor, Oboş bir iskemle bulursa (altına çekerek (Oucu bucağı gelmez çal oçeneliğe dalar görünüp gözlerini karşıkı konaktan ayırmıyordü. Bir gün konağın kapısı önün- de şık bir otomobil durdu. Şa- habın yüreği hopladı. Çok geç- meden kocakarı ile mahut de- likanlı arabaya yerleştiler.. oto- Takip emrini verdi. Öndekiler bir çok < büyük i mağazalara girdiler. Ellerinde paketlerle çıktılar. Bu hazırlık ne? Gene düğün mu var? Bu defa kocakarı bu genç çocuk- la mı evleniyor. Sonra besbelli öğle yemeğini yemek için olacak Tokatlıyana girdiler.. şimdi burada ikisini bir arada bastırmak pek müna- sipti. Bir az ara verdikten sonra GRAFveETELEFO Güya mahkümlar nedamet etmeğe başlamışlar! Geyri meşru surente tedarik ni vaziyetin bir sene daha aynen | zeminlere (o yayılarak garsiyata başlarlar. Merakeş ( çekirgesi (o yüksek | kadar ilerlemiş olduğunu soru- İ nun bareketile beraber Şahap ta | hemen diğer bir taksiye atladı. | tarafından neşredilen bir tebliğde şöyle mukavemet taraftarlarından bazılarının hiss ! işbir. Zira, mahktmlardan üçü diden Bu makkömlar tahliye olunmuşlardır edilmiş olan ların bir takım zehirli maddeleri © ihtiva amaktı olduğu görülmüştür. Eski Başvekil Tahran 2, (A&.A) — Eski o başvekil prens Firuz Nasıruddevle, İran tarihinde | ilk defa olmak özere mahkeme huzuruna sevkedilmiş ve muhakeme metcesinde 300 İngiliz lirası almak suretile irtişa cür- münü İrikâp etmiş olduğu tebeyyün etmiştir. Mumaileyh,$ ay hapse ve 1100 İngiliz lirası pakt ceza 'tasina mahküm, | edilmiş ve siyasi hukuktan İskat OOlun- İ muştur. lerine gelen meyvalı, meyvasız bütün ağaçlara tırmanarak müthiş! tahribat yaparlar. Kırk gün de- vam eden bu devreyi müteakip uçmağa başladıktan sonrada İ ayni tahribata bir kaç gün daha i devam ettikten sonra defolup cenuba giderler. Seyirleri esna- sında sağa, sola yaydıkları bazı | makie il çek yeni geldiklerinde hemen daima şi- mal istikametini ve inficardan ve havalandıktan sonra da cenup istikametini takip ederler. | | İşte bu sene buralara gelen bu çekirge şark- garp istikame- tinde takriben altmış kilometrelik bir cepheyi haiz olup pişdarları Dicle nehrine kadar yetişmişler ve takriben 3000 kilometre mu- rabba: dahilinde bulunan müsait sahalara külliyetli garsiyat yap- | mağa başlamışlardır. Garsiyattan “evvel “geçtikleri sebzeler ile kısa boylu ekinleri i kâmilen mahvettiler. Yükselmiş | ekinlerle bağlarda yüzde on beş ! nisbetinde hasarat yaptılar. Bir ay sonra çıkacak olan i diğer çekirgelerin geçecekleri yerlerde hububat: taneden yüzde otuz, samandan yüzde elli; eş- carı müsmire yüzde altmış; bağ- lar yüzde seksen; sebzeler yüzde yüz hasarat tehlikesine maruz bulunmaktadırlar. Halka ve hazineye çok baha- lıya mal olacak olan bu azim belâya karşı pek ciddi himmetler sarfedilmesi memuldür. i ran Nevyorkts sakin Hindilerden ! Kâmil Vehbi mi salona baktı onları göre- medi. ! o Müteaddit tahkikler, mülakat- lar için oralarda dolaşa dolaşa garsonlarla göz aşınalığı peyda etmişti. Onlardan birine sordu: — Afif beyle Mestinaz hanım? — Ne yapacaksınız? — Görüşmek için bu saatte beni buraya davetetmişlerdi de... — İsminiz? Kartınız? İ Şahap bilâ tereddüt kartını i uzattı. Garson istizan için hususi ! kabinadan içeri girerken öteki i de gelecek haberi beklemeden hemen arkasından saldırdı. Mestinaz önünde irili ufaklı müteaddit kadehler, bardaklar, çatallar bıçaklar, kibarca bir ye- meğin methaline hazırlanırken karşısında birdenbire gene Şa- habın iştiha kesen kopuk sura tını görünce sinirlerine buyura- İ mıyarak haykırdı: — Terbiyesiz böyle zırpadak bilâ istizan içeri girilir mi? Bu- raları senin gibi adap bilmiyen- lerin dolaşacağı yerler mi? Bu ağır istiskalin önünde Şa- Iİ mayıs Her tarafta sükünetl€ geçti. Atinada ; ni Atina; 2 (AA) — Bir mayıs DE ramı, memleketin her tarafında SÖMÜ içinde geçmiştir. İngiltere: am Londra? (A.A) — Mühtelif vE liden alınan haberlere nazaran ko” nislerin bütün mümayiş © teşebbüfifi akim kalmıştır. Fransada : —— i Paris, 2 (A.A) — Ehemmiyersiğ ufak tefek hadiseler hariç olmak Ü gerek Pariste ve gerek © eyaletlerde p mayıs bayramı sükön içinde Mevkuflardan 61 i halen mevkul gi maktadır. Vaziyerleri gayri muna <cnebi hudut haricine çıkarılacakor. > tün gazeteler, nümüâyişçilerin adedini * velki senedekilere nisbeten pek dun duğunu yazmaktadır. Fransada tevkifler Paris, 1 (A.A) — Fransadi Mayıs bayramı Komünistlerin ve muvaffakiyetsizlikleri ile geşmiştir. rini terkeden amelenin miktarında senesine nazaran bariz bir ! vardır. Geçen seneler Parişteki taksi o otomobiller işli Pariste tevkif oedilen o nümeyi, mıktarı sant İğde 781 kişiye | buluumakta idi. Bunlardan 94 © dir. Yilâyetlerden * haber geldikçe merkezlerde | Mayıs bayramının akim kalmış olduğu anlaşılmışar. Komünistler tarafından | olunan mitingler dinliyen bulun! ğ gından yapılmamıştır. Madritten bildirildiğine göre, İspanyada 1 mayıs bavramı sökün geçmiştir. i Nevyorktan alnan bir telgrafa kep bir grup (Hindistandaki cinayi durdurunuz) ibaresini havi. lâvhal undupu halde İngmiz korsol 0 önünde bir nümayiş icrasına teşebpüf! | miştir. Polis kendilerini kolavlıkla İN mış ve aralarından iki kişiyi tevkif © miştir. ie Müzakere dev ediyor Ankara, 2 (Telefon) — V yinler vekilleri Maliye f temas ve müzakerelerine de devam ettiler. Ercüment Ekrem B: Ankara, 2 ( Telefon) — buat umum müdürü Ekrem B, İstanbula etti. ç * e | aynı yere Şahap daldı. Umu- | hap Fakat netini Kaybetmiyerek cevap de — Buraları benim gibi bilmiyenlere değil. senin £ | yüksek namus tellallarına © İl sustur. | Binlik suratına bir darba inen bu hakaret şamarile * bararak: # — Edepsiz terbiyesizliği ti bir haddi vardır. Taşma * . defol karşımdan.. haydi yallah. en sesi bekalardısil arıyorum... Kozumu payet” bir yere gitmem... genini! — Haydut o benim 158 payedilecek ne kozum “4” — Var mı? Yok mu anlaşılır. sö — Çık diyorum... Çi pir — Davamı bitirmede" yg yere çıkmam... pir Binlik biraz şaşır © jestle; 7 | — Davan nedir kuzu” isi # — Senden kazanç P; mağa geldim... ?ğ k ei İ * ' k i De O — Tahsildar mı