—-6 — Hr 28 Şubat 1930 — — “Resimli Ay ,ın muhakemesi dün bitti Sabiha Zekeriya H.la Behçet B. ikişer ay, Emin Türk B. yirmi gün hapse mahküm edildi Müddei umumilik, Reisicümhuru ve Türklüğü tahkir, halkı tahriklen ceza istemiş, mahkeme, asılsız ve müheyyif neşriyat maddesinden ceza vermiştir İstanbul ağır ceza mahkeme- sinde, “Resimli ay,, mecmuası aleyhindeki davaların rüyetine dün sabah on buçukta devam olunmuştur. Çönkü muhakemede evvelâ Darülfünun ruhiyat müderrisi Mustafa Şekip B., müdafaa şa- hidi sıfatile dinlenilmiş, Sabiha H. ım ictimai meselelerle alâka- dar olan ilk kadın muharrir ol- buğunu, okuduğu (yazılarında cümhuriyet ve vatan ideali aley- hinde bir fikir görmediğini söy- lemiştir. Müdafaa şahitlerinden gaze- temizin müdürü Hakkı Tarık B., ifadesini (o tahriren bildirmişti. Sabiha H. la Behçet B., in dü- rüst, memleketi sever kimseler oldukları söyleniyordu. “Cümhuriyet,, refikımizin baş- muharriri Yunus Nandi B. gel memişti. Dava edilenlerin vekil- leri, dinlenilen müdafaa şahit- lerinin kâfi olduğunu söylediler. iddianame Bunun üzerine müddei nmu- mi Cemil B., esas hakkında iddianamesini serdetti. “Savulun geliyorum,, yazısında Reisicüm- bur Hz. lerile Türklüğe hakaret mahiyeti bulunmadığını Kayde- derek, yazının muhteviyatını tah- lil etti. Yazıda ilmi noktai na- zardan herhangi bir liderin ru- hiyatı mevzuu bahsedildiği mü- dafaası üzerinde tevekkufla söy- ledi: — Biz, Türkiyede lider ola- rak yalnız Reisicümhur Hz.lerini tanıyoruz. Bu tabir, lisanımıza yeni girmiş ve yalnız Reisicüm- hur Hz. hakkında kullanılmıştır. İsnadın üstü kapalı geçmiş olsa bile kimin şahsiyetine matuf olduğu anlaşılıyor. Yazım heyeti mecmuası tetkik edilirse, Reisi- cümhur Hz. lerinin ima edildiği tezabür eder. “EKöyümde ne gördüm?,, Ya- zısında da muhtelif sınıflardaki balk, umumun emniyeti aleyhine yekdigerine karşı kin ve ada- vete tahrik edilmiştir. «Köyde hastalığın mevcudiyetini isbat ederiz» dediler, Biz hilâl: ha- kikat ve müheyyiç neşriyat da- vası ikame etmedik. İtirazımız, şekü tahriredir. Müddei umumi Cemil B., ne- ticede Sabiha H. le Behçet B. in Matbuat kanununun 11 inci maddesi delâletile ceza kanünunun 158inci maddesinin birinci fıkrası ve İS8inci maddesi mucibince Reisiscümhur ve Türklüğü tah- kirden, Emin Türk B. in 312inci madde mucibince halkı birbiri aleyhine tahrikten, Behçet B. in aynca mes'ul müdür sıfatile bu maddeden 70 inci madde nazarı dikkate alınarak tecziyelerini, bu yazıların oçıktığı mecmua nüshalarının müsaderesini iste- miştir. Sabiha Hanımın müdafaası: Müddei umumi Beyin iddia- sına göre bu yazı muayyen bir şahsiyeti ve milleti kastederek ima tarikile yazılmış bhakaret- amiz bir yazıdır. İlim, bir memlekete göre ne ise, tercüme edildiği diğer | ! fazakâr fırkalar vardır. Resimltayın sahibi, mes'ul müdürü, muharriri muhak.m>nin kararım dinliyorlar memlekete göre de ayni şeydir. İlmi hakikatler, düsturlar, ka- nunlar, şahsi hakikatler değik dir ki memleketini değiştirince hakikat ve mahiyetini de degiş- tirsin, Liderin psikolojisini gösteren « Savulun geliyorum » makalesi Hotantoların lısanına dahi ter- cüme edilse, oraya ait bir şahsa ve millete ait değildir. Türk miletine hakaret Müddei Bey, Türk milletine hakaret ettiğimi iddia ettikleri zaman « Neme lâzım » diyen kitle sözüne istinat edi- yorlar. umumi Tarihin başladığı günden bu | güne kadar dünyanın her tara- fında kitle içinde bir mütevassıt sınıf, o halden memnun olan, yeniden korkan sınıf, bir de fevkelbeşer bir irade ile bun- ların önüne geçen ve bunları yeni bir yola sevkeden liderler vardır. Mekalede «Bizi halimize bırak, biz halimizden memnunuz, biz bulduğumuz yolda yürüyeceğiz» cümlesi, yeni yola girmek iste- m yen, terakkiden kaçan, muba- fazakâr sınıfın feryadıdır, de- mektir, Muhafazakâr olmak bir cürüm olmadığı gibi bir adama muha- fazakârsın demek te bir hakaret değildir. Her memlekette muhafazakâr bir kitle vardır. Hatta İngiltere- de, daha birçok yerlerde muha- Liberal olmak, radikal olmak, muhafa- zakâr olmak birer prensip ve içtihat meselesidir ki her yerde hürmet edilir. Falih Rıfkı beyin makalesi: Türkiyede bir mecmuanın son çıkan nüshasında şu cümleler var: “Şeker ve kurban bayra- mını artık yapmıyoruz Kendimi- zi nekadar zorlasak da içimiz donuk kalıyor. Cümhuriyet bay- ramı beylik bir gün gibi. Fırak ve sırma içinde, fakat keyifsiz geçiyor. Senelik neş'emizi firenk yortularında (anıyoruz, çünkü san'at asırlardanberi bu günleri işlemiştir. Cümburiyet ideoloji tarafından hamdır, Cümburiyetin yıldönümü nabzı gittikce düşü- | ettiği yor. Muharrirden bir şey yazması istendiği zaman, evvelki sene | yazdığımı alın diyor. his yeni bir ürperiş duymuyor, fazlasında bir kımıldayış olmı- yor. Sinirlerimizi kışır kapladıl,, Bu yazı, Türkiyede, Ankarada Türk ocağının vasıtaı neşriyatı olan «Türk yurdu,, mecmuasın- da çıkmıştır. Mevzuubabs olan da Türk milletidir. İmza sahibide Bolu meb'usu Falih Rıfkı B.dir, Bu yazı, Türk milletine bir hakaret teşkil edermi? cümhu- riyetin ideolojisi hamdır, Türk milleti cümhuriyet bayramından heyecan duymıyor, demek bu günkü rejime bir tecavüzmüdür? Doğrudan doğruya Türk -mil- letine hitap eden bu yazı bir hakaret teşkil etmiyorsa, «savu- lun geliyorum » makalesi muay- yen hiç bir kitleye hitap etme- diği için böyle bir hekaret şüphesinden temamile münez- zehtir, Terakki bahsi Maka'ede mevzuubahsolan, es- ki yoldan çıkıp yeni yola, terak- ki yoluna girmek meselesidir, Bunun siyasi hayatla ve cidalle hiç bir alakası yoktur. Gençlere kanaat ve tevekkül göstermeyiniz, otarakki ediniz, daima gözlerimiz ileri ufuklara baksın demek günah mıdır ? Terakki şehrabında durak yok- tur. Ufuklar, ufuklara açılır; ga- ye bitmez, uzanır, yörünür de- mek siyasi halinizden memnun olmayınız, isyan ediniz demek midir ? lider meselesi Lider meselesine gelince, lider kitleye yalnız siyasi ışık tutan adam demek değildir. Siyasi olduğu gibi fen aleminde, edebiyat ve san'at, hatta ticaret âleminde yeni bir çığır açan, etrafına taraftar top- lıyan, kitleyi eski yoldan çıkarıp yeni yola sokan her adam lider olabilir. Hatta gençlere liderliği öğ- retmek, maarifimizin dahi kabul ve mekteplere Otamim eltiği bir keyfiyettir. Bu yazr- dan hakaret manası çıkarıp ten- vir manası çıkarmamak şayanı bayret bir vehme alâmettir. Liderin şamil manasını anla- dıktan sonra liderin evsafını gösteren cümleler tâmamen ilmi bir mahiyette olup hiç bir mu- cephede | | Çünkü | ayyen lideri kastetmediğini ka- bul etmek zaruridir. Liderin o evsafını (o gösteren cümleler, muayyen bir lidere ait olmadığı gibi, lider karak- terini oOkaybederse şöyle olur, denildiği zaman “gene muayyen bir ider kastedilmemiştir. Nete- kim ben « Hâkim, adil olma- lıdır, rüşvet almamalı, tesir al tında kalmamalı, bitaraf olma- lıdır, eğer olmazsa hâkimlik seciyesini kaybetmiştir, dersem, bu cümle muayyen bir hâkime mi aittir? O zaman umumi ve şamil her hangi bir ilim düstu- rundan bin bir manası çıkarılabilir. Eğer lider hakkında yazılacak her fikir muayyen bir şahsiyete ait ise, bunu resmen ilân etmek Jâ- zımdır. Demokrasi bahsi Bu yazı, zemin ve zamana münasip değildir de denilemez. Zemin, demokrasi ve cümhuri- yetle idare edilen bir memleket, zaman terakkıye dört nala ko- şan bir zamandır. Bizde bu zamana dahiliz. Amerikada neşredilen ilmi bir makale nasıl her memlekette okunan, istifade edilen bir yazı ise, bizim mem- leket için de istifadeli bir ya- zdır. Biz, terakki kervanından geri kalamayız. Biz, Teşkilâtı nunun bize verdiği en basit bakkımıza istinat ederek bu memleketin kapıları ilme açık olduğuna inanıyoruz. Memleke- tin etrafına oSeddiçin çevrilme- miştir. İlim, İrfan, terakki, her şey buraya girebilir. Bunu ev- ham ile durdurmak günah olur. Bu makalenin sahibini mah- küm etmek dolayısile ilmi mah- küm etmektir. Hüzriyeti kelâm ve hürriyeti fikir hudutlarını daraltmak demektir. Eğer her kullandığımız keli- meden her kafaya göre ne ma- na çıkar, diye düşüneceksek ve bilhassa bunu iim sahasında yapacaksak, o vakit yazı yaz- mağa hiç hacet yok. man geniş geniş kendimizi ka- naat ve tevekküle emanet ede- biliriz. Bugün karşınızda maz- nun mekünde (oturan Sabiha Zekeriya Emin Türk değildir. Maznunlardan biri ilim, öteki esasiye kanu- gahaa hakaret | de köylüdür. Muharrirler, * iki kuvvete tercüman olm! Bugün makkemenizin bir “ rafında memleketin ilmi. sl öteki tarafında ruhu, köylü ruyor. Ve vereceğiniz ii memleketin ilmi ve köylür hakkı namına bekliyor. Emin Türk B. Sabiha Zekeriya H. dan ra Emin Türk B,, müdafi yapmış, kendisinin yazısında det beyi zihniyetli fertlere gi ettiğini, yazısının yanmış b reğin samimi feveranı Ni söylemiş, müdafaasını “ zannı mem ki beni bundan (deli mahküm edesiniz,, diye biti miştir. Mes'ul müdür Behçet s müdafaasını vekillere bırak evvelâ Sami B., müte İrfan Emin B., kanun hükü lerini teşrih ederek bukukü cibf j ler etrafında teşrihatta bull muşlardır Saat on üçte müdafaa ve * hakeme bitmiş, reis Nusret Bi on beş buçukta kararın tefbi o unacağını bildirmiştir. Karar ki On beş buçukta Nusrat, İ sım ve Tahir B.ler tarafın ittifakla verilen karar tefi edilmiştir. Kararda davaların mevzu teskil mat leri hakkında müdafaa şahitli nin şehadetleri mevzuu b dilmiş, tetkikata göre, y makalelerin hakaret kasdile de olmadıkları kanaatinin hassül ettiği tesbit olunmuşt Netice olarak bunlar umumiyeyi tebyiç eder mahiyi asılsız meşriyat olarak ki edilmiş, Sabih H.la Senli tahsil derecesi ve Ez i Sl eee yemleri minde mümtaz bir mevki etmeleri o esbabı a kaydolunarak matbuat e nun İl inci maddesi delâleti ceza kanunun 161 inci madöj sinin birinci fıkrası mucibiği ikişer ay bapislerine, lira para cezası verme! Bebcet Beyin e Şİ detini mevkufen ikmal | anlaşıldığından hemen ta bi sine, üç gün wahkümiyet detinden fazla mevkuf kali için, mahsup suretile para € sının 27 liraya tenziline Esi i Türk B. in gene 161 inci git deye göre, gazetecilikle öti beri omeluf olmaması mubaffefe mahiyetinde görül bir ay bapsine, 25 lira cezası vermesine, ve takdir€ esbabı muhaffefe dolayısile ayın yirmi güne, 25 Jirani” liraya indirilmesine, kendi bu müddeti mevkuf bul sırada geçirdiğinin nazar! İ kate alınmasına, 36 ıncı m8d tevfikan de «Resimli ayın mevzuunu teşkil eden P' larının müsaderesine k rilmiştir. K İ o Mevkuf bulunan Bebet karar mucibince serbest | kılmıştır. yi .