22 Şubat 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

22 Şubat 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4. — VAKIT 22 Şubat 1930 WANT ihtikâr âleminde (Üst taralı birinci saşıfamızdadır ) Mali takrıri sükün 358 ve 359 uncu maddeler pvr Millet Meclisi mühim bir kann kabul etti, Milli paramızın korunması için icap eden tetbirleri almak hu- susunda İsmet Paşa hükümetine tam bir salâhi, .: verdi. Bu ka- nun mahiyeti itibarile büyük mücadele günlerine mahsus fev- kalâde tedbirlerden biridir ; bu noktai nazardan Millet meclisi- nin kararmı mali sahada bir nevi takriri sükün tedbiri ola- rak telâkki edebiliriz. Hükümetin mali sahada mü- him idari tedbirler almak ihti- yacını hissetmesinin sebebi para mücadelesine başlar başlamaz bir müddet tevakkuf ve intizar vaziyeti almış olan borsa muhtekirlerinin son günlerde yeniden faaliyete geçmek teşebbüslerinde bulun- malarıdır. Malumdurki hükümet paramı- zın kiymetini muhafaza etmek için bütçeden döviz mübayaa- sını icap edecek her türlü sar- fiyatı tevkif etmiştir. Bu nevi sarfiyatı ancak hayati zaruretlere hasretmiştir. Netekim bizzat İsmet paşa Hz. nin Mecliste izah ettikleri veçhile şubata kadar bütçede döviz mübayaasım icap edecek tabsisatların yekünu (15) milyon lirayı bulduğu halde hükümet bu tahsisatların on parasını bile sarfa müsaade etmemiştir. Bir kulakları | İstanbul © borsasında bir kulakları Ankarada olan isterlin spekülâsyoncuları tabii 15 milyonluk sarfiyatın tevkif kararını duyar önümüz- deki “mart içinde hükümetin milyonlarca liralık isterlin almak zaruretinde kalması düşünerek fırsat gününü bekle- mek üzre el altından spekü- lâsyona (o koyulmuşlardır. e Son günlerde ingiliz lirasının birden bire 1030 dan 1070şe kadar fır- laması bunun neticesidir. İşte İsmet paşa Hz. bu vazi- yeti nazarı dikkate alarak spe- külasyonculara karşı şiddetle harekete geçmeğe lüzum gör- muştür; aynı zamanda hükümetin 15 milyon liralık tahsisatın sar- finı tevkif etmesi isterlin müba- . yaasının tehiri demek olmadığını yüksek sesle Millet Meclisi kür- sösünden ilân etmiştir. Belki borsada spekülasyoncu- ye sarayında ateş alan lâ- gam dinamit barutile imlâ edilmiş idi. İmperatör haz- ratleri Bulgaristan prensile mübabase etmekte olduğundan taam odasına gitmeyi tehir etmiş ve bu teehhür ımpe- ratoru tehlikeden halâs ey- lemiştir. İspanya kıralına sui kast eden Otronun muhakemesi- ne bedolunup omerkumun mecnun olduğu avukatı ta- rafından etibba şahadetna- mesine istinaden iddia ©- lunmuş olduğundan bu bap- ta evvel emirde tetkikatı tıbbiye icrasına karar ve- rilmiştir, ihtimalini | Mecliste kobul edilen Türk parasının kıymetini koruma kâa- nununun owetnini dün âynen neşretmiştik. Bu kanunun 4 üncü maddesi ber nerede ve ne suretle olursa olsun icra vekilleri heyeti karar- larına muhalif hareket eden ve- ya ettiren banka ve müessese- lerin müdür ve alâkadar memur- larile sair şahısların Türk ceza ! kanununun 358 ve 359 uncu maddelerinde yazılı ceza arla ce- zalandırılacaklarım işaret ediyor- du. 358 inci ve 359 uncu mad- deleri aynen yazıyoruz : Madde 358 — Her kim yalan havadis neşir ve işaasile veya sair bileli vasıtalarla umumi pazarlar yabut ticaret borsala- rında amele ücretlerinin veya erzak veya emtia yabut umumi pazarlarda alınıp verilen veya esham borsalarına kabul edilen evrak ve scncdat piyasasının artıp (o eksilmesine (sebebiyet ! verirse 3 aydan 3 seneye kadar ! hapis ve 100 liradan 500 lira- I ya kadar cezayı nakti ile cezalandırılır, Madde 359 — Bundan evvel- ki maddede yazılı cürüm resmi ruhsatı haiz simsar yabut Borsa dellâlları tarafından irtikâp o'unur- sa failin göreceği ceza 1 seneden 5 seneye kadar hapis ve mes'ek ve san'atın muvakkaten tatili ve 50 liradan az olmamak üzere ağır cezayi naktidir.» luk yapan adamlar resmen dev- “et bütçesine” girmiş tahsisatların nihayete-kadar tutulamiyacağını, mutlaka bir gün borsadan kül liyetli miktarda isterlin mübaya- asına hükümetin muztar kalaca- İ ğını zannediyorlar. Eğer böyle ise bu adamlara ihtar edelim ki zanlarında çok yanılıyorlar, Bu hatalarım anlamak için Türk milletinin daba 10 sene evvel istiklâl mücadelesine girdiği za- man büyük müşkülâta karşı ne tahammül gösterdiğ ni, bu yo'da ne harikalar yarattığını bir kerre hatırlamaları kâfidir. Eğer borsa spekülasyoncuları istiklâl (o mücadelesinde ünifor- malı birer kumandan veya zabit olarak bütün bir husumet âle- mine (karşı harbeden kahra- manları Obugün karşılarında smokinli, yabut fraklı centilmen adamlar kıyafetinde görüyorlar, bu hallerine bakarak onları de- işmiş zannediyor'arsa aldanmış olduklarını çok sürmiyecek, h.- kikate başlarmı çarparak anlı- yacaklardır. Temenni edilir ki bu suret- le nihayet hakikati anıyacak oanlar B. M. Mec'isinin hükü- mete verdiği yeni kanun kuvve- tini istimale ihtiyaç bırakmasın- lar. | Her kes iyi bi melidir ki cüm- huriyet kanunları gizli ve açık her türlü şekaveti şiddete men- etmiştir. Spekülâsyon ise böyle mühim zamanlarda memleket ve millet için en büyük şekavet kuvvetlerinden fazla bir tehlike- dir. Binaenaleyh medeni haydut- | luğun en şenilerinden olan spe- | külâsyonda kâr ve menfaat arı- yanlar kanun kuvvetinin kahrından | korkmalıdır. Mehmet Asım Ruhi Beyin defterinden 3 O gece nöbet bekleme- ğe karar verdik ! “Şu musluğun başında dur; bunu bir açan var.Görünce hiç tereddüt etme- den kafasına kurşunu yâpıştırırsın !,, ——— ee —ğ—ğ— Dün çıkan kısmın hülâsası (S. Bey yeni taşındıkları konağın tekin olmadığı şeyialarına (o ehemmiyet vermiyor. Lâkin duha ilk gece, hizmetçi odasında döşeme altından sesler geliyor. S.. Bey bunun hakikatın oanlamağa çalışıyor. 7 Tahtaları tekrar yerine koy- durdum; bu muvaffakiyetsizliğim üzerine, evdekiler, bana manalı manalı bakıyorlar, belki de za- ferlerinden memnun oluyorlardı! Kimseye birşey söylemedim; ge- ceye intizar etmeyi muv. dum. Nihayet, efendim, gece ayni hal fakat daha şiddetli, daha sürekli bir surette devam etti. Ben tahtaları söküp, fenerle boş- luğa bir bakayım derken, yuka- rıda kadınların müthiş bir çığ'ık kopardıklarını, aşağıya doğu kaçıştıklarını işittim; hemen koş- tum. Olur şey değil, Onlar odada oturuyorken göz- leri önünde bir gölge beirmiş ve kapalı kapıdan çıkıp gıtmiş. Bayılanları ayılttıktan sonra, kardeşim İ... Beyle ellerimizde ta- banca, bütün evi aramakla ge- ceyi geçirdik. Sabah olunca herkesi “evde hapsettim, kapıları açtırmadım; kardeşimle beraber, tabancala- 'rımız elde, kapıya gelen sütçü- ye, ekmekçiye çıkıyor; ne, eve kimseyi (sokuyor, ne, evden kimseyi çıkarıyorduk. Sabah işleri bittikten sonra evi araştırmıya başladık, Dam, tavan arası, odalar, sofalar, ha- lâlar, kiler er, kömürlük, odun'uk hülâsa aramadık bir yer bırak- madık. Gece kardeşim İ... Bey yukar- da, ben aşağıda nöbetçi gibi dolaşıyorduk. Aşağı sofada bir musluk vardı; açık bırakılmış olacak ki şırıl şırıl akıyordu; kapadım, geçip gittim. Arkam- dan: Tekrar dönüp baktım, musluk açılmış, sular akıyor! — Şırrır... &) Yine musluk açık; çıldıracak- tam, Biraderi çağırdım, Şu musluğun başında dur, buru bir açan var, görünce hiç tereddüt etme kafasına kurşunu yapıştırıver. i Dedim. Parmağın tetiğe koy- du, hazırlandı. Ben yukarıya çıkıyordum. İ... B. bağırdı. — Musluk açıldı, fakat mey- “and. kimse yok. D: kın yukarda kıyametler de optu; Glakso Bütün dünyada gördüğü .muvaffakıyeti — tamamile safi olmasına kola, un, mal gibi mevadı muhteyi olmadığına tamamen kabili hazim ve çok kaymaklı olmasına medyundur. — Beyefendiiii, beyefendiüüiii! — Yetişiiiin imdaaat!... — Amanımn, şeyh efendi gi- diyor.. Hemen merdivenlerden zıplı- yarak çıkarken şeyh kıyafetli, ak sakallı bir adamla karşılaştım. Bana derin derin bakarak te- lâş ve endişe etmeden iniyordu. Boğazından yakalamak için eli- mi uzattığımı hissetmiş olma'ı ki hızlı hızlı inmiye başladı. Arka- sından takip ediyor, fakat yetişe- miyorduk. Nihayet ilk hadisenin cereyan ettiği odanın önünde kayboldu. Kapı kapalı idi. Açıp içeriye girdik. Lâkin kimse yok- tu. Pencereler de sımsıkı kapan- mıştı. Şeyh Efendi sırrolup gitti demek, Artık ertesi günü başka bir eve taşınmıya mecbur olduk; bu ha- diseden sonra hiç bir şeye itiraz edemez oldum. Inansam bir türlü, inanmasam bir türlü, Bir tarafta maddi kanaatlerim, bir tarafta gözlerimin şahit olduğu hadisel 5... Bey susmuştu, fakat ge- çirdiği üç büyük gecenin deh- şetleri hââ yüzünde hissedili- yordu. 7 Bitmedi 7 Küçük haberler Mart maaşı Mart maaşı ayın birine tesadüf eden gelecek cumartesi günü verilecektir. A Darülbedayi marun yirmisinde Anka raya giderek Türk ocakları yatrosunda 10 gün temsiller veretektir. A Suriyeve kuçan Divanbekir müddel umumi muavini Âdem Bey Fransız hükt- meti tarafından mücrimlerin iadesi mukz- velenamesine tevfikan o hükümete jade edilecektir. A Güzellik kırsliçesi Mübeccel Namık H. Paristen bugün sast 3 buçukta şehri- mize âvdet edecektir. A, Maliye Vekilimiz Osmarlı bankasi müdürüne tahriren cevap vermiş ve hü- kümetin mühim işlerle meşgul bulusduğu $u sırada mektubun münderecatı hakkında bir şey diyemiyeceğini tasrih etmiştir. Bünun üzerine banka müdürü Meliye vekili beyden 10 dakikalık bir mülükat rica etmiştir. Vekil Bey müdürü bugün kabul edecektir” : A Ankarada bu hafta sonunda Maliye Müfettişleri kongresi açılacaktır. A Umum! vilâyet meclisi toplanmış, Şile belediyesine 3 bin lira muayenete karar vermiş, meclisin fırka gurupu içti- mamda da ameli hayat mekcebi safistimali meselesi tetkik edilmiştir. A Hükümetimizle temas ermek Üzere İngiliz dainler vekili Mr. Vayt pazar gü- nü, bir hafta sonrada Fransiz dâinler vekili NE Dükloziye şehrimize gelecekler ve Ankaraya giderek Maliye Vekilimizle görüşeceklerdir. Şsbrimize gelen Dainler Vekili Zekâi Bey beyanatında hükümetin mayıs niba- yene kadar taksitleri tarmamile tediye etmiş bulunduğundan ortada bir tediye meselesi mevzuu bahsolmadığını, Ankamda | yapılacak temasların ker iki tarafı mem- nun edecek bir netice vermesi ümidinde bulunduğunu söylemiştir. Zekâi Beyde gelecek hsfıa Ankaraya gidecektir. A İstanbul Düyunu umumiye binesın- daki tasfiye mavıs sonunda bitecek ve bina hükümete intikal edecektir. A Evvelki akşam bareket eden Ankara treninin lokomotifi yolda bozulmuş ve tren arkadan gelen Adapazırı treninin olkomotili tarafından sevkedilmiştir. Eski âdetlere voyvo Geçen akşam geç vakit msi baandan çıkmıştım; vapura £* yordum. İlk bahar berb önüne toplanmış bir kalaba" gözüme çarptı. Ne var di vapur tarifesinin imkânı ni tinde durakladım. Baktım ki orta yerde Ramazan gecelerinde oldu gibi mani söylemeğe uğ bir keten helvacı duruyor; et! fında da haşarıca delikanli Adamcağız mani söylem destan okumağa kalkıştıkça gürültü, bir patırtıdır kopuy€ du. Nihayet aslı bu memleköj olmıyan keten helvacı Ani caddesini tuttu, Babıali yo na doğru tırmanmağa başlaf Haşarı delikanlılar, ark seslendiler; — Voyvol Voyvol Bana öyle (geldiki voyvolar, keten helvasına d artık birer birer terki | gelen eski âdetlere hitab savruluyordu. Toplu İöne Mısırda Yeni gümrük tarilet tatbik olunuyor Deyli Telgraf gazetesi Mi hükümeti tarafından kabul o nan yeni gümrük tarifesin” meb'us ve âyan meclisleri taf fından tasdik edildiğini, ku Fuat tarafından imzalandı ve şubatın 17 sinden itibarf tatbikine (o başlanıldığını hab vermektedir. Mısır hükümeti ile ticari ? lâfnameler aktetmiyen hüküm lerin ithalâtından eski tarife? dört misli (alınacaktır. hükümetile itilâf etmiyen h metlere bir ay mühlet verilec! tir. Halihazırda Mısır hükümet on devlet müzakerat icra etm ve İngiltere hükümetinin tarife dahilinde Mısır bükün ile itilâf etmesi beklenilmekteği! Mısır o bükümetile yapıla€ muvakkat itilâfnamelerin m deti bir sene olacak ve müddet zarfında Mısır ile de ler arasında ticari mukavel€ imza olunacaktır. Mısırın yeni tarifesi istiklâlinin en mühm tezahür” rinden biridir. Ayın doğuşu : 3,36 imsak : —— iltar 517,50 Sabab Oğle İkindi 5x6 125 1528 Alışam. 7s

Bu sayıdan diğer sayfalar: