- VAKIT. 22 Şubat 1930 — i Karanlık s I Çemberlitaş facıası na- sıl başladı, Gene kadın Polis cir.ayetin sebebini böyle tesbit etti Boğazlaşanlardan biri öldü, üçü ağır yaralı, diğerleri mevkuf ! Eveki gece saat onda Çen- — berlitaşta Aptullahın kah- vesinde bir cinayet olduğunu, nasıl bitti? Mevkuflardan ikisi işi azıtmışlar, kesik kesik öksü- rükler, yemiş kabukları ile ka- dınları tacize devametmişlerdir. okaklarda boğazlaşan ye - g Il mecnun) İzimyazdığımız ve Sizin N B okuduğuduz bu sayıfalar- zayi da bazen bir iki satırcık içine : sıkışmış ne hikâyeler, ne facia- e lar vardır. Muhayyelesi geniş & “A ik bir adam için bu şatırcıkar bu Am? zabıta vak'aları, bu gaip aranı ) X yor ilânları ekseriya saatlerce p< » uğraşmalara, düşünmelere Va Kü) kit geçirmelere vesile olur. Dün karilerim zden birisinden kısa bir mektüp aldık. Kariimiz bize hitaben yazdığı dört beş satır içinde derdini anlatıyor, çare bulmamızı istiyordu. Eğer kariimiz müsaade etseydi yapı- lacak şey basitti; Kâğıdı kalemi ele a'arak şöyle bir ilâve yaza- TO dırıp getirten yalmz sevgilisine ğildir. : Dün gece Delikanlıyı memleketinden kal- | karşı duyduğu ümitsiz aşk de- | Akıl öğretin! sevgilisini kaybeden bu biçare delikanlı ne yapsın ? İstanbula (hareket (ederken ondan yeni bir haber almış, ai- lesinin onu kendisine vermeğe razı olduğunu öğrenmiştir. Şu ha'de iş düzelmiş oluyor. Fakat her şeyden evvel kayıpları bul- mak lâzım. Bir otel köşesinde sessiz 8e8siz göz yaşı döken de- likanlı eline kâğıdı kalemi ala- rak. . İşte size bir gaip ilânının mu- fassal şekli. Eğer sahibinin işine yararsa memnun olacağız. Defterdarlık bir adamın öldüğünü dün yaz- Bunun Üzerine üç arkadaş hiç caktık. | mıştık. Bugün cinayetin tafsilâtı- | bir şey öö imeili kahveden Gaip aranıyor İki yangın olmuşsa da Sapancalı Hakkı B. den Bi neşrediyoruz: çıkmışlar yandaki Atik Alipaşa -Ağanbula gelem, Bl gh) söndürülmüştür! kazanç vergisi istiyor Eğlence başlıyor camisinin dar sokağına sapmış. | g0 Adreslerini bilenlerin bona m- derhal sOndürü ş Kaydedildiğine göre, Yavuzım Bayaztin Karükalek banda | ardi. Gunliin: tetnükip; müte- | del emini Mami den |“ Dan ece Beyoğlmda Keşiş | temizli derbi elen Bes Ne: oturan Harputlu seyyar halıcı | cavizler de kahveden çıkmışlar, Şimdi “yuk a sokağında bir evden ve gece | zar şirketinden aldığı komisyo- yukarda söylediğimiz | sayt 9 sıralarında Fındıklıda | yun istihlâk resmi olarak $: brahim Hamza, ayni handa olu- tan halıcı Necmi ile gündüzden Sözleşmiler, akşam kadınlarla kadınlı erkekli gurubun arka- sına takılmışlardır. Kadıniarı istiyoruz şekle tevliken birlikte düşüne lim. Bu ilân niçin yapılmıştır. yazan kimdir, aranan nerededir? tramvay caddesinde bir tütüncü dükkânından yangın çıkmışsa da apan- calı Hakkı Beyden defterdarlık 22,500 lira istemiştir. Bu resim | 92,5 üzerinden tahsili içap et- a "in pm Karanlıkta üç arkadaş kadın- Aral gelis bi derhal etfaiyenin o müdabalesile eki ve miş'erdr. i erka - irlerinden birin- öndürülmüştür. tğine yin iş 9 Çenberlitaş'a do'aşırlerken ke ilme ğini eee 1 geçen aşk hikâyesi... ailele- v üş tg ER YEL Ve sr çikpaşada Divamâli mahalle- sinde Doğramacı sokağında 12 mumaralı evde oturan arabacı Hüseyine rastge mişlerdir. Hüse- | Yinde geceki eğ enceye bir ka- . Diz geleceğini söyle- Apiulahın kahvesinde A ,, Saat dokuzda üç arkadaş Alarında, biner kadan. oduğu Pp de çenberli taşta Aptullahıh i) Cavul zurna gr kahvesine Sirmişler, basık tavanlı bu ufak vede bir köşeye oturmuşlar- İ der Bu üç arkadaşın birer ka- | “imla gelmeleri kahvedekilerin | Dazarı dikkatini celbetmiş, bil- | Masa mukabil köşede oturan Münav Abbas, Halil, İbrahim, cı İsmail kadınlarla eskiden- İİ Seri alâkaları olduğu için üç işlerse de kahvede kavga *tmemek istemişlerdir. Balim arını korktuklarına ham- hi lar, geri dönerek peşlerini takip edenlere ne ıstediklerini sormuş- lardır. Arkadan gelenler: — Ne istiyeceğiz. Karılar... demişlerdir. Bu söz yedi kişinin birbirinin üzerine saidırmasına kâfi gelmiş dar ve karanlık sokakta kanlı bir kavga baş'amıştır. Tabanca- lar patlamış; bıçaklar vücutlara girip çıkmış, vak'a mahalline polislerin gelmesile facıa niha- yet bulmuştur. Kavgacılardan yerde yatanlar otomobille hemen Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmışlar, ayak- | ta olanlar yakalanarak Ayasofya merkezine götürülmüşlerdir. İs- mail yolda çok kan kaybett ği için ölmüştür. Manav Abbas, Halil, İbrahim yaraları ağır ol- duğu için tedavi altına alınmış- lardır. Dün. katiller, kadınlar, kahveci Aptullah polis tarafın- dan istievap olunmuşlardır. Vak'aya müddei umumilık de | vaz'ıyet etmiştir rinden gizli birbirlerini seven bir delikanlı ve bir genç kız. şehir küçük muhit dar, dediko- du mebzul. Fakat aşkin gözü görür mü? Genç kız ve deikanlı bir gün ansızın yakayı ele veriyorlar. Mesele derha! dallanıp budak nıyor , bütün “şehre “ yayılıyor. İşi bir izdivaçla tatlıya bağlamak mümkün. Makat kızın ailesi buna taraftar değildir. Gittikçe büyüyen dedikodu karşısında şehirde daha fazla kalınamıyacağını anlıyarak ha- reket ediyorlar, kalkıp İstanbula geliyorlar. Bu ayrılış genç kızı da delikanlıyı da çılgına dön- dürmüştür. Aradan çok geçme- den genç âşık ta işini gücünü bırakarak yola çıkıyor. İstanbula geliyor. Fakat İstanbul büyük şehir... kim kime? Anadoludan gelen bir aile denizde bir damla gibi ayrılabilir mi, aranabilir mi, aransa buluva bilir mi? değil mi ? Dünyada ve ahrette kitap yok pratik var.. Herşey sinema oldu. Bakacaksın öğrene- ceksin.. Hayatta böyle oldu. Gördüklerini zekânla karşılaştı- | merede gösteriyor. Tepebaşı tiyatrosunda dün ak şam bir müsamere verilmiş, D rülbedayi sanatkârlarından Hâ- am Bey kalabalık bir seyirci kitlesi huzurunda çok muvaffak ır. bir şekilde Karaköz oyna Resmimiz san'atkârı bu mösa- teskin o için türlü kolaylıklar bulabilirler. Fakat geşkinler için keyfiyet böyle değildir. Bilbassa ihtiyarlık devresine giren kadım- larda birdenbire gayr! melhuz aldığı anlaşılmaktadır. İdi re tahsiline teşbbüs edilince B. mahkemeye müracaat ederek defterdarlık aleyhine bir dava açmıştır. Davanın meraklı ola- cağı tahmin ediliyor. Diğer bir habere göre def- terdarlık Hakkı beyden kazanç vergisi de alacaktir. 7 Devlet bankası Devlet Bankası lâyibasının bay- ram ertesi iktisadi programla birlikte mecliste müzakeresine başlanacaktır. Lâyiha çıktıktan sonra, banka, derhal teessüs Vi Di peri 'amamen essös edecek olan banka ano- nim bir şirket olacak ve halk ile müessesat hisse almak sure- tile hissedar olabilecaktir. Banka müdürlüğüne Diyarıbekir meb- usu Zeki Beyin tayini mevzuu- bahistir. Avnüsselâh — Parası varsa ben bakarım... Elli beşlik, alt- mışlık hanımninelerle evlenmiş ne yakışıklı delikanlılar bilirim. Para bu oğlum.. Kocakarı genç bir erkeğe bir kerre sevdayi ş ” Vv rörak tecrübelerinden türlü işler | bir şiddet peyda olur. Hayzdan iz AKIT in tetrikası 98 mp e | ge gm e | ça al ln , Yazan : Hüseyin Rahmi sefil kalanlar varsa bunlar âh- | ;nkıtaa uğrayınca yaşlı kadının SE) Bu dan'atla? silik Virer bakışla doktora yaklaşarak: |adetten kesilme mevsimine aj krıtik ran riya Meri i dahili Me d limak nikâbsız geçinen çok kurnazlar — e is zadeler için kazanca hat ve Adetle solu Ne var? (âge critigue) diyorlar... Bu v | Di getiretek kan içerde Yarike: >— Dalyana bir canavar düştü, © > Aman ağı paralamasın.. İİ — Ağı paralatmadan yakalı- Yabilirsek işimiz iş. > Ne yapacağız? > Canlı canlı kafese koyup Ücrete seyrine baktıracağız. U- ye çok para var.. Şimdi ge- Şiden pupe kıyafetli karı Yok mu? —. Ey? onlar için buhranlı bir devirdir. Ellilik kadınlar bazen gençlerden .ziyade âzıyorlar.. Firenk doktor- ları bu kızgınlığada (Le feu de la cinguantaine ) yani eli yaşı- nm ateşi tabir ediyorlar... Avnüsselâh Sudurinin çenesini okşıyarak : — Ben bu doktorcuğuma boş yere diploma vermedim. Bakınız o bize meselenin psikolojisin- nihayet yoktur. Herşey onların dır. Elini uzatıp ta kapabildiğin | şeyi cebine indirirsen o senin olur.. Dünya kaparozculukta ustat olanlarındır. Avnüsselâh — San'atın tekni” ğini anlattın. Bu karıyı nasıl soyacağız oraya ge'elim.. Suduri derin düşünceli mülâ- hazakâr ar gibi gözlerini ufaltıp başını kaşıyarak : kalır binaenaleyh kadınlık uz- vünde iht kani yani dem hücumu vukubulür. Kadın ateşlenir. Bu fiziyolojiki ihti âl kadının manevi- yatına da tesir eder. Mukave- meli müşkül şehevi bir azap başlar. Bu yaşta kadınların koca- lan da altmışıgeçkin bir çağda bulunurlar. Uzun fasılarla görüle- cek küçük intibahlardan başka Safder — Kocakarıda paralar suyunu çekip tehalâ kızgınlığı geçmezse ? Avnüsselâh — O zaman mer- kumeyi buz banyosuna sokarım. Suduri — Bu vaziyette kalmış kocakarıların evin içini kasıp kavuracak derecede neden hır- çınlandıklarını şimdi anladınız mı? En ziyade düşman olduğu geli- nidir. > Oğyle şantaz madeni ki den bahsediyor. — Bu ciheti aramızda ince ; dretleri kal, 5 iyi oh ve nl isi e bir kudretleri kalmaz... Avnüsselâh — Ahlâkça cen- al işletebilirsek yükümüzü tu- e z Bu asır ilim ve te- den inceye sa ld Safder — Zavallı kocakanlar.. | netten huri getirsen geçinmez. ' i aarıdır. Dolandırıcılıklar | Biraz dinleyiniz mese Awnüsselâh — Acnacak hal.. Suduri — Vurur, döğer, atar, Rİ, Avnüsselâh mühim bir işe ” aya hazırlanan bir adam bile fenni olmalıdır. Hokkabaz- lıklar fenni olmalıdır. Hırsızlıklar cihetini bitireyim.. i Avnüsselâh — Çok derinleş Suduri — Evet,. Çünkü., Ko- cadan hayır kalmayınca kocakarı kırar. Kocasına bir cehennem hayatı yaşalır. Ayde bir hizmet- idir çırparak: ahlâksızlık'ar, diplomayı benden i N ipe, > N bi Re taisincak ucunu | Biz nie SN ei e iç eğ İ bu ateşin şiddetile her şeyi göze | çi e mo ve hiç “punu anlat bakalım. liyatçı o mütefenninleriz. o Yeni Suduri— Dinle hocam. Genç” | aldırarak aşıfteliğe de “kalkışsa | bir şeyden memn ii r Firenkler yaşlı kadınların | usul mektep tedrisat da böyle İlikte kızanlar şehvani hırslarını | yüzüne kim bakar... Gitme z e. wi X iu