ka be animenin ik Pirin d -Bulgar edebiyatından- Pirin dağımız güzeldir. Bütün sene karla örtülen tepeler ne kadar yüksek, vadiler ne yeşil, | çam ormanları ne ruh Ürpertici, türlü türlü “güzellikler ne hari- kulâdedir! Yazın geniş yaylâlar, tüylü sürülerle kaplanır, eğ İneklerin böğürtüleri etrafı doldu- | rur. Otlayan beygirler, parlak ye- * lelerini kaldırarak kişner, uzaktan çobanın kavalı işidilir, kaval sesi akislerile uçurumlara nüfuz eder, dağlara yayılır, uyanıklık ve Beş'e! dağıtır...... Berrak, serin dereler yalçın kayalık uçurumlardan aşağı dö- kölür, güzel kokulu vadiler arasından dolana dolana akar, sanki şarkı söylemiyormuş gibi sulardan tatlı, rakik sesler du- yulur. Orada, dağın karl tepesine çıklın mı, etrafında dağlar ve vadiler, Ustruma ve Vardar ne- hirlerini, güzel Makedonya man- zarasını, tepelerin ardında ce- nuba doğruda Akdenizi seçer- * sin... ve gözlerini gök yüzüne kaldırdın mı, Yaradanı görürsün! Buralarda kon kar fırtınala- rmm savrulduğu zaman, aç kurt- lar..dolaşır, bembeyaz kar üs- tünde sokulurlar, gözleri karan- lıkta parıldar. Böyle fırtınalı bir havada, bir gece buralarda yolunü kaybeden seyyahın vay haine! > Böyle bir gece. İsanın doğdu- ğu gece? R. köyünde Diyado Laskanın kulübesinde bütün aile büyük bir sabırsızlık içinde Kli- min dönüşünü bekliyorlardı. İh- tiyar Laskanın oğlu Klim, sabah- leyin anası, genç kansı ve iki yaşındaki çocuğu için Noel he- diyeleri almak üzere Miyelmike gitmişti. Ortalık kararmış, gece sarmış ve hâlâ gelmemişti, Fırtına pencereleri sarsıyor, kapıları zorluyor, ottan damı yerinden oynatıyordu. Havai müsahabe yk v5 olam ae akıa «az da özolsun » sözü atalardan kalma bir kaide- dir. Arcak şahıslar için doğru olan bu kaidenin darilfünun'arda dahi doğru olduğu şimdiye kadar duyulmamıştı. Bizim işittiğimize göre, dünyada en ziyade faideli darülfünunlar derslerini en ziya. de taksim etmiş, yani çalışmak ye çalıştırmak için en ziyade hocaları bulunanlar idi. İlimler ne kadar çok taksim edilir ise tetakki o kadar iyi temin edilir derlerdi. Meğer fi- kirler tekâmül etmiş; şimdi ilim- lerin birleşmesinden faide bek- İenecek... Bundan başka, şimdi faidesiz görülen dersleri vaktile elbette gene Darülfünunun kendisi ıslah ağınd Muharriri: İvan Fazof Kulübedekiler, korku ve en dişe içinde idiler. Pencerenin her 8. rsilışında genç kadın, ge- lenin Klim olup olmadığını an- lamak üzere kulak kabartıyordu. Yemeğin piştiği ocağa yakın oturan çocuk, çılgınlaşan rüz- gârdan korkarak, ağlıyordu. — Sus, yavrum, sus... Baban gelecek ve sana oyuncak ge- tirecek! Çocuk bu sözlerle sakinleşi- yor, ıslak gözlerinde sevinç pa- nltısı, annesine bakıyor: — Babam.. Oyuncak mı geti- recek? — Gelecek, getirecek.. onlarla oynayacaksın, gaçko.... Annesi, çocuğa rüzgârn zor- ladığı kapıyı gösteriyor. * Klim, yolunu kaybetmişti. Kar fırtınası, ortalığı karıştırmış her izi örtmüştü. Evde ailesinin kendisini beklediğini, bep üzün- tü içinde kıvrandıklarını biliyor- du. Acaba onları tekrar göre- bilecek mi idi? O, kendinin ne- rede ise donacağımı, bir kenar- da kar altında gömülüp kalaca- ğını hissediyordu. Hatta, kendi- sinin nereye gömüldüğünü tek kimse öğrenemiyecekti. Rüzgâr şiddetle ulüdu ve Ki- im, düşüncelerinden ayrıldı. Bir- denbire kar üstünde yavaş ya- vaş kayan gölgeler farketti. Bunlar nedir? Kurt mu? İşte bir sürü kurt, sağ taraftan üze- rine doğru geliyor. / O, yan tarafa kaçıyor, aç kurt- lar kovalıyorlar, Ne kadar koştuğunu tayin edemiyor. C e bomboş, çır- çıplak, alabildiğine uzayan bem- beyaz yer. Ansızın, Klim, karşısında bir şeyin parıldadığını görüyor. Sü- rünün, yolunu kesmek si ikiye ayrıldığını zannediyor. lirmiş gibi atılıyor, başka bir istikme- mete, sola ...... Dik bir bayırı inyor, kurtlar arkasından..... Ka- çarken iki defa düşüyor. * Aşağıda kendine geldiği va- kit, Klim, bir köye varmış ol- duğunu sevinçle anlayor.Bir Po- mak köyü mü, yoksa Hıristiyan köyü mü, onca şimdi hepsi bir. Çünkü yırtıcı hayvanlar, peşinde! Klim, en yakın evin fırtına dan açıldığı belli kapısından av- luya geçiyor, bir ışık seçtiği | senar doğru koşuyor. Ve arkasında... * Klim, kapıyı şiddetle iterek meçhul bir kulübeye giriyor. Rahat bir nefes aliyor. Bir Bulgar, bir bıristiyan kulübesin- de bulunuyor. Aziz resimleri, ön'erinde yanan bir kandil... Işık, titreyerek çoğalıyor, alev panldayor. Gölgelikten bir kaç gi meki li, hayretle b; or, bulunduğunu pia ei Ve kendi kulübesinde bulundu. ile karşılasacak Limamımıza gelen ikinci Oskar isimli İsveç zırhlısı futbol takımı şehrimizde takımlarımızdan birile bir futbol teması yapmak arzu- sunu izhar etmiştir. Galatasray kulübü misafirlerimizin bu arzu- suna muvafakat cevabı verdiği içim yarn İsveçli misafirlerimizin futbol takımını Galatasarayın birinci futbol takımı karşısında göreceğiz. Bu, İsveçle yaptığımız ilk spor temasıdır. Maç saat üçte ve ağlebi ihtimal bir İsveçli hakem tarafından idare edile- cektir. Çarşamba günü de Tak- | sim stadyomu küçük takımlarımız arasında şayanı dikkat maçlar yapılacaktır, Yenı boks maçları Geçenlerde e Türkiyenin en muvafık boks müsameresine sah- ne olan Galatasaray kulübünde kânunsaninin ilk haftası zarfında pek şayanı dikkat boks maçları yapılacağı haber verilmektedir. Proğramda Saranga, Sıtkı, Nevzat, Necmi gibi kıymetli | boksörlerin yer aldıkları da ay- rıca bildirilmektedir. BAKÜSratsı Devlet demiayalları Ve imanları (» unun İlaresinden: 470 meşe ve200çam travers ka- palı zarfla münakasaya konmuş- tur. Münakasa 15 ikinci kânun 930 çarşamba günü saat 15,30da Ankarada devlet demiryolları idaresinde yapılacaktır, Münakasaya iştirak edecekle- rin teklif mektuplarını ve mu- vakkat teminatlarını ayni günde saat İ5e kadar umumi Müdür- lük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler münakasa şartnamele- rıni iki lira mukabilinde Ankara- da, Malzeme dairesinden, İstan- bulda Haydarpaşa mağazasından |ğ tedarik edebilirler, Aparıman isteniyor Beyoğlunda Mobilyalı üç. dört odalı bir apartıman iste- niyer. Banyolu olan tercih edi- ir. Gazetemizde Fikret Âdil Beye müracaat. çıkartıp ortaya dökerk, bağırı yor: — Babacığım!.. kalkınız! Hepsi, (o şaşkınca bağrışlarla ona doğru yürüyorlar. — Evlâdım, bu müthiş gece nerelerde kaldın? İhtiyar babası, hemen hemen aklı başından gitmiş bir halde soruyor, bir çocuk gibi ağlıyor. — Fırtına müthiş, fakat Allah daha kudretli, daha büyük, baba. Geliniz, (geliniz, bep beraber kiliseye gidelim. Sesi işitmiyor musun ? Bu anda fırtına dinmiş, tah- tadan çanın aksi duyulmuştu. Isa doğdu! Mes'ut aile, he- Kancığım! İŞİ Tıcaret ve zahire rlatlar Tearet borsam kltibtumumiliğ. Anam ara BA 169 ER EZ Müsabaka ile memur alınacak | Sermayesi: 10,000,000 İngiliz lirası İstanbul acenteliği — Telefon: İstanbul 1948 Beyoğlu dairesi — Telefon Beyoğlu 1303 Senedat ve poliça mukabilinde musyyen ve vadeli veya he- B4 sal Cari suretile avanslar, poliça ve iskontosu. £ Türkiye clirmhuriyetinin. başlıca şehirlerine ve memallki ecne- r en senedat, çek,itibbar mektupları ve telgraf emirnameleri SE Merkez acentesi: Galata Köprü başında Beyoğlu 2362. Şube acentesi: Mahmu- diye Hara ulunda İstanbul 2740 udanya poslası Cuma, Pazar, Salı, Çarşam- ba günleri idare rıbtımından 9 da kalkar. Aytaık Suri pOStası (MERSİN )vapuru 31 Kâ- nunevvel Salı 17 de Sirkeci rıbtımından hareketle Gelibolu, Çanakkale, Küçükkuyu, Edre it, Burhaniye, Ayvalığâ gide- cek ve dönüşte mezkür iskele- lerle birlikte Altunoluğa uğr- yacaktır. Gelibolu için yalnız yolcu alınır, yük alınmaz. Yelkenci urunu Karadeniz lüks ve sürat postası Samsun Kahmımi(Çarşamba günü akşamı Sirkeci rıhtımın- dan hareketle doğru ( Zongul- dak, İnebolu, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Sürmene ve Rize ) ye gidecektir. Tafsilât için Sirkecide Yel. kenci hanında kâin acentasına müracaat, Tel. İstanbul: 1515 ŞARK MALET HÜLÂSASI İştiha kuvvet ve sıhhat için en müessir devadır.Bilâmum ec zanelerde bulunur. Umumi de- posu Bomonti fabrikası telefon; Beyoğlu 583, ve İstanbulda Ek- .rem Necip ecza deposu, Telefon Tesis « Emniyet sandığı müdürlüğünden: Emniyet Sandığına bilmüsabaka bir kaç memur alınacaktır. Müsabakaya dahil ' olmak için: 1 — Sinni yirmiden aşağı otuzbeşten yukarı olmaması, 2 — Askerlikle filhal alâkası bulunmaması. 3 — Lânkal tali tahsilini ikmal etmiş olması. 4 — Evvelce bir hizmette bulunmuş ise hümü bal ve beraet vesaik ve tamüssıhha olduğuna dair musaddak tabip raporunun ibrazı şartlarile Omusabakaya dahil olmak istiyenler imtihanın ve terakki maksadı ile ilâve et- | ğunu görüyor. Aksi istikamete iğ 3 : z t mişti. Meğer o vakit konan ve Pp men kulübeden çıktı, kiliseye | yevmi icrası kendilerine söylenmek üzere; nüfus tezkeresi, mektep | gittiğini zannettiği halde, adım- | gitti. şehadetnamesi, beraet ve hüsnü hal evrakı, sıhhat raporu ve üç şimdi kaldırılan bu dersler... şim- | larını kendi okulibesine doğru Ve yemek dolu tencere, ateş adet küçük kıt'ada fotoğrafı hamilen 8 kânunsanı 1930 tarihine şir tarak kabilinden imiş. atıyormuş. üstüne tekrar fıkırdamağa baş- 1 müsadif çarşamda gününe kadar erıniyet sandığı muhasebe amirliğine müracaat etmeleri ilân olunur. “iğ yi ME, Cebinden (Noel hediyelerini ladı. uu» > “MN —». Na dd