“Şanı Osmaniye lâyık birsulh Ordu, henüz Çatalenda iken artık ( şanı Osma- niye) lâyık bir sulhün nasıl takarrür edeceğini tuhmın edehlirsiniz Mustafa isminde bir hizmetçi | kâr fikir ve emrinden Allah razı macası —e— Dünkü bulmacamızı hallede- medinzse bugünkü halledilmiş şekle bakarak yeni bulmacamı - zın sırrını meydana çıkarabilirsi- niz. Bunun için aşağıdaki tarife- yi tatbik ederek üç beş dakika meşgu' olmanız kâfidir: 1234567891011 9.— VAKIT. 28 Kânunevel 1929 — PMilyarde rler Nasıl zengin oldular? -- Con Piyerpon Morgan:15 Genç milyarderin harpteki rolü NMinaye' genç milyarder dünyu harbinde itilâf meferimiz var, Askerlikten başka her işe yarar bir adamcağız. Başlıca san'atı, dülğerlik. ve bil- hassa fırın inşacılığı. Allah razı olsun işte bu Mustafadan.. Adam- cağız, çadırın içinde toprağı oyarak bize o kadar mükemmel bir ocak yapmış ki cidden bir eseri san'at denebilir. Donmuş bir halde, titriyerek çadıra gir- diğimiz zaman, Ümit edilmiyen bir sıcaklıkla karşılaştık. Oca- ğın karşısına geçtik ve arkadaş- larla günün havadislerinden bahs- ettik. Ocağın alevleri sönmeğe yüz tutarkende kaputlarımıza sarılarak uykuya hazırlandık... 4 Şubat 328 bakalım Nâzım —E, söyle bu telgrafa ne çavuş efendi... buyurursunuz?., Dün akşam, ( ordu geliyor... ) diyo heyecanla bağıran Nâzım; elindeki telgrafa bakıyor. Ve söt dökmüş kedi gibi düşünü- yordu. Kıtaata tamim edilen telgraf şu idi: “Çatalca myekiinin, bulunan düşmana bir kaç gün- denberi vukubulan taarruz neti- cesinde düşman kıtaatı tardedi- lerek ordunun piştarları Çatalca mevkiinden yirmi kilometre ile- riye sürülmüştür. Devamı mu- valfakiyet eltafı süphaniyeden mütedarri ve teştidi müdafaa ile temdidi mukavemete himmet bu- yrulması tavsiye olunur. , Baş kımandan vekili Ahmet İzzet g4 şebat 328 Sulhün (şanı Osmani) ye lâyık bir surette tekarrür etmekte o'- duğuna dair sadaretin de bir telgrafı varmış ama, onu henüz görmedik. Ordu, henüz Çatalca- da iken artık ( Şanı osmani ) ye lâyık bir sulhün nasıl tekarrür edebileceğini bir türlü kafam almadığı gibi.. (ordu geliyor. ) deyenlerin de bu telgraf üzerine hayalden ziyade silâha sarılacak” larına memnun oldum; Maamafih, bu telgraf, gene işimize yaradı. Zafer; ne olursa olsun zaferdir... mademki düş- man (o terdedilmiş.. o mademki düşmanın yüzü geri çevrilmiş. yeniden, ümit edilmiyen hadisa- tm zubüru mümkün değil mi?.. Haydi bakalım ; — Yaşasın ordu.. yaşasm E- dirne.. ne duruyorsunuz çocuk- lar.. basınız şarkıyı... Bu gün arkadaşlar, siperlere gitti. Biz de tamamen hazırlan- roışken, Muhittin Beyin emrile çadırlarda kaldık. Bütün bölükler gittiği için tabur karargâhı zabit- siz kalıyordu, Cephemizde de, şimdilik hiç bir hareket yoktu. Bu soğukta lüzumsuz yere siper- lerde titremektense, burada bir işe yaramak ihtimali daha farla idi. Kumananımızın bu #ıyanet- olsun... * Ekmeklerimiz bizi doyurmadığı için şehirden ekmek tedarik edebilmek ümidile bir vesika ele geçirmiş ve vesikayı da han- dak Altın onbaşıya bırakmıştık. Altın onbaşım geldi. Ağlıyacak kadar müteessir bir vaziyetle şehirden ekmek tedarikine im- kân bulamadığını söyledikten sonra elindeki kırmızı mendil çıkınını önümüze koydu. Bizi aç bırakmamak için bugünkü tayinini bize getirmiş... Ah fedakâr yav- ru,. Hiç mümkün olur mu?. Tek, biz aç kalalımda, sen kalma... “ İkindiye doğru Nazini ile Ke- nan geldiler. Bizi özlemişler de arayıp balmuşlar... Herhalde dille- rinin altında birşey vardı. Nihayet, yumurtladılar... Güya İzzet Paşa baş kumandanlıktan stifa etmiş. Sebebi istifa da, İzzet paşanın kol ordularla re'sen mu- haberesine Mahmut Şevket Pa- şanın mumanaat etmesi imiş. Esasen“ hiç “ koşlünmadığımız. bu herifleri biraz daha dinledik- ten sonra, Mahmut Şevket Paşa gibi aklı başında'bir kumanda- nın, bilhassa böyle bir zamanda usul ve kaide hilâfına bir iddiada bulunamıyacağını ve binaenaleyh daha dün İzzet Paşadan resmen telgraf o geldiği cihet bütün bunların maksadı mel'unane ile fakat çok ahmakçasına uydurul- muş birer masal olduğunu ve.. Bir daha asker arasında böyle saçma sapan Şeylerden bahse- der'erse, eşek sudan gelinciye kadar dayak yimeğe hak kaza- nacaklarını söyledikden sonra, çadırdan defettik. Pis herifler.. Mahut ve mel'un küruhun rezil propoğandacıları... keratalar, bi- zim maneviyatımızı (imtihana gelmişler... * Düşman, ikindiden sonra, gene şehri bombardımana başladı. Soğuk ve rüzgâr, gittikçe şiddetini arttırıyor. Çadırımızı, koparacak gibi sarsıyor.. Direkte asılı | silâhlarınız, çatır çatır birbirine çarpıyor... Allah siper- lerdeki arkadaşlarımıza yardım etsin. Akşam tayınımız olan peyniri karayanada (pişirerek ( yadik. Bombardıman, seyrek fasılalarla devam ediyordu. Sancak nöbetçisi: — Yangın var... Diye seslendi. Çadırdan çık- tik. Önümüzdeki ağaçlığın ara- sından, gittikçe genişliyen bir kan lekesi gibi kırmızı bir alev parlıyordu. Düşman mermileri, 2'Yıldırım ,, semtinde gene kimbilir bangı betbahtın sığın. dığı yuvayı yakıp külediyordu. İnsanı çıldırtacak kadar mües- z KE Ez KA ği ordularının harp malzemesini temin eden JA P gis KİN 3İKE'D çil K in hir adım olmuş'u e LR 7 ARİ ri AM Ticarette ilk muvaffakiyeti | zemi harbiye cihetinden İtilâfın slmr AR ve si pederinin vefatından bir sene | en mühim ihtiyaçlarını temin e- 7 e A İTİ RİRMİR sonra ihtiyar “Piyerpon Morgan, | den adam oldu. B Ais I Rİ il ın cesim kolleksiyonlarını satarak Muhtelif | istikrazlar milyarı 9İTİE Nil paraya tahvil etmek olmuştur. bulduğundan bunların üzerinden rolu TA i| Bu soğuk kanlılık, bu hissizlik | on milyondan fazla komisyon 1 RM TİM Hurirez bile birçok “kimseler almıştı, Ne | dığını anlamal - tarafından şiddetle tenkidi davet için göz k etti. Halbuki hareketi birçok sonradan görmelerin : menfaat uğruna gösterdikleri sahte san'at aşkından çok kıymettardı. “Con, tenkitlerden icap eden dersi ibreti aldı ve elinde kalan kolleksiyonları Nev York müze- sine hediye etti. Sonraları pede- rinin kütüphanesi ile antikalarını ve birkaç milyon doları umumun nef'ine tahsis etmiştir. Genç Piyepon Morgan babası gibi mücadeleci bir tinette de- ğildi. Öyle dahiyane ibdalarda bulunmadı. Bahusus rekabete karşı gelecek, lüzumunda hükü- mete boyun iğdirecek azmı kat' iye malik değildi. O bu zamanın siyasi maliye- cisi oldu. Cereyani ahvali mahi- rane takip etti. Kimseye tabas- bus etmemekle beraber, diğer lerini kendilerine celbetmiye ça- re buldu. Büyük harp genç Piyerpon Morganm istidadını gösterebil- mesi için iyi bir vesile oldu. Pederinin yarım asır evvel yap- mış olduğu veçhile eski silâhlar sürmiye mecbur olmadı. “Mor- gan,, isminin delâletile büyük- ten işe girişebilecek bir vaziyet sahibi bulunuyordu. Temayülâtı ve menafii kendi- s'ni Fransa ve İngiltere tarafına cezbediyordu. Fakat eğer aslen Alman olup Hanorada doğmuş olan genç bir Amerikalı “ Al man düşmanı , Morgana sui kastetmemiş olsaydı bütün kud- reti maliyesini İtilâf devletleri lehine tahsis etmemesi muhte- meldi. Katil bir kaç gün sonra, kâfidir ki 1914 te 71 milyon dolar olan “Morgan,, çelik trös- "tünün hasılatı safiyesi 1916 da 333 milyona çıkmıştır. Şurası da var ki, Amerika harbe girince Amerikalılar verdikleri esliha ve mühimmat için İâalettayin para istiyemediler. O vakit kâr 191 milyon fran- ga düştü. “Morgan,m emri al- tındaki amele ordusu, muazzam- dı. Yalnız Ünited Stes Stil kor- poreyşinde elli bin kişiden fazla vardı. «Con Piyerpon,, harpten itilâf- la beraber galip olarak çıktı Pek tazyik etmiyen bir deyin batini takındı. Üç sene müddetle harp borçları mevzuu bahsolmaz- ken, oda sustu, Fakat bu müd- det geçince oda diğer büyük Amerika bankaları ile faturala- rını ibraza başladı. Daha sonra Avrupa üzerine tazyik fazlalaştı. Amerika eski müttefiklerine yük- lendi;onlar da Almanyayı ezdiler. Mali kargaşalık yanlış nazari- yeler ve kıymetsiz idare memur- ları arasında deveran edip gidi- yordu. Buna hırs ve hamakat te inzimam ediyordu."Con Piyerpon Morgan ,ın ismi Avrupada sirri bir ehemmiyet kazandı. Ona Avrupa payıtabtlarında bir sax- det dağıtan adam nazarile bakı- yorlardı, Onu herkes ber tarafta görmek istiyordu. Uğraklarında borsa ümit bayraklarını mevce- lendirdi. Bu Almanyanın kimsenin mu- aveneti olmaksızın maliyesinin düzelmesine kadar devam etti. mo LP AMAN Re fe haliedileek Yenı gekii Soldan sağa ve yukardan aşağı 1 —10 (2), pera bozan (6) 2 — Yakılan şey (5) 3 — Yemek saklanan yer (5), küf (3) 4 — Sahra (8), bedel (5) 5 — 'Tahhifi mastar edatı (2), el işi (3) $ — Bir tiyatronun bii”(ii) AAA EYİ aku gölleren (4) 8 — Fazla cesur (4) 9 — Birgün (9) 10 — Zaman (2), isyan eden (3) Il — Bir Afrika memleketi (3) ilk ismi Vilma olan güzel bir sinema yıldızı, İ Halkın dileği | Hacı Mansur sokağı lâmba istiyor Şişlide Hacı Mansur sokağında oturan bir kariimiz bu sokakta bir tek elektirik lâmbası olma- dığını, emanetin şehre asmağa karar verdiği yeni (500) lâmba- dan bir ikisini bu sokak için emrederse yüzlerce insanın Mu: bittin Beye duacı olacağını bir kaç apariömanla kırk kadar evin “ i frangı de ili Eter yaz | “ temmuz 1915 » o zindanında ei .ö- makta ve ricada bulunmaktadır. | intihar etti. “ Morgan ,ın bu zünü geçirdi. 1924 yazında Lon- »İ mufrit o vatanperverden aldığı ADABA SEEREREEELEZR EEE eşe, Cilt, saç, frengi hastalıkları yara çabuk eyileşti. O gönden etti, Nihayet Alman Daves istik- mütahassış, iti bitara erikada & p DOKTOR li cile hek razından mühim bir meblâğ ka- Ahmet Hâmit İtilâfçıların Amerikada istik- | 7apd. Pilbakika Morgan anl v raz akteylemelerini kolaylaştırdı; | SU ki insan a Galata, Voyvoda caddesi. için sulh ve itilâf politikasma bu muamelenin hüsnü suretle intacı için mahir muavinler kul- i lanıyordu. Nihayet çelik tröstü- nün bu satvetli hükümdarı mal- Yarındanitibaren Top, tüfek babası Krup mü ve.. ordemuza da bir | Nasıl kaybettiği bir serveti tekrar kazandı? a ki sile diledi) Size bunu tefrika olarak takdim ediyoruz 7 şubbat 328 İ Kstmendi) yanşmak kadar münasip bir usul Atina bankası yanında her gün yoktur. üçten sonra. EKE za sir bir soğuk var. Nöbetçi ye- Son rinde duramıyor.. Tepine tepine geziyor... Gayri ihtiyari, güzlerim ya- şardı. Şimdi, meskenlerini bu insafsız alevlere teslim ettikten sonra kimbilir nerelerde titreşen zavallıları düşündüm. Cenabı Haktan, bu zavallılara sabır ve tahammü' ve... ordnmuza da bir