25 Aralık 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

—— 6 — VAKIT 26 Kânunevve 1929 Zampara Kıral Bir birine lâyık bir çift Kral metreslerle sohbetler rwken kıraliçada ihtiyar M yaparak gönlünü eğlerdi- .dö Nanjiile vakıt geçirirdi ——ee e... Kadına bir defaya mahsus o- larak yirmi bin frank verdirdi. Bunun delilide meydandadır. Şimdiye kadar yalnız kira ara- bası ile dolaşan Mösyö dö “May- yi, şimdi at, hademe sabibi ol- | du. İnsan bedava yere böyle bir şeye razı olmaz ya. Bu hadise bütün bu nevi hadiselerde oldu- ğu veçhile son derece mahrema- ne idare edilmiştir. İş uzun elden tutuldu, Kıra- ın sarayının zemin katı ile ken- di hususi dairesinin birçok ka- pıları vardır. “La Müet, böyle maceralara müsait bir tarzda in- şa edilmiştir. “ La Müet , ten | Matmazel dö “Şarole, nin ika - metgâhma giden yollar dardır. Kıral yattığı zaman bu dar yolda araba izleri görülür. Çün- kü matmazel dö “Şarole, kıra- lin tamamen itimadına meliktir. Kıraliçenin birşey bilmediği id - dia olunuyor, Mamafih bazılarına bakılırsa her şeyi biliyor, ve Mösyö dö « Nanji» nin ihtiyarlığına rağmen onunla teselli buluyormuş. Kıra- liçe her ne kadar (çirkinsede Mösyö dö Nanji kıralın valdesi zamanından bu gibi münasebata alışıktır. Kıraliçe de ondan eyisini bu amıyor. » Ondan üç sene son “Darjan- son,, Kıralın bir hareketini daha kaydeder. Madam “Amölo,, isminde bir kadın kıralın gözde- sinin yerini gasbedecek bir hal almıştı. Bu kadın kıralın hususi dairesinde dört beş defa yemek yemişti. Son derece mahcup durduğundan, kendisinden daha mahcubuna tesadüf eden kiral bu kadından hoşlanır gibi dav- ranmıştı. Madam, günün birinde bir araba tenezzühü için kıralı bir çeyrek saat bekletmek şerefine mazhar oldu. Gecikmişti. Kıral « idi iy ln ya kapısı önünde bi ize bir çeyrek saat ball 7 dise Madam “Amölo, nun şöh- retini ziyadeleştirdi, Madam dö “Mayyi,, bundan dolayı son de- rece kıskanmıştı. Maamafih ha- kikatın böyle olmadığı da Heri sürülüyordu. Hakikatte küçük «Kuanyi,, bu madama aşık imiş; kıral nediminin metresini ba hareketle izaz etmek gayesini güdüyormuş. Filhakika bir kaç gün sonraki notlarında « Daryanson » kiralın Madam dö “Mayyi» ye karşı büyük bir iştiyak gösterdiğini haber veriyor. Madam dö « May- yi» günden güne kardinala karşı huşunet gösteriyordu, onu yerinden etmeğe azmetmişti, En büyük emeli resmen gözde ilân edilmek ve Düşes olmaktı. O sırada bütün bütün parasız kalmıştı; bir müddet ayvaz uşak kullanan zevci gene kira arabası ile dolaşmağa başla- mıştı. Madam dö “Mayyi,, kendiden yavaş yavaş soğuyor okiralın madamın sehavetine müracaat etmek isti- yor, veya yolunu bilmiyordu. | Söylediklerine göre gömlekleri | delik deşikti, oda hizmetçisi fena giyinmiş olarak geziyordu Gözdenin halinden. fakrı. belli oluyordu. Kumarda kaybettiği beş altını verecek kadar parası yoktu. Menfaat peşinde koşar bir kadın olmadığından, dost- larna elinden geldiği kadar yardım eder, ve onlara son meteliğine kadar verirdi Doğruluğu ve sadeliği kıralın hoşuna gidiyordu ; kıral madam dö Mayyiyi doğru, vicdanlı ve ihtirassız bir dost olarak yanında bulunduruyordu. Gözdenin . etrafındakiler ona | kudretini anlatmağa, ve kıraldan biraz fazla itibar ve para almak için teşebbüs etmesini hatırlat- mağa çalışıyorlardı. Öteki beriki on beşinci Luinin Çar Petronun Pariste iken yap- tığı veçhile bedavadan keyfet- mek istediğini, acı acı ve genç kadının yanında tekrar ediyordu. Fakat Madam dö «Mayyi» intri- ka nedir bilmiyordu. Belki de | kıralın artık kendisine karşı an- cak hayvani bir itiyatla merbut olduğunu ve günden güne uzak- laştığım anlıyordu. “Başölye, bile genç kadının artık düşmek üzere bulunduğunu hissettiğin- den ona karşı eski hürmeti gös- termiyordu. Birgün M. Dö Lük, kıralın yeni satın aldığı «Şuvazi» mali- kânesine adamlarından birinin yerleştirilmesine delâlet zımnında Madam dö «Mayyi» ye bir mek- tup yazmıştı. Mektubun sonunda şu satır vardı :-«Sizin gibi güzel bir kadının gözel ağzından çika- cak bir söz bu işin olmasını temin eder.» Madam dö «Mayyi» bu mektubu kırala gösterdi. Kıral kabaca şu cevabı verdi: “ Güzel bir ağızmı? Allah için ağzınız güzeldir ya!,, Artık on beşinci “Lui ,, nin gözlerini aşkın bürümediği görülüyordu. Çok sürmeden matmazel dö «Şarole» ile hemşiresi matmazel dö “Klermon,a izin verildi. Bunlar artık hususi sohbetlere kabul edilmiyordu : “Darjanson,, un kabaca kaydettiği veçhile “ Artık pezevenge ihtiyaç kal- mamışlı : orospu ile iktifa olunu- yordu.. ,, Fihakika matmazol dö “ Şarole ,, daima sarayda men- faat için kadın tedarik eden bir mahlâk olarak tanılmıştı; ve bir çok nedimler ile yüksek madamlar ona karşı husumet beslerlerdi. Hususi toplantılarda matmazel dö “Şarole ,, yerine madam dö “Mayyi ,, nin, “Polin - Felisite,, ismindeki hemşiresi bulunuyordu. Bu genç kadın kıralın mahcubi- e imis muvaffak oldu- ndan kıral ondan hoşlanıyor- du. Hatta bir ea Gl nakledildiğine göre kıral bir gün sabah karanlığı iki hemşireyi yanına alarak Fontenblo orma- nında o geyiklerin — çiftleşme- sini seyre gitmişti; böylece va- kit geçirmesi genç Polinin aklına gelmişti |.. Her ne olursa olsun şurası M. Venizolos Cümhuriyet taraftarı değil mi imiş? Deyli Meylin Atinadan aldığı malümata göre M. Venizelon Yunan meclisinde oşu beyanatı söylemiştir : « Geçen hafta sonunda Yu- nanistanın kıralık veya cüm- huriyet ile mi idare edileceği hakkındaki teklifin nazarıdikka- te alınmamış zannolunmamalıdır. Halk fırkası, cümhuriyeti ka- tiyetle kabul ettiğini söylemiş değildir. Bu fırkanın iktidar mevkiine geldiği takdirde kırallığı iade- ye teşebbüs etmesi etrafında endişeler hissolunmaktadır. ,, M. Venizelos, bunu müteakıp, kırallığı cümhuriyete tercih hu- susunda müşkülâta Ouğramıya- cağmı, fakat kıral Kostantinin 1915 te müstebidane bir surette hareket etmesinin buna mani olduğunu söylemiştir. Venizelos, kıral ikinci Corcun dirayetli ve ibtiyatkâr bir hü- kümdar olmakla beraber onun kıralık o hakkındaki fikirlerinin babası kiral Kosfantinin fikir- lerinden başka #lmadığını ilâve etmiştir. Deyli Meyil bu habere şunu ilave etmiştir: “Yunan kıralı Corç bali ha- zırda Londradadır. ——— — muhakkaktır ki Madam dö “May- yi,, birkaç sene sarayda pek şen bir hayat geçirdi. Kadın kalbine ve hislerine hâkim olan güzel “Lui,,nin hoşuna gitmek için, saray halkına biraz açıkça bir şenlik hali vermeğe muvaffak olmuştu. Kıral hilka- tndeki durgunluğu | gidermek için buna mubtaçt. (Metresi her yerde ona refakat ediyordu. O sıralarda Matmazel dö “Şarole,, ve Kontes dö “Tuluz,,da göz- deye muavenet ediyorlardı. Ya'nız mahremlerin girebildiği (güzel küçük (dairelerde £ fevkalâde uıyafetler yapmak usulünü onlar icat etmişlerdi. Bu ziyafetlerin veril: diği odalara “ küçük apartöman ,, ismi verildi. “Lui,, (muhtelif saraylarında böyle apartömanlar vücuda getirmişti. Bunlar kabul odalarından tamamen ayrılmış olmamakla beraber, aralarında gayet (mahdut münasebetler vardı. Kıralın odasındaki gizli bir kapıdan doğrudan doğruya küçük apartömanlara geşilirdi. Bu apartömanlar en kıymetli sanatkârlar tarafından (tanzim ve tefriş edilmişti, Süsün ve zarafetin en yüksek tabakası buralarda hüküm sürerdi. “Anek- dot dö Pers,,i yazan muharrir küçük apartömanları Şu suretle tasvir ediyor : “Burası geceleri aşk ilâhesi ve içki ilâhi uğruna sık sık ayin icra edilen küçük bir mabetti, “Sufi, bu mabedin baş rahibi “Retima,, baş rahibesi idiler, Mukaddes (o kafilenin (o bakıyesi mahir nedimlerle hoş kadınlardan mürekkepti. Bu mabede giren- lerin hepisi esrara kesbi vukufa lâyık kimselerdi. Orada “Baküs., | şerefine muhtelif ayinler yapıla- rak dimağlar heyecana getiril dikten sora aşk perisi okşanır, ve ayini cemle tes'it olunurdu. En nadir şaraplar içilirdi. En güzide yemekler yenirdi. Hatta bazan hususi günlerde yemekler i İ hane merasimin Memlekette Vakıt a ij 3,5milyon kilo pirinç Tosyada bu sene bire 19 nisbetinde mahsul alındı Köy kanunu, bu güzel yurtta çok fevizli neticele verd Bütün kövler bi ibirine telefonla bağlandılar Tosyanın ikinci kooperatifi de bu hafta içinde Ciğe köyünde teessüs etmiş ve bu ortaklık Odurke ve Çifter köylerinin de iştirakile büyük bir kredi koo- peratifi haline gelmiştir. Eskiden iki köylünün bile bir fikir ve bir fül etrafında ittifakı kabil olamâzken, şimdi üç köyün tek- | mil halkının ayni emel ve eser üzerinde teşriki mesai etmesi köylümüzün artıktamamile men- faatını idrak ettiğine ve mem- leketin menafüni düşündüğüne bariz bir delil telâkki edilebilir. Cümburiyetin kendisine verdiği Köy kanununu büsnü ederek onun idari, içtimai, zirai, sıhhi, iktisadi ve medeni bütün hükümlerini tatbik suretile iki üç sene İçinde dünkü viran köyü bir mâmure haline getiren Türk köylüsü bu kısa müddet zarfında, nasıl sarp ve çetin kayaları par- çalıyarak düz ve geniş yollar haline koymuş; köyün sıhhatini bozan lâğımlarını, bataklıklarını kurutmuş ; köyde 'zirai inzibatı tesis etmiş ve kendi elile kurdu- ğu köy hükümet konağınm ge- melammiüümiaf olarak niş we. ayelenlele nu ile kazanın bir başından, öbür başındakiköyü kardeşlerile konuşmanın, merkezi hükümet dairelerindeki muamelesini otur- duğu yerden araştırmanın , Çarşı ve kasabadaki işini bu vasıta ile köyünden takip etmenin İ imkânmı bulmuş ve bütün bun- ları nasıl kendi sâyi ve idraki ile vücuda getirmiş ise, bugün baş- ladığı bu iktisadi hamledede kendisine behemehâl parak bir galebe ve muvaffakıyet temin edeceğine (o şüphe (edilemez. Çünkü ona zahir ve rehber olan bir başa nail olmak şartile köylünün anm ve kabiliyeti önünde boyun eğmiyecek bir bail yoktur. Buna ufak bir misal olarak, Tosya köylüsünün bu iktisadi uyanışa tekaddüm eden iki üç sene içinde yarattığı eserlerden bir kısmını zikredebilirim : Filhakika dört sene evvel hiç bir vesaitin geçişine mütehammil olmıyan yerlerde köyleri birbiri- ne ve kasaba merkezine ulaştı- ran bugün en medeni müruruna müsait bir halde vü- cude getirilmiş, kazanın mevcut yetmiş beş köyünü yekdiğerine ve merkeze bağlıyan (307,000) metre telfon temdit edilerek her köye bir makine vasıtanın vazedil- baş rahibin eli ile hazırlanırdı. “Komüs,, şenlikleri idare ederdi. “Monüs,, riyaset ederdi. Bu şa- hiç bir esir tarafından ihlâl edilmesine mü- saade olunmazdı. Esirler yalnız rahip ve rahibelerin tam bir vecde gelerek vuslatla begâm oldukları zaman girebi- lirlerdi. ilâhi (Bitmedi) istimal | (335,000 ) metrelik yol | | miştir. Bu yetmiş beş köyde ellisinde vasi mahkeme salonun muhtar ve kâtip odasını, bekfi dairesini, köy fırkaocağı merk zini ve köyün anbar, dükkâf ve konak odalarını muhteri birer köy konağı yeniden »t sihhi bir surette inşa edilmiş diğerlerinde de şimdilik | eski binalar tadil edilmek suretile muvakkat köy konakları halin? getirilmişlerdir. Bundan başka muntazam köf vasıtaları teşkilâtı yapılmış ve) sihhi ve zirai emniyet ve inzi batın tesisi için her köyde ayrı ayrı ziraat koruculuğu, koruculuğu, sihhat gibi muhtelif inzibat alınmıştır. Yeniden açılan ve tamir edile? yolların kenarına köylünün mun” tazam bir usul dabilinde diktiği ve neşvü nemasını temin İle mü” kellef olduğu meyvalı ve mey" vasız ağaçların miktarı hâle (72,248 ) adede baliğ olmakta” dır. Bununla beraber, son iki şene zarında ziraat sahalarını# ıskasına mahsus (38,980) met" ma MP ŞE (266,191) metrelik su harbi! tathir edildiği gibi ziraati hasar? uğratan muzır (o hayvanlardaf 4663 adedi köylü tarafından it! edilmiştir, Ayrıca köy sınırı da” hilinde 3860 dönümlük meşe ve çam ağaçlarını bavi ile 2813 fidanı muhtevi yirmi dö nümlük sun'i orman tesis olum muştur. Bütün bunlar yetmiş beş kö yün senelik varidatını teşkil eden 71623 liralık bir bütçe ile ve fakat buna inzimam edef kadın erkek bütün köylünün maddi ve fili imece şeklinde yardımlarile başarılmıştır. Pirinç ziraati. — 929 senesi! zeriyatına ait istatistikler ikmal ormaf koruculuğu! tedbirleri koru edilmiştir. Tesbit edilen neticeye göre bu sene 9072 dönüm arazıy€e 181,440 kilo pirinç zerdilmiş ve bundan (üç milyon dörtyüz kırk yedi bin ücyüz altmış) kilo mabsul alınmıştır. Hasılât vasat! bire ondokuz nisbetindedir, Zer iyatın rağmen idrak edilen netice çok mucibi mem nuniyettir. Hatta bazı mıntaka” azlığına lar kısmen susuzluğa maru kalmasa idi, istihsal nisbeti dah? yüksek bir hadde baliğ olmuf bulunacaktı. Rifat e e e GLAKSÖ | Hem ana sütü ve hem deji sair gıdalarla beslenen çocuk- | İş lara verilecek en mükemmel İş ve sıhhi süttür. LR An Ge bei ZAYİ — Galata İ. gümrüğüm den aldığımız 384 No. 6-6-929 tarihli 1925 L, 61 K. luk makbu$ zayi olmuştur ve hükümsüzdür. İ. Bert is ? 4 ?