Yunanistanda Yunanistan ile aramızda mü- lele meselelerinden kalan ilâfları mevzubahsedecek de- Öliz. Bu ihtilâfir noktalar ü- ltrinde bir anlaşma zemini bu- cağını umuyoruz. Yeni Yı iye Vel n bu defa müsbet bir hetice- Pe. yarmasını ummak — yalnız batın bağıtali meseleler yü- den zahiren en hâd bir geklinde devamı, sullh ve fa muhtaç olan her iki tara: da üzmektedir. Bu makalemizde Yunanis ŞPönda yapılan Cumhür - reis ği intihabmdan ve bu in- labın — geçirdiği —muhte' ” lardan — bahsetmek İliyorduk. Bir defa şu noktayı , Besbit edelim ki, Yunanistanda Ütjim meselesinin halledilmiş lunması, orada Cumhuriyet ikrar bulması bizi i. Esasen Cum- iyetçi Türkiyeden,başka yol- bir. düşünüş beklenemez. i bir hadise de bu intihapta kil M. Venizelosun bütün tecerrüt ederek, yal- hiz memleket noktai nazarın- lan harcket etmesi olmuştur. Biz, Venizelosun hükümet ba- Hinda, iktidar mevkiünde kalma- Simnı, elbette Reisicumhur olma İttina tercih ederiz. Mösyö Ve- Nizelos, Başvekâlette kalmak- hem memleketinin dahili po- İltikasında hem de umumi sulb Siyasetinde çok müessir ve fai- eli bir amil mevkiünde kaldı Giritli Başvekil, Yunanistanda k esaslı ıslahata başlamıştır. ıslahatı üç dört sene içinde cağını da milletine karşı Taahhüt etmiş bulunuyor. Baş- işleri yarıda bırakmak, tlbette tedbirli bir hareket ol- Mâzdı. — Reisicümhurluğa inti- hap edilen Mösyö Zaimis te mumun hörmetini celbetmiş brka cereyanlarına kapılmamır tn müşkül — demlerde hislerini Ve itidalini mühafaza etmiş bir Zattır. Her itibarla Riyaset ma- kamının boşluğunu doldurabilir bir kıymettedir. Bundan başka Mösyö Zaimis tsascen Türk muhibbidir. Bir ar tvvel Türkiye ile anlaşmak lü Zumunu daima müdafaa etmiş- tir. Bu itibarla intihaptan bi Zim de azami bir memnuniyet bissedeceğimizi temine lüzum İYoktur. Her halde komşumuz - Yuna- histanın dahili inkişafını hayır- hahane bir his ve emel ile takip ttmek ve en halis bir niyetle iyi komşuluk münasebatı korumak- tan kaçınmıyoruz. Bu hulüsu- Muzu her vesile ile göstermek- ten hali kalmıyoruz. Yunanis- tanın da bize karşı ayni his ve tmellerle mütehassis olduğunu Zannediyoruz. Eğer senelerden A geçirdiğimiz hadiseler ve tecrübeler, bu karşılıklı tema- Jülâtın tahakkukuna, yardım e Üerse, onları sadece esefle ha- trlıyarak unutmağa çalışırız, na hiç bir mâni tasayvur et- |mediğimizi bu sütunlarda her Vesile ile tekrar ettik, durdük. Silrt meb'usu MAHMUT Aftina sefirimizin Mihatokopusla mülâkatı ATİNA, 24 (Apo) — Türki: ye sefiri Enis bey dün Yunan ariciye nazırile uzun ve sami- Mi bir mülâkatta bulunmuş, em Âk meselesinin tasfiyesi ve bir ticaret muahedesi akdi görüşül- Müştür. | , Türk - Yunan ticaret muahe- lu:ıinin akdi yakımdır. Bu mu (Vakkat mMhuahede kabili fesih ol- Mak üzre 6 aylık olacak ve kat* ticaret muahedesi bu müddet #arfında akdolunacak iki taraf fa en ziyade mazharı müsaade illet düsturundan istifade e - ktir. ÇARŞAMBA 25 KÂNUNUEVEL 1929 4 ünct ;E:_,No 1890 NUSHASI 5 KURUSTUR Darülfünun Divanı yamm nn mmamamnamaRAARMAMMMAR NİN Ka şaacalasar'ı” el | Gidmt rasolaurmur BU A FKU BUGUN 2luci sahifede : Kati Kadın emüyetini ati Harici haberler. - r. dün tekrar. toplandı ve 4 üncü sahitede : Telek F Raman — kürsüler hakkında kat'i kararımnı verdi. Drvan azasi içtima nalinde Son karar nedir? muniyetimizi mucip olan 1 ||)arullunun Divanının yaptiği tas- nif vekâlete gönderiliyor Neşet Ömer B.“Karargir olan mesatlin yeniden müzakeresi mevzun bahsolamaz,, demiştir Darülfünun Divanı dün öğleden sonra Neşet Ömer beyin vi- yaseti altında toplanmış ve geç vakte kadar müzakeratına de vam etmiştir. Dünkü toplanışta Darülfünun kürsülerile derslerin ve mü- derrislerin Barem esasına nazaran tasnifi icra edilmiştir. Müza- zakerat hararetli olmuş, bir çok münakaşalar yapılmıştır. Tasnifte esas olarak şu nok- talar nazâfr dikkate almmıştır: 1 — Darülmesai, enstitü, laboratvar, seririyat gibi mües- seseleri idare edecek ler. 2 — Ders Hâriğiride harekâtı ilmiyeyi takiben neşriyat yapa- cak olanlar, 3 — Kıdem, Dünkü toplanışta münhası- 'Tan tasnif mevzubahsedilmiş ve intaç olunmuştur. Bazı müder- rislerin vaziyetlerinin de bu iç- timada — konuşulacağı söyler- mekte idi.Neşet Ömer B.bu hu- susta diyor ki: — Krargir olan mesailin ye- niden müzakeresi mevzubahs o- lamaz. Bu gayri varittir.,, menni şeklinde Maarif Vekâle tine, islâhat projesile beraber, gönderilecektir. Övter B, Neşci Rüşvet lâyihası Son şeklini alarak tevdi edildi eclise Rüşvet alan,ihtilâsta bulunan yalan beyan- name veren memurları nasıl takip edilecek Rüşvet, irtikâp, ihtilâs, zim mete para geçirmek ve devlet müzayede ve münakasasına fe- sat maznun olanlarla memurin ka - nununa ilâve olunan fıkralar Hakkında — Adliye Vekâletince hazırlanan kanun lâyihası dün Meclise sevkedilmiştir. Adliye encümeninde tetkik olunacak- tir. Lâyiha şu maddeleri ihtiva ediyor: 1 — İrtikâp ve — rüşvet alıp vermekten, ihtilâstan, zimmete | , para geçirmekten gerek doğru- dan doğruya, gerek vazifei me- muriyetini sui istimal suretile kaçakçılrktan gerekse vukubu- Ş lan müzayede ve münakasalar| — adliye vekili Manımuat Esul . ve alım satıma fesat karıştırmak ve devletin haysiyetine ait ev- Ancak bu cürümlerden ha- rak veya şifreleri ifşaya sebe- |berdar olan Cumhuriyet müd- biyet vermekten ve bu cürüm- | delumumileri maznunu sorgu - Divanın yaptığı tasnif, bir te-| j Türk - Rusm dostluğu İM. Karaharmt'ın Harici- ;'İye Vekâletime telgrafı İ ANKARA,28 AA — M Karahân cenapları Hariciye Vekâletine atideki telgrafı göndermiştir: “Bende'silinmez ve unutul-. maz hatırglar bırakan Türs kiye toprağını,terkederken, | bana gösterdiğiniz bür | alâkadan dolayi en derin K kranlarımın ve şahsi mülâ- / © katımızım memleketlerimiz || İ arasımdaki dostlüğun takvi-İ) ye ve tarsinine , hadim ola-; cağı kanaatinin beyanını ilk vazifem bilirim. Tünkiye Reisicümhuru Ga- zi Mustafa Kemal Hazret- lerine ve Türkiye hükümeti Reisine selâm ve teşekkür- lerimin iblâğını zatı alilerin- den rica'ederim. KARAHAN $ Nereye gitti? Polis düncü şubed- mühim blr. ihtilâs Koıılı/!r muavini Cemal B. 5000 lira İhtllâs ederek Haçlı polis dördün6” s#hasinde nas: sahiplerine cc zayı nakdi mt kabilinde — ver 4 miş olduğu me |i kbuzlarm * be ciltten * —ibare dip koçanların imha-*ederc tahsil. . ettiği bin lirayı yem: ve sene başının yaklaşması zerine hesap ve- 205 A üccü ü- şube müdürü Sadettin B. rmemek için tazayyüp etmiş- tir. Kadıköyde oturan, Cemal B. bundan iki gün evvel sabahle- yin evden çıkarken karısını ve çocuklarını bir araya toplamış, her birini ayrı ayrı öperek: — Ben gidiyorum! Bir daha belki biribirimizi — görmek kıs- met olmaz! demiş ve gözyaşları içinde evi terketmiştir. Son iki gün vazifesine gel- mediği görülen Cemal Beyin bu gaybubeti dördüncü şube mü- dürü Sadettin beye bildirilmiş, mumaileyh, Cemal beyin masa sını. arattırınca cezayı nakdi makbuzlarınıri mevcut olmadığı nı görmüştür. Keyfiyet derhal polig müdiri- yetine ve Vilâyete bildirilmi: Mülkiye müfetişleri dünden baren tahkikata vaz'ıyet etmiş- lerdir. Cemal beyin refikasının malümatına müracaat olunmuş kadıncağız yukarda yazdığımız bir muhavereden başka hiç bir şey bilmediğini söylemiştir. Polis müdiriyeti Cemal be- yin taharrisine bir kaç sivil me- muc çıkarmıştır. Cemal beyin — hususi hayatı hakkında yapılan kısa bir tet- kikte, kendisinin sefahet yer- lerine fazla devam ettiği ve pa- raları buralarda yemiş bulun - masr ihtimalinin kuvvetli oldu- gü tahakkuk etmiştir. lere iştirakten maznun olanlar | ya sevketmek için hazrılık tah-| Cemal beyin intihar etmiş bu- hakkında memurin muhakemat | kikatr yapmakla beraber, huku-|lunmasından da şüphe edilmek- kantınu cari değildir. Mabadi ikinci sabifeda tedir. Pasaport işlerile iştigal eden | açtığr Maryo Sera itekrarsahnede Yıldız Fazinosunu işletmek istiyor MaryoSera emanetle müzakere ve temasa başladı Yıldız gazinosu müsteciri Maryo Sera Bir müddet evvel İtalyaya giden Yıldız müsteciri Maryo- sera evvelki gün tekrar şehrimi- ze gelmiştir. Vergi borcundan gdolayı gerek hazine ve gerek E- manetin Maryosera: aleyhinde olduğu gibi Mâryosera da E- manet aleyhine bir tazminat da yası açmıştı ki bu Javalardan birkısenı henüz intac edilmemiş, tir. Yıldız gazinosu ise muka- velename mucibince 30 sene mü adetle Mazy ) eee ulstesinde- dir, Bir hayli m f safhalar dan geçmi> 'aa z mesele- sı agledi - en' !ir safha- haya girmek üzredir. Maryosera dün Emanete gi- derek tekrar temasa girişmiş ve uzun müdet muavin Hâmit bey- ,İle görüşmüştür. Mumaileyh Yıldız gazinosu- na yeni bir şekil vererek gene işletmek fikrindedir. Ve Ema- nete bu maksatla müracaata bu lunmuştur. Hâmit bey Maryo- seranm bu müracaatı hakkında dün akşam üzeri Muhiddin be- ye izahat vermiştir. — Emanet Maryoserannı tekliflerini tetkik ettikten sonra bir kararverecek tir. Meelis reisi Kâzım Pş Hz. dün Viyanaya gittiler Meclis Reisi Kâzim paşa Hazretleri refikalarr ile birlikte dünkü ekspresle Viyanaya ha- reket etmişlerdi. Vali vekili, Kolordu Kurnan- danı, şehrimizde bulunan meb'- uslar ve Hakkı Şinasi paşa, Sa- dullah bey tarafından teşyi edi- len Kâzim paşa Hazretleri, bir muharririmize: — Viyanaya gidiyorum. Ne zaman döneceğimi tayin ede- mem, ” demişlerdir. mektepliler müsabakası 33 üncü hafta 33ümcü hafta başlamıştır. Önümü: d ki perşembe akşamı na kadar gazetemizde çıka- ak haberlerden en mühimmin! seçip cumartesi akşamına ka- birtakım - davalar-mevcut |i » Gazi ve inkılâp ıı İİ Yazanı Stirt Mebusu Mahmat . * Büyük reisln—ıiz Osmanlılıkla yeni Türkiye arasındaki farkı izah ediyor.. nanmak caiz olur mu? İşte Os- manlı devleti böyle bir halde i- di. Bu kadar da değil. .. Osman k devleti, kendisini tesis eden unsuru aslinin, milletin insanca yaşamasını temin edecek esba- ba da tevessülden menedilmişti: Memleketi imar edemez; şimen difer yaptıramaz, teşebbüs ettiği zaman derhal ecnebiler müdahale eder, hatta bir mektep yapmak istediği za- man bile müdahaleye maruz ka- lırdı. Kayde şayandır ki, bütün bu fenalıklar, milletin boynuna geçirilmiş bütün bu zencirler, milletimizin herhangi bir mara- zından, devletin zâfından ileri ün lesaret zencirleri devletin en sat vetli, en kudretli bulunduğu bir zamanda boynumuza, devletin boynuna - geçitilmiştir. Efendiler, bu halin hikmetini, devlet mefhumunun tarzı telâk- kisinde aramak lâzımdır. Bili- yorsunuz ki tacidarlar, hüküm darlar ve bilhassa kendilerine zıllullah diyen, müeyyet min- bilirsi velistih ğ ee İikânesi ve lan milleti de yine tarafı süpha- niden bilâkaydü şart — emrine muti bir kütle farzederler. Bun- dan başka padişahların etrafın- da bir takım mefaatperestler bu lunur ki onlarda padişahın lüt- fırna ,himayesine mazhar olmak için bu telâkki tarzını hüsnü te- vil ederlerdi. 5 Bütün bu telâkkiya! ve tefsi- rat karşısımda masum millet, hakikaten bunun doğru olduğu- nu, dinin icabından bulunduğu- nu farz ve zanneder. Işte Osmanlı padişahları, mil letin bu telâkkisinden istifade ederek milletin hakkı olan, mil- letin şerefi, haysiyeti ve bütün mevcudiyetile alâkadar olan bir çok menabii atiyye ve ihsan ola- rak ecnebilere vermekte tered- düt etmemişlerdir. - Biliyorsu- nuz ki, ilk kapitülasyon Fatih zamanında, İstanbulda sakin bu lunan Cinevelilere verilmiş, bi- vaz sonra tevsi ve başka millet- lere de teşmil edilmiştir. Yine pek âlâ biliyorsunuz ki, milletin içinde yaşıyan hıristiyan anası- iyaz, ayni bu imtiyazat verile verile © ka- dar büyüdü ki millet, sırtına tah mil olunan bu yükün - altında s R 5ğ — Babha kumbara ne demel bu'hariçten tedarike tarihte veril- |" kıvranmağa başladı. Taham- mül edememeğe başladı. Onlari bir atiyy2 ve ihsan ola rak alanlar, sonraları bu imti- yazatı bir hakkı müktesep te- lâkki ettiler. Onunla da kanaal etmediler, Her vesileden istifa- de ile onları tezyit ve teşmil et- mek vasıtalarına gittiler. Hükü meti tehdide kalkıştılar. Efendiler, haşmetü darat için- de vakit geçirmekle istinas eden bu padişahlar, saray ve erkânı, mutlaka bu debdebe ve daratı idame etmek kanaatinde bulu- bakiki menabiini kuruttuktan sonra muhtaç oldukları parayı kalkıştılar. |Bunun için de bir çok istikraz- lar yaptılar. Milletin bütün me- nabiini hasr ve haysiyet ve şe- refini feda etmek suretile o is- tikrazları yaptılar. Bir gün, o paraların faizlerini ödeyemiye- cek hale geldiler. Devlet, cihan mazarında müflis addedildi. Osmanlı devletinin son daki- kaya kadar arzettiği manzara şu idi: Memleket dahilinde bü- tün Mristiyan anasır, anasırı as- liyenin bir çok fevkınde bir çok istisna ve imtiyazları haiz. . . Bu anasır, devleti mahvetmek için her türlü hususi teşkilâta ma- lik ve haricin daimi teşvikatına ve himayesine mazhar... Dev. let ve hükümet ise bunu menet- mekten - âciz. . Çünkü bütün bu imhakâr teşebbüslerin noktai istinadı hariçte birtakım kuv- vetli devletler idi. Hariçteki dev letler hem bir taraftan dahildeki anasırı, devlet ve memleketi tah Yip etmeğe ve birtakım istiklâl. ler meydana getirmeğe teşvik ediyor, harekete - getiriyor; bir taraftan da onların nam ve hesa bına müdahale ediyor, çalışıyor ve bu suretle bütün dünya naza rında Osmanlı devletinin hiç bir kıymet, fazilet ve haysiyeti kal- mıyor, devlet haysiyeti namına hiç bir şey kendisinde mevcut kabul edilmiyor, âdeta himayet ve visayet altında bir heyet gibi farzolunuyorud.İşte bu elim dar benin son safhası olmak üzre k? — Kum gibi para demek oğlum! n z ; z