Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
19.9.1939 DIŞ POLİTİKA Polonya'nın mağlübiyetinden sonra Dün Romanya'dan gelen haber- ler, Polonya cümhurreisi ile devlet erkânımın Romanya'ya iltica ettik- lerini bildirmektedir. Polonya ordu- larmın mukavemeti yer yer devam etmekle beraber, cümhurreislerinin memlal K çdın vi z artık Polonya devleti inhilâl etmiş sayılabilir. Polonya'nın tamamen iş- gal altına alınması da artık bir gün Meselesi halini almıştır. Fakat dâva burada bitmiş olmu- yor. Esasen “dâva” dediğimiz za- man ne olduğunu da iyice bilmiyo- ruz. Askeri harekât başladığı za- man, dâva Danzig ile Koridor'dan ibaretti. Harekât başladıktan bir hafta sonra Almanya'nın 1914 hu- dutlarından bahsedildi. Sonra bü- tün Polonya'nın paylaşılması ileri sürüldü. Şimdi Baltık havzasındaki kü—çük ÇK A e kadderatı bahis mevzuudur. Diğer taraftan İngiltere ve Fransa, “dâva” olarak yalnız Almanya'da Hitlerizmin yı- kılmasımı ileri sürmüşlerdir. Şu hal- de dâvanın mahiyeti meçhuldür. Dâ mahiyeti olduğu gibi, hangi devletlerin hangi taraf- ta olduğu da bilinmiyor. Sovyetler Almanya ile birlikte mi hareket e- diyorlar? Ve bu iş birliğinin hudu - du ne olacaktır? İtalya'nın bitaraf kalması, mürettep bir plânın tatbiki mi? Yoksa samimi olarak bitaraf mıdır? İkinci derecedeki devletle- rin vaziyetleri de sarih olarak an - laşılmıyor. Bu derece müphem şart- lar içinden bir netice çıkarmak ko- lay değildir. Bununla beraber, tebarüz eden bir vaziyet şudur ki, İngiltere ve Fransa, uzun bir harbe hazırlan- maktadırlar. İngiltere'nin Napol- yon hakkında tatbik ettiği iktısadi tazyik politikasını şimdi de Alman- ya hakkında tatbik edeceği anlaşıl maktadır. Filhakika Almanya'nın bugünkü — vaziyeti, Napolyon'un, kendisine Avrupa hâkimiyetini te - min eden Austerlitz zaferini kazan- dıktan ve rus çarı birinci Aleksandr ile de Tilsit muahedesini imzaladık- tan sonraki vaziyete benzemekte- *dir. Çekoslovakya'nın muharebesiz Almanya tarafından işgali Auster- litz zaferidir. Sovyet - Alman paktı da k Tilsit anl b tilebilir. 1807 senesinde yapılan bu anlaşmadan sonra Napolyon ile İn- giltere arasındaki harp, denizlere hâkim olan bir devletle Avrupa kı- tasma hâkim olan bir devlet arasın- da mücadele şeklini almıştı. Bu mü- cadele 1814 senesine kadar devam etmiştir. Demek ki İngiltere bugün Almanya hakkında tatbik ettiği u- sul ile Napolyon'u yedi sene içinde mağlüp edebilmişti. Hitlerizmin mağlübiyetini temin etmek için İn- giltere'nin bugün de bu kadar uzun bir mücadeleyi göze alacağıma şüp- he yoktur. Çünkü İngiltere için mü- cadele, büyük harpten de daha şü- mullü bir hayat memat meselesi ha- Jini almıştır. Fransa'ya gelince; gerçi Alman- ya harbin ilk günlerinde Fransa'yı Ingillen'dün ayırmıya çalışmıştı. Fakat fransızlar, mukadderatlarını İngiltere'nin _m“kldderıtını bağla- mışlardır. İki demokrat devlet ara- sındaki tesanüt gittikçe kuvetleş- mektedir. Binaenaleyh Polonya'nın mağlübiyetine ve şarktaki vaziyetin son inkişafına rağmen, Almanya'- nın eninde sonunda mağlüp olması ihtimali eskisi kadar kuvetlidir. A.-Ş. ESMER gi kr Rus - Japon anlaşması ve Avrupa işleri Londra: 18. a.a. — Rus-Japon anlaş- ması hakkında Tokio'dan Reuter ajan- sına bildiriliyor. Harbiye nezaretinin selâhiyetli bir memuru, rus-japan anlaşmasının Ay- rupa vaziyeti ile hiçbir münasebeti ol- madığını ve Japonyanın şimdiki ihti- lâfa müdahale etmek için hiçbir tasav vuru bulunmadığını bildirmiştir. ' Japonya yalnız bu anlaşmanın iki leket ar; daki askıda bulunan meselelerin hallini kolaylaştıracağını ümid eylemektedir, İnver Liffey vapurunun mürettebatı Fransa'da Londra, 18 a.a. — İstihbarat nezaretinin bildirdiğine göre, İnverliffey — vapurunun mürettebatı 14 eylülde Fransaya çıkmıştır. rlanda serbest devletinin bayrağını ta- şıyan İnverliffey ticaret gemisi 11 eylülde Landendin 27 mil açığında bir alman de- nizaltı gemisi tarafından batırılmıştı. Mü- rettebatın ifadelerine göre, İnverliffeyin DÜNYA HABERLERİ- KIRK SEKİZ SAATTENBERİ Paris, 18 a.a. — 18/9 sabah tebliği: Gece bütün cephede sakin geçmiş, yalnız temas kitaları arasında mevzii bir faaliyet kaydedilmiştir. Cephe sakin Paris, 18 a.a. — “Havas” Son 24 sa- at zarfında fransız cephesinin heyeti umumiyesi üzerindeki vaziyet çok da- ha sakin bir hâl almaktadır. İki taraftan vakit vakit ateş açıl - makta ve iki taraf topçusu, cephe ge- risini hakiki surette döğmekten ziya- de tâciz ateşiyle iktifa eylemektedir. Bu suretle dün gündüz ve gece Ren - Mozel cephesindeki vaziyet, iki tarafın yalnız nehirle ayrıldığı Ren cephesi üzerinde muhasamatın baş - langıcındanberi teessüs eden vaziyete oldukça benzemektedir. Akşam tebliği Paris, 18 a.a. — 18 eylül akşam tarih- li fransız tebliği: Cephenin muhtelif noktalarında, bilhassa Sarretruck'un cenup mınta- kasında topçu faaliyeti olmuştur. Deniz kuvetlerimiz, bir denizaltı gemisine muvaffakiyetli bir hücum yapmıştır. Havas ajansının tefsiri Paris, 18 a.a. — Havas ajansı, fran- sız tebliğini tefsir eden aşağıdaki ma- lümatı vermektedir: Kırk sekiz saattenberi garp cephe- sinde müşahede edilen ve cephenin muhtelif noktalarında topçu düellosu bulunduğunu söylemekle iktifa eden tebliğlerden de belli olan sükünte, gerek fransız ve gerek alman kıtala- rının büyük faaliyetlerde bulunduğu bir devreyi takip etmektedir. Polon- ya trajedisinin neticelenmek Üüzere bulunması, fransız cephesinde tesirle- rini henüz göstermiş değildir. Vakıa almanlar, dahilden getirdikleri bazı cüzütamlarla Siegfried hattının gar- nizonlarını takviye etmişlerdir, fakat Polonyada bulunan kıtaların cüzi bir kısmının bile şarktan garbe getiril - mesinin teşkil ettiği muazzam hare - keti yapmıya henüz vakit bulamamış- lardır. Garp cephesinde harekâtın mu vakkat bir zaman için durması, fran- sız kıtalarının, alman istihkâmlarının ilk ileri hatlarında metodik ilerleyiş- lerinden sonra birçok noktalarda biz- zat Siegfried hattı ile karşı karşıya gelmiş olmasından ve işe devam için bütün hücum unsurlarının çok hesap- li bir tarzda yerli yerine konması icap etmesinden ileri gelmektedir. Bu va- sıtaların yerli yerine konması ve ara- larında ahenk tesis ettirilmesi bittabi oldukça uzun bir zamana muhtaç bu- lunmaktadır. Alman tebliği Polonya'daki askeri harekâttan bah- seden alman resmi tebliğinin nihaye- tinde de, garp cephesindeki harekât için şöyle denilmektedir: Batı cephesinde, ehemiyetli hiç bir faaliyet olmamıştır. Sarbruk yakının- da bir alman avcı tayyaresi bir fran- sız tayyaresi düşürmüştür. Alman a- razisi üzerine hiç bir hava hücumu vaki olmamıştır. N < alik Diplomatik temaslar Paris, 18 a.a. — Hariciye müsteşa: rı B. Champetier de Ribes, bugün Yu- nanistan elçisi B. Politis ile Polonya büyük elçisi Luckasielwiezi, Brezilya büyük elçisi B. de Veuzayı ve İngil- tere büyük elçisi Sir Eric Phipps'i kabul etmiştir. B. Daladier öğleden sonra, Sovyet- ler Birliği Büyük Elçisi B. Suritzi kabul etmiştir. Alman halkının Fransa ile harpten haberi yok! Paris, 18 a.a. — Havas: Fransız kı- taatı tarafından düşman toprakların- da esir edilen ilk iki sivil alman, mem leketleriyle Fransa arasında harp mevcut olduğunu bilmiyorlardı. Fransız ileri hareketinden sonra e- sir edilen ilk alman askerleri üzerin- de ingiliz tayyareleri tarafından Al- manya üzerine atılan beyannameler bulunmuştur. K Henüz hususi hiç bir vaka kaydına imkân olmamakla beraber, şurası şim- gemisinin İrlanda bayrağını taşı- diden sabittir ki, fransız tayyarecile- PrEM gea T ik yiğitlik- arp cephesinde yeni bir şey yok Sarbrük'ün cenup mıntakasında topçu faaliyeti kaydolundu mel muharebeler yapmışlar ve malze- melerinin fevkalâde olduğunu, fran - sız havacılığının her türlü sitayişe lâ- yik bulunduğunu ispat eylemişlerdir. Harpten sonra Fransa'da hayat Londra, 18 a.a. — İngiliz matbuatı, fransız milletinin sekinet ve azmini tazimle yâdetmekte devam ediyor. Ezcümle Times gazetesinin Pariz muhabiri, fransız halkının muhasama- tın başlangıcındanberi harbi kabule gösterdiği takdir ve hayranlığa lâyik tarzı ve bu harbi kazanmak için her şeyi yapmak hususundaki azmini bil- hassa kayıt ve işaret etmektedir. Muhabir, harp başlıyalı ön beş gün olduğu halde Paris'te ve diğer büyük şehirlerde maddi hayat şartlarında mühim selâh görüldüğünü kaydetmek te ve yiyecek Bolluğu üzerinde hassa- tan ısrar eylemektedir. Muhabir fransız kıtaatının manevi- yatındaki mükemmeliyete ehemiyetle işaret ettikten sonra Fransadaki ingi- liz kıtaatının şimdiden kendilerini memleketlerinde gibi telâkki ettikle- rini ve sivil ahalinin ingiliz dostları- nı hüsnü kabul için ellerinden gele- ni yapmakta olduklarını bildiriyor. B. Daladiye'nin tetkikleri Paris, 18 a.a. — Başvekil Daladiye- nin dün Sarre cephesinde ziyaret et- tiği kısımlar kıtaatımızın düşman top rağında son günlerde işğal ettiği yer- lerdir. Daladiye, bütün sınıflardan kıtaatımızın azmine ve cesaretine şa- hit olarak ve onların kahramanlığının delilini elde ederek dönmüştür. Sarre topraklarında kıtaatımızın i- lerileyişi tahribat, maynler, ve her türlü tuzaklar yüzünden yavaş olmak- tadır. Başvekil müşahede etmiştir ki yük- sek kumanda heyetinin aldığı tedbir- ler, en küçükten en büyük rütbeye ka dar bütün askerlerin kiymeti, ve niha- yet kıtaatın esaslı talim ve terbiyesi sayesinde zayiatımız hafif olmuştur. Başvekil bir çok askerlerle gön_'iy: müş ve ileri hareketinin tevlit ettîğl müşkilata rağmen iaşe işlerinin yerin- de gittiğini tesbit etmiştir. Fransızların 15 günde elde ettikleri kazançlar Paris, İ8 a.a. — Havas ajansı garp cephesinde harbin başlamasını takip eden ilk on beş günlük vaziyeti göz- den geççirmektedir. Seferberliğini ikmal etmiş bulunan Fransız ordusu Maginot hattı cephe- sinde Moselle ile Ren arasındaki Havas ajansına göre Sovyetler'in vaziyeti Moskova, 18 a.a. — Havas Ajansından : Seferberliğin burada tevlid etmiş olduğu , Bi ddelerine olan hü D ÜN K Ü 5. İSTANBUL (CUMHURİYET ,Sürprizlerin şaşırtma hududu Yunus Nadi, bu başlık altında yazdığı başmakalede, son günlerin sürprizli hâ - diselerine işaret ederek, alman - sovyet teşkil ettiği birinci sürprizden y ve Almanyanm niyetleri hakkında ahali - nin ekseriyetinin hissetmekte olduğu en - dişeye şahid olmuş olanlar, düşmanın yo- rulmuş ve kuvvei maneviyesi kırılmış dahi olsa ona karşı kazanılan muvaffakiyetin icra etmiş olduğu tesiri daha iyi anlarlar. Mamafi burada bu endişelerin, sovyet - lerin bir nebze kalkınmasına mı medar ola- cağı, yoksa sovyet hükümetinin tamamiyle almanların kolları arasına mı atacağı sua- li sorulmaktadır. Diğer taraftan almanların tediye etmiş oldukları bedelin oldukça yüksek olduğu l ktadır. Şüphesi almanların Galiçyanın zengin petrol mıntakalarını mu- hafaza ederek garbi Ukranyanın mütebaki kısmı ve beyaz Rusyayı Rusyaya bıraka - cakları zannolunmaktadır. Fakat almanla - rın Estonya ve Letonya işinde rusları ta- mamiyle serbest bırakmış olduklarını zan- nettirecek bir takım eshap mevcuttur. ,Bu mıntakaların zirat bakımdan ihtimal biraz ehemiyeti vardır, sınai noktai naza- rından ise ehemiyetleri cüzidir, fakat Rus- ya için ehemiyetleri fevkalâdedir. Zira Finlandiya körfezinin hiç olmazsa cenup sahilinde serbest olmasına yardım edecek- tir. Bu dolayı Al y in - giliz ve fransız garantisini kabulden imti- na etmiş ve Almanyayı kendilerine gücen- dirmgmek için Sovyet Rusya ile müzakere- ye girişmekte tereddüde kapılmış olan bu devletleri Sovyet Rusyaya teslim etmekte tereddüt iş olduğu sö ktedir. Bu hal, aynı zamanda alman ileri hare- ketinin istikametini değiştirmesini de izah etmektedir. Filhakika almanlar, şimdi Bal- tik sahillerini muvakkaten bırakarak Ro- manyaya doğru yürümektedirler. CŞ Brüksel elçimiz itimatnamesini verdi Brüksel: 18. aa. — Türkiyenin ye- ni elçisi B, Nebil batı kıral tarafından kabul edilerek itimad mektubunu ver- miştir. Hariciye nazırı alman büyük elçisi- ni kabul eylemiştir. Bu ziyaretin ha- len müzakere edilmekte olan Ekono- mik meselelerle alâkadar olduğu zan- nedilmektedir. Bitaraflık kanunu Sovyetlere de fatbik edilecek mi? Vaşington 18 a.a. — B. Ruzvelt Amerika Birleşik Devletlerinin bitaraflık siyaseti etrafında konuşmak üzere B. Landon'u ve cümhuriyetçi partisinin diğer liderleri- ni çarşamba günü Beyaz Saraya dâvet et- miştir. Cümhuriyetçi parti liderleri, bu dâveti derhal kabul eylemişlerdir. Polonyanın Sovyetler Birliği tarafından istilâsı, Amerika Birleşik Devletleri hü- ümetinin önüne, B. Ruzveltin Sovyetler B_ırliğine karşı bitaraflık kanununun tat - bikini talep edip etmiyeceği — meselesini koymuş bulunmaktadır. İyi haber alan mah- fillere göre, hükümet, bu hususta henüz her hangi bir karar almış değildir. Amerikan diplomatik mahfillerinde, Sovyetler Bir - Hiğine karşı alacakları kararlar bahsind paktını son! aponyanın da sürprizlerle müta- reki di inin ikinci bir sürprizle kar, laşacağını, üçüncü sürpriz de Po - lonyada cereyan etmekte olan en son hâ- diseler olduğunu yazarak diyor ki : “Biz dünyanın sürprizlerle;dolu yeni keşmekeşi önünde milletlerin varlıkları- na, hüriyet ve istiklâllerine hürmet eden ve buü şartlar dahilinde idame olunacak bir insanlık sulhuna taraftar olan millet- lerle beraberiz, ve bu cephede bize dü- şebilecek vazifeleri fedakârlıklarımızın en ileri hadleriyle ifa edeceğiz. Sürprizlerin şaşırtıcı mahiyetlerinin de nihayet bir hududu vardır. Hiç bir sürpriz bizi ilânaye şaşırtamaz, ve hele asl korkutamaz.., ; Petrol harbi Abidin Daver Nalma mıhına sütunun- da harp dolayısiyle Almanyanın petrole olan ihtiyacını rakamlarla tesbit ederek, Berlin hükümetinin şimdiye kadar ele geçirdiği topraklar ve yaptığı anlaşma - lar sayesinde topu topu 6 milyon ton petrol elde edebileceğini hattâ bunun da elde edilmesi şüpheli olduğunu yazdıktan sonra şöyle diyor : “Almanyanın bütün bu altı milyon küsur ton petrolü temin ettiğini kabul etsek dahi, bu miktar sulh zamanı istih- lâki olan 7 milyon tonu dahi tutmaz. Almanyanın harp ihtiyaçları ise 35 mil- yon ton tahmin ediliyor. Su halde, Almanya stokları bittikten sonra, harp ihtiyaçlarına kifayet edecek petrolü bulamıyacaktır.., YENİ SABAH Macar politikası ve Balkanlar Hüseyin Cahit Yalçın, başmakalesinde Macar hariciye nazırt Kont Çaki'nin hariciye encümeninde verdiği son nutku tahlil ettikten sonra yazısına şu cümle- lerle nihayet veriyor : Romanya Mecaristana ademi teca - vüz misakı teklif ediyor ve Macaristan bunun lığını ve bir byed ibaret olduğunu söyliyerek reddediyor; ekaliyetlere dair bir anlaşma istiyor. Romanyaya bu yoldaki teklifini bir da- ha tekrar etmiyeceğini söyliyerek tale- bine uzaktan uzağa bir ültimaton çeşni si verirken Yugoslavyaya da daha hafif -. Gazeteleri —— ——— | şekilde bir ihtarda bulunuyor. " Hakikaten kaybedilecek vakit yoktur. Mutad ve bati diplomasi şekillerinin E| üzerlerinden atlıyarak meselenin ruhu- nu görmek, derhal karar vermek Vâzam- dır. Ekaliyetler muahedesi harbde ara- zi terketmek demek olamıyacağı - için müşterek düşman kzrşâı ııtddlnen’ tehlikede bulunan bu ko arın beybm-' de münakaşalarla vakit gycr:.'ık;:fyenk' anlaşmaları kenflı!îm en sek men- faatleri ical . . işe Bqlzariıunın da M kabil AKŞAM aamama değildir. Bu dönen kavga nedir? Halide Edip, bu başlık altında yaz_c_î:- | ğ makalede, Avrupada görünür ve gö - | rünmez cepheler arasındaki çarpışmayı | tahlil ettikten sonra şöyle diyor : p İ Şark cephesindeki galibiyet kimin —— tarafından olursa olsun harbin neticesi- —— ne bir tesiri olmıyacaktır. Tıpkı 1914 de Sırbistanın mukadderatına ne kadar bağlı idiyse Polonyanın mukadderatı da buğün garp cephesinde Almanyaya kar- - şı döğüşen İngiltere ve Fransanın mü- kadderatına bağlanmıştır. Ve bugünkü garp cephesini vücüde getiren — görü- nür görünmez sebep ve kuvetler bütün dünyayı hayati bakımdan alâkadar eden davalara bağlıdır , ç SON POSTA İki metot çarpışıyor | Burhan Cahit, Sabahtan sabaha sütu- j | | nunda yazdığı bu yazıda, alman - ingiliz harp metodları arasında bir mukayese yapıyor ve iki tarafın ğı metod- ları mukayese ederek diyor ki : Demek ki ordular, milletler değil, me- todlar çarpışacak. Bir taraf yıldırım harbini, bir taraf yıpratma harbini gali- biyet için metod olarak kabul etmişlerdim â Denizlere ve arzın beş kıt'asındaki is- rı geçen harbde son sözü söylemişti. — tutanlar için ayni metodla zafere eriş- — | dar daima müsbet netice vermiştir. He- B ARE | mek imkânı, dar bir sahada kıt malze- arayanlara nazaran daha kuvetli görü- — nüz tecrübe devresinde olan — yıldırım garb Polonya hâdiseleri karşısında Romanya mutlak surette bitaraf Leh -Romen hududunda ihtiyat tedbirleri alındı Bükreş, 18 aa. — Başvekâletten tebliğ edilmiştir: 17 eylül günü Polonya hâdiseleri- nin hususi şerait dahilinde cereyan etmesi ve Polonya hükümetinin dev- let reisi ve nazırları için Romanya hü- kümetinden melce istemesi ve bunla- rın Romanya topraklarına iltica eyle- Pâris ve Londra hükümetlerini serbest bı- rakmak arzusu mevcuttur. Amerika hari- ciyesi, yeni vaziyeti Londra ve Parisin ka- rarları belli olur olmaz, tetkik eyliyecek - tir. KÜÇÜK DIŞ$ HABERLER X NEVYORK — Panamerikan günü bütün hede 20 kil ilerliye- rek her taraftan Alman topraklarına girmiş ve bu suretle Fransız toprak- larının tamamiyetini muhafaza etmiş- tir. Diğer cihetten düşman Siegfried hattı cephesinde bir takım mevzilere yerleşerek araziyi karış karış müda- faa etmektedir. Düş şark cepphesindeki vazi- betiyle hariciye nazırı Cordell Hull gelecek perşembe günü bir nutuk söyliye- cektir. Hull'ün nutku, radyo vasıtasiyle Ayvrupada neşredilecektir. X PARİS — Populaire gazetesi, eski al- Mman sosyal demokrat partisi reisi Otto Wels'in öldüğünü bildiriyor. X PARİS — Son seneler zarfında,ko - münizme taraftar olan muharrir Romain Rolland, Başvekil Daladier'ye bir mektup göndererek Hitlerizme karşı takip ettiği siyasetten dolayı kendisini hararetle tebrik yetten istifade etmeğe ve bazı mühim cüzütamlar ve hava küvetlerinin bir kısmıda dahil olmak üzere kıtalarını şarktan garba sevk başl X BERLİN — Japon generali, Terauşi yanında üç büyük rütbeli subay olduğu hal- de İtalyadan Berline gelmiş ve istasyonda askeri merasim ile karşılanmıştır. Zigfrid hattının mukavemeti Paris, 18 a.a. — Siegferied hattı bombardımanının neticeleri tayyere - ler tarafından alınan fotoğraflarla tesbit edilmiştir. Bu fotoğraflarla | bomardımandan evel çekilen fotoğraf lar aradaki farkı bariz bir şekilde gös termektedir. Bu suretle istihkâmların alelacele inşa edilmiş olan kısımları- nın mukavemeti az malzeme ile yapıl mış olduğu teeyyüt etmektedir. İhracaf harekeli canlandı İstanbul, 18 (Telefonla) — So: Hâ üç gün içinde harici ticarette bir sa- lâh göze çarpmaktadır. Almanya'ya ihraç edilecek tütünlerden 300 bin li- ralık miktarına bugün menşe şahadet- namesi verilmiştir. Almanya, Roman- ya ve İtalya'ya gidecek birçok başkı ,X Londra — Daily Telegraph, Financial B 3 Times lerinin idare lisleri reisi ve b riri ve —Amal d Press tröstününün reisi Lord Camrose, istihba- Tat nazırı Lord Mac Millamın başmuavin- liğine tayin edilmiş ve kendisine “Matbuat ile münasebetler kontrolörü,, unvanı veril- miştir. X Paris — C, G. T. genel iş konfederas- yonu, Sovyetler Birliğinin Polonyaya teca- vüzü sebebiyle komünistlerle alâkasını kesmiştir. Sigorta primleri indi İstanbul, 18 (Telefonla) — Merke- zi Londrada olan beynelmilel sigorta cılar birliği aldığı karar üzerine nak- liyat sigorta primlerini mühim mik - tarda tenzil etmiştir. Son günlerde si- yasi hâdiselerin daha karışık bir şekil alması üzerine beynelmilel nakliyat sigorta primleri çok yükselmişti. Bu tenezzül iktısadi mahafilde ferahlatı- cı bir tesir yapmıştır. Yeni vaziyete göre artık sigorta primleri Akdeniz ve Atlas denizi için yüzde yedi bu- k, Holanda ve İsveç için yüzde beş, mekte bul R ya'ya şimdi- ki muhariplere karşı aynı mutlak bi- taraflık hattı hareketinin takibi lü - zumunu göstermiştir. Hükümet bü- tün vatanperverliği ile memleket hu- dutlarının müdafaasına nezaret etmek te devam eyliyecektir. Polonya Romanya'dan yardım istemedi Londra, 18 aa. — Bükreşten Roy- ter ajansına bilidiriliyor: Resmi bir menbadan öğrenildiğine göre, Moskovadaki Romen Sefirine Romanyanın bitaraflığına riayet edi- leceği hakkında teminat verilmiştir. R yanın kendi hududlarını hertür- lü tecavüze karşı müdafaa etmeğe kat İ surette azmetimş olduğut ve icabın- da ihtiyat tedbirleri daha şimdiden a- lmış bulunduğu beyan edilmektedir. Polonya, Leh - Romen muahedesi mucibince Romanyanın muavenetini istemek üzere Bükreş hükümetine katiyen müracaatta bulunmamıştır. Romanya - Polonya hududunda ihtiyat tedbirleri Cernauti, 18 a.a, — Saat 14, de Ko- dale - Coortko yoluna Dnniestr nehri üzerinden atılan bir köprü vasıtasiyle, Amerika delegesi Sovyet kitaatiyle temasa geçmiştir. Bu görüşmelerin neticesi hakkında bir malümat alına- mamıştır. k Polonya - Romanya hududu şimdi Romanya tarafından kapanmıştır, Hu- susi bir müsaade olmadıkça bu hudu- da yedi kilometreden daha çok yak- laşmak mümkün değildir ve hududun üç kilometre içerisinde çok sıki bir kıtaat kordonu tesis edilmiştir. Romanyanın Sovyet Sefiri Bükreş, 18, a.a. — Hariciye nezareti memurlarından Kalinesko 1 teşriniev- vel tarihinden itibaren Moskova bü- yük elçiliğine tayın edilmiştir. — Letonya'da da ihtiyat tedbirleri alındı tinad noktalarma hâkim olan İngiltere harbi l Geniş mikyasta insan ve erzak depola- — me ve mahdud ihtiyatlarla yıldırım har- ! nüyor. İngilterenin Ttansval muharebe- harbi imtihanı Lehistanda değil, î ile Fr yıp tını deniz yallarile beraber ellerinde bi yaparak son sözü söylemek fırsatt — sindenberi tuttuğu bu metod ıı:ııdi,ıı ka- cephesinde verecektir. j dutlarının yekdiğerine mülâki oldu- ktada Polonya hudud. tecas | vüz etmişlerdir. 'N Letonya, 11 eylül tarihindeki ordu« — nun “a. takviyesi,, tedbirinden başka askeri hiç bir tedbir ittihaz etmiş de- — ğildir. Birkaç gündenberi Letonya - Polon ya hududunun müuhafazası tedbirleri — mühim miktarda arttırılmıştır. Asker? — memurlar, bu mıntakanın kontrolü i- şini deruhte etmişlerdir. . ğ Polonyalı mülteciler geldiğine dair hiç bir haber yoktur. Mamafih haya- tı doğrudan doğruya ve ciddi surette tehdide maruz kalan polonyalıların hududu geçmeleri halinde Letonya, tamamiyle riayet edeceği bitaraflığı- nın kendisine tahmil etmiş olduğu te- ahhütlerin ifasından vaz geçmemekle beraber, bütün cihanca malüm olan — hukuküudüvel kaidelerine tevfiki hare- ket edecektir. Sovyetler ve Letonya Riga, 18, aâ. — Moskova'daki Leto- nya sefiri ile diğer devletlerin diplo- matik mümessilleri Sovyetler Birli- | ğinin Letonya'ya karşı bitaraflık siya- seti takip ettiğine dair teminat almıs- lardır. _A Resmi Letonya Aajansı, bu haberi verdikten sonra şunları ilâve etmekte dir : — Letonya makamlarının esasen' memleketin hududlarına karşı yapı- lacak her türlü ihlâl teşebbüslerini müukavemetle karşılıyacaklarına şüp yoktur.” Estonya ve Letonya'da endişe Londra, 18, a.a. — Polonya radyosi Sovyet kıtaatının Polonyâ'ya girme üzerine Estonya ve Letonya da büyü! c bir endişe hissedilmeğe başlanılmış olduğunu bildirmektedir. Parist'ey - bildirildiğine göre Sovyet kıtaatı, Es- tonya ve Letonya hududlarında ta- haşşüd etmektedir. Moskova-Riga tre- ni, dün Riga'ya gelmemiştir. Estonya tekzibi Tallinn, 19 a.a. — Estonya ma ları, sovyet kıtalarının Polonyaya mesi üzerine Estonyanın güya en Şeye düştüğü ve bilhassa rus hudu na motörlü kıtaat tahşit eylediği h: kında dün Stokholm'den yayılan beri kati surette yalanlamaktadır!