5 Ağustos 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a k — bul gibi büyük bir şehirde biribirini Mi B sie zi öi U LUS" 5-8-1939 . Ticaret Vekilimizin gazetemize beyanatı (Başı 1 inci sayfada) olmadığını söylemiştir. İtalya'ya sevk ettiğimiz bazı malların bedellerinin kliringe yatırılmadığı keyfiyeti ise münferit ve şahsi vakalardan ibaret bulunduğu ve esasen ara sıra bu kabil muamelelerin vukua gelerek tashih e- dildikleri de malumdur. Binaenaleyh ortada mühim bir hâdise görmüyo- rüum. Esnafa küçük kredi meselesi — Halk Bankası müdürünün İstan- bul'a gelerek bazı tetkikatta bulundu- ğu ve mumaileyhin İstanbul'da mat- buata verdiği haberden küçük kredi muamelelerinin işlemesi için Vekâle- renildi. Bu mevzu hakkında izahat ve- rir misiniz? — Meşgul olduğumuz işlerden biri- dir. Biliyorsunuz ki geçen sene son - larına doğru Ankara'da Halk Banka- sı ve İstanbul ile Ankara'da birer Halk Sandığı açılmıştı. Bunların ser- mayesinin büyük bir ekseriyeti hazi- nece temin edilmiş ve bu suretle, he- men her yerde olduğu gibi bizde de büyük bankaların boş bıraktıkları kü- çük kredi sahası devletin teşebbüsü ve yardımiyle icap eden müesseseleri kazanmıştir. Bu müesseselerin faaliyetini alâka ile takip ettik ve halli icap eden me - selelerimiz bulunduğunu — gördük. Bunları başlıca iki kategoriye ayıra - biliriz : 1 — Bu müesseselerin şekil ve bün- yelerine müteallik meseleler, 2 — Küçük tacir ve sanatkârların bu kredilerden hakkiyle istifade edip etmedikleri meselesi. 1 — Halk sandıkları ile Halk ban - kası arasında daha sıkı bir irtibat te- sisine ihtiyaç hissedilmektedir. Hal- buki sandıklar ayrı biret hükmi şah- siyet, birer cüzütam oldukları cihet- le bunların banka - ile münasebetleri şube ve merkez münasebetleri nevin - den değildir. Bundan başka bugünkü idare tarzı masrafı da mucip olmak- takip etmekte ve belediyelerle sıkı te- ması muhafaza etmekteyiz. Bununla satlara vasıl olmaktan henüz oldukça uzaktayız. Şüphesiz ki pazarlığın kısa bir zamanda ortadan kalkacağını ne ümit ettik, nede edebiliriz. Böyle de- rin bir itiyattan süratle -kurtulmak kolay olmuyor. Kanunun ciddi bir su- rette ve musırrane tatbikini temin et- mek için mümkün olan bütün gayret- leri sarfetmekteyiz. Belediyeleri bu noktada daima ikaz ve teşci ettik. Be- lediye teşkilâtına, yardımcı olarak, kendi teşkilâtımızı da kattık. Bugün- kü imkânlarımız bundan ibarettir. Bazı gazetelerde pazarlıksız satış mecburiyetinin ilga edileceği yazıl - miştir. Bu haberi teyit veya tekzip edecek vaziyette bulunmuyorum, Zira henüz bir karara varmadık. Şu ciheti tavzih edeyim: muhtelif memleketle- rin mevzuatını da tetkik ediyoruz. Bu nevi kanunlar tatbikatında belediye zabıtasına müracaat zaruretinde bu- lunduğumuza nazaran, bu teşkilâtın imkânlariyle mütenasip, daha fazla kabiliyeti tatbikiyeyi haiz başka bir formül aramaktan da hâli değiliz. Ölçüler ve ayar nizamnamesi — Ölçüler ve ayar nizamnamesinin tatbikatından şikâyet edilmektedir. Bunun için Vekâletinizce ne düşünül- mektedir? — Bildiğiniz veçhile 1931 senesin- denberi metre sistemine dahil olmuş bulunuyoruz. Şehir ve kasabalarımız- da metre usulü ölçülerin yerleştiğini kabul edebiliriz. Köylerimiz de tedri- cen bu itiyadı almaktadırlar. Bu mevzuda günün meselesi yalnız teşkilâtta görülen bazı müşkülâtın i- zalesine matuftur. Düşündüklerimiz şunlardır: ölçüler kanunu ve nizam- namesi çok geniş ve şamildir. Halkı alâkadar eden ölçüler metre, tartı öl- gçüleri, elektrik, sü ve havagazı saatle- ri gibi şeyler olduğuna göre bütün mesaimizi bu gibi mühim ölçüler üze- rinde teksif etmemiz muvafık olacak- beraber, kanunun istihdaf ettiği mak- mizin müsaadesi nisbetinde, göz ö- nünde tutulmuştur. 4 Bahis mevzuu olan bu yeni tipler, meri bulunan dört nizamnamenin hep sine ilâve edilmiştir: Fındıklarımız için, taneleri daha mütecanis ve binnetice daha yüksek evsaflı bir seri ihdas ol: ur. Ku- olan veya ihraz etmek istiyen mües- seseler derece derece istifade edecek- lerdir. Tesbit edilecek evsafı haiz ol- mak üzere tutizm mıntakalarında ye- niden kurulacak müesseseler - ki ka- nun asıl bunları istihdaf etmekte- dir - bu himayenin azamisinden fayda ru üzümlerimizin, son senelerde bazı alıcı pazarların isteklerine uyularak, yıkanmış fakat kükürtlenmemiş bir halde ihraçlarına imkân verilmiştir. Aşağı kalitede mallar iyilerle karıştırılmıyacak Diğer taraftan, şimdiye kadar ihraç larına imkân olmıyan, ecnebi madde- leri temizlenmiş fakat tasitife tâbi tu- tulmamış fındıkların; çok yağmtur yemiş veya ezik kuru üzümlerin; i- çinde yüzde yirmiye kadar hafif kir- li bulunan taze yumurtaların; nüfuz nisbeti yüzde yirmi beşe kadar va- ran palamutların ayrı tip adlariyle ha rice gönderilmeleri de mümkün kı- hnmıştır. Böylelikle, bu düşük ka- liteli malların, iyi ve yüksek tip adla- riyle ihraç olunan mallarımıza karış- tırılması kıgmen önlenmiş ve bunları, aşağı neviden olduklarını bilerek ala- cakları için ihraç kapılarımız serbest bırakılmıştır. Kontrol şekillerinde ya pılan değişikliklerde, hüsnüniyet sa- hibi ihracatçılarımızın zarar görme - melerine ehemiyet vermiş bulunuyo - ruz, Bu maksatla, nizamnamelerde tes bit olunan müsamaha hadlerini cüzi ve muayyen biı; nispet dahilinde aştı- ğı görülen malların, sahipleri hakkın- da takibatta bulunulmaksızın yeniden işlettirilmesine imkân veren hüküm- ler konulmuştur. Nizamnamelerde yapılan değişiklik lerden biri de, mevcut toleranslarda vukua gelen tadilâttır. Bu noktada, bir taraftan yabancı memleketlerdeki alıcılarımızın arbitrajsız kabul ettik- leri azami toleranslar ile ihracatçı - larımızın tatbikat sırasında vaki olan taleplerinin, imkân nispetinde telifi suretiyle hareket olunmuştur. tadır. Her halde, sandıklara başka bir Şurasını da ilâve etmek lâzımdır ki, idare şekli verilmesi lüzumlu görül-| bir takm müşireler gibi ölçüler ve â- racatçılarımızın, tesbit edilmiş olan mektedir. 2 — Üzerinde durduğumuz esaslı mesele şudur: küçük tacir ve esnaf Halk sandıklarından lâyıkiyle istifa- de edememektedirler. Meselâ İstan- tanımak imkânına malik olmıyan es- naf kefalet temin edemiyor. Ankara'- da da vaziyet aşağı yukarı aynıdır. Münferiden bulunamıyan teminatın üçtemian daha suhuletle bulunabile- ceği âşikârdır. Bu itibarla sandıklar karşısında küçük tacir ve sanatkârla- rın teşkilâtlandırılmaları ve teşkilât- Jarı vasıtasiyle kredi tevzii imkânla- rını aramaktayız. Küçük sanatkârlar kanun İâyihası kanuniyet iktisap et- tiği takdirde bazı yeni imkânlar elde edebileceğiz. Halk bankası kanununa da bu maksadı temine hâdim hüküm- ler ilâvesi lâzım gelmektedir. Ticaret ve sanayi odaları kongresi — Ticaret ve sanayi odaları kongre- sinin yakında toplanacağı ve bu oda- lara ait kanun ile borsalar nizamna - tadili mı edilmek - tedir? — Ticaret ve sanayi odalarının be- şinci ummut kongresi 23 teşrinievel- de Ankara'da toplanacaktır. Ruzna- menin en mühim maddesini oda ve borsaların yeniden teşkilâtlandırıl- ması mevzuu teşkil etmektedir. Gerek şimdiye kadar elde edilen neticelere, gerek yaptığımız yeni tetkiklere müs- teniden oda ve borsalar için birer ka- nun lâyihası hazırlanmaktadır. Kon- letlerin damga ve ayar usullerinden hariç tutulması için mevzuatımızda tadilât yapmak zaruridir. Buna- inti- zaren, bugünkü mevzuatın müsaadesi nisbetinde esaslı ölçüler dişinda Jan teknik âletler hakkında mümkün olan genişliği vermeğe çalışıyoruz. Ölçüler teşkilâtı bulunan ekser ma - hallerde mıntaka ticaret müdürlükleri ihdas edildiğinden, bu müdürlükleri vazifedar ve salâhiyettar kılmak su - retiyle —merkezden — sorulan işleri mümkün olduğu kadar azaltmakta ve böylece muamelede sürat temin eyle- mekteyiz. Ka Kontrol, bazı maddelere daha teşmil ediliyor — İhraç maddelerimizin kontrolü ve standartlaşması için alınmakta 0- lan tedbirler tevsi edilecek mi; bazı nizamnamelerin tatbikatında müşkü - lât görüldüğü ileri sürülüyor bunlar hakkında Vekâletin kararı var mıdır? — İhracatı kontrola tâbi mallarımı- zın dış pazarlarda gördükleri itibar ve bunların ticaretinde müşahade edi- len dürüstlük ve fiyatlarında vukua gelen kıymetlenme, şimdiye kadar yumurta, fındık, çekirdeksiz kuru ü- züm ve palamut maddeleri üzerinde teksif edilmiş bulunan çalışmaların, diğer maddelere de teşmilini teşvik edici mahiyette görülmüştür. Bu cümleden olarak, Ticaret Vekâ- letinin, yukarda adları geçen dört maddeye ilâveten buğday, arpa, tif- tik, ve yapağı gibi dört büyük ihraç ddesini kontrola tâbi tutmağa ka- grede bu lâyihalar müzakere olacaktır. Memleketimizde hâlen mevcut o- lan odaların büyük ekseriyeti gayrifa- al veya bütçelerinin darlığı yüzün- den faaliyetsizliğe mahküm haldedir- ler. Odaların hem tüccara, hem devle- te hizmet edebilecek teşkilâtla takvi- yelerini ve hayatiyeti haiz olmıyan - ların da, tüccarın arzusu veçhile, or- tadan kaldırılmalarını istihdaf eyle- mekteyiz. Borsalara gelince bunlar, 1302 ta- rihli — yarım asırlık — bir nizamna - me ile idare edilmektedir. Bunlar için de bir kanun lâyihası hazırlanmakta- dir. Bu müesseselerin tahsil etmekte oldukları ücretlerin hakiki hizmetle- re tekabül etmesi imkânlarını temine çalışacağız. Alım cereyan e- deceği bina ve tesisatı hâlen yapama- mış borsalarımız vardır ki bunların tar vererek bu husustaki hazırlıkla- rını ilerletmiş ve bu işlerle tavzif e- dilecek kadroyu meydana getirmiş bulunduğu malümdur. Bidayette, memleketimiz mahsul - lerinin müteamil tiplerinin yavaş ya- vaş tek ül ettirilerek standardlaş- tırılması gayesini taşıyan bir plânla - ve bu işle uğraşan tacir ve alâkadar- ların tadtalea ve görgülerine azami kıymet ve yer vererek - tanzim edi- len ihracatı kontrol nizamnameleri - nin, tatbikatı sırasında, gerek alıcı pazarlarda ve gerekse ihracatçıları - mız nezdindeki akisleri yakından ta - kip edilerek bunların, hem alıcıları memnun bırakacak ve hem de ihracat çılarımıza, asgari bir fedakârlıkla a- zami kıymette mal hazırlama imkânı- nı verecek şekilde tekemmülüne sa - lışılmaktadır. Tatbikattan alınan son neticelere rolü âdeta varidat cibayetine münh sır kalmaktadır. Bu hal tecviz edile- , mez. Pazarlıksız satış kanunu — Pazarlıksız satış kanununun ta- dili yazılıyor doğru mudur? Bu kanun tatbikatı g; 1 göre, ni lerde bir taraftan da- ha yüksek evsafta mal ihzarına ve di- ğer taraftan da halen diğer tiplere ka- rıştırılmak suretiyle satılan aşağı ne- viden malların, “ayrı olarak ihracına imkân verilmesine lüzum görülmüş - tür. Bu lüzuınlı_ı?ı,t_;ılamık üzere, me- ri ni ler tâdil edilmiş ve bu arada, piyasanın, kontrolün icrası ve İ ka-|Ssusi bir tiplere göre mal hazırlıyabilmelerini mümkün kılmak üzere, önümüzdeki mevsim başına kadar, maddesine gö- re, sekiz ilâ on aylık bir devrede, hu- Omüuamele yapılmasını âmir xukarda yâzilı esaslar Üduluuuc nizamnamelerde yapılan değişiklikler Başvekâlete arzolunmuştur. Bunların biran evel meriyete konulması - için çalışılmaktadır. Turizm işlerimiz — Büyük Millet Meclisinde turiz- min teşviki için tetkikatta bulundu - ğunuzu sSöylemiştiniz. Bu hususta malümat verir misiniz? — Memleketimiz turizmin inkişa - fi bakımından büyük imkânlar vâde- den bir memlekettir. Coğrafi vaziye- ti, tabii güzellikleri ve iklimin çeşit- liliği, tarihi servetlerinin ehemiyeti ve tenevvüü itibariyle âdeta imtiyaz- h bir vaziyettedir. a ş Bu servet kaynakları tam mânasiy- le istismar edilebildiği güh, - turizm, halkımızın — refahına ve dolayısiyle milli ekonomimize müessir bir şekil- de hizmet edebilecek ve Türkiyenin turizm geliri, ihracatının yanında mü him bir mevki tutacaktır. Bu gayeye varabilmek için birçok tedbirler almağa ihtiyaç vardır. Tabi- at ve tarih servetlerimiz turizm bakı- mından işlenmemiştir. Henüz kurul- mamış olan bir sanayi şubesinin ham maddesine ise, bu servetlerin işlen * memiş, modern tesisat ve teçhizatla tamamlanmamış hali de öyledir. Bun lari istismar edebilmek için tıpkı sa- nayide olduğu gibi, milli sermayenin bu sahaya akması, teşvik ve himaye görmesi, turizm faaliyetlernin plân- laştırılması ve organize edilmesi, tu- rizm ile doğrudan doğruya veya bil- vasıta alâkadar milli faaliyet ve siya- setlerin hemahenk bir tarzda yürütül- mesi, mevcut kanunların turizm bakı- mından ihtiyaca uydurulması, icabe- den yeni mevzuatın tedvini ve niha- yet bütün bu hazırlıklardan sonra bil- gili ve sistematik bir propaganda ya- pılması icabeder. Ç İlk adım olmak üzere bir “Turizmi teşvik kanunu” projesi hazırlamakta- yız. Bu kanun turizm mıntakalarının, ikamet ve kür istasyonlarının tayin ve tesbitini, bunların idare tarzlarını, merkezi bir mürakabe ve koordinas- yona ait hükümleri, turizm mıntaka- larında otel, pansiyon, gazino, lokan- ta, kaplıca, plâj, eğlence yerleri gibi turistik endüstrinin tesis ve işletme- lerine ait hükümleri, bu endüstrinin istifade edebileceği muafiyet ve hi - mayeleri, bir otel kredisi müessesesi- nin kurulmasına matuf hazırlık ted- birlerini ihtiva edecektir. Hususi turizm teşi ine bah- şedilecek himayeden, yalnız turizme elverişli görülecek şehirlerde ve tu- hhitet mevcut genişletilmesi rizm istasyonlarırıda bulunan ve aynı muvakkat hükümler konulmuştur. b lanacaklardır. Binnetice emlâk yaptır mak süretiyle irat sahibi olmak isti- yenler için en kârlı irat menbaı otel- ler ve emsali müesseseler olacaktır. Bu himayeye mukabil turistik iş- letmeler bir takım mükellefiyetlere tâbi tutulacaklardır. Kanundan isti - fade eden müesseselerin fiatları, bil- hassa otel ve pansiyon fiatları tesbit ve mürakabe edilecektir. Ziraatçilere açılan kredi ucuzlatılıyor Zirat kredinin ucuzlatılması için bazı tetkikatın yapıldığını işitmekte- yiz. Bir neticeye vasıl oldunuz mu? — 1939 senesi bütçe müzakereleri sırasında Büyük Millet Meclisinde zirat kredilerin açılmasındaki forma- liteleri azaltmak krediyi genişletmek ve mümkün olduğu kadar ucuzlatmak için tetkikatta bylunuyoruz demiş - tim. Bu tetkikatın krediyi ucuzlatma- Ba taalluk eden kısmı neticelenmiş ve bir karara bağlanmıştır. Bu karara gö re, Ziraat Bankasının Kredi ve Satış Kooperatiflerine 9, 7,5 faizle açmak- ta olduğu kisa vadeli kredilerden is- tihsale taalluk eden ve takriben on i- ki milyon liraya baliğ olan kısmının faizleri 9, 5,25 haddine indirildiği gi- bi; Bankanın müstahsile doğrudan doğruya açtığı ve vâdeleri beş sene- ye kadar yükselen orta vadeli kredi- lerle vâdeleri beş seneden fazla olan uzun vâdeli kredilerin faizi de 9, 8,5 dan yüzde 6 ya tenzil edilmiş bulun- maktadır. $ Bu kararın memleketimizin zirai is- tı_hsal hayatında son derece mühim bir tesiri olacaktır. Bir taraftan koo- Ptratifler takviye edilmiş ve koope - ratif hareket ve faaliyeti müstahsil nazarında iktısaden daha cazip gel- tır. Binaenaleyh, sanayide kullanılan yeni yapılan dört nizamname ile, ih- 1l:ıiş olacak; diğer taraftan Ziraat Ban am_ıcı resen müstahsile açılacak or- ta vâdeli kredilerle, zürraın zirai â- letler, her türlü iş ve çift hayvanları "daf'kı gibi işletmenin demirbaşını teşkil eyliyen vasıtlarla techizine da- ha .fazlı imkân bulunacak ve uzun vâ- deli kredilerle Bankanın Ziraat Ve- HeHkİr bir Surette memlekerin Mmüna- sip yerlerinde meyvalıklar yetiştir - mek maksadiyle başlamış olduğu te- şebbüsat ve faaliyeti de esaslı süret- te takviye edilmiş olacaktır. Zirai kredilerin ucuzlatılmasına da- ir olan bu kararın tatbik şekli üzerin- de de bazı tertibat, aynı zamanda, a- lınmış bulunmaktadır: kredilerin be- hemehal istihsalde sarfolunmalarının temini ve kendilerine kredi açılacak şahıslara kredinin toptan verilmiye - rek peyderpey ve istihsal için sarfo- lundukça tevzii ve bu cihetin krediyi açan merciler tarafından sıkı bir su- rette köntrol edilmesi; zirai kredinin Her nevine tatbik edilmekte olan u- sul ve merasimin mümkün olduğu ka- 'Tokyo İtal ittifakına Alman - Japon resmen ilân olu Roma, 4 a.a. — İtalya'da bir vermişlerdir. Bu yolda bir rapor telgrafla Tokyo- ya gönderilmiştir. Berlin'deki kanaat Berlin, 4 a.a. — Havas müuhabiri bil diriyor: Alman zimamdarlarının, japonya ile askeri bir ittifak aktini demokra - silerin Sovyetler birliğiyle muhtemel bir anlaşmalarına cevap olmak üzere elde tuttuklari çoktanberi bilinmekle beraber halen Almanya - Japonya it - tifakının aktedilmiye hazır bir halde bulunduğunu gösteren emareler mev- cut değildir. Hattâ Berlindeki umu - mi intiba, Almanya'nın ingiliz - fran- siz * sovyet ittifakına İspanya - Al - manya bağlarının bir kat daha sıkılaş tırılması ile cevap verilmesini tercih ettiği merkezinde gibidir. Salâhiyetli alman mahfilleri, bü hu- susta şimdilik hiç bir şey söylenmi - yeceğini bildirmekte ve Berlinin ha - yan - Alman mı giriyor ? Nürenberg kongresi esnasında askeri it'tifukının nması muhtemel toplantı yapan Roma ve Berlin'- deki japon büyük elçilerinin yakinlerinden sızan haberlere göre, bu iki diplomat dünkü mülâkatları neticesinde Japonya'nın da Alman - İtalyan ittifakına girmesini hükümete tavsiyeye karar de hakimane bir hareket olmıyacağı - nı ilâve etmektedir. Bu da gösterir ki, bu müzakereler halen bitmiş de - ğildir. Bir japon heyeti yolda Diğer taraftan, nasyonal sosyalit kongresine japon müşahit delegesi o- larak iştirak etmek üzere bir askeri heyet yoldadır ve bu ay sonunda Al - manya'ya muvasalat edecektir. Bu heyet, sabık harbiye nazırı general Teranşi ile sabık bahriye nazırı ami - ral Osuminin riyasetindedir. Bunla « rın her ikisi de bir alman - japon aske ri ittifakına taraftar olarak tanınmış şahsiyetlerdir. Berlindeki umumi kanaat, bu hey- etin gelmesi ile müzakerelerde kati bir terakki elde edilebileceği merke - zindedir. Bu vaziyette Nurenberg kongresi tezahürleri arasında bir al- man japon askeri ittifakının aktolun- len yapılmakta olan görüşmelerin ne- ticelerini şimdiden bildirmesinin hiç duğunun resmen bildirilmesi de pek muhtemeldir. B. Butler'in Avam kamarasında beyanatı Son günlerd askeri faa Londra, 4 a.a. — Avam kamarasın- da bazı mebuslar, hariciye parlâmen- İfo müsteşarı B. Butlerden, Danzig'de nasyonal - enevalist tehdidinin fazla, BuButler; verdiğicevapta son haf- talar içinde Danzigde askeri ve yarı askeri faaliyetin fazlalaşması olduğu- nu, Polonya hükümetinin de İngilte- re hükümeti ile sıkı bir teması muha- faza ettiğini ilâve eylemiştir. Muhafazakâr mebuslardan Adams, Danzig'e büyük çaplı toplar yerleşti- rilmesi doğrudan doğruya bir tecavüz telâkki olunabilip olunamıyacağını sormuştüur. e Danzig'te liyet arttı İngiltere Varşova ile sıkı temas halinde Polonya'nın Berlin'e cevabı - Varşova, 4 a. a. — Polonya'nın Dan- notasına Polonya hükümetinin cevya - ? bını bugün âyan reisine tevdi etmiş- tir. t Polonya notası, 9. 11. 920 mukave- lenamesini hatırlatmakta ve bu muka- velename mucibince gümrük kontro- lü teşkilâtının yalnız Polonya hükü - metinin salâhiyeti dahilinde bulundu- ğunu bildirmektedir. n B. Çemberleyn'in uzakşark işleri hakkındaki beyanatından sonra dar basitleştirilmesi; Ziraat Bankası- nın mali menabiini nazarı dikkate a- larak açılacak krediler için azami hadler tayini bu meyanda zikroluna- bilir. Zirai sigorta meselesi — Zirai sigorta hakkında bir hazır- lığınız var mı? — Zirai kredi mevzuu ele alının- ca, zirai sigortaları, bilhassa hayvan sigortasını da birlikte yürütmek za- ruridir. Bize komşu olan memleketle- rin hemen cümlesinde zirai sigorta mevzuu hayli işlenmiş ve ilerletilmiş tir. Ziraate tahsis olunan sermayenin emniyeti için zirai sigorta esaslı şart- lardan biridir. Ziraat Bankası kanu- nunda, bankanın sigorta işleri ile re- sen veya iştirâk suretiyle iştigal ede- bileceği tasrih kılındığından/ mezkür banka ile birlikte bu meyzuu da işle- meğe başladık ve tetkikatımızı da hay li ilerlettik. Takas muameleleri tanzim edilecek mi? — Son bir sual daha sormak isti- yoruz. Büyük Millet Meclisinde bir suale verdiğiniz cevapta ithal ve ted- amelelerinin tanzim edileceğinden hada olduğuna dair birkaç kelime söy ler misiniz? — Çok mühim bir sual sordunuz. Bunun için genişçe izahat vermek isterim, Fakat bugün lâfı uzattık. Bir iki gün sonra gelin etraflıca görüşe- lim. i ) —— Askeri heyet haberine ilâve Heyet Londra'da Londra, 4 aa. — Moskovaya gide - cek olan fransız askeri heyeti, bugün diye rejimimizi anlatırken takas mu- bahsetmiştiniz. Hazırlığınızın ne saf- Londra, 4 a.a. — Başvekil B. '— İngiltere'nin, Uzak - Şark'taki filosu, japon filosundan yüksek de- ğildir. Bazı şartlarla Uzak - Şark'a bazı gemilerin gönderilmesini lüzum- lu görebiliriz, Fakat, japonlar ile mu- allakta bulunan meseleleri müzakere yolu ile halletmek daha iyi olur. Bütün Çin arazisinde dağınık bir halde bulunan bütün ingiliz vatandaş- larını muhafaza ve siyanet edebilmek güç bir meseledir. / Ş Arita - Craigie formülü üzerinden bir anlaşmıya varmak için İngiltere ve japonya hükümetlerinin büyük güçlüklere mâruz kalmaları icabeder. İngiltere, Japonya ile, yalnız nakit meselelerini ve Çin parası işini hal- letmiye hazır değildir. İngiltere hükümetinin Brükselde ve Cenevrede Çim hükümetine müza- heret kararı alması sebebiyle ingiliz- japon ticaret muahedesinin feshedil- mesi lâzım geldiği söyleniyor ve bu yüzden hükümet tenkit — olunuyor. Halbuki İngiltere, bu muahedeyi fes- hetmek için hiç bir teahhüt altına girmiş değildir. Uzak - Şark'taki hâdiseler, cidden takbih edilmiye değer mahiyettedir. Fakat unutmıyalım ki, önümüzdeki aylar içinde çok daha vahim ve bize çok daha yakın meseleleri tetkike h keal £ & mdır ve ranlara karşı koymak için kuvetleri: İ mizi muhafaza mecburiyetindeyi bu vaziyette muhtemel her türlü buh- Avam kamarası dün tâtil devresine girdi Çemberleyn avam kamarasında Uzak - Şark meselesi hakkında, sorulan muhtelif suallere cevap olarak aşağıdaki izahatı vermiştir: Mülteciler meselesi Londra, 4 aa. — Bugün biten içti- ma devresinin avam kamarasındaki son müzakere mevzuunu mülteciler meselesi teşkil eylemiştir. Müstakil Miss Rathbone ve işçi Benn yeni bir gayret hamlesi sarfe- dilmesini talep etmiştir. -Hükümet namına cevap veren B. Winterton mülteciler ve muhacirler meselesine İngilterenin yaptığı yar- dımların ehemiyetini tebarüz ettirmiş ve aşağıdaki malümatı vermiştir; “— İspanyol mültecileri meselesin- de 100 bin ingiliz lirası harcanmıştır. Polonyaya iltica etmiş olan Çekoslo- vaklardan iki bini İngiltereye gelmiş- Üt Hükümetler arası komitesinin faa- liyetinin neticesi olarak, Evian top- lantısındanberi 150 bin mülteci Al- manyayı terketmiştir. Bunlardan kırk bini Almanya'dan Amerika'ya kırk bini de İngiltereye geçmiştir. İki bin kişi ingiliz müstemlekelerine yerleş- tirilmiştir. Avusturalya üç sene sene- vi beş bin kişi alacaktır. Brezilya 11 bin mülteci almış sekiz bit mülteci almıya hazır bulunmuştur.* Almanya'daki teşekküllere yardım için teşekküller de kurulmaktadır. Mesele iki tarafın da hüsnüniyetiyle “bir yahut iki senede nihayet üç sene-

Bu sayıdan diğer sayfalar: