13 Mart 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e 4 13 -3 - 1939 İnsan ve küllür : " Büyük Vals ,, filmi On gündenberi işittiğimiz, “Bü- yük vals” filmi harikulâdedir, fakat, yer bulmak kabil değil.. Bu yüzden kaç dostun, târizine uğradım: — Dâaha görmedin mi? Nihayet, bilet almak için itilip ka. " kıldıktan ve içeri bırakılmak için bir — çeyrek kadar bekledikten sonra, zevk sahibi vesanat * dostu Ankara halkının birden gözdesi- olmuş olan - filmi seyretmiye, ben de muvaffak - oldum. . Dostların anlattıkları gibi, bu fil- min her filmden üstün bir tarafı var. - Bir kere, bilmiyorum onu herkes, na- - sıl bir his hazırlığı ile seyretmiştir. — Çünkü kuvetli sanat eserleri, hele /— şe müzik ve sevginin en asil hülâsa. .'.ıı'olı_n müzik karıştı mı, herkes üze- rinde aynı derî_n tesiri yaptıktan son- n Yü her gönül üzerinde tek tek ve her , l birinde başka olmak üzere ayrı bir z bırakırlar. »» " “Büyük vals”, Johâann Strauss'ın müzikal dehâsıdır. Rejisör de önu 'böyle takdim ediyor. Fakat, yalnız -— budeğil, Çünkü Johann Strauss'ın kendisi, birçok hâdiselerin bir araya - toplanmasıdır. $ . - Bugünkü dünyanın gerilerinde kalmış bir perdeyi çekip kaldırırsak, “ ©n doküzuncu asır sonu Viyana'sını $ k , | W görürüz. Bu Viyana, onu yaşıyarak " tanıyanların kaybolmasiyle canlı hâ, fızalardan silinmiye mahküm da ol- sa, değer taşıyan cevheri karanlık kuyuların dibinden canı pahasına T çıkarmaktan bir türlü usanmıyan “insanlığın - maşeri ve tarihi hayalin. den ve hâfızasından aslâ silinmiye- — Ondokuzuncu asır veon doku. zuncu asır sonu Viyana'sını, şimdiye — kadar birçok filmlerde canlandırıl- mış gördük, “Kongre eğleniyor” dan başlamak, “Mascarade” de dinlen- — mek ve yolumuza daha birçok ope. retimsi tilmlerle devam etmek sure- tiyle, bütün bu eserler sayesinde, es- < ki Viyana hakkında bir fikrimiz var. dır. Bu fikrimize göre, o “Viyana”, |— Müstesna bir güzeldir. Halkı güzel- dir, âdetleri güzeldir, kızları ve er- kekleri güzeldir; aşıladığı sevgile. - Tinde, tattırdığı müzikte, tanıttırdığı kâh hassas, kâh alaycı ve her zaman saf ve gerçek insan tiplerinden ise, Fernand Gravet, ihtiyarlığında, bize daha sevimli bir Strauss verdi. Genç Strausg ne Johann, ne de Au. gustin idi. Daha doğrusu viyanalı bir harabati olmaktan ziyade parisli bir “bohem” idi. ” » » “Büyük vals,, filmini, rejisör, haş- metli bir ehram şekline koymıya mu- vâffak olmuştur. En altta, Viyana, Viyana halkı ve bunun mizacı ve ha. yatı vardır. Bunun üzerindeki katta Strauss'ın alelâde hayatı, evlenmesi, eşi dostu ve ailesiyle birlikte geçir- diği haller vardır. Bir kat daha yüksekte, sanat ve aşk, beraberdir ve biribirini tamam. lamaktadır. Sevmeden sanat olmaz. Sanat, ahlâk softalarının falakasına yatamadığı gibi, alttan gelsin üstten gelsin, cemiyet kalıplarının da içine giremez. Mizacmda bir gerserilik vardır. Fakat bu demek değildir ki, sanat serserilik ve sanatkâr serseri - dir. Sanatın ve sanatkârın haline ba- kınca bunlarda göze çarpan bu kai. de dışı yaşama iptilâsı, hüriyetlerin en yüksek ve en temizine karşı duy- dukları bağlılıktır. Sanat bu hüriye- te bağlıdır, çünkü bu onun yegâne gıdasıdır. Sanat'ı bir cemiyet, hoyrat dadılık edip dövdü ve hırpaladı mı, sanat o cemiyette ya ölür, yahut çıkı. nınt geceden hazırlayıp damdan da- ma aşan eski odalıklar gibi, varıp başının çaresine bakar. Strauss ile karısı arasında, işte bu mücadeleyi görüyoruz. Fakat karısı, onun, müzik yaratabilmek için neyin ihtiyacımı duyacağını, çok şükür bil - mektedir. Ve en betbaht bir dakika. sında, gam'ın ve acı'nın kadehini di- kip bir yudumda içmek irad sa- hiptir. Strauss, ancak bu sayede, sanatı ileaşkı arasında bir talâka yahut kendisi ile karısı arasında bir ayrı . lığa lü görmeden, günün birind. imparator sarayının balkonundan, kendisine bir mabuda tapınır gibi t Viyana hallı yani hakiki ve en büyük sevgilisinin karşısına çı- karak, katıksız şerefin lezzetini ta- dar. j » Ve burada ehram, zirve noktası. nı bulmaktadır. İhtiyar Strauss, ya- güzelliğin üstünde bir hassa vardır:| aında karısı ve aşağıdaki kalabalı - ince, olgun ve yaprak yaprak dökül- se bile daima bütün kalan bir kül- tür. Yalnız bu kültürün üzerinde hiç bir “Kültür Bakanlığı” nın tesiri ol. mamıştır. Viyana kültürü, viyanalı arıların, çalışkan ve zevk sahibi viya. na arılarının, erkekli dişili, meydana “ getirdikleri lezzetli bir baldır. Ve görüyoruz ki;; ve gelen filmler gös- teriyor ki, bu lezzetli bal, bugünkü dünyamıza da, millet ve kıta, coğ. rafya ve tarih farkiı tanımaksızın, çok şükür, yetip gitmektedir. Johann Strauss ve onun biribirin- den güzel, çünkü biribirinden ger- çek, çünkü gerçek duyulmuş ve du. yulduğu gibi bestelenmiş valsleri, bu | Wiyana kültürünün - mahsulleridir. Bütün modern insanlık, şimdi bu Vi- yana'yı aramak peşindedir. Buldu- ğunu, arkeoloğun bir Frigya vazosu. nu meydana getirmesi gibi, biribirine ekleyip seyrine dalmaktadır. Pı..rçı parça bulunup seyrine dalınan Viya- na! “Büyük vals'', bu Viyana'lardan bir tanesi ve şidmiye kadarkilerin en — güzelidir. j )7"” Viyana'yı — vals'siz, vals'i de Strauss'sız tasavvur etmiye imkân yoktur. Bu fikirden hareket edilmek suretiyle meydana getirilmiş olan * Strauss filmlerinin, bilmiyoruz bu kaçıncısıdır. Ancak, gördüğümüz, Strauss filmlerinin hiç birisinde, Vals'in ne doğuşu, ne insanlar üze- | rinde yaptığı tesir, ne ruhları kendi tahat, tatlı ve ritmik kasırgasının içi. ne alarak döne döne uçurması, bu filmdeki zevk ve kudretle gösteril- memiştir. Bu filmde, vals'in câzibe- sine kendilerini kaptıran insanlar, dönerek uçan yapraklar kadar ha. fif ve kemanlardan dökülen nağme- ler kadar tutkun, sarhoş ve büyülü- dür. —| Miliza Korjus'un billürun içinden — çınlıyan ve kâh serpilen, kâh damlı. yan, kâh birden çağlıya çağlıya dö- külen sesini, bizzat Strauss, yaşadığı sıralarda duysaydı, Viyana orma- nınd,. bir b meden çıkmazdı. — Keza, “Toprak faciası” nın Çin'- de nasıl olduğunu anlatan meşhur filmde, mazlüm ve sadık hayat eşi rolünü,bir daha tekrarlanamıyacağı. nı sandıracak kadar güzel oynıyan Louise Rainer, bu tekrarın pek güzel kabil olduğunu, vefasında ulvi bir Bayan Strauss yaratmak suretiyle ispat elnıi?tâ'— » t | yalnız bir valsile değil, canal ve bir de senfoni ile dön. ilham etmiş olan ihtiyar sevgilisi, ar. tık yalnız eserindedir: Eseri ise, da- ha genç insanların ağzındadır. Biraz sonra hattâ onun kendisini bilmiye lüzum dahi kalmadan, bütün insan . lık onun sadece Jnüıiiîıi bilecek fa- kat buna olan ihtiyacını, valslerin- den herhangi biri çalmınca gizliye. miyecektir. i Demek ki, her şeyin üzerinde o- larm, müziktir. Burhan BELGE — Halkevinde konferans C.H.P. nin tertip ettiği konferans- lar serisinden olmak üzere Tarih, Dil Coğrafya Fakültesi almanca doçenti Melâhat Özgü bugün Halkevi konfe- rans salonunda saat 18 de (Faüst) in- sanlığın trajedisi mevzulu konferan- sını verecektir. Alman edebiyatına derin bir vukufu olan Bayan Melâhat Özgü'nün bu enteresan ve değerli konferansına herkes gelebilir. Tayyare piyangosunda kazanan biletlerin listesi İstanbul, 12 (Telefonla) — Türk Hava Kurumu piyangosunun çekilmesine bugün de devam edildi. Büyük ikramiye olan: 50.000 lira 16382 numaraya, 12.000 lira 32232 numaraya, 10.000 lira Buyuk ikramiyenin son iki rakamı olan 82 ile nihayet bulan onda bir bi- letler ikişer lira amorti alacaklardır. 500 lira kazananlar: 4355 35467 30834 16024 2774 19529 3239 32627 19112 21472 9849 10629 28574 1485 21576 22122 9720 200 lira kazananlar: 39958 16677 20304 25602 18878 18362 22252 17433 17297 15351 21380 31721 27214 100 lira kazananlar: 33040 4446 16253 22423 29056 1653 22760 22811 24461 11705 32507 27972 21776 25982 15969 19977 32615 15202 8612 27527 25622 23845 14722 20269 39943 3613 32779 7493 16770 35313 35385 15893 30903 16428 8311 9772 10119 32655 13116 29665 35142 22714 17944 27576 27372 27206 12081 39068 1612 35670 16319 10148 2337 20016 7938 20161 50 lira kazananlar: 4889 38155 19450 25245 5403 29277 17679 23158 20449 24408 3912 14196 15048 35550 34203 5055 16297 3903 17473 14021 32578 20750 37000 33224 7693 12708 24942 34158 37270 10054 27675 10443 30397 20798 26331 23790 916 32730 23614 11283 18939 11659 34560 14714 2655 27048 25318 — 788 19313 9090 — 3900 20237 19655 8446 32543 - 7405 12172 7149 8856 4920 17752 3303 38352 35732 5583 28066 34366 31744 30142 9450 26599 23496 34248 — T1 31742 6319 28525 37813 18158 8948 2204 29117 13632 11691 30 lira kazananlar : 36501 9223 28370 35530 19978 13219 39101 19370 25625 17307 7622 15281 25085 12884 8453 10692 30856 12476 32181 16415 21718 13465 24695 14804 28042 27612 16031 13787 19954 23198 33399 39729 39182 33123 21519 2918 7427 18473 17155 16781 15394 11855 15104 21748 22457 27827 25341 1162 19405:24791 36673 7501 39581 13678 10308 19666 38460 20781 31521 25714 11656 18757 32587 2465 12630 22962 27012 — 165 13391 28556 37836 24569 27996 10091 13866 29504 20376 6008 39699 - 4624 36423 4474 — 229 713 20770 18648 5064 26678 7154 11422 204099 26491 986 19640 ; git 25831 32180 17757 4155 18337 18224 23141 376 33243 30017 13337 24232 29721 24388 11571 14464 30160 34456 9347 10600 1946 27074 22564 1534 12461 17582 7317 12913 4657 26176 25213 1404 1897 19179 39910 35057 39839 23205 30931 16640 2007 32224 13751 10556 20200 7331 14014 4942 4290 4582 34881 9291 14630 38288 2649 31608 27852 26542 21624 1663 39352 23472 21965 17952 33922 18642 20638 31990 11772 31106 15293 28336 6336 1048 35717 33306 3070 13785 23590 27089 36761 14717 70903 38287 36684 14837 i 397 numaraya, 10.000 lira 12670 numaraya 3.000 lfra 23268 numaraya 1.000 lira 24479 numaraya, 1.000 lira 13955 numaraya isabet etmiştir. 33435 36925 13969 20501 9551 7598 15378 12861 22622 5967 1568 1243 8712 32935 1026 2047 33208 12122 33702 4414 24166 33714 5873 21 1864 24680 8426 22657 3861 3741 12926 28411 30868 4175 4502 17414 34864 11304 25079 2181 33124 2811 37564 33095 3604 8611 En son çekilen 20.000 liralik mükâ- fat aşağıdaki numaralara isabet etmiş- tir. Her bilet 500 İira mükâfat alacak- tır. 8861 1533 34595 20048 8758 34194 21081 20276 21625 32586 13835 18090 14700 26128 19494 3474 31398 34252 39410 12366 26343 13922 9643 23281 26765 29749 16085 11614 33831 24322 2508 26192 36064 12766 35232 10230 14242 19083 38882 2630 16327 2314 24563 16212 16428 13414 35756 21224 17691 30972 6812 27064 38521 33947 24574 11054 28149 33933 18341 26990 26631 Şehrimizde hava umumiyelle kapalı ve rüzgârlı geçli Dün şehrimizde hava umumiyetle kapalı geçmiş, rüzgâr cenup istikame- tinden saniyede en çok 8 metre kadar hızla esmiştir. En düşük ısı sıfırın üs- tünde 6, en yüksek ısı da gene sıfırın üstünde 15 derece olarak kaydedil - miştir. Yurdun cenup ve cenubu şarki Anadolu mmtakalariyle orta Anado - lu'nun şark kısımlarında hava bulut - lu, şarki Anadolu mıntakzasında kapa- 4 ddsü Hatay'da inkişaf Ziraat ve ekondmi sahasında bir kaç ay içinde görülen fark Antakya (Hususi muhabirimiz yazıyor) — İstiklâlinin altın- cı ayını mur bir leket olmak yol daha yeni dolduran Hatay, dadır. Müstakbel Hatay devleti, mesut, müreffeh ve mâ- Türkiye'yi kendisine mükemel mir örnek tutarak onun gittiği yollardan giderek gayesine varmak azmindedir. Geçenlerde Milli Meclisin alkışlar arasında verdiği karar türk- kanunları- nın Hatay için de aynen kabul edilmiş | olması, milli gayemi- zin tahakkuku yolunda en kuvetli merhale olmuştur. Hatay'ın ekonomik vaziyeti Devlet, her şeyden önce Hataylı- ların iktısadi vaziyetini modern sis- temlerle inkişaf ettirmek kararında- dır. İklim, toprak ve coğrafi vaziye- ti itibariyle müstesna bir vaziyet ar- zeden vve Anadolu yarımadasının cenuba doğru temadisinden ibaret o- lan Hatay bu sahada inkişafa çok müsait bulunmaktadır. Topraklarınım bünyesi, mahsulle- rinin karakteristik vasıfları, madenle- rinin cinsi ve nevi itibariyle Anado- lunun şartlarına aynen benzemesi bu inkişaf hakkında tam bir fikir ver- meğe yeter, Bu itibarla Hatay böl- gesinde yetişen — ve yetiştirilmesi mümkün olan toprak mahsulleri A- nadolu mahsullerinin bugün — tekâ- mül ettirilmekte olan cins ve nevile- riyle başa baş bir hale gelmek isti- dadındadır. Bu mühim mutabâkat göz önüne alınarak iktısadi kalkın- malarda sistematik olarak tatbik e- dilecek usulleri Anadoluda bugün tatbikine başlanan usullerin aynı o- larak tesbit edilmiş bulunmaktadır. Bu suretle hedef ve istikameti tayin edilen iktısadi hareketlerin yakın a- tide feyizli neticelerini vermeğe baş lıyacağı muhakkaktır. Hatay'ın ticaret vaziyeti Hatay, hem müstahsil bir mınta- ka, hem de geniş ve zengin bir hin- terlandın tabit menbar vaziyetinde- dir. Bu itibarla memleketimiz tica- ret bak d i bir eh yet taşır. Ancak modern memleket- lerin bugün yürüdükleri yollardan gitmek ve bu memleketlerde kabul ve tatbik idilen usul, kaide ve ka- ları tatbik etmek ihtiyacında ol- lr, diğer m iyetle kapalı ve yağışlı geçmiştir. Son yirmi dört saat içindeki yağışların kare met- reye brraktığı su miktarları Yalova'da 22, İstanbul'da 20, Kebsud'da 42, Ba- lıkesir'de 41, Bursa ve Uludağ'da 30, Edremit'te 23, Kuşadası'nda 85, Ke - malpaşa' ve Turgutlu'da 83, Muğla'da 49, Manisa'da 47, Bergama'da 44, İz - mir'de 30, diğer yağışlı — yerlerde de 1-19 kilogram arasındadır. Kar ile ör- tülü yerlerdeki karın toprâk üzerin - deki kalınlığı Sivas'ta 4, Erzincan'da 5 Kars'ta 7, Çimişkezek'te 12, Tatvan'da 19, Erzurum'da 22, Muş'ta 24, Sarıka - mış'ta 74, Nazimiye'de 98 santimetre, Uludağ'da ise 1.95 santimetredir. Rüzgârlar, şarki, orta ve cenubu şar- ki Anadol ruda cenuptan diğer mıntakalarda umumiyetle şi - malden saniyede ve en çok 11 met - re kadar hızla, denizlerimizde ise fır - tına şeklinde esmiştir. Yurtta en yük sek ısı Trabzon'da 10, Pülümür'de 12, Ulukışla ve Bodrum'da 14, Kay - seri'de 15, Konya — ve Antalya'da 17, Adana'da 23 derecedir. En düşük ısı da sıfırın altında Van'da 2, Kars'ta 4, ve sıfırın üstünde olmak üzere Er- zincan'da 1, Çorum ve Eskişehir'de takal 2, Malatya ve Sinop'ta 3 derecedir. duğu için türk kantınlarının kabul edilmiş olması kâfi bir garanti ad- dedilmeğe kâfidir. Son üç ay içinde Hatay'ın ticaret ve ekonomi sahasında kaydettiği ra- kamlar bu hususta tam bir fikir ve- rebilir. ğ Güz yağmurları, bu seneki zeriya- tı çok kolaylaştırmıştır. Tohum vak- tinde ekilebilmiş ve ortalık uzun müddet sıcak gittiğinden güz zeriya- tının mahsulü normal şekilde alın- mıştır. Son üç ay içinde başlıca zira- at mahsullerinin vasati fiyatları şu- dur: Buğday (ton) 6500 — 7800 kuruş Arpa (ton 3300 — 4200 , Akdarı (ton) — 3000 — 4000 , 1937 senesinin dördüncü Üüç ayı zarfinda fiyatlar şu idi: Buğday 6000 — 8000 Arpa 3800 — 4700 Akdarı 3300 — 4200 Hatay'ın istiklâle kavuştuğu ilk aylar içinde bunlardan biraz daha farklı olarak, üç esaslr madde hak- kındaki fiyatlar" şöyledir: Buğday 5300 — 6400 Arpa 2400 — 3300 Akdarı 3500 — 4000 Hatay'ın belli başlır ziraat mahsul- leri buğday, arpa, mısır, akdarı, yu- laf ve pirinçten mürekkeptir. Fakat memleketimiz, ziraate olduğu kadar aynı ehemiyeti sınai ziraat, iaşe zi- raati, ve meyveciliğe de vermekte- dir. Pamuk, tütün, tömbeki, kenevir, susam, Hırva ve şeker kamışı Hata- yın belli başlı sınat ziraat mahsul- lerini teşkil eder, Meyve sahasında da zeytin, yağ, portakal, limon, man- dalina, muz, kaysi, fıstık, armut, şef- tali, elma, incir, kavun ve karpuz in- kişaf ettirildiği takdirde ihraç' im- kânları kazandıracak mükemeliyet- tedir, Bu sahalarda Hatay'ın hususiyeti ve müstesna tabiatr ileriki seneterde tanzim edeceği bütçelerin gelir fas- lt kabartabilecek ehemiyettedir. B. Osvald Ştayn bugün geliyor , S B. Osvald Ştayn'ın İstanbul'da kendisini karşılıyanlarla birlikte alınmış bir resmi VUKAUU UUU RRR UK KUK KUUK A KA KA KUK KA K R AUA İnsanların ömrü ! Bir ingiliz gazetecisinin Çin'de iki yüz elli sene yaşamış bir ada - ma rast gelmesi ve bunu gazetesi- ne yazması üzerine Avrupa'da ve bizde uzun ömür hakkında yazılar yazılmağa başlandı. Bu münasbetle on altıncı asırda Hindistan'da Mogol unıtkirlırşı. dan birisi tarafından yapılmış bir mozaikin lejandını hatırladım: Bu resim, bir taht üzerinde otu- ran peygamber ve hükümdar Sü- leyman'ı tasvir ediyor. Etrafımda bir çok hayvan ve insan vardır. Lejanda göre Süleyman, oradaki insanlara ve hayvanlara diyor ki: — Bana gök yüzünden hayat suyu geldi. Bunu içeyim mi? İçme. yevim mi? Ne dersiniz? Hepsi: — İçiniz! Diyorlar. Fakat Süleyman, bu cevapla ik- tifa etmiyerek Heron isminde bir filezofu da çağırtıyor. Aynı sual karşısında Heron, soruyor: — Seninle beraber kimler bu su- dan içecek? — Hiç kimse. Yalnız benim içe- Uudaldarn — İstersen iç. Fakat sen bunu i. çip ebedi bir ömürle yaşıyacaksın. Sevdiklerin, tanıdıkların, alıştık - ların birer birer ölecek, Böyle bir hayatın senin için zevki varsa iç! Hasta edebiyatımız! “Akşam” n akademi anketine Ankara'dan cevap veren dostu- muz Sadri Ertem: — Akademi, edebiyatımız için bir sanatoryom olacaktır. diyor. Sadri, “ediplerimiz için bir sa- natoryom olacaktır” deseydi baş. ka bir mâna çıkarırdık. Fakat “e- debiyatımız için,, dediğine göre e- debiyatımızın hasta — olduğuna hük k lâzım geliyor. Bu teşhise ehemiyet veriniz: ö bt ee ç uüniver şube- ririmiz, ondan önce tıbbiye mekte. binde de okumuştur. Mihverler ! Hesapladılar; birisi : — Ortada iki siyasi mihver var- dı; şimdi bir üçüncüsünün de ku- İnhisar varidatı! Tiryakilerden birisi gazetede: “İnhisarların bu seneki varida. tı geçen seneden bir milyon lira kadar fazla tahmin ediliyor.,, Haberini okuduktan sonra sor- du: — Bu ne demektir bilir misiniz? Cevap verdiler: —Ned k olduğu meydand Fazla satış yapılmış, daha fazla kâr edilmiş . Tiryaki: — Hayır, dedi, Yeşilaycıların z prop para yor. Bu, rulmak üzere olduğu haber veri. $ liyor. Bir de dü keodi mibL n G PaC veri vardır. Şu halde dört mihver! İdeal koca! dedi. Prkreinür di rüterarabdR H Ötekisi ilâve etti: Otobüste iki kişi bir İstanbul — Fakat düny ihveri çar- tesinin iri puntolu başl o- pıktır! kuyorlardı: Önüşme yasağı! Latviya belediye reisi, sokakla- ra şöyle afişler astırmış: 7 ORRSSL y reai de öptürmeyiniz!,, Öyle bir ya- sak ki, her halde, içki yasağı bu- “namn yanında ehven kalır. eTerir “Hayvanların evlilik hayatın. da arslanın ideal bir koca olduğu anlaşıldı.,, Birisi: — Tabii! dedi. — Neden ? — O kadar, tuttuğunu koparır, güçlü kuvetli ve hâkim olduktan sonra kim ideal koca olamaz? İstanbul, 12 (Telefonla) — İş ka - nunu hükümlerine uygun olarak ku - rulacak olan işçi sigortası teşkilâtına ait kanun lâyihası üzerindeki hazırlık lar dolayısiyle memleketimize davet edilen Milletler Cemiyeti mesai bü- rosu müdürü Osvalt Ştayn bu akşam. ki ekspresle Ankaraya hareket etmiş - tir. B. Osvalt Ştayn İstanbulda kaldı . ği günler zarfında iş dairesi üçüncü bölge âmirliğine giderek iş kanunu- mun işçi sigortasına müteallik hüküm. leri hakkında malümat almıştır. ... Haber aldığımıza göre B. Osvalt Ştayn şehrimizde İktısat Vekâleti ve iş dairesi reisliğinde tetkiklerde bu- lunacak, ve diğer iş dairelerini gör - mek üzere memlekt içinde bir de seya- hat yapacaktır. Bu tetkiklerin sonun. da. mütehassıs tarafından hükümete iş ve işçi sigortası için bir rapor veri - lecektir. Sigorta kanununun hazırlan. ması için verilen son mühlet önümüz- deki haziran ayında bitmektedir. # OLLULLLUD DDD LLULCLE E Büyük Millet Meclisi mille- tin menfaat ve ideallerini ha- kikaten temsil eden bir mil- let hülâsası vaziyet ve itiya- dında bulunacaktır. z İ. İNÖNÜ '-'lllllllIlll"lllllllllllllllllllllllll AEKAURUKCUA UA DA SULKETAKACA KA

Bu sayıdan diğer sayfalar: