ULUS _1—3-1939 İnsan ve küllür : Asıl Çin Çin, girişmiş olduğu milli kurtuluş hareketine, coğrafyasının aşılmaz mesafelerine dayanarak devam etmektedir, Fakat, Uzak Şark'ta cereyan eden hâdiselerin en mühimi, yakın ırktan iki milletin birbirleriyle yap- makta oldukları mücadele değildir. En mühim hâdise, dört yüz küstır mil- yonl_uk bir insan yığınının, bir hayat ve tarih çağından bir diğerine geç- mesidir. Yapılmakta olan harp, patlak vermesi esasen mukadder olan bu hâdiseyi çözüp hayata salan sebeptir. Çin, hepimizin bildiğimiz gibi, aynı medeniyeti en uzun müddet yaşa- mî.ı; ve yaşatmış olan bir memlekettir. Sırtım inşa ettiği Çin seddine ve göğsünü Büyük Okyanos'a vererek, kendini dışarı dünyalardan tecride muvaffak olmuş' ve statizmi en son damlasına kadar tatmıştır. | Bugün bü durgun su dalgalanmakta, bu ebedi sükün b bu Y ERE N Günün peşinden Mebus seçimi Altıncı Büyük Millet Meelisi 3 ni. san 939 pazartesi günü toplanacaktır. Bu seçim, altıncı devreyi idrâk eden yımız için üçüncü defa olarak seçimi yenileme kararı neticesidir. Dördüncü Büyük Millet Meclisi, 5. 12, 934 tarihinde seçimin yenilenmesine karar vermişti. Ana yasamızın 10 ve 11 inci madde- leri o zaman değiştirilmiş ve kadınla. rımıza da seçmek ve seçilmek hakkı verilmişti. Bu tadil dolayısiyle mebus imi & bazı maddeleri de riyazi betaet harekete inkılâp etmektedir. Ve Çin, bunu yapmakla, kendine - mahsus şâz bir kanuniyete uymamaktadır. Bilâkis, bütün Asya k İi 2598 numaralr kanunla değiştirilmiş, b çimek yaşı 18 den 22 ye çıka- yanması, kırmıldaması ve öz ile şekil değiştirmesi hareketine katılmakta- dır. Koca Asya kıtasının ayrı parçalarını bir gözden geçiriniz; bu parça- lardan her birinin nasıl yeni hayat dâvaları peşinde olduğunu düşününüz; ©o zaman Çin'in yapmakta olduğu işleri, kolaylıkla, en eski ve en büyük kı- tanın kendine yeni mukadderat araması işine vasledebilirsiniz. Çin, zahiren bir milli kurtuluş harbi yapıyor. Hakikatte, uyanışını, ve yeniden doğuşunu tamamlamak üzere, bu harbi kabul etmiş bulunuyor. 1900 da, Boksörler harbi denilen hâdise ile, Çin, daha dinamik ve üstün bir medeniyetin ilk fili muştasını yemiş ve bu sarsıntı ile, kıyılarını, gelen medeniyetin istismarına teslim eylemişti. Muhafazakâr Çin, geriye çekil- | miş ve kurtulacağını ummuştu. Fakat Sun-Yat-Sen ile, bu gibi passif kendi içine çekilmelerin fayda vermiyeceği ve Çin'i gelenlerin istisma- rından kurtarmak için ancak bunların medeniyetlerini onlar kadar anla- manın bir çare teşkil edeceği ilân edilmiş oldu. 1900 sarsıntısı ancak bu kadar netice vermişti. Aradaki fasılayı, yani Şankayşek'in gidip sahildeki Çin'de milli bir hareket yapabileceğini uma- rak sonunda oradan büyük bir hesap hatası ve kendisi ve milleti namına bir hüsranla ayrılmasını geçelim, Bugün, milli kurtuluşu için yiğitlerini — dövüştüren Çin, arkadaki ve içerideki Çin'dir. Daha bugünden, bu Çin, bir yandan cepheleri tutarken bir yandan medeni vasıtalarını artırmakla meşguldür. Gerçek Çin, bu gerilerde sinirlerini ve pazılarını geren Çin'dir. Bir gün, kendi sahillerine inerse, belki önünde durulamaz bir çığ gibi ine- cektir. Fakat bu çığ, tortusuz bir nasyonalizm şuuru ile beraber Çin'e lTâzım olan modern medeniyetin zihniyetini ve vasıtalarını da beraber ge- © tirâcektir. | Burhan BELGE Yaralama vakalarında - Evelâ yaralmî- sıhali için rılmış ve kanundaki (zükür nüfus kay- dı) kaldırılarak yerine (kadın, erkek nüfus )kaydı konulmuştur. Yeni seçim yaklaşırken, bir muka- yese yapmış olabilmek için, beşinci Büyük Millet Meclisinin intihabına dair bazı rakaml h ı lacaktır: geçen Çİ: 17 si kadın olarak 386 Cümhuriyet Halk Partisi namzetleri ittifakla ve on üç zat müs- takil olarak mebusluğa seçilmişti. Se- çim için hazırlanan esas defterlerine göre elde edilen kadın erkek nüfus ye künu 15.452.382 dir. Tespit edilen 8.077,310 birinci müntehipten 2.716.846 sı kadın ve 2.828.503 ü erkek olmak ü- zere 5.545,349 vatandaş ikinci münte- hip seçimine iştirâk etmiş ve 5270 i ka- dın, 32577 si erkek olmak üzere ikinci müntehip seçilmiştir. Bu seçime işti- râk eden vatnadaşların birinci münte- hip sayısına göre nispeti yüzde 75 tir. Mebus seçimine 35941 ikinci münte- hip iştirak etmiştir. Bundaki: iştirâk nispeti ise yüzde 96 dır, Geçenlerde yapılan belediye seçim- leri ,evelki seçimlere göre iştirâk eden müntehip bakımından bir rekor yap- mıştır. Mebus seçmek her vatandaşm en mukaddes hakkı ve vazifesidir. Al- tıncı Büyük Millet Meclisi seçiminin de bu bakımdan örnek olmasını temen- ni edelim. Bir Evliya Çelebi hakikati: Evliya Çelebi, dört tarafını bağlık, bahçelik ve çamlık olarak bulduğu Ankara'nın üzüm servetini anlatır ve fıbbi fedbirler alınacak Adliye vekâleti yaralama vakaların- da almacak tıbbi tedbirler hakkında çok mühim bir tamim çıkararak alâ - kadar makamlara göndermiştir. Bu mü him tamimde denilmektedir ki : — Tedbirsizlik ve dikkatsizlikle vukua gelen veya kasten işlenen yara- lama hâdiselerinde yaralının yakın bir eczane veya hastaneye nakledilerek hayatını kurtarmak için muktazi tıbi müdavatın vaktinde yaptırılması lâ - zım gelirken, — ÂAksine olarak bazı eraniyet memurlarının müddeiumumi - ler veya sulh hâkimleri gelinceye ka - dar, öldürme vakalarında olduğu gibi yaralıların olduğu yerde ve aynı va - ziyette kalmaları zaruri olduğu yolun- da yanlış telâkki ve zehaplarla ilk mü- davatını yaptırmadıkları gibi tesadü - fen oraya gelen resmi veya hususi dok torların da müdahalesi ü etmekte oldukları anlaşılmıştır . Filhakika basit bir âmeliye ile ha - yatının kurtarılması mümkün — olan yaralı bir şın yakın bir ye ve hastaneye kaldırılması veya o - raya gelen doktorun müdahalesi sure- tiyle ilk müdavat yaptırılmazsa bir- çok hallerde fazla kan ziyar yüzi'fnden terkihayat etmesine sebep vermiş o - lur. Bu münasebetle mevzuu bahis ya - Dün ısı sıfırın altında A dereceye kadar düştü Dün şehrimizde hava ııhıhle_yin üzet açık 1 bulutlu geçmiştir. Rüz - ğâr şimali şarkiden saniyede en çok 7 metre hızla esmiştir. En düşük ısı sı- fırın altında 4, en yüksek 1sı da sıfırın üstünde 7 derece olarak kaydedilmiş- tir. Yurtta orta Anadolu'nun garp ta - raflarında hava bulutlu, diğer bölge - lerde kapalı ve yağışlıdır. Yağış orta Anadolu'nun şark taraflariyle —doğu ve cenubu şarki Anadolu'da kar şek - lindedir. Karla örtülü bulunan yerlerde karın toprak üstünde kalınlığı ,Kars'ta ve Kayseri'de 1, Ulukışla'da 3, Gümüşha- ne ve Ağrı'da 5, Sivas'ta 7, Erzurum'- da 8, Tatvan'da 10, Sarıkamış'ta 30, Na zimiye'de 39, Hakari'de 40, santimet- redir. K ve Ege inde rüz- gârlar Fırtına şeklinde esmektedir. Yurtta en düşük ısılar sıfırın altında Bilecik'te i, Kayseri'de 2, Malatya'da 3, Elâzığ'da 4, Diyarbakır'da 5, Van'- da 7, Sivas'ta 9, Kars'ta 10 ve Erzurum- da 12 derecedir. Üke l P e B şehirde yalnız bu işle uğraşmak üzere bir Engür emaneti'nin kurulduğunu, paşasının hasının 263.400 akçe olduğu- nu, livasında 14 zeamet, 257 timar bu- tondurunu, senede kırk bin kuruş ge- iir elde edudiğgini amidtir, Buğün Ankara dağları çıplaktır ve Evliya Çelebi'nin gölgesi altında “Al- lah bu şehri ilâ yevmilkıyame türkler elinde müebbet ede...,, dileğini söyledi- ği çamlıklardan eser yoktur. Onlara Hacet tepesinden başlıyarak yeniden hayat vermiye çalışıyoruz, Fakat vaktiyle bir “emanet,, kuru- lacak kadar zengin bağ serveti olan Ankara'da üzüm serveti, kıymetlen- mek imkânı bulamadığı için çamlıkla- rin âkıbetine doğru gidiyor: yakın ta- rihlere kadar bütün Kalecik kazasını kaplıyari bağ serveti bugün 4500 hek- tara ve 96 köye inmiştir. Üzüm hası- lâtı yirmi milyon kilodan on bir mil- yon kiloya kadar düşmüştür. Profesör Lui geçen sene verdiği bir konferansında Ankara şehrinin da- ima artan nüfusuna muvazi olarak, boş olan yakın topraklarda çeşitli istihsal hayatı yaratmanın bir zaruret olduğu- nu, ilmi misallerle izah etmişti. Hatı- rımızda kaldığına göre ziraat enstitü- sünde Ankara üzümleri üzerinde yapı- lan tecrübeler çok müspet meticeler vermiş ve alkol derecesi 16 gibi çok yüksek, gayet güzel ıtri kokusu olan En yüksek ısılar Adana'da 9, Rod - ralama hâdi“'î’i"qe tahakkuk mua -| / oıga 12, Antalya'da 14 derecedir. lesi bak lüzum gö- bir şarap elde edilmişti. 'Tetkikler bit- ti, fakat üç sene evel projelerinin ha- Okullarda Talebenin bilgiİeri sık sık yoklanacak Talebenin sık sık derse kaldırılarak bilgilerinin yoklanmasına ehemiyet veren Maarif Vekilliği okullara bu hu- susta bir tamim göndermiştir. Bu ta - mimde talebenin sık sık derse kaldı - rılmasının, dersine göre yazılı yokla- ma yapılmasının, talebenin yoklamayı müteakip aldığı notu öğrenmesinin ve talebeye her ders için hazırlıklı bu- lunmak itiyadının verilmesinin pek faydalı olacağı tasrih edilmiştir. Talebeye muaşeret * * *« ' L kaideleri öğretilecek 'I.'ıleheye muaşeret kaidelerinin öğ- rşt_ılmeü hususunda öğretmenlerin titiz davranmaları icap ettiği, hürmet izhar ederken, konuşurken, bir ziyaret da, selâml. da, nasıl hare - ket edilmesi lâzım geldiği hakkında sık sık konferanslar verilmesi ve her fırsattan istifade ederek bu kaidelerin itiyat haline getirilmesi Maarif Ve. killiğinden okullara tamim edilmiş ve öğretmenler meclisinde — görüşülerek bu h ta yapılacak tali: için hazırlıkta bulunulması — emredilmiş - tir. Okullarda yeni inzibat tedbirleri Maarif Vekilliği mevcut talimata o0- kutların iç nizamı bakımımdan aldığı yeni kararları ilâve etmektedir. Bun - lardan biri, dört beş sene eveline nis - bet edilmiyecek kadar artan talebenin mektep içindeki intizamını, yalnız i - dare vazifesi almış bulunan öğretmen- lerle değil, bütün öğretmenlerin yar - dımı ile temin etmektir. Bunun için öğretmenler okula girdikleri andan itibaren talim ve terbiye — vazifesine başlamış - sayılacaklardır. Dersanelere talebeden önce girecekler ve — talebe dersaneden çıktıktan sonra çıkacak - lardır. Böylece talebe ders esnasında ve dişiımda nezaretsiz. kalmıyacaktır. Alâkadarlara lâzım gelen emirler ve - killikçe verilmiştir. IKU0i mazu swulara « Hukuk İlmini Yayma Kurumu adı- na bugün saat on beş buçukta Ankara Halkevinde, İstanbul Hukuk Fakülte- si Dekanı B. Ali Fuat Başgil tarafın- dan verilecek olan “Muasir hukukta âmme hükmi şahıslarının mesuliyeti meselesi, mevzulu konferansı, Profe- sör'ün Paris'e bir konferans vermek üzere gideceğinden 22 nisan 1939 cu - martesi gününe bırrakılmıştır. Yeni türk - macar ticaret anlaşması Türkiye ile Macaristan uaıfnfiı bir ticaret anlaşması yapılması için pek yakında müzakerelerde bulunmak ü - zere Macaristan'dan bir heyet şehri - mize gelecektir. Terfi eden adliyecilerimiz vam ediyoruz: Keskin hâkimliğine terfian Daday ceza hâkimi Rıza Fikrikoca, Ankara sulh hâkimi Abdülbari Uğur, Ödemiş sulh hâkimi Sinan Gür, Ankara sulh hâkimi Nezahet İris, Ankara âzası Cemal Boy Boyrazoğlu, Zile ceza hâ- kimi Mehmet Bilgin, Ceyhan hukuk hâkimi Yümnü Oktar, Lâdik sulh hâ- kimi Abdülhalim Sümer, Hınıs hâki- mi Mehmet Kurtul, Ankara sulh hâ- kimi Akil Önder, Ankara sulh hâki- mi Talât Karay, İzmir âzası Süley - man Müfit Erkuyumcu, İstanbul âza- lığına terfian o yer âzası Şemi Gerçek Ereğli (Konya) ceza hâkimi Emin Bilgiç, Trabzon âzası Tahsin Mutlu, Diyarbakır âzası Tevfik Demircioğlu Ayvalık hukuk hâkimi Vefik Bartu, Zafranbolu hukuk hâkimi Muhittin Kartal, Boğazlıyan ceza hâkimi İh- san Sargut, Vezirköprü ceza hâkimli- ğine terfian Vezirköprü ceza hâkimi Hâdim Dömer, Kırşehir sulh hâkimi Saim Bisalman, Gemlik hukuk hâkim liğine terfian Mudurnu hukuk hâki- mi Hüsnü Lostor, İzmir âzası İzzet Aker, Dursunbey hâkimi Mehmet Bayrakçılar, İnebolu hâkimi Şevki Oğuz, İstanbul âzası Celâlettin Türk- geldi, İstanbul sulh hâkimi Nusrettin Bilgin, İstanbul âzası Nuri Ülgenalp, Konya âzası Ragıp Akyavaş, Akşehir âzası Hüseyin Karacaoğlu, Isparta â- zası Veli Alp, Ankara hâkimi Fehmi Tüzman, Ankara sulh hâkimi Bahaet- tin Ülkücü, Ünye hukuk hâkimi Ne- cati Yavuz, Doğubayazıt hâkimi Bür- hanettin Belge, Bartın ceza hâkimi Tahsin Ünal, Avanos ceza hâkimi Ha- lil Soysal, Karaköse âzası Ziya Oral, Bucak sulh hâkimi Bahri Öktem, Su- şehri hâkimi Şevket Algantürk, Aksa- ray ceza hâkimi Kemalettin Yalın, Çiv Til hukuk hâkimi Rahmi Yüksel, Anka- ra âzası Şerif Dikbaş, Elmalı hukuk hâ kimi Hüseyin Güngör, Ankara sulh hâkimi Cevdet Nurat, Amasya âzası Cemal Özcan, Tortum hâkimi Abdul- lah Tümer, Çivril ceza , hâkimliğine terfian Giresun âzası Mehmet Kaya, kuk hakımı Lutti Yekmen, Mhasığ d- zası Cahit Gürkaş, Gönen ceza hâkim- liğine terfian Yusufeli hâkimi Fahri Özer, Bor hâkimi Sabri Sezer, Soma hâkimi Ziyaettin Akbaş, Çankırı ce- za hâkimi Sadık Şimşek, Plümer hâ- kimi Hamdi Araç, Rize âzası Avni Tümerden, Dirik hâkimi Veli Çalık, İstanbul âzası Cevat Şetvan, Kula müddeiumumiliğine Karacabey müd- deiumumisi Fazlı Erel, Bursa müd- deiumumi muvaini Fehmi, Islâhiye müddeiumumisi Nail Özkan, Akşehir müddeiumumisi Rıdvan Pınar, Bay- ramiç müddeiumumisi — Cemalettin Pekcan, Nazilli müddeiumumisi Kâ - mil Ülgen, Çivril müddeiumumisi Hilmi Yavuz, Pazar müddeiumumisi Tahsin Özer, Reşadiye müddeiumu- misi Nizami Kiber, Elbistan müddei- umumisi Şerif Kırağaç, Yenişehir müd brtez zırlandığını gene bu sütunlarda yazdı- ğımız şaraphane hâlâ kurulmadı. Ankara'nın boğ ve sessiz etrafına bakınmak içimize çöken hüznü, istih- sal yapan bir kalabalıkla değiştirecek tesisler görmek istiyoruz. Hele bunlar, Evliya Çelebi'nin seyah inde de isi Halil Temoçin, Haymana müddeiumumisi Cemal Tümer. Çorum müddei umumisi Fahri Ak- gül Çorum müddei umumiliğine, Daday müddei umumisi Adil Gü- müşoğlu Zonguldak âzalığına, Ho- pa müddei umumisi Zeki Turgul Erzi âzalığına, Refahiye müddei. bile yer alan çeşitlerden olursa.. Kutay umumisi Remzi Giran Refahiye hâkim liğine, Trabzon sulh hâkimi Cemil 'rülen acele tedbirler alınmakla bera - ber cümhuriyet müddeiumumisi ve - ya sulh hâkiminin vaka yerine gelme- - keribekl aynı da der hal yaralının sihat ve hayatının kurta- | rılması için icap eden tıbbi tedbirle - rin almması lüzumu alâkalılâra bildi- rilmiştir. Avrupa'ya giden gençler — Avrupa'ya giden gençlerimizi kaybediyoruz! ; Bu cümleyi istibdat, hattâ meş. rutiyet devrinde çıkan gazetelerden birisinde okusaydık haksız bulmaz- dık. Gerçekten o devirde Avrupa'ya giden bir genç, nesini muhafaza e. debilirdi? Fesini mi? Cübbesini mi? Selâm verişini mi? Kadınlara karşı takındığı tavrı mı? Yemek yi- yişini mi? Hülâsa nesini? Hiç bir şeyini. Çünkü bir taraf- tan “makamı hilâfeti ulya”, öte ta. raftan “Babı meşihatı uzma” Asya iesizi Karadeniz'de fırtına İstanbul, 3 (Telefonla) — Karade- nizde fırtına bütün şiddetiyle devam etmektedir. Bugün limansız yerlerde vapurlar dayanamaz bir hale gelmiş- ı ardır. e z <S ile Avrupa arasındaki Boğaziçi'ni BOT p bir Okyanus kadar ıeı'ıı'.yletmık hu- ? z ü susunda ellerinden geleni artlarına Devlet Şürasında tayinler T A de KeleE piçe, Tay çç 1 Ankara ağır ceza mahkemesi âzasın- yeme içme yasağı, kapitülasyon yük- K dan Rasim Öngörlün devlet şürasında | Jeri o türk aydı kendi "_ açık olan ikinci sınıf muavinlik maaşı | yatanını bir zindana çevirir, o genç b karşılık gösterilmek üzere üçüncü sı-| de Avrupa memleketlerinden birisi. — mıf muavinliğe tayini, devlet şürasında | ne kapağı attığı zaman ferah bir ne- — açık bulunan ikinci sınıf mülâzimlik -| fes alırdı, j K İ ler için yapılan müsabaka imtihanın - Hüriyetsiz, muaşeretsiz, müsa- K.* da kazandıkarı anlaşılan Aydın Tunş- h bir leketten bütün bu i* ay, Rüştü Aral ve Leman Akyolunun | mimetlerin bedava dağıtıldığı bir ma'm:ğmlii!e tayini yükse ;__ı, ülkeye )sman ncini, tabil, Ulon fakat onu medeniyet ve hüriyet dün. yası kazanırdı. Sözüm, hiç şüphesiz, İyi niyet ve dürüst maksatlarla ora- ya gidenler içindir. Bugünkü- Türkiye ile Avrupa a- rasındaki uzaklık Boğaz suları ka. dar bile değildir. Türkiye'den Av- rupa'ya gidip sonra buraya dönen- leri artık bir Ahmet Hikmet Bey çı- kıp da “Yeğenim” monoloğu ile ka- rikatürize edemez. Kısa bir zaman i- çinde aradaki boşluğu doldurmuş bulunuyoruz, Onun için, şimdi; — Avrupa'ya giden gençlerimizi kaybediyoruz! Cümlesini duyarsak, haklı ola. rak, yadırgarız. Avrupa ve Amerika tahsili, bir takım gençlerin başları- nı döndürmüş, onların milli hüyvi- yetlerini sarsmış olabilir. Fakat dikkat ederseniz o gençler, y , Bi VA (/ n_,fbn ULSUR mamış yarr sömürge ve sömürge memleketlerin denize düşüp yılana sarılan gençleridir. Hüriyetin, istiklâlin, milli var- lığın eşsiz vatanı olan Türkiye'den giden genç, neden bu kapılganlığa lüzum görsün? Bu yolda şikâyette bulunanlar, devletin yabancı memleketlere tah. sile gönderdiği gençler üzerinde ne kadar sıkıya incel: ler yaptığını, bilgisi kadar ahlâk ve seciyesini, ailesinin vaziyetini araş- tırdığını, bilmem, biliyorlar mıydı? Olsa olsa, bu şikâyet, Avrupa'ya gidenlerin bir takım yabancı ideolo. jilere temayül gösterdiklerini söy- lemek ister. Bugün Avrupa'ya gönderilmekte volan gençlerimiz cümhuriyet ilân eti ni dükleri ve öğrendikleri Kemalizm denilen ve husumet değil, muhabbet aşılıyan, üstün,ileri ideolojinin öz çocukları olarak yetişmişlerdir. On. lar ceplerine pasaportlarını koyar- larken nasıl olur da yeni bir ideoloji avına çıkar gibi yola çıkarlar? Her memlekette doğru yoldan sapıtanlar bulunabilir. Fakat hiç bir memlekette doğru yol, Türkiye kadar bâriz görünmez. Sapıtmak i- çin ise mutlaka Avrupa'ya sefere çıkmak mı lâzımdır? Gençlerimizi kırmıyalım ve eski telâkkilerden henüz kendilerini kur. taramadıkları için çocuklarını Av- rupa'ya gönderip göndermemekte tereddüt eden eskice kafalı ana ve babaların şüphelerini kuvetlendir. miyelim! — T. İ, Sinemada yeni bir keşif! Moskova'da yapılan ve esası gizli tutulan bir tecrübeden sonra, da si: gösterilebilecekmi Fena keşif değil ama, bi #a TİRMK sinemayı 403 adliye memurumuzun maaşları artırıldı Hâkimler ve Müddeiumumiler arasında yapılan tayin ve terfi- lere ait listeyi dün neşre başlamıştık. Bugün bu listeyi neşre de“ 4 45 lira asli maaşa terfi edenler İ - Bilman Trabzon Ceza hâkimliğine stanbul âzası Kâşif Kumral İstan- bul sorgu hâkimliğine, İstanbul sulh hâkimi Refik Özegel İstanbul mua- vin hâkimliğine, İzmir âzası Ismail “Ünver Ankara sulh hâkimliğine, Deniz li âzası Osman Fevzi Altıok Kırşehif müddei umumi muavinliğine, Kon- ya Ereğlisi hukuk hâkimi Ziya U- ğurlu Pertek hâkimliğine, Diyarba- — kır ceza hâkimi Aşir Aksu Mardin üddei iliğine, İ bul müd- dei umumi? muavini Nurettin Sirer İstanbul sulh hâkimliğine, Gönen eski ceza hâkimi Nurettin Kanda- gör Kastamonu âzalığına, İstanbul âzası Salim Başevel. 40 lira asli maaşa terfi edenler İstanbul icra muavint hâkimliğine İstanbul âza muavini Hasan Bodur, Antep sulh hâkimliğine Antep sulh hâkimi Mersat Yamaç, Elazığ sulh hâkimliğine Afyon sulh hâkimi Kad ri Uğur, Ankara sulh hâkimi: Nafi Başak Ankara sulh hâkimi Lütfi Doğrutürk, Ankara sulh hâkimi Ka- ray Hayrabolu hâkimi İsa Taşde- mir, Yalvaç ceza hâkimi Feridun Kırmacı Kuşadası hukuk hâkimi Fa- ik Barbarusoğlu, İstanbul sulh hâ- kimi Rahime Üge, İsparta sulh hâ- kimi Vehbi Baykan, Keban sulh hâ- kimi Hulusi Özkaya, Yalova hâkimi Fikret Onay, Finike hâkimi Etem Okal, Erzurum sulh hâkimi Cemil Tolunay, Göynük hâkimi Sami Ar- kan, Sürmene hâkimi Nafiz Ozada, Kağızman hâkimi Sıtkı Savaş, Simav ceza hâkimi Sadrettin Öztürk, Siirt sulh hâkimliğine terfian Siirt âza muavini Hakkı Tüzüner, Mudurnu hâkimi Abdüllâtif Erdoğan, Suruç hâkimi Dündar Pınarbaşı, Rize hâ- kimi İffet Erginer, Devrek ceza hâ- kimi Mustafa Özkan, Daday hukuk hâkimliğine terfian Çiyril ceza hâ- kimi Hilmi Ulutan, Asanos hukuk hâkimliğine terfian Kütahya âza mu avini Masum Bellioğlu, Denizli hâ- kimi Naci Aksoy, huh % gerdiğitii ııı-m;ı_î'ş:g%şi—ıı_. —ıfk T Y. kuk hâkimi Hasan Sılay, Pazar ceze; hâkimi Hulusi Oğuz, Vize hâkimli-v ğine Vize ceza hâkimi Ahmet Kara- çam, Samsun âzası Mehmet Erdemir Ürgüp ceza hâkimi İsmail Bozkurt, Maraş sulh hâkimi Hüsnü Kınacı, Babaeski sorgu hâkimi İhsan Ovalı, Uşak sorgu hâkimi Bahadır Yücel, 'Tarsus sulh hâkimi, Salâhattin Okur- oğlu, Ankara icra memuru Ferruh Yora, İstanbul icra muavin hâkimi Nail Topuy, Ankara icra memuru Fikri Turna, Ankara sulh hâkimli- ğine teftiş heyeti mümeyyizi Sabi- ha Taşçıoğlu, İzmir icra muavin hâ- kimi Enveri Ege, Ankara icra memu- ru Ramiz Eren, Giresun icra memu- ru Fehmi Bingöllü, Adana sulh hâ- kimi Ali Altınay, İzmir icra memu- ru Ahmet Tekçe, Ankara müddei D ini — Fah Evinç, Niksar hâkimi Kâmil Özaydın, Şe- binkarahisar âza muavini Fethullah Şerbetçi, Beyşehir hukuk hâkimi Ahmet Cizrelioğlu, Malatya âzalığı- na Bolu sulh hâkimi Rıza Özbilgin, Gelibolu ceza hâkimi Ziyaettin Öz- men, Mecidözü ceza hâkimi Nazif Kütanbğlu, Eskişehir âzalığına Ka. raman sulh hâkimi Naci Altın, Silif- ke sulh hâkimi Fazlı Cango, Yozgat âzalığına terfian Çumra hâkimi Meh met İlhan, Beyşehir ceza hâkimi Şevket Tüzel, Nusaybin hâkimi Ni- yazi Erol, Karaman hukuk hâkimi İhsan Arar, Feke sulh hâkimi Ali Naci Bıyıklr, Ödemiş müddei umu- mi muavini Muhittin Taylan, Bile- cik sulh hâkimi Güner Üçer, Mene- men hâkimliğine terfian Bodrum hâ- kimi Bedri Baran, Eğridir muddei umumisi İhsan Serim, Ermenak müd dei umumiliğine müddei — umumi Avni Atarşık, Kozan müddei umu- miliğine terfian Tefenli müddei u- müumisi Fahrettin Demirel, İzmir müddei umumi muavini Rüştü Üs- kent, Bafra müddei umumisi Emin 'Tatlı, Divrik müddei umumiliğine Lâpseki müddei isi Ruhi Gü- ven, Araç müddei umumisi Zühtü Saka, Dinar müddei umumisi Sırrı Kolay, Mustafakemalpaşa müddei u- mumisi Naim Ilıcalı, Bozüyük müd- dei umümisi Sami Tevfik Özgen, (Sonu var) Defterdarlar arasında Münhal bulunan Zonguldak defter- darlığına, Tekirdağ defterdarı Hüsnü Porayım, ve ondan inhilâl eden Tekir- dağ defterdarlığına da Tunceli defter- - öşÜr,