f B . or — Tn a <o *vvu W w - DIŞ İCMAL 9 Harb ve terör spanya ve Çin muharebescri, son alar içinde birer terör hareketi ma- etini almıştır. Japonya Çin'in bü- şehirlerini bombardıman ediyor. ar ya'da da Franko'nun cumhuri- oli tçiler ile mücadelesi de şehirlerin _bita.ra! gemilerin bombardımanı ü ni almıştır. Gerek Japonya'nın ve ek Franko'nun hedefleri aynıdır: irşı tarafın maneviyatını sarsarak se- “hetice elde etmek, Gemiler üzerine jip'lan taarruzun hedefi de İspanya li- a ma uğrıyacak gemileri korku- W fili bir abluka tesis etmektir. İspanya meselesinin İngiltere ile Uya arasında bir itilâfa zemin teşkil tiği ve bu mesele üzerinde Londra dürışmazlık komisyonunda bir anlaş - yapıldığı sırada harbın terör ma- etini alması garib görünebilir. An- İk bunun mânasını anlıyabilmek için hü ya'nın iki hedefini hatırda tutmak bilzimdir. : 1 — İtalya, önce Franko'nun mu- er olmasını istiyor. 2 — Fakat birinciden daha az ehe - etli olmıyan bir arzusu da zaferin i, pek seri olmasıdır. g Böyle seri bir zafer ilkbaharda mu- M kak gibi görünüyordu. Musolini, 4idP Nisanda Roma'da imzalanan itilâf - gadme ile İngiltere'nin de zımnen bunu b xl c:::ğ;, kanaatindedir. Ac ir Franko zaferi, hem de .bı.r_ l"rnn_kn zaferi, ne dereceye ka- r ingiliz - italyan itilâfının şartları dadır? | l itilaf _!ninde bu şartlarm yer bulmadığ kâr:lır. Fakat o günkü harb vazı'yî e göre, böyle bir zafer muhakkak nı_ndüğünden Musolini, bu neticeyi, 9 nisan itilâfının esaslı bir şartı ola- telâ.klu' etmektedir. Bu, İspanya selesinin halline doğru yürünecek n yolun başlangıç noktası olarak İ bul edildikten sonra bunun ancak çllfn!'ı olduğu anlaşılır. Bunu çık- içine sokan cumhuriyetçilerin kavemetleridir, Fakat İtalya bun- Fransa'yı mesul addetmektedir nlökü ingiliz - ital—- tulafından BLiz : ı:sa njın_ cunııhu:-ıyeı!çılîre talya, ingiltere - italyan itilâfmınm im- t 1uım_aıiyle artık kendi müdahalesi Jeticesinde meydana gelen fili vaziye- & L S0 Bi h meşru vaziyeti değiştirmek için pılan müdahale gerek Franko'ya ve ek İtalya'ya karşı bir harekettir. talya ile İngiltere arasındaki itilâfna- n CAR x sonra fr -» ital- lerine b ğı sırada talya'da hissedilen asabiyetin sebebi A Gorçıhl:ındın sonra Londra ka- IŞT syonunda bir takim lüsbet lurırlaı- verilmiştir. Bu karar- n verilmesinde İngiltere'nin Fran- Üzerine tazyik yaptığı, Fransa'nın Sovyetler üzerine müessir olduğu ' llmıktadır Fakat bu kararlar, ; Musolini'nin beklediği neticeyi tâcil emiştir. Komisyonlar tayin edile- _"Bunlm- her iki taraftaki “gönüllü- İ ışyıuklı.r. İspanya'nın karadan denizden mürakabesi takviye edile- k: Gönüllüler bir nisbet üzere geri #ekilecekler. Franko'nun muhariblik lırı_ tanmacak. Bundan sonra da larb nihayetlenmiyeceğinden her iki arafı uzlaştırmıya çalışılacak. Kısa ve |kati zafer bekliyen Musolini'nin istedi- ti bu değildir. Bunun içindir ki Fran- 9, elindeki tayyare kuvvetleriyle ka- tadan denizden bombardımana başla - id iy n meşr zi- Mıştır. Bu bombardıman İngiltere ka - at foyunda derin bir akis uyandırmakla sraber, hükümetin buna mani olmak er, İSin hiç bir teşebbüste bulunmak niye- ol- tinde olmadığını Çemberlayn A vam $ amarasında sarih olarak söyl DÜNYA HAB ÇEMBERLAYN DİYOR Kİ : layn demiştir ki: makta tereddüd etmiyeceğiz..,, Nazır, büyük harbtaki zayiatı ha- tırlatmış ve başlıca vazifenin böyle bir kıtalin tekerrürüne mâni olmak olduğunu söylemiştir. İspanya hakkında Çemberlayn, en iyi çarenin harba nihayet vermmek ol- duğunu söylemiş ve bir tavassut te- şebbüsünün muvaffakiyeti belirdiği takdirde hükümetin muhariblerin le- hine olarak her fırsattan istifade e- deceğine dair teminat vermiştir. Ha- tib, muhalif partilerin hareket tarzla- rına teessüf ettikten sonra şöyle de- vam etmiştir: “— Memleketin, sulhu — muhafaza etmek hususundaki gayretlerimizden Eğer hüriyetimizin tehdid edildiğini bunu müdafaa için harbefmek icab ederse.. Tekrar çarpışmak için asla tereddüd etmeyiz Londra, 3 a.a. — Ketteriny'de söylediği bir nutukta Çember - görürsek ve “— İngiltere ile müttefikleri yirmi senedenberi harb kazandık- larını söyliyorlar. Biz bu serbest demokrasiyi ecnebi hâkimiyeti- ne karşı muhafaza etmek ve kuvetten ziyade nizam ve kanuna hüküm sürdürmek için mücadele ettik. Eğer hüriyetimizin tehdid edildiğini görecek olursak ve bu hüriyeti müdafaa etmek için harbtan başka çare olmadığına kanaat getirirsek, gene çarpış- vaz geçmekliğimizi ve vâhim netice- ler tevlid edebilecek bir hareket tar- Zı ittihaz etmekliğimizi istediğini zannetmiyorum. Hayati menfaatleri - mizi müdafaa etmek için kuvet isti- malinden başka çare olmadığına ka- naat getirmedikçe kuvetimizi ihtiyat olarak muhafaza etmek lâzımgeldiği fikrindeyiz. Harb zamanında iaşe ve takviye me- selelerinden bahseden nazır, donan - manın deniz yollarının serbestliğini temin edecek kadar kuvetli olduğu- na dair teminat vermiş ve memleketin harb zamanında istihsalâtını çoğalt - ması lâzımgeleceğini ilâve eylemiştir. J Almanlar deniz kuvetlerini hiç durmadan arttırıyorlar Yeni harb gemileri ! ERLERİ İspanya'da harb vaziyeti Valans, 3 a.a. — Frankist hava ku- vetleri, Segorbe civarında kâin Na- vajas'ı bombardıman — etmişlerdir. Bombardıman neticesinde 3 kişi öl- müş, 8 kişi yaralanmıştır. Askeri vaziyet Saragos, 3 a.a. — Frankistlerin Kas tellon'a yaptıkları büyük taarruzdan sonra harekât sahasında geçen hafta nisbi bir sükünet hüküm sürmüştür. Bundan evel kaydedilmiş olan hudud tashihatı — Frankistlerin Akdenizle Franzara arasında müsaid bir vaziyet- 'te bulunduklarını — göstermektedir. Cephe hattr şimdi Akdenizden Grao de Burriana hizasından başlıryarak Artana'dan geçmekte ve Espadan neh- tini takip ettikten Ssonra Sueras'ın önüne kadar gelip şimal istikametin- de Franzara, Castillo de Villamalefa, Villâ Hermosa ve Puerte Miuzolvo'ya doğru devam etmektedir. Frankistler Sağonta'daki tabit bir sed teşkil eden Sierra — Espadam'da sağlam bir surette yerleşmişlerdir. Frankocuların tebliği Salamanka, 3 a.a. — Umumi karar- gâh tebliğ ediyor: 'Teruel cephesinde Frankistler mü- him mevziler elde etmişler ve düş- manı ağır zayiata uğra'mnışlardır. Frakistler, bir çok harp malzemesi ve silâh da almışlardır. Kastellon cephesinde kıtaatımız i- lerlemeğe devam etmektedir . Fran- kistler bu cephede Tales'in cenubun- daki Benita Dua dağını ve Los Min- as'ın şimal sırtlarını işgal etmişler- dir. Hava küvetleri perşembe gününü cumaya bağlıyan gece zarfında hava cephane fabrikasını — muvaffakiyetle bombardıman etmişlerdir. Paris'te çıkan Jud, sinden : Alman ği tarafından neş: len resmi bir vesikaya nazaran inşası ikmal edilecek olan Almanya harp ge- mileri şunlardır : 381 milimetrelik toplarla mücehhez 35.000 tonluk 2, 280 mm.lik toplu 26000 tonluk 2, 280 mm.lik topları bü- lunan 10.000 tonluk 3 zırhlı. Keza 203 mm, çaplı topları bulunan ve her biri 10,000 tonluk üç, 152 mm.lik toplarla silâhlanmış her birisi 10.000 ton ol- mak üzere iki kruvazör; bundan baş - ka her birinde 152 milimetrelik toplar bulunan 6000-7000 tonluk 8 kruvazör tonluk olmak üzere iki tayyare ana gemisi, 1625-1800 arasında 22 torpido muhribi, 1000 er tonluk 30 tane tor- pil gemisi, 740 ar tonluk olmak üzere 10 ve 517 tonluk 21 adet, 250 tonluk 30 adet de denizaltı gemisi inşa edile- cektir. Bu yeni gemilere henüz himet ede - bilecek olan eski harp gemileri de ilâve ediliyor. Bu 35.000 er tonluk zırhlıların ge- nişliği 35 metre 87 dir, Halbuki Nel- son ve Rodney zırhlılarında ise geniş- lik ancak 32 metre 30 dur. Hud muha- rebe kruvazörünün her ne kadar hac- mi 42 bin ton ise de genişliği 33 metre 63 tür. Alman gemilerinin bu genişlikleri a emberlayn'ın söylediği şudur : - F'ranko'nun bombardıman nokta- daki .hukkmı tanımıyoruz. Fakat na "îl!_î olmak için de bir şey yapa- ak değiliz. Çünkü böyle bir teşebbü- ün mu_vıffılı olması için Franko'ya sarşı silâh kullanmak lâzımdır. Bu da Aw harb Bi Sindi larına kar- şı himayeyi arttırır, Aynı veçhile 26000 tonlük zirhlı - lar için 280 milimetrelik toplar hafif ise de bu vaziyet saffıharb gemileri i- çin himayeye elverişlidir. Almanlar bunda fransız deniz mü- h İngiltere bu tehlikeyi göze almak ni- e v n da ile çe © ne DK ü - 6 tinde değildir, | Avam Kamarasında başvekile karşı bu yüzden çok şiddetli hücumlar ya- $ı Ppılmiş ise de Çemberlayn noktai naza- nı değiştirmiyeceğini beyan ngiltere hükümetini terde h dislerinin 26.500 - tonluk Dünkerk ve Strazburg zırhlılarında kullandık- ları sistemi takib etmişlerdir. 10.000 tonluk yeni kruvazörlere gelince, bunlarda da 203 milimetre ça- pında 8 er top, ve 4 er aded de çifte kule mevcuddur. Bunlarda sürate çok ne karşı yapmıya muvafakat ettiği şey şudur : Franko'ya bir protesto gönderilmiştir. Bu hareketler- den vazgeçilmesini temin için İtalya'- a bulunulmuştur. Her iki- de baştan savma cevablar verdiğin- “kekr n devam etmektedir. İi ea ;decegı de b:ı; üphelidir. Askeri harekât üzerinde en ufak tesiri görülmediği gibi, İs; panya alkının artık nasırlaşan âsabı üzerine — Dmenfi bir tesir de 'Or. le |— Hulâsa; tayyarelerin bütün gürültü- ri, yaptıkları tahribat ve terör, İs- panya meselesinin, mukadder olan aki- | betine doğru yavaş seyrini değiştir- memiştir. ı A. Ş. ESMER iyet verilmiştir. Söylendiğine nazaran denizaltı ge- milerinin inşasında almanlar, fransız- ları taklid etmişlerdir. İnsan sayısına gelince 10.000 kişi - nin artmasiyle alman filosunda subay, erbaş ve er adedi 50.000 i bul! daha ikmal edilecektir, Her biri 19.250 | g; Balkan devletlerine mali ve ikfisadi yardımlar için İngilfere'de 3 nazırdan mürekkep komile kuruldu Londra, 3 aa. — Sandey Taymis zıyor : İngiltere'nin Balkan devletlerine mali ve iktisadi sahalarda ne gibi yar- dımlarda bulunabileceğini tesbit et- mek üzere nazırlardan mürekkep bir komite teşekkül etmiştir. Komitede hazinenin, ticaret ve hariciye nezaret- lerinin illeri bul ktadır. Komite ilk içtimamı aktetmiştir. Ma- lüm olduğu veçhile Balkanlara iktisa- di yardımda bulunulması meselesi ge- çen nisanda fransız nazırlarının Lon - drayı ziyaretleri esnasında bahis mevzuu olmuştu, Hattâ Bone, ingiliz meslektaşlarıma bu h bir muhti- ra bırakmıştı. Tetkiki icabeden iki mühim nokta şunlardır:; 1 — Balkan milletlerine Türkiye için kabul edilen Şşartlar dahilinde kredi açılmasında ne gibi menfaatler olduğu, 2 — Balkan devletlerinden İngilte- re'nin yaptığı mübayaatın fazlalaştı - rılması imkânları. Anlaşldığına göre bu ikinci nokta daha kolay bir şekilde halledilebile- cektir. Eriurum'da Atatürk günü! Erzurum, 3 aa. — Atatürk'ün Erzu- rum'a ayak bastığı günün yıldönümü çok heyecanlı törenle kutlandı. İstan- Velhasıl durmadan almanlar deniz kuvvetlerini azim şekilde arttırmakta- dırlar. Müdhiş bir fırtına Kolombo, 3 a.a. — Şiddetli bir mel- tem fırtınası, bütün Seylanda mühim hasara sebebiyet vermiş ve şehirlerin sular altında kalmasını ve bir çok ev- lerin yıkılmasını bais olmuştur. bul k da giriş gösterişi büyük Faşi: karşı mücadeleye yardım Barselon, 3 a.a. — Başvekil tarafın-- dan neşredilen bir kararname milli bit “İspanya'ya yardım,, komitesi teş- kil edildiğini bildirmektedir. Komite- nin vazifesi ispanyol milletine, faşiz- 'me karşı açtığı mücadelede yardım etmek için ecnebi memleketlerden gönderilen meblağları tanzim ve ma- halline sarfetmektir. g —— Sivastopol Arkanjel hava seferi Moskova, 3 a.a. — 2 temmuzda aske- ri tayyareci üsteğmen Bayan Panlina Osipenko, üsteğmen Bn. Vera Loma- ko ve navigatör ve teğmen Bn. Mari- na Raskova, tek motörlü bir deniz tay- yaresile hiç yere inmeden Sivastopol '» Arkanjel seferini muvaffakiyetle ba- şarmışlardır. Tayyareciler, 2416 kilometreyi, sa- atte vasati 228 kilometre süratle, 10 saat 33 dakikada katetmişlerdir. Tayyareciler, Arkanjel'den Staline bir telgraf çekerek kendisinin verece- ği diğer bütün kararları ve emirleri yerine getirmiye hazır olduklarını bil- dirmişlerdir. Stalin, Molotof, Voroşilof, Kalenin, Kaganoviç, Yejov de tayyarecilere bir telgraf göndererek kendilerini tebrik etmişlerdir. Tekirdağlı - Kara Ali karşılaşamadılar — Kara Ali çıkmadı ! İzmir, 3 (Telefonla) — Bugün Al- sancak Parti nahiyesi menfaatine ter- tib edilen büyük güreş müsabakaları yapılamadı. Tekirdağlı - Kara Ali kar- bir geçidresmi yapıldı. Mer ) Umum müfettiş Tahsin Uzer, Vali İş- can, General Toydemir, Ağrı Valisi, bütün subay ve memur, okullar katıl- mıştır. Şarbay tarafından söylenen nutuk sıksık alkışlandı. Öğleden sonra Aziziye tabyesinin kahramanca kurtarış yıldönümü bü- yük bir törenle ve binlerce kişinin iş- tirâkiyle tabyede kutlandı. Fencr alayları yapılmak A şılaş sahaya güreşe çok meraklı olan İzmirlilerden büyük bir kalaba- lık toplamıştı. Güreş vakti geldiği halde bacağının ağrıdığını bahane eden Kara Ali, sa- haya çıkmıyordu. Bu maç, revanş ma- hiyetinde olduğu için, bunun bir ba- hane olduğunu anlıyan halk asabileş- ti, Mindere sebepsiz yere çıkmak iste- miyen bu pehlivanın cezalandırılması Says İnkuart Avusturya'da, Hususi işün başına geçen nazilerin vaziyeli Viyana, 3 a.a. — Says İnkuart tara- fından neşredilen bir kararname mu- cibince, hali hazırda hususi müessese- lerin başında bulunan müdürler, 1 a- ğgustosta işten çekilecekler ve 15 ağus- tostan itibaren vazifelerini terkede- ceklerdir. Hususi ek i devlet | i Rafelsberger, yeni komiserleri tayin TÜRKİYE BASINI İnkilâp gazeteciliği TAN'da İnkılâp gazeteciliği başlıklı baş yazısında B. Ahmed Emin Yal- man ezcümle diyor ki: “Yeni kanunla gazeteciler için yeni *Ö fuklar ve imkânlar açılmıştır. İnkılâ- K,i bın ruhuna uygun gazeteyi yaratmıya Üğü çalışmak günü gelmiştir. İdeale uygun bir gazete, yalnız kendi sahasına ait bir kıymet değildir. Bütün diğer faali- yet 1 için muharrik ve müneb- — bih bir kuvvet rolünü oynamak imkâ- nına maliktir. Bugünkü hayatrmızda yokluğunu en çok duyduğumuz kıy- met, bilgiye, ihtısasa, tetkika dayanan ihtirastan ve şahsi —dostluktan ve düşmanlıktan kendini üstün tutan müs bet tenkittir. Türk siyasi, içtimai ve iktısadi hayatı, türk edebiyatı, türk ressamlığı, türk sahnesi bu yolda ten« kit ölçülerinin kurulmasını bekliyor. Bütün bu ağır ve mesuliyetli vazi « feler karşısında insanın şu kanaate varmamasına imkân yoktur. Hiç bir sahada sarfedilecek himmet gazeteci- likte olduğu kadar çabuk, geniş ve şü- müllü neticeler veremez. İdeale uygun türk gazetesini yaratmıya çalışmak; bu bakımdan yalnız mesleğe karşı de- ğil, yurdun en umumi ihtiyaçlarına karşı hayati sayılacak bir vazifedir.” MATBUATIN CEMİYET İÇİNDEKİ MEVKİİ SON POSTA'da B. Muhiddin Bir « gen bu başlıkla yazdığı makalesinde - Iç Bakanı Şükrü Kaya'nın gazeteciler- le yaptığı hasbıhali ele alarak türk b lünü izah : ve yazısına şöyle devam etmektedir : “ Dahiliye Vekilimiz, resmi bir adam, bir devlet adamı olmazdan evel FEL e T İ Â ve idare edecekleri lerin e- hemiyetine göre maaşlarını tesbit et- miye memur edilmiştir. Suiistimalleri görülen bazı komiserlere karşı bu sa- bah Buerkel tarafından ittihaz edilen radikal tedbirler neticesinde Says İn- kuart taratından neşredilen bu karar- name anşlustan beri kendini göster- miş olan buhranı izale ede sanne- dilmektedir, Filhakika arış...-.an dört gün sonra bütün hususi yahudi mücs- seselerinin başına nasyonal - sosyalist partisine mensub komiserler geçmiş- tir. Kendiliklerinden denilebilecek bir şekilde bu müesseselerin başına geçen bu komiserler, müuamelâtı mu- rakabe etmiye başlamışlardı. Bu usul, bazı komiserlerin ehliyetsizliği veya suyniyetleri dolayısiyle suyistimal- lere yol açmıştı. Viyana, 3 aa. — Stiria'nın siyasi şefleri önünde akşam bir nutuk söyli- ; yanı, ç y i bir i d iyet me- zihin y ş, Ccemi- yet işlerine karşı, devlet adamı sıfati- . le değil, bir ferd, bir Şükrü Kaya ola« rak kendisinde tabii bir alâka duymuş- * tur. Matbuat işi ile, vazifeten meşgul olan bir bürokrat değil, matbuata, kendi içtimai ideallerine göre yeni bir hayat vermek istiyen bir cemiyet ada- mıdır. Onun, kendisine mahsus bir ha« yat anlayışı, bir cemiyet felsefesi ve bunlara göre de idealleri vardır. Bu kanun da onun bu idealleriyle alâka « dar bulunuyor. Dahiliye Vekilimiz bir hayli zaman- — — dan beri matbuatı muntazam bir niza- — ma tâbi bir cemiyet mesleği haline ge- tirmek istiyor ve bu mevzu üzerinde bizzat çalışmakla beraber matbuat larını da çalış du. Bu ka- nun onun bir taraftan içtimai idealle- rinin ve bir ftan da şuurlu hi a idir. Z: bu Saliyootlk D | Ç Bir ?7 ) vW ; e. Y yen Buerkel, komiserler 'temas ederek demiştir ki: “— Kati bir tmizlik yapmak lâzım- dır. Bu komiserlerden bazıları kendi- lerine aid olan mallarla başkalarının mallarını biribirine karıştırmışlardır. Bu sabahtan beri ekserisi Viyanalı 0- lan 12 kadark haşşüt k. da bulunuyorlar, * Buerkel, bundan sonra alâkadarlara ihtarda bulunarak şunları söylemiş- tir: — Kanunun çerçevesi haricine çı- kanlar, şiddetle müdahale edeceğim- den emin olabilirler, Bunlar, devlet veya partide bir mevki sahibi olsalar bile yakalarını kurtaramıyacaklardır. * b İzmir faciasında Bir yaralı öldü Kaptanın cesedi bulunamadı İzmir, 3 (Telefonla) — Dün limanı- mızda bir facia olmuş, İstanbul lima- ve Türkiye matbuatı da bu asrın yeni 3 telâkkilerine daha uygun İir hayata — — HATAY'A DAİR SON ANLAŞMA — — CUMHURİYET'de B. Yunus Nadi — yukardaki başlıkla yazdığı baş yazı - — — sında bugüne kadar olân vaziyeti hu - lâsa ettikten sonra diyor ki : *“Teferruat bir tarafa bırakılarak bu anlaşma ile varılacak netice büyük çiz-. gilerinde şöyle hulâsa olunabilir : 1: Nüfus kayidlarile seçim işleri Türkiye ile beraber Fransa'nın da önd Kai rotlsavi & lerin H tay'da huzurlariyle emniyet ve asayişe hâkim olmaları havası içinde görüle « cektir. 2: Hatay'da türk çokluğu esasma müstenid mahalli ve müstakil bir reji- min kurulması şimdiden mukarrerdir. 3: Nüfus kayıdlarının hatâları dü « zeltilerek intihabat yaptırıldıktan son- ra mahalli ve müstakil idarenin mecli- — si ve hükümeti teşkil olunacak, ve mü- ——— — teakiben bu idarenin mahalli zabıta :-İ,' e$i y kuvvetleri tanzim ve tensik ol l tır. Böylelikle Hatay'da mahalli ve — müstakil idare tesis olunarak kendi ve- saitiyle yürümeğe başladıktan sonra müşterek kuvvetler belki evvelâ kıs4 men, fakat zamanla herhalde tamamen — geri alimacaklar, Hatay mahalli müs - tekil idaresile basbaşa İralacal nına mensub İnebolulu Çolak R “Ticareti bahriye,, adlı motörü, lima- nımızdan kiremit yüklendikten sonra Zaten bütün .Ha;ıy meselesi buy- du. Umud edelim ki artık bu defa ve bundan sonra hiç bir zaman araya her » İstanbula gitmek üzere yola çıkmıştı Motör mendirek açıklarında iken ma- zotlar ateş almışlar ve gemi, müthiş infilâklar arasında sulara gömülmüştü. Derhal imdada giden gemiler, bü- tün araştırmalara rağmen Rasim kap- tanı bulamamışlar, oğlu Mustafa ve makinist Bayramı ağır yaralı olarak kurtarmışlardı. Makinist Bayram bugün ölmüştür. Mustafa da ölüm halindedir. Kaptan Rasimin cesedi hâlâ bul Hukuk mahkemelerinde hak nasıl müdafaa edilir hi ; a. ben akendirie * Şi KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Varşova — Berlin'de çıkan iki al- — man mecmuasiyle Danzig'te çıkan di - — ğer bir mecmua kasta müstenid neşri- — yatta bulundükları için Polonya'da —— satılmalrı yasak edilmiştir. — X Belgrad — Bu sabah Boç civarım- da bir fransız kumpanyası tarafından —— tesis edilen bakır elektrolis madenleri- — — nin açılışı, fransız - yugoslav dostlu - ğüunun tezahürüne bir vesile teşkil et- miştir. Fransa sefiri merasimde hazır — Ankara asliye ticaret âzalarından B. İmran Öktem halk için “hukuk mahkemesinde hak nasıl mü- dafaa edilir?” adlı bir eser yazmıştır. Bunun içinde cidden kıymetli malü- mat vardır. Okuyucularımıza tavsiye ederiz. bul Ştur. BNN X Roma — İtalya ile Çekoslovakya —— arasında mütemmim bir ticaret anlaş - —» —